İSTANBUL (DHA) -“İnsan·Marka·Deneyim” temasıyla global ve ulusal işverenleri bir araya getiren zirve çevrimiçi düzenlendi. 18 ülke, 194 şirketten 422 işveren marka önderinin katıldığı etkinliği düzenleyen 3İK Marka İletişim Ajansı Başkanı Alper Çakıroğlu, “Kurumsal başarının sadece kaynak yönetimiyle değil, mutlu insanların bağlılığıyla yakalandığı gerçeğinden artık kimse saklanamıyor. Eskiden ‘kaynak’ olarak görülen insanlar artık ‘birey’ olarak değerlendirilerek yönetilmeye çalışılıyor. ‘Human Resources’ dönemi yerini ‘People Management’ dönemine bırakıyor” dedi.
Türkiye ve dünyadan iş dünyasının profesyonellerini bir araya getiren, işveren markası kavramını inceleyerek geleceğine yön veren Employer Brand Summit’in 12’ncisi online ortamda düzenlendi. QNB Finansbank ana sponsorluğunda 3İK Marka İletişimi Ajansı tarafından “İnsan·Marka·Deneyim” teması ile gerçekleştirilen etkinlik, bu yıl da küresel ve ulusal liderlerin işveren markalaşma ekosistemindeki en iyi uygulamaları paylaşmaları ve en yeni trendleri keşfetmelerine öncülük etmek için bir platform sundu. Türkiye dahil 8 ülkeden 20 fikir önderinin konuşmacı olarak paylaşım yaptığı etkinlikte çalışma hayatının geleceği ele alındı.
İnsan kaynakları ve marka profesyonellerinin katılımı ile yapılan etkinlikte İK’nın işveren markası paydaşlarıyla uyumu, sürdürülebilir çekim için bilimsel yöntemlerin uygulanması, özgün kuvvetleri keşfetmek için sistematik yaklaşımlar, çalışan deneyimi ve aday deneyimini güçlendirme, üst yönetimden ilgi ve yatırım almanın ayrıntıları, markanızı kampüsten başlayarak yönetme, hep gündemde kalmak için yapılması gerekenler, gündeme uygun olarak da koronavirüs sırası ve sonrası neler yapılıyor, neler yapılacak gibi merak uyandırıcı konular QNB Finansbank, Yıldız Holding, Unilever, Vodafone, Pfizer, Allianz gibi markaların da katılımıyla masaya yatırıldı.
“YENİ BİR ÇAĞA HEP BİRLİKTE ADIM ATACAĞIZ”
Etkinliğin bu yıl her zamankinden çok daha farklı bir amaca hizmet ettiğine dikkat çeken Çakıroğlu, “1 Nisan’da Employer Brand Summit ile yeni bir çağa hep birlikte adım attık. Peki neden böyle iddialı konuşuyoruz? 2020, normallerin, yeni normallerin, asıl normallerin; dönüşümün kapısıydı. Sonlar, başlangıçlar, denemeler-yanılmalar, dersler ve adaptasyonun yılıydı. 2021 ve sonrasıysa bu kapıdan geçişimiz olacak ve biz, yani işveren markası ekosistemini oluşturan paydaşlar ne kadar istersek, o kadar sürecek. Çünkü en belirgin gerçek, ‘insan ve kültür’ diyen, demekle kalmayıp çalışma kültürü ve çalışanlarıyla markalaşan, çalışanlarına en net ve tutarlı işveren markası deneyimini yaşatan şirketlerin bu geçişi sonu olmayan, kendini sürekli iyileştiren bir süreç haline getireceğidir. Kurumsal başarının sadece kaynak yönetimiyle değil, mutlu insanların bağlılığıyla yakalandığı gerçeğinden artık kimse saklanamayacak diyoruz. Eskiden ‘kaynak’ olarak görülen insanlar artık ‘birey’ olarak değerlendirilerek yönetilmeye çalışılıyor. Dünya geneline baktığımız zaman ‘Human Resources’ dönemi yerini ‘People Management’ dönemine bırakıyor. Çünkü ilk önlemlerin hayatımıza girmesinden beri bir yılı tamamladık ve gördük ki, “Future of Work” başlığı altında incelenirken insanı odağa alan birçok unsur, hızlıca hayatımıza yerleşmiş durumda” diye konuştu.
ODAK NOKTASI: İNSAN, MARKA VE DENEYİM
Hem gündemden dolayı hem de çalışan yönetimi Türkiye merkezli sağlanan coğrafyalara hitap edebilmek için etkinliği online platformda düzenleme kararı aldıklarını vurgulayan Çakıroğlu, “Dünyanın ve sektörümüzün baş döndürücü hızı, ivmesini iyice artırıyor. Ama ne olursa olsun, işimizin temelinde, İnsan ve Kültür yönetiminde 3 kavram her zaman bizimle. Biz de bu yeni dönemde markalarımıza eşlik etmek için sektörümüzün temelini oluşturan ve birbirini anlamlandıran üç kavramı, yani insan, marka ve deneyim kavramlarını odağımıza alarak markalarımızın tüm stratejilerini ve uygulamalarını gerçekleştirmeye devam ediyoruz. 2021 işveren markası zirvemizin temasını da bu yeni dönemi yansıtacak şekilde People-Brand-Experience olarak belirledik” dedi.
Çakıroğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“Bu bağlamda, geçtiğimiz yıllardan da kapsamlı bir programla ülkemizdeki iş dünyasını yönlendiren karar vericilerin karşısına 16 oturum ve atölye çalışmasıyla çıktık. Tabii ki, ne kadar farklı perspektif kazanırsak kendimizi o kadar geliştiririz. İşin bugününde ve işin geleceğinde kültürel çeşitliliğin kazandırdığı zenginliğe inandığımız için Kanada’dan Pakistan’a, İngiltere’den İsviçre’ye kadar birçok ülkeden değerli konuşmacımız bizimle oldu. Gerçek başarının birliktelikten, yani etkileşimden geldiğine inandığımız için geçmiş yıllardan farklı olarak online etkinlik düzenlemenin avantajlarından maksimum faydalanarak, ağ kurma imkanlarını da tüm ziyaretçilerimizin kullanımına sunduk. Bu sayede katılımcılarımız, birebir görüntülü görüşme veya sanal toplantı odalarında buluşma gibi birçok imkana sahip oldu. İşveren Markası dünyası şimdilik çok küçük. Birbirimizle ne kadar deneyim ve bilgi paylaşabilirsek, sektörümüz hep birlikte o kadar ileriye taşırız dedik ve platformumuz üzerinden 3 bine yakın etkileşime zemin hazırladık.”