KONYA’nın Kulu ilçesinde Seyitahmet Mahallesi’nde cami imamı Yaşar Dursun, 2013 yılında cami bahçesine bırakılan bir yavru kediyi beslemeye başladı. Şu an 30 kediye evinin bahçesinde eşi ve ikiz çocukları Mehmet Akif ve Beyza Nur ile bakan Dursun, ”Biz onlara merhamet ettikçe, Cenab-ı Hak, ummadığımız yerden rızık verdi. 11 yıl boyunca evladımız olmadı. Tedavi olduk yine olmadı. 2 yıl boyunca 2 yavru kedimiz vardı, onlara çocuk gibi baktık. O arada tedaviye başladık. O hayvanlara baktıktan sonra Cenab-ı Hak bize onun karşılığı olarak evlat verdi. Bunu ben ve herkes öyle yorumluyoruz. 2016 yılında 1’i kız ikiz evladımız oldu” dedi.
Bayburtlu imam Yaşar Dursun, 2011 yılında Konya’nın Hadim ilçesine atandı. Orada görevli olduğu caminin bahçesine bırakılan kedi yavrusunu sahiplenip besleyen Dursun, 2013 yılında da Kulu ilçesi Seyitahmet Mahallesi’ndeki camiye atandı. Beslediği kediyi yanında getiren Dursun, buradaki sahipsiz kedileri de beslemeye başladı. Şu an 30 kediye evinin bahçesinde besleyip, bakan Dursun, şunları söyledi:
”Hadim’de görev yaptığım caminin bahçesine kedi yavrusu bırakmışlardı. Kedi çok acı bir şekilde miyavlıyordu. Kandil günüydü. Onu alıp evin balkonunda kapalı bir yer yaptım. Eşimle birlikte besleme başladık. Kedi bize alışmıştı. Kulu’ya gelirken de komşularımda ‘Kedi sana alıştı, yanında götür’ diye tavsiyede bulundu. Ben ve eşimde kediyi orada bırakmaya dayanamayıp yanımıza getirdi. Burada ona kulübe yaptım. Sonra komşunun kedisi yavrulamıştı. O yavruların bazılarına da bakmaya başladık. Diğer köylerden geçenler, demek ki gördüler kedi baktığımızı, sakat, hasta ve küçük olanları buraya bırakıp giderlerdi. Bizde onlara sahip çıktık.”
‘KEDİLER BEN NEREYE GİTSEM GELİYOR’
Kedilere kendi imkanlarıyla besleyip, bakımlarını üstlendiğini ifade eden Dursun, ”Kendi imkanlarımız ölçüsünde Cenab-ı Hak’tan onun rızasını gözeterek, peygamber efendimizin ‘Merhamet etmeyene, merhamet olunmaz’ dediği gibi bizde o üslup ve düsturla yola çıktık ve sokak hayvanlarına sahip çıkmaya çalıştık. Bulunduğumuz köyde de kış aylarında kimse olmuyor, 5-6 hane kalıyoruz. Genelde kış aylarında bu hayvanları çoğalttık ve sahiplendik. Bayat etmektir, Kulu’dan veya Ankara’da tavuktur, kemiktir, mamadır, kedilerin yiyeceğin ne varsa onları getiriyoruz. Evde kazanda hazırlayıp veriyoruz. Bir ara 7-8 tane köpeğe baktık. Onları daha sonra belediyenin barınağına verdik. Kedilerle iç içe yaşıyoruz. Bütün günümüz onlarla geçiyor. Kediler ben nereye gitsem geliyor. Yürüyüşe mezarlığın o tarafı gittik, bir tanesi arkamızdan geldi. Ben camiye gidip, geliyorum, onlarda peşimden gidip geliyor.” diye konuştu.
11 YIL EVLADIMIZ OLMADI
Evlendikten sonra 11 yıl evlat hasreti çektiklerini dile getiren Dursun, ”Baktığımız kedilerden bir tanesi 3 ayaktı. Artık kazada mı koptu, başına bir şey mi geldi bilmiyoruz. Buraya bırakıp gitmişler. Besleyip, büyüttük, 3 tane yavrusu oldu. Biz onlara merhamet ettikçe, Cenab-ı Hak, ummadığımız yerden rızık verdi. 11 yıl boyunca evladımız olmadı. Tedavi olduk yine olmadı. 2 yıl boyunca 2 yavru kedimiz vardı, onlara çocuk gibi baktık. O arada tedaviye başladık. O hayvanlara baktıktan sonra Cenab-ı Hak bize onun karşılığı olarak evlat verdi. Bunu ben ve herkes öyle yorumluyoruz. 2016 yılında 1’i kız ikiz evladımız oldu. Biz memleketi gittiğimiz de köyümüzdeki insanlara söylüyoruz, onlar bakıyor. Sağ olsunlar hiçbir zaman bize niye bu kadar kediye bakıyorsunuz demediler, şikayet etmediler. Maaşımın bir kısmını kediler için harcıyorum. Nasıl bizim yaşama hakkımız varsa, onlarında yaşama hakkı var. Bu dünya sadece bizim yaşam alanımız değil. Onlarında yaşam alanıdır. Onlarla bu dünyayı paylaşırsak o zaman dünyanın dengesini, düzenini sağlamış oluruz.” dedi.
Görüntü Dökümü:
-Caminin dışından detay
-İçinde dua okutması
-Kedilerden detay
-Kedileri beslemesi, çocuklarından detay
-Genel ve detay
-Röportaj
Haber- Kamera: Mehmet YILMAZ – KULU – KONYA (DHA)