Kaan ULU/ANKARA, (DHA)- ANKARA Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Herbaryumu’nda yut içi ve yurt dışından toplanan 400 bine yakın bitki örneği bulunuyor. Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Ekoloji ve Çevre Biyolojisi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Latif Kurt, ilaç üretiminde ham madde olarak yüzde 80 bitkilerin kullanıldığını belirterek, “Dolayısıyla bu bitkilerin doğadaki formlarının bilinmesi, onlardan içeriklerinin analiz edilmesi ve bunların gelecekte Covid-19 benzeri salgınlarda ilaç potansiyeli olarak denenmesi gibi çok yönlü araştırmalar için bir veri bankası” dedi.
1933 yılında kurulan Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Herbaryumu’nda, 400 bine yakın bitki örneği bulunuyor. Hem araştırmacılar hem de öğrencilerin yararlandığı herbaryum, zengin bitki türleri ile ilaç çalışmalarına ışık tutuyor. Prof. Dr. Latif Kurt, Türkiye’de 9 bin 500’ün üzerinde bitki türü olduğunu belirterek, “Neredeyse bir Kıta Avrupası’na eş değer floristik zenginliğe sahibiz. Dolayısıyla herbaryumlar biyolojik çeşitliliğin, biyolojik zenginliğin önemli araştırma merkezlerinden birisidir. Aynı zamanda burası uluslararası bir araştırma merkezi olup dünyanın birçok bölgesinden araştırıcılar tip örneklerini görmek üzere; araştırmalarını yürütmek üzere buraya gelir” dedi.
‘ÖNEMLİ BİR ARAŞTIRMA MERKEZİ’
Prof. Dr. Kurt, ilaç ham maddesi olarak kullanılan birtakım bitki örneklerinin herbaryumlarda saklandığına işaret ederek, “Burası birçok uygulamalı bilim dalına da hizmet etmektedir. Yani ziraat, ormancılık, eczacılık gibi alanlara hizmet eden önemli araştırma merkezlerinden birisidir. Örneğin kuraklık ile ilgili çalışan araştırıcılar, burada kuraklığa dayanıklı; ülkenin farklı coğrafik bölgelerinden toplanmış, kuraklığa dayanıklı, tuza dayanıklı, farklı habitatlarda toplanmış örnekleri bir arada görmek suretiyle o çalışmalarının bir kısmını burada örnekler üzerinden teyit ederler” diye konuştu.
‘VERİ BANKASIDIR’
Prof. Dr. Kurt, herbaryumların birçok salgın hastalığa karşı geliştirilen bitkisel kökenli ilaç ve aşıların geliştirilmesinde ilk basamak olduğuna da dikkat çekerek, “Birtakım bitkisel kökenli aşılar var. Yani çok farklı aşılar olabildiği gibi bitkisel kökenli aşılar da Covid-19 benzeri virüslere karşı aşı kaynağı olarak kullanılabilme potansiyeli vardır. İlaçların ham maddelerinin önemli bir kısmı veya birçok hastalıkta ilaç ham maddesi olarak neredeyse yüzde 80 oranında ham madde olarak bitkiler kullanılıyor. Dolayısıyla bu bitkilerin doğadaki formlarının bilinmesi, onlardan içeriklerinin analiz edilmesi ve bunların gelecekte Covid-19 benzeri salgınlarda ilaç potansiyeli olarak denenmesi gibi çok yönlü araştırmalar için bir veri bankasıdır” ifadelerini kullandı.
FOTOĞRAFLI