TOKAT Yazmacılar Sitesi’nde üretilen el yapımı yazmalara, Osmanlı geleneği 600 yıllık motifler işleniyor. Tokat yazmalarının üretiminde halen yüzyıllar önceki teknik uygulanıyor. Mesleğin bitme noktasına geldiğini söyleyen ustalardan Ahmet Duran Yaşın (45), “Bu işi geleneksel yapan usta sayısı, bir elin parmağını geçmeyecek kadar azaldı” dedi.
Geçmişi 600 yıl öncesine dayanan Tokat yazmaları, gelişen teknolojiye rağmen işin az sayıdaki ustası sayesinde yaşatılıyor. Tokat yazmalarının üretiminde yüzyıllar önceki teknik, bugün de aynı şekilde uygulanıyor. Ihlamur ağacından yapılan baskılara işlenen motifler, önce pamuklu bezlere basılıyor. Baskı yapılan bezler, daha sonra içi su dolu havuzlara bırakılıp, ayakla çiğneniyor ve sobalı odalarda kurutuluyor.
‘DEDE MESLEĞİNE GÖNÜL VERDİK’
Dede mesleğini devam ettirdiğini söyleyen, evli ve 4 çocuk babası olan, Geleneksel Yazma İmalatçıları Derneği Başkanı Ahmet Duran Yaşın, “Bu meslek dede mesleği, biz de bu mesleğe gönül verdik. Halen eski usullere uygun olarak devam ettirmeye çalışıyorum. El baskısı yazmacılık, Osmanlıların Tokat civarına gelmesi ile birlikte Tokat ile sınırlandırılmış. Daha önceleri saray kıyafetleri, sarayda kullanılacak ürünler çalışılıyorken, daha sonra gitgide yaygınlaşıyor. Her yöreye özgü yazma var. Bu yöresel yazmaların imalat yeri olarak Tokat merkez seçilmiş. Tokat’la sınırlandırılmıştır. Meslek dedemden babama, babamdan bizlere geçti ve devam ettiriyoruz. Bundan 20- 30 yıl önce bir sektör halindeyken şu anda meslek, tamamen sekteye uğramış durumda. Gerçekten Tokat yazmasını geleneksel olarak yapan, bir elin parmağını geçmeyecek kadar az usta kaldı. Yaklaşık 10- 15 kişi geleneksel yöntemi yürütmeye çalışıyor” dedi.
‘BU İŞTE 3 MESLEK BİR ARADA’
El baskısı yazmacılığın 3 mesleği bir araya getiren sanat olduğunu kaydeden Yaşın, “Kalıplarımız ıhlamur ağacından oyulur. Bunun sebebi ıhlamurun, oyulmaya uygun çok yumuşak bir ağaç olması. Şekil aldıktan sonra kesinlikle kırılma ve yamulma yapmaz. Lifleri boyayı emme özelliğine sahiptir. Boyaya batırdığımız zaman eşit bir şekilde boyayı emiyor. Tekrar kumaşın üzerine uyguladığın zaman düzgün ve eşit bir şekilde baskıyı sağlamış oluyor. Ustayım, diyen bir insan öncelikle kalıbını kendisi yapar. Mesleğimizde bir oymacılık sanatı var. Boya olayı sadece bir çeşit değil birkaç çeşit boya ile bu da renklilik sağlıyor. Bunun için de kimyagerlik gerekiyor. En son aşama baskı ve tasarım. Sanat dediğim gibi 3 mesleği bünyesinde barındıran bir sanat” diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
-Yazmacılar hanı görüntüleri
-Atölyeden görüntüler
-Kullanılan ıhlamur ağacı kalıpları
-Ustanın kalıplar ile yazma üretimi
-Üretilen yazmaların görüntüsü
-Ahmet Duran Yaşın’ın açıklamaları
Haber-Kamera: Fatih YILMAZ-Halil İbrahim YEL/TOKAT, (DHA)