Esma MURAT- Doğan GÜNDOĞDU – Ömer HASAR / İSTANBUL (DHA)- Marketlerdeki fahiş fiyat uygulamasının yanı sıra tüketicilerin yaşadığı problemlerden biri de gıda ürünlerinin reyonda farklı, kasada farklı fiyatta olması. Haklarından haberdar olmadıkları için tüketiciler çoğu zaman böyle bir durumla karşılaştıklarında kasa noktasında ya ürün için belirtilen fiyattan alışverişine devam ediyor ya da ürünü almayarak vazgeçiyor. Uzmanlar ise vatandaşların haklarını aramaları konusunda uyarılarda bulunuyor.
Marketlerde gıda ürünlerinin reyonda farklı, kasada farklı fiyatta olması vatandaşların tepkisini çekiyor. Öyle ki reyonda 5 lira olan bir ürün kasada 8 lirayı bulabiliyor. Aradaki farkı kasada ya da evinde fark eden tüketici market çalışanına durumu ilettiğinde ise ‘etiketi değiştirmeyi unutmuşuz’ gibi cevaplarla karşılaşıyor. Tüketici böyle bir durumla karşılaştığında kasa noktasında ya ürün için belirtilen fiyattan alışverişine devam ediyor ya da ürünü almayarak vazgeçiyor. Uzmanlarsa tüketicilere uyarılarda bulunuyor.
MARKET ÇALIŞANLARI ‘ETİKETİ DEĞİŞTİRMEYİ UNUTTUK’ DİYOR
Reyonda gördüğü fiyata göre bütçesini hazırladığını söyleyen Şermin Turgut, “Reyonda 5 liraya gördüğüm ürün kasada 8 lira olabiliyor. Bu durumu fark ettiğim an ürünü almaktan vazgeçiyorum. Market çalışanları genellikle etiketi değiştirmeyi unuttuk diyor” dedi. Şengül Kahraman ise, “Reyonda farklı, kasada farklı fiyat olunca görevliye söyleyip düzelttirmeye çalışıyorum. Eğer düzeltmiyorlarsa ürünü kasada bırakıyorum almıyorum” diye konuştu.
“EVDE FİŞLERİ TEK TEK İNCELİYORUM”
Marketten eve gelince fişleri tek tek incelediğini belirten Selma Şener, “Aldığım ürünler reyonda gördüğüm fiyatla aynı olmuyor. Market evime uzak olduğu için bir daha markete gidemiyorum. Bu durumun önüne geçilmesini istiyorum” ifadelerini kullandı. Şehri Sönmez ise, “Reyonda farklı,kasada farklı bir rakam varsa market sorumlusuyla konuşuyorum. Bazen ödemeyi yapıyorum, bazen de fiyat fazla gelirse almadan marketten çıkıyorum” diye konuştu.
“BAZI MARKET SAHİPLERİ BU DURUMU AVANTAJA ÇEVİRMEYE ÇALIŞIYOR”
Konuyla ilgili konuşan market sahibi Emrah Şeker ise, “Müşterilerimizin bu tür şikayetlerini bizler de duyuyoruz. Ama bu tür olaylar genellikle zincir marketlerde oluyor. Bu durumu fırsata çevirenler yüzünden bizler de mağdur oluyoruz. Çünkü vatandaşlar bütün marketçilerin aynı şeyi düşünüyor. Pandemi dönemi olduğu için bazı market sahipleri bu durumu avantaja çevirmeye çalışıyor” dedi.
“TÜKETİCİLERİN YÜZDE 70’İ HAKLARINI ARAMIYOR”
Vatandaşların haklarını aramaları konusunda uyarılarda bulunan Uluslararası Tüketiciler Derneği Genel Başkanı Sebahattin Doğan, “Bir ürünün reyon fiyatı ve kasa fiyatı arasında farklar var ise düşük olan fiyat tüketicinin lehine uygulanır. Maalesef tüketicilerimizin yüzde 70’i reyon ve kasada oluşan farkı evlerine gittiklerinde anlıyor. Sonrasında o markete tekrar gidip hakkını arama yoluna gitmiyor. Bu da pandemi dönemini fırsata çeviren satıcıların daha fazla kar etmesine neden oluyor. Ama biz tüketicilere şunu tavsiye ediyoruz. Reyonda bir ürün aldığınızda kasadaki fiyatla aynı olup olmadığını karşılaştırın” diye konuştu.
Tüketicilere markete gitmeden önce liste yapmayı öneren Doğan, “Vatandaşlara markete bir liste ile gitmelerini öneriyorum. Listede bulunan ürünlerin karşısına reyon fiyatlarını yazarak kasaya gitmelerinde fayda var. Bu işlemi yaparken belki 5 ya da 10 dakikamız gidecek ama haklarımızın yok olmasına müsaade etmememiz lazım” dedi.
“RAFTAKİ ETİKETİN VE KASA FİŞİNİN FOTOĞRAFINI ÇEKİN”
Tüketicinin lehine olan fiyatın esas alınması gerektiğini belirten İstanbul Kent Üniversitesi Adalet bölümünden Dr. Öğretim Üyesi Murat Can Pehlivanoğlu, “Bir ürünün etiketinde yazılı olan fiyatın KDV dahil tüketicinin ödeyeceği bütün vergilerle beraber toplam fiyatı göstermesi gerekiyor. Bu fiyatla kasa fiyatı arasında fark varsa tüketici düşük olan fiyattan alım yapabilir. Eğer işletme düşük olan fiyattan satış yapmamak konusunda direnirse tüketicinin raftaki etiketin ve kasa fişinin fotoğrafını çekmesi gerekir. Bu fotoğraflarla birlikte tüketici, bakanlığa şikâyette bulunabilir. Bakanlığın incelemeleri doğrultusunda bu işletmeye idari para cezası uygulanması ve tüketicinin fazladan ödediği ücretin iadesini sağlanmaktadır” dedi.
Market sahiplerinin tüketiciye sunduğu bahanelerin hukuken bir anlam ifade etmediğini belirten Dr. Öğretim Üyesi Murat Can Pehlivanoğlu, sözlerine şu şekilde devam etti:
“Satıcı işletmelerinin genel bahaneleri ‘indirim döneminden kalan fiyatlarımızdı’ ya da ‘vergi ücretleri değiştiği için farklı fiyat uygulaması yaptık’ oluyor. Satıcı işletmelerin tüketicilere karşı ileri sürdüğü bahanelerden bir diğeri ise ürünün vergisinin değiştiği ya da döviz kurundaki farklılık nedeniyle fiyatlara zam geldiği oluyor. Fakat bu bahaneler hukuken bir anlam ifade etmiyor. Eğer vergisinde bir değişiklik varsa ve satıcı işletme bunu raftaki etikete yansıtmadıysa fiyat farkını işletme kendi üstlenmiş demektir. Bunu tüketiciye yansıtması söz konusu olamaz. Eğer işletme döviz kurundan kaynaklı bir zam yaptıysa ve haklı bir ticari gerekçesi yoksa döviz kuru indiğinde fiyatı aynı şekilde indirmesi gerekir.”