Kaan ULU/ANKARA, (DHA)- SANAYİ ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, ”Teknoloji dünyasında evrensel değerlerin, adaletin, aşırılıklarla mücadelenin, otokontrolün ve hesap verilebilirliğin tesis edilmesi gerekiyor” dedi.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ile Vodafone Türkiye iş birliğinde ‘Teknolojide Yerli Üretim ve KOBİ’lerin Gücü Etkinliği’ programı video konferans yöntemiyle gerçekleştirildi. Programa, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu katıldı. Bakan Varank, büyük ölçekli işletmelerle KOBİ statüsündeki start-up’ların bir araya geldiğinde neler yapabildiklerini pandemi sürecinde hep birlikte şahit olduklarını söyledi. Bakan Varank, “ODTÜ Teknokent’ten çıkan BIOSYS isimli start-up firmamızın geliştirdiği yoğun bakım solunum cihazı; Baykar’ın mühendislik, Arçelik ve Aselsan’ın üretim kabiliyetleriyle bir araya geldi ve ortaya hepimizi gururlandıracak bir başarı hikayesi çıktı. 2 hafta gibi rekor sürede seri üretim bandından inen cihazlar, dünyanın dört bir yanına nefes oldu. Sadece bu örnek bile birlikte iş yapma modelinin nasıl sonuçlar ortaya çıkardığını göstermesi açısından yeterli” dedi.
‘KENDİ KURALLARINI OLUŞTURMA ÇABALARINA MÜSAADE EDEMEYİZ’
Bakan Varank, özellikle son 10 yılda bilişim ve iletişim teknolojilerinde çok hızlı bir gelişim yaşandığını belirterek, “Tabii bu gelişim, teknoloji sağlayıcısı firmaların sorumluluklarını da aynı ölçüde artırıyor. Ne yazık ki; dijital dünyanın devleri, bu sorumlulukları karşılamaktan çok uzaklar. Teknolojik gelişimin yıkıcı gücü, insanlık için yeni bir kriz doğurma noktasına gelmiş durumda. İşte ‘demokrasi ve özgürlükler beşiği’ diye tabir edilen yerlerde son dönemde yaşananları hepimiz ibretle izliyoruz. İstediğinde, devlet başkanlarını dahi anında sansürleyebilen kontrolsüz bir güç söz konusu. Ben burada o devlet başkanlarını savunmuyorum; ama gelinen noktada anlıyoruz ki, küresel teknoloji devleri yeri geldiğinde ayrı bir devlet aygıtı gibi kararlar alabiliyor, uygulayabiliyor. Bu apaçık bir küresel kriz ve bu krizi başarıyla aşıp aşamayacağımız, bugün göstereceğimiz reflekslere bağlı. Teknoloji dünyasında; evrensel değerlerin, adaletin, aşırılıklarla mücadelenin, otokontrolün ve hesap verilebilirliğin tesis edilmesi gerekiyor. Birinci sanayi devrimini kazananların kurduğu sömürge düzeninin bir benzerinin, bugün 4’üncü Sanayi ve Teknoloji Devrimi’nde yaşanmasının önüne geçmeliyiz. Şunu çok net ifade edelim; teknolojik gelişmenin getirdiği esneklik; hiç kimseye sorumsuzluk, kuralsızlık hakkı tanımıyor. Şirketlerin, evrensel normları hiçe sayarak, kendi kurallarını oluşturma çabalarına müsaade edemeyiz. İyi örnekleri elbette ayırıyorum. İşte; Vodafone da küresel bir teknoloji firması. Ama topluma karşı sorumluluklarını yerine getiren, faaliyet gösterdiği ülkelerde yatırım yapan, istihdam sağlayan, vergisini ödeyen bir teknoloji firması. Sosyal medya şirketlerinin, bu sorumluluklardan muaf tutulması mevzubahis bile olamaz, olmamalı” diye konuştu.
‘VATANDAŞLARIMIZ ÜZERİNE DÜŞENİ YERİNE GETİRMELİ’
Bakan Varank, her ekonomik faaliyette olduğu gibi, dijital platform şirketlerinin de etkileşimde oldukları taraflara karşı sorumluluklarının olduğunu belirterek, şunları söyledi:
”Türkiye’de, Türk vatandaşları üzerinden ticari faaliyet yürütüyorsanız, bu insanlara karşı sorumlusunuz. Sıradan insanların haklarına riayet etmek, kişisel verilerine, mahremlerine saygı göstermek zorundasınız. Bu Avrupa’daki insanlar için geçerli olduğu kadar, Afrika’daki insanlar için de, Türkiye’deki insanlar için de geçerlidir. İşte bu nedenle; yakın zamanda sosyal ağ sağlayıcılarına yönelik yasalaştırdığımız düzenlemeyle bu şirketlerin ülkemizde temsilcilik açmasını zorunlu hale getirdik. Temsilci atama konusu, şirketlerin bu sorumlulukları kabul edip etmemeleriyle ilgilidir. Düzenlemenin yasalaşmasıyla birlikte bugüne kadar birçok platform Türkiye’de temsilcilik açma kararı aldı. Burada, şunu da ifade etmek isterim; bu sadece kamu yönetimlerinin duruş göstermesi gereken bir konu değil. Teknoloji dünyasında söz sahibi olan tüm aktörler ve vatandaşlarımız bu sorumlulukların benimsenmesi ve uygulanması için üzerine düşeni yerine getirmeli.”
BAKAN KARAİSMAİLOĞLU: ARTIK VAKİT KENDİ TEKNOLOJİMİZİ İHRAÇ ETME VAKTİ
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Karaismailoğlu, günümüzde teknolojide yerli üretimin Türkiye’de, kamunun ve özel sektörün bir numaralı gündem maddesi olmak zorunda olduğunu kaydetti. Bakan Karaismailoğlu, “Bundan 18 yıl öncesine kadar, onlarca yıl, yapabildiklerimize değil yapamadıklarımıza takılıp kalan, başaramadıklarımıza hayıflanan bir ülke olarak maalesef çok zaman kaybettik. Nesiller boyu araştırmaya, geliştirmeye, üretmeye cesaret bulamadık. Bugün ise önümüze çıkan fırsatları değerlendirmeye hazırız. İşte biz, bu fırsatlara hazır olmak için, 18 yıldır, bizden evvel kaybedilen zamanı hemen her alanda telafi etmek, eksikleri gidermek, ihmal edilen her noktaya temas etmek üzere çalıştık. ‘Ne gerek vardı’, ‘neden bu kadar yatırım yapıyorsunuz’, ‘bu ülkenin kaynakları nereye gidiyor’ diyenler çok oldu. Hala da bu beyhude konuşmalar devam ediyor. Biz yolumuzda kararlılıkla yürümeye devam ediyoruz. Bugün, Türkiye, ulaştırma ve haberleşmede, eğitimde, sağlıkta, savunmada, turizmde ve daha pek çok alanda gelişmiş dünyayı yakalamış hatta aşmıştır. Bu alanlarda geldiğimiz nokta hem bizlere hem de gelecek nesillere özgüven aşılıyor, yapabileceklerimizin farkına varmamızı sağlıyor. Artık vakit kendi teknolojimizi üretme ve dünyaya ihraç etme vaktidir” dedi.
‘2020 YILINDA BİLİŞİM SEKTÖRÜMÜZ YÜZDE 15 BÜYÜDÜ’
Bakan Karaismailoğlu, bilişim, iletişim ve haberleşme sistemlerinde yerli ve millilik oranlarını gün geçtikçe arttırdıklarını kaydederek, “4.5G şebekelerinde ilk yatırım döneminde 2016’da yerlilik oranımız yüzde 0.98 iken, bu oran 2019 yılı sonu itibarıyla yüzde 23’e yükselmiştir. Yapılan toplam yatırımların ilk yıl en az yüzde 30’nu, ikinci yıl en az yüzde 40’nı, üçüncü ve devam eden yıllarda ise en az yüzde 45’ini yerli malı belgeli ürünlerden sağlanmasını şart koştuk. Türkiye’nin 5G sistemine geçişinde yerli ve millilik hassasiyeti yanında KOBİ’lerimizle birlikte el ele çalışmaya devam edeceğiz. Pandeminin etkili olduğu 2020’de bilişim sektörümüz, yüzde 15 büyüdü. Genişbantta abone sayısı 81 milyona ulaştı. Makineler arası iletişim abone sayımız, 6,1 milyona ulaştı. Bütün bu olumlu gelişmeler olurken, 10 yıl önce mobil operatörlerimizin dakikası 11,7 kuruş olan ortalama tarife ücreti, bugün 1 kuruşa geriledi” ifadesini kullandı.
FOTOĞRAFLI