1- (ek görüntüyle) SULTANGAZİ’DE OKULA GİDERKEN KAMYONUN ALTINDA KALAN KÜÇÜK ÇOCUK ÖLDÜ
-Kaza anı kamerada.
Haber – Kamera: Emin YEŞİL/İSTANBUL, (DHA) Sultangazi’de, kamyonun altında kalan 9 yaşındaki çocuk hayatını kaybetti. Feci kaza güvenlik kameralarına saniye saniye yansıdı.
Kaza, saat 08.15 sıralarında İsmetpaşa Mahallesi’nde meydana geldi. Annesiyle birlikte 106 sokakta yaşayan Suriye uyruklu Yazan Afura (9), evlerinin karşısında bulunan Fevzi Kutlu Kalkancı İlkokulu’na gitmek için evden çıktı. Bu sırada sokakta giden Uğur Çekiç yönetimindeki 34 BVM 636 plakalı kamyonu fark eden çocuk, beklemeye başladı. Kamyonun bir anda durması üzerine karşıya geçmek için yürümeye başlayan küçük çocuk, kamyon sürücüsünün hareket etmesi üzerine kamyonun altında kaldı. Kamyonun altında kalan küçük çocuğun üzerinden geçen kamyon sürücüsü, çevredeki velilerin uyarısı üzerine durdu. Büyük bir panik ve korku yaşayan şoför Uğur Çekici, kamyonun altında kalan küçük Afura’yı gördüğünde şoka girdi. Küçük çocuğu kamyonun altından çıkaran Çekici, yolda durdurduğu bir araçla yakınlarda bulunan özel bir hastaneye götürdü. Küçük çocuğun olay sırasında hayatını kaybettiği öğrenildi.
Haber verilmesi üzerine olay yerine çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen ekipler, şerit çekerek güvenlik önlemi aldı. Olay yeri inceleme ekipleri kaza yerinde bir süre araştırma yaptı. Kamyon sürücüsü Uğur Çekici, polis tarafından gözaltına alındı. Öte yandan, olaydan haberdar olan Sultangazi İlçe Milli Eğitim Müdürü Miraç Sünnetçi de kaza yerine gelerek ekiplerden ve okul yönetiminden bilgi aldı.
“ÇOCUK HAREKETSİZ YATIYORDU”
Kaza anını anlatan mahalle sakinlerinden Davut Polat, “Sabah çocukları alırken, boş araziden kamyon çıktı. Sağ tarafta da arabalar park halindeydi. O ara karşı binada oturan çocuk okula gelmek için evden çıkıyor. Karşıya nasıl geçiyorsa ön lastiğin altında kalıyor. Biz hemen şoförü durdurduk. Şoför panik halindeydi. Sonra baktığımızda çocuk hareketsiz yatıyordu. Ambulans çağırdık ama ambulansı beklemeden şoför bir aracı durdurdu ve çocuğu hastaneye götürdü. Ama kaybettik çocuğu. Okul önünde hiçbir tedbir yok. 2 bin 400 çocuk var bu okulda. İki tane kasis var sadece” dedi.
FECİ KAZA KAMERADA
9 yaşındaki Yazan Afura’nın hayatını kaybettiği feci kaza ise okulun güvenlik kameralarına yansıdı. Görüntülerde, kamyonun seyir halinde olduğu ve durduğu görülüyor. Bu sırada karşıya geçmek isteyen Yazan Afura, yürümeye başlıyor. Kamyon hareket edince küçük çocuk, kamyonun altında kalıyor. Çocuklarını okula götüren velilerin durumu fark etmesi üzerine sürücüyü uyardıkları, uyarı üzerine sürücünün kamyonu durduğu görülüyor. Olaya tanık olan veliler büyük bir korku yaşarken, araçtan inip aşağı inen sürücü küçük çocuğu gördüğü an panikliyor.
Görüntü dökümü:
————-
-güvenlik kamerası ek görüntüler
///
-Kaza anı
-Çocuğun üstünden tekerleklerin geçmesi
-Olay yeri
-Röportaj
-Detaylar
==================
2- ANNESİ VE AĞABEYİNİ 8 SAAT ARAYLA KORONAVİRÜSTEN KAYBETTİ; KİMSE ‘BANA BİR ŞEY OLMAZ’ DEMESİN
Burçak BOZKUŞ – Mertcan ÖZTÜRK / İSTANBUL (DHA) – MİMARLIK ve tarih alanındaki çalışmalarıyla tanınan Bilgi Üniversitesi öğretim görevlisi Dr. Yavuz Sezer ile annesi Suat Sezer, koronavirüs nedeniyle tedavi gördükleri hastanede 8 saat arayla hayatlarını kaybetti. Annesi ve kardeşini kaybeden Modern Türkiye Tarihi ve Ortadoğu Araştırmacısı, İstanbul Gedik Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Selim Sezer, “Sarsıcı bir şekilde arka arkaya oldu. Önce annemin haberini aldık. O şokun etkisi devam ederken ağabeyimin haberi geldi. Çok zor” dedi.
16 gün önce koronavirüs testleri pozitif çıkan Bilgi Üniversitesi öğretim görevlisi Dr. Yavuz Sezer ile annesi Suat Sezer, kısa bir süre sonra yoğun bakıma kaldırıldı. Durumu daha da ağırlaşan 68 yaşındaki Suat Sezer, verdiği yaşam mücadelesini kaybetti. Ondan 8 saat sonra ise aynı hastanede tedavi gören oğlu Dr. Yavuz Sezer, koronavirüse yenik düştü. Yavuz Sezer ve annesi Suat Sezer’in cenazeleri Kozlu Mezarlığı’nda yan yana toprağa verildi.
“BÜTÜN SÜREÇ BOYUNCA UMUDUMUZU, BEKLENTİMİZİ HEP YÜKSEK TUTMAYA ÇALIŞTIK”
İstanbul Gedik Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Selim Sezer, yaşanılan süreci DHA’ya anlattı. Umutlarını hep yüksek tuttuklarını ifade eden Sezer, “Kısa aralıklarla 8 saat arayla ağabeyim Yavuz Sezer ve annem Suat Sezer’i kaybettik. Yaklaşık 16 gün önce ilk defa pozitif teşhisi konulmuştu. Beklediğimizden daha hızlı bir ağırlaşma süreci yaşandı. İlk önce ağabeyimin hızlı bir hastaneye kaldırılma ve yoğun bakım süreçleri yaşandı. Annem evde tedavi ile devam ediyordu. Biz daha kolay atlatabileceğini de düşünüyorduk. Ancak yaşanan sürecin psikolojik etkisi de muhtemelen annemin de bir süre sonra hızlı bir şekilde yoğun bakıma kaldırılmasına sebep oldu. İlk önce ağabeyim yoğun bakıma kaldırıldı. Annem bir süre evde beklerken daha sonra o da ağırlaşması ve yeniden hastaneye götürmemiz sonucunda aynı şekilde yoğun bakıma yatırıldı. İlk olarak ağabeyimin virüsü dışarıdan aldığı oradan da tekrar evin içine gelip anneme verdiği anlaşılıyor. Biz bütün süreç boyunca umudumuzu, beklentimizi hep yüksek tutmaya çalıştık. Tüm çabalar da gösterildi. Ancak sarsıcı bir şekilde arka arkaya 23 Mart Salı akşamı önce annemin haberini aldık. O şokun etkisi devam ederken 24 Mart Çarşamba sabaha karşı saat 04.00’da da ağabeyim Dr. Yavuz Sezer’in de vefat haberini aldık” ifadelerini kullandı.
“CANIMIZDAN 2 PARÇAYI ARKA ARKAYA KAYBETTİK”
Çok zor bir süreçten geçtiklerini ifade eden Dr. Selim Sezer, “Çok zor. Yani canımızdan 2 parçayı kaybettik ve bunları arka arkaya kaybettik. Ağabeyim çok gençti 42 yaşını doldurmamıştı. Annem 68 yaşındaydı. Birbirlerine de çok düşkünlerdi. Hepimiz birbirimize çok düşkündük. Yan yana toprağa verebildik. Birlikte cenazeleri kaldırıldı. Yan yanalar. Hep bu dünyada birbirlerine yakın oldukları gibi şimdi de bulundukları yerde de yan yanalar. Biz huzuru, sükuneti buradan bulmaya çalışıyoruz”dedi.
“ANNEM ‘BENİM BİR ŞEYİM YOK, YAVUZ NASIL YAVUZ YAVUZ’ DİYORDU”
Süreç boyunca annesinin ağabeyini sorduğunu söyleyen Dr. Sezer, “Ağabeyimde önce şiddetli sırt ağrısı olmuştu. Annemle de yakın oldukları için ikisi beraber test yaptırdılar. 8 ya da 9 Mart’ta ikisi için de pozitif teşhisi konuldu. Ama önce ağabeyimin aldığı ve ondan anneme geçtiği anlaşılıyor. İlk anneme pozitif konulduğunda hafif öksürükten başka bir şeyi yoktu. Defalarca konuşuyorduk gün içerisinde. ‘Benim bir şeyim yok, Yavuz nasıl, Yavuz Yavuz’ sürekli tek söylediği şey Yavuz’du. Süreç evde başlamasına rağmen sonrasında onun da ağırlaştı. Muhtemelen ağabeyime çok üzüldüğü için ağırlaştı. Çünkü bu hastalıkta psikoloji de çok önemli. Hemşireler aracılığı ile selam yolluyordu. Bizim iyi olmamızı istediğini söylüyordu” dedi.
“KİMSE BANA BİR ŞEY OLMAZ DEMESİN”
Salgının çok ciddi bir boyutta olduğunu söyleyen Dr. Sezer, “Dünyanın birçok yerine göre daha yoğun yaşıyoruz. Durum çok ciddi. Herkesin olabildiği kadar en üst düzeyde dikkat etmesi gerekiyor. Ne yazık ki hayatın akışında önlemlere yeterince uyulmadığını görüyoruz. Önlemlere uyanların bile nelerle karşılaşabildiği ortadayken hiçbir biçimde ciddiye almama, önemsememe gibi bir durum olamaz. Bütün dünya bütün insanlık olarak çok ağır bir imtihandan geçiyoruz. Kimse bana bir şey olmaz demesin. Ne olur herkes çok dikkat etsin” diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
—————
-İstanbul Gedik Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Selim Sezer ile röp
-Aile Fotoğrafları (Cep telefonu kamerası)
-Yavuz Sezer’in çalıştığı üniversitenin yaptığı sosyal medya paylaşımı
-Genel ve detay
=====================
3- (Özel) ESENYURT’TA YABANCI UYRUKLULARA KİMLİK KONTROLÜ…. HATIRA POZU VERİRKEN DENETİME TAKILDI
Veysel TİMDU- Alper KORKMAZ / İSTANBUL, (DHA) ESENYURT Meydanı’nda polis ekipleri yabancı uyruklu kişilere yönelik denetim gerçekleştirdi. Oturma izni olmayan ve başka şehirde olması gereken yabancı uyruklu kişiler, polis merkezine götürülürken, Nijerya uyruklu bir kişi meydanda fotoğrafçıya hatıra pozu verirken denetime takıldı.
Esenyurt İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Esenyurt Meydanı ve meydan çevresinde yabancı uyruklu kişileri tek tek durdurdu, pasaport ve kimlik kontrolü yaptı. Meydanda bir fotoğrafçıya hatıra pozu veren Nijerya uyruklu bir kişinin, fotoğrafı çektirmesi sonrası polis ekiplerince kontrolleri yapıldı. Bu kişinin pasaportu ve evrakları eksik çıkınca polis midibüsüne bindirildi. Fotoğrafçı, ” Bana poz verdi sonra polisler aldı onu. Pasaportu yokmuş götürdüler” diye konuştu.
İzin belgesi olmayan ve evraklarında eksiklik bulunan yaklaşık 30 kişinin ilk olarak polis merkezine götürüleceği ardından İl Göç İdaresi’ne teslim edileceği öğrenildi.
Görüntü dökümü:
—————
Polis ekiplerinin Nijeryalı’yı alması
Fotoğrafçıyla röportaj
Meydandan görüntüler
Polislerden görüntüler
Pasaport ve üst aramalarından görüntü
==================
4- KADIKÖY’DE OTO GALERİYİ KURŞUNLADI, HAVAYA ATEŞ EDEREK KAÇTI
Haber-Kamera: Cengiz ÇOBAN-İsa ALMAÇAYIR/İSTANBUL,(DHA)
Kadıköy’de silahlı bir kişi oto galeriye kurşun yağdırdı. Galeri önündeki 3 lüks araca kurşun isabet etti. Silahlı saldırgan daha sonra havaya ateş ederek yaya olarak olay yerinden kaçtı. Polis kaçan saldırganı yakalamak için çalışma başlattı.
Olay saat 11.30 sıralarında Hasanpaşa Mahallesi Fahrettin Kerim Gökay Caddesi üzerinde meydana geldi. İddialara göre silahlı bir kişi galeri önüne gelerek peş peşe ateş etmeye başladı. Saldırgan daha sonra havaya ateş ederek yaya olarak kaçtı. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Silahlı saldırıda herhangi bir can kaybı ya da yaralanma yaşanmazken, 3 lüks araçta hasar meydana geldi. Ekipler olay yerine gelerek görgü tanıkları ile görüşüp, güvenlik kamera çalışması başlattı. Çok sayıda boş kovanın bulunduğu galeride olay yeri inceleme ekibi inceleme yaptı.
GEÇEN HAFTA DA KURŞUNLANMIŞ
Görgü tanığı Sedat Yapan, “Silah sesini duyarak kapıya çıktım. Kaçan bir kişiyi gördüm. Kaçarken havaya ateş ederek uzaklaştı. Karşılık vereni görmedim. Yaralı da yoktu. Aynı galeride geçen hafta da oldu” diye konuştu. Polis kaçan saldırganı yakalamak için çalışma başlattı.
Görüntü dökümü:
——————
-Galeriden görüntü
-Kurşunların isabet ettiği araçlar
-Polis ekiplerinden görüntü
-Yerdeki boş kovanlar
-Olay yeri inceleme ekiplerinin çalışması
-Görgü tanığı röp
-Genel ve detay görüntüler
====================
5- (ÖZEL) KAĞITHANE’DE RESTORANDA YANGIN PANİĞİ
Haber-Kamera: Zeki GÜNAL / İSTANBUL, (DHA) KAĞITHANE’de bir restoranda çıkan yangın paniğe neden oldu. İlk müdahaleyi çalışanların yaptığı yangında ölen ya da yaralanan olmadı.
Cendere Caddesi üzerinde bulunan restoranda saat 09.30 sıralarında yangın çıktı. Büyük panik yaşanan restoranda, çalışanlar yangın tüpüyle alevleri söndürmeye çalıştı. Çalışaların yoğun duman sebebiyle söndürmekte zorlandığı yangını ihbar üzerine olay yerine gelen itfaiye ekipleri fazla büyümeden söndürdü. Ekipler daha sonra duman tahliyesi yaptı. Yangının restoran bacasından çıktığı öğrenilirken olayda yaralanan olmadı.
Görüntü dökümü:
——————-
-Restoranı saran dumanlar
-İtfaiye araçlarının gelişi
-Personelin yangını söndürmek için kullandığı yangın tüpleri
-Restoranın girişinde toz altında kalan ürünler
-İtfaiye ekiplerinin çalışmaları
-Genel ve detay görüntüler
==================
6- ATAŞEHİR’DE PARK HALİNDEKİ OTOMOBİL ALEV ALEV YANDI
Haber-Kamera: Murat KORKMAZ/ İSTANBUL, (DHA)- ATAŞEHİR Kayışdağı Caddesi’nde park halindeki bir otomobil alev alev yandı. Yangın vatandaşlar tarafından cep telefonuyla kaydedildi.
Olay Ataşehir Kayışdağı Caddesi üzerinde saat 14.00 sıralarında meydana geldi. 34 TU 1746 plakalı otomobil park halindeyken henüz belirlenemeyen bir sebeple yangın çıktı. Kısa sürede büyüyen yangına ihbar üzerine olay yerine gelen itfaiye ekipleri müdahale etti. İtfaiye ekiplerinin müdahalesiyle söndürülen otomobil kullanılamaz hale geldi. Aracın yandığı anlar vatandaşlar tarafından cep telefonu kamerasıyla kayda alındı.
Görüntü dökümü
—————
-Cep telefonu görüntüsü
-Alev alev yanan araç
-İtfaiye ekiplerinin müdahelesi
-Yanan otomobilden görüntü
====================
7- (havadan görüntülerle) İSTANBUL’DA BARAJLARDA DOLULUK YÜZDE 70’E ULAŞTI
Haber-Kamera: Beyza Nur GÜLER – Ali AKSOYER – Güven USTA/İstanbul, (DHA) – İSTANBUL’da barajların genel doluluk oranı yüzde 69,83’e ulaştı. Su seviyesinin yüzde 63,13’e yükseldiği Alibeyköy Barajı, havadan da görüntülendi.
İstanbul’da barajların genel doluluk oranı, geçtiğimiz aylarda yüzde 20’lerin altına düşmüş, bu durum susuzluk endişesi yaratmıştı. Birkaç gündür etkili olan yağışlar, barajları doldurmaya devam etti. Son iki gündür aralıklarla devam eden kar yağışlarının ardından barajlardaki su seviyesi, yüzde 69,83’e ulaştı. İstanbul’a su sağlayan en önemli kaynaklardan biri olan Alibeyköy Barajı’nda ise su seviyesi, yüzde 63.13’e çıktı
Bugün itibariyle İstanbul’daki barajların ayrı ayrı doluluk oranları ise şöyle:
Alibeyköy Barajı yüzde 63.13, Büyükçekmece Barajı yüzde 69,59, Darlık Barajı yüzde 82,36, Elmalı Barajı yüzde 79,39, Istrancalar Barajı yüzde 61,19, Kazandere Barajı yüzde 60,92, Ömerli Barajı yüzde 86,57, Pabuçdere Barajı yüzde 49,28, Sazlıdere Barajı yüzde 36,76 ve Terkos Barajı’nda ise su seviyesi 65,06’ya yükseldi.
Görüntü Dökümü;
———–
-Barajdan görüntüler
-Alibeyköy Barajı havadan görüntüleri
-Muhabir anonsları
-Genel ve detay
-Genel ve detay
==================
8- SİLİVRİ’DE İNTİHAR… POLİSİN İKNA ÇABALARINA RAĞMEN HAYATINA SON VERDİ
Uğur Samet AVCI / İSTANBUL, (DHA) SİLİVRİ’de boş bir arazide intihar girişiminde bulunan kişi, polislerin ikna çalışmalarına rağmen tabancasıyla başına ateş ederek hayatına son verdi.
Olay, saat 09.00 sıralarında Mimar Sinan Mahallesi Alipaşa Caddesi üzerindeki boş arazide yaşandı. Henüz belirlenemeyen sebeple intihar girişiminde bulunan Ramazan M., polislerin ikna çabasına rağmen tabancasıyla başına ateş etti. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinde, kişinin hayatını kaybettiği belirlendi. Silivri ilçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri çevrede şerit çekerek güvenlik önlemi aldı, çevredeki vatandaşlar olay yerinden uzaklaştırıldı. Nöbetçi savcılığının incelemesinin ardından Ramazan M’nin cenazesi İstanbul Adli Tıp Kurumu’na sevk edildi. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.
Görüntü dökümü:
-Cenazeden detaylar
-Polis ekiplerinden detaylar
-Genel ve detaylar
=================
9- HEYBELİADA’DA AHIRLARI YIKMAYA GELEN KEPÇENİN ÖNÜNDE DURDU, YIKIMI ENGELLEDİ
-Adalılar ahırların yıkılmasına izin vermedi.
Esma MURAT- İSTANBUL (DHA)- Adaların Atları Platformu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) atların ahırlarını yıkma kararına Heybeliada’da düzenledikleri eylemle tepki gösterdi. Platform üyelerinin tepkisi sonrası ahırlar ekipler tarafından yıkılmadı.
Adalar’da bir yıl önce 105 atın ruam hastalığı sonucu itlaf edilmesinin ardından faytonlar durdurulmuş, ahırların yıkılmasına karar verilmişti. Karar doğrultusunda İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ekipleri dün sabah harekete geçti. Burgazada’da bulunan ahırlar iş makineleriyle yıkıldı. Bugün ise yıkım için ekipler Heybeliada’ya geldi. Heybeliada’da yıkım kararına ilişkin eylem yapan Adaların Atları Platformu üyeleri ahırların yıkılmak istenmesine tepki gösterdi. Son kalan atların ahırları ekipler tarafından yıkılmadı. İBB tarafından yapılan açıklama ile yıkılan at ahırlarının olduğu yerlere belediye tarafından modern ahırların inşa edileceği duyuruldu.
“İBB, KEPÇELERİ ALANDAN GERİ ÇEKTİ”
Konuyla ilgili yazılı bir açıklama yapan Adaların Atları Platformu, “Heybeliada’da kalan son atların ahırını yıkmak için gelen İBB ekipleri, atların adada yaşamasını isteyenlerin itirazlarıyla karşılaştı. İBB yetkilileri ile yapılan görüşmelerde, yeni ahır yapılmadan mevcut ahırları yıktırmayacağımızı söyledik. Yıkıma gelen İBB kepçeleri alandan geri çekildi. Heybeliada’da beş atın yaşadığı ahır, yıkılmadı. Bölgede, İBB’nin 2020’de satın alıp Büyükada’ya götürdüğü atların eski ahırlarından kalan yıkıntı ve molozlar duruyor. Bu tür boş yapılardan biri, bugün gelen ekipler tarafından söküldü. Atların barınma alanı olan ahır ise korundu. İBB ekipleri dün Burgazada’da kalan son iki atın ahırını yıkmıştı. İBB yıkım ekibi Burgazada’da ahırlar bölgesinde geçen sene yapılan yıkımdan kalan molozları almadan, bölgede ahır olmayan yapılara dokunmadan gitmişti.”
Açıklama şu şekilde devam etti: “Olayın basına yansıması ve gösterilen tepkiler üzerine İBB Başkan Danışmanı Tonguç Çoban, İBB’nin Heybeliada ve Burgazada’da ahır yapmak üzere kiraladığı arazilere ahır yapacağını basına açıkladı. Adaların Atları Platformu ve Heybeliada sakinleri olarak, bugün yıkım için gelen İBB ekiplerine buraya İBB tarafından yeni ahır yapılmadan mevcut ahırın yıkılamayacağını kararlılıkla anlattık. Bölgeyi ahır yapmak için Orman Müdürlüğü’nden kiralamış olan İBB yönetimine burada ahır kurulması gerektiğini uzun zamandır anlatıyoruz. İBB’nin mevcut atlı zabıta projesinin Büyükada, Heybeliada ve Burgazada’da hayata geçirilmesini, ayrıca kamu adına satın alınan atlarla atla terapi gibi hayvan haklarına uygun, kamu yararına yönelik başka etkinlikler yapılmasını istiyoruz. Bu konularda verilen vaatlere rağmen ne yazık ki hiçbir somut adım atılmadı.”
“ATLARIN YAŞAM HAKKINI, ADALAR’IN ORMANLARINI KORUMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
“Bugün yaptığımız görüşmeler sonucunda yıkım ekibi, atların mevcut ahırına dokunmadan alandan ayrıldı. Yıkım araçlarının gidişi Adalılar tarafından alkışlarla karşılandı. Bu yapıcı adım için İBB yetkililerine teşekkür ediyoruz. Atların yaşam hakkını, Adalar’ın ormanlarını korumaya devam edeceğiz. Heybeliada ve Burgazada ahır alanlarında önceki yıkımlardan kalan molozun bir an önce kaldırılması ve alanın kiracısı İBB tarafından yeni ahırlar yapılması gereğini bir kere daha tekrarlıyoruz. İBB bu ahırları yaparak hem atları hem de alanı korumuş olacak. İBB, satın aldığı ve Büyükada’daki İspark ahırında kapalı tuttuğu atlara iyi bakmalı, 1 yılı aşkın süredir o ahırlardan dışarı çıkarılmayan atların adada dolaşmasını sağlamalı. Ayrıca İBB tarafından denetimsiz şekilde 17 ile gönderilen 860 at, yapılan protokoller uyarınca gönderildikleri yerlerde denetlenmeli, uygun şartlara sahip olmayanlar Adalar’a geri getirilmeli, Büyükada’daki ahırın yanı sıra Heybeliada ve Burgazada’da yapılacak ahırlarda yaşatılmalıdır.”
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
———–
– Adalar Atları Platformu’nun ekiplere tepki göstermesi
– Adalar Atları Platformu’nun ekiplerle konuşması
– Genel ve detay görüntüler
===============
10- BEYAZIT’TA DOĞU TÜRKİSTANLILAR ÇİN DIŞİŞLERİ BAKANININ TÜRKİYE ZİYARETİNİ PROTESTO ETTİ
Murat SOLAK – Cemal YURTTAŞ / İSTANBUL (DHA) Beyazıt Meydanı’nda toplanan yüzlerce Doğu Türkistanlı, Çin Dışişleri bakanı Wang Yi’nin Türkiye’yi ziyaretini protesto etti.
İstanbul Beyazıt Meydanı’nda saat 11.00′ de toplanan 26 Doğu Türkistan sivil toplum kuruluşundan oluşan yüzlerce kişi, Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi’nin Türkiye ziyaretini protesto etti. Ellerinde pankart ve dövizlerle Çin’in aleyhine slogan atan grup daha sonra basın açıklaması yaptı.
Basın açıklaması yapan ve sivil toplum kuruluşları adına konuşan Doğu Türkistan Maarif ve Derneği Genel sekreteri Abdulahad Abdurrahman, “Biz bugün burada 26 Doğu Türkistan sivil toplum kuruluşu tek yürek olarak, Çin’in Doğu Türkistan halkına karşı uygulamakta olduğu soykırıma ‘Dur’ demek ve Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi’nin Türkiye ziyaretine ilişkin kaygılarımızı dile getirmek için bir arada bulunmaktayız. Amacımız adalet, özgürlük, temel insan hakları, demokrasi ve barış gibi evrensel ortak değerlerin korunmasına ilişkin çağrıda bulunmakla birlikte Türkiye ve diğer ülkelere uluslararası kuruluşlara asgari güç, ekonomik ve siyasi sistem açısından tehdit oluşturmaya başlayan “Çin Rüyasının” ilk adımı olan soykırımı protesto etmek ve soykırımın durdurulmasına çağrı yapmaktır.” dedi.
Görüntü dökümü:
———————-
-Toplanan gruptan görüntü
-Basın açıklaması
-Genel ve detaylar
===================
11- FEYZA AKTAN VE ÖZCAN DENİZ’İN VELAYET DAVASINDA TANIKLAR DİNLENDİ
Büşra ÇOBAN / İstanbul, (DHA) Şarkıcı Özcan Deniz’in oğlunun velayetini almak için eski eşi Feyza Aktan’a açtığı velayet davasının 2. duruşması görüldü.
Özcan Deniz 2019 yılında boşandığı Feyza Aktan’a 3 yaşındaki oğlunun velayeti için dava açmıştı. İstanbul 17. Aile Mahkemesi’ndeki duruşmaya, davacı Özcan Deniz ve Davalı Feyza Aktan geldi. Duruşmada taraf avukatları da hazır bulundu. Gizlilik kararı olan duruşmaya, basın mensupları alınmadı. Özcan Deniz’in ağabeyi Ercan Deniz kardeşine destek olmak için adliyeye birlikte gelirken Feyza Aktan ise ablası ve yakınlarıyla birlikte geldi.
Duruşmada, aile dostları olan Minik Kalplerle El Ele Derneği (MİKA-DER) Başkanı Nesrin Ercan, bebek bakıcısı ve komşularının Özcan Deniz’in tanıkları olarak dinlendiği öğrenildi. Feyza Aktan’ın ablası ve iki komşusunun da tanık olarak dinlendi. Yaklaşık 3 saat süren duruşmada mahkeme diğer tanıkların da dinlenmesi için duruşmanın ileri bir tarihe ertelenmesine karar verdi.
Görüntü dökümü:
————-
-Feyza Aktan’ın adliye koridorunda çekilen görüntüsü
-Özcan Deniz’in adliyedeki görüntüleri
-Detaylar
====================
12- 12 BİN KAT MALİKİNİ İLGİLENDİRİYOR; BİN 100 BİNANIN KENTSEL DÖNÜŞÜMÜ GERÇEKLEŞECEK
Berna YILMAZ – Osman BAKIR / İSTANBUL (DHA) – Bakırköy Belediyesi’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde sunduğu kentsel dönüşüm projesi kapsamında bir kat imar artışı, bütün siyasi partilerin ortak kararı ile kabul edildi. Bakırköy Belediye Başkanı Op. Dr. Bülent Kerimoğlu, plan kapsamında 3 ve 4 katlı binaların 5 kata çıkarılacağının müjdesini verirken, karar ilçe sakinlerini sevindirdi.
Bakırköy Belediyesi’nin geçtiğimiz kasım ayında, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nde kentsel dönüşüm planı kapsamında sunduğu bir kat imar artışı, tüm siyasi partilerin ortak kararı ile kabul edildi. Bakırköy Belediye Başkanı Op. Dr. Bülent Kerimoğlu, plan kapsamında 3 ve 4 katlı binaların, 5 kata çıkarılacağını söyledi. İlçe sakinleri ise yıllardır bekledikleri kentsel dönüşüm müjdesi ile sevindi.
BAKIRKÖY’DE BİNALARIN YÜZDE 65’İ ORTA VE AĞIR HASARLI
Türkiye’nin depremle ilgili sorunları olduğunu hatırlatan Kerimoğlu, “Bakırköy de İstanbul’daki depremin merkez üssü ilçelerinden bir tanesi. Tabii Türkiye’deki bu deprem gerçeği hepimiz açısından çok sık ifade edilir ki siyaset üstü bir konudur. Biz, Bakırköy’ün hem depreme dayanıklı konutlarıyla hem uzun yıllardan beri mevcut olan yapı stoğunun eskimiş ve yenileşmeye duyulan ihtiyacı hem de geçmiş yıllarda eski teknolojiyle deniz kumundan yapılmış olmasından dolayı ciddi bir değişime ihtiyaç olduğu konusunda çalışmalar yapmıştık. Hatta çok saygın iki üniversitenin yapmış olduğu çalışma ile Bakırköy’de binaların yaklaşık yüzde 65’inin orta ve ağır hasarlı olduğuyla ilgili tespitler var. Buradan yola çıkarak Bakırköy’de kentsel dönüşüm yapma arzumuzu ifade ettik. Son 6 yıldır gerek Çevre ve Şehircilik Bakanlığı düzeyinde gerek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı düzeyinde, geçmiş dönemde ve bugün, ciddi bir uğraş içindeyiz” diye konuştu.
Op. Dr. Kerimoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“Arzumuz, Bakırköy’de caddelerin bulvara dönüştüğü, yeşil alanları içinde olan, sosyal donatı alanları olan, otopark sorununu çözen ve kent mimarisine, estetiğine uygun bir kentsel dönüşüm yapmak. Bununla ilgili olarak da nüfusu çok yoğunlaştırmadan, kat seviyesini çok yükseltmeden, sadece bir kat artışıyla bu sorunu çözebileceğimiz konusunda yurttaşlarımızla hemfikir olduk. En son geçen yıl kasım ayında belediye meclisinde bütün belediye meclis üyelerinin oy birliği ile bir kat artışa tekabül eden kentsel dönüşüm planları yaptık. İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’ne de gönderdik. 3 ve 4 katlı binalara 1 kat daha eklenerek 5 katlı binalar haline getirilecek. Ancak 5 katlı binalara bir kat imar artışı ile ilgili taleplerimiz, henüz İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nde bekliyor.”
BÜTÜN SİYASİ PARTİLER ORTAK KARAR ALDI
Bakırköy’deki kentsel dönüşümün hızlıca gerçekleşmesi için bir kat imar artışı talebinde bulunduklarını belirten Kerimoğlu, “Bakırköy ölçeğinde Adalet ve Kalkınma Partisi, Milliyetçi Hareket Partisi, İYİ Parti, Cumhuriyet Halk Partisi ve diğer siyasi partiler ortak bir karar aldı. Meclisten oy birliği ile geçirdik. Bakırköy’deki kentsel dönüşümün hızlıca gerçekleşmesi için bir kat imar artışı talebinde bulunduk. Bu bir kat imar artışı neden gerekli? Bakırköy halkı, göründüğü gibi zengin bir halk değil. Ekonomik olarak, bu sorunları kendi cebinden karşılayarak çözebilecek güçte de değil. Çoğunluk, emekli nüfus. Dolayısıyla bir kat artış, buradaki kentsel dönüşümü yurttaşın cebinden para çıkmadan katında, konumunda ve kendi koşullarında kentsel dönüşümü gerçekleştirebileceği için böyle bir talep ile kararı geçirdik. Henüz İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nde bununla ilgili beklentimiz devam ediyor” ifadelerini kullandı.
BİN 100 BİNANIN KENTSEL DÖNÜŞÜMÜ GERÇEKLEŞECEK
Bakırköy halkının yıllardır bir kat imar artışı ile ilgili kararı beklediğini dile getiren Kerimoğlu, “Geçen haftalarda Bakırköy halkına bir müjde verdik. Yaklaşık 13 yıldır kaybedilmiş bir hak vardı. Daha önce 5 kat imarı olan bazı binaların hakları 1 kat eksiltilerek, 4 kata düşürülmüştü. Yaptığımız çalışmalar ve uğraşılar sonunda yeniden İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nde 5 binlik planlarda, bu yurttaşlarımızın kaybettiği haklarla ilgili olarak bir kazanım elde ettik. Yaklaşık bin 100 binayı ve dolayısıyla 12 bin kat malikini ilgilendiriyor. İnşallah bu bin 100 binanın, vatandaşın cebinden para çıkmadan, kentsel dönüşümü gerçekleşecek” dedi.
7 MERKEZ MAHALLEDE KAYBEDİLMİŞ HAKLAR YENİDEN KAZANILDI
“Biz Bakırköy’ün geneli için kentsel dönüşüm düşünüyoruzö diyen Kerimoğlu, şöyle konuştu:
“Ancak özellikle Bakırköy’ün merkezinde, demiryolu hattının güneyinde ve kuzeyinde kalan 7 merkez mahalle ile ilgili beklentilerimiz çok daha yüksek. Çünkü bunların ortalama bina ömrü 52-53. Eski teknolojiyle yapılmış ve bir an önce yenileşmeye ihtiyacı var. Merkez 7 mahalledeki eksik katlarla ilgili olarak, kaybedilmiş hakların yeniden kazanımını sağladık. Bununla ilgili çalışmalara da hızlıca başladık. Yurttaşlarımızın da bu konuda bir an önce gelip, ruhsat alarak kazandıkları imar hakkıyla inşaatlarına kentsel dönüşümünü başlatmasını bekliyoruz.”
İLÇE SAKİNLERİ KARARDAN MEMNUN
Bakırköy’de yaşayan bir vatandaş, “Valla çok iyi bir gelişme. Çok memnun olduk. Biz de zaten bu kararı bekliyorduk. Belediye başkanımız daha önce söz vermişti zaten. Çok sevindim” dedi.
Yaşar Başarır ise, “Belediyeye teşekkür ederiz. İnsanlara faydalı olmak için gayret göstermişler. Fakat benim düşüncem, buradaki bütün binalara birer veya ikişer kat daha verip, yenilenmesi gerektiği. Sadece 3 katlı veya 4 katlı binaların değil de hepsinin yenilenmesi gerekiyorö ifadelerini kullandı.
Satılmış Demir de “Şu an kentsel dönüşüm ile ilgili bizler de görüşüyoruz. 40 senelik bir binada yaşıyoruz. Mesela şu anda binalar hep 5 katlı. Bize de 1 kat daha verilmesi iyi oldu” diye konuştu.
Görüntü dökümü:
———————-
-Belediye Başkanı Op. Dr. Bülent Kerimoğlu’nun açıklamaları
-General Şükrü Kanatlı Caddesi’nden detay ve genel görüntüler
-Vatandaş röportajları