Notice: Function _load_textdomain_just_in_time was called incorrectly. Translation loading for the jetpack-boost domain was triggered too early. This is usually an indicator for some code in the plugin or theme running too early. Translations should be loaded at the init action or later. Please see Debugging in WordPress for more information. (This message was added in version 6.7.0.) in /home/haberolduk/domains/haberolduk.com/public_html/wp-includes/functions.php on line 6114

Notice: Function _load_textdomain_just_in_time was called incorrectly. Translation loading for the jetpack domain was triggered too early. This is usually an indicator for some code in the plugin or theme running too early. Translations should be loaded at the init action or later. Please see Debugging in WordPress for more information. (This message was added in version 6.7.0.) in /home/haberolduk/domains/haberolduk.com/public_html/wp-includes/functions.php on line 6114
AK Parti Genel Başkanvekili Yıldırım, Menemen’de partililere seslendi (2) – Haberolduk.com – Son Dakika Haberler
  1. Haberler
  2. Gündem
  3. AK Parti Genel Başkanvekili Yıldırım, Menemen’de partililere seslendi (2)

AK Parti Genel Başkanvekili Yıldırım, Menemen’de partililere seslendi (2)

featured
service

ZİYARETLERİNİ SÜRDÜRDÜ
İzmir’deki ziyaretlerini Katip Çelebi Üniversitesi’nde sürdüren AK Parti Genel Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, Rektör Prof. Dr. Saffet Köse’yi makamında ziyaret etti. Prof. Dr. Köse, Yıldırım’a hat sanatı tablosu ve kitap hediye etti. Yıldırım, İzmir’in Çiğli ilçesi Atatürk Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan Katmerciler Araç Üstü Ekipman Sanayi Fabrikası’nı da ziyaret etti. Binali Yıldırım’ı, kurumun Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Katmerci ve İcra kurulu Başkanvekili Furkan Katmerci karşıladı. Yıldırım, araç üstü ekipman sektöründe faaliyet gösteren firma hakkında bilgi aldı. Ardından Balçova ilçesine geçen Yıldırım, Kaya Termal Otel’de Anadolu Aslanları İşadamları Derneği (ASKON) Genel Kurulu’na katıldı. Burada konuşan Yıldırım, pandeminin ardından yaşanan gelişmelerin Türkiye’ye çok büyük fırsat penceresi açtığını belirterek, zenginlik noktalarının batıdan doğuya doğru geldiğini söyledi. 2023 hedeflerine giden yolda sloganlarının ‘Güven ve istikrar’ olduğunu belirten Yıldırım, Türkiye özel sektörün gelişmeye başlamasıyla kamu bir yatırım yaparken, özel sektörün 9 yatırım yaptığını dile getirerek, “Aslında çoktan bu ülkenin lokomotifi özel sektör olmuştur” dedi.
Şehir hastanelerinin dünyanın en gelişmiş ülkesinden daha donanımlı bir sağlık alt yapısına sahip olduğunu ifade eden Yıldırım, ihracat rakamlarına da değinerek, “Pandemi var, salgın var. Dünya allak bullak, bütün ezberle bozulmuş, adeta taşlar yerinden oynamış, gelişmiş ülkeler, böbürlenen ülkeler birer birer diz çökmüş. Amerika’nın Avrupa Birliği ülkelerinin bu salgında ne kadar hacze düştüğünü gördük. Paraları, zenginlikleri hiçbir şeye yaramadı. Bu salgın dünyanın çarpık düzenini değiştirecek büyük bir dönüşümün habercisidir. Elbette bugünler geride kalacak ama geleceğin dünyasında hiçbir şey aynı kalmayacak. Ülkemize, bize, ASKON’a düşen bu günlere hazır olmaktır. Salgına karşı mücadelemizi başta liderimiz olmak üzere amansız bir şekilde sürdürüyoruz. 20 yıldır iktidardayız şehir hastanelerini yaparken siyasi muhaliflerimizin ne kadar acımasız eleştiri yaptığını ne kadar üzerimize geldiklerini hatırlayın ama bu bir vizyon işi. Bugün biz bu mücadelede başarılı olduysak bunun arkasında sağlık sistemine yaptığımız alt yapı ve dönüşüm vardır. Şehir hastaneleri dünyanın en gelişmiş ülkesinden daha donanımlı bir sağlık alt yapısına sahiptir. Amerika vatandaşlarının 50 milyonuna sağlık hizmet veremiyor ama bu ülkede ‘her şeyin başı sağlık’ laf olarak değil icraat olarak vatandaşımızın ayağına gidiyor. Eskiden filmlerde haberlerde izlerdik, gelişmiş ülkeler başka ülkelere uçak gönderir vatandaşını taşır, imrenirdik. Biz de taşımakla kalmıyoruz, başka ülkelere cömert bir şekilde destek veriyoruz. 90’lı yıllarda bu ülkenin ithalatı ihracatının 2 katıydı. Şimdi ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 80’lere geldi. 80’lerin başına geldiği dönemde 3 milyar dolar ihracatımız vardı. 90’lı yıllarda 20 milyar dolarlar seviyesindeydi. Bugün 160 milyar doları konuşuyoruz ve bu yılın ilk ayı 50 milyar dolarlık bir ihracat büyüklüğüne ulaştık” dedi.
‘SLOGANIMIZ GÜVEN VE İSTİKRAR’
Güven ve istikrarın önemine değinen Yıldırım, “ASKON genel kurulunu yapıyor. Biz de kongremizi yaptık. 2023’e giden yolda sloganımız güven ve istikrar. Bu iki sihirli söz her şeyi ifade ediyor. Güven ve istikrarın olmadığı yerde hiçbir şey olmaz. AK Parti iktidarından önce 9 yılda 9 hükümet, 81 ayda 9 hükümet kurulmuş. Her birinin ömrü 9 ay. 9 ayda bir hükümet ne yapılabilir? Hiçbir şey yapamaz. Kurulur, bakanlar tebriklerini kabul eder sonra da valizini toplayıp vedalaşır. Bu yüzden 90’lı yıllar, 70’li yıllar kayıptır. Türkiye’nin yol aldığı yıllar güçlü tek başına sağ iktidarın olduğu 80’li, 50’li ve 2000’li yıllardan başlayıp bugüne gelen AK Parti iktidarı.  Güven ve istikrar çok önemli Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin de amacı zaten seçimlerin süresi içerisinde yapılaması ve ülkenin bir belirsizliğe bir seçim atmosferine gereksiz yere sokulmaması. 2023’te seçimlerimizi inşallah yapacağız ama 2023’e kadar yapacak daha çok isimiz var” açıklamasında bulundu.
‘AMERİKA VE ÇİN İLİŞKİLERİ GERGİNLEŞİYOR’
Çin ile Amerika arasındaki gerginlik sebebi sadece salgın olmadığını belirten Yıldırım, “Aslında dünyanın birçok ülkesinin ekonomisi salgın sürecinde küçülüyor. G- 20 içerisinde az da olsa büyümeyi başaran iki ülke var. Birisi salgının mimarı Çin ve Türkiye. Diğer ülkeler hep eksideler. Amerika’daki küçülme miktarı Türkiye’nin milli geliri kadar. Avrupa Birliği’ndeki küçülme iki katı kadar. Bu iki ülke neredeyse dünya gayri safi hasılasının milli gelirin yarısını üretiyor. Çin ile Amerika arasındaki gerginlik sebebi sadece bu salgın değil. Çin’in son yılarda dünyayı şaşırtan biri büyüme hikayesi olması. 14 trilyon dolar gayri safi hasılası ile Çin, Amerika’dan sonra dünyanın en fazla milli gelirlerine sahip olan ülke. Bu da Amerika’yı telaşlandırıyor. Amerika ve Çin ilişkileri gerginleşiyor. Arkasında ekonomi ve küresel ticarette olan yarış var. Bu gelişmeler Türkiye’ye çok büyük fırsat penceresi açıyor. Bunu görmemiz lazım. Bu salgından sonra hiçbir şey aynı olmayacak. Yeni bir dünya, zenginlik noktalarının değiştiği bir dünya ile karşı karşıya kalacağız. Geçmişte zenginlik noktaları batıya gitti şimdi doğuya doğru gidiyor. Giderken de gelirken de Türkiye’den geçmek zorunda. O yüzden bulunduğumuz coğrafya bize birçok zorlukların yanında birçok fırsatı da beraberinde getiriyor. Dünyanın merkezindeyiz başka hiçbir ülke yok. 4 saat uçuş ile 30 trilyon dolarlık pazara erişen, 56 ülkeye varan başka dünyada bir ülke, böyle bir coğrafya hiçbir yerde yok. Bölgemiz üzerindeki küresel hesaplar bakımından zorluklarımız var ama her geçen gün kendi kendine yeten bir ülke var. Savunma sanayisiyle, yerli milli sanayisi ile Türkiye kendi kalkınmasını sağlamak hem de bölgenin güvenliğini sağlamak için önemli bir görev ifa ediyor” dedi.
‘ACIMASIZ BİR ŞEKİLDE ELEŞTİRİLDİK’
Türkiye’nin geleceğinin üretimde olduğuna dikkat çeken Yıldırım, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde gerçekleştirilen büyük alt yapı projelerinde acımasız bir şekilde eleştirildiklerini söyleyerek, “Ama onların göremediği bir şey var. Göremedikleri şey; 20 yıl sonrasında Türkiye’nin bölgede ve dünyadaki rolüdür. Eğer geniş bant interneti Türkiye’nin her tarafına yaymasaydık ‘hayat eve sığar’ söyleminin altında olmayacaktı. Evden ticaretimizi yaptık, eğitim aldık, ticaret yaptık akıl ve iletişim yollarını inşa etmiştik, 400 bin kilometre fiber ağlarla ülkemizin her köşesini donatmıştık. 2000’li yılların başında çevirmeli internet vardı. Tüm bunlar üretime, hizmet sektörüne, ihracata katkı sağlıyor. Türkiye’nin geleceği üretimde. Üretim, istihdam, ihracat çok önemli. Biz petrol, doğalgaz kaynağına sahip bir ülke değiliz. 3 aylık ihracata bakalım eğer biz enerji açığı olan bir ülke olmasaydık, dış ticaret fazlamız olacaktı. Artıdaydık. Bu açığı kapatmak için daha çok çalışıp daha çok üreteceğiz. Türkiye’nin kabiliyeti Türkiye’nin yükümlülüklerinden çok fazladır. Gelişmiş ülkelerin hesabı kitabı şaşmıştır. Türkiye toplam borcu çok fazla olan bir ülke değil. Gelişmiş ülkelerin toplam borçları Türkiye’nin 3-4 katıdır. Onlar şimdi iyi gözüküyor çünkü rezerv paraya sahipler ama bu rezerv parayı dağıtırsan tükenir. Bu günler onların iyi günleridir. Üretmeden sanal para üretmenin çok büyük bedeli mutlaka olacak” dedi.
‘EN BÜYÜK BEDELİ ÖDEYEN TÜRKİYE’DİR’
Açıklamasını “Bir yandan kendi ülkemizin kalkınması için çalışacağız, diğer yandan da diğer ülkelerin aynı şekilde kalkınması için çalışacağız aynı yerde yaşıyoruz” diye sürdüren Yıldırım, “Dünyada kalkınma ve zenginleşme bakımından bölgesel uçurumlar var. İşte Amerika ve Afrika. 4 trilyon dolar tüm Afrika kıtasının milli geliri var Amerika’nın tek başına 20 trilyon milli geliri var. Mültecilerin sayısı 70 milyonu aşmıştır. Bir ülke kadar. En büyük bedeli ödeyen de Türkiye’dir. Bir yandan etrafımızdaki iç karışıklıklar bir yandan bu refah seviyesindeki uçurumdan dolayı insanlar daha kötüden daha iyiye doğru hicret ediyor. Bu insanın tabiatında olan bir şey. 60’lı yıllarda Avrupa’ya gidiyorduk. Şimdi de bizim doğumuzdaki ülkeler bize geliyor. Bizi öyle görüyorlar. Bizim her şeyimizin iyi olması yan tarafınızda sorun varsa ne değiştirir ki? Bir yandan kendi ülkemizin kalkınması için çalışacağız, diğer yandan da diğer ülkelerin aynı şekilde kalkınması için çalışacağız aynı yerde yaşıyoruz. Üzüntülerimiz bir, sevinçlerimiz bir. Mutlaka dayanışma içerisinde olmak, bölgesel ve küresel sorunlara karşı gözlerimizi kapatmamamız lazım. Türkiye bir yandan bu mücadeleyi verirken bir yandan bölgedeki karışıklıkları ortadan kaldırmak, mazlum, ezilmiş bölge insanını mutlu etmek için var gücüyle çalışıyor. Cumhurbaşkanımızın Suriye’de, Libya’da, Karabağlar’da, Yemen’de başka coğrafyalarda ortaya koyduğu gayretlerin ne anlama geldiğini bu muhalefet anlayamaz, anlamasını da beklememeliyiz ama milletimiz bunları biliyor. Biz dünyaya barış ve huzur getirmiş 619 yıl üç kıtada var olmuş bir ecdadın torunlarıyız, sorumluluklarımız var. Bize ne diyemeyiz” diye konuştu.
‘ÜLKENİN LOKOMOTİFİ ÖZEL SEKTÖR’
Özel sektörün Türkiye açısından önemine değinen Yıldırım, “Türkiye’nin ihracatının neden arttığını düşünmek lazım. Tecrübe kazanmış bir özel sektörümüz olmasaydı ASKON gibi kuruluşlarımız olmasaydı, devlet eliyle ihracatı arttıramazdık. Öyle bir kabiliyetimiz olmazdı. Tek parti dönemi yerli milli üretimleri unutmuş ithalata dayalı kalkınma modelini rutin bir uygulama haline getirmiştir. Ta ki 1950 yılına kadar ondan sonra Türkiye özel sektörde gelişmeye başlamış bugün kamu bir yatırım yapıyorsa, özel sektör 9 yatırım yapıyor. Aslında çoktan bu ülkenin lokomotifi özel sektör olmuştur. Bize düşen sizin işinizi kolaylaştırmak. Böylece ülkenin kalkınma hızını telafi etmiş olacağız” dedi.
‘TÜRKİYE SALGIN DÖNEMİNDE DİĞER ÜLKELERDEN POZİTİF AYRILIYOR’
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ ise salgın döneminde Türkiye’nin diğer ülkelerden pozitif olarak ayrıldığını söyleyerek, “Buna rağmen Türkiye’nin başarısı görmezden geliniyor. Türkiye’nin ihracatında rekorlar kırdıran iş insanlarına teşekkür ederim” dedi. Salgında zor günler geçiren esnafa hükümet olarak destekte bulunduklarını ifade eden Dağ, “Bundan sonra da devam edeceğiz. Biz bunları yaparken muhalefet ne yaptı? Bugün ana muhalefet genel başkanı 2 makam aracının üzerine mecliste bir makam aracı daha talep etti. Birtakım eleştiriler yaparken, sözler ifade ederken bu eleştirilerin eylemleri karşılamadığını çok net bir şeklide görüyorsunuz. Ülkenin üretimini artırmak için insanların önüne açmak noktasında elimizden geleni yapacağız” dedi.
ASKON Genel Başkanı Orhan Aydın ise, “Gelişmiş ülkelerin negatif büyüme kaydettiği bu dönemde Türkiye pozitif bir büyüme potansiyelini ortaya koymuştur. Mart ayı ihracatımız, geçen senenin aynı ayına göre yüzde 42.2 artışla 18 milyar 985 milyon dolara ulaşmıştır. Bu, tüm zamanların en yüksek aylık ihracat rakamı olmuştur. Pandeminin olumsuz etkilerini görmezden gelen bazı kesimlerce enflasyon ve yüksek faiz üzerinden erken seçim çağrıları yapıldığını görmekteyiz. Bu çağrılar beyhude çağrılardır. Yatırım, üretim, ihracat ve istihdam tek hedefimiz. Üreten Türkiye için yüksek faize dün olduğu gibi bugün de hayır diyoruz” dedi.
Genel Kurula, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Hamza Dağ, İzmir milletvekilleri Mahmut Atilla Kaya, Yaşar Kırkpınar, Ceyda Bölünmez Çankırı, Necip Nasır, Cemal Bekle, AK Parti İzmir İl Başkanı Kerem Ali Sürekli, Katip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse, İzmir İleri teknoloji Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Baran, sivil toplum kuruluşları, dernek başkanları ve iş dünyası katıldı. Genel Kurul’da İzmir Şube Başkanı Şerafettin Gücü güven tazeledi. Yıldırım, ASKON Genel Kurulu’nun ardından AK Parti ilçe başkanları ve il yönetim kurulu toplantısına katılarak İzmir’deki ziyaretlerini tamamlayacak.

Eda Ebru NANECİ / İZMİR, (DHA)

FOTOĞRAFLI

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Haberolduk.com - Son Dakika Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!