İSTANBUL (DHA) – Dünyada sayısı 600 milyona yakın sahipsiz sokak hayvanı bulunduğunu açıklayan Royal Canin Türkiye, bu durumun önüne geçmek için Dünya Sokak Hayvanları Günü’nde, ‘sorumlu hayvan sahipliği anlayış ve uygulamalarının’ artmasının önemini ve sahiplenme sürecinin hayvanlar nezdinde haklar ve ihtiyaçlar temelli olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtti.
Royal Canin Türkiye’nin bilgilerine göre kediler ve köpekler; insanlarda oluşan stresi ve kaygıyı azaltıyor, yalnızlığı hafifletiyor, egzersizi ve eğlenceyi teşvik ediyor ve hatta sahiplerinin kalp sağlığının korunmasına destek oluyor. Ayrıca hayvanların varlığı, insanların çok daha güvende hissetmelerine yol açarak ruhsal ve fiziksel olarak zinde kalmalarında onlara yardımcı oluyor. İnsan sağlık ve refahı için sundukları katkılara rağmen bugün dünyada 600 milyondan fazla sahipsiz hayvan bulunduğu açıklandı. Bu durumu engelleyebilmek için Royal Canin Türkiye, 4 Nisan Dünya Sokak Hayvanları Günü’nde bu konuyu hayvanlara yönelik sorumluluklarımıza dikkat çekerek mercek altına aldığını belirtti.
“8 MİLYON SAHİPSİZ HAYVAN”
2019 yılı verilerine göre, Türkiye’de yaklaşık 8 milyon sahipsiz hayvan bulunuyor. Toplumsal refah ve duyarlılık bilinci ile sahipsiz hayvanlar için iyileştirici çalışmalar gerçekleştiren çok sayıda paydaş söz konusu olduğunu söyleyen Royal Canin, bu gayretler neticesinde, özellikle pandemi sürecinde, dünyadaki her 3 evcil hayvan sahibinden 1’inin yeni bir evcil hayvan sahiplendiğini açıkladı.
“HAYVANLAR TERK EDİLİYOR”
Hayvan terk edilme haberlerinin gündemdeki yerini koruduğunu belirten Royal Canin, hayvan terk edilmelerinin önüne geçilebilmesi için önce hayvan sahiplenme süreçlerinin hayvan severler tarafından çok daha sorumlu ve titiz bir şekilde ele alınması gerektiğinin altını çizerek hazırladığı yayınlar, iletişim kampanyaları ve sosyal farkındalık projeleri ile hayvan severlere ‘sorumlu hayvan sahipliği’ çağrısında bulundu.
“BAKAMIYORUM ENDİŞESİ AZALTILMALI”
Sorumlu Hayvan Sahipliği’nde bakımı üstlenilen hayvanların yaşamları boyunca ihtiyaçlarının karşılanarak sağlıklı, mutlu ve refah içinde yaşayan hayvanlar olabilmelerine odaklanıldığını ve hayvan sahiplerinin, sahiplenme aşamasında “bir canlıyı sahiplenmek benim için doğru mu, ben ve yaşam tarzım, evcil hayvanımın ihtiyaç duyabileceği olanakları ve bakım şartlarını sağlamaya yeterli miyiz?” sorularını kendilerine sormalarının önemini belirten Royal Canin, Sahiplenme kararlarının bu şekilde çok daha bilinçli bir şekilde alınabileceğini ve bu kapsamda ‘bakamıyorum’ endişesi ile verilen terk etme kararlarının azaltılmasını hedeflediğini söyledi.
“HAZIR MIYIZ SORUSUNA DİKKAT”
Royal Canin tarafından Sorumlu Hayvan Sahipliği anlayış ve uygulamalarını daha geniş boyutta aktarabilmek amacıyla hazırlanan Sorumlu Kedi Sahipliği ve Sorumlu Köpek Sahipliği Rehberleri, sahiplenme kararı vermeden önce bakımı üstlenilecek hayvanların ihtiyaçlarının doğru tespit edilmesi ve bu ihtiyaçları zaman, bağlılık ve bütçe olarak karşılamaya hazır mıyız sorusuna dikkat çekildi.
Dünya Hayvan Sağlığı Teşkilatı (OIE) ise hayvanların 5 Temel Özgürlük Hakkı’nı şu şekilde açıkladı: “Her hayvanın en temelde, açlık ve susuzluktan, sağlık sorunlarından ve korku-stres unsurlarından uzak bir yaşama erişim, uygun barınma koşulları ve kendilerini oldukları gibi ifade edebilme hakkı bulunmaktadır”.
“HAYVAN SAHİPLENİRKEN OLANAKLAR İNCELENMELİ”
Araştırmalara göre, her bir kedi ve köpeğin kendine has eşsiz özellikleri ve ihtiyaçları bulunuyor. Örneğin, aynı tür olarak değerlendirilseler de Labrador ve Golden ırk köpekleri arasındaki fizyolojik farklılıklar, sahipleri tarafından yeterli egzersiz olanağı verilemediği veya ihtiyaca uygun beslenme sağlanamadığında obezite kaynaklı sağlık sorunlarına Labrador ırk köpeklerin çok daha yatkın olduklarını belirtiyor. Dolayısıyla, hayvan sahiplenme kararı alınırken hem hayvan sahibinin kendi olanaklarını iyi bir şekilde incelemesi (örneğin, yaşam koşulları, ev ortamı) hem de ilgili hayvanın haklarını ve kendine özgü ihtiyaçlarını merkeze koyan bir bakış açısıyla hayatını düzenlemesi gerektiği belirtildi.
“HAYVANLAR KAYGI VE STRESİ AZALTIYOR”
Royal Canin Türkiye Kurumsal İlişkiler Lideri Çağla Çavuşoğlu, “Araştırmalar, kedi ve köpeklerin, insanlardaki kaygı ve stres seviyesini azaltmada oldukça olumlu katkıda bulunduklarını, çok daha aktif ve sağlıklı bir yaşam sürmemize olanak tanıdıklarını gösteriyor. Yaşamlarımızı daha güzel bir yer haline dönüştüren hayvanlar için, daha iyi bir dünyayı sorumlu hayvan sahipliği anlayış ve uygulamaları ile mümkün kılacağımıza inanıyoruz. Bu anlayışın yerleşmesi ile hayvan sahiplenme kararını çok daha bilinçli olarak alabileceğimizi ve bakış açımızı değiştirerek terk edilmelerin önüne geçebileceğimizi düşünüyoruz” dedi.