Notice: Function _load_textdomain_just_in_time was called incorrectly. Translation loading for the jetpack-boost domain was triggered too early. This is usually an indicator for some code in the plugin or theme running too early. Translations should be loaded at the init action or later. Please see Debugging in WordPress for more information. (This message was added in version 6.7.0.) in /home/haberolduk/domains/haberolduk.com/public_html/wp-includes/functions.php on line 6114

Notice: Function _load_textdomain_just_in_time was called incorrectly. Translation loading for the jetpack domain was triggered too early. This is usually an indicator for some code in the plugin or theme running too early. Translations should be loaded at the init action or later. Please see Debugging in WordPress for more information. (This message was added in version 6.7.0.) in /home/haberolduk/domains/haberolduk.com/public_html/wp-includes/functions.php on line 6114
DHA İSTANBUL BÜLTENİ – 4 – Haberolduk.com – Son Dakika Haberler
  1. Haberler
  2. Gündem
  3. DHA İSTANBUL BÜLTENİ – 4

DHA İSTANBUL BÜLTENİ – 4

featured
service

 

1-  2 MİLYAR DOLARLIK KRİPTO PARA DOLANDIRICILIĞI İDDİASI: POLİS ŞİRKETTE ARAMA YAPIYOR

Beyza Nur GÜLER – Cengiz ÇOBAN – İsa ALMAÇAYIR  – İstanbul DHA – Kripto para dolandırıcılığı iddialarıyla ilgili şirketin Kadıköy’de bulunan merkezinin polis arama yapıyor
Türkiye’de işlem yapan kripto para borsalarından Thodex’te iki gündür işlem yapılamıyor. 391 bin kişinin işlem yaptığı platformun kurucusu Faruk Fatih Özer’in 2 milyar dolarlık kripto parayla yurtdışına çıktığı belirtildi. Çok sayıda kişinin suç duyurusu üzerine İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı merkezi Kadıköy’de bulunan şirket ile ilgili Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından “nitelikli dolandırıcılık” ve “suç örgütü kurmak”suçundan re’sen soruşturma başlattı. Sabah saatlerinde de şirketin merkez ofisinin bulunduğu binaya polis geldi. Polis savcılık izninin ardından ofiste inceleme başlattı

Görüntü Dökümü:
———–
-Bina önündeki polis
-Polisin görüntüsü

====================

2  – THODEX KURUCUSU FARUK FATİH ÖZER’DEN YAZILI AÇIKLAMA

Ahmet YEŞİLMEN – İstanbul DHA – 2 milyar dolarlık kripto para dolandırıcılığı yaptığı öne sürülen Thodex kurucusu Faruk Fatih Özer, yazılı açıklamasında kaçmadığını söyledi.  Özer, “Birkaç gün içerisinde Türkiye’ye dönüş yaparak adli makamlar ile işbirliği içerisinde gerçeklerin ortaya çıkmasını sağlayacağımı ve kullanıcıların mağduriyetinin önlenmesi için elimden gelen gayreti göstereceğimi beyan ederim” dedi.
Türkiye’de işlem yapan kripto para borsalarından Thodex’te iki gündür işlem yapılamıyor. 391 bin kişinin işlem yaptığı platformun kurucusu Faruk Fatih Özer’in 2 milyar dolarlık kripto parayla yurtdışına çıktığı öne sürüldü. İddiaların hedefindeki Faruk Fatih Özer yazılı açıklama yaptı. Özer, “Yaklaşık 3 aydır sürdürülen ortaklık görüşmeleri sırasında mali ve dijital veriler birlikte incelendiğinde şirket hesaplarında anormal bir dalgalanma olduğu geçen hafta itibari ile tespit edilmiştir. Bunun sebep ve kaynaklarının ne olduğunun tespiti için Thodex Platformu geçici süre ile işleme kapatılmıştır” dedi.
“Şirket teknik ekibimiz bu araştırmayı yaparken şahsım olarak yurt dışı yatırımcı ile nihai görüşmeleri yapmak izin 19.04.2021 tarihinde yurt dışına çıkmış bulunmaktayım” diyen Özer, ” Yaklaşık 391 bin kişiyi 2 milyar dolar zarara uğratarak ortadan kaybolduğum iddiaları asılsızdır” diye konuştu
Özer’in açıklamasında, “ilk tespitlerimize göre 700 bine yakın kullanıcımızın sadece 30 bine yakın kısmında şüpheli durum söz konusu olup bu kişilerin de platformdaki banka giriş bedellerinin karşılığı şirket hesaplarında mevcuttur. Bu itibarla; öncelimle hiçbir kullanıcının mağdur olmayacağını kamuoyuna duyururum” ifadesi yer aldı.
2 milyar dolar iddiasını da yalanlayan Faruk Fatih Özer, “Bırakınız Thodex’in işlem hacmini tüm Türkiye’deki kripto para platformlarının işlem hacmi bu seviyede değildir” dedi.
Özer’in açıklaması şu şekilde devam etti:
“Sayın kullanıcılardan önemle rica ettiğim husus, şirketimiz tarafından yapılmayan açıklamalara itibar edilmemesidir. Şahsım da birkaç gün içerisinde Türkiye’ye dönüş yaparak adli makamlar ile işbirliği içerisinde gerçeklerin ortaya çıkmasını sağlayacağımı ve kullanıcıların mağduriyetinin önlenmesi için elimden gelen gayreti göstereceğimi beyan ederim”

Görüntü Dökümü:
———–
-Bina önündeki polis
-Polisin görüntüsü

===================

3- (ÖZEL) – İSTANBUL’DA BU KEZ ‘TURUNCU DERE’… TARLALAR ARASINDAN GEÇİYOR, HAYVANLAR OTLUYOR

– Başakşehir’den Avcılar’a kadar uzanan dereyi bırakılan atıklar turuncuya boyadı

Erol DEĞİRMENCİ – Ersan SAN / İSTANBUL , (DHA)- BAŞAKŞEHİR’den başlayarak Avcılar’a kadar uzanan ve çevresinde tarım arazilerinin bulunduğu dere, bırakılan atıklar nedeniyle turuncuya boyandı.
Arnavutköy ve Esenyurt’tan sonra Avcılar’da da bir dere atık nedeniyle renk değiştirdi. Başakşehir’den başlayarak Avcılar’ın Yeşilkent Mahallesi’nden geçen dere bırakılan atıklar nedeniyle turuncuya boyandı. Dereye giden bir kanalın tamamının turuncu olduğu kameralara yansıdı. Hemen yanında tarım arazilerinin bulunduğu ve insanların hayvanlarını otlattığı dereye bırakılan atıklar, aynı zamanda çevrede pis kokuya da neden oluyor. Çevre sakinleri, yetkililerden dereye bir çözüm bulmasını bekliyor.

“ŞİKAYETTE BULUNDUK AMA ÇÖZÜM BULAMADIK”
Yeşilkent Mahallesinde yaşayan Ali Can, dereye bırakılan atıklarla ilgili şikayette bulunduklarını fakat çözüm bulamadıklarını söyleyerek, “Önüne gelen çöpünü, pisliğini atıyor. Geçen 2 tane çocuk oynarken, düşüyordu. Annesi ve babası, belediyeye şikayet etti. Gelen giden kimse olmadı. Etraftaki nakliyeler gelip, pislik döküyor. Hafriyat kamyonları geliyor. Bu konuya kimse bir şey demiyor. Şikayette bulunduk ama bir çözüm bulamadık hala. Özellikle sinek çok oluyor, koku çok oluyor” dedi.

KİRLİLİK HAVADAN GÖRÜNTÜLENDİ
Deredeki kirlilik kameraya yansıdı. Tarım arazilerinin hemen yanında bulunan ve hayvanların otladığı turuncuya boyanan deredeki kirlilik, havadan görüntülendi.

İSTANBUL’UN DERELERİ RENGARENK
İstanbul’un dereleri son günlerde rengarenk akıyor. Daha önce Arnavutköy’de dere kırmızı akmıştı. Esenyurt’taki Haramidere de farklı günlerde mavi, kırmızı, sarı, yeşil ve siyah akmıştı. Yetkililer derelerden örnekler alırken geçen süreye rağmen henüz açıklama yapılmadı.

Görüntü Dökümü:
————-
-Havadan görüntüler
-Turuncu atığın dereye karışması
-Dereye bağlanan kanaldaki turuncu atık
-Dereden geçen köpekler
-Derenin turuncuya boyanan kısmı
-Turuncu atık nedeni ile boyanan taşlar
-Ali Can ile röp
-Genel ve detay görüntü
-Deredeki kirliliğin havadan görüntüsü
-Çevredeki tarım arazisi
-Çevrede otlayan hayvanlar
-Arnavutköy ve Hadımköy’de daha önce çekilen görüntüler

========================

4- (ÖZEL) SULTANGAZİ’DE TEMİZLİK İŞÇİSİNE KALDIRIM TAŞIYLA SALDIRDILAR; OLAY ANI KAMERADA

Emin YEŞİL / İSTANBUL, (DHA) SULTANGAZİ’de 3 temizlik işçisi darp edildi. İşçilerden birinin kaldırım taşları ile darp edilmesi güvenlik kamerasına yansıdı.
Olay dün akşam 21.00 sıralarında Sultangazi Esentepe Mahallesi’nde meydana geldi. Sultangazi Belediyesi’ne bağlı temizlik işçileri sokak temizliği yapmak için bir sokağa girmek istedi. Gelişi güzel park edilen araçlardan dolayı sokağa giremeyen çöp toplama kamyonu sürücüsü, kornaya basarak mahalle sakinlerinden araçlarını park ettikleri yerden almasını istedi. Bu sırada aynı sokakta ikamet eden ve geçtiğimiz hafta gelişi güzel aracını park ettiği için aracı otoparka çekilen bir kişi, temizlik işçileri ile tartışmaya başladı. Tartışmaya bu kişinin yakınları da dahil olarak, temizlik işçilerine saldırmaya başladılar. Saldırganlardan kaçarak kurtulmaya çalışan Kadir Erdoğan adlı işçi feci şekilde darp edildi. Kaldırım taşı ile darp edilen Erdoğan, öldüresiye dövüldü.
Haber verilmesi üzerine olay yerine polis ekibi sevk edildi. Vücudunun çeşitli yerlerinden yaralanan Erdoğan ve diğer mesai arkadaşları kendilerine saldıran kişilerden şikayetçi oldu. Ambulansla hastaneye kaldırılan Erdoğan, buradaki tedavisinin ardından taburcu edildi.

“ONUN VURDUĞU TAŞ BENİM KAFAMA GELDİ”
Olayı anlatan Erdoğan, “Bizim günlük kaldığımız bir bölge var. Bundan 3 ay önce bir sokakta araç dönemedi.  Kamyonet kaldırım üzerine park etmişti. Biz de bunu sahibinden almasını rica ettik. İçkiliydi galiba ‘almayacağım’ falan dedi.  Araya birileri geldi olay kapandı. Dün akşam 21.00 sıralarında aynı yere geldik. Farklı bir araç vardı. Şoför kornaya bastı daha önce tartıştım şahıs da yanında ufak bir çocuk vardı. Oradan geçerken bana dedi ki ‘Bu arabayı da aldır çağır zabıta gelip alsın’ dedi. Ben de, ‘sana bir şey diyen olmadı’ dedim. ‘Bekle geliyorum’ dedi. Gelir gelmez bana vurmaya başladı. Ben kendime savunmak amacıyla kolumu falan savurdum, arkadan birkaç kişi daha gelmeye başladı ben kaçtım. Kendisinin kaldırım taşını aldığını gördüm, ben de ufak bir taş elime aldım. Bana vurmaya başladı. Ben vuramadım. Onun vurduğu taş benim kafama geldi. Bilincim kayboldu yere düştüm. Benim üzerime çullandılar ve bana vurmaya kalktılar. Ben de oradan kaçtıktan sonra polis ekiplerini yanına gittim, hastaneye gittim darp raporu aldım. Polis merkezine giderek şikayetçi oldum. İlk başta kalabalık vardı 20-30 kişi vardı kameraya sadece 3-4 kişi görünüyor.”dedi.
Öte yandan aracını yol kenarına park edenlerden birinin geçtiğimiz hafta da aracı yanlış yere park edildiği için otoparka çekildiği öğrenildi. 

Görüntü dökümü:
———————
GÜVENLİK KAMERASI
-Araç sahiplerinin temizlik işçlerine saldırması
-Araç sürücüsüne taş atmaları
-Kavgadan görüntüler
—-
-Erdoğan ile röp
-Genel ve detay görüntüler

===========================

5- PROF. DR. LEVENT KURNAZ: İSTANBUL’DA SICAKLIK 50 DERECEYİ BULACAK 

– TBMM’de sunum yapan  Boğaziçi Üniversitesi İklim Politikaları Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz, DHA ‘ya açıklamalarda bulundu.

– Prof. Dr. Levent Kurnaz,
“Bu yüzyılın sonunda İstanbul’da sıcaklığın 45 derece olduğu günler göreceğiz. Ve artık 45 derecelik bir sıcaklık bizim için normal sıcaklık seviyesi olacak. Ancak İstanbul’da sıcaklık seviyesinin 50 derecelerde olacağını da söyleyelim”

“Antalya, Adana ve Mersin gibi bölgelerde ıslak termometre 35 dereceye ulaştığında dışarıda insanlar ölmeye başlayacak”

Esma MURAT – Mertcan ÖZTÜRK – İSTANBUL, (DHA)-  MECLİS İklim Değişikliğini Araştırma Komisyonu’na sunum yapan Boğaziçi Üniversitesi İklim Politikaları Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz, Türkiye’nin 2050 yılında büyük kuraklık yaşayacağını belirtti. Kurnaz, İstanbul’da sıcaklığın 50 dereceyi bulacağını kaydetti.
Boğaziçi Üniversitesi İklim Politikaları Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Levent Kurnaz, iklim değişikliğini durduracak güçlü adımlar atılmazsa Türkiye’nin 2050’ye doğru karşılaşması olası tehlikeleri Meclis’te anlattı.
Kurnaz bugün ise DHA’ya açıklamalarda bulundu. Levent Kurnaz, “2050 yıllarına geldiğimiz zaman Türkiye’de kişi başına düşen su miktarı yaklaşık olarak su kıtlığı seviyesine ulaşacak. Bu su kıtlığının en büyük nedeni ise nüfus ve iklim değişikliği. 2050 yılına geldiğimizde kişi başına senelik düşen su miktarı yaklaşık 800 metreküp olacak. Bu da ülkemizde ciddi su kıtlığının yaşanacağını gösteriyor. Bizlerin çok acil alternatif çözümler üretmesi lazım. Bu çözümlerin ilk adımı Türkiye’de İstanbul’dan başka yaşanacak cazibe merkezleri yaratmak olabilir” dedi. 

“İSTANBUL’DA SICAKLIK 50 DERECEYİ BULACAK” 
İklim değişikliğine bağlı kıyı kesimlerde de yaşamın etkileyeceğini söyleyen Prof. Dr. Levent Kurnaz, “Bu yüzyılın sonunda İstanbul’da sıcaklığın 45 derece olduğu günler göreceğiz. Ve artık 45 derecelik bir sıcaklık bizim için normal sıcaklık seviyesi olacak. Ancak İstanbul’da sıcaklık seviyesinin 50 derecelerde olacağını da söyleyelim. Yine Antarktika’da kopmasını beklediğimiz çok daha büyük buz kütleleri var. Bu buz kütleleri koptuğu zaman İstanbul’daki deniz seviyesi yükseltecek. Bu yükselme ile özellikle boğazların kıyı kesimlerini çok ciddi bir şekilde etkileyecek” diye konuştu. 

“SICAKTAN İNSANLAR ÖLMEYE BAŞLAYACAK” 
“Bu yüzyılın sonunda Antalya, Adana ve Mersin gibi bölgeler de ıslak termometre sıcaklığının 35 dereceyi geçeceğini söyleyen Prof. Dr. Kurnaz, “Antalya’da bu yüzyılın sonunda insanların yaşayamayacağı sıcaklıkları görme ihtimalimiz oldukça yüksek. Sıcaklığın olduğu yere bir de nemi ekleyecek olursak İnsan vücudunun terlemesine imkan vermeden insan ölümleri gerçekleşecek. Bu sürece biz ıslak termometre 35 derece diyoruz. Bu tür sıcaklıklara bu yüzyılın sonunda Türkiye’nin güney bölgelerinde sıklıkla rastlamaya başlayacağız. Antalya, Adana ve Mersin gibi bölgelerde ıslak termometre 35 dereceye ulaştığında dışarıda insanlar ölmeye başlayacak” dedi. 

“ÇUKUROVA’DA PAMUK TARIMI YAPAMAYACAK HALE GELECEĞİZ” 
İklim değişikliği bu şekilde devam ederse üretimin biteceğini belirten Prof. Dr. Kurnaz, “Malatya’da şu an da bile kayısı üretimi konusunda zorlanıyoruz. Geçtiğimiz senelerde 2 milyon kayısı ağacı kesildi.  Yine sıcaklığa bağlı Mersin’de narenciye bitiyor. Sıcaklık artışı bu şekilde devam ettiği sürece Çukurova’da pamuk tarımı yapamayacak hale geleceğiz. Aynı zamanda şu an Karadeniz’de fındık yetişen yerlerde fındık yetiştiremeyeceğiz” ifadelerini kullandı. 

“TURİZM ALANINDA CİDDİ KAYIPLAR YAŞAYACAĞIZ” 
Prof. Dr. Kurnaz, “Ülke olarak bizi çok büyük bir bela bekliyor Ülkemizde Orta Anadolu’da tarım yer altı suyu ile yapılıyor. Yeraltı suyunun geçtiğimiz seneler içerisinde yer yer düştüğü biliyoruz. Bu durum iklim değişikliği ile birlikte tarımında çok kötü etkileneceğini gösteriyor. Yine sıcaklığa bağlı turizmde ciddi kayıplar yaşayacağız. Şu an 35 derecelerde ülkemize turist gelip yaşayabiliyor ancak hava sıcaklığı 48 dereceyi bulduğunda turistler gelip ülkemizde yaşamayacak” diye konuştu.

“İSTANBUL’U BOŞALTMAZSAK HER GEÇEN GÜN DAHA BÜYÜK SORUNLARLA KARŞILAŞACAĞIZ” 
İklim değişikliği ile ilgili ciddi adımlar atmamız gerektiğini belirten Prof. Dr. Kurnaz, “Öncelikle kişisel hayatımızda özel araç kullanımını bırakmak zorundayız. Et ve süt ürünlerini tüketmeyi azaltmalıyız. Ayda 500 gram kıyma ile yaşayan insanların bir şey yapmasını beklemiyoruz. Ancak günde üç öğün et yiyen kişiler tüketimini minimum seviyeye indirmeli. Yine gereksiz alışveriş yapmaktan kaçınmalıyız. Üstümüz de var kıyafetlerle yaşamayı öğrenmeliyiz. Aynı zamanda İstanbul’da yaşayan vatandaşların İstanbul’dan başka yere taşınmaları gerekir. Bunları yapmadığımız müddetçe her geçen gün daha büyük sorunlarla karşılaşacağız” dedi. 

Görüntü Dökümü 
————–
-Prof. Dr. Levent Kurnaz röportajı 
-Muhabir Anonsu (Esma Murat) 
-Genel ve detay görüntüler 
 
==========================

6- 82 SAATLİK KISITLAMA ÖNCESİ TRAFİK YOĞUNLUĞU; YÜZDE 69

Haber-Kamera: Cengiz ÇOBAN-İsa ALMAÇAYIR/İSTANBUL,(DHA)
Koronavirüs tedbirleri kapsamında haftasonu uygulanan sokağa çıkma kısıtlamasına İçişleri Bakanlığı 81 İl Valiliğine gönderdiği genelgeyle 23 Nisan’ı da dahil etti. 82 saatlik sokağa çıkma kısıtlaması bu akşam saat 19.00 itibariyle başlayacak.  Kısıtlama öncesi İstanbul’da trafik yoğunluğu erken saatlerde başladı.
Koronavirüs ile mücadele kapsamında uygulanan hafta sonu kısıtlaması bu hafta 82 saat sürecek. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın resmi tatil olması ve Cuma gününe denk gelmesi sebebiyle hafta sonu uygulanan sokağa çıkma kısıtlaması bu hafta 3 gün sürecek. Genelge kapsamında 82 saatlik kısıtlama 22 Nisan Perşembe günü saat 19.00’da başlayacak, 26 Nisan Pazartesi günü saat 05.00’da sona erecek. Hafta sonu kısıtlamalarında olduğu gibi 23 Nisan Cuma günü de vatandaşların temel ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için bakkal, market, kasap, manav ve kuruyemiş dükkanları saat 10.00 – 17.00 arasında açık olacak.
Kısıtlama öncesi birçok noktada trafik yoğunluğu yaşanıyor. Kadıköy D-100 Karayolu her iki yönde araçların dur-kalk şekilde ilerlediği görüldü. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin trafik yoğunluk haritasına göre saat 15.45 itibariyle yoğunluk yüzde 69 olarak ölçüldü.
 
Görüntü dökümü:
——————-
-D-100 trafikten görüntü
-İki yönde de trafik yoğunluğu
-Araçların dur kalk ilerlemesi
-Genel ve detay görüntüler

=====================

7- BAĞDAT CADDESİ’NDE OTOMOBİL YANGINI 

Haber-Kamera: Murat KORKMAZ/İSTANBUL (DHA)- KADIKÖY Bağdat Caddesinde seyir halindeki bir otomobilin motor kısmında yangın çıktı. Çevredeki vatandaşların yangın tüpleriyle müdahalesi cep telefonu ile görüntülendi.
Olay, saat 15:30 sıralarında Kadıköy Bağdat Caddesinde meydana geldi. İddiaya göre 06 MPE 60 plakalı otomobil seyir halindeyken motor kısmından dumanlar çıkmaya başladı. Olayı gören diğer sürücüler itfaiye ekiplerine haber verdi. Olay yerine kısa sürede gelen itfaiye ekipleri yanan otomobile müdahale etti. Yanan otomobili söndürürken araç kullanılamaz hale geldi. Çevredeki vatandaşların yangın tüpleriyle müdahalesi cep telefonu ile görüntülendi. Öte yandan araç yangını nedeniyle kısa süreliğine Bağdat Caddesi Kadıköy istikametinde trafik yoğunluğu oluştu. 

Görüntü dökümü 
————–
-Cep telefonu görüntüsü 
-İtfaiyeden görüntü 
-Trafikten görüntü 
-Genel ve detay görüntü 

========================

8- ÜSKÜDAR’DA 2 AĞAÇ KESEN 2 ŞÜPHELİ, 200 AĞAÇ DİKECEK

Halil Sadri YILMAZ / İSTANBUL, (DHA) ÜSKÜDAR’da Kız Kulesi’nin karşısındaki parkta 2 yetişkin ağacı kesen 6 şüpheliden 2’sinin, konutu terk etmeme şeklinde uygulanan adli kontrol kararına itiraz etmeleri üzerine İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü’nün belirleyeceği arazilere 100’er fidan dikmelerine karar verildi.

Üsküdar Salacak Sahili’ndeki parkta bulunan 2 yetişkin ağaç, 17 Mart gecesi ellerinde motorlu testereler bulunan 1’i kadın 6 şüpheli tarafından kesildi. 6 şüpheli gözaltına alınırken evlerinde yapılan aramalarda ağaç kesmekte kullanılan 5 adet motorlu testere ele geçirildi. Şüpheliler hakkında sevk edildikleri adliyede çıkarıldıkları hakimlikçe “Dikili ağaç, fidan veya bağ çubuğuna zarar vermeö suçundan konutu terk etmemek suretiyle adli kontrol tedbiri uygulandı.

TOPLAM 200FİDAN DİKECEKLER
Şüphelilerden Şevki C. ve Özden Ö.’nün avukatları ise karara itiraz etti.İtirazı değerlendiren Anadolu 8. Sulh Ceza Hakimliği, ‘suçun vasıf ve mahiyeti adli kontrolle sağlanması beklenen yararın farklı adli kontrolle de sağlanmasının mümkün olacağı’ gerekçesiyle konutu terk etmeme şeklindeki adli kontrolü kaldırdı. Hakimlik, 2 şüphel hakkında kamunun faydasına olacağı kanaatiyle İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü’nün belirleyeceği araziler ile günlerde 100’er adet fidan dikmelaünde karar aldı.

Şüpheliler hakkındaki yurt dışı çıkış yasağının ise devamına karar verildi.

Görüntü dökümü:
————–
-ARŞİV

==============================

9- BEŞİKTAŞ’TAKİ OTOBÜS KAZASINDA ÖLEN KADIN SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI

Haber – Kamera: Hasan YILDIRIM – Özgür EREN / İSTANBUL, (DHA)
BEŞİKTAŞ’taki otobüs kazasında hayatını kaybeden iki çocuk annesi 31 yaşındaki Sevgi Yamaç Yalçın son yolculuğuna uğurlandı. Sevgi Yamaç Yalçın’ın küçük oğlu da babası ile cenaze namazında saf tuttu. Sevgi Yamaç Yalçın’ın babası Hüseyin Yamaç, “Kasti bir şey yok ama resmen cinayet. Ne gerekiyorsa yapacağız. Sonuna kadar mücadele edeceğiz” dedi.

Beşiktaş’ta çift katlı İETT otobüsünün bariyere çarpması sonucu hayatını kaybeden Sevgi Yamaç Yalçın son yolculuğuna uğurlandı. Zincirlikuyu Gasilhanesi’nden alınan cenaze, Ayazağa Mezarlığı’na götürüldü. Ayazağa Mezarlığı’ndaki cenaze törenine Sevgi Yamaç Yalçın’ın eşi Ramazan Yalçın, oğlu Ömür Yalçın, aile üyeleri ve sevenleri katıldı. Helallik alınmasının ardından cenaze namazı kılındı. Sevgi Yamaç Yalçın’ın cenazesi Ayazağa Mezarlığı’na defnedildi.

“İKİ TANE ÇOCUĞU YETİM KALDI”
Cenaze namazı sonrası basın mensuplarına açıklama yapan Sevgi Yamaç Yalçın’ın kardeşi Mustafa Yamaç “Ablamız sabah işe giderken böyle talihsiz bir olay geliyor başımıza. Şoför telefonla oynarken böyle bir şey meydana geliyor. Kaza olmasa telefonla oynamaya devam edecek. Acımız büyük. İki tane çocuğu yetim kaldı. Haklarımızı sonuna kadar arayacağız. Peşini bırakmayacağız. Şoför telefonla oynarken kaza yapıyor. Emniyet kemeri de takmıyor. Sanki şoför değil. Sokaktan gelmiş bir adam. Maganda gibi bir adam. Zaten alt geçide de hızlı giriyor. Hayatımızı mahvetti. Çocuklarında hayatını mahvetti. Kendi hayatını da mahvetti.” dedi.

ACILI BABA: BÖYLE ŞOFÖRÜ NASIL ARABAYA VERİYORLAR?
Konuşmakta güçlük çeken Sevgi Yamaç Yalçın’ın babası Hüseyin Yamaç “Sabah işe giderken kaza oluyor. Bir durak ileride çalışıyordu. Orası kaza yapılacak bir yer değil. Viraj yok. Tünelin içerisinde telefonla konuşuyor. Bu bir katliam başka bir şey değil. Böyle bir şoförü nasıl arabaya veriyorlar? Anlamış değilim. Kasti bir şey yok ama resmen cinayet. Ne gerekiyorsa yapacağız. Sonuna kadar mücadele edeceğiz. Nasıl araba veriyorlar? Onu kontrol eden yok mu?” diye konuştu.

“GEREKLİ TAKİBATI YAPACAGIZ”
Ailenin Avukatı Savaş Urlu, “Çok acı, çok trajik bir olay. Geride iki tane çocuk bıraktı. Acılı bir ailesi var. Bu bir cinayet. Kaza değil. Kaza hem ceza kanununda hem de toplum arasında koşulları, şartları belli olan bir şeydir. Kişiye çok fazla kusur atfedilmez. Burada olası bir kastla cinayet söz konusu. Bir uyuşturucu iddiası da var. Soruşturma sonucunda belli olacak. İstanbul’un orta yerinde böyle bir ihmal, böyle bir dikkatsizlik desem de bu doğrudan cinayet. Gerekli takibatı yapacağız” şeklinde konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
—————————-
Cenazeden görüntü
Helallik alınması
Cenaze namazının kılınması
Sevgi Yamaç Yalçın’ın saf tutan küçük oğlu Ömür Yalçın
Sevgi Yamaç Yalçın’ın kardeşi Mustafa Yamaç ile röp.
Sevgi Yamaç Yalçın’ın babası Hüseyin Yamaç ile röp.
Aile avukatı ile röp.
Genel ve detaylar

10- BEYLİKDÜZÜ VE BÜYÜKÇEKMECE’DE İŞ YERİNDEN VE EVLERDEN HIRSIZLIK YAPAN ŞÜPHELİ KAMERADA

Ali ÇAĞLAR TINBEK / İSTANBUL, (DHA) – BEYLİKDÜZÜ ve Büyükçekmece’de 3 ayrı ev ve 1 iş yerinden hırsızlık yaptığı belirlenen şüpheli yakalandı. Şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklanırken, şüphelinin giriş katta bulunan bir daireye girmeye çalıştığı anlar da güvenlik kamerasına yansıdı.
Polis ekipleri, Beylikdüzü ve Büyükçekmece’de 20 Mart ve 16 Nisan tarihleri arasında 3 ayrı ev ve 1 iş yerinde hırsızlık ihbarı aldı. Harekete geçen ekipler, olayın meydana geldiği evlerin ve iş yerinin güvenlik kameralarını inceledi. Ekipler, kapı ve pencereleri zorlayarak içeri girip evlerden ve iş yerinden hırsızlık yapan kişinin şüpheli K.T. olduğunu tespit etti. Şüpheli K.T.’nin 3 ayrı ev ve 1 iş yerinden, 2 adet tablet,  7 adet cep telefonu, 2 adet altın yüzük ve bileklik, 12 lira para, 1 adet kol saati, 20 bin lira ve çeşitli eşya çaldığı belirlendi. Şüpheli, 19 Nisan Pazartesi günü Avcılar’da bulunduğu adreste gözaltına alındı.

DAİREYE GİRMEYE ÇALIŞAN ŞÜPHELİ GÜVENLİK KAMERASINDA
Öte yandan şüphelinin bir daireye hırsızlık amacıyla girmeye çalıştığı anlar güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde, şüpheli önce binanın bahçe kapısından içeriye giriyor. Ardından giriş katta bulunan dairenin pencerelerini zorlayarak açtığı ve bir süre sonra dışarıda yaşanan hareketlilikten dolayı fark edilmemek için saklanamaya çalıştığı görülüyor. Bir süre gizlenmeye çalışan şüpheli daire giremeyeceğini anlayınca hızla olay yerinden ayrılması kameraya yansıyor. Adliyeye sevk edilen şüpheli K.T. tutuklanarak cezaevine konuldu.

Görüntü dökümü:
————————
-Zanlının binaya girişi
-Zanlının pencereleri zorlama görüntüleri
-Zanlının fark edilmemek için saklanmaya çalıştığı görüntü
-Zanlının adliyeye sevk görüntüsü
-Genel ve detaylar

11- (GENİŞ HABER) HADIMKÖY’DE İKİ TIR KAFA KAFAYA ÇARPIŞTI: 2 YARALI 

Ersan SAN/ İSTANBUL, (DHA)- HADIMKÖY’de iki TIR’ın kafa kafaya çarpışması sonucu 2 kişi yaralandı. Yan yatan TIR’ın yabancı uyruklu sürücüsü, sıkıştığı yerden itfaiye ekipleri tarafından çıkarılarak hastaneye kaldırıldı.
Kaza, saat 10.30 sıralarında Hadımköy Abdülezelpaşa Caddesi üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre Hasan Kaya yönetimindeki 07 FOG 01 plakalı TIR sürücüsünün henüz bilinmeyen bir nedenle direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu karşı yönden gelen yabancı uyruklu Bobirjon Ergashev kontrolündeki TIR ile kafa kafaya çarpıştı. Çarpışmanın etkisiyle yabancı uyruklu şoförün kontrolündeki TIR yan yatarak yoldan çıktı. Ergashev TIR’ın içinde sıkıştı. İhbar üzerine olay yerine gelen itfaiye ekipleri şoförü kısa süren çalışmanın ardından sıkıştığı yerden çıkarttı. Yaralı 2 şoför Arnavutköy Devlet Hastanesine kaldırıldı. Yabancı uyruklu sürücünün sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu öğrenilirken, kazaya ilişkin inceleme başlatıldı.

Görüntü dökümü: 
———————-
-Olay yerinden görüntü
-Kazada devrilen TIR’lardan görüntü
-Yaralının ambulansa taşınması
-Genel ve detay görüntüler

=====================

12- OKUL BAHÇESİNDE SERVİSİN EZDİĞİ EYLÜL İÇİN İKİNCİ DAVA; OKUL MÜDÜRÜNÜN 6 YIL HAPSİ İSTENDİ

İhsan DÖRTKARDEŞ/İSTANBUL (DHA)- AVCILAR’da 8 yaşındaki Eylüm Mizaoğlu’nun 2 yıl önce okul bahçesinde servis aracının altında kalarak hayatını kaybetmesinde kusurlu olduğu iddia edilen dönemin okul müdürünün 6 yıl hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlandı.
Küçükçekmece Cumhuriyet Savcılığı, Avcılar’da 7 Kasım 2019 günü,  Mehmetçik İlköğretim Okulu’nun bahçesine giren servis aracının, Eylül Mirzaoğlu’nu ezerek öldürdüğü kazanın ardından dönemin okul müdürü U.B. hakkında yürüttüğü soruşturmayı tamamlayarak iddianame hazırladı. Küçükçekmece 5’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nce kabul edilen iddianamede, okul bahçesine giren Hüseyin Yıldırım yönetimindeki servis aracının altında kalan Eylül Mirzaoğlu’nun ölümünde U.B.’nin kusurlu olduğu bildirildi. Okul Servis Araçları Yönetmeliği kapsamında müdürün, okul alanındaki indirme-bindirme yerlerini belirlemediği, taşımacılar ile taşıma faaliyetinde çalışan personelin okul alanını kullanmalarına yönelik düzenlemeler yapmayarak, öğrencinin ölümüne neden olduğu iddia edildi. Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin “Kazaya karışan servis aracının bahçeye giriş yapmasını önleyecek tedbirleri ya da bu araç sürücüsünün güvenli manevra yapmasını sağlayacak önlemleri aldırmayan idarenin olayda alt düzeyde tali kusurlu olduğu” ifadeleri yer alan raporuna da yer verilen
iddianamede, müdür hakkında ‘taksirle ölüme sebep olma’ suçundan 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası istendi.
Davanın bugün görülen ilk duruşmasında eski okul müdürü ve avukatı hazır bulundu. Sanık ve avukatı kazada, geçen yıl yargılaması tamamlanan ve 5 yıl hapis cezası alan servis şoförünün suçlu olduğunu öne sürdü. 
Ölen çocuğun ailesinin avukatları Fuat Aydın ile Yılmaz Özüpak ise, dosyanın trafik bilirkişisine gönderilerek, asli kusur tespitinin yapılmasını istedi. Talep, mahkeme hakiminin izinli olması nedeniyle kabul edilmedi. Duruşma, Eylül ayına ertelendi.

“OKUL MÜDÜRÜ SERVİS ŞOFÖRÜ KADAR SORUMLU”
Baba Cahit Mirzabeyoğlu, duruşma çıkışında yaptığı açıklama kızının ölümüne neden olan şoförden okul müdürünün daha fazla suçlu olduğunu söyleyerek, “Eylül’ün hakkını sonuna kadar savunacağımdan kimsenin kuşkusu olmasın. Başka Eylül’ler okulun bahçesinde ölmesin, bunu kabullenemiyorum. Bu başkasının başına da gelebilir. Bu kadar sorumsuzluk olur mu? Servis nasıl okul bahçesine girip, manevra yapabilir?  Okul yönetimleri milli eğitim müdürlükleri duyarlı olsun, başka Eylül’ler ölmesinödedi.

Avukat Fuat Aydın da Eylül’ün ölümü ile ilgili ikinci dosyayı açtıklarını belirtip, şu bilgileri verdi.
“Şoför ile ilgili açılan davada karar kesinleşti. Şoförün yanı sıra okul müdürünün suçlu olduğuna inanıyorduk, itirazlarımız üzerine memur olan sanık hakkında bölge idare mahkemesi soruşturma izni verdi. Soruşturma sonunda bugünkü dosya açıldı. Bu tensip duruşmasıydı. İfadeler alındı. Israrla okul müdürünün de eksik önlem alması nedeniyle servis şoförü gibi asli kusurlu olduğunu savunduk. Dosyanın kendi hakimi izinli olduğu için davaya bakan başka hakim bunu kabul etmedi. Fakat dosyanın trafik bilirkişisine giderek, asli kusur talebimizin değerlendirilmesi için işin takipçisi olacağız. Başka canlar yanmaması için hak edenlerin hukuk ve adalet arayışına devam edeceğiz. Ceza alması ve örnek karar olması için çaba harcayacağız.”

Görüntü Dökümü:
—————–
(Aktüel)
Baba Cahit Mirzaoğlu açıklama yaparken
Avukat Fuat Aydın açıklama yaparken
(Arşiv)
Okul binası ve tespitler yapılırken
Okul öğrencileri
Baba Cahit Mirzaoğlu ile röportaj
Eylül’ün eşya ve kitapları
Annesi Azize Mirzaoğlu ile röportaj
Eylül Mirzaoğlu’nun fotoğraf ve videoları
Kaza anı görüntüleri (Güvenlik kamerası)

=====================

13- SEREN SERENGİL’E CAN TANRIYAR’A HAKARETTEN 2 YIL 4 AYA KADAR HAPİS İSTEMİ 

Özden ATİK / İSTANBUL, (DHA)
SEREN Serengil’in sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımla Can Tanrıyar’a hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı davada, “Sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle alenen hakaret” suçundan 2 yıl 4 aya kadar hapsi istendi.

İstanbul 41. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuksuz sanık Seren Serengil ve müşteki Can Tanrıyar gelmedi. Müşteki Can Tanrıyar’ın avukatı duruşmada hazır bulundu. Duruşma savcısı mütalaasında, sanığın savunmasında ikrarda bulunduğu, sosyal medya hesabı üzerinden serenserengil rumuzlu kişisel hesabından müşteki Can Tanrıyar’ın adını da belirterek paylaşım yaptığı ifade edildi. Mütalaada, sanık Serengil’in sözleri irdelendiğinde kaba söz sınırını aştığı ve kişinin onur, şeref ve saygınlığına zarar verecek boyutta olduğunun kabulünün gerekeceği belirtilerek “Sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle alenen hakaret” suçundan 3 ay 15 günden 2 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.

“CEZALANDIRILSIN”
Müşteki Can Tanrıyar’ın avukatı, “Sanığın suçu işlediği sabittir. Cezalandırılmasını talep ediyoruz” dedi. Mahkeme, sanığın mütalaaya karşı savunma yapması için duruşmayı erteledi.

İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, Can Tanrıyar “müşteki”, Seren Serengil ise “şüpheli” olarak yer alıyor.  İddianamede, Serengil’in sosyal medya hesabı üzerinden “Bu manyak içim gerekeni yapalım. Tımarhanelik ama önce bir parmaklık görsün, belki düzelir. Bu adam herkesi ölümle tehdit ediyor, namusuma laf ediyor. Kim diye sorarsanız Petek Dinçöz’ün Cumhurbaşkanına seslendiği Can Tanrıyar’dır” şeklinde hakaret içerikli paylaşımda bulunduğu anlatılıyor. Bu sözlerin müşteki Tanrıyar’ın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olduğunun belirtildiği iddianamede, Serengil’in “Sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle alenen hakaret” suçundan 3 ay 15 günden 2 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor. 

SEREN SERENGİL : HAKARET KASTIM YOKTUR
Seren Serengil önceki duruşmada yaptığı savunmasında, “Eski eşi Petek Hanım’a yaptığı tüm şiddeti bana da yapmaya başladı. İddianamedeki sözleri ben söyledim. Çünkü 2 yıldır şahsım, eşimle olan evliliğimle ve işimle uğraşıyor. İftira atıyor. Yalan haber yapıyor. Dayanamayıp bunları söyledim. Hakaret kastım yoktur. Kadın olarak sesimi duyurmak istedim” diye konuşmuştu. 

==================

14- İSTANBUL HAVALİMANI’NDA ‘ŞİMDİ ÇOCUKLARIN ZAMANI’

İbrahim YILDIZ/İSTANBUL, (DHA)TÜRKİYE’NİN dünyaya açılan kapısı olan İstanbul Havalimanı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle ‘Şimdi Çocukların Zamanı’ sloganıyla hayata geçirdiği ‘Çocuk ve Aile Dostu Havalimanı’ konseptinin lansmanını, pandemi nedeniyle dijital ortamda gerçekleştirdi.

Havalimanı İşletmecisi İGA, çocuklu ailelerin seyahat deneyimlerini kolaylaştırmak ve eğlenceli hale dönüştürmek amacıyla yeni çözümler üretti. Pandemi nedeniyle 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı bu yıl dijital festival niteliğinde kutlanırken,”Şimdi Çocukların Zamanıö sloganıyla hayata geçirilen ‘Çocuk ve Aile Dostu Havalimanı’ konseptinin lansmanı yapıldı.

ÇOCUKLU AİLELER KENDİLERİNİ ÖZEL HİSSEDECEKLER
Konsept kapsamında çocukların havalimanı içinde keyifli vakit geçirebilmeleri için toplam büyüklüğü 700 metrekare olan 5 farklı oyun alanı ön plana çıkıyor. Çocuklu aileler, havalimanına geldiklerinde, kendileri için tasarlanan alanlarda CİGA karakteri ile karşılaşıyor. Aileler, havalimanı otoparkında da kendilerine özel tahsis edilen alanlara araçlarını park edebiliyor. Havalimanı terminal girişinde ise çocuklar, aileleriyle uzay mekiği şeklinde kendileri için tasarlanan özel kapılardan geçiş yapabiliyor. Yine çocuklar, aileleriyle uçak şeklinde tasarlanan trenle uçaklarının kapısına götürülyor.

Ayrıca  0-2 yaş grubundaki çocukların ücretsiz buggy kullanımı ile 0-6 yaş grubuna özel karşılama ve uğurlama asistanlığı hizmetleri yer alıyor.

Görüntü dökümü:
——————
-Havalimanından görüntü
-Çocukların görüntüsü
-Etkinlikler 

==========================

15- CEZAEVİNDEN ÇIKTIKTAN 36 GÜN SONRA ÇOCUĞUNUN ANNESİNİ ÖLDÜREN SANIĞA, İNDİRİMSİZ MÜEBBET

Halil Sadri YILMAZ / İSTANBUL, (DHA) TUTUKLU bulunduğu cezaevinden denetim şartıyla tahliye edildikten 36 gün sonra çocuğunun annesi Nurgül Boz’u 44 yerinden bıçaklayarak öldürdüğü gerekçesiyle tutuklu yargılanan Ersin Korkmaz (45) ‘Kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme heyeti, sanığın kişiliğini dikkate alarak cezada indirim yapmadı.
Anadolu 15. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuklu sanık Ersin Korkmaz getirildi. Duruşmada taraf avukatları da hazır bulundu. Avukat beyanlarının alınmasının ardından son sözü sorulan sanık Korkmaz “Takdir mahkemenindirö dedi.

MÜEBBET HAPİS CEZASINA ÇARPTIRILDI
Mahkeme heyeti, davanın “Canavarca hisle ve eziyet çektirerek ölüme neden olma” suçundan açıldığını ancak suçun “Kasten öldürme” suçu kapsamında kaldığını belirterek, Ersin Korkmaz’ı müebbet hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme, sanığın yargılama sürecinde gözlenen kişiliği ile suçtan sonraki tutum ve davranışlarını dikkate alarak, cezada indirim yapmadı.

DAVANIN GEÇMİŞİ
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede sanık Ersin Korkmaz’ın Ümraniye’de 10 Nisan 2020 tarihinde 7 yıldır birlikte yaşadığı Nurgül Boz’u 44 yerinden bıçaklayarak öldürdüğü anlatılarak, sanığın olaydan 36 gün önce cezaevinden denetimli olarak çıktığı yer aldı.
İddianamede sanığın savunmasının kendisine verilecek cezayı azaltmaya yönelik olduğu ve bu tür beyanlara itibar edilemeyeceği ifade edilerek sanığın “Canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılması istendi.
Geçtiğimiz Ocak ayındaki duruşmada savunma yapan sanık, “Maktul ile 7 yıldır birlikte yaşamaktaydık. Resmi nikahımız yoktu. Bir kızımız vardı. Önceki evliliğimden de 3 çocuğum vardır. Olaydan bir süre önce cezaevinden çıkmıştım. Olay günü maktule ile alkol aldıktan sonra tartıştık. Daha evvel barlarda konsomatrislik yaptığı için telefonuna gelen mesajlardan şüphelendim ve kızdım. Maktule bana hitaben, ‘Daha evvel sen yaptın, ben de erkeklerle birlikte olacağım. Oğlun bana tecavüz etti diye iftira atacağım’ şeklinde konuşunca kendimi kaybettim. Mutfaktaki bıçağı alarak vurmaya başladım. Ancak kaç defa vurduğumu hatırlamıyorum. Maktule yere düştü. Evde sadece 6 yaşındaki kızımız vardı. 2 telefondan biri bozuk, diğerinin de şarjı olmadığı için polisi arayamadım. Zaten maktulün öldüğünü anladım. Kızımı alıp kardeşim ve eski eşimin yanına götürdüm. Çocuğu öpüp teslim ettikten sonra 6 kilometre yürüyerek polise teslim oldum. Olaydan dolayı pişmanım. Daha evvel maktulü birkaç kez dövmüştüm. Bu nedenle karakolluk olmuştuk ancak şikayetlerinden vazgeçiyordu” demişti. 

===================

16- NAZLI HAMARAT VE GAFFAR AYDIN DAVASINDA NURSELİ İDİZ TANIK OLARAK DİNLENDİ

Büşra ÇOBAN / İstanbul, (DHA) KATILDIĞI bir televizyon yarışmasıyla ünlenen Nazlı Hamarat ile eski sevgilisi Gaffar Aydın arasındaki ‘şantaj, tehdit ve hakaret’ davasında tanık olarak dinlenen oyuncu Nurseli İdiz, “Gaffar’ın Nazlı’nın fotoğraflarını çektiğini gördüm” dedi.

Nazlı Hamarat’ın bebeğinin babası olduğunu öne sürdüğü Gaffar Aydın’a karşı tehdit ve hakaret suçlarından, Gaffar Aydın’ın da şantaj suçlamasıyla yargılandığı davaya bugün devam edildi.

İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya müşteki-sanık Nazlı Hamarat katılırken, Gaffar Aydın gelmedi.

“MESAJLARI GAFFAR KENDİ KENDİNE GÖNDERMİŞTİR”
Tanıkların dinlendiği duruşmada Alpay Aydın,”Tarafları tanırım. Beni arkadaşım aradı, ‘Biliyor musun Gaffar, Nazlı’nın özel yazışmalarını ve fotoğraflarını başka insanlara yolluyor’ dedi. Ben de Nazlı’yı aradım haberin var mı diye. Foto ve yazışmaların kendisine ait olduğunu, ancak bunları ayrıldığı erkek arkadaşının ısrarından vazgeçirmek için böyle şeyler yaptığını söyledi. Gaffar da bu yazışma ve fotoğrafları ele geçirerek, şantaj yapmış.Bunları basına vermekle tehdit etmiş. Benim Nazlı’nın şantaj ve tehdit mesajları çektiğine dair bilgim yok. Ancak böyle bir şey varsa da mesajları Gaffar kendi kendine göndermiştir” dedi.

“GAFFAR NAZLI’NIN FOTOĞRAFLARINI ÇEKTİ”
Tanık Nurseli İdiz de “Nazlı ve Gaffar benim evimde tanıştı. Nazlı’nın Gaffar’la tanıştıktan yaklaşık 6 ay sonra hamile olduğunu öğrendik. Daha sonra Gaffar bebeğin babasını olmadığını söyledi. Nazlı’nın onurunu rencide etti. Bir araya geldiklerinde Nazlı’nın fotoğraflarını çektiğini hem gördüm hem duydum. Birbirlerinin telefon şifresini biliyor olabilirler. Gaffar zaman zaman ortaya çıkar sonra kaybolurdu. Çocuğun babası olduğunu bazen kabul eder, bazen inkar ederdi. Ben Nazlı’nın Gaffar’a tehdit içerikli mesajlar gönderdiğini düşünmüyorum” diye konuştu.

“MÜVEKKİLİM KORKU İÇİNDEDİR”
Müşteki sanık Gaffar Aydın’ın avukatı ise, “Dosyada bütün deliller toplandı.Müvekkilimin babalık hususundaki beyanları davayı ilgilendirmektedir. Müvekkilime aile mahkemesinde koruma kararı çıkarttık. Karşı tarafın ilk eşinin vahşice öldürülmesi nedeniyle benim müvekkilim korku içindedir. Müvekkilimin beraatini ve karşı tarafında cezalandırılmasını talep ederiz” dedi.

Nazlı Hamarat’ın avukatı  da “Çocuğun sahiplenmesi olayı işin özünü temsil etmektedir. Birleşen dosyada Gaffar’ın görüntüleri aldığı ikrar edilmiştir. Karşı tarafın cezalandırılmasını talep ederiz” şeklinde konuştu.

“BENDEN İZİNSİZ DNA TESTİ YAPTIRDI”
Daha sonra söz alan Nazlı Hamarat, “Benden izinsiz çocuğumun saçını ve tükürüğünü alarak DNA testi yaptırdı. Bana ait özel mesaj ve fotoğraflarla şantaj yaptı. Ben şantajı kabul etmeyince bunları basına verdi” diyerek, tehdit suçlamasını kabul etmedi. Duruşma ertelendi.

“EŞİMİN ÖLDÜRÜLMESİNİ KENDİSİNE BAĞLADI”
Nazlı Hamarat duruşma sonrası yaptığı açıklamada, Gaffar Aydın’ı tehdit etmediğini belirterek, “Gaffar bey eşimin vahşice öldürülmesini kendisine bağladı. Benim telefonumu alarak, kendisine mesaj attı ve sanki ben atmışım gibi adli makamlara başvurarak bana dava açtı. Ben de özel hayatımı basına sızdırdığı için dava açtım” dedi.

Nurseli İdiz de “Ben ikisini de uzlaştırmaya çalıştım. Başından beri çekişmeli bir ilişkiydi. Siz bir kadını çocuk benden değil diye rencide ederseniz, o da DNA vermeyebilir. Nazlı benim manevi kızım, çocuğu da manevi torunum gibidir. Gaffur koruma kararı aldırmış, biz iki kadın bir çocuk aynı evde yaşıyoruz. Biz kimiz ki öldürteceğiz. Dava gülünç bir hala geldi” diye konuştu.

NE OLMUŞTU?
Karşılıklı olarak birbirlerinden şikayetçi olan eski sevgililere, “tehditö, “şantajö ve “hakaretö suçlamasıyla dava açılmıştı. Önce Nazlı Hamarat, Gaffar Aydın’dan kendisine şantaj yaptığı iddiasıyla şikayetçi olmuştu. Gaffar Aydın da Nazlı Hamarat’ın kendisine, “Eski kocamın sonunu biliyorsun, senin de sonun ona benzeyecek” şeklinde mesaj attığını iddia ederek şikayetçi olmuştu.

Nazlı Hamarat’ın eski eşi, iş insanı Emir Cevdet Şaşmaz, geçen aylarda Ukrayna’da boğazı kesilerek öldürülmüştü.

Görüntü dökümü:
——————
-Nazlı Hamarat ve Nurseli İdiz’in açıklaması
-Fotoğraflar

17-  ETİLER’DE ÜNLÜ ET LOKANTASINDA YANGIN

Zeki GÜNAL – İstanbul DHA –  ETİLER’de bulunan ünlü et restoranında yangın çıktı.
Yangın, saat 14.00 sıralarında ünlü et restoranının dış cephesinde çıktı. Yapılan çalışma sırasında izolasyon malzemesinin alev aldığı belirtilirken ihbar üzerine çok sayıda itfaiye ekibi sevkedildi. İtfaiye ekipleri kısa sürede olay yerine gelerek yangına müdahale etti. Yangın ekiplerin çalışmaları sonucu kısa sürede söndürüldü.

Görüntü Dökümü:
——
-İtfaiyenin müdahalesi
-Çalışmalar

 

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü

Tamamen Ücretsiz Olarak Bültenimize Abone Olabilirsin

Yeni haberlerden haberdar olmak için fırsatı kaçırma ve ücretsiz e-posta aboneliğini hemen başlat.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Haberolduk.com - Son Dakika Haberler ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!