ANKARA, (DHA)- ANKARA’da Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Bölümü Uzmanı Prof. Dr. Deniz Evcik, en sık görülen romatizmal hastalıklar arasında ikinci sırada yer alan fibromiyalji sendromunun hastaların yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilediğini söyleyerek, “Fibromiyalji sendromu hastaların çoğu tanı ve tedavi sürecindeki belirsizlikler nedeniyle tükenmişlik ve çaresizlik yaşamaktadırlar” dedi.
Güven Hastanesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Bölümü Uzmanı Prof. Dr. Deniz Evcik, kas iskelet sisteminde yaygın ve kronik ağrılara yol açan fibromiyalji sendromunun, hastaların yaşam kalitesini önemli ölçüde azaltığını söyledi. En sık görülen romatizmal hastalıklar arasında ikinci sırada yer aldığını belirten Evcik, “Kadınlarda erkeklere oranla en az 3 kat daha fazla görülen fibromiyalji sendromu çocuklarda ve ileri yaşlı hastalarda da ortaya çıkabiliyor. Fibromiyalji sendromu, hastaların yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen, kesin nedeni bilinmeyen ve yakınmalarının çok çeşitli olması sebebiyle tanı ve tedavide gecikmelere sebep olabilen bir ağrı hastalığıdır. Hastaların çoğu tanı ve tedavi sürecindeki belirsizlikler nedeniyle tükenmişlik ve çaresizlik yaşamaktadırlar. Bugün için bilinen kesin bir nedeni ve tedavisi olmasa da en uygun tedavi seçeneklerinin kişiye özel olarak belirlenip uygulanmasından yüz güldürücü sonuçlar elde edilmektedir. Bireysel egzersiz programı tedavinin olmazsa olmaz parçasıdır; ancak hekim önderliğinde, ağrı düzeyleri göz önünde bulundurularak planlanmalıdır” diye konuştu.
HASTA YAKINMALARINI SIRALADI
Prof. Dr. Evcik, fibromiyalji sendromu hastalarının yakınmalarının vücudun her yerinde geçmeyen ağrılar, yorgun uyanma ve sürekli yorgunluk hissi, sisli düşünme yapısı ve dikkat dağınıklığı, vücudun çeşitli yerlerinde ödem ve sürekli şişlik hissi, özellikle kollarda ve bacaklarda karıncalanmalar, uyuşukluk, yanma, baş ağrısı, çarpıntı, bacaklara kramp girmesi, ağrılı adet görme, idrar yaparken yanma, bağırsak faaliyetlerinde düzensizlikler, yaşam kalitesinin bozulması, işe gitmekte zorlanma olduğunu kaydetti.
‘YAKINMALARIN 3 AY DEVAM ETMESİ GEREKİYOR’
Hastalığa özgü bilinen hiçbir laboratuvar ve görüntüleme tetkikinin mevcut olmadığını ifade eden Evcik, “Geliştirilmiş bazı tanı kriterleri de zaman içerisinde değişim göstermiştir. Son tanı önerilerden birinde vücut 9 bölgeye ayrılmıştır. 6 veya daha fazla bölgede ağrının varlığı, orta ya da şiddetli düzeyde uyku problemleri veya yorgunluk olması bu yakınmaların en az 3 aydır devam etmesi durumunda fibromiyalji sendromu tanısı konulabilmektedir. Hastalığın tanısı başta fiziksel tıp ve rehabilitasyon hekimi olmak üzere konu ile ilgili uzman hekimler tarafından detaylı hasta öyküsünün dinlenmesi ve fiziksel muayenenin yapılması sonrasında konulmaktadır” diye konuştu.
NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Fibromiyalji sendromunun tedavisinin hem ilaçlı hem de ilaç dışı tedavileri içerdiğini ifade eden Evcik, “İlaç seçenekleri arasında antidepresanlar ve antiepileptic ilaçlar başı çekmektedir. Basit ağrı kesici ve kas gevşeticiler hastalık üzerine etkin değildir; ancak beraberinde eşlik eden bulgulara faydaları olabilmektedir. İlaç dışı tedavilerin başında ise, egzersiz tedavisi gelmektedir. Hastanın konu hakkında bilgilendirilmesi, hasta eğitimi, bilişsel davranışsal tedaviler, kaplıca tedavileri, fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamaları da fayda görülen yöntemler arasındadır. Yoga, akupunktur ve meditasyon gibi yöntemler de uygulanabilmektedir” dedi.
FOTOĞRAFLI