Halil ÖZÇOBAN/BURSA, (DHA)- BURSA’da bir süre birlikte yaşadığı S.K.’yi (26), bıçak zoruyla kaçırmaya çalışırken DHA muhabirlerinin durdurduğu ve polis ekipleri tarafından gözaltına alınıp, tutuklanan Tolgahan Toktaş’ın (25) yargılanmasına başlandı. “Çocuklarım var, tahliyemi istiyorum” savunması yapan Toktaş’ın tutukluk halinin devamına karar verildi.
Olay, 31 Haziran’da Yıldırım ilçesi Akçağlayan Mahallesi Çiçek Caddesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, S.K. bir süre birlikte yaşadığı ve 2 çocuğunun babası Tolgahan Toktaş’ı, şiddet gördüğü gerekçesiyle terk etti. S.K.’nin Nilüfer ilçesi Görükle Mahallesi’nde ev tuttuğunu öğrenen Toktaş, kadının kapısına dayandı. S.K. ile bir süre tartışan Toktaş, kadını bıçak zoru ile evden çıkartıp taksiye bindirdi. Toktaş’tan korkan taksi şoförü, bir süre sonra aracı Çiçek Caddesi’nde durdurup aşağı indi. S.K. taksiden inmek istedi fakat Toktaş engel oldu.
Bu sırada olay yerinden geçen Demirören Haber Ajansı muhabirleri Derya Evren ve İsmail Hakkı Seymen, Toktaş’ın belindeki bıçağı fark etti. Olaya müdahale eden Evren, S.K.’yi taksiden çıkarıp Toktaş’ın belindeki bıçağı aldı. O anları ise Seymen kayıt altına aldı. Çevredekilerin de yardımıyla polise haber veren Evren ve Seymen, ekipler gelene kadar S.K.’yi kendi araçlarına alarak korumaya çalıştı. Olay yerine gelen polis Toktaş’ı gözaltına aldı, muhabirler de bıçağı ekibe teslim etti. İfadesinin ardından adliye sevk edilen Toktaş, tutuklandı.
YARGILANMASINA BAŞLANDI
Bursa 12’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde, sanık Tolgahan Toktaş hakkında, ‘konut dokunulmazlığını ihlal, cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, hakaret, nitelikli cinsel saldırı, bilişim sistemine girme, kişilerin huzur ve sükununu bozma ve silahla tehdit’ suçlarından 15 ile 40 yıl arasında hapis cezası istemiyle dava açıldı. Bugün görülen duruşmaya Toktaş SEGBİS ile katıldı. Taraf avukatları da salonda hazır bulundu.
‘FACEBOOK’TAN EMLAKÇILARI BULUP ADRESİNİ TESPİT ETTİM’
Mahkemedeki savunmasında S.K. ile 7 yıl dini nikahlı olarak evli kaldığını belirten Toktaş, “Eşim haziran ayında çocukları da alarak evi terk etti. Aramızda bazı problemler olduğu için koruma kararı aldırdı, buna rağmen 25 Haziran’da kendi rızasıyla yanıma geldi. Aramızdaki meseleyi halletmiştik. Gece Görükle’de bir apartta kaldık. Ertesi sabah evin anahtarını alacağını söyleyerek gitti, bir daha kendisine ulaşamadım. Ortak bir Facebook hesabımız vardı, ikimizin telefonunda da açıktı. Facebook’tan görüştüğü emlakçıları bularak, adresini tespit ettim. Bu sırada çocuklarımızdan biri kaybolmuştu. Kapıyı evin temizliğini yapan iki kadından biri açtı. İkisini de gönderdim. Normalde kapalı olan eşimin başının açık ve altında tayt olduğunu gördüm. Çocuğumuz kaybolmasına rağmen haberi de yoktu. Tartışırken itekleyip yatağa düşürdüm. Oradan aldığı bıçakla bana saldırdı. Aramızda boğuşma yaşandı. Bıçağı aldım ancak kendisine kesinlikle vurmadım. Burnuna vurmadım önceden kırıktı. Müştekiye cinsel saldırıda bulunduğum iddiası doğru değildir. Kendi rızasıyla giyindi, evden çıktık. Taksiye bindi, olay günü annemin yanında bulunan çocuklarımızın yanına gidiyorduk. Yolda taksiciye, arabadan inmek istediğini, can güvenliğinin olmadığını söyledi. Arabadan birkaç defa atlamak istedi, tuttum. Mahalleye girince yine indi, bindirirken bir kadın geldi. ‘Belinde bıçak var’ dedi, elimi havaya kaldırıp almasına müsaade ettim” ifadelerini kullandı.
‘TAKSİDEKİ PANİK BUTONUNA BASTIM’
Duruşmada tanık olarak dinlenen taksi şoförü Ahmet Çiftsüren, “Seyir halindeyken sanık ‘niye böyle yapıyorsun, iki çocuğumuz var’ dedi, kadın da sesini çıkarmadı. Yolda kadın inmek istedi, sanık yola devam etmemi söyledi. Yolda tartışmaları devam edince taksi durağındaki arkadaşlara mesaj atarak, polis ekibinin beni durdurmasını istedim. Ancak yolda polis ekibi görmedim. Gökdere Kavşağı’ndan Setbaşı’na çıktığımda araçtaki panik butonuna bastım. Çünkü olayın daha fazla büyümesini ve bir olaya tanık olmak istemiyordum. Sanığın mahallesine gelince, el frenini çektim. Sonra gazeteciler geldi, taksiden aşağı indim. Erkek ile kadın da arabamdan indi. Olayın sakinleştiğini görünce onları bıraktım. Yolda giderken polisin karşıdan geldiğini gördüm. Herhalde olay yerine gidiyorlardı” dedi.
‘BELİNDEKİ BIÇAĞI GÖRÜNCE ARACIMI DURDURDUM’
Tanık olarak dinlenen DHA Muhabiri İsmail Hakkı Seymen de “Aracımla giderken yolda kalabalık olduğunu gördüm. Sanığı belinde bıçağı fark edince aracımı durdurdum. Kalabalığın yanına gittik. Araçtaki kadın ve erkek aşağı indi. Kadının yardım çağrısı üzerine durduk. O anları ise kameramla kayıt altına aldım” diye konuştu. Kadını kurtaran DHA Muhabiri Derya Evren de “Olay günü başka bir habere giderken kalabalığı gördük. Taksici dışarıdaydı. Sanık ile mağdur arabada bulunuyordu. Bayan taksinin kapısını açıp, ‘ne olur, beni kurtarın’ dedi. Daha sonra isminin S. olduğunu öğrendiğim kadını dışarıya çıkardım. İkisini birbirinden uzak tutmaya çalıştık. Sanık müştekinin eşi olduğunu, bayan da eşi olmadığını belirtti. Bana sanığın kendisini bıçak zoruyla arabaya bindirdiğini söyledi. Bıçağı sanığın belinde gördüm. Yanına gittim, ‘bıçağı ver’ dedim. O da bıçağı bana verdi” ifadelerini kullandı.
Tanıkların dinlenilmesinin ardından mahkeme heyeti, Toktaş’ın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Bu sırada söz alan Toktaş, “Çocuklarımın bana ihtiyacı var” diyerek tahliyesini istedi. Heyet, eksik evrakın tamamlanmasını talep ederek duruşmanın ocak ayında yapılmasına karar verdi.
‘HAMİLELİK SÜRECSİNCE DE BENİ DARP ETTİ’
Öte yandan sanık Toktaş ile aynı duruşmada karşılaşmamak için bir gün önce Bursa 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gelerek ifade veren S. K., şunları söyledi:
“Evliliğimin başından beri eşim, beni tehdit etmektedir. Sanık sürekli olarak uyuşturucu madde kullanmaktadır. Bu nedenle bir ekonomik geliri olmadığı için, evin geçimi benim üzerimdeydi. Sanık benden uyuşturucu madde almak için para istiyordu. Her seferinde vermeyince kavga çıkarıyordu. Çalıştığım bir işim yoktur. Almanya’dan gelen babamın yardımıyla geçimimi temin etmekteyim. Sanıktan iki çocuğum vardır. Hamilelik sürecince de kendisinden darp gördüm. Bu konuda şikayetçi olmuştum. Sanık hakkında uzaklaştırma kararı aldırmıştım. Adreslerimi değiştirdim. Yine bizi buldu, sanıktan şikayetçiyim. Sanığın cezalandırılmasını istiyorum.”
FOTOĞRAFLI