Emrah KIZIL-Serdar SUNAR/DİYARBAKIR,(DHA)- DİYARBAKIR’da, terör örgütü PKK tarafından kaçırılan çocuklarının bulunmasını isteyen 226 ailenin HDP binası önündeki oturma eylemi, 651’inci gününde sürüyor. Ülke sınırlarını da aşan ve Almanya’da kaçırılan kızı Nilüfer için Berlin’de evlat nöbetini tek başına sürdüren Maide Türemiş, Diyarbakır’da ailelerle bir araya gelerek dayanışma mesajı verdi. Türemiş, “HDP ve PKK’ya karşı mücadeleyi burası başlattı. O yüzden buraya gelmek benim boynumun borcu. İnşallah bu örneklerin devamı gelir. Burada herkes nasıl evladı için ayağa kalktıysa umarım Avrupa’da da herkes ayağa kalkar” dedi.
Diyarbakır’da yaşayan Mehmet Akar, 2 yıl önce 21 Ağustos’ta kayboldu. Oğlunun teröristler tarafından dağa kaçırıldığını düşünen Hacire Akar, bir gün sonra HDP Diyarbakır il binası önünde oturma eylemi başlattı. Hacire Akar’ın almadan gitmeyeceğini söylediği oğlu Mehmet Akar, eylemin 3’üncü gününde ortaya çıktı. Akar eylemine son verdi, Mehmet Akar ise mahkemece ev hapsine çarptırıldı. Hacire Akar, çocukları kayıp annelere çağrıda bulundu. Akar’ın çocuğuna kavuşması, çocukları terör örgütü PKK tarafından kaçırılan aileler için umut oldu. Akar’ın çağrısıyla harekete geçen çocukları kayıp aileler, 3 Eylül 2019’da HDP binası önünde oturma eylemine başladı. 651 gündür devam eden eyleme katılan aile sayısı, 226’ya ulaştı. Eylem süresince Hacire Akar’ın yanı sıra 24 aile daha çocuklarına kavuştu.
‘DİYARBAKIR’A DESTEK ALMAK VE DESTEK VERMEK İÇİN GELDİM’
Almanya’da yaklaşık 2 yıl önce terör örgütü PKK tarafından kaçırılan kızı Nilüfer için, Berlin’de yaklaşık 92 haftadır evlat nöbetini sürdüren Maide Türemiş, Diyarbakır’a gelerek HDP il binası önündeki ailelerle buluştu. Dayanışma mesajı veren aileler, terör örgütü PKK ve HDP aleyhine sloganlar attı.
Diyarbakır’a destek almak ve destek vermek için geldiğini belirten Maide Türemiş, şunları söyledi:
“Hepimiz aynı gemideyiz. HDP ve PKK’ya karşı mücadeleyi burası başlattı. O yüzden buraya gelmek benim boynumun borcu oldu. İnşallah bu örneklerin devamı gelir. Burada herkes nasıl evladı için ayağa kalktıysa, umarım Avrupa’da da herkes ayağa kalkar. Çünkü PKK şimdi Avrupa’ya daha çok yöneldi. Avrupa’daki gençleri daha çok götürüyor. En acı şey, aileler gidip polise şikayet etmiyor, sicili bozuk olmasın diye. Bu umudu da onlara PKK veriyor. Halbuki çocuklarının geri gönderilmeyeceğini çok iyi biliyorlar. Aileleri susturmak için, Avrupa’nın ilgi ve alakasını uyandırmamak için böyle bir yola başvuruyorlar. Benim aldığım bilgiye göre, her yıl en az 250 kişi PKK’ya katılıyor. Bunun ancak 4-5 tanesi resmi olarak biliniyor. PKK kimi ele geçirirse, kimin beynini yıkayabileceğini düşünürse onu ele geçiriyor. PKK için hiç fark etmiyor. İnsanların birçoğu PKK’yı Kürtlere mal ediyor. PKK’yı Kürtlerin hak savunucusu olarak görüyorlar. PKK, Kürtlerin hak savunucusu olamaz. Bunu hep beraber Avrupa’ya göstermemiz lazım. PKK, Kürtlerin haklarını vermiyor. Tam tersine Kürtlerin haklarını alıyor. Çocuklarımızı, canlarımızı alıyor. Artık Avrupa bunu görsün; PKK Kürtleri temsil etmez edemez. Bir Katil ordusu bizi temsil edemez. Bunu asla kabullenmiyorum. Çocuğumun kurtulması için elimden ne geliyorsa yapacağım. Çocuğumun yaşaması ve yeniden yaşama kazanması için mücadele veriyorum. Çocuğum gelene kadar asla bu mücadeleden vazgeçmeyeceğim” diye konuştu.
‘ANNELER PKK’NIN İSMİNİ YERYÜZÜNDEN SİLECEK’
Terör örgütü PKK tarafından, 2 yıl önce 16 yaşındayken kaçırılan oğlu Mustafa için evlat nöbetini sürdüren Ayşegül Biçer de, Diyarbakır’da Maide annenin de sesi olacaklarını dile getirdi. Biçer, “3 Eylül 2019’da Diyarbakır HDP il binası önünde yükselen bir feryat, bu feryadın Almanya, Berlin, Şırnak, Hakkari, İzmir ve Muş’a yayılması tüm anneler için büyük bir umut oldu. İnanıyorum ki anneler isterse dağları delecek. Anneler direnecek, mücadele edecek ve hakları olan bu evlatları kazanacak, Allah’ın izniyle PKK’nın ismini yeryüzünden silecek. Anneler burada geri adım atmıyor. Ya zafer, ya ölüm. Sonuna kadar kararlıyız” ifadelerini kullandı.
FOTOĞRAFLI