Selim KAYA/MARDİN, (DHA)- MARDİN’in Kızıltepe ilçesinde yeğeni Z.Ç.’ye (17) cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla hakkında açılan davanın ilk duruşmasında tahliye edilen, cezaevi kapısında davullu zurnalı kutlamayla karşılandığı görüntüler tepki çeken Osman Ç.’nin (29) yargılanmasına devam edildi. Sanık Osman Ç.’nin katılmadığı duruşmada Z.Ç., olay günü yaşadıklarını anlattı. Duruşma ertelenirken, adliye çıkışı açıklama yapan mağdur avukatları, mahkeme başkanının Z.Ç.’ye, ‘Neden bağırmadın, neden ses çıkarmadın?’ diye soru sorduğunu belirterek, tepki gösterdi.
Kızıltepe ilçesinde yaşayan Osman Ç., geçen yıl İsviçre’den tatil için Mardin’e gelen yeğeni Z.Ç.’ye iddiaya göre iki gün boyunca cinsel istismarda bulundu. Z.Ç., durumu anlattığı ablasıyla karakola giderek şikayetçi oldu. Polis tarafından gözaltına alınan Osman Ç., emniyetteki işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece serbest bırakıldı. İki ay sonra gelen adli tıp raporunda, Osman Ç.’nin odasında sperm örnekleri ve mendilde de Z.Ç.’ye ait kan örnekleri tespit edildi. Eylül 2020’de yeniden gözaltına alınan Osman Ç., bu kez tutuklandı.
DAVULLU ZURNALI KARŞILAMA TEPKİ ÇEKTİ
Osman Ç. hakkında Mardin 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘Çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ suçundan dava açıldı. Yaklaşık 4 ay tutuklu kalan Osman Ç., davanın 13 Ocak 2021 tarihinde görülen ilk duruşmasında, savcının mağdur lehine mütalaa vermesine rağmen serbest bırakıldı. Osman Ç.’nin, cezaevi kapısında davullu zurnalı kutlamayla karşılanması ise kamuoyunda tepki çekti.
Osman Ç.’nin yargılanmasına bugün devam edildi. Osman Ç.’nin katılmadığı duruşmayı Şahmaran Kadın Platformu, Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği (UCİM) ve Mardin Barosu Kadın Hakları Merkezi de takip etti. Sanık avukatının duruşmanın izleyiciye kapalı yapılması talebi, mahkeme tarafından reddedildi.
TERCÜMAN ARACILIĞIYLA YAŞADIKLARINI ANLATTI
İsviçre’den gelerek duruşmaya katılan Z.Ç., Fransızca tercümanı aracılığıyla yaşadıklarını anlattı. Z.Ç., sanığın cezalandırılmasını istedi. Mahkeme başkanının, “Neden bağırmadın, neden ses çıkarmadın?” sorusuna Z.Ç., olay sırasında şoka girdiğini söyledi.
SANIĞIN TUTUKLANMA TALEBİ REDDEDİLDİ
Tanıkların dinlenmesinin ardından duruşma, avukat savunmaları ile devam etti. Z.Ç.’nin avukatları yeni raporlar sunarak, sanığın öncelikle tutuklanmasını, mahkeme aksi kanaatte ise adli kontrol altına alınmasını ve cezalandırılmasını istedi. Sanık avukatı ise dosyada somut hiçbir delil olmadığını savunarak, müvekkilinin beraatine karar verilmesini istedi. Mahkeme heyeti, savcıdan mütalaasını sunması istedi. Savcı, mütalaa için süre talebinde bulundu. Mahkeme ara kararını açıklamak için duruşmaya kısa bir ara verdi. Aranın ardından karanını açıklayan mahkeme, Z.Ç.’nin avukatlarının taleplerinin reddine karar vererek, duruşmayı 27 Ekim’e erteledi.
AVUKATLARINDAN MAHKEME BAŞKANININ SORULARINA TEPKİ
Z.Ç. için duruşmaya katılan 5 avukat adına Dilan Koç, adliye önünde basın açıklaması yaptı. Koç, şunları söyledi:
“Kamuoyunda geniş yankı bulan mağdurun Z.Ç., sanığın da O.Ç. olduğu yargılamanın bugün 2’nci duruşma görüldü. Yine duruşma 27 Ekim’e ertelendi. Bizim tutuklama taleplerimiz, sanığa adli kontrol uygulanması taleplerimiz reddedildi. Burada belirtmek istediğimiz husus şudur ki, maalesef 21’inci yüzyılda ve bu ülkede hala bir mağdura ‘Neden bağırmadın, bu olay gerçekleştiğinde neden ses çıkartmadın’ şeklinde müvekkilimize, mağdur müvekkilimize bu şekilde sorular yönetildi. ‘Neden bedeninde değişikler olmadı’ şeklinde sanki müvekkilimiz sanıkmış gibi kendisine sorular yöneltildi. Ve bunun cevapları alınmaya çalışıldı. Biz bu yargılamalarda artık mağdurun suçlanmamasını, mağdurun kendisi yapmış gibi veya bir iftira atmış gibi gösterilmesini artık kabullenemiyoruz. Ve yargılanma makamlarından da talebimiz bir mağdurun hayatına bu şekilde kolay bir şekilde etki edecek olan kararları vermemeleri. Eğer bugün tutuklanma verilmeyecekse en azından sanık elini kolunu sallayarak dışarıda dolaşmasın en azından haftada bir kere imza uygulanmasını talep ettik. Bu talepte bulunduk. Ancak bu talebiz dahi reddedildi. Bu kadar önemli bir olayda bir insanın hayatının mahvedildiği, bir insanın haytanın yok edildiği bir olayda bu kadar kolay sadece sanık için, sanığın tek hükümlü olduğu şey yurt dışına çıkmamak. Bu kadar kolay tedbirlerin uygulanmamasını biz artık kabullenemiyoruz.”
FOTOĞRAFLI