BALIKESİR’de zeytin hasadının ardından ağaçları budama çalışmaları devam ediyor. Meyve ağaçları arasında en uzun ömürlü olan ve asırlar boyu yaşamını sürdüren zeytin ağacının sürekli ürün verebilmesinin en önemli nedenlerinin başında budama geliyor. Ziraat Mühendisi Mehmet Balcı, “Zeytin ağacı diğer meyve ağaçları gibi değil. Çok uzun ömürlü bir ağaç. Ben şahsen bin 500 yaşında ağaç gördüm. 2 bin yaşında zeytin ağacı olduğu söyleniyor. Bu ağaçların gövdeleri o kadar yaşlıyken, ağacın üzerindeki dallar, budamayla gençleşiyor. Budayarak yeni sürgünler oluşturduğumuzda sürekli ve kaliteli mahsul elde edebiliyoruz” dedi.
Dostluk, barış ve sevginin sembolü zeytin ağacının bir diğer özeliği ise nadir ağaçlarda görülen asırlar boyunca yaşayabilme özelliği. Sağlam bir yapıya sahip olan zeytin ağacının asırlık gövdeleri, yüzyıllar geçse de dallarını besleyerek, yeni filizler açmasını sağlıyor. Düzenli ve doğru budama sayesinde ise asırlık ağaçlar, verimini ve mahsul kalitesini her geçen sene artırıyor.
Ziraat Mühendisi Mehmet Balcı, verimi ve ürün kalitesini korumak için üreticiye düşen en önemli görevlerin başında budama işleminin geldiğini söyledi. Her meyve ağacında olduğu gibi zeytin ağacının da kış döneminde budama çalışmalarının yapıldığını belirten Balcı, “Biz genelde zeytinde, ekim ayında hasada başlarken, ocak ayında bitiriyoruz. Hasadın hemen arkasında budama başlamalıdır. Budamadaki en hassas konu nisan ayına denk gelen bir zamanda zeytin ağacında kabuk verme meydana gelir. Ağacın içindeki odun kısmıyla dışındaki kabuk birbirinden ayrılır. Aynı zamanda aşı dönemidir. Bu döneme kadar ağır budama bitirilmelidir” dedi.
AMAÇ, IŞIKLANMA VE HAVALANMAYI SAĞLAMAK
İnce dallarda ihtiyaç olduğunda yılın 12 ayı budamanın yapılabileceğini açıklayan Balcı, budama işlemine ise ağacın üzerinde herhangi bir sebeple kırılmış olan dalların çıkarılmasıyla başlandığını belirtti. Balcı, “Hastalık veya zararlıdan kaynaklanan bir sıkıntı varsa öncelikle bu dallar temizlenmelidir. Ağacın kök kısmına yakın olan, gövdenin hemen altında ve içinde obur sürgünler oluşur. Bu dallar temizlenir. Eğer, ağaç hacmin dışına çıkmışsa, bu dallarda geri çekme yapılmalıdır. Amaç, ağaçta gerekli ışıklanma ve havalanmayı sağlamaktır. Dik olan dallar kesilmeli ve yatay olanlar kalmalıdır. Yatay dallar mahsul dalıdır. Tabi onlarda çok sıkıysa seyrekleştirilebilir. Budama, hastalık ve zararlılardan korunmayı sağlar. Yeterli ışığı alan dallarda fotosentez verimliliği yükselecek, bu da bize verimin yükselmesini sağlayacaktır. Budama her yıl yapılabilir. Her yıl yapılırsa ağaçta aşırı kesme stresi olmayacaktır” diye konuştu.
ASIRLARCA YAŞIYOR
Zeytin ağacını diğer meyve ağaçlarından ayıran en önemli özelliğin asırlarca yaşayabilmesi olduğunu belirten Balcı sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Zeytin, çok uzun ömürlü bir ağaç. Ben şahsen 1500 yaşında ağaç gördüm. 2 bin yaşında zeytin ağacı olduğu söyleniyor. Bu ağaçların gövdeleri o kadar yaşlıyken, ağacın üzerindeki dallar budama sayesinde gençleşiyor. Budayarak yeni sürgünler oluşturduğumuzda sürekli ve kaliteli mahsul elde edebiliyoruz.”
Zeytinlikte budama çalışmalarını sürdüren İlyas Arga ise “Bu sene ‘yok senesiydi, çok fazla verim alamadık. Önümüzdeki sene zeytinin ‘var yılı’ ve biz de verimi artırmak amacıyla budama işlemlerine başladık. İşe yaramayan dal ve budakları keserek, ağacın verimini artırıyoruz. Bu dal ve budaklar ne kadar kesilirse, verim de o kadar artıyor. Kart dallar ve oburları kesiyoruz” diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
————-
-Zeytin ağacı budamasından genel ve detay görüntüler
-Mehmet Balcı röp
-İlyas Arga röp
Haber-Kamera: Fatih Emrah ERDOĞAN/BALIKESİR, (DHA)