İSTANBUL, (DHA) – Klinik Psikoloji Bilim Uzmanı İlkgün Demir, pandemiyle gelen ölüm korkusunun kaygı bozukluğuna neden olduğunu ve kişilerin özellikle bu dönemde hurafelere yöneliminin arttığını söyledi. Batıl inançların kısa süreli ve anlık rahatlama sağladığını vurgulayan Demir, “Hurafeler, sorunlara çözüm olmaz, kişilerin psikolog veya psikiyatristten destek alması gerekir” dedi.
İstanbul Ayvansaray Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden Klinik Psikoloji Bilim Uzmanı İlkgün Demir, içi boş hurafelerin kişileri herhangi bir sağlık sorunundan, koronavirüsten korumayacağını söyleyerek, kişileri paralarını kaptırmamaları konusunda uyardı.
“NEDEN VE SONUÇLARI KENDİNİZDE ARAYIN”
Demir, “Var olan anksiyetemize, kaygımıza çare bulmazlar. Eğer psikolojik olarak kendinizi iyi hissetmiyorsanız, psikolog ya da psikiyatristten destek almanız gerekiyor. Bütün neden ve sonuçları kendinizde arayın, dış kaynaklara bağımlı olmayın” diye konuştu.
HURAFELERE ÖZGÜVENSİZ KİŞİLER YÖNELİYOR
Kişilerin hurafelere inanarak davranışlarını da kısıtladığını belirten Demir, “Böylece bazı sorunlara kendi içinde değil daha kısa yoldan, hemen sihirli güçlerle, görünmeyen bir kaynakla çözüm arıyorlar. Genelde özgüveni daha düşük bireyler, hurafelere yöneliyor. Özgüveni yerinde olan biri bunlara ihtiyaç duymaz” ifadelerini kullandı.
ANLIK RAHATLAMA SAĞLAR, ÇÖZÜM OLMAZ
Pandeminin hurafelere yönelimi artırdığını aktaran Demir, “Çünkü korku içindeyiz, ölüm görüyoruz. Bu korku bizde anksiyete ve kaygı yarattı. Dolayısıyla sihirli güçleri olduğunu söyleyen, spiritüal danışmanlık yapan kişilere ilgi arttı. İnsanlar korkularını psikolojik tedavi alarak uzun vadede gidermek yerine daha kısa sürede, ona formül sunan kişilere ulaşmayı tercihe diyor. Terapi bir süreçtir, emek ister. Kişi terapi sırasında kendisiyle yüzleşmeler yaşar. Hurafeler anlık rahatlama sağlar, çözüm olmaz. Sağlıklı biri diye gittiğiniz bu kişilerin belki de sizden daha sağlıksız olduğunu bilmiyorsunuz” dedi.
“CİNSİYETLE, GELİR SEVİYESİYLE ALAKASI YOK”
Kişilerin yeteri kadar bilgi sahibi olmadığını söyleyen İlkgün Demir, “Bu durumun eğitim, sosyal çevre, gelir seviyesi, cinsiyet ile hiçbir şekilde ilişkisi yoktur. İlgili durum kişinin özgüveni ve veya öz değerinin farkındalığı ile tamamen ilgilidir. Örneğin, sosyal çevresi daha eğitimsiz-gelir durumu düşük semtlerde bireyler hoca veya üfürükçü diye tabir edilen kişilere danışırken, sosyal çevresi eğitimli, gelir durumu yüksek kişiler ise tarot, spirütüel danışmana gidebiliyor. İnsanların psikoloji bilimine yönelik bilgisi olmayabilir, kişi toplumun ‘deli’ diye damgalamasından korkuyor olabilir. Bize çok önemli görevler düşüyor. Israrla, anlaşılır şekilde anlatmamız gerekiyor” diye konuştu.
YAPILMASI GEREKENLER
Televizyonda veya sosyal medyada ilgili kişilerin, psikologlar, psikiyatristler ve psikoloji eğitmenlerinin programlar yaparak halkı bilinçlendirmesi gerektiğini vurgulayan Demir, “Devlet belki de her aile hekimliğine bir psikolog desteği vermeli ve toplum psikoloğa gitmeyi öğrenmelidir diye düşünüyor ve umut ediyorum. Hurafelere inanış, yanlış bir düşünme şekli, öz güven sorunu, sorumluluktan kaçınma ve yanlış otomatik düşünceler barındırır ve bir terapi gerektirir” ifadelerini kullandı.