Gökçe KARAKÖSE, Hüseyin ÇAKMAK/ İSTANBUL, (DHA)- Ramazan Bayramı bu yıl da koronavirüsün gölgesinde geçecek. Bayramın vazgeçilmezleri arasında yer alan tatlı, şeker, çikolata gibi ikramlıklar için uyarılarda bulunan Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Cafer Kaya, “Tatlıları yemeden önce iki kere düşünelim. Özellikle hazır aldığımız tatlıların birçoğunda nişasta bazlı şeker kullanılıyor. Bu da, kalp damar hastalıkları, şeker hastalığı ve uzun vadede kanseri tetikliyor” dedi.
Ramazan Bayramı bu yıl da farklı geçecek. Aile büyükleri ziyaret edilemeyecek, çocuklar kapı kapı gezemeyecek. Bayram denilince akla ilk gelen tatlı, şeker ve çikolatalar ise yalnızca çekirdek aile ile paylaşılacak. Ancak, geleneği bozmayıp, ikramlık hazırlıklarını tamamlayanlara uzmanından uyarı geldi. Raflarda çıtır çıtır görünen, parlaklığıyla göz kamaştıran tatlılardan uzak durulması gerektiğini dile getiren Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Cafer Kaya, “Şeker tüketimimize çok dikkat etmek gerekiyor. Yerken iki kere düşünelim. Özellikle şeker hastaları çok dikkat etmeli. Nişasta bazlı şekerin tüketilmesi sonucunda şeker koması dahil olmak üzere birçok komplikasyon oluşabilir. Kalp damar hastalıkları oluşabiliyor. Şeker hastalığı oluşuyor ve şeker hastalığının da uzun vadede bazı kanserleri tetikleyici etkisi var. Bağırsak kanseri oranını da ciddi oranda artırabiliyor” diye konuştu.
KAN ŞEKERİNİ ÇOK HIZLI YÜKSELTİYOR
Çikolata, baklava gibi tatlılarda kullanılan nişasta bazlı şekere dikkat çeken Emsey Hospital’dan Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Cafer Kaya, nişasta bazlı şekerin kan şekerini çok hızlı yükselttiğini vurguladı.
Nişasta bazlı şekerin, basit şeker grubunda olduğunu hatırlatan Kaya, “Nişasta bazlı şekerlerde glikoz vardır. Bu da kraker, bisküvi, çikolata, tatlı gibi gıdalarda mevcuttur” dedi.
“NE KADAR TATLI O KADAR ZARARLI”
Meyve ile hazırlanmış tatlıların tüketiminin daha uygun olacağını belirten Kaya, “Ne kadar tatlıysa, o kadar glikoz içeriğinin fazla olduğunu bilelim. Basit şeker tüketiminden ziyade içerisinde ceviz, fıstık, kuruyemiş ya da meyveler içeren tatlıları tüketmek daha uygun. Çok tatlı ve görünümü hoş bir tatlı görüyorsak glikoz oranının, kalorisinin daha yüksek olduğunu bilelim. Bunların da kilo aldırıcı gücü daha fazla. Güzel gözükmesinden ziyade içeriğini okuyalım, kalori oranlarına bakalım, alırken iki kere düşünelim” ifadelerini kullandı.
RAF ÖMRÜNÜ UZATMAK İÇİN TERCİH EDİLİYOR
Özellikle tatlılarda raf ömrünü uzatmak için basit şekerlerden faydalanıldığını söyleyen Kaya, sözlerine şöyle devam etti:
“Raf ömrünü uzatmak için glikoz şurubu kullanılması, alan kişinin de satan kişinin de işine gelir ama sağlıklı değil. Önemli olan taze ve günlük tüketim tarzına yönelmek. Amacımız raf ömrünü uzatmak değil tamamen sağlık olmalı.”
BİRÇOK HASTALIĞI TETİKLİYOR; KANSERE KADAR GÖTÜRÜYOR
Kaya, basit şekerlerin birçok hastalığı tetiklediğine dikkat çekerek, “Kalp damar hastalıkları oluşabiliyor. Şeker hastalığı oluşuyor ve şeker hastalığının da uzun vadede bazı kanserleri tetikleyici etkisi var. Bağırsak kanseri oranını da ciddi oranda artırabiliyor” dedi.