Mehmet ÇINAR/ANTALYA, (DHA) – ANTALYA’da nesli tükenme tehlikesi altındaki caretta carettaların en önemli yuvalama alanlarından Çıralı’da 20 yıldır sürdürülen çalışmaların verileri, bilimsel makaleye dönüştürüldü. İklim değişikliğine bağlı kumun aşırı ısınması ve geceleri soğumaması nedeniyle, yumurta kuluçka süresinin 50-60 günken 47 güne kadar düştüğü belirlendi. Yuva içi ısının yüksekliğinin ise yavruların zayıf ve hepsinin dişi olmasına yol açabileceği belirtildi.
Dünya Doğayı Koruma Birliği’nin (IUCN) kırmızı listesinde, nesli tükenme tehlikesi altındaki caretta caretta türü deniz kaplumbağalarının en önemli yuvalama alanlarından biri olan Çıralı sahilinde, 2013-2020 yuvalama aktiviteleri ve 2001-2020 yılları arasındaki 20 yıllık bolluk eğilimi makaleye dönüştürüldü.
BİLİMSEL DERGİDE YAYIMLANDI
Makale, alanında dünyanın en önemli bilimsel dergilerinden Regional Studies in Marine Science dergisinde yayımlandı. Makalede, Çıralı Plajı’nda Ulupınar Mahalle Muhtarı ve Ulupınar Çevre Koruma Kooperatifi’nin Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) 6’ncı Bölge Müdürlüğü, Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) Türkiye ile birlikte 20 yıldır yapılan çalışmalar analiz edildi.
CARETTA EBELERİ
Caretta caretta kaplumbağalarının yuvalama aktivitesi ve bolluk eğilimine ilişkin makale, Cumhuriyet Üniversitesi’nden Prof. Dr. Bektaş Sönmez, sahilde ‘Caretta Ebesi’ olarak 20-25 yıldır yuva tespit ve yuva çıkışlarını yapan isimler Habip Altınkaya, Çıralı Kıyı Koruma Koordinasyon Komisyonu Başkanı Erdal Elginöz ve Mustafa Ilgaz tarafından hazırlandı.
8 YILDA 37 BİN 830 YAVRU DENİZE ULAŞTI
Deniz kaplumbağaları üzerinde uzun süreli izleme çalışmalarının popülasyon boyutu ve yuva yoğunluğu tahminleri hakkında güvenilir veriler sağladığına işaret edilen makalede, Çıralı Plajı’nda 2013-2020 yılları arasında sezon başına ortalama 107 yuva olmak üzere toplam 852 yuva kaydedildiği belirtildi. Toplam 68 bin 443 yumurta bırakıldığı ve bunların 41 bin 80’inin (yüzde 60) yumurtadan çıktığı, yavruların 37 bin 830’unun (yüzde 92) denize ulaşabildiği kaydedildi. Makalede ortalama kavrama boyutu ve kuluçka başarısının sırasıyla 81.9 yumurta ve yüzde 60 olduğu, yıllar arası değişkenlik gösterdiğine dikkat çekildi.
‘YENİDEN ÖNEMLİ ÜREME ALANI OLDU’
20 yılda toplanan tüm verilerin yaklaşık 1.5 yıl süren değerlendirmeleri sonucunda önemli verilere ulaşıldığı ve makaleye dönüştürdüklerini açıklayan Erdal Elginöz, “Özellikle son 8 yılda 2013-2020 arasında Çıralı’da caretta yuva sayısında önemli artış olduğu belirlendi. Bununla artık Çıralı’nın 2018 yılında Prof. Paolo Casale ve Prof. Dr. Yakup Kaska adlı bilim insanlarının yaptığı sınıflamaya göre, önemli bir deniz kaplumbağası üreme alanı olduğunu tekrar kanıtlamış olduk. Bu çok önemli” diye konuştu.
’98 KAPLUMBAĞA BELİRLENDİ’
İkinci bulgunun ise değişik yöntemler kullanarak yıllar içinde Çıralı’da yumurta bırakan deniz kaplumbağa sayısını tespit etmeye çalıştıklarını söyleyen Elginöz, “Bir sonuca vardık, başarılı sonuçlar aldık. Buna göre şu anda Çıralı’da yumurtlama için gelen toplam 98 anaç deniz kaplumbağası belirledik. Her biri her yıl gelmiyor ama 2-3 yılda bir dönüşümlü olarak geliyor. Her yıl gelen yok zaten. Carettalar 2-3 yılda bir yumurta bırakıyor ve bir yıl 30, bir yıl 50 tane geliyor. O yüzden rakamlar bir yukarı bir aşağı çıkıyor” dedi.
‘YUVADAN ÇIKIŞ SÜRESİ 47 GÜNE DÜŞTÜ’
Üçüncü önemli verinin ise iklim kriziyle bağlantılı olduğunu açıklayan Elginöz, “Çıralı’da deniz kaplumbağalarının yumurta kuluçka süreleri kısalmış. Bunun da iklim değişikliğine bağlı kumun aşırı ısınması ve geceleri soğuyamaması gibi bir neden olduğunu düşünüyoruz. Önceki yıllarda yuvadan çıkış süreleri 50-60 gün iken, 47 güne kadar indiğini tespit ettik. Bu konuda yeni araştırmalara başladık. Çünkü bu yavrunun yeterince gelişmeden yuvadan çıkması zayıf olmasına sebep olabilir. Tabi bu da deniz kaplumbağalarının geleceğini tehdit eden bir durum” diye konuştu.
‘YUVA SICAKLIĞI CİNSİYETİ DE ETKİLİYOR’
Yuva içi ısının yüksek olmasının bir diğer olumsuz sonucunun da yumurtadan çıkan yavruların hep dişi olmasına sebebiyet vereceğini kaydeden Elginöz, “Bu da orta ve uzun vadede deniz kaplumbağası popülasyonunu kötü etkileyecektir. Bildiğiniz gibi, kaplumbağa yavrularının cinsiyeti, yuvanın ısısına bağlı olarak değişir. Yüksek ısıda (30 derece ve üzeri) dişi, düşük ısıda erkek yavrular oluşur. Önümüzdeki yıl yuva içi sıcaklıkları ölçecek özel termometreler kullanarak iklim değişikliğinin caretta yuvaları içindeki etkisini kanıtlamaya çalışacağız ve makalesini hazırlayacağız” dedi.
SULARIN YÜKSELME TEHLİKESİ
Önümüzdeki yıllarda suların yükselmesini beklediklerini, bunun da deniz kaplumbağalarını tehdit eden bir başka sorun olduğunu açıklayan Elginöz, şunları söyledi:
“Bu da Çıralı’da kumul alanın sular altında kalmasına sebep olabilir. Beklentiler 2100 yılından aşağı değil ama her şey tahminlerimizden çok daha hızlı ilerliyor. Bu veriler ışığında yeni çalışmalara da başladık ve deniz kaplumbağalarını koruma çalışmalarına bilimin ışığında yeni yönler vereceğiz.”
‘ASLINDA SAYILARINDA ARTIŞ YOK’
Yuva sayısı artmakla birlikte 20 yıl boyunca yuvalama yapan 98 kaplumbağa sayısında aslında artış olmadığının belirlendiğini anlatan Erdal Elginöz, “Yuvalamadaki artışın sebebini, Tekirova, Boncuk ve Maden gibi yakın koylardaki kumsallardaki yuva sayılarının azalmasına bağlıyoruz. Oralardaki turizm aktivitelerinin yoğunluğu nedeniyle yumurtlama yapamayanların Çıralı’ya geldiğini düşünüyoruz. Caretta sayısının çok arttığı söyleniyor ama aslında artış yok. Koruma çalışmaları bırakılırsa eğer büyük bir hızla yok olma ve nesillerin tükenmesi sözkonusu” dedi.
‘CARETTALARI KORUYAMIYORUZ’
Uzun yıllardır yapılan koruma çalışmalarına rağmen Çıralı’da tespit edilen caretta sayısının değişmediğini belirten Elginöz, sebeplerini şöyle sıraladı:
“En önemli sebep carettaları denizde koruyamamamız. Balık ağları, misinalar, hayalet ağlar, plastik atıklar, trol avcılığı ve tekne çarpması, pervane yaralanması gibi sebeplerle her yıl onlarca yetişkin deniz kaplumbağası ölmektedir. Ayrıca üreme kumsallarında inşaat yapılması, ateş yakılması, araçla kumsala girilmesi, Carettaların nesline zarar veren davranışlardır. Herkesin Carettaları korumak için bunlardan kaçınmasını, geceleri üreme kumsallarına girmemesini rica ediyoruz.”
FOTOĞRAFLI