Hüsnü Ümit AVCI- Arife Defne ARSLAN/SİVAS, (DHA)- SİVAS’ın Yıldızeli ilçesine bağlı Yukarıçakmak köyünde yaşayan Fadime Güveç (70), büyüklerinden kalan ve çeyizine konulan yöreye özgü eski ‘tülüce’ kilimini satarak hacca gitmeyi arzuluyor. Unutulmaya yüz tutmuş olan tülüce dokumacılığını kendisi de ilerleyen yaşına rağmen sürdüren Güveç, büyüklerinden yadigar kalan kilimi değerini bilen birinin almasını istiyor.
İlçeye 15 kilometre mesafedeki Yukarıçakmak köyünde yaşayan 6 çocuk annesi Fadime Güveç, 1968’de Hacı Mehmet Güveç ile evlendi. Evliliği sırasında düğünde Fadime Güveç’in annesi Hatice Akar, kızına yöreye özgü eski ‘tülüce’ kilimini çeyiz olarak verdi. Fadime Güveç, yıllar geçmesine rağmen yaklaşık 100 yıllık tezgahta dokunan kilime gözü gibi bakıyor. Yapımı Selçuklu dönemine kadar dayanan ve çadırların duvarlarına asılarak soğuğu engellemek için kullanılan, bugünlerde ise unutulmaya yüz tutmuş olan tülüce kilimi yıllara meydan okuyor. Yöre kadınlarının el emeği ile yünden yapılan ‘tülüce kilim’ değerini bilenler tarafından tercih ediliyor. 10 yaşından bu zamana kadar bu tülüce kilimi dokuyan Fadime Güveç ise büyüklerinden çeyiz olarak kalan kilimi satarak, hacca gitmeyi hayal ediyor.
‘KÖYÜMÜZDE BU SANAT HALA YAŞATILIYOR’
100 yıllık tülüce tezgahını İlçe Kaymakamı Furkan Atalık’a hediye eden ve annesinden çeyiz kalan tülüce kilimi de satıp parasıyla hacca gitmek isteyen Güveç, “Bu tezgahı eskiden toprağa gömüp üzerinde tülüce gibi halıları dokurduk. Bu tezgah yüz yılı aşkın ve bana babamdan hatıra kaldı. Ben de kaymakamımıza hediye ettim. Tülüce başka yerde yok. Bu halı Yıldızeli Yukarıçakmak köyüne özgü. Biz çok eskiden dokurduk bu halıyı ve tüm geçimimizi bundan sağlıyorduk. Eskiden koyunu kırkıp, yıkayıp, saçağını çekip kirman ile eğirerek dokuyorduk. Ben bu tülüceyi 10 yaşımda dokumaya başladım. Tülüce yapılıp ya satılırdı ya duvarlara asılırdı ya da kızlara, gelinlere çeyiz edilirdi. Köyümüz de bu sanat hala yaşatılıyor. Tarihi olan halıları satın alan oluyor. Ama şu anda yeni yapılanlara pek fazla ilgi yok. Fiyatları kilimin nakışına ve dokusuna göre değişiyor. Benim tülüceme paha biçilmez. Evvele dayanan halı bu ve bu halılar müzeye konuyor. Çok değerli benim tülücem de. Ben değer biçemiyorum ama alıcısıyla konuşup anlaşırız. Ben gelin olurken annemden bana çeyiz kaldı ve ben de uzun zamandır saklıyorum. Hocamız inşallah halımı satacak ben de o parayla hacca gideceğim” dedi.
‘BU HALININ DEĞERİ PAHA BİÇİLMEZ’
Köylerde halı dokuma dersleri veren Şule Saraç (47) ise, “Öğrencilerimizden Fadime teyzenin babasından kalan 100 yılı aşkın tülüce kilim tezgahını kaymakamımıza armağan etti. Kaymakamımız tezgahın onarımını tamirini yaptırıp, vernikletti. Buradan Sivas’ta müzeye gidecek. Kendisinde bulunan halıyı satıp hacca gitmek istiyor. Bizler de büyüklerimizden yardım istiyoruz. Alan olursa eğer ninemiz hacca gidecek. Bu halının değeri paha biçilmez. Tarihi geçmişi var ve 100 yıllık tezgahta dokundu. Ben değer biçemiyorum. Her şeyi tam orijinal, doğal ve boyasına kadar el yapımı. Tülüce kilimimiz Osmanlıdan da önce Selçukluya dayanıyor. Eskiden ninelerimiz, dedelerimiz soğuktan korunmak için yünü duvara asmışlar ve zamanla buna şekil vermişler. Çadırlar da kalındığı için o zamanlar soğuktan korunma ihtiyacı ile ortaya tülüce kilim çıkmış. Şu anda da yine duvarlarda süs olarak kullanılıyor” diye konuştu.
FOTOĞRAFLI