İSTANBUL, (DHA) – Çocuklarda görülen diş çürüklerinin beslenme şeklinden genetik faktörlere, ağız bakımından uzak durulması gereken besinlere kadar çeşitli nedenleri olabileceğini belirten Pedodonti Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Dilek Özge Yılmaz, ”Diş çürüğü, basitçe, ağızda var olan bazı bakterilerin dişin sert yapısını, belirli etkenlerin varlığı sonucu bozulması olayıdır” dedi.
Beykent Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Pedodonti Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Dilek Özge Yılmaz, diş çürüğünün yaygın olarak görülen; biyolojik, fiziksel, ekonomik, sosyal ve psikolojik etkileri barındıran bir hastalık olduğunu ifade etti. Yılmaz, “Diş çürüğünün oluşabilmesi için gerekli etkenler, ağızda karyojenik (çürük yapıcı) bakteri varlığı, bu bakterilerin beslenmesi için gereken maddeler (şeker), bakteri beslenmesi sonucu oluşan enzimler ya da bazı gıdaların tüketilmesiyle oluşan asit ve bu asidin dişin sert dokularına etki etmesidir” ifadelerini kullandı.
ÇOCUKLARDA BESLENME ŞEKLİNE DİKKAT
Çocuklarda diş çürüğünün oluşma nedenlerine değinen Yılmaz, beslenmenin ana faktör olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
”Erken çocukluk çağı çürüğü (EÇÇ) görülen çocukların yüksek oranda şeker tükettikleri, şeker tüketiminin sadece biberon ile verilen sıvı yiyeceklerden kaynaklanmadığı, tatlandırılmış katı besinlerden de kaynaklandığı belirtilmektedir. Bu beslenme şeklinin, en önemli çürük risk faktörlerinden biri olduğu vurgulanmaktadır. Bilinçsiz biberon kullanma alışkanlığı ve annenin bebeği 1 yaşından sonra emzirmeye devam etmesi de en sık karşılaşılan etkenler olarak tanımlanmaktadır.”
Meyve sularının da çocuklarda diş çürüklerini artırdığına dikkat çeken Yılmaz, ”Meyve sularının pH’ları (pH 3-4) ve yüksek sükroz içerikleri nedeni ile eroziv ve karyojenik etki göstermektedir. Yapılan çalışmalarda, çocuklarda, aşırı meyve suyu tüketiminin minede kayıplara neden olduğu belirtilmektedir. Erken çocukluk çağı çürüğü görülen çocuklar ile yapılan bir çalışmada beslenme alışkanlıkları incelenmiş olup meyve suyu tüketen çocukların dmfs değerlerinin, su ya da süt tüketen çocukların dmfs değerlerinden yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır” diye konuştu.
”GENETİK FAKTÖRLER DE ETKİLİ”
Yılmaz, anne ya da diğer aile bireylerinin çok sayıda tedavi edilmemiş çürük dişinin bulunmasının da önemli bir faktör olduğuna vurgu yaparak, ”Çok sayıda tedavi edilmemiş çürük dişe sahip olan anne ya da diğer aile bireylerinin ağız ortamında çok sayıda mutans streptekokları bulunmaktadır. Anneden ya da diğer aile bireylerinden çocuğa bu bakterinin geçişi, çocukta çürük görülme sıklığının artmasına neden olmaktadır. Çürüğe neden olan bu bakterinin anneden çocuğa geçişi ilk 6 aylık dönemde başlamakta ve 31’inci aya kadar devam etmektedir” dedi.
Tüm bu faktörlerin yanında, çocuğun ağız bakımının iyi olması gerektiğinin de altını çizen Yılmaz, ”Kötü ağız bakımı, çocuklarda EÇÇ görülmesine neden olmaktadır. Bu nedenle ailelerin, erken bir dönemden itibaren çocuklarının ağız bakımlarını düzenli bir şekilde gerçekleştirmeleri gerekmektedir. Ailelerin ve bakıcıların çocukların dişlerini günde en az 2 defa 2 dakika süre ile fırçalamalarının çürük oluşumunu engelleyeceği belirtilmektedir” şeklinde konuştu.
Erken çocukluk çağı çürüklerinin görülme sıklığının tam olarak belirlenemediğini ifade eden Dr. Özge Yılmaz, Yapılan araştırmalarla, en çok etkilenen dişlerin üst kesici dişler olduğu bildirilmiştir. Ayrıca 6 ila 18 ay arası dişlerin düz yüzeylerinde kavitesiz çürük lezyonlarına daha sık rastlanırken 18’inci aydan sonra kaviteli çürük lezyonlarının sıklığının arttığı belirtilmektedir” dedi.