Buğra OLAÇ/ANKARA, (DHA)- CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, “Enflasyonun kalıcı olarak tek haneli seviyelere inmesini hedefliyoruz. Mali disiplinin sürdürülmesi olmazsa olmazlarımızdandır. Bunu bir defa herkes böyle bilecek. Büyüme Türkiye’nin hedeflerine ulaşmasının temel şartıdır. Bu yılı dengeli bir iç ve dış talep kompozisyonunun katkısıyla yüzde 9 civarında bir büyüme ile kapatmayı ümit ediyoruz” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilen ve yaklaşık 3 saat süren Kabine Toplantısı sonrasında açıklamalarda bulundu. Erdoğan, son Kabine toplantısından bu yana, temeller attıklarını, görüşmeler ve ziyaretler yaptıklarını söyledi. Son dönemde katıldığı programlar ve yaptığı açılışlar hakkında bilgi veren Erdoğan, bu sene adli yıl açılışıyla birlikte, inşası tamamlanan yeni Yargıtay binasını da hizmete açtıklarını belirterek, “Yargıtay 6 farklı yere dağılmış binalarında hizmet vermeye çalışan bir kurum haline gelmişti. Sadece bugünün değil, geleceğin de ihtiyacını karşılayacak şekilde inşa ettiğimiz, 10 bloktan oluşan yeni Yargıtay binasının burada görev yapan hakim ve savcılarımızın hizmet kalitesini de artıracağına inanıyorum. Geçmişte vesayetten, FETÖ’ye kadar üzerine düşen nice gölgelerin tartışması altında kalan yargımızın artık milletimizin kendisinden beklediği bağımsız ve tarafsız duruşunu her geçen yıl güçlendirdiğini görüyoruz. Önümüzdeki süreçte de yeni reformlarla yargıya verdiğimiz desteği sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.
‘2023 HEDEFLERİMİZE ULAŞACAĞIZ’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine’de salgından güvenliğe, afetlerden yeni turizm sezonuna ilişkin gündemlerindeki hususları etraflıca istişare ettiklerini belirterek, şöyle devam etti:
“Ülkemiz ve milletimiz için gece gündüz çalışıyor, eser ve hizmet siyasetimizin ürünü projeleri, yatırımları, icraatları, adım adım hayata geçiriyoruz. Rabbim bu ülkenin ve milletin geleceği için çalışan, koşturan, terleyen, üreten, tuğla üstüne tuğla koyan herkesten razı olsun diyorum. İnşallah 2023 hedeflerimize ulaşarak, tüm bu gayretleri taçlandıracak ülkemizi hak ettiği seviyeye çıkartacağız. Salgınla mücadelemizin sürdüğü bir dönemde üst üste yaşadığımız afetlerin, yol açtığı can ve mal kayıplarının da acısını hissettik. Antalya ve Muğla başta olmak üzere güney sahillerimizde etkili olan tarihimizin en büyük orman yangınlarında ağaçların yanı sıra evler, ahırlar, hayvanlar, seralar ekili alanlar da tahrip oldu.”
‘FELAKET BÖLGELERİNE ÇIKARMA YAPTIK’
Kastamonu, Sinop ve Bartın’da meydana gelen sel felaketinin izlerini silme çabalarının sürdüğünü söyleyen Erdoğan, hayatını kaybeden 82 kişiye Allah’tan rahmet dilerken, halen kayıp olan 15 vatandaşı ise arama çalışmalarının sürdüğünü belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bozkurt’ta ilçeye normalde 1 yılda yağan yağışın sadece iki günde düştüğünü belirterek, “Bu olağanüstü durum, yüksekliği 5 metreyi bulan sel baskınlarının ortaya çıkmasına neden oldu. Sel bittiğinde, Bozkurt ilçemizde geride yüksekliği 4,5 ile 7 metre arasında olan toprak, taş, ağaç karışımı bir rüsubat kaldı. Yaşanan felaketle mücadele için tüm bakanlıklarımızın, kurumlarımızın, belediyelerimizin sivil toplum kuruluşlarımızın imkanlarını seferber ettik. Helikopterler iş makinaları botlar itfaiye araçları 10 binin üzerinde personel ve ihtiyaç duyulan her türlü araç gereçle felaket bölgelerine adeta çıkarma yaptık” dedi.
‘ÇIKARILAN RÜSUBAT MİKTARI 20 BİN KAMYONU GEÇTİ’
Avrupa ülkelerinde yaşanan sel felaketlerinin ardından aylarca kaldırılamayan atıkları birkaç hafta içinde önemli ölçüde temizlediklerini söyleyen Erdoğan, “Aylarca yeniden işler hale getirilemeyen alt yapıyı bir haftaya kalmadan ayağa kaldırdık. Vatandaşlarımızın çoğunun, sel baskınının ardından bir daha asla eski günlerine geri dönebileceğini ihtimal vermedikleri binaları, sokakları, caddeleri devlet millet iş birliği ile kısa sürede tekrar yaşanır hale getirdik. Sadece Bozkurt ilçemizden çıkartılan rüsubat miktarı 20 bin kamyonu geçmiştir” diye konuştu.
‘İZLERİ SİLMEKTE KARARLIYIZ’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tamamlanan tespitlere göre; selden etkilenen 3 ilde vatandaşların, 509 milyon liralık zararının ortaya çıktığını söyleyerek, “Bugüne kadar afet bölgesine 287 milyon ödenek aktarılmıştır. Son afetler için düzenlenen yardım kampanyasında toplanan meblağ da 345 milyon lirayı bulmuştur. Afet bölgesinde yıkılan veya yıkılması gereken binin üzerinde bağımsız bölüm vardır. Selde ürünü, mahsulü veya araç gereci zarar gören çiftçilerimizin sayısı 3 bin 800 civarındadır. Tüm bunlarla ilgili süreçler devam ediyor. Hiçbir vatandaşımızı mağdur etmeden bu felaketin izlerini silmekte kararlıyız” dedi.
‘TÜRKİYE, KAPSAMLI VE İŞLER AFET MÜDAHALE PLANINA SAHİPTİR’
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin getirdiği hızlı, etkili ve yapıcı yönetimin avantajlarının afet dönemlerinde çok daha iyi görüldüğüne dikkati çeken Erdoğan, “Temel gıda maddelerinden barınmaya, enerjiden iletişime kadar insanımızın her ihtiyacı, her talebi anında karşılanmıştır. Hasar tespitleri süratle yapılarak hemen proje ve inşaat safhalarına geçilmiştir. Sel bölgelerinde yıkılan evlerin ve iş yerlerinin tamamını 1 yıla kadar teslim etmeyi planlıyoruz. Hatta sokak hayvanlarına varana kadar felaket bölgesindeki tüm canlıların ihtiyaçları düşünülmüş, gereken mekanizmalar kurulmuştur. Yaşadığımız yangın ve sel olayları bize ülkemizin afetlere karşı daima en üst seviyede hazır bulunmasının ne kadar önemli olduğunu göstermiştir. Bilim insanlarının sürekli dikkat çektiği büyük depremlere karşı hazırlıklarımızı titizlikle yürütürken, diğer afetler hususunda da önemli bir kabiliyet kazandığımızı memnuniyetle görüyoruz. Afetlerin ortaya çıkmasını tamamen engellemek insan iradesini aşıyor. Ama afetlerde yaşanacak hasarların azaltılmasını, can kayıplarının en aza indirilmesini, afet sonrasında hızlı bir toparlanmanın sağlanmasını temin edecek sistemi kurmak bizim elimizdedir. Türkiye gerçekten kapsamlı ve işler afet müdahale planına sahiptir. Bu plan yaşanan her tecrübe ile özellikle geliştirilmekte, yaygınlaştırılmakta, genişletilmektedir” ifadelerini kullandı.
‘TÜRKİYE, KESİNTİSİZ BÜYÜMESİNİ SÜRDÜRDÜ’
Erdoğan, Türkiye’nin salgının olumsuz etkileri ile mücadelede son derece başarılı olduğunu vurgulayarak, “Ekonomilerin derinden sarsıldığı 2020 yılında yüzde 1,8’lik bir büyüme kaydederek, OECD ve G-20 ülkeleri arasında bu başarıyı elde edebilen birkaç ülkeden birisi oldu. Bu gelişmede salgın tedbirlerinin ekonomi üzerindeki olumsuz etkilerini hafifletmek amacıyla uyguladığımız kararlı ve etkin politikalar ile büyümeyi destekleyici adımlar önemli rol oynadı. Türkiye ekonomisi küresel krizden bu yana iç ve dış konjonktürde yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen kesintisiz büyümesini sürdürdü. Bu senenin ilk yarısında da güçlü büyüme devam etti. Yılın ilk çeyreğinde yıllık yüzde 7,2 ve ikinci çeyreğinde yüzde 21,7 oranında bir büyüme rakamına ulaştık. Bunu başararak buna ulaşarak Türkiye dünyada İngiltere’den sonra ikinci sırada yer aldı” diye konuştu.
‘DÖVİZ REZERVİMİZ 118 MİLYAR DOLARI AŞMIŞ DURUMDA’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin uluslararası rezervlerinin de belirgin bir şekilde arttığına işaret ederek, “Geçen seneyi 93,3 milyar dolarla kapattığımız döviz rezervlerimiz, özellikle muhalefetin, ana muhalefeti ile diğeri hepsinin buraya çok dikkat etmesi lazım. 27 Ağustos itibariyle 118 milyar doları aşmış durumdadır. Salgın döneminde tüm dünyada olduğu gibi işgücü piyasamız da olumsuz etkilendi. Ancak işgücü piyasalarında da kısa zamanda bir toparlanmaya şahit olduk. Öyle ki bu yılın ilk yarısında sağlanan istihdam artışı bir buçuk milyon kişiye çıkarak salgın öncesi seviyeleri bile aşmıştır. Ekonomimizin en önemli sorunlarından birinin enflasyon olduğunu biliyoruz. İnşallah bu meselenin de üstesinden geliyoruz. Salgınla birlikte yeniden şekillenmeye başlayan küresel ekonomik düzende ülkemizi sürekli daha üst sıralara taşımanın gayretindeyiz. Bu amaçla programlarımızı hedeflerimizi sürekli güncelliyoruz” ifadelerini kullandı.
‘YÜKSEK KATMA DEĞERLİ ÜRETİMİ ÖNCELEYECEĞİZ’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, önümüzdeki 3 senenin ekonomi yol haritasını içeren Orta Vadeli Program’ın Resmi Gazete’de yayımlandığını anımsatarak, “Programda temel amacımız, yüksek katma değerli üretimi önceleyerek, ülkemizin büyüme potansiyelini artıracak politikalara hız vermektir. Özel sektör öncülüğünde, dayanıklı bir büyüme için makroekonomik istikrarı güçlendirerek, ekonomide şeffaflığı, öngörülebilirliği, rekabetçiliği ve verimliliği artıracak bir dizi politikayı hayata geçireceğiz. Nitelikli istihdamı oluşturan enflasyon ve cari açık üretmeye, yeşil dönüşümü dikkate alarak, istikrarlı dengeli, gelir dağılımı adaletini gözeten bir büyüme yapısını tesis edeceğiz. Büyümenin finansmanını ise ağırlıklı olarak yurtiçi tasarruflar ve doğrudan uluslararası yatırımlarla yapmayı planlıyoruz” dedi.
‘ENFLASYONUN KALICI OLARAK TEK HANELİ SEVİYELERE İNMESİNİ HEDEFLİYORUZ’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, program dönemi boyunca para ve maliye politikalarının eş güdümünü güçlendirerek, mal ve hizmet piyasalarında verimliliği artıracaklarını belirterek, “Enflasyonun kalıcı olarak tek haneli seviyelere inmesini hedefliyoruz. Mali disiplinin sürdürülmesi olmazsa olmazlarımızdandır. Bunu bir defa herkes böyle bilecek. Büyüme Türkiye’nin hedeflerine ulaşmasının temel şartıdır. Bu yılı dengeli bir iç ve dış talep kompozisyonunun katkısıyla yüzde 9 civarında bir büyüme ile kapatmayı ümit ediyoruz. Program dönemi boyunca ekonominin yıllık ortalama yüzde 5,3 oranında büyümesini öngörüyoruz. Milli gelirimizi, bu yıl 800 milyar doların üzerine, program dönemi sonunda da 1 trilyon dolar seviyesine taşıyacağız. Bu büyümenin kaliteli kapsayıcı ve sürdürülebilir olması için makroekonomik dengeleri gözeten ve yapısal reformlarla desteklenen bir kalkınma modeli uygulayacağız. Bu kapsamda, ekonominin motoru olan sanayi sektöründe teknoloji seviyesi yüksek sabit sermaye yatırımlarını ve doğrudan yabancı yatırımları özendireceğiz” diye konuştu.
‘BÜTÇE AÇIĞI SÖZÜMÜZDE DURACAĞIZ’
Program döneminde mali disipline kararlılıkla devam edeceklerini belirten Erdoğan, “Kaynakların verimli kullanılmasını temin edeceğiz. Bu yıl bütçe açığı hedefimizi sene başında yüzde 3,5 olacak şekilde revize etmiştik. Sözümüzde durarak inşallah bu hedefi rahat bir şekilde yakalayacağız. Bütçemizi bu şekilde yönetirken, salgınla mücadele kapsamında esnafımızın, çiftçimizin sanayicimizin ve tüm vatandaşlarımızın mağduriyetine de meydan vermeyeceğiz. Geçtiğimiz 2 yıla yakın süre boyunca gerek bütçeden gerekse diğer kamu kaynaklarından verdiğimiz doğrudan desteklerin yanında vergi ve prim kolaylıkları uygun şartlı kredi imkanları da sağlandı bu kapsamda aldığımız tedbirlerin ve sağladığımız desteklerin ekonomik büyüklüğü yıl sonunda toplamda 734 milyar liraya ulaşacaktır. Önümüzdeki dönem de vatandaşlarımızı desteklemeyi sürdüreceğiz” açıklamasında bulundu.
Orta Vadeli Program süresince harcamaları gözden geçirmeyi sürdüreceklerini söyleyen Erdoğan, “Kamu taşıtlarının tedarikinde, kullanımında ve tasfiyesinde verimliliği artırmak için Kamu Taşıt Filo Yönetim Sistemi’ni kuracağız. Dijital ekonominin sağlıklı ve tam olarak kavranmasını ve vergilendirilmesine yönelik çalışmaları hızlandıracağız. Stratejik öncelikler çerçevesinde yürüttüğümüz borçlanma politikamızı, Türk Lirası öncelikli hale getireceğiz” diye konuştu.
‘TMO’NUN ÇELTİK ALIM FİYATI 5 BİN 500 LİRA’
Cumhurbaşkanı Erdoğan, salgınla mücadelede hala tek ve en önemli kozun aşı olduğunu söyleyerek, “Okulların açıldığı, iş yerlerinin tam kapasite üretime geçtiği şu dönemde vatandaşlarımızı bir kez daha aşılarını yaptırmaya ve tamamlamaya davet ediyorum. Küresel sağlık krizinin bitmediğini göz önünde tutarak; temizlik, maske ve mesafe başta olmak üzere tüm tedbirlere hassasiyetle riayet etmeyi sürdürmeliyiz. Diğer yanda önümüzdeki günlerde başlayacak çeltik hasadı için Toprak Mahsulleri Ofisimizin alım fiyatlarını da belirledik. Buna göre; ton başına baldo çeşidi için 5 bin 500 lira, Osmancık çeşidi için 4 bin 500 lira, luna çeşidi için 4 bin lira alım fiyatı uygulanacaktır. Hasat döneminin ve alım fiyatlarının çeltik üreticilerimize hayırlı olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.