1- OTOBÜS ŞOFÖRÜNÜ DARP EDEN TAKSİCİNİN BELGESİ İPTAL, ARACI DA TRAFİKTEN MEN EDİLDİ
Haber-Gamze ŞİMŞEK/ İstanbul DHA
Çekmeköy’de, iddiaya göre yolcu almak için aracını durağa yanaştırmaya çalışan halk otobüsü şoförü ile aracıyla durakta bekleyen taksici arasında tartışma yaşanmış, tartışma sonrası otobüsü takip eden taksi sürücüsü, aracıyla evine doğru giden şoförün önünü keserek, arkadaşlarıyla birlikte onu darp etmişti. İstanbul Büyükşehir Belediyesi(İBB) tarafından yapılan açıklamada, taksicinin Taşıma Aracı Kullanım Belgesi’nin iptal edildiği, aracının da emniyet birimlerince trafikten men edildiğini duyurdu.
Geçtiğimiz günlerde, yaşanan olayda Yenidoğan-Mecidiyeköy seferini yapan halk otobüsü şoförü Erol Özdoğan, Çekmeköy Madenler durağına yanaşarak yolcu almak istedi. Bu sırada önünde bulunan taksi nedeniyle durağa yanaşamayınca Özdoğan ile taksi sürücüsü arasında tartışma yaşandı. Tartışmanın ardından halk otobüsü şoförü yoluna devam ederek, Sancaktepe Yenidoğan’a geldi. Erol Özdoğan otobüsle evine doğru ilerlediği sırada taksi sürücüsü, yanında bulunan bir kişi olduğu halde aracıyla otobüsün önünü kesti. Kısa süre sonra olay yerine 3 otomobil daha geldi. Şüpheliler, otobüs şoförünü aşağı indirerek darp etmeye başladı. Olayın ardından yaralanan Özdoğan, hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. Kolunda ve ayağında kırıklar oluşan Özdoğan polise giderek şikayetçi oldu. Şoförün darp edildiği anlar güvenlik kameralarına yansıdı.
İBB AÇIKLAMA YAPTI
Yaşanan olay sonrası İBB tarafından yapılan açıklamada, “Çekmeköy’de otobüs şoförünü darp eden taksi şoförünün Toplu Taşıma Aracı Kullanım Belgesi iptal edilmiş olup, kullandığı araç, çalışma ruhsatı bulunmaması sebebiyle emniyet birimlerince trafikten men edilmiştir” ifadelerine yer verildi.
Görüntü Dökümü:
——–
Güvenlik kamera
-Dayak anları
-Erol Özdoğan ile röp
-Genel ve detay
17.02.2021 – 21.57 Haber Kodu : 210217294
============================
2- 15 TEMMUZ ŞEHİDİNİN AİLESİ DARBECİ KOMUTANLARA TAZMİNAT DAVASI AÇTI; GELECEK PARAYLA OĞULLARININ ADINA BAĞIŞ YAPACAKLAR
Haber-Kamera: İlkay DİKİCİ-Feridun AÇIKGÖZ/İSTANBUL, (DHA)-Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişimi gecesi, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nde darbeci askerler tarafından açılan ateş sonucu şehit edilen 29 yaşındaki Muharrem Kerem Yıldız’ın ailesi, darbeci askerlere “vur” emri veren eski binbaşı Ahmet Taştan ve eski yarbay Turgay Ödemiş’e 2 milyon 200 TL’lik tazminat davası açtı. Aile davadan gelecek parayla oğullarının adına bağış yapmaya karar verdi.
Muharrem Kerem Yıldız, 15 Temmuz 2016 günü darbe girişimini protesto etmek ve darbeci askerlere engel olmak amacıyla gittiği İstanbul Boğaziçi Köprüsü’nde, darbeci askerlerin vatandaşların üzerine rastgele açtığı ateş sonucu şehit olmuştu. Muharrem Kerem Yıldız’ın annesi Asiye Yıldız ve babası Mehmet Kerim Yıldız, askerlere “vur” emri veren eski binbaşı Ahmet Taştan ve eski yarbay Turgay Ödemiş’e 2 milyon 200 TL’lik tazminat davası açtı. Yıldız Ailesi, konuyla ilgili Demirören Haber Ajansı’na açıklamalarda bulundu.
“DEĞİL 2,5 10 DA VERSELER OĞLUMUN TEK BİR TIRNAĞI DAHİ ETMEZ”
Açtıkları dava ile ilgili Muharrem Kerem Yıldız’ın annesi Asiye Yıldız, “Biz bir buçuk yıl davaları takip ettik. Her seferinde gidip 137 tane sanığı dinledik. Mahkemenin sonucundan sonra o zamanlar avukatlarımız da söylüyorlardı tazminat davası açalım diye. Değil 2,5, 10 da verseler benim oğlumun tek bir tırnağı dahi etmez. Onun bir maddi değeri yok. Kerem tek erkek evladımdı. Eşimin ailesinde tek çocuktu. Soyumuzun devamı diye gözünün içine bakıyorduk. Evlendirmek çok istiyorduk. Gözünün içine bakarak büyüttük. Yavrum o gece bizi bırakıp gittiğinde yıkıldık. Davalarda çok zor günler yaşadık. Daha sonra bu tazminat davası gündeme geldi. Onların gün yüzü görmelerini istemiyorum. Kendi vatandaşına, kendi silahıyla ateş eden bu hainlerin yargılanmalarını elbette çok istiyorduk ama aldıkları müebbet cezaları bile bizi kesmedi. Ben ülkemizde idam kararının çıkmasını isterdim. İdam cezasının olmasını çok isterdim. Hiç değilse tazminat davasıyla onları huzursuz edelim istedik.” dedi.
“AĞLAYARAK BİRİSİ AÇTI; ABLA BU TELEFONUN SAHİBİ VURULDU”
15 Temmuz günü cep telefonundan gelen haberle oğlunun vurulduğunu öğrendiğini ifade eden anne Yıldız,
“Telefonunu birkaç kere daha aradım açılmadı. Sonrasında açıldı. Gece artık 4, 4 buçuk gibiydi tam da saatleri hatırlamıyorum. Ağlayarak, bağırarak birisi açtı, ‘Abla bu telefonun sahibi vuruldu’ dedi. İnanmadım, düşürdüğünü düşündüm. Kerem çok titiz bir insandı çünkü. Yani Telefonunu kimseye vermezdi. Temastan hoşlanmazdı. Babasını aradım babası nefes nefese Mecidiyeköy’e doğru konuştuğunu söyledi. Ben sabaha karşı buradan hareket ettiğim ilk başta iki Kerem varmış, birisi çok hafif yaralıymış onunla karıştırmışlar oğlumu. Hastaneye götürmüşler Okmeydanı hastanesine. Çanakkale’de 7 düvelle nasıl savaştıysak o gece de aslında öyle savaştık. Çünkü DHKP-C hainleri de hastanenin orada pusu kurmuşlar. Gelen ambulanslarla taş atıyorlarmış. İçindekiler hastaneye ulaşmadan ölsün diye. Oğlumun ambulansına da taş atmışlar. Bu arada işte çok ani bir manevra yapmış şoför kurtarmış ama ön camı kırılmış.” şeklinde konuştu.
“OKMEYDANI HASTANESİNDE DÜNYAYA GELDİ AYNI HASTANEDE GÖZLERİNİ KAPADI”
Asiye Yıldız sözlerine şöyle devam etti:
“Ahmet Taştan denen hain 1 buçuk gün boyunca konuştu. Ne kadar mağdur olduğunu ne kadar zor durumda olduğunu söyledi. Ama benim oğlumun ambulansından haber verecek kadar da her şeyden haberdardı. Muhtemelen onların avukatları çok iyi çalışmışlar derslerine. Kerem’in ambulansından bile bahsetti. Ambulansla götürülürken kaza esnasında Kerem’i sedyeden düşürdüklerini ve orada vefat ettiğini söyledi. Başındaki kurşunu hiç hesaba katmadan bu kadar hain, bu kadar kalleş bunlar. Oğlum yaşıyordu ben gittim, gördüm, öptüm, sevdim. Oğlum benim oraya gitmemi bekledi, dayandı yavrum. Emaneti ikindide verdi Kerem. Yani nasıl bir tesadüf mü diyeyim ne diyeyim çok acı, Okmeydanı Hastanesi’nde dünyaya gelmişti Okmeydanı Hastanesi’nde de gözlerini kapadı. Evlat acısı çok zor, dayanmak çok zor. Biz hala 15 Temmuz’dayız, 16’ya geçmedik.”
“ALINACAK PARALARI ÇEŞİTLİ YERLERE BAĞIŞTA BULUNACAĞIZ”
Muharrem Kerem Yıldız’ın babası Mehmet Kerim Yıldız ise, “Kerem’le en son 02.55 gibi görüştüm. ‘Oğlum neredesin?’ Dedim. ‘Köprünün ayaklarına geldik şu anda yorulduk geri döneceğiz’ dedi. En sonda başka birisi açtı. ‘Abi bu telefonun sahibi vuruldu’ dedi. İnanamadım. ‘Başından vuruldu çok kötü götürdüler’ dedi. Okmeydanı Hastanesi’nde yaralı vaziyette bulduk. Gittiğimizde yaşıyordu ama bilinci yerinde değildi. Ensesinden kan akıyordu. Yine 3 sularında vefat etti. Bu davada alacağımız şeye bizim ihtiyacımız yok ama bu hainlerden alınacak paraları çeşitli yerlere bağışta bulunacağız. Kuran kursları olsun, camiler olsun, ihtiyaç sahipleri olsun yardım edeceğiz” diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
———–
-Kerem’in anı odası
-Kerem’in eşyalarından detaylar
-Asiye Yıldız röportajı
-Mehmet Kerim Yıldız röportajı
-Asiye Yıldız’ın Kerem’in eşyalarını tanıtması
-Muhabir anonsu(İlkay DİKİCİ)
-Genel ve detaylar
17.02.2021 – 20.48 Haber Kodu : 210217293
17.02.2021 – 20.42 Haber Kodu : 210217292
===========================
3- MALTEPE’DE SAĞLIK ÇALIŞANINI 13 BIÇAK DARBESİYLE ÖLDÜRMÜŞTÜ: MAHKEMEDE BIÇAKLA ÜZERİNE DÜŞTÜM DEDİ
Haber: Halil Sadri YILMAZ / İSTANBUL, (DHA)
Maltepe’de 5 Haziran 2020’de ilgisine karşılık alamadığı iddiasıyla sağlık çalışanı Ayşegül Aktürk(36)’ü 13 bıçak darbesiyle öldürdüğü ileri sürülen tutuklu sanık Muharrem Eralp (29) ilk kez hakim karşısına çıktı. Sanık Muharrem Eralp savunmasında intihar etmeye çalıştığını, kendisini kaybettiğini öne sürerek “Ben o esnada hamleleri kendime yaptığımı düşünüyordum, o esnada kaldırım gibi bir şeyin üstündeydik. Kendisi bir anda sırt üstü yere düştü. Ben de elimle bıçakla onun üzerine düştüm. Sonra kalktığımda onun kanlar içinde olduğunu gördüm” dedi. Olaydan sonra bıçağı sakladığı iddiasıyla yargılanan tutuksuz sanık baba Bayram Eralp ise suçlamaları reddederek “Benim sülalemde hiçbir suça karışmışlık yoktur, çocuklarım sütten çıkmış ak kaşıktır” diye konuştu.
Anadolu 7. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya tutuklu sanık Muharrem Eralp getirilirken, tutuksuz sanık Bayram Eralp katıldı. Duruşmada sanığın kardeşleri Murat Eralp ve Meryem Eralp mağdur olarak yer alırken taraf avukatları da hazır bulundu.
Tutuklu sanık Muharrem Eralp savunmasında 2015 yılında maktul Ayşegül Aktürk’ün çocuklarıyla birlikte oturduğu mahalleye taşındığını, taşınmasına yardım ettiğini ve bu şekilde maktulle tanıştığını söyledi. Muharrem Eralp savunmasında “Ben bu süre zarfında kendisine Ayşegül Abla diyerek hitap ediyordum. Ayşegül Abla sürekli evinden işine işinden evine gidiyordu. Zamanla samimiyetimiz arttı, ben onun çocuklarından birini okula birini de spora yazdırdım. Çocuklarla birlikte spora gidiyorduk, bahçelerinde çay içmişliğimiz, mangal yapmışlığımız var. Bir süre sonra arkadaşlığımız sevgililiğe dönüştü” dedi. Sanık Muharrem Eralp zamanla maktul ile arasının bozulduğunu öne sürdü.
“SÖYLEDİĞİ ŞEYE ÇOK ÜZÜLDÜM”
Olay günü maktul Ayşegül Aktürk’ün bahçesine gittiğini ve maktulün kendisini görünce irkildiğini ifade eden sanık “Maktul ‘Benim peşimi bırak. Ya ben seni geberteceğim ya da kendin kendini gebert’ tarzında konuştu. Ben söylediği bu şeye çok üzüldüm. Bu şekilde konuşmaya devam edince o esnada bahçe duvarının yanında bulunan bölmede bulunan bıçağa gözüm takıldı. Oraya doğru hamle yapıp bıçağı elime aldım. Yanına geldiğimde kendisi irkilmişti” dedi.
“BIÇAKLA ONUN ÜZERİNE DÜŞTÜM”
Sanık Muharrem Eralp savunmasını şu şekilde sürdürdü: “Hala ona benim ölmemi isteyip istemediğini sordum ve sonrasında sağ elime aldığım bıçakla sol bileğimi kestim. Bıçağı kalbime doğru saplayıp ölmek istedim, gözüm kapalıydı. Ben bileğimi kestikten sonra maktul bana durumu engellemek için sarıldı. Benim gözüm kapalıydı, kendimden geçmiş bir haldeydim. Ben o esnada hamleleri kendime yaptığımı düşünüyordum, o esnada kaldırım gibi bir şeyin üstündeydik. Kendisi bir anda sırt üstü yere düştü. Ben de elimle bıçakla onun üzerine düştüm. Sonra kalktığımda onun kanlar içinde olduğunu gördüm. O an kardeşlerim Meryem ve Murat koşarak benim yanıma geldi. Sonra kalkarak yine bıçakla kalbime hamle yapmaya çalıştım. Bana engel oldular.”
“SAÇ TELİNE ZARAR GELMESİNİ İSTEMEZDİM”
Sanık bu olayların yaşandığı için pişman olduğunu iddia ederek müştekilerden, çocuklarından ve mahkeme heyetinden özür dilediğini söyledi. Sanık Muharrem Eralp, “Ben onun saçının teline dahi zarar gelmesini istemezdim. Onu tehdit ettiğim yazılmış, ben bunları kabul etmiyorum” dedi.
“ÇOCUKLARIM SÜTTEN ÇIKMIŞ AK KAŞIKTIR
Tutuksuz sanık Bayram Eralp ise savunmasında sabah uyandığında 3 çocuğunun ve bir kadının kanlar içinde yerde yattığını gördüğünü, sebebini anlamadığını öne sürdü. Sanık Bayram Eralp “Ben bahçede yürürken orada bulunan bıçağın üstüne yanlışlıkla bastım. Ben de o esnada yerde bulunan bıçağı fark ettim, kimseye bir zarar gelmesin düşüncesiyle komşumuz Yunus Emre’ye ‘Al bu bıçağı biraz uzaklaştır’ diyerek verdim. O da bıçağı bahçenin biraz ilerisine götürmüş, polisler gelince teslim etmiş” şeklinde konuştu.
Sanık Bayram Eralp “Ben çocuklarımın hepsini okuttum, üniversite okudular. Benim sülalemde hiçbir suça karışmışlık yoktur, çocuklarım sütten çıkmış ak kaşıktır” dedi.
Mağdur Murat Eralp ve Meryem Eralp kardeşi olan Muharrem Eralp’in intihar etmeye çalışırken kendisini ve Ayşegül Aktürk’ü yanlışlıkla bıçakladığını öne sürdü.
TUTUKLULUK HALİ DEVAM ETTİ
Avukat beyanlarının alınmasının ardından mahkeme, sanık Muharrem Eralp’in tutukluluk halinin devamına karar vererek eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
”BU DÜNYADA EN BÜYÜK CEZAYI ALMASINI İSTİYORUM”
Duruşmadan sonra adliye önünde açıklama yapan Ayşegül Aktürk’ün ağabeyi Rıfat Aktürk, “Kardeşim çocuklarının önünde hunharca katledildi. Kardeşim 17 yerinden bıçak darbesi almış. Karıncayı bile incitmeyen bir kızdı. Katil çok saçma bir savunma yaptı. Onun bu dünyada en büyük cezayı almasını istiyorum. Öbür dünyada bu ve bunun gibi insanların ne yapacağını çok merak ediyorum. Kardeşimin çocukları benim yanımda. Psikolojik destek görüyorlar. Bu olayı defalarca rüyalarında gördüler. Bundan sonra onlar için ayakta kalmaya çalışacağım. İnşallah mahkeme bu sapığa, bu katile en ağır cezayı verirler” dedi.
BİRDEN FAZLA KEZ YALAN SÖYLEDİ
Aktürk ailesinin ve Önce Çocuklar Ve Kadınlar Derneği’nin avukatı Ayten Bademci ise, “Sanık soruşturma aşamasında verdiği ifadeden dönerek bambaşka bir hikaye anlatmaya başladı. Birden fazla kez yalan söyledi. Ayşegül Aktürk ile arasında gönül ilişkisi olduğunu iddia ediyor. Ancak buna ilişkin bir delil bulunmuyor. Bunun tersi olarak tanıklar sanık maktulü uzun zamandır rahatsız ettiğini ve tasarlayarak öldürdüğünü anlatmışlardır” diye konuştu.
İDDİANAME
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede Muharrem Eralp’in (29) 5 Haziran 2020’de sabah saatlerinde Ayşegül Aktürk’ü(36) ikamet ettiği binanın önünde göğüs, karın, sırt kısmından bıçak darbesiyle öldürdüğü anlatıldı.
Sanık Muharrem Eralp’in babası Bayram Eralp’in de bu sırada oğlunun yanında olduğu belirtilen iddianamede sanık Muharrem Eralp’in Ayşegül Aktürk’le gönül ilişkisi yaşamak istediği fakat maktulün bu ilgiden rahatsız olduğu kaydedildi.
Ayrıca iddianamede sanık Bayram Eralp’in olay sırasında kullanılan bıçağı yok etmek amacıyla komşusuna vermek suretiyle delil karartma suçunu işlediği vurgulandı.
İddianamede sanık Muharrem Eralp’in Ayşegül Aktürk’ü “Seni başkasına yar etmem” diyerek tehdit ettiği, 2 adet bıçak taşıdığı, sık sık rahatsız ettiği gerekçe gösterilerek “Tasarlayarak kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılması istendi.
İddianamede olayda sanık Muharrem Eralp’in kardeşleri Murat Eralp ve Meryem Eralp’i de yaralandıkları hatırlatarak sanık Muharrem Eralp’in iki kişiye karşı “Kasten yaralama” suçundan 2 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması isteniyor.
Sanık Bayram Eralp hakkında ise “Suç delillerini yok etme, gizleme, değiştirme” suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep ediliyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
—————————
-Maktulün kardeşi Rıfat Aktürk basın açıklaması
-Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği avukatları basın açıklaması
-Arşiv
17.02.2021 – 20.39 Haber Kodu : 210217271
==========================
4- ALİBEYKÖY’DE KARLI YOLDA KAYAN VİNÇ PARKIN DUVARINA ÇARPARAK DURABİLDİ
İSTANBUL,(DHA)
Eyüpsultan’da karlı yolda kayarak sürücüsünün kontrolünden çıkan vinç, parkın duvarına çarparak durabildi. O anlar bir vatandaşın cep telefonu kamerasıyla kaydedildi.
Alibeyköy Esentepe Sürmeneliler Caddesi’nde karlı yolda ilerleyen vinç kayarak sürücüsünün kontrolünden çıktı. Bir süre kontrolsüz yolda ilerleyen vinç, parkın duvarına çarparak durabildi. Şans eseri yolda araç veya kimsenin olmaması olası facianın önüne geçti. Evinin penceresinden dışarıyı izleyen bir vatandaş o anları cep telefonu kamerasına kaydetti.
Görüntü dökümü:
———————–
-Vincin yolda sürüklenmesi
-Vincin parkın duvarlarına çarpması
17.02.2021 – 17.58 Haber Kodu : 210217269
========================
5- İSTANBUL’DA 5 İLÇEDE HIRSIZLIK YAPAN 6 ŞÜPHELİ YAKALANDI; HIRSIZLIK ANLARI KAMERADA
İSTANBUL, (DHA)
İSTANBUL’da 5 ilçede farklı tarihlerde iş yerlerinden ve araçlardan hırsızlık yapan 6 şüpheli yakalandı. Şüphelilerin bir iş yerinden ve araçtan yaptıkları hırsızlık anları da kameraya yansıdı.
2021 yılı içerisinde farklı tarihlerde Sultanbeyli, Ataşehir, Maltepe, Kartal ve Çekmeköy’de 4 araçtan ve 3 iş yerinden hırsızlık yapıldı. Harekete geçen İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekipleri, hırsızlık olaylarını gerçekleştirdikleri tespit edilen şüphelilerden A.O., ve H.H.T.’yi kullanmış oldukları otomobil ile birlikte Fatih Bulvarı üzerinde yakalayarak gözaltına aldı. Şüphelilerden A.A., Y.E., ve yaşı küçük B.A., ile aranan şüphelilerden olduğu tespit edilen B.A. evlerinde yakalanarak gözaltına alındı. Yakalanan şüphelilerin hırsızlık başta olmak üzere çeşitli suçlardan çok sayıda suç kayıtlarının bulunduğu tespit edilirken, şüphelilerin 11 Şubatta polis ekiplerinden kaçarken 3 resmi ekip aracının kaza yapmasına sebebiyet verdikleri ve 12 Şubat’ta Hamidiye Mahallesi’nde bulunan lüks bir araca ait far hırsızlığı olayını gerçekleştirdikleri de tespit edildi. “Uyuşturucu madde ticareti” ve “6136 Sayılı Kanuna Muhalefet ” suçlarından aranması bulunan şüpheli B.A., tutuklanarak cezaevine konuldu. Diğer şüpheliler A.O., H.H.T., A.A., ve Y.E., ise bugün adliyeye sevk edildi.
Görüntü dökümü:
————————-
-Şüphelilerin hırsızlık anları
-Şüphelilerden görüntü
-Genel ve detaylar
17.02.2021 – 17.59 Haber Kodu : 210217265
=======================
6- GARA ŞEHİTLERİ İÇİN AVCILAR’DA BİR ARAYA GELDİLER
İhsan DÖRTKARDEŞ/İSTANBUL,(DHA)-TERÖR örgütü PKK’nın Kuzey Irak’taki Gara Bölgesi’nde bir mağarada katlettiği 13 vatandaşın anısına saygıda bulunmak üzere Avcılar’da yapılan “Bayrağını Al Gel” çağrısı üzerine yaklaşık 100 kişi toplandı.
Atatürkçü Düşünce Derneği’nin çağrısı üzerine Havuz Meydanı’nda bir araya gelen grup, 1 dakikalık saygı duruşunda bulunduktan sonra İstiklal Marşı’nı okudu. CHP, İyi Parti, DSP ve Vatan Partisi ilçe yöneticilerinin yanı sıra Avcılar Kent Konseyi ve bazı sendikacılar PKK’nın terörüne tepki gösterdi.
Vatan Partisi Avcılar İlce Başkanı Yavuz Demirel yaptığı konuşmada, “Çözüm; HDP’nin bir an önce kapatılması gerekiyor. Cumhuriyet Başsavcılığı’na 3 kez başvurduk. Bu parti ile ilgili bir an önce kapatma davası açılması gerekiyor. 2021 bütçesinden bu partiye 52 milyon TL ödenmiştir. Bu para Gara’da Mehmetçik’e kurşun olarak dönmüştür” dedi.
Toplantıya katılanlar ‘Şehitler ölmez, vatan bölünmez’ diye slogan attıktan sonra dağıldı.
Görüntü Dökümü:
————–
Meydanda bir araya gelenler
Yapılan konuşmalar
Slogan atanlardan bir grup
18.02.2021 – Haber Kodu : 210218004
=================================