(Havadan Görüntülerle)
1- AYASOFYA’DA İLK REGAİP KANDİLİ PROGRAMI
İdris TİFTİKCİ – Ersan SAN / İSTANBUL DHA
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın cemaate vaaz vererek katıldığı programla üç ayların habercisi olan Regaip Kandili Ayasofya Camii’nde ilk defa idrak edildi. Cemaatin maske taktığı ve sosyal mesafe kuralına uyduğu görüldü.
Temmuz ayında ibadete açılan Ayasofya Camii’nde yatsı namazı sonrasında ilk Regaip Kandili programı düzenlendi. Üç ayların habercisi kabul edilen Regaip Kandili programında Kur’an-ı Kerim, mevlit, kasideler okunup, dualar edildi. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş da program kapsamında cemaate vaaz verdi.
Erbaş vaazında, “İnsanlığın ve İslam aleminin savaşlar, salgın hastalıklarla ve pek çok kötülüklerle, musibetlerle, felaketlerle karşı karşıya kaldığı süreçten geçtiği şu günlerde bizlere düşen görev sabrı kuşanmak, musibetler karşısında direnç göstererek zorluklarla mücadele etmektir. Asla yılmadan ve umutsuzluğa düşmeden istikamet üzere sebat etmektir. Sabır, azimle yılmadan mücadele etmektir. İnsanoğlu fıtraten zayıf ve aceleci oluşu hasebiyle zaman zaman karamsarlığa ve ümitsizliğe sürüklenebilmektedir. Fakat Allah’a gönülden iman eden bir mümin için asla ümitsizlik söz konusu olamaz. Bizler inanıyoruz ki, üzerimize düşen sorumlulukları hakkıyla yerine getirip, halimizi Rabbimize arz ederek onun merhametine iltica ettiğimiz sürece Cenabı Mevla bizlere bütün bu zorluklardan ve sıkıntılardan çıkış imkanı yaratacaktır.” ifadelerine yer verdi. Erbaş’ın vaazı ve edilen hatim duasının ardından program sona erdi. Namaz ve kandil programı sırasında cemaatin maske taktığı ve sosyal mesafe kuralına uyduğu görüldü.
Adını belirtmeyen cemaatten bir kişi, “Rabbim bunu bize nasip etti çok mutluyuz. Çok sevinçliyiz. Vesile olanları, açanları Rabbim iki cihanda aziz eylesin. Bütün Müslüman alemine Rabbim hayırlı eylesin. Rabbim bu hastalığı insanların üzerinden bir an önce defetsin. Rabbim hakkımızda hayırlısını versin.” dedi.
Muhammet Solmacı ise, “Muhteşem bir duygu Allah sebep olanlardan razı olsun. Bu dünyada ve öbür dünyada ne muratları varsa ihsan etsin İnşallah.” diye konuştu.
Mehmet Kabataş da, “Ayasofya’yı Kebir Camii’ni açanlardan Allah razı olsun. Allah mükafatlarını bu dünyada da öbür dünyada da versin. Vatanımızı koruyan askerimize polisimizin ve devlet büyüklerimizin, hepsinin kandillerini kutluyorum.” şeklinde konuştu.
Sedat Vatan, “İlk kandil teşekkür ediyoruz. Allah razı olsun kim sebep olduysa. Çocukken buraya gelirdik, müze olarak çok zorumuza giderdi. Şu an ibadet yapıyoruz, kandil gecemiz, sebep olanlara teşekkür ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
Görüntü Dökümü:
———–
-Havadan Ayasofya Camii
-Kılınan Yatsı namazından detaylar
-Programdan detaylar
-Ali Erbaş’ın vaazı
-Cemaatle röportaj
==================
2 – ESENYURT’TA AFGAN UYRUKLULARIN KAĞIT TOPLAMA KAVGASINDA KAN AKTI: 1 ÖLÜ 3 YARALI
Haber-Kamera: Erol DEĞİRMENCİ – Şahin BOZKURT / İSTANBUL , (DHA)
Esenyurt’ta kağıt toplayan Afgan uyruklu yaklaşık 30 kişilik iki grup arasında çıkan kavgada 1 kişi hayatını kaybederken, 3 kişi yaralandı.
Olay, dün saat 19.30 sıralarında Esenyurt Osman Gazi Mahallesi 1659 Sokak’ta meydana geldi. İddiaya göre, Esenyurt ilçesinde kağıt toplaya Afgan uyruklu oldukları öğrenilen yaklaşık 30 kişi arasında tartışma çıktı. Kağıt toplama yerlerini paylaşamadıkları sebebiyle çıktığı iddia edilen kavgada iki grup birbirine taş, sopa ve bıçaklarla saldırdı. Kavgayı görenler durumu polise bildirdi. İhbar üzerine çevik kuvvet ve özel harekat dahil olmak üzere çok sayıda polis olay yerine sevk edildi. Ekipler kavgayı sonlandırırken, olayda yaralanan 4 kişi hastaneye kaldırıldı. Yaralılardan biri hastanede hayatını kaybetti. 3 kişinin ise tedavisi sürüyor. Kavgaya karıştığı tespit edilen 10 Afgan uyruklu şüpheli ise ifadeleri alınmak üzere polis merkezine götürüldü. Olayla ilgili polisin incelemesi devam ediyor.
Görüntü dökümü:
—————-
-Polis olay yerinde çalışması
-Alınan güvenlik önlemi
-Kağıt toplayıcılarının deposundan görüntü
-Polis merkezine götürülen yabancı uyruklu 10 kişi
-Genel ve detay
===============
3 – ESENYURT’TA SİLAHLI SALDIRIYA UĞRAYAN KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ
Soner HASIRCIOĞLU-Buğra AKAY – İSTANBUL,(DHA) – ESENYURT’ta kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce silahlı saldırıya uğrayan Gürsel Gürbüz (56), ağır yaralandı. Saldırı sonrası hastaneye kaldırılan Gürbüz, doktorların tüm müdahalelerine rağmen hayatını kaybetti. Polis, kaçan şüpheli kişi ya da kişileri yakalamak için çalışma başlattı.
Olay, Atatürk Mahallesi’nde dün akşam saat 19.30 sıralarında yaşandı. Kimliği belirsiz kişi ya da kişiler, plakası henüz belirlenemeyen bir araçla geldikleri Panayır Sokak’ta evinden çıkan Gürsel Gürbüz’e (56), silahla ateş açtı. Silahlı saldırı sonrası kanlar içinde yere yığılan Gürsel Gürbüz, ağır yaralandı. Saldırganlar ise geldikleri araçla kaçtı. Çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Gürbüz, sağlık ekiplerinin ilk müdahalesi sonrası ambulansla özel bir hastaneye kaldırıldı. Gürbüz, doktorların tüm müdahalelerine rağmen yaşamını yitirdi. Gürbüz’ün cansız bedeni morga kaldırıldı.
Saldırı sonrası olay yerine gelen polis ekipleri de sokakta inceleme yaptı. Olayla ilgili vatandaşlardan bilgi alan ekipler, çevredeki güvenlik kameralarını incelemeye aldı. Olayla ilgili çok yönlü soruşturma başlatan polis, kaçan saldırganları yakalamak için çalışma başlattı. Gürbüz’ün yakınları da saldırı sonrası olay yerine geldi.
Öte yandan, Gürsel Gürbüz’ün daha önce Tokat’ın Erbaa ilçesinin Keçeci Köyü’nde muhtarlık yaptığı öğrenildi.
Görüntü dökümü:
—————————–
-Olayın meydana geldiği yer
-Polisin olay yerinde ki görüntüsü
-Ölen kişinin yakınlarının görüntüsü
-Genel ve detaylar
================
4- GÜNGÖREN’DE HAFİF TİCARİ ARAÇ BELEDİYE ARACIYLA ÇARPIŞTI: 1’İ AĞIR 5 YARALI
Soner HASIRCIOĞLU-Buğra AKAY / İSTANBUL,(DHA) – GÜNGÖREN’de sürücüsünün kontrolünü kaybettiği hafif ticari araç, karşı yönden gelen İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) metro bakım ekibinin aracı ile çarpıştı. Kazada, iki araçtaki 5 kişi yaralandı. Yaralılardan birinin durumunun ağır olduğu öğrenildi.
Kaza, Güneştepe Mahallesi’nde saat 01.30 sıralarında yaşandı. İddiaya göre, 34 PST 17 plakalı hafif ticari aracı kullanan Mehmet Kaçar, Necip Fazıl Kısakürek Caddesi’nden Bağcılar istikametine giderken Güneştepe tramvay durağı yakınlarına geldiği sırada direksiyon hakimiyetini kaybetti. Kontrolden çıkan araç tramvay yolu üzerindeki demir korkuluklara çarparak karşı yöne savruldu. Hafif ticari araç bu sırada karşı yönden Bahçelievler istikametine ilerleyen İBB metro bakım ekibinin 34 YT 7870 plakalı aracına çarptı. Kazada, bakım ekibinin aracındaki Ali Gündoğdu, Gökhan Durmaz ile Selim Temür, kazaya neden olan araçta ise Mert saygılı ve Mehmet Kaçar yaralandı. Kazayı gören çevredeki vatandaşlar bir yandan yardıma koşarken bir yandan da sağlık, itfaiye ve polis ekiplerine haber verdi.
Olay yerine gelen sağlık ekipleri, ilk müdahale sonrası yaralıları ambulanslarla çevre hastanelere kaldırdı. Hastaneye kaldırılan kişilerde Mehmet Kaçar’ın durumunun ağır olduğu öğrenildi. İtfaiye ekipleri, kazaya karışan araçlarda inceleme yaparken, metro bakım aracında bulunan malzemeler ise başka bir araca yüklendi. Ekiplerin çalışmalarının ardından kazaya karışan araçlar çekiciyle yoldan kaldırıldı. Polis, kazayla ilgili soruşturma başlattı.
Görüntü dökümü:
—————————–
-Olayın meydana geldiği yer
-Yaralının görüntüsü
-Polis ve itfaiyenin çalışması
-Araçların çekilmesi
-Genel ve detaylar
==================
6-(ÖZEL) ATAŞEHİR’DE CİP İLE MİNİBÜS KAFA KAFAYA ÇARPIŞTI
Haber-Kamera: Ramazan EĞRİ-Gamze ŞİMŞEK/ İSTANBUL DHA
Ataşehir’de akşam saatlerinde seyir halinde ilerleyen minibüs ile cip kafa kafaya çarpıştı. Kazada 3 kişi yaralanırken cipte sıkışan 2 kişi itfaiye ekipleri tarafından kurtarıldı.
Kaza, saat 20.00 sıralarında Ataşehir Yenişehir Mahallesi Baraj Yolu Caddesi üzerinde meydana geldi. Yunus Mazhar Töngel’in kullandığı 34 CPT 933 plakalı minibüs, Ümraniye yönünde ilerlediği sırada, karşı yönden gelen Burak Emiralioğlu yönetimindeki 34 KAN 05 plakalı cip ile kafa kafaya çarpıştı. Kaza nedeniyle cipte bulunan 2 kişi araçta sıkıştı. İhbar üzerine olay yerine itfaiye, sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen itfaiye ekipleri araçta sıkışanları çıkardı. Kazada yaralanan 3 kişi ambulanslarla Fatih Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Kaza yapan minibüs sürücüsünün yakını Mustafa Yeşiltuna, “Arkadaşımızla kafa kafaya çarpıştılar. Cipi ters çevirmiş. Arkadaşımızda çok şükür bir şey yok. Diğer arkadaşlarda da bir şey yok. Hastaneye gidecek onun ardından bakacağız. İç kanama yoksa inşallah. Allah daha beterinden saklasın.” dedi. Polis ekipleri olay yerinde güvenlik önlemi aldı.
Görüntü Dökümü
— — — — — —- —
-Kaza yapan cip
-Kaza yapan minibüs
-İtfaiye ekiplerinin çalışması
-Cipte sıkışan vatandaşın çıkarılması
-Yaralıların ambulansa taşınması
-Minibüs sürücüsünün arkadaşı ile röp
-Muhabir anons (Gamze Şimşek)
-Ambulanstaki cip sürücüsü
-Genel ve detay
================
7- OTOMOBİLİN ÇARPTIĞI SEBZE VE MEYVE YÜKLÜ KAMYONET DEVRİLDİ, SEBZE VE MEYVELER YOLA SAÇILDI
Soner HASIRCIOĞLU-Buğra AKAY / İSTANBUL,(DHA) – BAŞAKŞEHİR TEM Otoyolu’nda seyir halindeki otomobil önündeki sebze ve meyve yüklü kamyonete arkadan çarptı. Çarpmanın etkisiyle kamyonet devrilirken, kasalardaki meyve ve sebzeler yola dağıldı. Kaza sonrası, kamyonet sürücüsü hafif şekilde yaralandı.
Kaza, TEM Otoyolu Edirne istikametinde saat 03.30 sıralarında yaşandı. Yasin Kör, kullandığı 34 BNR 504 plakalı otomobiliyle ilerlerken, Tema İstanbul Köprüsü mevkiine geldiği sırada önünde seyreden Ercan Er yönetimindeki 34 DCB 416 plakalı sebze yüklü kamyonet iddiaya göre bir anda şerit değiştirdi. Otomobil sürücüsü Yasin Kör ise aniden şerit değiştiren kamyonete arkadan çarptı. Çarpmanın etkisiyle kamyonet devrilirken, kasadaki meyve ve sebzeler yola saçıldı. Diğer sürücülerin bir yandan yardıma koştu bir yandan da durumu polis ve sağlık bildirdi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, devrilen kamyonetin sürücüsü Ercan Er’e ilk müdahaleyi olay yerinde yaptı. Yaralı sürücünün kamyonetteki akrabası Erkan Er ise kazayı yara almadan atlattı. Polis ekipleri de yolda ikinci bir kaza yaşanmaması için önlem aldı. Devrilen kamyonet ve otomobil çekiciyle yoldan kaldırıldı.
KAMYONET SÜRÜCÜSÜNÜN AKRABASI KONUŞTU
Devrilen kamyonetten yara almadan kurtulan Erkan Er, “Biz Tekirdağ’a seyir halindeyken, araba arkadan vurdu. Ondan sonra bu hale düştük. Biz halden çıkmıştık. İyiyiz. Ambulans geldi, sadece amcaoğlunu hastaneye götürdü” dedi.
“FRENE BASMAYA VAKTİM KALMADI”
Kamyonete çarpan otomobilin sürücüsü Yasin Kör ise, “Sol şeritten gidiyordum. Gişeleri geçtiğim sırada meyve yüklü kamyonet, orta şeritten sol şeride önüme atladı. Frene bile basmaya vaktim kalmadan arkadan çarptım. Onunla birlikte buraya kadar sürüklendik. Aslında çarpmamak için bariyerlere bile vurdum aracı ama arkadaş bir anda geçtiği için yapacak bir şey kalmadı. Sonra arkadaş devrildi zaten” dedi.
Polis, kazayla ilgili soruşturma başlattı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
—————————–
-Kazanın meydana geldiği yer
-Devrilen kamyonetin görüntüsü
-Yola dağılan meyve ve sebzeler
-Polisin çalışması
-Kamyonetin kaldırılması
-Her iki taraf ile Röp.
-Genel ve detaylar
============================
8- ‘DALTONLAR’ ADLİYEYE SEVK EDİLDİ
Soner HASIRCIOĞLU – Buğra AKAY – İstanbul/DHA – ‘DALTONLAR’ olarak bilinen uyuşturucu şebekesine düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 45 kişi adliyeye sevkedildi.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, geçtiğimiz günlerde İstanbul’un Bahçelievler, Bağcılar, Güngören, Beylikdüzü, Ümraniye ilçeleri başta olmak üzere, Kastamonu, Muş, Tekirdağ, Kırklareli’de “Uyuşturucu madde ticareti” yaptığı değerlendirilen şüphelilere yönelik operasyon düzenlemişti. Operasyon kapsamında “Daltonlar” diye bilinen örgüt üyeleri H.İ.K. ve E.Ö. ile örgüt lideri konumunda bulunan S.G.’nin de aralarında bulunduğu toplam 45 kişi gözaltına alınmıştı. Gözaltına alınan 45 şüpheli emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.
Görüntü Dökümü:
————–
– Gözaltına alınan şüphelilerin çıkarılması
– Şüphelilerin polis eşliğinde otobüslere bildirilmesi
– Genel ve detaylar
========================
9-KADIKÖY’DE KAĞIT TOPLAYICILARIN BARAKALARINA GİREN HIRSIZLAR, CEP TELEFONLARINI ÇALDILAR
KADIKÖY’de sokaklardan atık kağıt toplayarak geçimini sağlayan yaklaşık 40 kişinin kaldığı barakalara giren hırsızlar, uyuyan kağıt toplayıcıların cep telefonlarını alarak kayıplara karıştı. Polis, 13 adet cep telefonunu çalan hırsızları yakalamak için çalışma başlattı.
Olay, saat 03.30 sıralarında Merdivenköy Mahallesi Çömlekçi Çukuru Sokak’ta bulunan barakalarda meydana geldi. Sokaklardan atık kağıt toplayarak geçimini sağlayan yaklaşık 40 kişinin kaldığı barakalara herkesin uyuduğu sırada giren hırsızlar, bulabildikleri cep telefonlarını alarak kaçtı. Uyandıklarında cep telefonlarının çalındığını fark eden kağıt toplayıcıları polise haber verdi. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Ekiplerin yaptığı incelemede 13 adet cep telefonunun çalındığını belirlendi. Polis, cep telefonlarını çalarak kayıplara karışan hırsızları yakalamak için çalışma başlattı.
Telefonu çalınan kişilerden Mehmet Güney, olayla ilgili “Kağıtçıyız işte, burası kağıt toplayıcıların toplu olarak kaldığı yer. Yarım saat önce biri girmiş içeri, yirmiye yakın cep telefonu alıp gitmiş. Hepsi burada çalışan arkadaşların telefonu. 30-40 kişi kalıyoruz burada, nasıl olduğunun hiç farkına varamadık. Herkes ayrı yerde yatıyor, bekar evi. Adam girmiş içeriye yedi tane ayrı yatma yerinden şarjda olan bütün telefonları alıp gitmiş. Gördüğümüz kimse yok, şüphelendiğimiz kimse de yok. Kapılar açık ama normalde gece burayı bekleyen de var” şeklinde konuştu.
Görüntü dökümü:
—————————–
-Telefonları çalınan kağıt toplayıcıları
-Kağıt toplayıcıların kaldığı barakalar
-Polisin olay yerindeki çalışmaları
-Telefonu çalınanlardan biri ile röportaj
-Genel ve detay görüntüler
=====================
10- BOTOKS SONRASI ÖLÜME İLİŞKİN AÇILAN DAVANIN İLK DURUŞMASI GÖRÜLDÜ
Haber: Sevda SARIKAYA/ İstanbul (DHA)
Beylikdüzü’nde bir rezidansta bulunan güzellik merkezinde kalçasına botoks yaptırdıktan sonra yaşamını yitiren Kübra Boyraz Solmazgül’ün(38) ölümüyle ilgili açılan davanın ilk duruşması görüldü. Duruşmada tutuklu sanık Erdal Doğruya ve Öner Özsoyer savunmalarında birbirlerini suçladı. Mahkeme heyeti Erdal Doğruya ve Öner Özsoyer’in tutukluluk halinin devamına karar verirken, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
Büyükçekmece Adliyesi 13. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen ve 2’si tutuklu, 4 sanığın yargılandığı davaya tutuklu sanıklar Öner Özsoyeri, Erdal Doğruya ve tutuksuz sanık Ömer E. SEGBİS ile duruşmaya katıldı. Tutuksuz sanık Bülent B. ve taraf avukatları da duruşma salonunda hazır bulundu.
“YAPTIĞI HATALI İŞLEM ORTAYA ÇIKMASIN DİYE KORTİZON VURDU”
Lise mezunu olan, doktor olmadığı halde enjekte işlemini yaptığı iddia edilen ve 17 yıla kadar hapsi talep edilen Erdal Doğruya mahkemedeki savunmasında, “Öner Bey elinde çantasıyla sürekli çevrede dolaşan insanlara botoks yapan bir kişiydi. Ben de kendisine ufak tefek işler yapmak suretiyle yardımcı oluyordum. Biz çevre ilçelere de işlem yapmak için Öner Bey ile birlikte gidiyorduk. Ben Kübra Hanıma herhangi bir işlem yapmadım. Gelen müşteriler işyerinin herhangi bir kaydı olmadığı için Öner Beyden doktor kimliğini ve diğer belgelerini görmek istiyorlardı, Kübra hanımda geldiğinde kendisine belgelerini sordu. Doktor Öner enjeksiyonu yapmaya girdiğinde odada yalnızca ikisi vardı. İş yerinin patronu Bülent Bey’di, yöneticisi ise Öner Bey’di ilaçları da kendisi temin ediyordu. Kullanılan ilaçların içeriği ile ilgili herhangi bir bilgim yoktur” dedi.
Sulh ceza hakimliğinde verdiği ifadesinin sorulması üzerine Sanık Doğruya, “Öner Bey yaptığı hatalı işlem ortaya çıkmasın diye Kübra Hanıma kortizon vurdu” dedi.
“HASTANEYE GİTMEK İSTEMEYİNCE KORONA OLDUĞUNU SANDIM”
İddianamede “Bilinçli taksirle ölüme sebebiyet verme” ve “Sağlık hizmetleri temel kanununa muhalefet” suçlarından 12 yıla kadar hapsi istenen pratisyen hekim Öner Özsoyer mahkemedeki savunmasında, “Ben Erdal’ı 2009’dan beri tanırım kendisiyle birlikte çalışırız. 2017 -2019 tarihleri arası ben cezaevine girdim, cezaevindeyken Erdal Bey bana para yolluyordu. İstanbul’daki yerimizde Erdal Bey ile birlikte işlem yapıyorduk. Doldu, botoks işini çok iyi yaptığı için kendisine ait bir müşteri konsepti vardı. Kübra hanımın ilk işlemini ben yaptım ve kendisi çok mutlu ayrıldı. Olay günü boyun fıtığım olduğu ve rahatsızlandığım için Kübra Hanıma işlemi bugün yapamayacağımı yarın yapacağımı ancak, gelmişken kontrol işlemini yapabileceğimi söyledim. Erdal Bey kendisinin yapacağını söyledi, odaya Kübra ve Erdal ile birlikte üçümüz girdik benim amacım kontrolünü gerçekleştirmekti. Telefonum çalınca dışarıya çıktım çünkü o odada telefon çekmiyor, daha sonra kapı çaldı, Bülent Bey geldi. O sırada bir ‘Ah’ sesi duydum, Kübra’ya sorduğumda canının acıdığını söyledi. Ancak, Erdal’ın dolgu, botoks enjekte ettiğini görmedim ama elinde enjektör gördüm. Kübra Hanım rahatsızlandı hastaneye götürmeyi teklif ettik ancak, kendisi gitmek istemedi. Ben de bunun üzerine kendisinin korona olduğundan şüphelendim. Tarafımca yapılmış hatalı bir tıbbi muamele bulunmamaktadır” dedi.
Müşteki vekilinin sorusu üzerine Sanık Özsoyer, kullanılan maddenin damara geldiğinde insanı zehirlemediğini, damarı tıkadığını belirti.
“İĞNEYİ BATIRDIM GİRMEDİ ÇEKTİM BİR DAHA İTELEYİNCE BAĞIRDI”
Tutuksuz sanık Bülent B. mahkemedeki savunmasında Kübra Boyraz rahatsızlandıktan sonra tuzlu ayran ve çikolata verdiklerini kolonya ile ellerini ovduklarını belirterek, “Nezaretteyken Erdal bey, Öner beye, ‘Sen doktorsun senin başına iş gelmez yırtarsın’ dedi. Arabada giderken Erdal Bey hüngür hüngür ağlıyordu. Öner Bey, Erdal Bey’e hitaben ‘inşallah senin yaptığın işlemden değil de korona ya da başka bir hastalıktan dolayı vefat etmiştir’ şeklinde konuştu. Erdal Bey de ‘İğneyi batırdım girmedi çektim bir daha iteleyince bağırdı’ dedi. Ben bu ifadeyi kendisinin ağzından 2 kez duydum” diye konuştu.
“BU İŞ YERİNİN KREM SATIŞI YAPTIĞINI SÖYLEYİN”
Tutuksuz Sanık Ömer E. ise olay sonrası İzmir’e gittiklerini daha sonra tekrar İzmir’den İstanbul’a döndüklerini belirterek, ” İzmir’den İstanbul’a giderken yolda Öner Bey bize nasıl ifade vereceğimizi söyledi. Maktule krem satışı yaptığımızı bu iş yerinin krem satışı yapmak amaçlı olarak açtığımızı söylememizi istedi” diye konuştu.
Mahkeme heyeti tutuklu sanık Erdal Doğruya ve Öner Özsoyer’in tutukluluk halinin devamına karar verirken eksikliklerin giderilmesi için mahkemeyi erteledi.
İDDİANAME
Büyükçekmece Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Kübra Boyraz’ın 9 Temmuz 2020’de kendisini Melih diye tanıştıran şüpheli Ömer E.’den randevu aldığı, uzmanlık eğitimi ve sertifikası bulunmayan pratisyen hekim Öner Özsoyeri tarafından kalça dolgusu yapıldığı anlatıldı. 19 Eylül’de yeniden Ömer E.’den randevu alan Kübra Boyraz’ın saat 17.54’te geldiği işyerinden saat 20.20’de bu kez yarı baygın şekilde çıktığı, burada bacaklarından kucaklanıp gelen araca bindirilerek işyerinde çalışan Kadriye A.’nın kolunda evine getirilerek babasına teslim edildiği anlatıldı. Kızının fenalaştığını gören baba Ekrem Solmazgül tarafından önce bir devlet hastanesine oradan da özel bir hastaneye kaldırılan Kübra Boyraz’ın, ertesi gün 20 Eylül 2020’de hayatını kaybettiği kaydedildi. Şüpheliler Erdal Doğru ve Öner Özsoyeri’nin tıbben uygun olmayan dolgu maddesini hatalı şekilde Kübra Boyraz’a enjekte etmek suretiyle bilinçli taksir niteliğindeki eylemleri sonucu ölüme sebebiyet verdikleri belirtildi. Şüpheliler doktor Öner Özsoyer ve Erdal Doğru’nun “Bilinçli taksirle ölüme sebebiyet verme” ve “Sağlık hizmetleri temel kanununa muhalefet” suçlarından toplam 5 yıldan 12 yıla kadar hapisleri talep edildi. Şüpheli Erdal Doğru’nun ayrıca doktor olmadığı halde hasta tedavi etmesinden dolayı da 1219 sayılı madde uyarınca 2 yıldan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. Diğer şüpheliler Ömer E. ve Bülent B.’nin ise “Sağlık Hizmetleri Temel Kanuna’na muhalefet” suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapsi istendi. Ayrıca, iddianamede pratisyen hekim Öner Özsoyeri Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu raporuna göre 2009 yılında yine birçok kişiye tıbben uygun olmayan maddeleri estetik amaçlı enjekte etmesi sonucu yaraladığı gerekçesiyle şikayet edildiği bilgisine de yer verildi.
Görüntü Dökümü:
————-
ARŞİV
=====================
11 – KANIYLA YERE KENDİSİNİ KOCASININ VURDUĞUNU YAZMIŞTI; ‘BENİ AFFET, BARIŞALIM, BİR DAHA OLMAYACAK’ DİYOR
EĞER ÇIKARSA, BENİM VE OĞLUMUN BAŞ BELASI OLACAK
Beyza Nur GÜLER-Güven USTAİstanbul, (DHA) – ZEYTİNBURNU’nda 4 Haziran 2020’de boşanmak istediği eşi Ragıp Canan tarafından silahla 5 el ateş edilerek vurulan ve kendi kanıyla yere “Annem, babam hakkınızı helal edin. Beni Ragıp vurdu, kurtuldum şeklinde yazı yazan Nurtaç Canan’ın yaralanması davasının görülmesine devam edildi.
Bakırköy 9. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ikinci duruşmaya tutuklu sanık Ragıp Canan (46) getirilirken, Nurtaç Canan (49) ve taraf avukatları katıldı. Mahkeme başkanı mağdur Nurtaç Canan’la ilgili Adli Tıp Kurumu raporunun mahkemeye gelmediğini söyledi.
İSTEYEREK OLMADI
Söz verilen tutuklu sanık Ragıp Canan “Eşimle aramızda namus meselesi gibi bir durum yoktu. Korkutmak amacıyla vurdum, pişmanım. Eşimden, sizden, herkesten özür diliyorum. İsteyerek olmadı. Eşim beni affetsin. Tutuklu olmam nedeniyle mağdurum, tahliyemi talep ediyorum ifadelerini kullandı. Sanığın avukatı müvekkilinin öldürme kastı olmadığını öne sürerek yakın mesafeden mağdurun ayaklarına ateş ettiğini ve öldürme kastı olsaydı yakın mesafeden mağdurun öldürücü bölgelerine ateş edebileceğini söyledi. Sanık avukatı müvekkilinin tahliyesini talep etti.
TUTUKLULUK HALİ DEVAM ETTİ
Mahkeme heyeti, Adli Tıp Kurumu tarafından müşteki Nurtaç Canan’ın vücudunda oluşan yaralarla ilgili hazırlanacak raporun beklenmesine karar verdi. Heyet, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
“EĞER ÇIKARSA, BENİM VE OĞLUMUN BAŞ BELASI OLACAK
Duruşmadan önce adliye önünde açıklamalarda bulunan Nurtaç Canan, “İlahi adalete ve devletime güveniyorum. İnşallah hak ettiği cezayı alacak. Eğer bu çıkarsa, benim ve oğlumun baş belası olacak. Zaten dosyalar, hepsi önünde, hak ettiği cezayı bulsun inşallah. Hiçbir kadın, kocasının değişeceğini asla beklemesin. Hiç kimse değişmez, bekleme süreci sadece zaman kaybıdır. Ben çok afettim. Telefonlar açıyor, mektuplar yolluyor, bu süreçte beni etkilemeye çalışıyor. Ben ona oğlum için çok şans tanıdım ama ne yazık ki ağır bir şekilde bu süreçte tamamladım 23 yılımı dedi.
“ ‘BENİ AFFET, BARIŞALIM, BİR DAHA OLMAYACAK’ DİYOR
Eşinin kendisini affetmesi için mektuplar yazdığını söyleyen Canan, “Beni affet, yeniden başlayalım, barışalım, bir daha olmayacak, özür diliyorum’ diyor. ‘Bunun suçlusu sensin, sen gideceksin diye ben bunu yaptım, yoksa bu olmayacaktı, sen kendini hiç suçlamıyor musun’ diyor. Oysa ki, tüm dünya bilsin, benim iki sebebim var. Bir aldatılmak, ikincisi de ailesi tarafından sürekli bir para akışı diye konuştu.
“KİMSEYE GÜVENMİYORUM, HEP KORKARAK YAŞIYORUM
“Ben güvenerek gittim o eve, beni iteledi diyen Canan, 23 yıllık eşim. Şimdi kimseye güvenmiyorum, hep korkarak yaşıyorum. Ben 5 kurşun biliyordum fakat mahkeme adli muayene istedi. Adli muayenede deliklerin daha fazla olduğu ortaya çıktı. Onlar tabii mahkemeye sunulacak. Epikriz raporları çok farklı çıktı, aslında öyle basit bir şey değilmiş, 5 kurşun da değilmiş. Daha ağır travmalardan, ölümlerden, bacakların kesilmesinden dönmüşüm. Şans, oyunları bozan rabbim var ifadelerini kullandı.
ÖLECEĞİMİ DÜŞÜNDÜM, KATİLİMİN ADINI YAZMAK İSTEDİM
Ben kesinlikle öleceğimi düşündüm diyen Canan, “Arkamdan kimse bunu kim yaptı, nasıl yaptı demesin, aramasın diye katilimi yazmak istedim. Ben oğlumun babası diyorum, eşim demiyorum artık. Ben bunu hak etmemiştim ki, hiçbir kadın hak etmiyor diye konuştu.
“EN ÜST SINIRDAN CEZAYI ALMASI İÇİN ELİMİZDEN GELEN HER ŞEYİ YAPACAĞIZ
Avukat Hilal Gözegen Coşkun ise, “Bugün, davamızın ikinci duruşması yapılacak. Önceki celsede zaten hem sanık hem Nurtaç hanım, hem de tanığımızın yani Nurtaç hanım ve sanığın oğlunun ifadeleri alınmıştı. Ve Nurtaç Hanımın babasının ifadesi Mersin’de talimatla alınmıştı. Bu celsede karar çıkmasını beklemiyoruz açıkçası. Bu celseye dair en büyük talebimiz tabii ki tutukluluğun devam etmesi yönünde olacak. İlk celse ile bu celse arasında yapılan tutuk incelemelerinin hepsinde tutukluluğun devamına ilişkin karar çıktı. Bu celsede adli tıptan bir rapor alınabilmesi için Nurtaç Hanımın henüz mahkemeye sunulmayan bazı doktor raporlarını sunacağız . Buna binaen tekrar incelemeler yapılacak. Çünkü burada bizim istediğimiz şey yaralamadan ya da kasten öldürmeye teşebbüsten değil, tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüsten sanığın cezalandırılması. Bunun için uğraşıyoruz. En üst sınırdan cezayı alması için de elimizden gelen her şeyi yapacağız diye konuştu.
İDDİANAMEDEN
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede 4 Haziran 2020’de Nurtaç Canan’ın eşinden boşanmak istediği, valizini hazırlarken sanık Ragıp Canan’ın bu duruma sinirlendiği belirtildi.
İddianamede sanık Ragıp Canan’ın müştekinin evden çıkmasını engellediği ve silahıyla eşine 5 el ateş ederken “Öleceksin, gebereceksin dediği aktarıldı. Sanığın kadını yaralı halde bırakarak evi terk ettiği anlatılan iddianamede müştekinin de yerde yaralı yatarken kanıyla “Annem, babam hakkınızı helal edin, üzülmeyin. Beni Ragıp vurdu, kurtuldum yazdığı kaydedildi.
İddianamede sanık Ragıp Canan’ın “Eşe karşı kasten öldürmeye teşebbüs, “Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve “Silahla tehdit suçlarından toplamda 19 yıldan 39 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması isteniyor.
Görüntü Dökümü
————————
-Nurtaç Canan ile röp.
-Avukat ile röp.
-Genel ve detay görüntüler
=====================
12 – MÜŞTERİNİN DİKKATİ TAKSİDEKİ UYUŞTURUCUYU YAKALATTI, 2 TAKSİCİ GÖZALTINDA
Yılmaz OKUR-Çağrı ÇALIŞKAN /İSTANBUL,(DHA) – ÜMRANİYE’de taksiye binen 2 kadın müşteri, taksideki kokudan şüphelenerek polisi aradı. Takside yapılan aramada bir miktar uyuşturucu madde ile uyuşturucu madde için kullanılan aparat ele geçirildi. Olayla ilgili 2 taksici gözaltına alındı.
Olay, saat 03.00 sıralarında Şerifali Mahallesi Nutuk Sokak’ta yaşandı. İddiaya göre, evlerine gitmek isteyen 2 kadın yoldan geçen 34 TAU 89 plakalı taksiyi durdurdu. Taksiye binen kadınlar, polise ihbarda bulunarak araçta uyuşturucu kokusu aldıklarını söyledi. İhbar sonrası olay yerine polis ekibi sevk edildi. Polis ekipleri, durdurulan takside arama yaptı. Yapılan aramada araçta bir miktar uyuşturucu madde ile uyuşturucu madde içmekte kullanılan aparat ele geçirildi. Polisin incelemesinde daha önceden uyuşturucuyla ilgili sabıka kayıtları olduğu öğrenilen taksi şoförleri Ahmet Özbekar ile Ali Osman Çınar, gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüpheliler, sorgulanmak üzere polis merkezine götürüldü.
Bindikleri taksiden uyuşturucu kokusu alarak polisi arayan ve ismini vermek istemeyen kadın, “Biz olayın farkına vardık, bir koku aldım ve o şekilde binmek istemedim. Koku aldığım için ihbarda bulundum” şeklinde konuştu.
Görüntü dökümü:
—————————–
-Polisin takside arama yapması
-Takside bulunan uyuşturucu ve aparatı
-Taksi şoförlerinin gözaltına alınması
-İhbarda bulunan kadın ile röportaj
-Genel ve detay görüntüler
=======================
13- ESENLER’DE 7 AYRI HIRSIZLIK OLAYININ ŞÜPHELİSİ 3 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI
Ali Çağlar TINBEK/İstanbul(DHA)
Esenler’de farklı tarihlerde 7 ayrı “Otodan Hırsızlık ve Mala Zarar Verme” olayının şüphelisi 3 kişi gözaltına alındı.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Esenler’de bu yıl içinde farklı tarihlerde 7 ayrı “Otodan Hırsızlık ve Mala Zarar Verme” olayının failleri oldukları tespit edilen kişilere yönelik olarak, dün Fatih’te kaldıkları adrese operasyon gerçekleştirdi.
Operasyonda Ö.T.(27) ve S.Y.(20) yakalanarak gözaltına alındı. Şüphelilerin ifadeleri doğrultusunda, çalınan eşyaları sattıkları anlaşılan N.Ö.(59) de Fatih’te başka adreste yakalandı. Daha önceden benzer suçlardan poliste suç kayıtlarının bulunduğu öğrenilen 3 şüpheli, işlemlerinin tamamlanmasının ardından bugün adliyeye sevk edildi.
Görüntü dökümü
—————-
-Şüphelilerin polis merkezinden sevk edilmeleri