1- FETÖ’NÜN AFRİKA YAPILANMASI KURUCUSU İBRAHİM TATAR’IN YAKALANDIĞI OPERASYON KAMERADA
Ali Çağlar TINBEK / İSTANBUL (DHA) FETÖ/ PDY terör örgütünün sözde Afrika yapılanması kurucusu İbrahim Tatar dün gece düzenlenen operasyonla Ümraniye’de gaybubet evinde yakalandı. İbrahim Tatar’ın yakalandığı operasyon kameralara yansıdı.
İstihbarat Şube Müdürlüğü ve İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri dün gece İstanbul’da FETÖ terör örgütüne yönelik ortak operasyon düzenledi. Ümraniye’deki operasyonda örgütün Afrika yapılanmasını başlatan ve örgüt içerisinde sözde kahraman ilan edilen İbrahim Tatar gaybubet evinde yakalandı. Evde yapılan aramalarda 4 cep telefonu, 5 SD kart, flash bellek, çok sayıda yazılı ve dijital materyal ele geçirildi. Gözaltına alınan İbrahim Tatar’ın Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde işlemlerinin devam ettiği belirtildi.
Emniyetten konuyla ilgili yapılan açıklamada, “İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğünce yapılan tespitler doğrultusunda, FETÖ/PDY Terör Örgütünün faaliyetlerinin tespit ve deşifresine yönelik olarak yapılan
çalışmalarda İstihbarat Şube Müdürlüğü ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü koordinesinde; FETÖ/PDY terör örgütü mensupları tarafından kullanılan “BYLOCK” isimli şifreli mesajlaşma programı kullanıcısı olan, örgütün finans kaynaklarından olan Bank Asya da hesap kaydı olan ve örgüte müzahir şirketlerde uzun yıllar çalışan, OHAL kapsamında çıkarılan 675 Sayılı KHK ile Milli Eğitim Bakanlığında öğretmen olarak görevliyken meslekten ihraç edilen, Erzurum 1. Sulh Ceza Hâkimliğince “Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma” suçundan ARANIYOR kaydı bulunan ve 2016 yılından bu yana firari durumda bulunan; 2005-2013 yılları arasında FETÖ/PDY terör örgütünün “Demokratik Kongo Cumhuriyeti Ülke İmamlığı” görevini yürüten, örgütün Kongo ülkesinde yapılanma sürecini başlatan ve Kongo ülkesinde örgüte müzahir Şafak Okullarını kuran ve Genel Müdürlüğünü yapan, örgütteki çalışmalarından dolayı örgüt içerisinde kahraman ilan edilen, bu sayede örgüt lideri Fetullah GÜLEN ile doğrudan irtibatlı olan, örgütsel talimatları bizzat Fetullah GÜLEN’den alan, Erzurum ilinde “İl Milli Eğitim Bakanlığı ve Öğretmenler Sorumlusu” olarak faaliyet yürüten, sonrasında “İstanbul’da İl İmamlığı” görevini yürüten, örgüt mensuplarınca verilen ifadelerde, 17/25 Aralık süreci sonrasında düzenlediği sohbetlerde terör örgütünün takındığı siyasi tavır doğrultusunda “Bu bir savaştır, herkes bu savaşta safını belirleyecek ve katkıda bulunacak, yapılan her şey mübahtır” şeklinde söylemde bulunarak HDP’ye oy verilmesini istediği şeklinde adı geçen firari İbrahim TATAR isimli şahsın Ümraniye ilçesinde bulunan ve örgüt içerisinde “Güvenli Ev” anlamına gelen “GAYBUBET” evinde saklandığı tespit edilmiş, İstihbarat Şube Müdürlüğü ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü koordinesinde İbrahim TATAR yapılan operasyonda yakalanarak gözaltına alınmıştır. Firari İbrahim TATAR isimli şahsın yakalandığı Gaybubet evinde yapılan aramalarda; 4 adet cep telefonu, 5 adet SD kart, 1 adet flash bellek, çok sayıda yazılı ve dijital materyal ele geçirilmiştir. Şüpheli İbrahim TATAR isimli şahsın tahkikat işlemleri Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde devam etmektedir.” denildi.
OPERASYON KAMERADA
Öte yandan Ümraniye’deki gaybubet evine yapılan operasyon ve İbrahim Tatar’ın gözaltına alındığı anlar kameralara yansıdı. Görüntülerde İbrahim Tatar yere yatırılarak gözaltına alınıyor. Görüntülerin devamında evde yapılan aramalar yer alıyor.
Görüntü dökümü:
———
-operasyon anları
-İbrahim Tatar’ın yakalanması
-Gözaltına alınması
-İbrahim Tatar’ın fotoğrafı
=====================
2- (Ek bilgilerle)
-FETÖ’NÜN SÖZDE AFRİKA YAPILANMASI KURUCUSU İBRAHİM TATAR İSTANBUL’DA YAKALANDI
Ali Çağlar TINBEK / İSTANBUL (DHA) FETÖ/ PDY terör örgütünün sözde Afrika yapılanması kurucusu İbrahim Tatar dün gece düzenlenen operasyonla Ümraniye’de gaybubet evinde yakalandı.
İstihbarat Şube Müdürlüğü ve İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri dün gece İstanbul’da FETÖ terör örgütüne yönelik ortak operasyon düzenledi. Ümraniye’deki operasyonda örgütün Afrika yapılanmasını başlatan ve örgüt içerisinde sözde kahraman ilan edilen İbrahim Tatar gaybubet evinde yakalandı. Evde yapılan aramalarda 4 cep telefonu, 5 SD kart, flash bellek, çok sayıda yazılı ve dijital materyal ele geçirildi. Gözaltına alınan İbrahim Tatar’ın Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde işlemlerinin devam ettiği belirtildi.
Emniyetten konuyla ilgili yapılan açıklamada, “İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğünce yapılan tespitler doğrultusunda, FETÖ/PDY Terör Örgütünün faaliyetlerinin tespit ve deşifresine yönelik olarak yapılan
çalışmalarda İstihbarat Şube Müdürlüğü ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü koordinesinde; FETÖ/PDY terör örgütü mensupları tarafından kullanılan “BYLOCK” isimli şifreli mesajlaşma programı kullanıcısı olan, örgütün finans kaynaklarından olan Bank Asya da hesap kaydı olan ve örgüte müzahir şirketlerde uzun yıllar çalışan, OHAL kapsamında çıkarılan 675 Sayılı KHK ile Milli Eğitim Bakanlığında öğretmen olarak görevliyken meslekten ihraç edilen, Erzurum 1. Sulh Ceza Hâkimliğince “Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma” suçundan ARANIYOR kaydı bulunan ve 2016 yılından bu yana firari durumda bulunan; 2005-2013 yılları arasında FETÖ/PDY terör örgütünün “Demokratik Kongo Cumhuriyeti Ülke İmamlığı” görevini yürüten, örgütün Kongo ülkesinde yapılanma sürecini başlatan ve Kongo ülkesinde örgüte müzahir Şafak Okullarını kuran ve Genel Müdürlüğünü yapan, örgütteki çalışmalarından dolayı örgüt içerisinde kahraman ilan edilen, bu sayede örgüt lideri Fetullah GÜLEN ile doğrudan irtibatlı olan, örgütsel talimatları bizzat Fetullah GÜLEN’den alan, Erzurum ilinde “İl Milli Eğitim Bakanlığı ve Öğretmenler Sorumlusu” olarak faaliyet yürüten, sonrasında “İstanbul’da İl İmamlığı” görevini yürüten, örgüt mensuplarınca verilen ifadelerde, 17/25 Aralık süreci sonrasında düzenlediği sohbetlerde terör örgütünün takındığı siyasi tavır doğrultusunda “Bu bir savaştır, herkes bu savaşta safını belirleyecek ve katkıda bulunacak, yapılan her şey mübahtır” şeklinde söylemde bulunarak HDP’ye oy verilmesini istediği şeklinde adı geçen firari İbrahim TATAR isimli şahsın Ümraniye ilçesinde bulunan ve örgüt içerisinde “Güvenli Ev” anlamına gelen “GAYBUBET” evinde saklandığı tespit edilmiş, İstihbarat Şube Müdürlüğü ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü koordinesinde İbrahim TATAR yapılan operasyonda yakalanarak gözaltına alınmıştır. Firari İbrahim TATAR isimli şahsın yakalandığı Gaybubet evinde yapılan aramalarda; 4 adet cep telefonu, 5 adet SD kart, 1 adet flash bellek, çok sayıda yazılı ve dijital materyal ele geçirilmiştir. Şüpheli İbrahim TATAR isimli şahsın tahkikat işlemleri Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü’nde devam etmektedir.” denildi.
Görüntü dökümü:
———
-İbrahim Tatar’ın fotoğrafı
==============================
3 – (ÖZEL) – DENİZ SALYASIYLA GELEBİLECEK BÜYÜK TEHLİKE
– Doç. Dr. Muharrem Balcı,
“Bu gidişle küresel ısınmanın etkisi daha da arttığı için deniz salyası ile birlikle bazı özel mikroorganizma grupları ortaya çıkacaktır. Bu mikroorganizmalar oldukça zehirlidir. Bu zehirli maddeler bazı balıkları daha çok bazı balıkları daha az etkiler”
“Mesela midye zehirli maddelerden daha az etkilenir. Midyeler bu zehirli maddeleri biriktirir ve soframıza kadar gelir. Bu midyeyi yediğiniz anda felç bile geçirebilirsiniz”
Esma MURAT- Feridun AÇIKGÖZ-/ İSTANBUL -( DHA) MARMARA Denizi’nde deniz salyası olarak bilinen müsilaj yaygın olarak görülmeye devam ederken, İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim görevlisi Doç. Dr. Muharrem Balcı’dan korkutan açıklama geldi. Muharrem Balcı, “Bu gidişle küresel ısınmanın etkisi daha da arttığı için deniz salyası ile birlikle bazı özel mikroorganizma grupları ortaya çıkacaktır. Bu mikroorganizmalar oldukça zehirlidir. Bu zehirli maddeler bazı balıkları daha çok bazı balıkları daha az etkiler. Mesela midye zehirli maddelerden daha az etkilenir. Midyeler bu zehirli maddeleri biriktirir ve soframıza kadar gelir. Bu midyeyi yediğiniz anda felç bile geçirebilirsiniz” dedi.
Marmara Denizi’nde sık sık ortaya çıkan deniz salyası olarak bilinen müsilaj, deniz yüzeyini kaplayarak hem deniz canlılarının hem de vatandaşların hayatını olumsuz etkiliyor. Her geçen gün etkisini artıran deniz salyası, tedirgin ediyor.
“KÜRESEL ISINMANIN ETKİLERİNİ YAŞIYORUZ”
Deniz salyasının bu şekilde artışının insan sağlığı üzerinde de etkili olacağını belirten İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Anabilim Dalı öğretim görevlisi Doç. Dr. Muharrem Balcı, “Deniz salyası, deniz ortamında oluşan mikroorganizmaların aşırı artış göstererek ortama salgıladıkları organik bileşikler sonucunda oluşuyor. Bu organik bileşikler suyla temas ettiklerinde şişiyor, gözle görünür hale geliyor ve deniz salyası oluşuyor. Deniz salyasının oluşması için bazı özel koşullara ihtiyaç vardır. Bu özel koşullar için yüksek derece de azot ve fosfat girdisi ve su sıcaklığına ihtiyaç vardır” diye konuştu.
“YETKİLİLERİN BİR AN ÖNCE BU KİRLİLİK KAYNAĞINI TESPİT ETMELİ”
Deniz salyasının son zamanlarda artış göstermesinin nedeninin deniz kirliliği olduğunu kaydeden Doç. Dr. Balcı, “Son zamanlarda artış gösteren deniz salyası süreci yaklaşık 20 yıllık bir süreyi kapsar. Deniz salyası küresel ısınmanın bir sonucudur. Normalde deniz salyası mevsimsel olarak belli bir oranda artar. Hatta bu iyi bir şeydir. Ancak şu an geldiğimiz noktada insan etkisi ile birlikte koşullar bozulduğu için deniz salyasında artış yaşanıyor. Bu artış ile birlikte devreye bakteriler de giriyor ve sonuçta deniz salyası oluşuyor. Son zamanlarda bu kadar artış göstermesinin nedenlerinden biri denizlerimizin çok kirli olması. Yetkililerin bir an önce bu kirlilik kaynaklarının tespit edip etmesi lazım. Bizler bu kirlilik kaynaklarını bilinenler ve bilinmeyenler olarak ikiye ayırıyoruz. Derin deşarjla, sanayi atıkları, evsel atıklar bir de üzerine küresel ısınmanın etkilisiyle deniz suyu sıcaklığındaki artış eklenince deniz salyası aşırı artış göstermeye başlıyor. Deniz salyasını öyle pat diye çözemeyiz. Öncelikle yetkililer tarafından bu kirlilik kaynakları belirlenmeli. Atıksu arıtma tesisleri gözden geçirilmeli. Özellikle sanayi bölgelerinin atık su tesisleri ne kadar çalışıyor bunlar bilmemiz gerekir” şeklinde konuştu.
“DENİZ SALYASININ ARTIŞI İLE BİRLİKTE ZEHİRLİ MADDELER ORTAYA ÇIKABİLİR”
Deniz salyasının aynı sıklıkla görülmeye devam edilmesi halinde yaşanacakları da anlatan Doç. Dr. Balcı, şunları söyledi:
“Deniz salyası için ilk beklenen durum deniz dibine çökmesidir. Deniz salyası deniz tabanına çöktükten sonra denizde bulunan tüm canlı yaşamına son vermektedir. Oksijenin olmadığı ortamda büyük oranda dip ölümleri olmaktadır. Aynı zamanda deniz salyası balıkların solungaçlarını tıkayarak, boğulmalara neden olur. Ancak bu gidişle küresel ısınmanın etkisi daha da arttığı için deniz salyası ile birlikle bazı özel mikroorganizma grupları ortaya çıkacaktır. Bu mikroorganizmalar oldukça zehirlidir. Bu zehirli maddeler bazı balıkları daha çok bazı balıkları daha az etkiler. Mesela midye zehirli maddelerden daha az etkilenir. Midyeler bu zehirli maddeleri biriktirir ve soframıza kadar gelir. Bu midyeyi yediğiniz anda felç bile geçirebilirsiniz. Bu zehirli maddelerin birçoğu ısı ile bozulmamaktadır. Bir midyeyi ne kadar pişirirseniz pişirin eğer midyeyi hasat edilen yerlerde zehirli maddeler varsa zehir ile karşı karşıya kalabilirsiniz.”
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
– Doç. Dr. Muharrem Balcı, röportajı
-Drone görüntüler (Arşiv)
-Deniz Salyası görüntüleri ( Arşiv)
-Genel ve detay görüntüler
==============================
(ÖZEL)
4-SULTANGAZİ’DE TAM KAPANMADA UZUN EŞEKTEN HALAYA İLGİNÇ GÖRÜNTÜLER
Emin YEŞİL/İSTANBUL, (DHA) SULTANGAZİ’de tam kapanma kurallarını ihlal edenler amatör kameralara yansıdı. Polisten kaçan, uzun eşek oynayan ve halay çeken gençlerin yanı sıra, polis aracına taş attığı iddia edilen iki kişinin gözaltına alınma anları cep telefonu kamerası ile kaydedildi.
POLİSİ GÖREN KAÇTI
Sultangazi’de koronavirüs tedbirleri kapsamında alınana ‘tam kapanma’ kurallarını ihlal edenler birbirinden ilginç görüntüler oluşturdu. İlçenin farklı mahallelerinde özellikle parklarda oynayan gençler ve çocuklar, uygulama yapan polisleri görünce kaçmaya başladı. Esentepe Mahallesi’nde Sokak arasında oynayan çocuklar polisi görünce park halindeki araçların yanına gizlenerek, kaçmaya çalıştı. Yine aynı mahallede parkta uygulama yapan polisi gören çocukların kaçışı amatör kamera ile kaydedildi. İsmetpaşa Mahallesi’nde de sokak arasında oyun oynayan çocuklar, devriye atan polis otosunu görünce koşarak kaçmaya başladı.
‘POLİS ARACINA TAŞ ATTILAR’ İDDİASI
50. Yıl Mahallesi’nde iddiaya göre devriye atan polis aracına iki kişi taş attı. Polislerin ‘dur’ ihtarına uymayan kişiler, koşarak yakınlarda bulunan bir fırında ‘ekmek almak’ bahanesiyle saklanmaya çalıştı. Kaçanların fırında olduğunu tespit eden polis, fırına girerek iki kişiyi gözaltına aldı.
UZUN EŞEK OYNADILAR
Cebeci Mahallesi’nde çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu grup, tam kapanma kurallarını ihlal ederek ‘uzun eşek’ oyunu oynadı. Başka biri ise o anları cep telefonu kamerası ile görüntüleyerek sosyal medyada paylaştı.
İsmetpaşa Mahallesi’nde gece saatlerinde sokağa çıkan bir grup genç, davul eşliğinde halay çekti. Tam kapanma kurallarını ihlal eden gençlerin sosyal mesafe kuralını hiçe sayıp, maske takmadıkları görüldü.
Görüntü dökümü:
———————-
-Sokakta oynayan çocuklar
-Uzun eşek oynayanlar
-Halay çekenler
-Çocukların polisten kaçması
-İki kişinin gözaltına alınması
-Genel ve detay görüntüler
======================
(ÖZEL)
5- ‘2 BABALI’ PROBLEMİ ÇÖZDÜ, TORUNUNA KAVUŞTU
İhsan DÖRTKARDEŞ/İSTANBUL, (DHA)-Avcılar’da, Ercan Akkaş (43), imam nikahıyla yaşadığı Seda Kurt’u (41) öldürünce 3 yaşındaki H.S ortada kaldı. H.S.’nin, cinayetten sonra ortadan kaybolan biyolojik babası Ercan Akkaş’tı ama nüfus kaydı, annesinin ilk eşi Özcan Kurt’un üzerineydi. O da 18 yıldır kayıptı. Bedia Akar, torununun vasiliğini almak için başlattığı hukuk mücadelesini 1,5 yıl sonra, Özcan Kurt hakkında alınan gaiplik kararı ile kazandı.
Seda Kurt’un şu an 21 yaşındaki oğlunun babası olan Özcan Kurt, 18 yıl önce ortadan kayboldu. Kurt da Ercan Akkaş ile dini nikahlı yaşamaya başladı. Çiftin bu beraberlikten bir kız çocuğu oldu. H.S. adı verilen kız çocuğu, Seda Kurt’un kayıp resmi nikahlı eşinin nüfusuna kaydedildi. Ancak Ercan Akkaş, 3 Kasım 2019 tarihinde Seda Kurt’u bıçaklayarak öldürüp, kaçtı. Akkaş sırra kadem basarken, şu an 3 yaşında olan küçük kıza anneanne Bedia Akar (60) sahip çıktı. Bedia Akar, torununa vasi tayin edilmek için Küçükçekmece 4’üncü Sulh Hukuk Mahkemesi’ne dava açtı. Akar, davada, kızını öldüren, torununun biyolojik babası Ercan Akkaş’ın aradan geçen süreye rağmen yakalanamadığını, nüfus kayıtlarında baba olarak yer alan Özcan Kurt’un ise 18 yıldır kayıp olduğunu bildirdi.
Mahkeme, Özcan Kurt’un nüfus kayıtlarında sağ görünmesi nedeniyle velayetin babada olduğuna dair karar vererek, anneannenin talebini reddetti. Velayeti kayıp babada olması nedeniyle sağlık hizmetlerinden yararlanamayan, resmi işlemleri yaptırılamayan torunu için mücadelesinden vazgeçmeyen anneanne bir televizyon programı aracılığıyla kayıp Özcan Kurt’un yakınlarına ulaştı. Ailenin oğulları hakkında geçen yıl gaiplik kararı aldığını öğrenince de Küçükçekmece 2’nci Sulh Hukuk Mahkemesi’nde 2’nci kez dava açtı.
Mahkeme de küçük kızın veasyet altına alınmasına karar vererek, 18 yaşına gelene kadar anneanne Bedia Akar’ı vasi tayin etti.
“BİZİM İÇİN BİR ZAFER”
Karara çok sevindiğini bildiren Badia Akar, “Torunumun kimlikteki babası sağ göründüğü için onun adına hiçbir işlem yapılamıyordu. Sonunda babanın ailesine ulaştık, gaipliğini çıkardık. Davalar, dosyalar, mahkemeler, hukuk mücadelesi, psikolog, psikiyatrist, polis araştırması derken 1.5 yılın sonunda H.S.’nin vasiliğini aldım. Bu bizim için bir zaferdir. Küçük torunum genç yaşta hayatın yükünü omuzlarına almış fakat eğilmeyen bir ağabeyi ve onun için mücadele eden yaşlı bir anneannesi olduğu sürece inadına yaşayacak, inadına büyüyecek. Şimdi bu vasiliği aldıktan sonra annesi-babasıymışım gibi bütün işlemleri yapabileceğim. Aylardır ona sağlık ocağında tedavi hakkını alamadım. Hastanelik durumu olduğunda müdahale edilemiyordu. Bugünden itibaren nüfusu, sağlığıyla, herşeyiyle annesi veya babası gibi ilgilenebileceğim” dedi.
Halen kırmızı bülten ile aranan ve gıyabında Bakırköy 11’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde ömür boyu hapis istemiyle yargılanan Ercan Akkaş’ın bir an önce yakalanmasını isteyen Bedia Akar, “Elini kolunu sallayarak ortada dolaşmasını kabullenemiyorum. Torunum dört yaşına girmek üzere, annesini soruyor. Olanları anlayacak yaşta değil. İlerleyen zamanlarda bunları psikolog eşliğinde anlatacağız. Ama nasıl tepki göreceğiz bilmiyorum. Şu anda olayların nispeten farkında ama mutlu bir çocuk. Tek istediğimiz hayatının bu şekilde mutlu geçmesi” diye konuştu
Görüntü Dökümü:
———-
(Aktüel)
Bedia Akar ile röp.
Akar ile torunu detay
(Arşiv)
Öldürülen Seda Kurt ve eşi (Fotoğraf)
Olaydan sonraki güvenlik kamerası görüntüleri
Olay yerindeki polisler
Kadının cenaze töreni
Bedia Kurt katıldığı bir etkinlikte katilin bulunmasını istemesi
===================
(Özel)
6- ESENLER’DE TAKSİCİLERİN MÜŞTERİ ALMA KAVGASI KAMERADA
Haber-Kamera: Vedat BAYRAKTAR/İSTANBUL,(DHA) ESENLER’DE taksiciler arasında ‘müşteri alma’ kavgası çıktı. 5 taksici gözaltına alınırken, kavga anı cep telefonu kamerasına yansıdı.
Olay, dün akşam saatlerinde Taşocağı Caddesi üzerinde yaşandı. İddiaya göre, Esenler Kadın ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi önüne gelen bir taksici, yolcu almak istedi. Bu sırada hastane önünde bulunan diğer taksiciler, ‘bölgemizden müşteri almazsın’ diyerek tartışmaya başladı. Çıkan sözlü tartışma yerini kavgaya bıraktı. Tekme ve yumrukların hedefi olan taksiciyi, diğer taksicilerin arasından vatandaşlar kurtarırken, olay yerine çok sayıda polis ekibi sevk edildi. Esenler Asayiş Büro Amirliği Ekipleri, kavgaya karışan 5 taksiciyi gözaltına alarak ifadelerini almak üzere polis merkezine götürdü.
KAVGA ANI KAMERADA
Yaşanan kavga anları cep telefonu kamerasına saniye saniye yansıdı. Görüntülerde, bir kişinin etrafı sarılan kişiler tarafından dövüldüğü, yere düşün kişiye tekmelerin atıldığı, kavga eden kalabalık grubu vatandaşların ayırmaya çalıştığı görüldü.
Görüntü dökümü:
————-
Cep telefonu görüntüsü
Kavga anı
AKTÜEL
Caddeden detaylar
Genel görüntü ve detay
================
7- ESENYURT’TA AFGANLILARIN KAVGASI KAMERADA; SIRTINDAN BIÇAKLAYIP, KALDIRIMDAN ATTILAR
Haber: Veysel TİMDU – Erol DEĞİRMENCİ / İSTANBUL , (DHA)Esenyurt’ta, husumetli Afganlılar arasında çıkan yumruklu kavgada bir genç, sırtından bıçaklanıp 2 metre yüksekliğindeki kaldırımdan atıldı. Dehşet dolu anlar, güvenlik kamerasına yansıdı.
İstiklal Mahallesi Gazi Caddesi üzerinde 21 Nisan Çarşamba günü yaşanan olay şöyle meydana geldi;
Husumetli 2 grup arasında çıkan tartışma kısa sürede yumruklu kavgaya dönüştü. Tamamı Afganistan uyruklu olan gruptaki bir genç, sırtından bıçaklanıp, yaklaşık 2 metre yükseklikteki kaldırımdan atıldı. Kavgaya karışanlar kaçarken, çevredekiler, polisi aradı. İhbar üzerine çalışma başlatan Esenyurt İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği ekipleri, çevredeki güvenlik kameralarını mercek altına aldı.
KAÇAK YOLLARLA GİRİŞ YAPMIŞLAR
Tek tek tespit edilen 11 şüpheli, adreslerinde yakalanarak gözaltına alındı. Afganistan uyruklu 11 şüphelinin, ülkeye kaçak yollardan giriş yaptığı öğrenildi. Emniyetteki işlemlerinin ardında adliyeye sevk edilen 11 şüpheliden 6’sı çıkartıldıkları mahkemece tutuklandı. 5 şüpheli hakkında ise sınır dışı kararı verildi.
Görüntü dökümü:
Güvenlik kamerası
-Kavga anları
-Bir kişinin sırtından bıçaklanması
-Bir kişinin bıçakladığı kişiyi, yüksekten atması
Polis kamerası
-11 şüphelinin polis merkezinden çıkarılışı
================
8- ÜSKÜDAR’DA ÇALIŞMA YAPILIRKEN SU BORUSU PATLADI; SU METRELERCE YÜKSEĞE ÇIKTI
Haber-Kamera: Murat KORKMAZ – Cengiz ÇOBAN / İSTANBUL (DHA)- ÜSKÜDAR’da İSKİ ekiplerinin çalışma yaptığı sırada iş makinası su borusunu patlattı. Patlayan borudaki su metrelerce yükseğe çıkarken, o anlar cep telefonu kamerasına yansıdı.
Olay, dün öğle saatlerinde Üsküdar Selmanı Pak Caddesi’nde meydana geldi. İddiaya göre İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İSKİ ekipleri Atık Su-Yağmur Suyu hattında çalışma yaptığı sırada, iş makinesi su borusunu patlattı. Patlamanın etkisiyle basınçlı su metrelerce yükseldi. Yaklaşık yarım saat akan su, ekipler tarafından kesildi ve tamir işlemi yapıldı.
Suyun metrelerce yükseğe çıktığı anlar cep telefonu kamerası ile görüntülendi.
Görüntü dökümü
————————
-Çalışma alanından görüntü
-Suyun metrelerce yükseğe çıkması
-İşçilerden görüntü
-Çevredeki vatandaşların görüntüsü
-İş makinesinden görüntü
-Genel ve detay görüntüler
================
9- BAŞAKŞEHİR’DE BİSİKLET ÇALAN ŞÜPHELİ KAMERADA
Erol DEĞİRMENCİ / İSTANBUL,(DHA)- BAŞAKŞEHİR’de apartmanlardan bisiklet çalan şüpheli, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Hırsızlık anları kameraya yansıdı.
Olay, 22 Nisan Perşembe 21.30 sıralarında Kayaşehir’de bulunan bir apartmanda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, kapısını açık gördükleri apartmana giren 2 şüpheli, dairelerin önündeki bisikletleri çaldı. Sabah uyandıklarında bisikletlerinin çalındığını gören vatandaşlar, durumu polis ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen polis ekipleri, güvenlik kameralarını inceledi. Yapılan çalışmalar sonucunda şüphelilerden birinin P.D. olduğunu tespit etti.
SUÇÜSTÜ YAKALANDI
Kayaşehir Polis Merkezi Suç Araştırma ve Soruşturma Büro Amirliğine bağlı polis ekipleri, kimlik tespitinin ardından şüpheliyi yakalamak için çalışma başlattı. Yapılan fiziki takip sonucunda P.D., yakalanarak gözaltına alındı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan şüpheli, Küçükçekmece Adliyesi’ne sevk edildi. P.D., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine sevk edildi. Olaya karışan diğer şüphelinin yakalanması için çalışma sürerken, hırsızlık anları kameraya yansıdı.
Görüntü dökümü:
————-
-Şüphelilerin bisikletleri çalma anı
-P.D.’nin karakoldan çıkarılışı
===============
10- (Özel) ARNAVUTKÖY’DE TAM KAPANMADA ONLARCA ÇOCUK DAVULCUNUN PEŞİNE TAKILDI
Taylan ERGÜN / İSTANBUL (DHA) Arnavutköy’de tam kapanmada ramazan davulcusu ile zurnacı, sokak sokak gezip bahşiş toplarken peşlerine onlarca çocuk takıldı. Bir kadın ile çocukların davul-zurna eşliğinde oynamaları kameraya yansıdı.
Ramazan ayında sahur vaktinde davul çalarak, bir geleneği yaşatan ramazan davulcuları bahşiş toplamaya başladı. Arnavutköy’de, gündüz vakti dolaştıkları sokaklarda davul ve zurna eşliğinde bahşiş toplayanların peşine onlarca çocuk takıldı. Koronavirüs tedbirleri kapsamında uygulanan tam kapanmaya aldırış etmeyen bir kadın ile çocukların davul-zurna eşliğinde oynamaları kameraya yansıdı.
Görüntü Dökümü:
—————
-Davul zurna çalınması
-Çocukların peşlerine toplanması
-Kadın ile çocukların davul zurna eşliğinde oynamaları
==================
11- BAYRAMPAŞA’DA KARDEŞİN ÖLDÜĞÜ ABİNİN YARALANDIĞI BIÇAKLI SALDIRI DAVASI
Ahmet YEŞİLMEN / İSTANBUL, (DHA) BAYRAMPAŞA’da geçen yıl Muhammed Kırmızıkan’ın (28) 16 bıçak darbesiyle yaralanmasına, kardeşi Emrah Kırmızıkan’ın (27) ise 7 bıçak darbesiyle öldürülmesine ilişkin 2’si firari 5’i tutuklu 9 sanık hakkında açılan davada sanıklar savunma yaptı. Tutuklu sanık Sabri Ahi, firari sanık Can Kölan’ın Muhammed Kırmızıkan’ın tacizci olduğu gerekçesiyle gözdağı verilmesini istediğini iddia ederek, “Olay günü Muhammed Kırmızıkan’ın bana hamle yaptığını düşündüm. Üzerimdeki bıçak ile Muhammed Kırmızıkan’ın kalça kısmına vurdum” dedi.
İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Sabri Ahi, Ferhat Yıldırım, Furkan Sevencan ve Ufuk Yüceer katıldı.Tutuklu sanık Baran Ozan Korkmaz ise Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemleri (SEGBİS) ile duruşmaya bağlandı. Tutuksuz sanıklar Ahmet Yapar ve Barış Can Yolaçan da duruşma salonunda hazır bulundu.
“CAN KÖLAN GÖZDAĞI VERMEMİZİ SÖYLEDİ”
Sanık Sabri Ahi savunmasında, “Olaydan 1 – 1,5 ay önce Can Kölan ile konuştuğumuzda Muhammed Kırmızıkan’ın tacizci olduğunu genç kızları taciz ettiğini, gözdağı vermemiz gerektiğini söyledi. Olay günü Can Kölan ile konuştuk. Bayrampaşa’ya gidip gözdağı vermemizi söyledi. Kölan’a ait motosiklet ile Bayrampaşa’ya gittim. Oraya gittiğimde Furkan, Ferhat, Ufuk, Barışcan, Baran, Umut oradaydı. Ben zaten Eren ile oraya gitmiştim. Çıkmalarını bekledim. Çıktıklarını görünce de göz dağı vermek için ben ve Ufuk, Muhammed’in yanına gittik. Bir anda arbede yaşandı. Muhammed Kırmızıkan’ın bana hamle yaptığını düşündüm. Üzerimdeki bıçak ile Muhammed Kırmızıkan’ın kalça kısmına vurdum. Arkaya döndüğümde bir arbede yaşandığını gördüm. Ferhat ve Umut’un elinde bıçak vardı. Ferhat ve Umut zaten arbede anında Emrah’ın yanındaydılar. Oradan ayrıldıktan sonra ben, Ferhat Yıldırım, E. Y. ve Umut aynı taksi ile Fatih’e gittik. Can Kölan’ın iş yerine gittik. Can Kölan orada yoktu. Can Kölan bize Muhammed Kırmızıkan’a gözdağı vermemizi söylemişti. Emrah Kırmızıkan ile ilgili olarak bir şey söylememişti” dedi
ARAMIZDA HUSUMET YOKTUR
Sanık Baran Ozan Korkmaz ise “Araçla gezmeye çıktık. Aracı Furkan Sevencen kullanıyordu. Daha sonra olayın olduğu yere gittik. Bir kişi biz arabanın içindeyken arabanın camına vurdu. Biz de indik, olay bir anda oldu. Ölmüş olan kişiye karşı bir eylemim olmadı. Yaralanan kişiye karşı birkaç yumruk vurdum. Diğerlerinin elinde bıçak olduğunu görmedim. Daha sonra herkes panik bir şekilde kaçmaya başladı. Barış olay yerine geldi. Barış ile tekrar geldiğimiz araca bindik ve oradan ayrıldık. Olaydan önce maktul ve mağduru tanımam. Aramızda bir husumet yoktur. İlk kez onları olay yerinde gördüm” diye konuştu. Mahkeme heyeti firari sanıklar Can Kölan ve Mert Ceylan’ın yakalama kararlarının devamı, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamına hükmederek duruşmayı erteledi.
İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, şüpheli Can Kölan’ın şüphelilerden müşteki ve maktulü öldürmelerini isteyerek şüphelileri, müşteki ve maktulü öldürmeye azmettirdiği belirtildi. Şüpheli Ahmet Yapar’ın suçun işlenişini kolaylaştırdığının ifade edildiği iddianamede, şüpheli Mert Ceylan’ın olay öncesinde olay yerine keşif için gittiği ve suçun nasıl işleneceği konusunda şüphelilere yol gösterdiği belirtildi. İddianamede, şüpheliler Furkan Sevencan, Ufuk Yüceer, Sabri Ahi, Ferhat Yıldırım, Baran Ozan Korkmaz ve suça sürüklenen çocuk E.Y.’nin fikir ve eylem birliği içerisinde müştekiyi 16 kez bıçakladığı ve maktulü de silahtan sayılan bıçakla öldürdükleri ifade edildi. İddianamede, şüpheliler Ahmet Yapar, Barışcan Yolaçan ve Mert Ceylan’ın “kasten öldürmeye teşebbüs” ve “kasten öldürmeye yardım” suçundan 19’ar yıldan 30’ar yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. Şüpheliler Baran Ozan Korkmaz, Ferhat Yıldırım, Furkan Sevencan, Sabri Ahi Çetin ve Ufuk Yüceer’in “kasten öldürme” ve “kasten öldürmeye teşebbüs” suçundan müebbet ve 9’ar yıldan 15’er yıla kadar cezalandırılmasının talep edildiği iddianamede, şüpheli Can Kölan’ın “kasten öldürmeye teşebbüs” ve “kasten öldürmeye azmettirme” suçlarından müebbet ve 9 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi.
Görüntü Dökümü:
—————-
Arşiv
===================
12- OYUNCU BURAK SERGEN’İN OĞLU: BABAM ENTÜBEDEN ÇIKARILDI
İdris TİFTIKCİ / İSTANBUL, (DHA) – ÜNLÜ oyuncu Burak Sergen’in oğlu Cansın Sergen, babasının entübeden çıkarıldığını ve sağlık durumunun iyiye gittiğini açıkladı. Koronavirüse yakalanan ve solunum güçlüğü çekmesi nedeniyle yoğun bakımda tedavi gören Burak Sergen’in son durumuyla ilgili oğlu Cansın Sergen’den açıklama geldi. Cansın Sergen sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Arkadaşlar babam entübeden çıkarıldı. En kısa zamanda yoğun bakımdan çıkarılacak. Durumu iyiye gidiyor” dedi. Cansın Sergen de babasının ardından virüse yakalanmış ve hastalığı hafif atlatmıştı.
===================
13- THY, 2021 YILI İLK ÇEYREĞİNDE KAR ELDE ETTİ
İbrahim YILDIZ/İSTANBUL, (DHA)TÜRK Hava Yolları (THY) koronavirüs salgını nedeniyle havacılık sektöründe yaşanan krize rağmen 2021 yılının ilk çeyreğinde 61 milyon dolar net kar elde etti.
Salgın nedeniyle havacılık sektörü tarihinin en sıkıntılı dönemini geçirirken, THY, olumsuz etkilere rağmen 2021 yılının birinci çeyreğini 41 milyon dolar esas faaliyet zararı, 61 milyon dolar net kar ile tamamladı. Yılın birinci çeyreğinde THY’nin toplam gelirleri salgından kaynaklı uçuş talebinin azalması ve yeni mutasyonların ortaya çıkması sebebiyle dünya genelinde uygulanan seyahat kısıtlamaları neticesinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 29 düşerek, 1.8 milyar dolar olarak gerçekleşti. Toplam gelirin yüzde 46’sını oluşturan kargo gelirleri, söz konusu çeyrekte, bir önceki senenin aynı dönemine göre yüzde 77 artış gösterdi.
ALINAN TEDBİRLER ZARARI SINIRLANDIRDI
Kriz nedeniyle maliyet azaltıcı tedbirler alan THY, toplam gider kalemini 2021 yılının ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 34 düşürerek, operasyonel zararı sınırlandırmayı başardı. Bunun sonucunda ortaklığın nakit yaratma potansiyeline işaret eden FAVKÖK (Faiz, vergi, amortisman ve kira öncesi kar) geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 90 artış göstererek 478 milyon dolar, FAVKÖK marjı da geçen yılın aynı dönemine göre 16,7 puan artarak yüzde 26,6 oldu. Bu dönemde şirket 409 milyon dolar FAVKÖK elde etti.
FİLODA 362 UÇAK BULUNUYOR
THY, yolcu kapasitesinin yüzde 48 oranında gerilediği 2021 yılının ilk çeyreğinde, iç hatlarda yüzde 74, dış hatlarda ise yüzde 61 doluluk oranı ile toplam 6,4 milyon yolcu taşıdı. Bu süreçte kapatılan hatlar yerine kârlı hatlara kapasite kaydırmaları başarı ile gerçekleştirildi.
YOLCU UÇAKLARI KARGO TAŞIMACILIĞI YAPTI
THY’de Nisan ayı sonu itibarıyla 231’i dar gövde, 106’sı geniş gövde, 25’i kargo uçağı olmak üzere toplam 362 uçak bulunuyor. Şirket, salgın sürecinde kargo taşımacılığına ağırlık vererek, kriz dönemini fırsata çevirdi ve filosundaki birçok yolcu uçağını, Turkish Cargo’nun hizmetine açtı. 2021 yılının Şubat ayı verilerine göre Turkish Cargo, hava kargo pazarında rekor düzeyde büyüyerek, dünyanın en büyük 5’nci hava kargo taşıyıcısı oldu. Turkish Cargo, 2021 yılının ilk çeyreğinde sahip olduğu uçuş ağı gücünde yüzde 33 kapasite artışı yaşadı.
AYCI, ZOR OLANI BAŞARDIK
Açıklanan finansal sonuçlar ile ilgili olarak değerlendirmelerde bulunan Türk Hava Yolları (THY) Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı İlker Aycı, “Küresel havacılık endüstrisinde yıkıcı etkilere neden olan pandemi krizi sürerken ortaya koyduğumuz bu performans yalnız zor olanı başarmak olarak nitelendirilebilir. Çünkü biz tüm zorlu süreçlerin üstesinden gelen milletimiz gibi zor olanı başardık. Ancak bu rakamlar, krizin her aşamasını titizlikle yöneten, uçaklarımız tamamen yerdeyken dahi hiç oturmayan Türk Hava Yolları ailemiz için sürpriz değil. Bu başarı; milli görev bilincimizin, mesleki kabiliyetimizin ve kriz yönetme tecrübemizin ortak bir sonucudur. Bizler aynı özveriyle çalışmaya ve bu karamsar günleri geride bırakarak gökyüzünde güçlenmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Görüntü dökümü
-THY uçaklarından görüntüler
-Havalimanındaki çalışmalar görüntüler
-Kargo uçaklarından görüntüler
-İstanbul Havalimanı havadan görüntüler
-Detay görüntüler