Notice: Function _load_textdomain_just_in_time was called incorrectly. Translation loading for the jetpack-boost domain was triggered too early. This is usually an indicator for some code in the plugin or theme running too early. Translations should be loaded at the init action or later. Please see Debugging in WordPress for more information. (This message was added in version 6.7.0.) in /home/haberolduk/domains/haberolduk.com/public_html/wp-includes/functions.php on line 6114

Notice: Function _load_textdomain_just_in_time was called incorrectly. Translation loading for the jetpack domain was triggered too early. This is usually an indicator for some code in the plugin or theme running too early. Translations should be loaded at the init action or later. Please see Debugging in WordPress for more information. (This message was added in version 6.7.0.) in /home/haberolduk/domains/haberolduk.com/public_html/wp-includes/functions.php on line 6114
DHA İSTANBUL BÜLTENİ- 2  – Haberolduk.com – Son Dakika Haberler

DHA İSTANBUL BÜLTENİ- 2 

dha-istanbul-bulteni-2-8SsZvWma.jpg

 

1- YENİ VARYANT ÇOCUKLARA GÖZ DİKTİ, “MİYOKARDİT” VAKALARINDA PATLAMA YAŞANABİLİR

Özlem YURTÇU KARABULUT- Harun UYANIK / İSTANBUL, (DHA) KOVİD  salgınında üçüncü dalgayı yaşayan Türkiye’de vakalardaki hızlı artışa bu kez çocuklar da eklendi. İngiliz varyantının özellikle 0-9 yaş çocukları çok daha fazla vurduğunu söyleyen İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik İmmunoloji Bilimdalı’ndan Prof. Dr. Ayper Somer, “3 aydır hasta yatırmamıştım, son 2-3 haftadır servis doldu. Bu sefer hem daha ağır seyrediyor hem de kovid sonrası dönemde çocuklarda ortaya çıkan Mis-C tablosu, en çok kalbi etkiliyor. Kalp kası iltihabı dediğimiz miyokardit’e yol açıyor. Son zamanlarda ateş ve çarpıntı şikayetiyle gelen çocuk vakalarımız da arttı. Çocuklarda kovid nedeniyle kalp hastalıklarında artış yaşayacağız” dedi.  

Türkiye’de salgında ilk dalgada çok fazla çocuk vaka olmazken ikinci dalgada ise çocuklarda çoğu zaman farkında olmadan geçirilmiş kovid sonrası gelişen Mis-C sendromunda artış yaşandı. üçüncü dalgada çocuk vaka sayılarının hızla arttığına işaret eden İstanbul Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik İmmunoloji Bilimdalı’ndan Prof. Dr. Ayper Somer, İngiliz varyantı’nın özellikle 0-9 yaş gurubu çocuklarda hızla artmaya başladığını söyledi. Prof. Dr. Somer, çocukların artık hem kovidi daha ağır geçirmeye başladığını hem de kovid sonrası dönemde görülebilen Mis-C sendromu nedeniyle kalp tutulumlarına bağlı kalp hastalıklarında artış yaşanabileceğini vurguladı. Prof. Dr. Somer, Mayıs ayında Türkiye’de 18 merkezde başlayacak olan 16-18 yaş grubu çocuklarda Faz 3 Kovid aşı çalışması hakkında da önemli bilgiler verdi.

“KALP ŞİKAYETLERİYLE GELEN ÇOCUKLAR ARTTI”
Son 2-3 haftadır çocuk vakalarda çok belirgin bir artış gözlemlediklerini söyleyen Prof. Dr. Somer, “Ben açıkçası son 3 aydır kovid servisine hasta yatırmadım. Daha çok ayaktan tedavi ediyorduk. Çok hafif geçiriyorlardı ama şu son 2 hafta içerisinde kovid servisini yeniden açtık ve şu anda servisim doldu. Aynı şekilde Türkiye’nin her yerinden benzer haberleri alıyoruz. Bir de yaş küçüldü. 10, 12, 13 yaşlarında vakalarımız olurdu; şimdi yatan hastalarımızın yarısı 9 yaş altında. En küçüğü 5,5-6 aylık ve üstelik orta-ağır şiddette geçiren bir bebeğimiz bile var. Geçen seneki pandemi döneminde kovid sonrası Mis-C tablosu ortaya çıktı çocuklarda. Erişkinlerde olduğu gibi kalbi tutan bir virüs. Özellikle miyokardit (kalp kası iltihabı) başta olmak üzere, kardiyak sorunlar yaratıyor. Çarpıntı ve ateş şikayeti ile gelen birçok çocuk hastamız var. Miyokardit olasılığına karşı yakın takip gerekiyor. Yoğun bakım izlemleri gerekebiliyor çocuklarda. Kovid sonrası dönemde miyokardit vakalarında artış olabilir diye düşünüyorumö dedi.

İNGİLTERE VARYANTI 0-9 YAŞ GRUBUNU DAHA ÇOK VURUYOR
Dünyadaki duruma da değinen Prof. Dr. Somer, 5 ayrı ülkeden gelen verilerin de 0-9 yaş arası grubun yüksek risk altında olduğunu doğruladığını belirterek, şöyle konuştu: “Bu veriler 0-9 yaş grubunun giderek daha fazla enfekte olmaya ve ağır geçirmeye başladığını gösteriyor. Örneğin İsveç verisinde, son 3 ayda yüzde 123 artış var 0-9 yaş grubunda. 10-19 yaş grubunda da yüzde 72 civarında. İngiltere ve İtalya’dan gelen veriler de buna benziyor. Ama benim en çok ilgimi çeken Fransa’daki çalışma oldu. Çünkü orada direkt varyant oranını belirlemişler. Toplumun tümünde o dönemki kovid vakalarının yüzde 58’i İngiltere varyantı ile enfekte. Ancak 0-9 yaş grubunda varyant virüs oranı yüzde 68. Çok yüksek bir oran. 10 yaşından sonraki dönemde ise yüzde 61 olarak normalin üzerinde seyrettiği belirlenmiş. Demek ki 0-18 yaş arası çocuklarda varyanttan etkilenme oranı, eski normal suşa (virüsün ilk hali) göre çok daha fazla.”

“ÇOCUKLARDA 8-9 YAŞINDA BAĞIŞIKLIK GELİŞİMİ TAMAMLANIYOR”
Özellikle 0-9 yaş grubunun neden daha fazla etkilendiğinin kesin bir açıklamasının henüz yapılamadığını ancak çocukların bağışıklık gelişim süreciyle ilgili olabileceğini söyleyen Prof. Dr. Somer,  “Bağışıklık sisteminin yetmezliği ile açıklanabilir. Çünkü çocuklarda bağışıklık sisteminin tam gelişmesi 8-9 yaşlarını buluyor. Bir de bu yaş grubu çocukların maske ile korunma ya da mesafeyi korumada başarısız olmaları da olabilir. Çünkü bu yaş çocuklar çok daha sosyal varlıklar.” dedi.

TÜRKİYE’DE DE MAYIS AYINDA ÇOCUKLARDA AŞI DENEMELERİ BAŞLAYACAK
Şu an dünyada 100’e yakın çocukluk çağı aşı çalışmasının devam ettiğine değinen Prof. Dr. Somer, kovid aşıları içerisinde Pfizer/BioNTech, Sinovac gibi firmaların da çocuklarda Faz 3 klinik denemelerine başladığını vurgulayarak, Türkiye’de ABD’de geliştirilen ve tek doz aşı olarak erişkinlerdeki Faz 3 çalışması tamamlanan bir adenovirüs aşısı ile ilk kez çocuklarda Faz 3 aşı çalışmalarının Mayıs ayında başlatılacağını söyledi.  Prof. Dr. Somer, şu bilgileri verdi: “Türkiye’de çocuklarda Faz 3 çalışmaları yapılacak olan tek bir aşı var henüz. Bizim merkezimiz de bu çalışmanın yapılacağı merkezlerden birisi. ABD’li bir firmanın geliştirdiği, tek dozluk kovid aşısı bu. Erişkinlerde yapılan Faz 3 çalışması sonucu yüzde 85 etkili olduğu açıklandı. Muhtemelen Mayıs ayında çalışma başlayacak diye planlanıyoruz. Aşı Faz 3 çalışmaları yenidoğan’dan 18 yaşına kadar tüm çocuklarda yapılır ama ön şart sağlıklı olması. Çünkü bu bir aşılama programı değil, bir çalışma. O yüzden aşı çalışmaları her zaman öncelikle sağlıklı kişilerde yapılır. Doz belirleme süre belirleme vs, burada gönüllülük esastır zaten. Ayrıca çocuklardaki aşı çalışmalarında çocuğun gönüllü olması da yetmiyor, anne-babalarının da onayı gerekiyor. Türkiye’de Sağlık Bakanlığı etik kurul onayı da gerekiyor tüm bunlara ek olarak.”

“ABD’DEN SONRA EN FAZLA MERKEZLE KATILAN ÜLKE OLACAĞIZ”
Bu aşının dünyada 15 ülkede çocuklardaki Faz 3 araştırmalarının yapılacağını söyleyen Prof. Dr. Somer, Türkiye’de toplamda 18 merkezin çalışmaya dahil edileceğini açıkladı. Prof. Dr. Ayper Somer sözlerini şöyle sürdürdü: “İlk aşamada 16-18 yaş grubunu çalışmaya alacağız. Tüm dünyada 1500-2000  çocuk dahil edilecek toplamda. Türkiye’den kaç çocuğun dahil olacağı ile ilgili net bir sayı olmasa da, biz kendi merkezimizde 35 ila 50 kişi dedik. Amerika’dan sonra en fazla merkezle bu çalışmaya katılacak olan ikinci ülkeyiz. ABD, 22 merkezle katılıyor. Bu bizim için büyük bir başarı aslında. Türkiye’de gönüllü bulmak çok zor oluyor. Kobay gibi kullanılmak olarak görüyor vatandaşlarımız. Ben açıkçası, İstanbul Tıp Fakültesi’nde Eylül-Ekim ayında aşı çalışması başladığında direkt gönüllü oldum. Çünkü ben aşıya inanan bir insanım. Bu aşı da zaten ABD’de 45 bin civarında erişkin, yani 19 yaş üzeri, 80-90 yaşına kadar insanda Faz 3 çalışması tamamlanmış bir aşı. Yüzde 85 etkinlik ve yan oranının da çok çok düşük olduğu belirlendi. Dolayısıyla çocuklarda da önemli bir yan etki beklemiyoruz açıkçası.”

“İLK ETAPTA 16-18 YAŞ GRUBUNDA AŞI DENENECEK”
Öncelikle 16-18 yaş grubunun dahil edileceği çalışmada bir sorun yaşanmazsa daha sonra daha küçük yaşlara doğru gidileceğini açıklayan Prof. Dr. Somer, sözlerini şöyle noktaladı: “Çocukluğun en hassas olduğu yeni doğan ya da 0-2 yaş değil, 16-18 yaş ile başlanıyor. 19-20 yaş grubunda zaten yapılan bir aşı. Benim şu anda 10 tane gönüllüm oldu bile 16-18 yaş grubundan. Diğer yaşlardan da üç dört tane isteklilerimiz var. Ama bunların çoğunluğu açıkçası sağlık çalışanlarının çocukları. Çünkü anne ve baba aşılı ama benim de oğlum var 24 yaşında, aşısı yok. Keşke erişkinler için bir çalışma daha olsa da oğlumu da soksam, diyorum şu an. Aynı şekilde yeğenlerim var, bu çalışmaya da giremiyorlar yaş nedeniyle. Biz bu endişeyi yaşıyoruz, hemşirelerimiz personelimiz, hepsi aşılı ama eve gidiyorlar 8-10 yaşındaki çocukları var aşısız. Aşı olsanız dahi hastalığa yüzde yüz yakalanmayacaksınız diye bir garanti yok. Yüksek virüs yüküyle karşılaşırsak, hastalığı getirebiliyoruz. O nedenle mümkün olduğu kadar almamamız gerekiyor. Bu türden çalışmaları da bir fırsat olarak görüyorum. Çünkü aşı çalışmasına girmek, aşılanmayı da garantilemek demek. Aynen erişkinde olduğu gibi, bu gönüllüler öncelikli aşılanacak. 30-40 yaşındaki insanlarımız şu anda aşı sırası gelmediği için aşı bekliyor. ‘Keşke çalışmaya girseydim de aşılansaydım’ diyor çoğu. Çünkü gerçekten aşıların başarılı olduğunu Kovid’de görüyoruz.”

Görüntü dökümü:
—————-
-Prof. Dr. Ayper Somer röp
-Çocuk acil genel ve detay görüntüler
-Çocuk enfeksiyon servisi genel ve detay görüntüler

=============

2- (ÖZEL) ESENYURT’TA BALTALI PARK KAVGASI 

Ersan SAN – Veysel TİMDU / İSTANBUL DHA – ESENYURT’ta bir kamyonun dükkanın önüne park edilmesi nedeniyle iki grup arasından balta, taş ve sopaların kullanıldığı kavga çıktı.
Olay, önceki akşam saatlerinde Esenyurt Bağlarçeşme Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, bir iş yerinin önüne kamyonun park edilmesi üzerine, işyeri sahipleri ile kamyondakiler arasında sözlü tartışma çıktı. Sözlü tartışmanın büyümesi üzerine iki taraf da yakınlarını çağırdı. Tartışma kısa sürede balta, taş ve sopaların kullanıldığı kavgaya dönüştü. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Çıkan kavgada, yaralanan kişiler, sağlık ekiplerinin müdahalesinin ardından hastaneye kaldırıldı. Olay yerine gelen polis ekipleri, kavgayı güçlükle yatıştırıp, olaya karışanları gözaltına alarak polis merkezine götürdü. Yaşanan kavga anları ise çevredeki vatandaşların cep telefonu ve güvenlik kameralarına yansıdı.

Görüntü dökümü:
———
-Kavga anları
-Kavgaya karışan kişilerin birbirine saldırması
-Bir kişinin balta kullanarak saldırmaya çalışması 20. saniye
-Ambulanslardan görüntü
-Güvenlik kamerasında kavga görüntüleri

=================

3- İSTANBUL’DA ŞUBAT AYINDA TOPLU TAŞIMA YÜZDE 8.4 ARTTI

*Şubat ayında, toplu taşımada 85 milyon 173 bin 904 yolculuk gerçekleşti.

Melike YAZGILI / İSTANBUL (DHA)  İstanbul’da Şubat ayında, toplu taşımada, aylık yüzde 8.4’lük artış oldu. Günlük yolculuk 3 milyonu geçerken en fazla otobüs tercih edildi. Öğrenci geçişleri yüzde 13.7 arttı; 60 yaş üstü geçişleri yüzde 6.1 azaldı. Hafta içi günlük ortalama 400 bin 771 araç, yaka geçişi yaptı. Yaka geçişinin en yoğun olduğu gün, 8 Şubat Pazartesi oldu.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstanbul Planlama Ajansı İstatistik Ofisi, Mart 2021 İstanbul Ulaşım Bültenini yayınladı. Şubat ayı verileri, rakamlara şöyle yansıdı:
Ocak ayında, toplu taşımada 78 milyon 604 bin 985 yolculuk gerçekleşirken Şubat ayında, yüzde 8.4’lük artış ile 85 milyon 173 bin 904’e çıktı. Şubat ayında günlük ortalama yolculuk sayısı ise 3 milyon 41 bin 925’e ulaştı.

EN FAZLA OTOBÜS KULLANILDI
Akıllı bilet bindilerinin yüzde 46.7’si lastik tekerlekli toplu taşımayı, yüzde 30.7’si metro-tramvayı, yüzde 13.7’si Metrobüs’ü, yüzde 6.6’sı Marmaray’ı ve yüzde 2.4’ü ise denizyolunu tercih etti.

HAFTA SONU YOLCULUK YÜZDE 7.6 ARTTI
Vatandaş geçişlerinde yüzde 7.3, öğrenci geçişlerinde yüzde 13.7 ve engelli vatandaş yolculuklarında yüzde 4.1 oranında yükseliş kaydedildi. 60 yaş üstü yolculuklar yüzde 6.1 azaldı.
Şubat ayında Ocak ayına göre, hafta içi yolculuklarda yüzde 8.4, hafta sonunda yüzde 7.6 artış oldu.

EN YOĞUN YAKA GEÇİŞİ, 8 ŞUBAT’TA OLDU
Hafta içi günlük ortalama 400 bin 771 araç yaka geçişi yaptı. Yaka geçişinin en yoğun olduğu gün, 475 bin 358 araç ile 8 Şubat Pazartesi oldu. Yaka geçişinde dağılım, yüzde 39.7 15 Temmuz, yüzde 42.2 FSM, yüzde 8.1 YSS ve yüzde 10 Avrasya Tüneli şeklinde oluştu.

EN YOĞUN SAATLER 15.00 VE 16.00 ARASI
Yaka geçişi, en yoğun 15.00-16.00, en az 03.00-04.00 saatleri arasında gerçekleşti.

Görüntü dökümü:
——————
-Toplu ulaşımdan görüntüler

=================

(Özel) 
4- E-DURUŞMA SİSTEMİ HUKUK BÜROLARINI DURUŞMA SALONLARINA DÖNÜŞTÜRDÜ

Esma MURAT – Buğra BENLİOĞLU / İSTANBUL, (DHA) – AVUKATLARIN duruşmalara bulundukları yerden videokonferans yöntemi ile katılabilmesini sağlayan e-duruşma sistemi, hukuk bürolarını duruşma salonlarına dönüştürdü. E- duruşma sisteminden memnun olan ve hukuk bürosuna e-duruşma odaları kuran Avukat Yunus Egemenoğlu, “Aslında duruşmadaki saygınlığı yaratmak için adliyedeki duruşma odalarını hukuk bürolarına taşıdık. Kısa sürede bütün meslektaşlarımın ofislerinde böyle bir bölüm oluşturacaklarını düşünüyorum” dedi. 
Tüm dünyada pek çok sektörün dijital dönüşümünü hızlandıran koronavirüs salgını, hukuk alanında da yeni bir döneme kapı araladı. Pandeminin beraberinde getirdiği uzaktan çalışma düzeni, hukuk bürolarının da yeniden düzenlenmesine neden oldu. E- duruşma sisteminin 15 Eylül 2020 tarihinde uygulamaya konulmasının ardından, hukuk bürolarıda e-duruşma odalarına dönüştü. E- duruşma odaları sayesinde avukatlar hem sağlıklılarını korurken, hem de zamandan tasarruf etmiş oldu. Hukuk bürosuna e- duruşma odası kuran avukatlardan biri de Yunus Egemenoğlu oldu. Avukat Egemenoğlu, e-duruşma odasını görüntüleyen Demirören Haber Ajansı’na (DHA) konuştu. Pandemi ile dijitalleşmenin adliye ve hukuk bürolarına taşındığını söyleyen Avukat Yunus Egemenoğlu, “Pandemi ile müvekkil görüşmeleri de dijital ortama taşındı. E- duruşma ile Adalet Bakanlığı çok büyük bir adım attı. Bu şekilde adliye ve e- duruşmalar da dijitale geçti. Ancak tek eksiğimiz kaldı. O da hukuk kitaplarıyla ilgili dijital ortamın yeterince oluşturulmaması” dedi.  

“170 BİNLİK BİR AVUKAT ORDUSUNA YÜRÜYORUZ”  
E-duruşmanın çok önemli ve yararlı olduğunu söyleyen Egemenoğlu, “E- duruşmaya en erken adım atan ülkelerden biriyiz. E-duruşma çok büyük bir adım. Şu an 30 ilde e-duruşma ile ilgili sistem faaliyete geçti. Türkiye’de çok ciddi bir dava yükünün olduğunu biliyoruz. Örneğin sadece bir günde 20 bin 883 dosya açılıyor. Yine aynı şekilde 6 milyon icra dosyası söz konusu. Türkiye’de adliye sayısı da çok fazla. 140 bin üzerinde avukat, 25 bin avukat olacak stajyerimiz var. 170 binlik bir avukat ordusuna yürüyoruz. Bu avukatların duruşma ve adliyeye gitmelerini düşündüğümüzde korkunç sayılar söz konusu oluyor. Ancak e-duruşma ile avukatlar adliyeye gidiş ve geliş süresinden kazanmış oluyor. Yine e-duruşma ile yakıt ve trafik konusunda azalmalar söz konusu oluyor” diye konuştu.  

“ADLİYEDEKİ DURUŞMA SALONLARINI HUKUK BÜROLARINA TAŞIDIK”  
Adliyenin bir parçasını hukuk bürolarına taşıdıklarını belirten Egemenoğlu, “Bu süreçte sadece avukatların değil, aynı zamanda tanıklarında e-duruşma kapsamında dinlenebileceği adımlar atıldı. Bu adım hukuk camiası için gerçekten gerekliydi. Bu süreçte hukuk büromuza e-duruşma odaları kurduk. Duruşmalara online katılıyor olsak da sonuçta katıldığımız şey bir duruşma. Aslında duruşmadaki saygınlığı yaratmak için adliyedeki duruşma odalarını hukuk bürolarına taşıdık. Kısacası adliyedeki duruşma salonlarını hukuk bürolara taşıdık. Kısa sürede bütün meslektaşlarımın ofislerinde böyle bir bölüm oluşturacaklarını düşünüyorum” dedi.  

“TÜRKİYE’DE YENİ ADLİYELER ARTIK YAPILMAYACAK”
E-duruşmalar ile artık yeni adliyelerin yapılmayacağını söyleyen Egemenoğlu, “Duruşmaların yapılmadığı binlerce insanın gitmediği her şeyin online olduğu durumda bina ihtiyacımızda bitecek. E-duruşma odalarının normal bir odadan farkı ise odanın içerisinde ses izolasyonu mevcut. Avukat bu odaya girdiği zaman duruşma anında dışarıdan gelen seslerden etkilenmiyor. Bu şekilde duruşmanın herhangi bir şekilde kesilme ihtimali ortadan kalkıyor. Yine e-duruşma odalarının içine bir tarafta heyetin, diğer bir tarafta duruşma tutanağının görülebileceği büyük ekranlar oluşturduk” ifadelerini kullandı.  

Görüntü dökümü :
————————-
-Avukat Yunus Egemenoğlu röportajı  
-E-duruşma odasından görüntüler  
-Muhabir anonsu (Esma MURAT)  
-Genel ve detaylar

==============

5- (ÖZEL) KÜÇÜKÇEKMECE D-100’DE GELİN ARABALARININ ÖNÜNE ATLAYAN ÇOCUKLAR YÜREKLERİ AĞZA GETİRDİ

Haber – Kamera: Ersan SAN – Erol DEĞİRMENCİ / İSTANBUL , (DHA) KÜÇÜKÇEKMECE’de, D-100 Karayolu’nda gelin arabalarının önüne atlayarak para isteyen çocuklar, yürekleri ağza getirdi. Çocukların hem canlarını hem trafiği tehlikeye attıkları anlar kameraya yansıdı.
Olay, cumartesi günü D-100 Karayolu Sefaköy mevkiinde yaşandı. Bir grup çocuk, gelin arabalarının önüne atlayarak para istedi. Küçük çocukların tehlikeye aldırmadan gelin arabalarının önünde durarak anlık hareketlerde bulunmaları yürekleri ağza getirdi. Çocukları fark eden sürücüler yavaşlayarak, korna çalarak tepki gösterdi. Çocukların hem canlarını hem trafiği tehlikeye attıkları anlar kameraya yansıdı. Çocukların tehlikeye aldırmadan dolaşarak, metrobüs yolu için yapılan tel bariyerlere tırmanmaları da görüntülendi.
   
Görüntü dökümü:
————
-Çocukların arabaların önüne atlaması
-Çocukların para istemesi
-Çocukların metrobüs teline tırmanması

================

6- TAKSİM’DE YAĞMUR 

Haber – Kamera: Hasan YILDIRIM – Özgür EREN / İSTANBUL (DHA)
İstanbul’da sabah saatlerinde başlayan yağmur, etkisini sürdürüyor. İşlerine gitmek için evlerinden çıkan vatandaşlar yağmura hazırlıksız yakalandı. Taksim’de yağmurdan korunmak isteyenler başlarına çanta, mont ve poşet koyarak yürüdü.
Sabah saatlerinde etkisini artıran yağmur vatandaşları hazırlıksız yakaladı. Taksim Meydanı’nda bazı vatandaşlar şemsiyeleri ile yağmura önlem alırken bazıları da başlarına çanta, mont ve poşet koyarak yürümeyi tercih etti. Yağmuru fırsat bilen şemsiye satıcıları da şemsiyesi olmayanlara satış yapmaya çalıştı. Bazı vatandaşlar da saçak altlarına girerek yağmurun azalmasını bekledi.

Görüntü Dökümü:
———————–
Taksim Meydanından görüntü
Yağmurda koşturanlar
Çantasını başına koyarak yürüyen kişi
Başına poşet geçiren kişi
Genel ve detaylar
Genel ve detaylar

===================

7- AVCILAR’DA KAFE, LOKANTA VE RESTORANLARA METRELİ DENETİM

İhsan DÖRTKARDEŞ / İSTANBUL, (DHA) KORONAVİRÜS salgını ile mücadele kapsamında Avcılar’da oluşturulan mobil ekip, lokanta ve restoranlarda metre ile ölçüm yaparak kurallara ne derece uyulduğunu denetledi. Belirlenen 1.5 metre kuralına uymayan iş yeri sahipleri uyarıldı, sosyal mesafe kuralına uymadan yan yana oturanlar da kaldırıldı.
Avcılar Kaymakamı Kemal İnan’ın talimatı ile oluşturulan aralarında polis, zabıta ile Tarım ve Orman Bakanlığı görevlisinin de bulunduğu mobil ekipler denetim yaptı. Merkezi yerlerdeki restoran, kafe ve lokantalara giden ekipler, buradaki masaların arasında en az 1.5 metre bulunması ve masalarda birer koltuğun boş bırakılıp- bırakılmadığını denetledi. Bu kurala uymayan iş yerlerine koronavirüs önlemleriyle ilgili genelge hatırlatılırken, gelecek denetimde de uyulmaması halinde cezai işlem yapılacağı bildirildi.  Birçok işyerinde 4 kişilik masaların tamamen dolduğu, bazılarında 5 kişi bulunduğu belirlenirken, masalar arasındaki uzaklık tek tek ölçüldü ve iş yerlerine nasıl masaları yerleştirmesi gerektiği gösterilerek anlatıldı.

SOSYAL MESAFESİZ OTURANLARA UYARI
Araç trafiğine kapalı Marmara Caddesi’nde maskesiz yürüyen veya sigara içenler de uyarılırken özellikle buradaki süs havuzunun etrafında yan yana oturanlar olduğu görüldü. Görevliler bunlara da havuzun kenarında oturmamaları gerektiğini, sosyal mesafe kuralına mutlaka uyulması gerektiğini hatırlattı.

Görüntü Dökümü:
——————-
-Restoran ve kafelere gelen görevliler
-Görevliler elde metre ile masalar arasında ölçüm yaparken
-İşletmecilere masalar arasındaki uzaklık ile ilgili bilgi verilirken
-Kalabalık olan restoranlardan görüntüler
-Bir masada 5 kişi otururken
-Masaların nasıl yerleştirilmesi gerektiği gösterilirken
-Ölçüm yapılırken
-Havuz kenarında yan yana oturanlar
-Polis uyarısı
-Maskesiz gençlere yapılan uyarılar
-Genel ve detay görüntüler

================

8- AVCILAR’DA İTFAİYEDEN YAVRU KEDİLERİ KURTARMA OPERASYONU

İhsan DÖRTKARDEŞ/İSTANBUL, (DHA)- AVCILAR’da evin  havalandırma bacasına düşerek mahsur kalan, yavru iki kedi itfaiye erleri tarafından kurtarıldı.
Cihangir Mahallesi’nde oturan Gökçe Yörük, dün akşam sahipsiz kedileri beslemek üzere evlerinin önüne indi. Burada karton veya ahşap küçük kulübelerde barınan sahipsiz kedilere mama veren Yörük, bir kedinin havalandırma bacasının yanından bir türlü ayrılmadığını ve sürekli sesler çıkardığını fark etti. Kızı ile birlikte bacayı kontrol eden Gökçe Yörük, binanın bodrum katında bulunan marangoz atölyesinin havalandırma bacasında vantilatör üzerine düşen yavru kediler olduğunu fark etti. Hemen itfaiyeye haber verildi. Kısa sürede gelen itfaiye erleri marangoz dükkanından yavru kedilere ulaşmayı denedi. Bu çaba sonuç vermeyince havalandırma bacasının üst koruması kesilerek,  iki yavru kedi itfaiye erleri tarafından bulundukları yerden çıkarıldı. 
Gökçe Yörük ve kızı Ayşe tarafından sevilen yavrular için yeni barınak hazırlandı. Ancak, bacanın yanından bir an ayrılmayan anne kedi yavrulardan birisini ağzı ile ensesinden kavrayarak iki sokak uzaklıktaki bir bahçeye götürdü. Anne ve kız da yavrusunu taşıyan anneyi izleyerek,  diğer yavruyu onların yanına bıraktı. Anne kedinin dünyaya getirdiği iki yavrusundan ikisini de daha önce buraya taşıdığı anlaşıldı.

Görüntü Dökümü:
—————
İtfaiye erleri bacanın bulunduğu atölyede inceleme yaparken
Bahçedeki havalandırma bacasının kapak kısmı kesilirken
Havalandırma bacasındaki yavru kedi
İtfaiye erleri yavru kedileri tek tek çıkarırken
Yavrular sevilirken
Yavru kedilerin kurtarılmasını sağlayan Gökçe Yörük ile röportaj
Yavru kedilere yuva yapılmaya çalışılırken
Anne kedi yavrularından birini iki sokak uzaktaki bahçeye götürürken
Yavru kedilerden biri
Genel ve detay görüntüler

===============

9- GÜNGÖREN’DE KENDİSİNİ GÜMRÜK MÜDÜRÜ OLARAK TANITIP İŞ ADAMINI DOLANDIRAN ZANLI YAKALANDI 

Ali Çağlar TINBEK/İSTANBUL,(DHA)- GÜNGÖREN’de tekstil fabrikası sahibi iş adamını, kendisini gümrük müdürü olarak tanıtarak dolandıran şüpheli yakalandı. Edinilen bilgiye göre H.Ü. isimli şüpheli kendisini Atatürk Havalimanı’nda gümrük müdürü olarak tanıtıp, Güngören’de tekstil fabrikası sahibi Ş.M.’ye iplik ticareti yapmak istediğini söyledi. Ş.M.’den 3 bin 710 dolar alan şüpheli kayıplara karışınca iş adamı polise ihbarda bulundu. 
İhbar üzerine harekete geçen polis ekipleri, fabrikanın bulunduğu alanda yapılan güvelik kamerası incelemesi sonucu şüphelinin kendisini Ahmet olarak, tanıtan H.Ü. isimli kişi olduğunu belirledi. Beşiktaş’ta yakalanarak gözaltına alınan şüpheli  H.Ü’nün emniyetteki işlemleri sürüyor. 

Görüntü dökümü:
———–
-Şüphelinin polis merkezinden sevk görüntüsü
-Şüphelinin polis aracına bindiriliş görüntüsü
-Genel ve detaylar

Exit mobile version