1- ŞİŞLİ’DE 8 KATLI BİNADA YANGIN (1)
Hasan YILDIRIM-Özgür EREN/İSTANBUL,(DHA)
Şişli Cumhuriyet Mahallesi’nde 8 katlı boş binada yangın çıktı. Binanın dış cephe kaplamasında çıkan yangına müdahale için çok sayıda itfaiye ekibi olay yerine sevk edildi.
Görüntü dökümü:
—————-
-Binadaki alevler
-İtfaiye aracı
================
2- (Özel) GAZİOSMANPAŞA’DA HEMŞİREYE SALDIRI KAMERADA
Burçak BOZKUŞ – Feridun AÇIKGÖZ / İSTANBUL (DHA) – GAZİOSMANPAŞA’da alkollü olduğu belirtilen bir grup, özel bir tıp merkezine girerek hemşireyi dövdü. O anlar güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı.
Olay dün saat 17.30 sıralarında Gaziosmanpaşa’da özel bir tıp merkezinde yaşandı. Tıp merkezinin önüne gelen alkollü grup, sağlık çalışanlarına hiç bir neden yokken laf attı. Daha sonra içeriye giren gruptaki 2 kişi, hemşire Süleyman Gül’e saldırdı. Daha önce de aynı gerekçe ile şikayetçi oldukları T.T ve M.Ş.’nin hemşire Süleyman Gül’e saldırı anı güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı. Gül’e yumruk ve kafa atan saldırganlardan daha sonra hızla uzaklaştı.
Süleyman Gül, aynı saldırganların daha önce tıp merkezinde olay çıkardığını, şikayetçi olduklarını ancak bir sonuç alamadıklarını ifade etti. Gül, yeniden şikayetçi olup darp raporu aldığını belirterek sağlıkçılara şiddetin bir an önce son bulmasını dilediğini söyledi.
“2 YUMRUK YEDİM, BURNUMA KAFA ATTI; BUNUN SON BULMASINI İSTİYORUZ”
2 saldırgan tarafından darp edilen hemşire Süleyman Gül, “Akşam saat 17.30 civarında ters yönden bir araba yaklaştı. Camdan bize ‘Buraya gelin, arabaya gel’ işareti yapmaya başladılar. Biz zaten şahısları daha önceden tanıyoruz. Daha önce de gelip bize bıçak çekmişlerdi. İçeride hasta olduğunu beyan ettik. Onların içeri gelmesi gerektiğini söyledik. O da ‘Geleceksin, nasıl gelmezsin’ demeye başladı. İçeri girdi ve arkasından diğer arkadaşı geldi. Arabada 5-6 kişilerdi ama içeriye 2 kişi girdi. 2 kişi saldırdı. Birisini arkadaşlarım sakinleştirmeye çalıştı dışarı çıkardılar. Diğeri içerde kaldı. Darp etmeye başladı zaten. Gözüme 2 yumruk yedim, burnuma kafa attı” şeklinde konuştu.
“BU İLK DEĞİL, DAHA ÖNCE DE ŞİKAYETÇİ OLDUK”
Aynı saldırganların daha önce de tıp merkezinde olay çıkardıklarını söyleyen hemşire Süleyman Gül, “Bunu ilk defa yaşamıyoruz zaten daha önce de bıçak çektiler aynı yerde acil serviste. Bizim yerimizde bayan arkadaşlarımız da olabilirdi gece nöbetinde. Daha kötü de sonuçlanabilirdi. Zaten küfürler, tehditler ediyordu sürekli. ‘Nasıl gelmezsin öldürürüm seni’ diyordu. Artık korkmaya başladık. Çözüm de bulunamıyor. Daha önce de şikayetçi olduk, aldılar ve tekrar bıraktılar. Alıyorlar, 1 gün sonra adamı geri görüyoruz. Artık bunun bir sonuca bağlanmasını, son bulmasını istiyoruz. Korkmaya başladık. Bugün mala geldi yani şimdiki halinden sonra, yarın cana gelecek yani. Daha öncelerde de oluyordu ama özellikle pandemi döneminden beri sık sık yaşamaya başladık. Her yer kapalı gidecek yer bulamıyorlar herhalde. Zaten alkollüydüler. Arabadan inerken alkol şişelerini yana bırakıp indi adam. Her geldiklerinde böyleler. Artık bu bir son bulsun” diye konuştu.
Görüntü Dökümü
——
-Güvenlik kamerası görüntüleri
-Hemşire Süleyman Gül ile röp
-Muhabir anonsu (Burçak BOZKUŞ)
-Genel ve detay
=======================
3- (ÖZEL) – İSTANBUL’DA HAVA KİRLİLİĞİ “HASSAS” SEVİYEYE ULAŞTI
– Prof. Dr. Hüseyin Toros,
“Aksaray, Esenler, Sultangazi gibi yerlerde hava kalitesinin diğer noktalara göre daha düşük olduğunu görüyoruz”
“Kirleticiler yere yakın olduğu için kalite düşmüş olur. Böyle günlerde mümkün mertebe kalitenin düşük olduğu yerlerde daha az bulunmak, vücudumuzu yoracak sportif faaliyetlerden kaçınmak lazım. Çünkü vücut hareketlerimizin artması daha fazla solunum ve kirli havanın vücuda geçmesi anlamına geliyor
Beyza Nur GÜLER – Osman BAKIR /İstanbul, (DHA) – İSTANBULLULAR bugün puslu bir sabaha uyandı. Hava kirliliği özellikle Sultangazi, Aksaray, Esenler, Bağcılar ve Kadıköy’de ‘hassas’ seviyeye ulaştı. İstanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, “Böyle günlerde mümkün mertebe kalitenin düşük olduğu yerlerde daha az bulunmak, vücudumuzu yoracak sportif faaliyetlerden kaçınmak lazım” dedi.
İstanbul’da bu sabah saatlerinden itibaren pek çok noktada pus vardı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi(İBB)’nin hava kalitesi haritasında turuncu yani “hassas” seviyeye ulaşan noktalar Sultangazi, Aksaray, Esenler, Bağcılar ve Kadıköy olarak görüldü.
KİRLETİCİLER BASINÇ NEDENİYLE YÜKSELEMİYOR, YERE YAKIN SEVİYEDE KALIYOR
İstanbul’daki puslu havanın nedenini açıklayan İstanbul Teknik Üniversitesi Meteoroloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, “Şu anda ülkemizde yüksek basınç alanı hakim. Yüksek basınç alanı olduğu zaman, havada genel olarak inici bir durum söz konusudur. Normal şartlarda hava yükselir ama yüksek basınç alanlarında genel olarak hava aşağı doğru çöker. Dolayısıyla gece boyunca ışınım yoluyla yeryüzünün hızlı bir şekilde soğuması, sabah güneşin doğması ile beraber havalar ısınınca buralarda buharlaşma oluyor, yere yakın seviyede pus oluşuyor. Yüksek basınç alanlarında bir de hava hareket edemediği için, yükselemediği için atmosfere saldığımız kirleticiler yükselemezler. Bu günlerde hava kalitesi diğer günlere göre daha düşüktür. Kirleticiler yere yakın olduğu için kalite düşmüş olur. Böyle günlerde mümkün mertebe kalitenin düşük olduğu yerlerde daha az bulunmak, vücudumuzu yoracak sportif faaliyetlerden kaçınmak lazım. Çünkü vücut hareketlerimizin artması daha fazla solunum ve kirli havanın vücuda geçmesi anlamına geliyor” dedi.
SULTANGAZİ, AKSARAY, ESENLER, BAĞCILAR BÖLGELERİNDE KİRLİLİK HASSAS SEVİYEDE
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın tüm illerde hava kalitesi ölçüm istasyonları olduğunu vurgulayan Toros, şöyle devam etti:
“Onlara bakmak lazım. Orada renkler vardır, yeşil ve sarı renk görüyorsunuz sıkıntı yok. Ama turuncu, kırmızı, kahverengi gibi renkler varsa biraz daha dikkat etmek gerekiyor. Yeri geldiğinde çıkmamakta fayda vardır diye düşünüyorum. İstanbul’a baktığımız zaman bazı bölgelerde sarı renkte, orta ama bazı yerlerde ise turuncu yani hassas seviyede bir hava kalitesi olduğunu görüyoruz. Bu durumun özellikle hassas grupları yaşlılar, çocukları olumsuz etkileyebileceğini söyleyebiliriz. Aksaray, Esenler, Sultangazi gibi yerlerde hava kalitesinin diğer noktalara göre daha düşük olduğunu görüyoruz”
KUVVETLİ ENVERZİYON TABAKASI BU HAFTA ETKİLİ
Ülkemiz üzerinde Yüksek basınç alanı etkisiyle, gece geç saatlerden sabah saatlerine kuvvetli enverziyon tabakasının olduğunu ifade eden Hüseyin Toros, “Normalde sıcaklık yükseklikle azalırken, bu günlerde yere yakın seviyeden yukarı çıktıkça daha sıcak oluyor. Dolayısıyla yere yakın seviyedeki hava üzerinde bir tabaka oluşmuş oluyor. Ve bundan dolayı yere yakın tabakada atmosfere saldığımız gazlar düşey yönde dağılamadığı için yer seviyesinde sis, pus oluşturuyor ve kirlilik değerleri artıyor. Verilere baktığımız zaman bu hafta, bu tabakanın ülkemizin pek çok yerinde etkili olacağını görüyoruz” dedi.
“ZEYTİNBURNU’NDA BU PUS YOKTU”
Zeytinburnu’nda yaşayan ancak Aksaray’a geldiğinde daha puslu bir hava ile karşılaştığını dile getiren Hasan Yeşil, “Ölçüm aleti olmadığı için bilemiyoruz tabii ki ama doğayı biz katlettiğimiz için hava kirleniyor. Önlem alınmadığı sürece de artacak. Pus var ama tabii bunu neye bağlayacağız onu bilemiyoruz. Uzmanlar daha iyi biliyor. Zeytinburnu’ndan geliyorum, Zeytinburnu’nda bu pus yoktu. En büyük etkenlerden biri trafik tabii” diye konuştu.
“HAVA KİRLİ GÖRÜNÜYOR”
Bir başka vatandaş ise, “Şu an hava kirli görünüyor. Kalitesi iyi değil, boğucu hissediyoruz. Her taraf kapanmış gibi. Kalabalık burası çünkü. Sürekli burada değilim, Kartal’da hava daha iyiydi” dedi.
“SANKİ İÇİME DUMAN ÇEKİYORUM”
Kirli havadan rahatsız olduğunu söyleyen Zarife Şahin ise, “Migrenim var, şu an o kadar rahatsızım ki, sanki içime duman çekiyorum. Kasımpaşa’da yaşıyorum orada mahallede bir kirlilik var, burada da arabalardan dolayı kirlilik çok” diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
————–
-Boğazdan pus görüntüleri
-Aksaray’dan görüntüler
-Vatandaşlar ile röp.
-Enverziyon risk haritasından görüntüler
-Hava kalitesi haritasından görüntüler
-Hüseyin Toros ile röp.
-Muhabir anonsları(Beyza Nur GÜLER)
-Genel ve detay
====================
4- (HAVADAN GÖRÜNTÜLERLE )- İSTANBUL BOĞAZI’NDA DENİZANASI İSTİLASI
– Prof. Dr. Melek İşinibilir Okyar,
“Onlarca yılın, yanlış yapılan uygulamaların bir sonucu. Biz şimdi bu sonucu yaşıyoruz”
Burçak BOZKUŞ – Feridun AÇIKGÖZ – Ersan SAN / İSTANBUL (DHA) – İstanbul Boğazı denizanalarının istilasına uğradı. Boğazın kıyı şeridi, büyüklü küçüklü binlerce denizanasıyla beyaza büründü. İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Melek İşinibilir Okyar, “Denizanasının bu kadar çok olması, onlarca yılın bir sonucu aslında. Sadece 1-2 yılın ya da plastik sorunu çıktı bunun bir sonucu değil. Onlarca yılın, yanlış yapılan uygulamaların bir sonucu” dedi.
İstanbul Boğazı yine denizanalarının istilasına uğradı. Arnavutköy, Ortaköy ve Bebek sahilleri büyüklü küçüklü denizanalarıyla beyaza büründü. Denizanalarının yoğunluğu havadan da görüntülendi. Sahilde balık tutan balıkçılar, denizanalarının çokluğundan dert yandı, oltaya balık yerine denizanası geldiğini belirtti. Çevre sakinleri ise, denizdeki yoğun kirlilikle birlikte denizanalarının ortaya çıkardığı manzarayı görüntü kirliliği olarak değerlendirdi.
“DENİZANALARININ BU KADAR ÇOK OLMASI ONLARCA YILIN BİR SONUCU”
Denizanalarındaki artışı mevsimsel bir olay olarak, aynı zamanda da yıllarca yapılan yanlış uygulamaların sonucu olarak değerlendiren İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Melek İşinibilir Okyar, “Bu mevsimsel bir olay. Denizanasının bu kadar çok olması, onlarca yılın bir sonucu aslında. Sadece 1-2 yılın ya da plastik sorunu çıktı bunun bir sonucu değil. Onlarca yılın, yanlış yapılan uygulamaların bir sonucu. Biz şimdi bu sonucu yaşıyoruz. Manzara şu an normal çünkü denizanaları Marmara Denizi’nde yoğun olarak bulunan türler bu mevsimlerde. İşte en son kasım ayında bir artış gösterdiler. Herkes neden bu kadar çoğalıyor demişti ama zaten denizanaları Marmara Denizi’nde yoğun olarak bulunuyor. Öncelikle bunu bilmemiz lazım. Ama daha çok havalar sakin ve güneşli olduğu zamanlarda daha çok açıklarda bulunur bu türler. Fakat geçen hafta yoğun bir kar yağışı vardı. Poyrazla birlikte Karadeniz üzerinden bir hava akımı geldi kar yağdı, bütün İstanbul karın çilesini yaşadı. İşte bu süreçte poyrazla birlikte akıntı sistemi olsun, dalgalar genellikle İstanbul’un sahil kısmında birikti. Nereler bunlar, Arnavutköy, Ortaköy, Beşiktaş sahilleri. Buralarda yoğun miktarda denizanaları birikimleri olur, normaldir. Rüzgarla birlikte taşınıyorlar. Rüzgarla birlikte sadece denizanaları değil, her türlü çöp, plastik atıkları vb. açıkta olan kirlilikler rüzgarla birlikte kıyıya birikir. İnsanlar da birden bu görüntüyü görünce rahatsız olurlar” ifadelerini kullandı.
“AŞIRI BALIKÇILIK DENİZANALARININ ARTMASINA NEDEN OLUYOR”
Bazı balık türlerinin denizanaları üzerinden beslendiğini belirten Prof. Dr. Okyar, “Denizanalarını en çok etkileyen faktörlerden bir tanesi, çoğalmalarına neden olan nedenlerden bir tanesi aşırı balıkçılık. Çünkü aşırı balıkçılıkla birlikte siz denizanalarının ekosistemdeki yerlerini yok ediyorsunuz. Denizanaları, balıkların öncelikli olarak yumurta ve larvalarını tüketiyor. Örneğin denizanaları üzerinden beslenen uskumru balığı. Marmara’da var mı? Aşırı balıkçılık sebebiyle artık kalmadı. Çok az, çıkmıyor. Uskumru balığı denizanaları üzerinden beslenir. Siz şimdi bu balığı denizden çekerseniz, yok ederseniz, kalmaz. Çaça balığı var denizanaları üzerinden beslenir. Doğal olarak siz bu canlıları ekosistemden çektiğinizde, mevcut bütün ekosistem denizanasının faydası yönünde gelişiyor. Çünkü üzerinden beslenen herhangi bir canlı yok, ona baskı yapacak rekabet yapacağı bir canlı yok. O yüzden artış göstermeye başlıyor” şeklinde konuştu.
“BİR ARAYA GELİP KALICI BİR ÇÖZÜM BULMAMIZ LAZIM”
Tüm kurumların bir araya gelerek ortak bir çalışma yürütmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Okyar, “Yerel yönetimler olsun, bakanlıklar olsun, üniversiteler olsun birlikte çalışmamız gerekiyor. Bir araya gelip çözümler üretmemiz gerekiyor. Tek bir kurumun bu konuyu çözmesinin imkanı yok. Hep birlikte araştırma sonuçlarımızı ortaya koyacağız. Neler yapılmalı, neler yapılmamalı, konuşmalıyız. Daha sonra da gerek balıkçılar olsun, gerekse deniz etrafında yaşayan insanlar bilinçlendirilerek bir program oluşturmamız gerekiyor. Tüm Marmara Denizi için denizanasına yönelik kurtarma programı gibi bir şey yapabiliriz” diye konuştu.
“HER SENE DENİZDEN BİR ŞEYLER ALIYORUZ, GEÇTİMİZ SENELERDE BU KADAR YOKTU”
Yıllardır İstanbul Boğazı’nda balık tutan Mehmet Sarıyıldız, “Bu sene çok fazla denizanası vardı. Denizin ne problemi varsa artık, böyle oldu. Büyük ihtimalle büyük bir kirliliğin sonucu bu. Bu sene çok çok fazla diğer senelere göre. Bizi de etkiledi. Balık tutarken balıkları oltadan düşürüyor. Yani o kadar yoğun. Diğer senelerde bu kadar yoktu. Her geçen gün denize bir şey vermiyoruz, hep denizden alıyoruz. O yüzden deniz kirliliğinin yol açtığı bir durum bu” ifadelerini kullandı. Bir başka olta balıkçısı da “Deniz çok kirli. Kirlilikten dolayı da denizanaları oluyor. Denizanası olsa yine iyi her türlü çöp var. Oltayı çekerken balıkları düşürüyor denizanaları. İğnelerle denizanası tutuyoruz. Oltayı onlara sallıyoruz” dedi.
Görüntü Dökümü
————-
-Prof. Dr. Melek İşinibilir Okyar ile röp
-Beşiktaş, Ortaköy, Arnavutköy sahillerinden denizanası detayları
-Havadan görüntüler
-Muhabir anonsları (Burçak BOZKUŞ)
-Vatandaş ve balıkçı röpleri
-Genel ve detay
======================
5- ÖZLEM ZENGİN’E HAKARET ETTİĞİ İDDİA EDİLEN ŞÜPHELİ ADLİYEYE GETİRİLİDİ
Ahmet YEŞİLMEN – Sevda SARIKAYA / İSTANBUL (DHA) Sosyal medyada AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin’e ilişkin sözleri nedeniyle gözaltına alınan M.Y adliyeye getirildi.
AK Parti Tokat Milletvekili Özlem Zengin hakkında sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşım nedeniyle dün gece gözaltına alınan M.Y Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na getirildi. Polis eşliğinde getirilen şüpheli M.Y. ifadesi alınmak üzere savcılığa çıkarıldı.
Görüntü Dökümü:
——————-
Adliyeye getirilme anı
==================
6- ESENYURT’TA İKİ İETT OTOBÜSÜNE YUMRUKLU TEKMELİ SALDIRI KAMERADA
Alper KORKMAZ / İSTANBUL DHA Esenyurt’ya sokak üzerine park ettikleri araçlarına kazayla sürttüğü ileri sürülen İETT sürücüsünün önünü kesen 4-5 kişilik grup, iki İETT otobüsüne tekmeli yumruklu saldırı gerçekleştirdi. Olay anları cep telefonu kamerasına yansıdı.
Olay, akşam saatlerinde Kıraç İstiklal Mahallesi Cumhuriyet Caddesi üzerinde meydana geldi. Sokak üzerine park ettikleri araçlarına kazayla sürttüğü ileri sürülen İETT sürücüsünün önünü 4-5 kişi kesti. Yaşanan tartışmanın ardından grup, kazayla sürttüğü belirtilen ve arkasından gelen 2 İETT otobüsüne tekmeli yumruklu saldırı gerçekleştirdi. O anlar cep telefonu kamerasına yansıdı.
Görüntü Dökümü:
—————
CEP TELEFONU KAMERASI
-Saldırı anları
=====================
7- KUŞTEPE’DE ŞOK DENETİM; GİRİŞ ÇIKIŞLAR TUTULDU
Haber-Kamera: Hasan YILDIRIM -Özgür EREN İSTANBUL DHA- ŞİŞLİ Kuştepe’de polis ekipleri bölgenin tüm giriş çıkışlarını kapatarak denetim gerçekleştirdi. Durdurulan araçlar didik didik aranırken kişilere üst araması ve GBT sorgusu yapıldı.
Şişli’de Kuştepe ve beş mahallede asayiş denetimi gerçekleştirdi. Denetime Şişli İlçe Emniyet Müdürlüğü Ekipleri, Önleyici Hizmetler Şube Müdürlüğü Ekipleri ve Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü Ekipleri katıldı. Koronavirüs tedbirleri kapsamında vatandaşlar bilgilendirildi. Şişli Emniyet Müdürü Özay Kayhan esnafla sohbet ederek sorunları yerinde dinledi.
Halkın huzur ve güvenliğini sağlamak için yapıldığı belirtilen denetimde semtin tüm giriş çıkışlarında kontrol noktası oluşturuldu. Durdurulan araçlar didik didik aranırken kişilere de üst araması ve Genel Bilgi Toplama (GBT) yapıldı.
Denetimlerin devam edeceği öğrenildi.
Görüntü Dökümü:
——————–
Polis ekiplerinin toplu halde çıkışı
Mahallede tur atılması
Şişli emniyet Müdürü’nün esnaf ile sohbet etmesi
Araçların aranması
GBT yapılması
Genel ve detaylar
===================
8- MALTEPE BELEDİYESİ’NDE İŞÇİLER GREVE BAŞLADI
Haber-Kamera: İlkay DİKİCİ-Kubilay ÖZEV/İSTANBUL, (DHA)- MALTEPE Belediyesi’nde çalışan 1500 işçi toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine saat 00.00 itibariyle greve başladı.
İstanbul Maltepe Belediyesi’nde çalışan 1500 işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine greve başladı. Gülsuyu Maltepe Belediyesi Temizlik İşleri Şantiyesi’nde toplanan Genel-İş İstanbul Anadolu Yakası 2 No’lu Şube üyesi işçiler, saat 00.00 itibarıyla “Bu İş Yerinde Grev Var” yazılı pankartı bina girişine astı. Greve başlayan işçiler şantiye alanında da ateş yaktı. Grev yapan işçiler Maltepe Belediye Başkanlığı Binası’na da ‘Bu İş Yerinde Grev Var’ yazılı pankart astı. Sabah saatlerinde Maltepe Belediye Başkanlığı önünde toplanan işçiler grevlerini sürdürüyor.
“YAKLAŞIK 6 AYDIR SÜREN BİR SÜRECİMİZ VAR”
Grev hakkında DİSK Genel İş Sendikası İstanbul Anadolu Yakası 2 No’lu Şube Başkanı Yenigül Özden Dolgun yaptığı açıklamda, “Bizim sürecimiz 1 Temmuz 2020 tarihinde başladı. Oturumlara da 16 Eylül’de başladık. Yaklaşık 6 aydır süren bir sürecimiz var. Bugüne kadar toplu sözleşme masasında bir uzlaşma sağlayamadık. Son güne kadar iş barışı bozulmadan sürecimizi devam ettirmek istediğimizi iş verene defalarca söyledik. Bizim arkadaşlarımızın hepsi asgari ücretin bir tık üzerinde çalışıyorlar. Biz insanca yaşayacak, çalışacak bir ücret talebimiz vardı. Talebimize karşı herhangi bir iyileştirme yapılmadı. 10 Şubat’ta biz grev ilanımızı astık. Yasal sürecimiz gereği de dün gece grevimize başladık” dedi.
Görüntü Dökümü:
———-
(CEP TELEFONU)
-şantiyede işçilerin toplanması
-işçilerin ateş yakması
(AKTÜEL)
-Maltepe belediyesinden detay
-Grev pankartından detay
-Toplanan işçilerden detay
-Zabıta ekiplerinden detay
-Yenigül Dolgun röportaj
==================
9- MALTEPE BELEDİYESİ’NDE GREV YAPAN İŞÇİLERDEN AÇIKLAMA
Haber – Kamera: İlkay DİKİCİ-Kubilay ÖZEV / İSTANBUL, (DHA)- MALTEPE Belediyesi’nde greve başlayan işçiler belediye başkanlık binası önünde basın açıklaması yaptı. İstanbul Maltepe Belediyesi’nde çalışan 1500 işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine greve başladı. Maltepe Belediye Başkanlığı’na ve çeşitli yerlere işçiler “Bu iş yerinde grev var” yazılı pankartlar astı. Maltepe Belediye Başkanlığı önünde toplanan işçiler basın açıklaması yaptı. Açıklamayı DİSK Genel İş Sendikası İstanbul Anadolu Yakası 2 No’lu Şube Başkanı Yenigül Özden Dolgun okudu.Öte yandan grevden dolayı Maltepe sokaklarında çöplerin toplanmadığı, bazı sokaklarda çöplerin konteynerlerinin dolduğu ve çöplerin yola saçıldığı görüldü.
“BELEDİYE YÖNETİMİ ALGI OPERASYONU YAPMAK AMACIYLA AÇIKLAMA YAPMIŞTIR”
Yenigül Özden Dolgun “Belediye yönetimi dün gece grevimiz başladıktan sonra kamuoyunda bir algı operasyonu yapmak amacıyla bir açıklama yapmıştır. Bu açıklamada belediyede çalışan toplam 1588 üyemize sanki yüzde 47 zam teklif etmiş ve sendika olarak bu teklifi kabul etmediğimiz iddia edilmiştir. Maltepe Belediyesi’nde toplam 1588 işçi çalışmaktadır. Bugün itibari ile Maltepe Belediyesi’nde çalışan bu üyelerimizden toplam 93 kişi yasal asgari ücret olan brüt 119 lira günlük ücretle çalışmakta, yaklaşık 450 üyemiz ise buna çok yakın bir ücret olan günlük brüt 123 lira ile çalışmaktadır. Bu üyelerimizin 35’inin günlük ücretleri Temmuz 2020 itibari ile 105 lira seviyesindedir. Belediye yönetimi taban ücret olarak bize brüt 130 lira önermiştir. Taban ücrete yüzde 40’ın üzerinde zam yaptığını belirten belediye yönetiminin bu teklifinden etkilenen yalnızca 35 kişidir” dedi.
“YÜZDE 8’LİK TEKLİFİ KABUL ETMİYORUZ”
Maltepe Belediyesi ile gerçekleştirilen toplu iş sözleşmelerinde verilen teklifler hakkında da konuşan Dolgun, “Ücret zammı olarak ise herkese günlük 11 lira brüt zam teklif edilmiştir. Bu teklifin oransal karşılığı yüzde 5 ile yüzde 8 arasındadır. Belediye yönetimi üstelik bu zam teklifini 18 ay için geçerli olacak şekilde önermiştir. Toplu sözleşmelerde yıllık ya da altışar aylık zam düzenlemeleri yapılırken belediye yönetimi aklımızla alay edercesine bize 18 ay boyunca geçerli olacak bir teklifle gelmiştir. Sosyal haklarımıza ise yemek parasına günlük brüt 2 lira, yol parasına günlük brüt 1,5 lira, aylık yakacak yardımına ise brüt 20 lira önermiştir. Belediye yönetiminin önerdiği ve bizlerin kabul etmesini beklediği teklifin tamamı budur. Tüm her şeyi dahil ettiğimizde en düşük net 3 bin 600 lira alan üyelerimize önerdiği en düşük ücret 4 bin 50 liraya gelmekte ve bunu da 18 aylık teklif etmektedir. İkramiyede ise 10 gün olarak var olan ikramiye gün sayımıza yalnızca 10 günlük artış yaparak toplam 20 gün önermiştir” diye konuştu.
“EMEKÇİLER YOK SAYILMASIN İSTİYORUZ”
Dolgun, “Madem ki belediye hizmetlerinin sürekliliğini sağlayan biz emekçileriz, her yıl bütçe planlaması yapılırken artık emekçiler yok sayılmasın istiyoruz. Kısa Çalışma Ödeneği adı altında maaşlarımız üzerinden sağlanan tasarrufun maaşlarımıza zam olarak yansıtılmasını istiyoruz. Ücret adaletsizliğinin ortadan kaldırılması, düşük ücretlilerin maaşlarının yaşanılabilir bir seviyeye çıkması için taban ücret uygulaması istiyoruz. Yıllardır zam uygulanmayan yemek, yol gibi yaşamsal destek ücretlerinin sembolik değil, ekonomik koşullara uygun oranda artırılmasını istiyoruz. İnsanca bir yaşam için kredi taksitlerimizi ödeyebilecek, evimizi geçindirebilecek, okula giden çocuklarımızın cebine harçlık koyabilecek bir maaş istiyoruz” dedi.
Görüntü dökümü:
——————————-
-Toplanan işçilerden detay
-Polislerden detay
-İşçilerden detay
-Basın açıklaması
-Maltepe sokaklardan detay
-Toplanmayan çöplerden detay
-Genel ve detaylar
===================
10- İBB ULAŞIM DAİRE BAŞKANI CİHAN: İNSANLARIN TERCİHLERİ TOPLU TAŞIMADAN ÖZEL ARACA KAYMAYA BAŞLADI
Elif YAVUZ – Kubilay ÖZEV / İSTANBUL, (DHA) – İSTANBULLULARIN en büyük sorunu haline gelen trafik yoğunluğu gün geçtikte artıyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Ulaşım Daire Başkanı Utku Cihan, “İnsanlar artık pandemi nedeniyle toplu taşıma tercih etmeyip özel araçlarıyla dışarı çıkmayı tercih ediyor. Özel araç sayısı ve araç satışlarında büyük gelişmeler oldu. İnsanların tercihleri toplu taşımadan özel araca kaymaya başladı” dedi.
Yaklaşık 16 milyon kişinin yaşadığı İstanbul’da, artan nüfus ve araç sayısı her geçen gün trafik sorununun da artmasına yol açıyor. Koronavirüsün Türkiye’de görülmeye başladığı ilk aylarda azalan trafik yoğunluğu yeniden artışa geçti.
İBB Ulaşım Daire Başkanı Utku Cihan, son dönemde günün her saati yaşanan yoğunlukla ilgili açıklamalarda bulundu.
“PİK SAATLERDE YÜZDE 80’LERİ AŞAN TRAFİK YOĞUNLUĞU VAR”
Cihan, “Saat 09.00 sonrasında sokağa çıkma yasağı nedeniyle 22.00-23.00’e kadar yapılan bütün yolculuklar 21.00 öncesindeki saatlere çekilmeye başladı. Bu durum da İstanbul’daki trafik yoğunluğunu çok fazla artırdı. Kademelendirilmiş mesai İstanbul için çok hayati ve doğru bir yöntemdi. Belki 21.00’den sonra yasağın kalkmasından sonra tekrar bu düzenlemeye geçebilirsek, herkesin aynı anda işe gitmesinin önüne geçebilirsek o zaman biraz daha rahat bir trafikle karşılaşacağız diye düşünüyorum” dedi.
Son üç ayda İstanbul trafiğinin, pandeminin ilk aylarına oranla artış gösterdiğini ifade eden Utku Cihan, “Pandemi dönemi başladığı dönemlerde ortalama trafik indeksi yüzde 38 civarındaydı, sonrasında çok düşük düzeylere düştüğünü görüyoruz. Ancak son 90 gündür, 21.00’den sonra sokağa çıkma yasağı ile trafik indeksi şu anda yüzde 42-43’lere kadar çıkmış durumda. Pik saatlerde yüzde 80’leri aşan trafik yoğunluğu var. 21.00 uygulamasının İstanbul trafiğinde çok büyük bir etkisi var bu anlamda. 21.00 uygulamasının kısa bir zamanda kalkması trafik yoğunluğunun, zaman kayıplarının azalmasına neden olacaktır, bunu önerebiliriz” diye konuştu.
“ÖZEL ARAÇLARIYLA DIŞARI ÇIKMAYI TERCİH EDİYORLAR”
Utku Cihan, İstanbul’da trafik sorununun nedenlerini ise şöyle sıraladı;
“Birincisi İstanbul’da kentsel bir yapılaşma var. Mevcut ve sabit bir karayolu ağı var. Bazı iyileştirmeler yeni yollar yapıyoruz ama trafiğe çıkan araç sayısı o kadar çok ki dolayısıyla bu talep, kapasitenin kullanılması açısından bizi zorluyor. İkinci olarak, insanlar artık pandemi nedeniyle toplu taşıma tercih etmeyip özel araçlarıyla dışarı çıkmayı tercih ediyor. Özel araç sayısı ve araç satışlarında büyük gelişmeler oldu. İnsanların tercihleri toplu taşımadan özel araca kaymaya başladı. Bu kadar özel aracın mevcut kapasite içerisinde sorun yaratmaması mümkün değil”
Kapasitenin dar olduğu noktalarda trafiğin daha erken başladığını söyleyen Cihan, “TEM’in belirli kesimlerinde özellikle Küçükçekmece bölgesindeki kapasite darlığı nedeniyle oralarda yoğunluklar başlıyor. Mahmutbey gişelerde diğer yollar göre öncelikli olarak trafik yoğunlaşıyor ve onların etkisiyle bütün kente dağılmaya başlıyor. Özellikle yolculuk talebi sabah saatlerinde kent merkezine doğru başlar ve akşam da tam tersi yönde olur. Dolayısıyla İstanbul’un tüm giriş noktalarında sabahları merkeze doğru, akşam da tam tersi bir trafikle karşılaşıyoruz” ifadelerini kullandı.
Görüntü Dökümü
————-
-Ulaşım Koordinasyon Merkezinden detaylar
-İstanbul trafiği (HAVADAN-ARŞİV)
-Utku Cihan röportajı
-İstanbul trafiğinden kamera görüntüleri
=======================
11- BEYLİKDÜZÜ’NDE SOKAK ORTASINDA SİLAHLI SALDIRI KAMERADA
Haber – Kamera: Alper KORKMAZ / İSTANBUL, (DHA) BEYLİKDÜZÜ’nde iki saldırgan bir kişiyi bacaklarından silahla vurdu. Saldırı anı güvenlik kamerasına yansıdı.
Olay sabah saatlerinde Adnan Kahveci Mahallesi, Yavuz Sultan Selim Bulvarı’nda meydana geldi. İddiaya göre aralarında alacak verecek meselesi olan iki saldırgan işine gitmek için evinden çıkan Samet U.(24)’nun yanına yaklaştı. Saldırganlar silahla Samet U. ‘nun bacaklarına ateş etti. Yaralanan genç kanlar içinde yere yığılırken, iki saldırgan hızla olay yerinden kaçtı. Çevredekiler durumu sağlık ve polis ekiplerine haber verdi. Bu sırada silah seslerini duyan yaralı gencin yakınları da evden çıkarak olay yerine geldi. Yaralanan Samet U. Olay yerine gelen sağlık ekiplerince yakındaki özel bir hastaneye götürüldü. Polis ekipleri de olay yerine güvenlik şeridi çekerek incelemelerde bulundu. Polis ekiplerinin saldırganların yakalanması için başlattıkları çalışmalar sürerken, saldırı anı güvenlik kamerasına yansıdı.
Görüntü Dökümü
————–
Güvenlik kamera görüntüsü
Yaralıdan görüntü
Polis ekiplerinden görüntü
Olay yeri incelemeden görüntü
Olay yerinden görüntü
======================
12- (Özel) BEYKOZ’DA DRONE DESTEKLİ TRAFİK DENETİMİ
Haber-Kamera: Cengiz ÇOBAN-İsa ALMAÇAYIR-İSTANBUL-DHA Beykoz Kavacık TEM Otoyolu’nda polis ekipleri drone ile trafik denetimi gerçekleştirildi. Kurallara uymayan sürücülere ceza kesildi.
İstanbul Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü ekipleri Kavacık TEM Otoyolu Edirne istikametinde drone ile trafik denetimi gerçekleştirdi. Trafik ihlalleri havadan kayıt altına alındı. Drone ile emniyet şeridi ihlali yapan sürücüler, tek tek tespit edilerek trafik ekipleri tarafından durduruldu. Kural ihlali yaparak emniyet şeridini kullanan sürücülere bin 339 lira ceza kesildi. Emniyet şeridini kullanan çekicinin şoförü, “Emniyet şeridine girmişiz, drone ile görüntülenmiş. Yapacak bir şey yok. Devlet görevini yapıyor.” diye konuştu. Drone ile denetimlerin devam edeceği öğrenildi.
Görüntü dökümü
————-
-Ekiplerin görüntüsü
-Drone ile denetim yapılması
-Kural ihlali yapan sürücülerin durdurulması
-Cezai işlem uygulanması
-Bir sürücü ile röp
-Genel ve detay görüntüler
=========================
13- DRİFT ATTIĞI GÖRÜNTÜLERİ SOSYAL MEDYADAN PAYLAŞAN SÜRÜCÜYE CEZA
Haber-Kamera: Cengiz ÇOBAN-İSTANBUL-DHA
Beykoz’da aracıyla drift yaparak trafiği tehlikeye düşürdüğü görüntüleri sosyal medyadan paylaşınca cezadan kurtulamadı. Polis tarafından tespit edilen sürücüye 6 bin 700 lira idari para cezası uygulanırken, sürücü belgesine ise 60 gün süreyle el konularak, trafikten men edildi.
Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü Sivil Trafik Ekipleri sosyal medya üzerinden Beykoz Anadolu Feneri yolunda 34 SY 0440 plakalı araç sürücüsü Oğuzhan Ş.’nin aracıyla drift yaparak trafiği tehlikeye düşürdüğü görüntülere ulaşması sonrası harekete geçti. Polis ekiplerince yapılan çalışmalar neticesinde Oğuzhan Ş. adli işlem yapılmak üzere Beykoz Anadolu Kavağı Polis Merkezi’ne getirildi. Araç sürücüsüne trafiği tehlikeye soktuğu gerekçesiyle 6 bin 700 lira idari para cezası uygulanırken, sürücü belgesine ise 60 gün süreyle el konularak, trafikten menedildi.
Görüntü dökümü:
——————-
-Drift yaparken görüntü
-Trafiği tehlikeye düşürmesi
-Araç içinden görüntü
-Sürücünün polis merkezine getirilişi
-Genel ve detay görüntüler
=======================
14- ENERJİ VERİMLİLİĞİ İÇİN ÖNEMLİ PROJE… 222 BİN TRAFO İNCELENİYOR, HEDEF YÜZDE 50 ENERJİ TASARRUFU
-37 kentte enerji kayıplarını en aza indirmek için 222 bin trafo inceleniyor. İnceleme sonucu yapılacak düzenleme ile enerji kayıplarını yüzde 50 azaltmak hedefleniyor.
-Özyeğin Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Öğretim Üyesi Dr. Göktürk Poyrazoğlu,
“Enerji verimliliğine yapılan her bir yatırımın aslında hem iş sahası oluşturduğu hem de verimlilikle enerji tüketimini hazırladığından bir yandan da Türkiye’nin dışa bağımlılığını azalttığı söyleyebiliriz”
İlknur SARGUT/İSTANBUL, (DHA)- Sekiz elektrik Dağıtım Şirketi (EDAŞ), Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) ile Özyeğin Üniversitesi arasında imzalanan anlaşma kapsamında ‘Trafolarda Verimlilik Platformu’ kuruldu. Özyeğin Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Öğretim Üyesi Dr. Göktürk Poyrazoğlu’nun proje yürütücülüğünde geliştirilecek platformda ekipler, 222 bin trafoyu inceleyecek. Proje sonucunda ise trafolardan meydana gelen enerji kayıplarını yüzde 50 azaltmak hedefleniyor.
Özyeğin Üniversitesi ile 8 Elektrik Dağıtım Şirketi (EDAŞ) ve Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) arasında imzalanan iş birliğiyle ‘Elektrik Dağıtım Sektöründe Enerji Verimliliğinin Hasatı Faz-2’ Projesi kapsamında Trafolarda Verimlilik Platformu kuruldu. 8 paydaşın elindeki toplam trafo sayısı 222 bin, Türkiye’de yer alan trafoların yüzde 50’sine tekabül ediyor. 37 kentin yer aldığı proje, 23 Kasım’da başladı, 12 ayda tamamlanması hedefleniyor. Elektrik-Elektronik Mühendisliği Öğretim Üyesi Dr. Göktürk Poyrazoğlu’nun proje yürütücülüğünde geliştirilecek platformla enerji kaybı yüksek olan trafoların tespit edilmesi ve verimliliği artıracak şekilde değiştirilmesi hedefleniyor. Proje paydaşı EDAŞ’ların enerji verimliliği puanları düzenli olarak takip edilerek belirlenen hedeflere ulaşmaları için öneriler getirilebilecek.
“TRAFOLARDA ENERJİ VERİMLİLİĞİ İŞ PAKETİNİ ÜSTLENDİK”
Projenin iki aşamadan oluştuğunu ve ilk aşamanın 2018’de başladığını anlatan Özyeğin Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Göktürk Poyrazoğlu, “Birinci faz; Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı adıyla çıkan bir dokümandı. Doğrudan ya da dolaylı olarak 8 elektrik dağıtım şirketlerinin aksiyon alması gereken konular var. Birinci faz 2018’de başladı ve 2019’da tamamlandı. İkinci fazda eylem planı içerisinde bulunan ve aksiyon alınabilir projeler ikinci faz adıyla büyük bir proje haline getiriliyor. Bu proje; Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu ve Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı desteğiyle Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği’nin koordinasyonuyla yürütülüyor. İçeriğinde 3 tane farklı iş paketi var. Bunlardan birincisi trafolarda enerji verimliliği, ikincisi dağıtık üretim diye geçen mesela ev çatılarının üzerinde kullanılan güneş panelleriyle ilgili, üçüncüsü de LED aydınlatmayla ilgili (geceleri sokak aydınlatmasını verimli hale getirmek için) Özyeğin Üniversitesi olarak birinci iş paketinde trafolarda enerji verimliliği iş paketini üstlendik. Burada dağıtım sektöründe projenin paydaşı olan 8 şirketle beraber onların istekleri ve çalışma şartlarına elverişli şekilde trafoların daha verimli şekilde değiştirilmesi üzerine bir plan hazırlıyoruz” dedi.
YENİ TEKNOLOJİLERİN ADAPTASYONU İLE YÜZDE 50 TASARRUF
Enerji verimliliğiyle daha az elektrik tüketiminin hedeflendiğini aktaran Dr. Göktürk Poyrazoğlu, projenin işleyişi ve hedeflerini şu sözlerle anlattı:
“Elektriksiz yaşayamadığımız bir dünyanın içerisindeyiz. Fazla uzun süren elektrik kesintilerinde cep telefonu ve bilgisayarlarımızın şarjları bittiği anda aslında hayatla olan bağlantımız kesiliyor. Buradaki enerji verimliliğinden kasıt; kişinin yaşam kalitenizi düşürmeyecek şekilde, aynı işlemleri yaparken daha az elektrik tüketimine yönelik. Fabrikalar elektriği daha az kullanarak aynı işleri yapabilmeli. Böylesi büyük bir alanda planlama yaparken bazen o bölgenin büyüyeceğini tahmin ediyorsunuz, ama büyümüyor. O nedenle bölge trafoları büyük kurulmuş olabiliyor. Biz 222 bin trafoyu geçmiş verilerine göre taratıyoruz. Bunların değiştirilmesi mümkün olanlarını tespit ediyoruz. Bazı trafolar bölgelerinde çok büyük kalmış. Aslında o trafoyu oradan kaldırıp küçük ve enerji verimliliği daha yüksek bir başka trafo ile yer değiştirdiğimizde o trafoların ikisi de kayıplarında yüzde 50 tasarruf sağlayabiliyor. Bu trafoların yüzde 1’ini bile değiştirmiş olsak milyonlarca lira tasarruf sağlamış oluruz. Sadece trafolardan kaynaklanan kayıpları yeni teknolojilerin adaptasyonu ile yüzde 50 azaltacağız. Biz şu an projenin ikinci ayındayız. Enerji verimliliğine yapılan her bir yatırımın aslında hem iş sahası oluşturduğu hem de verimlilikle enerji tüketimini hazırladığından bir yandan da Türkiye’nin dışa bağımlılığını azalttığı söyleyebiliriz.”
Görüntü Dökümü
-Trafolardaki çalışmalardan arşiv görüntüsü
-Trafo detayları
– Dr. Göktürk Poyrazoğlu zoom röportajı