DHA İSTANBUL BÜLTENİ – 3 

dha-istanbul-bulteni-3-V7zbOCuE.jpg

1 – HAYDARPAŞA GARI’NDAKİ MARANGOZ ATÖLYESİNDE YANGIN

Murat KORKMAZ – İstanbul DHA
Haydarpaşa Garı’nda bulunan marangoz atölyesinde küçük çaplı yangın çıktı.
Haydarpaşa Garı’nın içinde bulunan marangoz atölyesinde saat 13.00 sıralarında yangın çıktı. İhbar üzerine gara, itfaiye ekibi sevkedildi. Elektrik panosundan çıktığı belirlenen yangın kısa sürede söndürüldü.

Görüntü Dökümü;:
———
-Olay yerinden görüntü

====================

2-YEĞENLERİNİ ÖLDÜREN AMCA YANLIŞ KİŞİYİ ÖLDÜRDÜĞÜNÜ POLİSLERDEN ÖĞRENDİ

Ali AKSOYER -Adem VAROL /İSTANBUL,(DHA) SULTANBEYLİ’de miras yüzünden iki yeğenini öldüren şüpheli amca adliyeye sevk edildi. Şüpheli Nusrettin Elitaş ifadesinde; yeğeni olan Seher Türk ve onun eşi Yusuf Türk’ü öldürmek istediğini söylediği öğrenildi.  Şüphelinin Yusuf Türk yerine Seher Türk’ün kardeşi Emrah Elitaş’ı öldürdüğünü polislerden öğrendiği ortaya çıktı. 

OTOMOBİLİN İÇİNDE ÖLDÜRÜLMÜŞTÜ
Sultanbeyli, Fatih Mahallesi Üstün sokakta dün saat 16.00 sıralarında meydana gelen olayda Emrah Elitaş ile Seher Türk evlerinden çıkıp otomobillerine bindikleri sırada uğradıkları silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetmişlerdi. Polis olayla ilgili başlattığı soruşturmada cinayeti amcaları olan Nusrettin Elitaş tarafından işlendiğini tespit etmişti. Şüphelinin kaçarken görüntülerine ulaşan polis ekipleri dün akşam düzenledikleri operasyonla şüpheliyi mezarlıkta saklanırken gözaltına almıştı. 

YANLIŞ KİŞİYİ ÖLDÜRDÜĞÜNÜ POLİSLERDEN ÖĞRENDİ
Cinayet Büro Amirliğinde sorgulanan Nusrettin Elitaş’ın işlediği cinayeti itiraf etti, ancak yanlış kişiyi öldürdüğünü polislerden öğrendiği ortaya çıktı. Şüphelinin miras yüzünden kavgalı olduğu yeğenlerinden Seher Türk’ün evinin önünde pusu kurduğu eşi Yusuf Türk’ü hazırladığı plan gereği telefonla arayarak tehdit ve hakaret ederek dışarı çıkmasını sağlamaya çalıştığı öğrenildi. Yusuf Türk’e  “Erkeksen gel kozlarımızı paylaşalım” diyen şüphelinin hemen ardından yeğenlerini tanımadığı için evden çıkan iki kişiye bindikleri otomobilin içinde kurşun yağdırdığı tespit edildi. Şüphelinin yeğeni Seher Türk ile eşi Yusuf Türk’ü öldürdüğünü sanarak olay yerinden kaçtığı, ancak yanlışlıkla Emrah Elitaş’ı öldürdüğü tespit edildi.

MİRAS KAVGASI UZUN SÜREDİR DEVAM EDİYORMUŞ
Polis yaptğı çalışmada Nusrettin Elitaş ve kardeşi Zeynel Abidin Elitaş’ın, uzun süredir babalarından kalan Muş Korkut’ta bulunan arsaları paylaşma yüzünden kavgalı olduğunu tespit etti. Bu kavgalar sonucu Seher Türk’ün amcasına karşı dava açtığı, açılan davalar yüzünden Nusrettin Elitaş’ın çocuklarının mallarına haciz geldiği öğrenildi. Ailesinden bu nedenle baskı gören Nusrettin Elitaş’ın bu nedenle cinayet planı yaptığı tespit edildi.

ADLİYEYE SEVK EDİLDİ
Şüpheli işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edilirken “Neden öldürdünüz” sorusuna “Miras” yüzünden diye cevapladı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ 
şüphelinin adliyeye çıkarılışı, 
şüphelinin olaydan sonra kaçış anlarının bulunduğu kamera görüntüleri

====================

3- SALİH MEMİŞOĞLU CİNAYETİ: 900 BİN LİRA PARAYI YETERLİ BULMADIĞI İÇİN CİNAYET İŞLEMİŞ

Ali AKSOYER-Adem VAROL-Gamze ŞİMŞEK- Ali Kerem BENGİ/İSTANBUL,(DHA)- ÇEKMEKÖY’de, hayvanat bahçesinde, kamuoyunda bioenerji ve metafizik uzmanı olarak bilinen Salih Memişoğlu’nun da aralarında bulunduğu 2 kişiyi öldürdüğü ve 1 kişiyi de yaraladığı iddia edilen şüpheli Mustafa Ö. ile kaçmasına yardım eden 4 kişi adliyeye sevk edildi. Olayın daha önceden ödenmiş 900 bin lira parayı yeterli bulmayan şüphelinin daha fazla para istemesi yüzünden meydana geldiği ortaya çıktı.

Çekmeköy, Çatalçeşme Mahallesi, 30 Ağustos Caddesi üzerinde salı günü 13.30 sıralarında meydana gelen olayda Salih Memişoğlu, Ömer Faruk Zengin uğradıkları silahlı saldırı sonucu olay yerinde hayatlarını kaybetmişlerdi. Olay sırasında Osman Özgölet adlı kişide ağır yaralanmıştı. Olaydan sonra harekete geçen polis olayın Hayvanat Bahçesinde daha önceden işletmecilik yapan Mustafa Ö. adlı kişi tarafından gerçekleştirdiğini tespit etti.

ÖNCE YARDIM EDEN 4 KİŞİ YAKALANDI
Cinayet Büro Amirliği ekipleri olayla ilgili başlattıkları soruşturmada önce Mustafa Ö.’nün kaçmasına yardım ettikleri iddiasıyla oğulları Ensar Ö.(47), Bayram Ö.(40), ile akrabaları Satılmış G.(52), Mehmet G.’yi (51) gözaltına aldı.

YAKALAMAYA GELEN POLİSLERİ İZLERKEN GÖZALTINA ALINMIŞ
Polis şüphelinin yürüyerek uzaklaştığı bir kamera görüntüsüne ulaştı. Şüphelinin uzaklaştığı yerde oturan akrabalarının evleri tek tek tespit edildi. Şüpheliyi yakalamak için pusu hazırlığı yapılırken, ekipler kendilerini uzaktan izleyen bir kişinin varlığını tespit etti. Hemen başlayan operasyonda kaçmaya çalışan şüpheli Mustafa Ö. gözaltına alındı. Şüphelinin saklandığı evde yapılan aramada olayda kullanılan 9 mm tabanca ele geçirildi.

SUÇUNU İTİRAF ETTİ
Cinayet Büro Amirliği’nde sorgulanan şüpheli Mustafa Ö. suçunu itiraf ettiği öğrenildi. Mustafa Ö.’nün daha önce tesis içinde bazı işletmelerin işletmeciğini yaptığı ancak beklediği parayı kazanamayınca bu işletmeleri iade etmeye karar verdiği öğrenildi. Yapılan anlaşma ile işletmeciğini yaptığı yerlerden çıkma karşılığında 900 bin lira paraya anlaşan şüphelinin paranın son taksitini Ağustos 2020 tarihinde aldığı ve işyerinden ayrıldığı tespit edildi.

DAHA FAZLA PARA İSTEMİŞ
Ancak daha sonra işletmenin kar etmeye başladığını gören şüpheli Mustafa Ö.’nün “Beni kandırdınız. Hakkımı yediniz.” diyerek tekrar para istemeye başladığı, olay günü de bu konuda görüşeceğini söyleyerek Salih Memişoğlu’nun yanına geldiği öğrenildi. Şüpheli Mustafa Ö.’nün ifadesinde hocam diye hitap ettiği Salih Memişoğlu’ndan para istediğinde “Benim Allah’tan başka kimseye borcum yok. Anlaştık ve sen paranı aldın.” cevabı üzerine sinirlendiğini ve tabancasını çıkararak rastgele ateş ettiğini söylediği öğrenildi.

ADLİYEYE SEVK EDİLDİLER
Poliste işlemleri tamamlanan şüpheli Mustafa Ö. cinayet işlediği suçlamasıyla diğer şüpheliler ise yardım yataklık, suçun işlenmesine kolaylık gösterme iddiasıyla mahkemeye sevk edildiler.

SAĞLIK KONTROLÜNE GETİRİLDİLER
Mustafa Ö ve kaçmasına yardım eden 4 kişiyi  Dr. Lütfi Kırdar Şehir Hastanesi’ne sağlık kontrolünden geçirildi. 

Görüntü dökümü:
—————-
-Şüphelilerin emniyetten çıkarılması
-Şüphelilerin sağlık kontrolü için hastaneye gelmesi
-Genel ve detay 

==================

4- (Özel) HALİÇ’TE DAHA ÖNCE İKİ KİŞİ KURTARMIŞTI BU KEZ DE KÖPEĞİ KURTARDI 

Zeki GÜNAL / İSTANBUL, (DHA)  Beyoğlu, Haliç’te daha önce iki kişi kurtaran tekne kaptanı Hasan Mutlu bu sefer de denize düşen bir köpeği kurtardı. Karaya çıkarılan köpek kendisini kurtaran Hasan Mutlu’yu koklayarak, adeta ona teşekkür etti. O anlar cep telefonu kamerası ile görüntülendi. 
Haliç’te tekne kaptanı Hasan Mutlu iskeleden denize düşen bir köpeği görünce harekete geçerek onu kurtardı. Sudan çıkardığı köpeği teknesine alan Hasan Mutlu kurulayıp temizlediği köpekle oynayıp, kendisine gelene kadar onunla zaman geçirdi.  Mutlu, kurtardığı köpekle selfie çektiği sırada köpek onu koklayıp adeta teşekkür etti. Kendine gelen köpek daha sonra buradan uzaklaştı. Yaşanan olay cep telefonu kamerası ile görüntülendi.

3 CAN KURTARDI 
Haliç bölgesinde teknesiyle yolcu taşımacılığı yapan Hasan Mutlu daha önce Metro Köprüsü’nden denize atlayan genç bir kadını bir zaman sonra da yine köprüden atlayan bir erkeği kurtarırken görüntülenmişti. Hasan Mutlu son olarak denize düşen bir köpeği kurtardı.

Görüntü dökümü 
————————–
Cep telefonu görüntüleri 
-Tekne kaptanı Hasan Mutlu’nun köpeği denizden kurtarması 
-Köpeği tekneye alması 
-Köpekle ilgilenmesi 
-Hasan Mutlu’nun olayı anlatması 
-Köpeğin Hasan Mutluyu koklayıp öpmesi 
-Köpeğin gidişi 
-Genel ve detay görüntüler 
-ARŞİV

======================

5- BEYOĞLU’NDA MÜŞTERİ KILIĞINA GİREN POLİSTEN DEĞNEKÇİLERE OPERASYON

Ali Çağlar TINBEK/İSTANBUL(DHA) BEYOĞLU’nda müşteri kılığına giren polis, değnekçilere operasyon düzenledi. Operasyonda 2 şüpheli gözaltına alındı. Polisin müşteri gibi davranarak, değnekçilere düzenlediği operasyon kameralara yansıdı.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü ekipleri, Beyoğlu Karaköy Ağaç Tulumba Sokak’ta değnekçilik yapan kişilere operasyon düzenledi. Müşteri gibi davranarak, ücret pazarlığı yapan ekipler, A.A. ve İ.B., isimli 2 şüpheliyi gözaltına alındı. Şüphelilere bin 304 lira idari para cezası kesildi. Öte yandan İ.B.’ye daha önce 5 kez, A.A.’ya ise 2 kez işlem yapıldığı tespit edildi. Öte yandan polisin müşteri gibi davranarak, değnekçilere düzenlediği operasyon kameralara yansıdı.

Görüntü Dökümü
——————
-polis ekiplerinin müşteri kılığında korsan otoparkçılarla yapılan görüşme görüntüleri
-genel ve detaylar

===================

6- ‘ACEMİ SÜRÜCÜ ŞAKASI’NDAKİ KADIN RALLİ ŞAMPİYONU : FREN DERSE ANLAMAYACAĞIMI DÜŞÜNÜYORDU

Elif YAVUZ-Buğra BENLİOĞLU/İSTANBUL, (DHA) – TRAFİKTE cinsiyet ayrımcılığına dikkat çekmek için, Türkiye’nin en genç kadın ralli şampiyonu Burcu Burkut Erenkul acemi sürücü gibi davranarak otomobil satış temsilcilerinin tepkilerini kayda aldı. Sosyal medyada binlerce yorum lan videodaki o anları anlatan şampiyon pilot Erenkul, “Bir ara yanımdaki satış sorumlusu ‘ortadakine basın’ diyordu. Yani fren derse anlamayacağımı düşünüyordu” dedi.

SOSYAL MEDAYDA BİNLERCE YORUM VE BEĞENİ ALDI
8 Mart Dünya Kadınlar Gününde ‘kim demiş kadınlar araba süremez diye?’ sloganıyla yola çıkan bir otomobil satış bayisi, trafikte cinsiyet ayrımcılığına dikkat çekmek ve kadınların araba kullanamayacağı yönündeki ön yargıyı kırmak amacıyla Türkiye’nin en genç kadın ralli şampiyonu Burcu Burkut Erenkul ile video hazırladı. Videoda bir sosyal medya fenomenini canlandıran Erenkul, acemi şoför gibi davranarak satış temsilcilerine ilginç sorular sordu. Daha sonra test sürüşüne çıkan Erenkul ve şakadan habersiz satış temsilcilerinin yaşadığı o anlara kameraya kaydedildi. Test sürüşü sırasında yeteneği ile adeta şov yapan Erenkul, satış temsilcilerini hayrete düşürdü. O video ise sosyal medyada binlerce yorum ve beğeni aldı. 

“TRAFİKTE BANA DA ÇOK KORNA ÇALIYORLAR”
O anları DHA’ya anlatan Erenkul, videonun bu kadar büyük bir ilgi göreceğini tahmin etmediğini söyledi. Erenkul, “Trafikte ve her yerde kadınlara karşı bir ön yargı var. Ben de zaman zaman bunları yaşıyorum. Trafikte bana da çok korna çalıyorlar. Bu kimliğinizle, kim olduğunuzla alakalı değil, sırf cinsiyetinizden dolayı bazı sıkıntılar yaşıyorsunuz. Biz de buraya dikkat çekmek istedik. Ne yazık ki kadınların otomobille ilgisinin olmadığı insanların kafasına tabu gibi yerleşmiş” dedi.

SOSYAL MEDYA FENOMENİ GİBİ DAVRANDI
Satış temsilcilerinin korku dolu anlar yaşadığını ifade eden Burcu Burkut Erenkul, “Hem elektrikli hem hızlı hem de sportif bir arabaydı. Bir de saçma sorular soran birini canlandırdım orada. Fren disklerine bunlar tabak mı diye sorular sorunca endişelendiler tabii. Daha sonra test sürüşüne çıktık. Ben o anda ani gaz, fren yaptım ve rotadan çıktım. Bir ara yanımdaki satış sorumlusu ‘ortadakine basın’ diyordu. Yani fren derse anlamayacağımı düşünüyordu. O esnada ben otomobili döndürmeye başladım. Otomobili çarpma endişesiyle biraz akıllarını aldık diyelim. Ben sadece çok korkarlarsa direksiyonuma müdahale ederlerse diye korktum” diye konuştu.

“BENİ GÖRÜNCE ŞAŞIRARAK ‘KADINMIŞ’ DİYEREK ARKALARINI DÖNÜP GİDERLERDİ”
7 yaşından beri bu sporun içinde olan Erkul, profesyonel bir pilot olmasına rağmen sadece kadın olduğu için ön yargılara maruz kaldığını belirtti. Erenkul, “Bu sporun içindeyken bir yarış otomobilinin içindeyken kaskım, tulumum olmasına rağmen insanlar tepki gösterebiliyor. Hatta küçük çocuklar kaskla yarıştan çıktığım anda koşarak gelip, ‘abi tekrar yanlar mısın, bir de buradan yanla’ dedikten sonra kaskımı çıkardığımda beni görünce şaşırarak ‘kadınmış’ diyerek hiç konuşmadan arkalarını dönüp geri giderlerdi. Bu beni çok üzüyordu açıkçası. Sosyal medyanın gücüyle o çocuklara da ulaştığımızı düşünüyorum. Bir kadının gerçekten iyi otomobil kullanabileceğini ve kadın isterse her şeyi başarabilir” ifadelerini kullandı.

Görüntü Dökümü:
————
-Burcu Burkut Erenkul’un şaka videosu
-Erenkul’un evde simülasyon aracıyla ralli yapması
-Erenkul’un ödülleri ve ralli fotoğrafları
-Erenkul ile röportaj
-Muhabir anonsu (Elif YAVUZ)
-Detaylar

===================

7- TARİHİ YAT İSTANBUL BOĞAZI’NDAN GEÇTİ

Özgür EREN-Hasan YILDIRIM İSTANBUL (DHA) – İKİ direkli asırlık yat, İstanbul Boğazı’ndan geçerek Karadeniz’e açıldı.
1916 yılında Almanya’da yapımı tamamlanan ‘Joseph Conrad’ isimli iki direkli yelkenli yat, sabah saatlerinde Marmara Denizi’nden İstanbul Boğazı’na girdi. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü altına ulaşan 105 yaşındaki Cayman Adaları bayraklı yatı görenler bu anı cep telefonlarıyla  görüntüleyerek ölümsüzleştirdi. 8 kişiye kadar konaklama imkanı sunan ve 5 mürettebatı bulunan yelkenli yat, daha önce ‘Satürn’ olarak adlandırılıyordu. Gövdesi çelikten üst yapısı ahşaptan olan 37 metre uzunluğundaki yüzen tarih, yaklaşık 4 saatte boğaz geçişini tamamladıktan sonra Karadeniz’e açıldı.

Görüntü Dökümü
———
-Tarihi yattan genel ve yakın detaylar
-Yatın boğazdan geçişi
-Yatın FSM Köprüsü altından geçişi
-Yattan bulunanlardan detay görüntü
-Sahilde bulunan bazı kişilerin yatın fotoğrafını çekmesi
-Genel ve yakın detaylar        

================

8- ATAŞEHİR’DE SATIRLI SALDIRGAN YİNE AYNI OTELİ BASTI

Ramazan EĞRİ – Gamze ŞİMŞEK/ İSTANBUL (DHA) Ataşehir’de bir kişi, otel sahibine kiraya verdiği binasına girerek etrafa satırla saldırmış, şüpheli alınan ifadesinin ardından serbest bırakılmıştı. İddiaya göre aynı kişi dün akşam otele tekrar geldi ve bu kez otel yöneticilerine hakaret etti. O görüntüler güvenlik kameralarına yansıdı.
Ataşehir Yeni Sahra Mahallesi’nde bulunan bir otelde geçtiğimiz günlerde meydana gelen olayda iddiaya göre Suat Ç., otel sahibinin kirayı, binanın diğer hissedarlarıyla paylaştırılmasını istememiş, taraflar arasında tartışma çıkmıştı. Kiranın bir tek kendisine verilmesini isteyen Suat Ç., içeri girerek satırla etrafa zarar vermeye başlamış; lobideki masaya, merdiven  korkuluklarına ve aynaya satırla vuran Suat Ç., daha sonra otelden ayrılmıştı.
Suat Ç. polis tarafından gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılmasının ardından dün akşam saatlerinde tekrar otele geldi. Otelin önüne gelen Suat Ç., içeri girerek otel yöneticilerine hakaret etti. O anlar güvenlik kameralarına yansıdı. Görüntülerde Suat Ç.’nin otele gelerek kapının önünde bekleyen bir çalışanı ittiği ve kapıyı açmaya çalıştığı, kapının açılması üzerine içeri giren mal sahibinin lobide bulunan kadın çalışan ile masaya vurarak yüksek sesle konuşup otel yöneticilerine hakaret ettiği görülüyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Suat Ç.’nin otele gelmesi
-Suat Ç.’nin kapının önünde duran çalışanı itmesi
-Suat Ç.’nin çalışan ile içeri girmesi
-Suat Ç.’nin lobideki kadın çalışan ile yüksek sesle konuşup otel yöneticilerine hakaret etmesi

=====================

9- ‘MEHMET AKİF ERSOY HATIRA EVİ’ BAKAN ERSOY’UN KATILIMIYLA ZİYARETE AÇILDI

Haber – Kamera: Beyza Nur GÜLER – Güven USTA / İSTANBUL, (DHA) İSTİKLAL Marşı’nın kabulünün 100’üncü yıldönümünde, ‘Mehmet Akif Ersoy Hatıra Evi’nin açılışı gerçekleştirildi. İstiklal Şairinin son 6 ayını geçirdiği İstiklal Caddesi’ndeki Mısır Apartmanında gerçekleşen açılış törenine, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da katıldı.
Bakan Ersoy, “Türk milletinin karakter aynası olarak yaşamış bu büyük insanın hatırası inşallah burada daima canlı tutulacak ve nesilden nesle aktarılmaya devam edecektir. Burası aynı zamanda İstiklal Şairimizin şahsında bağımsızlık mücadelesinin ve Cumhuriyetimizin kuruluş döneminin ruhunu da taşıyan bir mekan olmuştur” dedi.
Beyoğlu Kültür Yolu Projesinin önemli bir parçası olan ‘Mehmet Akif Ersoy Hatıra Evi’nin açılışı, İstiklal Marşı’nın kabulünün 100’üncü yıldönümünde yapıldı. İstiklal Caddesi’ndeki Mısır Apartmanı önünde gerçekleşen açılış törenine Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ve Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız da katıldı. Mehter takımının yaptığı gösteri ve Mehmet Akif Ersoy’un hayatını anlatan filmin gösterilmesinin ardından Bakan Ersoy, Vali Yerlikaya ve Beyoğlu Belediye Başkanı Yıldız açılış konuşmaları yaptı. İstiklal Marşı Şairi Mehmet Akif Ersoy’un son 6 ayını geçirdiği apartmanın önünde açılış kurdelesi kesildi. Daha sonra Bakan Ersoy ve beraberindeki katılımcılar, Ünlü Şairin yaşadığı ve hatıra evi haline getirilen 13 numaralı daireyi gezdi. Ardından Bakan Ersoy, anı defterini imzaladı.

YAŞAMI VE MİLLİ MÜCADELE YILLARINA KATKISI ANLATILIYOR, KİŞİSEL EŞYALAR SERGİLENİYOR
İçerisinde hem İstiklal Şairinin yazdığı eserleri, hem de onun için kaleme alınmış eserlerin sergilendiği Hatıra Evi’nin ilk odası Ersoy’un kitaplığı olarak tasarlandı. Şiir odası ve belgesel odalarının da bulunduğu dairede, dijital ve görsel sergilerle şairin yaşamı, Milli Mücadele yıllarına katkısı ve İstiklal Marşı’nın yazıldığı dönem anlatılıyor. Mehmet Akif Ersoy’un kişisel eşyalarının da sergilendiği hatıra evinde, ölümünün ardından adına basılan pul, zarf ve paralar da yer alıyor.

“MİLLİ TARİHİMİZİN EN DEĞERLİ VE VAZGEÇİLMEZ ŞAHSİYETLERİNDEN BİRİDİR”
Mehmet Akif Ersoy Hatıra Evi’nin, Beyoğlu Kültür Yolu Projesi’nin çok değerli bir parçası olduğunu söyleyen Bakan Ersoy, “Türk milletinin karakter aynası olarak yaşamış bu büyük insanın hatırası inşallah burada daima canlı tutulacak ve nesilden nesle aktarılmaya devam edecektir. Burası aynı zamanda İstiklal Şairimizin şahsında bağımsızlık mücadelesinin ve Cumhuriyetimizin kuruluş döneminin ruhunu da taşıyan bir mekan olmuştur. Mehmet Akif Ersoy yaşamı, kişiliği, eserleri ve üstlendiği görevlerde sergilediği çalışma ahlakıyla milli tarihimizin en değerli ve vazgeçilmez şahsiyetlerinden biridir. Onun, milletini ne kadar iyi tanıdığı; ruh halini, duygu ve değer dünyasını ne denli iyi tetkik ettiği İstiklal Marşı’nda kelimelerden dizelere inkâr edilemez bir şekilde görülmektedir” diye konuştu.

“MİLLETİMİZİN BEKLENTİLERİNE, İHTİYAÇLARINA VE ARAYIŞLARINA CEVAPLAR YAZMIŞTIR”
Bakan Ersoy, şöyle devam etti:
“Çanakkale Şehitleri’ne seslenişinden ‘Birlik’ mısralarına, ‘Süleymaniye Kürsüsünde’ satırlarından ‘Asım’a, Mehmet Akif Ersoy şiir yahut nesir değil adeta milletimizin beklentilerine, ihtiyaçlarına ve arayışlarına cevaplar yazmıştır. Cesaretle, kararlılıkla ve inançla bağımsızlık mücadelesini kazanan Türk milleti, kendisine öz benliğini hatırlatan Mehmet Akif’te yürümesi gereken yolu ve yüzünü dönmesi gereken yönü bir kez daha görmüş, iradesini keskinleştirmiştir. Aynı yolun yolcusu olmanın gayreti içinde olan bizlere düşen sorumluluk bu eşsiz insan hazinemizi bütün yönleri ile yaşatmak ve eksiksiz anlatmaktır. ‘Hatıra Evi’ni Mehmet Akif Ersoy’un yüksek karakterini ve onu şekillendiren yaşanmışlıkları yansıtacak bir bakış açısıyla tasarladık, düzenledik.”

“ZİYARETÇİLERİMİZ HEM ONUN ESERLERİNİ HEM DE ONA DAİR KALEME ALINMIŞ ESERLERİ BURADA BULABİLECEKLER”
Ziyaretçilerin hem Mehmet Akif Ersoy’un eserlerini hem de ona dair kaleme alınmış eserleri burada bulabileceklerini dile getiren Bakan Ersoy, “Belgesel odamızda yaşamını anlatan yapımı izleyecek. Ana salonumuzda da ilk yıllarından nihayetine kadar bu hayat yolculuğunu nesneler ve eserler üzerinden tecrübe edecekler. Son olarak şiir odamız Mehmet Akif’in manevi dünyasıyla, duygu ve düşünceleriyle buluşma alanı olacak. Misafirlerimiz burada şairin seslendirilmiş şiirlerini dinleyebilecekler. Bir şair, bir yazar, fikir adamı, hatip, alim, öğretmen, milletvekili, hafız, lider. Böyle bir insanı herhangi bir mekâna sığdırmak elbette mümkün değil. Ama umuyoruz ki bu Hatıra Evi özellikle çocuklarımız ve gençlerimiz için Mehmet Akif Ersoy’u öğrenme, araştırma ve anlama yolunda çok büyük bir adım ve güçlü bir teşvik olacaktır” dedi.

 “YAKLAŞIK ALTI AY KALDIĞI BU EV ONUN SON YOLCULUĞUNA DA ŞAHİTLİK ETTİ”
Mısır Apartmanı’nın Mehmet Akif’in hayatında iki önemli döneme şahitlik ettiğini vurgulayan Ersoy, şunları söyledi:
“Girişteki bölüm ile belgesel salonumuz arasında sergilediğimiz iki fotoğraf bu dönemlerden ilkine ışık tutar. Söz konusu fotoğraflar ona edebiyat çevrelerinde duyulan saygının da tarihe düşülmüş notu gibidir.  Zira bu kareler Mehmet Akif’in ‘Âsım’ eserinin yayınlanmasını kutlayan bir dost meclisini günümüze taşımaktadır. O mecliste bulunan insanlar ise başka söze gerek bırakmayacak değerde isimlerdir. Cenab Şahabeddin, Abdülhak Hâmid Tarhan, Süleyman Nazif, Mithat Cemal Kuntay ve Sami Paşazade Sezai. Ayrıca fotoğraflarda görünmese de Faruk Nafiz Çamlıbel de orada bulunmaktadır. İkinci dönem ise hem vuslatı hem ayrılığı barındırır. 1925’de Mısır’a gidişi ile başlayan memleket hasreti, hastalık gibi acı bir sebeple de olsa 1936’da son bulmuş ve Mehmet Akif Ersoy Türkiye’ye dönmüştür. Bu dönüşte Mısır Apartmanı ona ev sahipliği yapmış, yaklaşık altı ay kaldığı bu ev onun son yolculuğuna da şahitlik etmiştir. İşte bu mekânı değerli ve anlamlı kılan bu hatıralardır. Biz burayı Mehmet Akif’in bir emaneti gibi gördük. Bu hassasiyetle ihya edip ona layık bir eser meydana getirme gayreti içinde olduk. Ne mutlu bize ki bu gayret böyle güzel bir sonuca ulaşmıştır. İstiklal Marşı’mızın kabulünün 100’üncü yıl dönümünü idrak ettiğimiz bu anlamlı günde İstiklal Şairimizin hatırasını onurlandırıyor olmak da yine bizler için büyük bir mutluluk vesilesidir. Mehmet Akif Ersoy’u rahmetle, saygıyla ve minnetle anıyor, bu evin onun mirasını geleceğe taşıma amacımıza hakkıyla hizmet etmesini temenni ediyorum.”

“NAKIŞ GİBİ İŞLEDİĞİ ŞİİRLERİYLE DAİMA MİLLETİMİZİN KALBİNDE YAŞADI, YAŞAMAYA DA DEVAM EDİYOR”
Törende konuşma yapan İstanbul Valisi Ali Yerlikaya ise, “Kalemi yüreği gibi güçlü, kalbi ömrü boyunca Milet için atan, vatan ve hürriyet sevdalısı şair, düşünür ve İstiklal Marşı’mızın yazarı Mehmet Akif Ersoy, 11 yıl Mısır’da kaldıktan sonra doğup büyüdüğü İstanbul’una 16 Haziran 1936’da döndü. Ama yorgundu, çok hastaydı… ‘Ne mutlu ki bana sevgili peygamberimin yaşında öleceğim’ diyecek kadar vakurluydu. Ve ömrünün son 6 ayını geçirdiği Mısır Apartmanı’nın 13 numaralı dairesinde, 27 Aralık 1936 tarihinde vefat etti. Bir kez daha kendisini minnet ve özlemle yad ediyorum. Ancak özellikle vurgulamak isterim ki Mehmet Akif, feryadı olan safahatıyla, Çanakkale şehitlerine adadığı şaheseri ve nakış gibi işlediği şiirleriyle daima milletimizin kalbinde yaşadı, yaşamaya da devam ediyor” diye konuştu.

Görüntü dökümü:
———————-
-Mehter Takımı gösterisi
-Törenden görüntüler
-Bakan Ersoy’un konuşması
-Vali Yerlikaya’nın konuşması
-Hatıra evinin gezilmesi
-Hatıra evinden görüntüler
-Bakan Ersoy’un anı defterini imzalaması
-Genel ve detay

===================

10- (Geniş haber) JANDARMANIN YASA DIŞI BAHİS ÇETESİNE OPERASYONU KAMERADA: 28 GÖZALTI 

-Jandarma çeteyi çökertti 

-Hesaplarında 45 milyon lira tespit edildi 

Haber-Kamera : Alper KORKMAZ -ÖZDEN ATİK / İSTANBUL , (DHA) 
İstanbul’da jandarma ekiplerince düzenlenen yasa dışı bahis operasyonunda aralarında “CESPER” kod adlı örgüt liderinin de olduğu 28 şüpheli gözaltına alındı, 200 bin lira nakit para ile çok sayıda telefon ve bilgisayar ele geçirilirken, yasa dışı bahis örgütüne ait hesaplarda 45 milyon lira para tespit edildi. Jandarmanın operasyonu kameraya yansıdı.   

İstanbul İl Jandarma Komutanlığı KOM Şube Müdürlüğü ve Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce İstanbul genelinde bir internet sitesi üzerinden organize suç örgütü kurarak “Yasadışı bahis” oynatan çeteye yönelik operasyon düzenledi. Hazırlıklarını tamamlayan jandarma ekipleri 13 ilçede 38 farklı adrese düzenledikleri operasyonlarda aralarında “CESPER” kod adlı örgüt lideri S.A.’nın da olduğu 28 şüpheli gözaltına aldı.

45 MİLYON LİRA PARA TESPİT EDİLDİ
Operasyon kapsamında adreslerde yapılan aramalarda 250 akıllı telefon, 178 banka hesap kartı, 16 bilgisayar, ruhsatsız 2 adet silah ve 1 adet av tüfeği,  kurulan 7 adet paravan şirketlere ait kaşeler ele geçirilirken, 200 bin lira nakit paranın yanı sıra örgütün hesaplarında 45 milyon lira para tespit edildi. Yapılan araştırmalarda bahis organizasyonunda elde edilen gelirlerin nakit olarak hesaplardan çekildiği ve örgüt yöneticilerine fiziki olarak ulaştırıldığı belirlendi. Operasyon düzenlenen adreslerden biri olan Başakşehir’de, lüks bir sitede daire kiralayarak burada faaliyet gösteren çete üyesi 4 şüpheli gözaltına alındı. Evde yapılan aramalarda çok sayıda cep telefonu ele geçirildi. 

FARKLI GÖREVLERDEKİ ŞÜPHELİLERİN BİRBİRİYLE TEMASI YOK
Şüphelilerin görev bölümlerine göre ayrı ayrı gruplardan oluşturulduğu ve farklı görevlerde bulunan şüphelilerin birbirleri ile temasının olmadığı, irtibat kurmaları gerekmesi durumunda whatsapp uygulaması üzerinden görüşme yapıldığı, sık aralıklarda adreslerini değiştirdikleri, bahis organizasyonundan yüksek meblağlarda gelir elde ettikleri ortaya çıktı.
Aralarından örgüt liderinin de olduğu 28 şüphelinin işlemleri sürüyor. 
 
Görüntü dökümü
—————–
-Jandarmanın operasyonu 
-Evden görüntüler
-Gözaltılardan görüntüler
-Yapılan aramalar
-Ele geçirilen malzemelerden görüntüler
-Aktüel görüntüler
-Şüphelilerin görüntüsü

==================

11- BÜYÜKÇEKMECE’DE EŞİNİ ÖLDÜREN SANIK AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS İSTEMİYLE HAKİM KARŞISINDA

Sevda SARIKAYA / İSTANBUL (DHA) – BÜYÜKÇEKMECE’ de geçen yıl 2 çocuğunun annesi, 8 yıllık eşi Sonbahar Özcan’ı boğarak öldürdüğü iddia edilen Ünal Özcan’ın (38) ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yargılanmasına başlandı. 
Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Ünal Özcan ile maktul Sonbahar Özcan’ın ailesi ve taraf avukatları katıldı. Savunmasında aşçılık yaptığını söyleyen Sanık Ünal Özcan, “Ben 8-9 yıllık evliyim, 2 çocuğum var. Eşimin ihanetine ve aldatmasına uğradım. Aldattığını bizzat görmedim ama kendisi söyledi” dedi. Hakimin sorularını cevapsız bırakan sanık Özcan, kendisini iyi hissetmediğini belirterek, savunmasını yazılı yapmak istediğini söyledi.

“KIZIM BOĞAZININ AĞRISINDAN KONUŞAMIYORDU”
Sonbahar Özcan’ın annesi Sırma Koç, “Kızım ölmeden bir süre önce evime geldi, boğazı ağrıyor, konuşamıyordu. Ne olduğunu sorduğumda ‘Eşim boğazımı sıktı’ dedi. Başka da bir şey anlatmadı. Bir gün yanımda kaldı, ertesi gün sanık geldi. Yalvar yakar kızımı ikna edip götürdü. Biz gitmesi taraftarı değildik. Kızımın onu aldattığı ile alakalı bana yansıyan hiçbir şey olmadı. Sanık hiçbir zaman kızımla ilgili böyle bir iddiada bulunmadı, şikayetçiyim” dedi.

“YENGE BURAYA GEL YOKSA BEN BUNU ÖLDÜRECEĞİM”
Maktulun kardeşi Sultan Özcan geçen yıl 14 Temmuz’da gece saat 01.30’da sanığın kendisine ‘Yenge buraya gel yoksa ben bunu öldüreceğim’ şeklinde mesaj attığını söyledi. Sultan Özcan, “Kendisinin bize gelmesi gerektiğini söyledim, bize geldiğinde elinde hem kendi telefonu hem de Sonbahar’ın telefonu vardı. Sonbahar’ın başkalarıyla olan konuşmalarını bize uzaktan gösterdi, telefonu incelemek istedim, ama vermedi. Daha sonra ben, eşim ve Ünal onların evine gittik. Sonbahar cenaze gibiydi. Ağzını bıçak açmıyordu, artık ne yaşadılar bilmiyorum. O gece hiç konuşmadı. Daha sonra biz eve döndüğümüzde Ünal’dan bir mesaj daha geldi. Sonbahar’ın boğazını sıktığını, nefes alamadığını ve ambulansı çağırmamızı söyledi. Eşim hemen oraya koştu, sonrasında bir mesaj daha attı, Sonbahar’ın kendisine geldiğini ve ambulansa gerek kalmadığını söyledi” diye konuştu. Sanık ile Sonbahar Özcan’ın barışıp evlerine döndüklerini söyleyen Sultan Özcan, kardeşini ve sanığı kahvaltıya çağırdıklarını, çok mutlu göründüklerini, akşam güle oynaya evlerine döndüklerini ancak ertesi gün kardeşinin ölüm haberini aldığını anlattı.

MAKTULÜN 8 YAŞINDAKİ KIZI: ‘AĞLAMA ANNE’
Maktulün ablası Suna Güneş, sanığın ilk olarak kardeşinin boğazını sıktıktan sonra oluşan morlukları gördüğünde karşılıklı ağlayıp sarıldıklarını o sırada kendilerinin ağladığını gören maktul Sonbahar’ın 8 yaşındaki kızının da ağlayarak yanlarına geldiğini ve babasının annesinin boğazını sıktığı anı gördüğünü söylediğini ve annesine ‘Ağlama anne’ dediğini anlattı. 
Güneş, şikayetçi olduğunu belirtti. Maktulun bir diğer ablası Fidan Koç ise sanığın küçük kızının oje sürmesine bile kızdığını ‘Onu kötü insanlar sürer’ dediğini kardeşinin balkonda normal kıyafetle çamaşır asmasına bile kızdığını söyledi.

‘GELİN CENAZENİZİ ALIN’
Kardeşinin en başından beri Ünal ile evlenmesini istemediğini söyleyen müşteki ve maktülün ağabeyi Candemir Koç, yaşanan olaydan sonra sanığın kendisine ‘Gelin cenazenizi alın, bu kara leke ancak böyle temizlenir, başınız dik olsun’ şeklinde  mesaj attığını belirtti. 
Sanığın telefonunun incelenmesine karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi. Duruşma sonunda gazetecilere açıklamalarda bulunan maktulun ağabeyi Cem Sinan Koç, başka canların yanmasını istemediklerini kadını dövmenin, öldürmenin acizlik olduğunu söyledi. 

İDDİANAME
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede, 9 yıldır evli olan Sonbahar Özcan ile Ünal Özcan’ın iki çocuklarıyla beraber yaşadıkları belirtildi. İddianamede Sonbahar Özcan’ın sosyal medya sitelerini aktif olarak kullandığı, Ünal Özcan’ ın eşinin cep telefonunda sosyal medya üzerinden başka erkeklerle yapılmış mesajlaşmaları görmesi üzerine aralarında tartışma çıktığı, bu nedenle bir süredir aralarında geçimsizlik olduğu anlatıldı. İddianamede, gece 04.00 sıralarında Ünal Özcan’ın eşi Sonbahar Özcan’ın sosyal medya hesabı üzerinden telefonuna mesaj geldiğini görmesi üzerine sinirlendiği ve ikili arasında tartışma yaşandığı belirtildi. Ünal Özcan’ın geçen sene 19 Temmuz’da eşinin boğazını hareketsiz kalana kadar sıktığı ve eşinin ölmesi üzerine akrabalarına haber verdiği anlatılan iddianamede, Ünal Özcan’ın eşinin sosyal medya kullanmasından dolayı duymuş olduğu kıskançlık etkisiyle eşini boğarak öldürdüğü öne sürüldü. İddianamede şüpheli Ünal Özcan’ın “Eşi kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapsi talep ediliyor.

Görüntü Dökümü:
———————
Arşiv

=====================

12- PENDİK’TE 4 ÇOCUĞU DÖVÜP BİRİNE İSTİSMARDA BULUNDUĞU İDDİA EDİLEN SANIĞIN YARGILANMASINA BAŞLANDI

Halil Sadri YILMAZ / İSTANBUL, (DHA) Pendik’te 29 Haziran 2019’da sokakta gördüğü 1’i kız 4 çocuğunu darp ettiği ve çocukların birbirine vurmasını istediği, ayrıca kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla hakkında 25 yıl hapis istemiyle dava açılan tutuksuz sanık Vedat Unkun’un (26) yargılanmasına başlandı. Çocukların ailesi sanığın tutuklanmasını isterken mahkeme tutuklama talebini reddetti. Duruşmanın ardından 2 mağdur çocuğun babası Murat T. “Tutuklama kararı yok, böyle bir adalet olamaz. Bu insanın yarın bir gün dışarıda başka çocuklara neler yapacağına sizler karar verin. Bir an önce tutuklanmasını istiyoruz” dedi.
Anadolu 63. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuksuz sanık Vedat Unkun katılmadı. Duruşmada mağdur 4 çocuk ile aileleri ve pedagog yer aldı. Sanık avukatı “Müvekkilim duruşmadan yeni haberdar oldu kendisi şehir dışında ikamet etmektedir. Savunmasının talimatla alınmasını talep ederiz” dedi.
Olay sırasında 14 yaşında olan mağdur kız çocuğu A.Ü. olay günü mahallelerinde gerçekleşen kına nedeniyle yeni bitmiş bir inşaatın önünde 3 kuzeniyle birlikte sigara içtiklerini belirterek “Tanımadığım sanık yanıma geldi. Elinin tersiyle hepimizin suratına vurdu. O sırada biz gitmek istedik ama kolumuzdan tutup zorla oturttu. Bizi dövdükten sonra telefonuyla video çekti” dedi.

KARDEŞLERİN BİRBİRİNE TOKAT ATMASINI İSTEDİ
A.Ü. kuzeni O.G.’nin gitmesi için bir süre sonra sanığın izin verdiğini kaydederek şöyle devam etti: 
“Kardeş olan diğer 2 kuzenimin birbirine vurmasını istedi. Ancak yavaş vurmalarına kızarak onlara vurdu. Sonra onların da gitmesine izin verdi. Ben sanıkla baş başa kaldım” diye konuştu.
Sanığın kendisine cinsel istismarda bulunduğunu söyleyen mağdur A.Ü. “Ben bu sırada korkudan kendisine bir şey diyemedim. Annem aradı ama sanık açmama izin vermedi. O gün çektiği videoları olaydan başkasına bahsedersek ailemize atacağını söyledi. Annemi sokağın başında görünce kaçtı.  Annem ile eve gittiğimizde korkudan bir şey anlatamadım” şeklinde devam etti. Diğer mağdur çocuklar O.G. H.A.T ve H.T. de yaşanan olay sırasında sanığın kendilerine vurarak yaraladığını kaydederek sanıktan şikayetçi olduklarını belirtti.

SANIĞIN TUTUKLANMASI TALEP EDİLDİ
Duruşmada görüşü sorulan Pedagog Bilirkişi Muhammet Ali Özer, çocuklarla duruşma öncesinde görüşme yaptığını belirterek “Herhangi bir yönlendirme altında ifade vermedikleri gözlenmekle birlikte yaşadıkları olayın tesiriyle gergin ve kaygılı oldukları gözlemlenmiştir. İfadelerine itibar edilip edilmeyeceği hususunda takdir mahkemenindir” dedi.
Mağdur çocukların ailelerinin avukatı da çocukların anlattıkları olayın vahametinin büyük olduğunu savunarak, sanığın tutuklu yargılanmasını talep etti.

TUTUKLAMA TALEBİ REDDEDİLDİ
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanığın savunmasının alınabilmesi için Kahramanmaraş’taki adresine talimat yazılmasına karar verdi. Sanığın tutuklanma talebinin reddine karar veren heyet, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.  

BİR AN ÖNCE TUTUKLANMASINI İSTİYORUZ
Davanın bitmesinin ardından basın açıklaması yapan mağdur iki çocuğun babası Murat T., “Çocuklara ‘Ben askeri görevliyim bordo bereliyim. Annenize babanıza bunları söylerseniz videoları atarım’ diyor. Bu sapık olan insana tutuklama kararı yok. Böyle bir adalet olamaz. Bu insanın yarın bir gün dışarıda başka çocuklara neler yapacağına sizler karar verin. Bir an önce tutuklanmasını istiyoruz. Adaletin yerini bulmasını istiyoruz. Savcı beye söylüyoruz. Tutuklamaya yer yoktur diyor. Böyle bir şey olamaz. Benim çocuğum sokakta gezemiyor. O adam dışarıda mıdır, acaba nereden gelecek, karşıma çıkacak… Yeğenim kız çocuğu. Nasıl gezecek? Nasıl dolanacak. Bakkala gidemiyorlar. Sadece sınavdan sınava biz götürüyoruz. Böyle bir şey yok” ifadelerini kullandı.

İDDİANAMEDEN
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede sanık Vedat Unkun’un 26 Haziran 2019 günü saat 22.00 sıralarında evinin yakınındaki metruk bir binada bulunan olay tarihinde 12 ve 14 yaşlarında olan 1’i kız 4 çocuğun yanlarına giderek çocukları sigara içmemeleri konusunda uyardığı, sonra da darp ettiği anlatıldı. Sanık Unkun’un çocukların rızası dışında görüntülerini çektiği, çocuklardan birini yanlarından gönderdiği ve daha sonra 2 kardeşi birbirlerine tokat atmasını istediği ifade edildi. 2 kardeşin birbirine yavaş vurması üzerine sanığın sinirlendiği anlatılan iddianamede, Unkun’un çocuklardan H.T.’nin kulak kısmına hızlı bir şekilde tokat atarak işitme kaybı yaşamasına neden olduğu belirtildi. İddianamede diğer 3 çocuğun da basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandığı kaydedildi.
İddianamede sanığın 2 kardeşi de yanlarından gönderdiği ardından mağdur kız çocuğunun yanına oturarak cinsel istismarda bulunduğu ve tokat attığı belirtildi. Sanık Unkun’un mağdur kız çocuğu A.Ü’nün telefonunu alarak kendi numarasını kaydettiği ve çocukların olayı ailelerine anlatması durumunda çektiği videoları ailelerine göstereceğini söyleyerek şantaj yaptığı belirtildi.
İddianamede sanığın “Kasten yaralama”, “Organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına neden olacak şekilde yaralama”, “Basit yaralama”, “Sarkıntılık yapmak suretiyle çocuğun cinsel istismarı”, “Özel hayatın gizliliğini ihlal” ve “Şantaj” suçlarından toplamda 11 yıl 4 aydan, 24 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması isteniyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
————————–
-Mağdur iki çocuğun babası Murat T. İle röportaj
-Adliyeden görüntü

===================== 

13- ESENLER’DE KAMYONETLE MAKAS ATTIĞI İÇİN DARBEDİLEN SÜRÜCÜ YAKALANDI

Ali Çağlar TINBEK / İSTANBUL (DHA) Esenler’de trafikte makas atarak ilerleyen ve bir süre sonra diğer sürücülerin darbettiği D.A., gözaltına alındı. Kamyonet sürücüsüne bin 771 lira ceza kesilirken, hakkında adli işlem başlatıldı. 
D.A. isimli sürücü kamyonetiyle 10 Mart tarihinde Esenler İpekyolu Caddesi üzerinde makas atarak ilerledi. Bir süre sonra aracından levye ile inen kişi diğer sürücülerle tartıştı. D.A. diğer sürücüler tarafından darbedildi. 
D.A. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü, sivil trafik ekiplerince yakalanarak gözaltına alındı. D.A.’ya bin 771 lira para cezası kesildi. Sürücü belgesi geçici olarak iptal edilen, D.A. hakkında adli işlem başlatıldı. D.A.’nın diğer sürücüler tarafından darbedildiği anlar kameralara da yansıdı.

Görüntü Dökümü
———————–
-kamyonetin makas atma görüntüsü
-durdurulan kamyonet sürücüsüyle diğer sürücülerin tartışma ve levyeyi sallama görüntüsü
-gözaltına alınan D.A., isimli sürücünün karakola getiriliş görüntüsü
-genel ve detaylar

=====================

14- İSTANBUL’DA YEDİTEPE HUZUR DENETİMİ 

Murat KORKMAZ / İSTANBUL (DHA) İSTANBUL genelinde eş zamanlı Yeditepe Huzur Denetimi yapıldı.
İstanbul’da 39 ilçede eş zamanlı asayiş denetimi yapıldı. Yeditepe Huzur Denetimi adı altında yapılan denetimleri çok sayıda şubeden polis ekipleri katıldı. Denetim kapsamında kurulan noktalarda şüpheli araçlar durduruldu, kişilere GBT taraması yapıldı. Denetim noktalarından biri de Kadıköy Kuşdili Caddesi’nde oldu. Buradaki denetimlerde, Aspar isimli narkotik köpeği araçlarda arama yaptı. 

Görüntü dökümü 
-otomobillerin aranması
-kimlik kontrolü 
-narkotik köpeğinin araması
-genel ve detay görüntü 

 

Exit mobile version