1) TRABZON’DA İZİNSİZ ‘1 MAYIS’ YÜRÜYÜŞÜ GÖZALTILARINA PANDEMİ CEZASI
TRABZON’da, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla izinsiz yürüyüş yapmak istedikleri için polis ekiplerince gözaltına alınan 12 kişi, savcılık talimatıyla adli kontrolle serbest bırakıldı. 12 kişiye, ayrıca salgın tedbirleri ve kısıtlamayı ihlal ettikleri gerekçesiyle toplam 37 bin 800 lira para cezası uygulandı.
Kentte 2 Nolu Beşirli Mahallesi’nde toplanan çoğu üniversite öğrencisi grup, dün 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla Atatürk Alanı’na kadar yürümek istedi. Polisin, grubun yürüyüş yapmasına izin vermemesi üzerine tartışma çıktı. Ekiplerin müdahale ettiği gruptan 12 kişi, gözaltına alındı. Gözaltına alınan kişiler İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.
ADLİ KONTROL VE CEZA UYGULANDI
Emniyetteki işlemlerinin ardından Cumhuriyet Savcısının talimatıyla adli kontrol şartlarıyla serbest bırakılan 12 kişiye, ayrıca salgın tedbirleri ve kısıtlamayı ihlal ettikleri gerekçesiyle toplam 37 bin 800 lira para cezası da uygulandı.
Görüntü dökümü
—————————
-Polislerin göstericilere müdahale etmesi
-Göstericilerin gözaltına alınması
-Polislerden görüntüler
HABER KAMERA: TRABZON-DHA
====================================
2) BAHARIN GELMESİYLE YAYLA GÖÇÜ BAŞLADI, KARAYOLU SÜRÜLERE KALDI
DOĞU Karadeniz Bölgesi’nde baharın gelmesiyle, çobanlar, sürüleri ile birlikte yaylalara göç etmeye başladı. Pandemi dolayısıyla tam kapanma da araç yoğunluğunun olmadığı karayolları da çoban ve sürülerine kaldı.
Doğu Karadeniz Bölgesi’nde baharın gelmesiyle, çobanlar, sürüleri ile birlikte yaylalara göç etmeye başladı. Rize’de, Küçükçayır köyünden 400 küçükbaş hayvanı ile birlikte yola çıkan çobanlar, 6 günde yaklaşık 140 kilometre yol kat etti. Pandemi dolayısıyla tam kapanma da araç yoğunluğunun olmadığı karayolları da çoban ve sürülerine kaldı. Karayoluna çıkan sürü, çobanların yönlendirmesi ile yol aldı. 5 gün daha sürecek yolculukla İkizdere ilçesi Ovit yaylasına ulaşacak çoban ve sürüleri yaz boyunca burada kalacak.
‘KAPANMA İŞİMİZE YARADI, YOLLAR BOŞ’
Çoban İsmail Turpçi bir haftadır yollarda olduklarını belirterek “Ormanlardan geçtik dağları açtık yollardan ilerledik. Ovit yaylasına çıkmaya çalışıyoruz. Karantinadan dolayı yolların boş olması bizim için de avantaj. Yollarda araba olmayınca hayvanları da anayoldan götürerek daha hızlı bir şekilde yol alıyoruz” dedi.
Çoban Ali Turpçi ise “Kısıtlama olduğu için yollarda araç yok bizlerde hayvanlarımızla çok rahat ilerliyoruz. Artık her yer yeşerdi hayvanlar başkaların arazisine girmesin diye çok dikkatli davranıyoruz. Gelen bu kapanma kararı da bizim işimize yaradı. Ovit yaylasına çıkıyoruz beş altı ay orada kalacağız sonra tekrar geri dönüş yolculuğu başlayacak.” diye konuştu.
Çoban Hüseyin Güneş de “Zevki olmasa bu iş yapılmaz. Bu işin çilesi kar, zevki ise bahardır. Doğa ile buluşuyorsun yeşilin keyfini çıkartıyorsun. Bahar geldi göç zamanı başladı. 6 gündür yoldayız. Şu ana kadar 140 kilometre geldik önümüzde de daha zorlu 30 kilometre var” dedi.
Görüntü dökümü
——————————
Yaylaya göç eden çoban ve sürü detayları
Karayolundan detaylar
Muhabir anonsu (Arzu ERBAŞ)
Çobanlar Ali ve İsmail Turpçi ile röportaj
Çoban Hüseyin Güneş ile röportaj
Detaylar
Haber: Arzu ERBAŞ – Kamera: Doğancan İLEK RİZE-DHA
=======================================
3) SULAMA HAVUZUNA DÜŞEN YAVRU DOMUZ KURTARILIP DOĞAYA BIRAKILDI
MERSİN’in Tarsus ilçesinde boş sulama havuzuna düşen yavru domuzu, Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri kurtararak doğaya bıraktı.
İlçeye bağlı Kaleburcu Mahallesi’nde bulunan boş durumdaki sulama havuzunun içerisine düşen yavru domuzun sesini duyan çevredeki vatandaşlar, durumu itfaiye ekiplerine bildirdi. Olay yerine intikal eden Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi Tarsus Grup Amirliği arama-kurtarma ekipleri, yaklaşık 3 metre derinliğindeki havuz içerisine girerek yavru domuzu kurtararak doğaya bıraktı.
Görüntü dökümü
———————–
-İtfaiye erinin havuza inmesi
-Yavru domuzun havuzdan çıkartılması
-Yavru domuzun doğaya salınması
Haber-Kamera: Okan ÇALIŞKAN/TARSUS/(Mersin), (DHA)
============================================
4) HATAY’DA RAMAZAN’IN VAZGEÇİLMEZ LEZZETİ; LOKMA TATLISI
RAMAZANDA iftar sonrası tatlı ziyafetinde en sık tüketilen tatlılardan biri olan lokma tatlısı, Hataylı usta Kenan Düzay’ın elinde sanata dönüşüyor. Hem pişirdiği lezzetli tatlılarla hem de lokma dökme hızıyla da tanınan Düzay, 1 kilo hamuru 2 dakika 50 saniyede döküyor. Düzay, gastronomi kenti Hatay’ın yöresel lezzetlerin biri olan lokmanın vatandaşlar tarafından sıkça tercih edildiğini söyledi.
Defne ilçesi, Çekmece Mahallesi’nde tatlı dükkanı işleten Kenen Düzay (37), 9 yaşından beri yaptığı tatlıcılığı sürdürüyor. Yurt içinde ve yurt dışında çeşitli işletmelerde tatlıcı olarak çalıştığını söyleyen Düzay, 5 yıl önce kurduğu işletmesinde özellikle Ramazan ayında iftar sonrası en çok tercih edilen tatlılardan biri olan lokma tatlısını üretiyor.
‘BEN TÜRKİYE’NİN EN HIZLI LOKMACISIYIM’
Düzay, gastronomi kenti Hatay’ın yöresel lezzetlerin biri olan lokmanın vatandaşlar tarafından sıkça tercih edildiğini belirtti. Yılların verdiği tecrübe ile tatlılara verdiği lezzetin yanı sıra lokma tatlısı dökme hızıyla da bilinen Düzay, “Ben Türkiye’nin en hızlı lokmacısıyım. Yaklaşık 9 yaşından beri bu işi yapıyorum. Eskiden bu işleri çok kimselere yapmazdı. Ben de Antakya’da merkezi bir yerde çalışıyordum ve orada işler yoğundu. Müşteriye yetiştirmek için, lokmayı hızlı hızlı döküyorduk. Zamanla baktık ki, lokma dökme hızı bizi diğer meslektaşlarımızdan farklı bir konuma getirdi. İstanbul’da da bu işi 10 yıl boyunca yaptım, bu hızım orda da devam etti. İstanbul’da 2005 yılında Sultanahmet lokmacısında düzenlenen lokma dökme yarışında birincilik aldım” ifadelerine yer verdi.
“BİR KİLO HAMURU, 2 DAKİKA 50 SANİYEDE DÖKEBİLİYORUM”
Pandemiden dolayı işlerin eskiye nazaran durulduğunu fakat yine iyi olduğunu söyleyen Düzay, “Bu işlerde iddialıyım. Bir kilo lokma hamurunu, 2 dakika 50 saniyede dökebiliyorum. Kendi işletmemde günde yaklaşık 20 kilo lokma döküyorum, o da 5 dakikamı falan alıyor. Bizim gibi ustalar az rastlanan ustalardır. Bazı ustalar mesela, bir kilo hamuru 20-25 dakikada dökerken, biz bir kilo hamuru 2 buçuk dakika gibi bir sürede dökebiliyoruz” dedi.
TATLI USTASI, BİRÇOK SPOR DALINDA DA FAALİYET GÖSTERİYOR
Tatlıcılığın yanı sıra Kick Boks, Ju Jitsu ve Muay-Thai gibi dövüş sporlarına merakı olduğunu ve bir dönem o sporları yaptığını söyleyen Düzay, şu ifadelere yer verdi; “Tatlıcılığın yanı sıra ben şu an aynı zamanda Kick Boks antrenörüyüm. Hatay’da 2001 yılında Kick Boks Akdeniz bölge şampiyonluğum var. Bu sporlar içimizde sevgiyle hep vardı. Bizim mesleğimizin getirisi vardı, bir de Kick Boks gibi sporları yapmak istiyorduk, yaptık ve profesyonelliğe yetiştik çok şükür”
LOKMA TATLISI İKİ DEFA PİŞİRİLİYOR
Lokma tatlısının 2 defa pişirilen bir tatlı türü olduğunu belirten Düzay, “Bir kilo una ortalama bir kilo 200 gram su, 20 gram maya, 50 gram kaynamış şerbet ve 5 gram da tuz koyuyoruz. Bu işlemden sonra, lokmaları güzel yoğurup, 15 dakika dinlendirdikten sonra lokmaları dökmeye başlıyoruz. İkinci aşamadan sonra bir daha pişiriyoruz lokmaları ve müşteriye sunuyoruz. Lokmanın kilosunu 15 TL’den satışa sunuyoruz” dedi.
Lokma tatlısını çok sevdiğini ve ailecek sık sık tükettiklerini söyleyen mahalle esnafı Serdar Gökhan Serhanoğlu, ustanın lokma dökme hızına kendileri gibi herkesin hayran kaldığını ifade etti.
Görüntü dökümü
———————
– Lokma tatlısı dökmeden detaylar
– Lokma tatlısının pişmesi
– Lokma tatlısının hazır hale gelmesi
– Tatlı ustası Kenan Düzay’ın konuşması
– Mahalle esnafı Serdar Gökhan Serhanoğlu’nun konuşması
Haber-Kamera: İzzet NAZLI / HATAY,(DHA)
=======================================
5) YATLAR AKDENİZ’İN MAVİ SULARIYLA BULUŞTU; UKRAYNALI TURİSTLER KEKOVA TURUNDA
GÜNÜBİRLİK yat turizm merkezlerinden Antalya’nın Demre ilçesinde bakımı yapılan yatlar, Akdeniz’in mavi sularıyla buluşmaya başladı. Kekova turuna çıkan Ukraynalı turistler, pandemi sürecinde Türkiye’nin her türlü önlemi aldığını belirtti.
Demre ilçesinde geçen yıl ekim ve kasım aylarında karaya çekilen yatların büyük bölümünün bakımları tamamlandı. Bakımları yapılan yatlar denize indirilmeye başladı. Yatlar, Demre Deniz Taşıyıcıları Kooperatifi’ne ait iş makineleri ve personeli ile denize indiriliyor. Kızaktan kurtulan yat, Akdeniz’in mavi suları ile buluşuyor. Kooperatif bünyesindeki yatların büyük bölümü denize indirildi. Demre’nin dünyaca ünlü Kekova’ya açılan penceresi olan Çayağzı Limanı, eski günlerine kavuştu. Başta mavi yolculuk yatları olmak üzere, yerli turistlere hizmet veren küçük ölçekli yatların karadaki molası ise devam ediyor.
Dünyaca ünlü turizm merkezi Kekova’ya Çayağzı Limanı’ndan yapılan turlarla Akdeniz’in mavi suları şenlenmeye başladı. Kekova turuna en çok katılanlar ise Ukraynalı turistler. Nefis bir bahar havasında Kekova turuna çıkan turistler, önce yat üstünde Batık Kent ve Simena Antik Kenti’ni geziyor. Buralarda bol bol fotoğraf ve video çekilmesinin ardından verilen yüzme molasında Akdeniz’in masmavi sularına kendilerini bırakan turistler, bol bol yüzüyor. Yat turu, başladığı Çayağzı Limanı’nda sona eriyor.
Yatçıların en büyük beklentisi ise pandeminin sona ermesi ve Rusya’nın uçuş yasağını kaldırması. Teknesini denize indiren yat kaptanı Rasih Şahin, “Teknelerimizin bakımlarını yaptık, suya indirdik. Koronavirüs salgını nedeniyle turistlerin Türkiye’ye gelmemesi bizi üzüyor. Buna karşı herkesin aşı olması, bu salgından kurtulmamız lazım. Rusya’nın kapılarını açıp, turist göndermesini bekliyoruz” dedi.
Kekova turuna çıkan Ukraynalı Lesia Golubavska, ilk kez Türkiye’ye geldiğini belirterek, “Havaalanından itibaren Türkiye’de maske, mesafe ve temizlik kuralları ile karşılandık. Her yer dezenfektanla dolu. Otelimizde her türlü önlem alınmış. Türkiye’ye, bugünkü turumuzda Kekova’ya bayıldım. İlk kez geldim ama bu son olmayacak. Bakarsınız birkaç ay sonra tekrar bu güzelliklerdeyim” dedi.
İgor Mokrousov ise Ukrayna’nın Odessa şehrinden ilk kez Türkiye’ye geldiğini belirterek, “Koronavirüs salgınına karşı her türlü önlem alınmış. Bu anlamda çok güvenli bir ülkedeyim. Biz de kurallara uyuyoruz. Kekova ve sahiller mükemmel bir panoroma. Harika yerler. Herkesin görmesi gereken bir yer Kekova. Deniz, doğa ve tarih iç içe. Yine geleceğim” diye konuştu.
Görüntü Dökümü
———————–
– Yat limanının farklı açılardan dron görüntüsü
– Bir tur teknesinin karayolunda kepçe yardımıyla çekilmesi
– Teknenin denize indirilmesi (dron ve normal görüntüler)
– Tur teknesinin denizde gidişi
– RÖP: Kaptan Rasip Şahin ile röportaj
– Tura çıkan teknelerden ve gezdikleri bölgelerden görüntüler
– Denize atlayıp yüzen turistler
– RÖP2: Turistlerle röportaj
HABER-KAMERA: Ahmet ACAR/DEMRE (Antalya)(DHA)
================================
6) DİLLERİN, DİNLERİN BULUŞTUĞU MİDYAT’TA UNESCO SEVİNCİ
MARDİN’in Midyat Çevresi Geç Antik ve Ortaçağ Kilise ve Manastırları’nın, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne girmesi ilçede sevinçle karşılandı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca Erzincan Kemaliye Tarihi Kenti ile Mardin Midyat Çevresi (Tur Abdin) Geç Antik ve Orta Çağ Kilise-Manastırlarının Dünya Geçici Miras Listesi’ne eklendiği duyuruldu. Midyat ve Kemaliye ile birlikte 80 kültürel, 2 karma ve 3 doğal olmak üzere toplam Türkiye’nin UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde 85 mirası bulunuyor.
Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin ‘dillerin, dinlerin buluştuğu yer’ olarak bilinen Midyat ilçesinin Tur Abdin bölgesi UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alınmasıyla ilgili Midyat Belediye Başkanı Veysi Şahin, ilçede yaşayan halkların yüz yıllardır barış içerisinde yaşadığını söyledi. Şahin, ilçede bulunan tarihi, kilise, manastır, katedral ve ören yerleri için bir süre önce UNESCO Teknik ve İnceleme Gezisi düzenlendiklerini belirterek, “Bu çalışmalarımız neticesinde 30 Nisan tarihi itibarıyla Midyat Dünya Kültür Geçici Listesi’ne alınmış oldu. Midyat kadim bir şehirdir. Midyat gerçek anlamda otantik bir Avrupa Birliği’dir. Burada Müslümanı, Kürdü, Arabı, Yezidi’si ile huzur ve barış içerisinde yıllardır yaşamaktadırlar. Herkesi buraya davet ediyorum. Midyat insanı misafirperverdir, hoş görülüdür. Midyat’ın Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alınması ilişkin başta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Kültür ve Turizm Bakanımız olmak üzere emeği geçen herkese sonsuz teşekkür ediyorum” dedi.
‘ÇOK BÜYÜK BİR YER ALTI ŞEHRİNİ KEŞFETTİK’
Midyat’ta 9 tarihi eserin Dünya Mirası Geçici Listesi’ne yer aldığını anlatan Başkan Şahin, ilçede büyük bir yer altı şehri keşfedildiğini ve yakın bir zamanda açıklanacağını söyledi. Şahin, “Buranın tarihi çok eski. Yer altı ve yer üstü tarihi zenginliklerimiz çok. Şu anda sit alanında çok büyük bir yer altı şehrini keşfetmiş bulunmaktayız. İnşallah çok kısa zamanda Kültür ve Turizm Bakanı’mızı burada ağırlamak suretiyle basına açıklayacaklar. Gastronomi olarak mutfağımız çok farklı. Çok kadim bir şehir adeta bir film platosudur. Diziler ve filmler çekiliyor. Şu anda da dizi filmleri devam etmektedir” diye konuştu.
‘SÜRYANİLER GELİŞMELERDEN MEMNUN’
Süryanilerin yaşadığı Midyat kırsal Anıtlı Mahalle Muhtarı Habip Doğan ise bu gelişmeyle birlikte ilçenin turizm potansiyelinin de artacağını ifade ederek, şunları söyledi:
“Bu kadar tarihi değeri olan bir kütür varlığını Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alındıktan sonra daha çok daha kolay bir şekilde tanıtımı yapılabilir bütün dünyaya. Hatta birçok turist çekebilir burası. Gezilecek çok tarihi mekan var. İnanıyorum ki hepimiz için çok güzel şeyler olacaktır. Çok insan gelecek ve bu hepimizi sevindirecek.”
‘BİR MİMARİ DİLİN ORTAYA ÇIKIŞINA TANIKLIK EDİYOR’
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Midyat’ın Tur Abidin bölgesinin Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alınmasını ilçenin tanıtımı yaparak duyurdu. Bakanlıktan yapılan açıklamada, “Hristiyanlığın erken dönemlerinden itibaren yoğun imar faaliyetinin yaşandığı manastır mimarisinin erken örneklerini sunan Mardin’in Midyat ilçesindeki bir kireçtaşı platosu olan Tur Abdin bölgesi, tarih boyunca Süryani Ortodoks cemaati ile ilişkilendirilebilen bir mimari dilin ortaya çıkışına tanıklık ediyor. Çeşitli dönemlere ait yaklaşık 80 köy ve 70 manastırın yer aldığı eşsiz bir kültürel peyzaja sahip olan Tur Abdin bölgesinde Meryem Ana Manastırı, Mor Sobo Katedrali, Deyrulzafaran Manastırı, Mor Gabriel Manastırı, Mor Abai Manastırı, Mor Loozor Manastırı, Mor Yakup Manastırı, Mor Quryaqos Kilisesi ve Mor Azozo Kilisesi gibi ihtişamlı yapılar varlıklarını günümüze kadar taşıyan ender mimari yapıtların başında geliyor” denildi.
Görüntü Dökümü
———————–
-Midyat havadan detay
-Anıtlı Mahallesi Meryem Ana Kilisesi havadan detay
-Belediye Başkanı Veysi Şahin’in konuşması
-Anıtlı Mahallesi muhtarı Habip Doğan’ıın konuşması
-Kilise içerisiden detaylar
-Mor Yakup Manastırı havadan detay
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Emrah KIZIL- Serdar SUNAR- Selim KAYA- Mehmet Halis İŞ/ MİDYAT (Mardin), (DHA)-