BAKAN KARAİSMAİLOĞLU: İKİZDERE’DE OYNANAN OYUN SADECE ÇEVRE HASSASİYETİ DEĞİL
ULAŞTIRMA ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, “Ülkemize ve bölgemize yapacağımız büyük yatırımlara karşı çıkanlara artık ne devletimiz ne halkımız ne gençlerimiz kulak asmıyor. İkizdere’de oynanan oyun sadece taş ocağı ve çevre hassasiyeti değil. Sıkıntıları her zaman olduğu gibi bu ülkenin kalkınmasıdır. Bu provokasyonlar, siz değerli kardeşlerimizin basiret ve feraseti ile defedilecektir” dedi.
Rize’de bulunan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, belediyeyi ziyaret etti, Rize Valisi Kemal Çeber, AK Parti Rize Milletvekili Osman Aşkın Bak ve Rize Belediye Başkanı Rahmi Metin ile birlikte kentsel dönüşüm alanında incelemelerde bulundu. Dolgu alanında yapılan Çay Çarşısı projesinde incelemelerde bulunan ve dev çay bardağı anıtı önünde fotoğraf çektiren Bakan Karaismailoğlu, daha sonra İyidere Lojistik Liman Projesi sahasına geçti.
‘RİZE, DAHA BEREKETLİ YARINLARA ERİŞECEK’
Burada basın açıklaması yapan Bakan Karaismailoğlu, Rize’yi daha bereketli yarınlara taşımak için çalıştıklarını ifade etti. Bakan Karaismailoğlu, Doğu Karadeniz’in milli gelirden alacağı payı yükseltecek, bölgenin ekonomisini canlandıracak, binlerce insana iş sahası açılmasına vesile olacak Rize İyidere Lojistik Limanı için çalışmaların devam ettiğini belirterek, “Karadeniz Bölgemizin incisi Rize doğasıyla, deniziyle göz bebeğimizdir. Yeşili mücevherimiz, çalışkan ve yürekli insanı baş tacımızdır. Devam eden yatırımlarımızla, yakın gelecekte Rizemiz, tarımı, turizmi ve endüstrisinin yanı sıra enerji ve ticaret alanında gelişerek daha bereketli yarınlara erişecektir. Karadeniz Havzası’nın en önemli liman ve lojistik merkezlerinden biri olacaktır. 2003’ten bugüne kadar Rize’nin ulaşım ve iletişim yatırımları için 17 milyar 463 milyon liranın üzerinde harcama yaptık. Rize’de 2003’e kadar sadece 20 kilometre bölünmüş yol varken, 176 kilometreye çıkardık. Daha önce, Ovit Dağı Tüneli Rize-Erzurum arasındaki kara yolunun İkizdere-İspir mevkiinde bulunan Ovit Dağı Geçidi’ni aşmıştık. Ovit Tüneli kasım ile nisan ayları arasında yoğun kar yağışı nedeniyle trafiğe kapanan İkizdere-İspir arasındaki 2 bin 600 rakımlı Ovit Dağı Geçidi’nin yılın tamamında trafiğe açık olmasını sağlanmıştır. Ovit Dağı Tüneli Türkiye’nin en uzun, Avrupa’nın en uzun ikinci, dünyanın en uzun altıncı kara yolu tünelidir. Devamında Kırık ve Dallıkavak tünellerinde çalışmalar devam ediyor. Önümüzdeki günlerde İkizdere ve Salarha tünellerini açılışlarını yapmak üzere tekrar Rize ye geleceğiz” diye konuştu.
‘8 BİN KİŞİYE İSTİHDAM İMKANI SAĞLAYACAK’
Bakan Karaismailoğlu, Rize’de devam eden onlarca kara yolu projesi olduğunu belirterek, “Rize-Artvin havaalanını bu yıl sonunda hizmete alıyoruz. 3 milyon metreküp denize dolgu dünyanın en büyük havalimanlarından biri olacak. Rize’de yapmakta olduğumuz önemli bir denizyolu yatırımı da kuşkusuz, İyidere Lojistik Liman Projesi’dir. Geçtiğimiz yıl başladığımız projemizi Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında hizmete açmayı planlıyoruz. Limanımızın hizmete girmesiyle birlikte yılda 3 milyon ton genel kargo ile birlikte, 8 milyon ton dökme yük ve 100 konteyner ve 100 bin araç Ro-Ro kapasiteli olarak bölgesel ticaretin can damarı olacak. Yıllık 13 milyon ton kapasiteli Rize İyidere Lojistik Limanı Projesi’nin gayri safi yurt içi hasılaya etkisi 192 milyon dolar, üretime katkısı, 428 milyon dolardan fazla olacaktır. Yani ilk yıllardan itibaren yatırımımızın geri dönüşünü katbekat almış olacağız. Bu proje aynı zamanda bin kişiye doğrudan, 34 farklı sektörde 8 bin kişiye de dolaylı istihdam imkânı sağlayacaktır. Proje ile Rizemiz, Karadeniz’e açılan yeni bir lojistik üs olurken, limanımız hem bölge illerinin ekonomisine hem de ülkenin ticaret hacmine önemli katkılar sunacaktır” dedi.
‘YALAN YANLIŞ DEDİKODULAR YAYILMAKTA’
Bakan Karaismailoğlu, “İyidere Lojistik Merkezi’mizin ihtiyacı olan deniz dolgu taş ihtiyacının karşılanacağı İkizdere Cevizlik Taşocağı ile ilgili son dönemde yalan yanlış dedikodular yayılmakta ve bir algı operasyonu düzenlenmektedir. Zaten, insanımızın hayatına iyilik, güzellik, bereket getirecek, milletimizin hayrına olacak bütün projelere, bu cenahlar tarafından karşı çıkılmıştır. Bugün halkımızın hayatının ayrılmaz parçası olmuş, köprüler, tüneller, ürünümüzü pazara, hastamızı hastaneye, çocuğumuzu okula taşıyan emniyetli yollarımız halkımızı Türkiye’nin her yerinden dünyaya ulaştıran havalimanlarımız, çöle dönmüş doğu ve güney doğu illerimize gürül gürül su götüren barajlarımız zamanında hep bir dirençle karşılanmıştır. Hayatta bir tane dikili ağacı olmayan bu grupların önce, bütün illerimizde şehirlerimizin en kıymetli alanlarını dönüştürdüğümüz millet bahçelerine bir baksınlar. Elbette, yaptığımız her projede hem ekonomik getiriler hem çevresel kazanımlar hem de sosyal katkılar hesaplanmakta ve tartılmaktadır. Tüm bu unsurların dengesi gözetilmekte, her projeden sonra istemeden etkilenen bir ağaç varsa yerine yüzlercesi dikilmektedir” diye konuştu.
‘ÇEVRE ETKİLERİ, SÜREKLİ OLARAK KONTROL EDİLECEK’
Rize İyidere Lojistik Liman yapımında deniz dolgusu için, bütün projelerde olduğu gibi burada da öncelikli olarak mevcut taş ocaklarının kullanılması öncelikleri olduğunu kaydeden Bakan Karaismailoğlu, şöyle konuştu:
“İhtiyaç duyulan deniz suyuna dayanıklı taş rezervi konusunda mevcut taş ocakları da dahil tam 10 yerden numuneler alınmış, uygun taşın burada olduğu bilimsel ve tarafsız kurullar tarafından tespit edilmiştir. Cevizlik Taş Ocağı için Çevresel Etki Değerlendirme Raporu hazırlanarak Rize Valiliğince onaylanmıştır. Çevre etkileri, sürekli olarak kontrol edilecektir. Ocak sahasında açık işletme yöntemleri kontrollü şekilde uygulanacak, ocak içerisinde kesinlikle kırma-eleme tesisi kurulmayacaktır. Ocakta yapılacak faaliyetler sonucunda ortaya çıkacak sarsıntı ve gürültü değerleri, yürürlükteki kanun ve yönetmelikler sınırlarında kalacaktır. Çalışmalar halkımızı rahatsız edecek boyutlara katiyen ulaşmayacaktır. Sarsıntı ve gürültü ölçümleri bakanlık tarafından yetkilendirilmiş laboratuarlar ve akademisyenler tarafından kontrol altında tutulacaktır. Ocağımız Cevizlik köyüne kuşbakışı 1800 metre, Gürdere köyüne 2 bin 500 metre uzaklıktadır. Yani yerleşim alanlarına bir hayli uzak mesafede çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Faaliyet süresince ortaya çıkan atıklar özel bir alanda depolanacak ve bertaraf edilecektir. Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nün meri mevzuatı çevresinde; ocak sahasında üretime başlamadan önce bitkisel toprak sıyrılacak olup, üretim sonrası arazi ıslah çalışmalarında kullanılmak üzere muhafaza edilecektir. Sadece 13,5 hektarlık ÇED alanında taş ocağı faaliyeti sürdürülecektir. Taş kırma faaliyetleri bitiminden sonra taş ocağı bölgesi bitkisel toprakla doldurulacak, tarımsal, bitkisel verimlilik aynı kalacaktır. Mevcut doğal yaşamın geri kazanılması sağlanacaktır.”
’70 YIL DEĞİL, SADECE 2 YIL’
Cevizlik Taş Ocağı’nın 70 yıl değil, sadece 2 yıl süre ile işletileceğini açıklayan Bakan Karaismailoğlu, “Ocaktan sadece ve sadece liman için taş çıkarılacaktır. Taş ocağı çalışmalarında 3 şiddetinde deprem etkisi oluşacağı kesinlikle yalan ve yanlıştır. Hazineye ait ocak çalışma sahasında tarla yoktur, kesinlikle tarlalara dokunulmayacaktır. Taş ocağı için iki ruhsat verildiği bilgisi kesinlikle yanlıştır. Sadece tek ruhsatlı bir çalışma söz konusudur. 100 bin ağaç kesilecek yönündeki ifadeler tamamıyla gerçek dışıdır. Her projenin planlanmasında doğaya olan hassasiyetimiz nedeniyle en ince ayrıntıya kadar işimizi planlıyoruz. Örneğin; Rize’ye tekrar gelen Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nün teknik ekibi, bölgeye alternatif bir ocak olup olmadığını tekrar araştırmış ve başka uygun bir ocak olmadığını tutanak altına almıştır. Yani Rize’yi önümüzdeki on yıllarda katbekat zenginleştirecek İyidere Lojistik Liman inşaatımızın ihtiyacı olan taş niteliğini sadece bu noktadan karşılayabiliyoruz” ifadelerini kullandı.
‘PROJELERİMİZ EN AZ 200 YIL ÜLKEMİZE HİZMET EDECEK’
Türkiye’nin, dünyanın en önemli ticaret yollarının kavşak noktasında bulunduğunu ifade eden Bakan Karaismailoğlu, “Bu nedenle tarihi fırsatlarla karşı karşıyayız. Bu fırsatları aşa, işe, üretime dönüştürmek üzere son derece kapsamlı bir Lojistik Master Planı yaptık. Bu plan doğrultusunda yaptığımız tüm projelerimiz ulaşımın her modunda dünyanın ticari koridorlarında oyun kurucu ülke olmak içindir. Projelerimiz; yapımları sırasında 2 yıl minimum düzeyde sıkıntı verebilir. Fakat projelerimiz en az 200 yıl ülkemize hizmet edecektir. Anadolu, Avrupa’dan uzak Asya’ya Afrika’dan Kuzey Avrupa ve Rusya’ya, Akdeniz’den Basra Körfezi’ne ve oradan Hint Okyanusu’na bütün yolların hem deniz hem de kara köprüsüdür. Başta, bugünden İngiltere’den Çin’e ulaşan Orta Koridor’un hâkimi olmuş bir ülke olarak, yatırım yapmak ve ulaşımın her modunda jeopolitik imkanlarımızı ekonomik kazanımlara dönüştürmek durumundayız. Diğer taraftan Akdeniz’in ürünlerini Karadeniz’e, Karadeniz’in bereketini Akdeniz’e taşıyacak lojistik altyapımızı kurduk. Limanlarımızla bu büyük resmi başarıya ulaştıracağız. Tamamlamak üzere olduğumuz Filyos limanımız, kabiliyetlerini her geçen gün artırdığımız Trabzon Limanımız ve nihayet İyidere Limanımızla Karadeniz’i kucaklayan kıyılarımız boyunca, dünyanın yeni ticaret gölü Karadeniz’in ticaretine hükmedeceğiz. Elbette bütün bunlar olurken, bizim için doğamızın, toprağımızın da gelecek nesillere olduğu gibi aktarılması çok çok kıymetlidir. Biz devlet olarak bu bilinçle hareket etmekteyiz. Çocuklarımıza en yüksek ekonomik faydayı sunacak işleri yaparken, doğaya da mümkün olan en az müdahaleyle ilerliyoruz. Projelerimizi tamamladığımızda proje alanlarını eskisinden daha zengin bir toprak ve bitki örtüsüyle bırakacağız. Cevizlik Taş Ocağı’ndaki faaliyetler tamamlandıktan sonra, buralarda zarar gören bir ağacın yerine, on ağaç dikeceğiz. Hükümetlerimiz dönemindeki fidanlarımızı toprakla buluşturma seferberliği, Dünya’nın büyük takdirini kazanmıştır. Son 19 yılda 5,3 milyar fidanı toprakla buluşturduk. Bakanlığımız, sadece karayolları yatırımları sayesinde yılda 2 milyon 500 bini aşkın ağaca eş değer karbondioksit salınımını ortadan kaldırmıştır. Sadece 2020 yılı içinde zamandan 1 milyar 324 milyon dolar, yakıttan 546 milyon dolar, çevre maliyetlerinden yaklaşık 11 milyon dolar tasarruf sağladık” dedi.
‘YATIRIMLARA KARŞI ÇIKANLARA NE DEVLETİMİZ NE HALKIMIZ KULAK ASMIYOR’
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, 21 Temmuz 2020’de Karadeniz’de büyük doğal gaz keşfinin müjdesini verdiğini hatırlatan Bakan Karaismailoğlu, “Yakın zamanda Karadeniz Havzası, petrol, doğalgaz ve daha birçok yeraltı kaynaklarının çıkarıldığı enerji bölgesi olacak. 2023 yılında tamamlayacağımız Rize İyidere Lojistik Limanı ile de Rizemizi lojistik üssü yapacağız. Karadeniz önümüzdeki on yıllarda Avrasya’nın ticaret gölü olacaktır. Karadeniz’in artan ticari trafiğini ve buradan sağlayacakları kazançları ön gören tüm Karadeniz ülkeleri liman yatırımlarına hız vermiş, hummalı hazırlıklara girişmiştir. Karadeniz’de hakimiyet yarışının kazananı olmak herkesten çok bize yakışacaktır. Dün 3’üncü köprüye, İstanbul Havalimanı’na, Şehir Hastaneleri’ne karşı çıkanlar, bugün burada Rize İkizdereli kardeşlerimizi yalanlarıyla kandırmaya çalışıyorlar. Sayın Cumhurbaşkanımız da biz de Rize’nin, Trabzon’un evlatlarıyız. Karadeniz’in ekmeğiyle, suyuyla büyüdük. Ülkemize ve bölgemize yapacağımız büyük yatırımlara karşı çıkanlara artık ne devletimiz ne halkımız ne gençlerimiz kulak asmıyor. Hem doğayı koruyacağız hem de ülkemizi çağın en ileri altyapısıyla donatacağız. Rize İkizdere’de oynanan oyun ise sadece taş ocağı ve çevre hassasiyeti değil. Sıkıntıları her zaman olduğu gibi bu ülkenin kalkınmasıdır. Bu provokasyonlar, siz değerli kardeşlerimizin basiret ve feraseti ile defedilecektir. Bölgemize ve ülkemize yapılan büyük yatırımları yaparken dönemsel ve kısmi birtakım sıkıntıları hep birlikte ve elbirliği ile aşacağız. Bizim yapmak istediklerimiz Rize’mizin ve tüm ülkemizin istihdam imkanlarını, ticaretini, ekonomisini geliştirmek. Rize’yi Karadeniz’in lojistik kavşak ve üs bölgesi yapmaktır” ifadelerini kullandı.
Görüntü dökümü
————————–
Bakan’ın inceleme detayları
Bakan Karaismailoğlu’nun açıklaması
Detaylar
HAM GÖRÜNTÜLER FTP ADRESİMİZE GEÇİLDİ
Haber: Arzu ERBAŞ – Kamera: Doğancan İLEK RİZE-DHA
=============================================
VAKA SAYISINDA, EN AZ DÜŞÜŞ YAŞANAN İL TRABZON
KARADENİZ Bölgesi’deki iller arasında geçen haftaya oranla en az düşüşün yaşandığı Trabzon’da uzmanlar uyarılarını sürdürdü. İl Sağlık Müdürü Hakan Usta da, “İlimiz şehir dışından geleni gideni fazla olan bir il. Bu yüzden vaka sayılarındaki düşüşün ilimizde biraz daha ağır yaşanması normal karşılanabilirö dedi.
Koronavirüs risk haritasında 1-7 Mayıs 2021 tarihleri arasında Doğu ve Orta Karadeniz’deki illerde, 100 bin kişide görülen vaka sayılarında geçen hafta olduğu gibi bu haftada da düşüş görüldü. ‘Tam kapanma’, aşılama ve beraberindeki tedbirlerle, güncel haritada; Trabzon’da da vaka sayıları düştü. Güncel haritaya göre; Karadeniz’de Trabzon’da her 100 bin kişide görülen vaka sayısı 237,71’den 198,55’e geriledi.
VAKA SAYISINDA, EN AZ DÜŞÜŞ YAŞANAN İL TRABZON OLDU
Karadeniz’de, güncel haritada vaka sayısı, en az düşüş yaşanan il Trabzon oldu. Kentte uyarılarını sürdüren uzmanlar, özellikle tam kapanma sonrasında tedbirlere daha çok dikkat edilmesi gerektiğini söyledi. Kent sakinleri de, yaşanan düşüşte, ‘tam kapanma’ tedbirin çok etkin rol oynadığını savunup, iyimser tablonun sürmesi temennisinde bulundu.
‘İL DIŞINDAN GELİP 16 KİŞİYE VİRÜS BULAŞTIRDI’
Sağlık Müdürü Hakan Usta, tam kapanma öncesinde şehir dışından Trabzon’a gelenlerin fazla olduğuna dikkat çekerek, “Türkiye’de vaka sayılarının düşüyor olması sevindirici bir haber. Trabzon’da da vaka sayılarında azda olsa bir düşüşü görüyoruz. İlimiz şehir dışından geleni gideni fazla olan bir il. Bu yüzden vaka sayılarındaki düşüşün ilimizde biraz daha ağır yaşanması normal karşılanabilir. Kapanma sürecinde şehrimizin aldığı göç itibari ile çok endişelerimiz oldu. Bir ilçemizde il dışından gelen bir vatandaş yüzünden 16 kişiye virüs bulaştı. Bu tür olayların olabileceğini düşünüyorduk. Aynı durum diğer illerimizde de yaşanmasın diye tedbirlerimizi ve uyarılarımızı devam ettiriyoruzö dedi.
‘AŞIYA TALEP YOK’
Koronavirüsle olan mücadelede en büyük silahın aşı olduğunu kaydeden Usta, “Vaka sayılarındaki düşüşün aşılanma ve tam kapanma ile birlikte arttığını gördük. Özellikle aşı bizim için olmazsa olmazımız pandemiyi bitirebilmek adına en büyük silahımız. İlimiz aşı anlamında biraz zayıf. Aşı sırası gelmiş olan vatandaşlarımızın aşıya biraz daha fazla talepli olması gerekiyordu. İlimiz bu anlamda biraz zayıf. Aşıda alternatif olması vatandaşlarımızın biraz kafasını karıştırmış olabilir ama ne olursa olsun burada önemli olan aşılanmaktır. Hangi aşıya erişebiliyorsak onu mutlaka yaptırmamız gerekiyor. Aşı sorunumuz yok ama aşıya talep konusunda sıkıntılarımız varö diye konuştu.
‘DAHA DİKKATLİ OLMAMIZ GEREKİYOR’
Mahallede karantinaya alınan evlerin sayısının düştüğünü söyleyen Fatih Mahalle Muhtarı Salih Özkoçoğlu, “Aşı ve tam kapanma ile birlikte vaka sayılarında düşüşler oldu. Ben mahalle muhtarıyım. Vaka sayıları her sabah bize geliyor. Eskiden mahallemizde 45’e yakın adres tespit ediyorduk. Ama şu anda 7 adrese kadar düştü. Biraz daha dikkatli olmamız gerekiyor. Ben mahalle sakinlerini sürekli geziyorum, onları tedbirli olmaları konusunda uyarıyorum. Maskesi olmaya maske veriyorumö şeklinde konuştu.
‘DÜŞÜŞÜ KAPANMAYA BAĞLIYORUM’
Kent sakini Koçman Berber de, “Vaka sayılarındaki düşüşü kapanmaya bağlıyorum. Kapanma ile birlikte insanlar arasındaki temas azaldı. İnsanların aşı olması ile beraber de virüse yakalanma oranı düştüö ifadelerinde bulundu.
Görüntü dökümü
——————————
-Trabzon şehir drone görüntüsü
-Trabzon sokaklarından görüntüler
-Markette alışveriş yapıp elinde poşetle sokakta gezenler
-Torununun gezdiren adamdan görüntüler
-Polisin çocuk parkında otıran yaşlıları uyarma görüntüsü
– Trabzon İl Sağlık Müdürü Hakan Usta röportaj
-Vatandaş röportajları
-Muhabir (Aleyna KESKİN) anons
-Haber genel ve detay görüntüleri
Haber: Aleyna KESKİN Kamera: Selçuk BAŞAR TRABZON/DHA
===============
PROF. DR. ENGİNYURT: TAM KAPANMA 19 MAYIS HAFTASI’NDA UZATILIRSA YAZA TEMİZ GİREBİLİRİZ
ORDU Üniversitesi (ODÜ) Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özgür Enginyurt, kontrollü tam kapanmanın uygulandığı kentte alınan tedbirlerin sonuç verdiğini belirterek “Kontrollü tam kapanma 19 Mayıs haftasını da kapsayacak şekilde uzatılırsa yaz ayına temiz bir ülke ve normalleşmiş olarak girebiliriz” dedi.
Şubat ve mart ayında vaka sayılarında Türkiye’de ilk sırada yer alan Ordu, alınan tedbirlerle 14’üncü sıraya kadar geriledi. Sağlık Bakanlığı tarafından ‘İllere Göre 100 binde Haftalık Vaka Sayısı’ haritasına göre Ordu’nun vaka oranı 316,52’den 260,94’e düştü. Vaka sayılarındaki yaşanan düşüşü değerlendiren ODÜ Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özgür Enginyurt, kontrollü tam kapanma kararının olumlu sonuç verdiğini ve başarıya ulaştığını söyledi. Tam kapanmanın 19 Mayıs haftasını da kapsayacak şekilde uzatılmasını talep eden Prof. Dr. Enginyurt, “Türkiye’de kontrollü tam kapanma tabiri yerindeyse tam anlamıyla başarıya ulaşmıştır. Hatta tahminimizin de ötesinde bir başarıya ulaşmıştır. Bu çok güzel bir sonuçtur. Dün akşamki verilere bakacak olursak, 13 bin vaka var. Önümüzdeki günlerde kapanma devam edeceği için bunun 5 bine düşmesini bekliyorum. Zaten hedeflenen rakamda 5 bindi. Önümüzde haziran, temmuz ayı var. Artık vatandaşlarımız çok bunaldı, çok sıkıldı. Ekonomik açıdan da, ruhsal açıdan da ciddi bir sıkıntı var. Bunun önüne geçebilmek için biraz daha dişimizi sıkışıp, önümüzdeki 19 Mayıs haftasını da kapsayacak şekilde kontrollü tam kapanmayla, devamında Türkiye’nin ve tüm dünyanın olduğu gibi normalleşme sürecine girmesini bekliyorumö diye konuştu.
‘GEÇEN YAZDAN DAHA İYİ BİR DURUMDA OLACAĞIZ’
Prof. Dr. Enginyurt, havaların ısınmasıyla virüsün etkisini de kaybedeceğine dikkat çekerek, “Geçen yazdan daha iyi bir durumda olacağız bu yaz. Neden? Çünkü geçen yıl elimizde aşı yoktu. Şimdi elimizde aşı var. O nedenden ötürü çok az bir sabırla bu işin üstesinden gelinebilecek gibi duruyor. Veriler gerçekten çok güzel. Bayram sonrasında normalleşme sürecine çok rahatlıkla tüm Türkiye olarak gireceğiz. Bir de geçen yıl olduğu gibi havaların ısınmasıyla bu virüs replikasyonu sıcak havayı sevmediği için havaların ısınmasıyla doğal olarak vaka sayıları düşecek. Yani her şey bizim avantajımıza olacak. Çok azcık bir sabırla bu işin üstesinden Türkiye gelecekö şeklinde konuştu.
‘KARADENİZ İNADI KIRILDI ARTIK’
Karadeniz’de vatandaşlarına artık kurallara uyduğunu kaydeden Enginyurt, “Özellikle İstanbul’dan Karadeniz’e gelen ve akan ciddi bir nüfus vardı ama bu nüfusun da ciddi anlamda polikliniklerde bir yoğunluğa neden olmadığını görüyoruz. Demek ki vatandaşlarımız kurallara uydu ki vaka sayıları düşüyor. Ordu olarak 14’üncü iliz. Vaka sayılarında düşüşe devam ediyoruz. Karadeniz’deki diğer illerde aynı şekilde düşüş içerisinde. Karadeniz inadı kırıldı artık. Vatandaş olarak baktığımızda sokakta bir araç trafiği görüyoruz ama bu Covid-19’un yayılmasına neden olmuyor. Önemli olan tedbir şuydu; sokakta ve belli kesimlerde, mağazalarda, toplanmanın, kalabalığın önüne geçmekti. Bu sağlanmış oldu. Araç trafiği neden var? İşine gitmekte olan resmi bir şekilde hareket eden insanların altındaki araçlar var. Aynı şekilde İstanbul veya bayram sonrası dönüşlerde de araçlarla dönüş olacağı için, sadece duraklama noktalarında sosyal mesafeye dikkat edildiğinde bayram sonrası vaka artışı olmayacağı kanaatindeyim. Eğer gittikleri illerde sosyal mesafeye dikkat ettilerse döndüklerinde herhangi bir izolasyona gerek yok.ö dedi.
Görüntü Dökümü:
-Prof. Dr. Özgür Enginyurt ile röportaj
Haber/Kamera: Mustafa KIRLAK-ORDU-DHA
================
BETON KAZANINI TEMİZLEYEN İŞÇİ MİKSERİN ÇALIŞTIRILMASIYLA HAYATINI KAYBETTİ
IĞDIR’da beton santralinde çalışan Mehmet Erdem (30), beton kazanını temizlerken başka bir operatör tarafından mikserin çalışmasıyla kazanda sıkışarak hayatını kaybetti.
Merkez 14 Kasım Mahallesi, Sanayi Sitesindeki beton santraline 3 yıl önce işçi olarak giren evli, 2 çocuk babası Mehmet Erdem, dün akşam mesai bitmeden önce beton mikserinin kazanını temizlerken operatör H.Y.’nin makineyi çalıştırması sonucu kazanın içinde sıkışarak hayatını kaybetti. Kazanı temizleyen Mehmet Erdem’i son anda farkeden operatör H.Y. makineyi durdu ancak her şey için çok geçti. Olayı duyan Erdem’in yakınları hemen iş yerine koştu. Acılı ailesi göz yaşlarına hakim olamadı. Olay yerinde hayatını kaybeden Erdem’in cansız bedeni incelemelerin ardından Iğdır Devlet Hastesi morguna kaldırıldı. Makineyi çalıştıran operatör H.Y. göz altına alınırken olayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Erden’ın cenazesi bugün öğlen saatlerinde yakınlarının gözyaşları içinde Iğdır Asri Mezarlığı’nda defnedildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Beton santralinden genel görüntü
-Beton santralinden fotoğraflar
-Hayatını kaybeden Mehmet Erdem’in fotoğrafı
Haber-Kamera: IĞDIR,(DHA)
==================
AKARYAKIT İSTASYONUNA DALAN TIR, TANKERE VE DUVARA ÇARPTI; KAZA ANI KAMERADA
HATAY’ın Erzin ilçesinde, lastiğinin patlaması sonucu kontrolden çıkan buğday yüklü TIR, karşı şeride geçip, yol kenarındaki akaryakıt istasyonuna daldı. TIR’ın önce boş tankere ardından ihata duvarına çarptığı kaza, güvenlik kamerasına yansıdı.
Kaza, dün saat 16.30 sıralarında, D-817 kara yolunda meydana geldi. İskenderun’dan Adana yönüne giden İlhan Çetil (52) yönetimindeki 42 FEL 28 plakalı buğday yüklü TIR, sol ön lastiğinin patlaması sonucu kontrolden çıkarak, yol kenarındaki akaryakıt istasyonuna daldı. TIR, burada önce park halindeki boş akaryakıt tankerine daha sonra ihata duvarına çarparak durdu. Çalışanların ihbarı üzerine kaza yerine itfaiye ve sağlık ekipleri sevk edildi. Kazada hafif yaralanan Çetil, ilk müdahalesinin ardından ambulansla hastaneye götürüldü. İtfaiye ekipleri de olası yangın ve patlama riskine karşı bir süre istasyonda önlem aldı. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.
Görüntü Dökümü
—————————
– TIR’ın petrol istasyonuna girip yaptığı kazanın güvenlik kamera görüntüsü
– Kaza yerinden aktüel görüntüler
Haber-Kamera: Mehmet SOYER/ERZİN (Hatay), (DHA)
=========
HAREKET HALİNDEYKEN ALEV ALAN OTOMOBİL YANDI
Malatya’nın Darende ilçesinde, hareket halindeyken alev alan otomobil, yangında kullanılmaz hale geldi.
Irmaklı Mahallesi’nde sabah saatlerinde Ali Gökduman yönetimindeki 06 GME 74 plakalı otomobil, hareket halindeyken motor kısmından alev aldı. Otomobilini yol kenarına çeken Gökduman, itfaiyeye haber verdi. İhbar üzerine gelen ekipler, yangına müdahale ederek söndürdü. Yangında otomobil kullanılmaz hale geldi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
————————————
– Otomobilin yanması
– İtfaiyenin müdahalesi
– Genel ve detay görüntüler
KJ: Haber-Kamera: Taha AYHAN-MALATYA-DHA
========================
METRELERCE KUYRUK OLUŞTU; 2 TON BAKLAVA 3 SAATTE TÜKENDİ
ESKİŞEHİR’de Ramazan Bayramı’na 2 gün kala, kilosu 18 ile 30 lira arasında değişen baklavaları almak isteyenler işyeri önünde uzun kuyruklar oluştururken, 2 ton baklava yaklaşık 3 saatte tükendi. Polis ekipleri koronavirüs tedbirleri nedeniyle kuyruktakileri sık sık sosyal mesafeye dikkat edilmesi konusunda uyardı.
Tepebaşı ilçesine bağlı Şeker Mahallesi’nde kilosu 18 ile 30 liradan satılan baklava tatlısı yoğun ilgi gördü. Ramazan Bayramı’na 2 gün kala tam kapama tedbirleri nedeniyle saat 10.00’da market alışverişi için dışarı çıkanlar işyeri önünde baklava alabilmek için uzun kuyruklar oluşturdu. Eskişehir Emniyet Müdürlüğü ekipleri sokaktaki uzun kuyrukta bekleyenleri sık sık sosyal mesafe kuralarına uymaları için uyardı. Yaklaşık 2 ton baklava 3 saatte tükendi. Yoldan geçenlerde uzun kuyruğu cep telefonuyla görüntüledi.
‘SAHURDAN SIRAYA GİRENLER VAR’
Sabah saat 04.00’te tatlıların geldiğini ve vatandaşların bu saatte sıraya girmeye başladığını ifade eden işletmeci Bülent Özbay, “Dükkanımızı sabah 10.00’da açtık. 750 tepsiden oluşan 2 ton baklava getirdik. Bayram olduğu için bugün erken bitti. Sabah saat 04.00’te Şanlıurfa’dan aracımız geliyor. O saatte de gelip, sıraya giriyorlar. Yoğun bir talep olduğu için yetiştiremiyoruz. Ürünlerimiz çok güzel ve fiyatlarımız çok uygun. Bu nedenle talep çokö dedi.
‘ALABİLECEĞİMİ SANMIYORUM AMA BEKLİYORUM’
İki gündür baklava almak için sıraya girdiğini söyleyen Candan Coşkun, “Dün de sıraya girmiştim. Bugün saat 11.00 gibi geldim ama sıra bu şekilde. Bugün de alacağımı pek sanmıyorum ama bekliyorum. Bayram için alacağım. Biz bize geçireceğiz. Gelecek kimsemiz yok ama yine de alıyoruzö diye konuştu.
‘ÖNÜMDE YÜZLERCE KİŞİ VARDI’
Sabah saatlerinde önünde sıra bekleyen yüzlerce kişi olduğunu belirten Şemsettin Alçın ise sıraya 09.30 sıralarında girdiğini anlatarak, “Sabah saat 09.30’da geldiğimde önümde yüzlerce kişi vardı. Bekliyoruz ve kalırsa tatlıyı yiyeceğiz. Hem bayram için alıyoruz hem de ramazanlık. Hazır bu kadar sıraya girmişken biraz fazla alalım dedikö dedi.
‘MİSAFİR GELMEYECEK AMA ÇOCUKLAR İSTİYOR’
Tam kapanma nedeniyle bu bayram evlerine misafir gelmeyeceğini ancak çocukları istediği için sıraya girdiğini ifade eden Yahya Yıldırım ise şunları söyledi:
“Bugün saat 10.30’da geldim. Daha sıranın arkasındayım. Arkamda 20 kişi var. Önümüzde ise 100 kişiye yakın var. Ben dün de geldim. Saat 12.00’de bitti alamadım. Misafir gelmeyecek ama çocuklar istiyorö
Görüntü Dökümü
————————-
-Baklava dükkanı önündeki kuyruk
-Halk röportajları
-Tezgahtaki baklavalar
-Baklava alan müşteriler
-İşletme sahibinin bekleyenlere baklava bitti demesi
-İşletmeci Bülent Özbay röp.
-Sırada tartışanlar
-Polisin sıradakileri mesafe konusunda uyarması
-Genel görüntüler
Haber-Kamera: Hakan TÜRKTAN-Caner AKSU/ESKİŞEHİR,(DHA)-
=============
TOKAT’TA, OSMANLI GELENEĞİ ‘DİŞ KİRASI’ UYGULAMASI
TOKAT’ta İl Müftülüğü tarafından bir Osmanlı geleneği olan ‘diş kirası’ yeniden yaşatılıyor. Bu kapsamda gıda desteği sağlanan 300 aileye diş kirası adı verilen nakdi yardımlar dağıtıldı.
Tokat’ta iş insanları tarafından ramazan ayında yapılan yardımlarla sağlanan sıcak yemek ve gıda paketleri İl Müftülüğü görevlilerince 300 aileye ulaştırıldı. Aynı zamanda Osmanlı geleneği olan ve evlere iftara çağırılan ihtiyaçlı kimselere verilen nakdi yardımdan oluşan ‘diş kirası’ da uygulamaya dahil edildi. Hayırseverlerin bağışladığı nakdi yardımlar da zarf içerisinde yardım dağıtılan ailelere ulaştırıldı.
Tokat İl Müftüsü Abdullah Pamuklu, “Varlıklı insanlardan, hayır sahibi insanlarımızdan aldığımız emanetleri ramazanın başından beri 300 aileye ulaştırıyoruz. Osmanlılar da yaşatılan bir gelenek var. Saraylarda veya konaklarda hayır sahipleri, zengin zevat, fakir fukarayı, garip gurebayı davet eder. Yemekten sonra da dişlerinin işte yıpranmışlığı kabilinden güzel bir naif düşünce zarafet ehli olan insanlar böyle güzel düşüncelerle ‘dişleriniz yıpranmıştır diyerek’, akçelerle veya çeşitli hediyelerle o aileleri onure etmişlerdir. Biz de bu uygulamayı yaptık. Vakıf aracılığıyla yemek dağıttığımız evlerimize teker teker bu zarflarımızdan ulaştırdık. ‘Kardeşini unutma, beklenen sensin’, sloganıyla ramazan boyunca hizmetlerimizi yaptık” dedi.
Görüntü Dökümü:
-Müftülük ekiplerinin görüntüsü
-Ev ziyaretleri ve zarfları dağıtmaları
-Müftü Abdullah Pamuklu’nun açıklaması
Haber-Kamera: Fatih YILMAZ-Halil İbrahim YEL/TOKAT, (DHA)