1) YANGINDA ÖLEN MİNİK BULUT TOPRAĞA VERİLDİ
İZMİR’de oynamak için girdiği evde çıkan yangında ölen Bulut Gürgür (4), gözyaşları içinde toprağa verildi.
Boğaziçi Mahallesi 2203 Sokak’ta bulunan ve boş olan 2 katlı evin üst katında, geçen perşembe günü saat 16.30 sıralarında yangın çıktı. Alevler, kısa sürede büyüyerek evi sardı. Yangına ilk müdahaleyi yapan çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine, polis ve itfaiye ekipleri sevk edildi. İtfaiye ekipleri yangını kontrol altına alırken, içeri girdiklerinde Bulut Gürgür’ün cesediyle karşılaştı. Savcının incelemesinin ardından Gürgür’ün cesedi, Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.
KANEPENİN ALTINA SAKLANMIŞ
Gürgür ailesinin yakını Hamza Aslanalp, Bulut’un otopsi işlemleri ve cezaevindeki babası Abbas Gürgür’ün cenazeye katılabilmesi amacıyla izin almak için savcılığa dilekçe verdiğini söyledi. Aslanalp, yangın çıkan evde bir kadının kaldığını ama her zaman kullanmadığını ve olay sırasında da evin boş olduğunu anlattı. Aslanalp, “Mahalledeki çocuklar, oyun oynamak için boş eve girmişler. İçeride çakmak yakmışlar ve süngeri tutuşturmuşlar. Yangın birden alevleniyor. Bulut da alevlerden korunmak için kanepe altına girmiş, orada can vermiş. İçeri girip çocuğa baktığımızda yaşamını yitirmişti. Herkes içeri girip yardım etmeye çalıştı, herkes hortumla su tutmaya çalıştı. Herkes cebelleşti ama yangın itfaiye gelene kadar söndürülemedi. 23 Nisan’da bizim canımız yandı” dedi.
ÇOCUĞUNU GÖREMEDİ
Öte yandan ailenin, çocuğun babası Abbas Gürgür’ün cenazeye katılabilmesi için bulunduğu talep reddedildi. Eşi Nurcan Gürgür hamileyken işlediği bir suçtan ötürü cezaevine giren ve tahliyesine 12 gün kalan baba, oğlu için bugün öğle saatlerinde Hacılarkırı Mezarlığı’nda düzenlenen törene katılamadı. Anne Nurcan Gürgür ile minik Bulut’un akrabaları törende yer aldı. Namazın kılınmasının ve helallik alınmasının ardından cemaat tarafından omuzlanan cenaze, toprağa verildi.
Görüntü dökümü:
– Anne Nurcan Gürgür’den görüntü
– Cenaze namazının kılınmasından görüntü
– Helallik alınmasından görüntü
– Genel ve detay görüntü
Haber: Davut CAN-Kamera: Mücahit BEKTAŞ/İZMİR, (DHA)
===============================
2) ÇIR ŞELALESİ’NDE İLKBAHAR GÜZELLİĞİ
BİNGÖL’de doğa tutkunlarının ilgi gösterdiği Çır Şelalesi, ilkbaharın gelişiyle yağan yağmur ve eriyen karlarla birlikte çağladı. Her yıl çok sayıda doğaseveri kendine çeken şelale, bu yıl pandemi nedeniyle az sayıda ziyaretçi ağırlıyor.
Ilıcalar beldesi Uzundere köyü sınırındaki Deşt Yaylası mevkiindeki Çır Şelalesi, karların erimesi ve yağan yağmurlarla çağladı. İsmini, ‘Çır taşı’ adı verilen 100 metre yükseklikteki kayalardan alan şelale, bölgedeki doğa tutkunlarının ilgisini çekiyor. Kent merkezine yaklaşık 30 kilometre uzaklıkta olan şelale, bölgedeki soğukların çetin geçmesi nedeniyle kış aylarında donuyor, yaz aylarında ise kuruyor. Ancak bahar aylarında karların erimesiyle adeta coşan, her yıl çok sayıda doğaseveri kendine çeken şelale, bu yıl pandemi nedeniyle az sayıda ziyaretçi ağırlıyor.
TURİZME KAZANDIRILMALI
Arkadaşlarıyla birlikte bölgeye gelen diş hekimi Murat Ayan, “Şelaleyi daha önce hiç görmeyen arkadaşlarımla birlikte geldik. Buranın havasını, doğasını ve akan şelalesini çok beğendiler. Gerçekten turizme kazandırılması gerekiyor. Yeşil taşıyla, çok yüksekten gelen suyuyla, Bingöl turizmine kazandırılması gereken çok önemli bir değer. Dışarıdan gelen arkadaşlarım burayı çok beğendi. Buranın daha iyi değerlendirilmesi lazım. Bu konuda yetkililerin elinden geleni yapmalarını istiyoruz” dedi.
Görüntü Dökümü
—————————
Çır şelalesinden detaylar
Kayaların arasından akan şelaleden detaylar
Murat Ayan’ın Konuşması
Genel ve Detay görüntüler
Haber-Kamera: Aziz ÖNAL/BİNGÖL,(DHA)
===============================
3) 31 YILDIR İNSANLARA, ACILARINI VE MUTLULUKLARINI ULAŞTIRIYOR
KONYA’da, 31 yıldır postacılık yapan Himmet Bolaylı (54), 13 yıldır köylere posta dağıtıyor. Sorumluluğundaki 33 köy ve 33 yaylaya giden Bolaylı, ayda 5 bin 200 kilometre yol kat ediyor.
Osmanlı döneminde 1840 yılında halkın posta ihtiyaçlarına cevap vermek adına kurulan Posta ve Telgraf Teşkilatı (PTT), yıllardır vatandaşlar arasındaki iletişimi sağlıyor. Adına şarkılar söylenip, filmler çekilen ve getireceği bir mektup nedeniyle yolları gözlenen postacılar, günümüzde de yine halka mektup, önemli evrak ve kargo paketlerini ulaştırmaya devam ediyor.
Karatay ilçesindeki Posta İşletme Merkezi’nin en eski çalışanlarından Himmet Bolaylı 31 yıldır postacılık yapıyor. 13 yıldır da köylere posta dağıtan Bolaylı, her sabah dağıtım merkezinden aldığı evrak ve kargoları sorumluluk alanındaki 33 köy ve yaylaya götürüp, vatandaşlara ulaştırıyor. Her gün 250-260 kilometre yol giden Bolaylı, ayda 5 bin 200 kilometre yol kat ediyor.
‘POSTACI ACI HABERİ DE GÖTÜRÜR, TATLIYI DA’
Köylere dağıtım yapmanın, kent merkezinde dağıtım yapmaktan keyifli olduğunu anlatan Himmet Bolaylı, “Merkezde 1 numaradan 100 numaraya kadar evrakı sıralar gidersin. Ancak köyde sıralama yoktur. Bilgi ve beceri, köyü iyi tanımak önemlidir. Hangi kargonun, hangi evrakın kime geldiği, kimin internetten alışveriş yaptığı bellidir. Sabah besmeleyle evden çıkarım, yoluma devam ederim. Postacının sevilmediği bir yönü var; o da icra dairelerinden gelen tebligatları götürmektir. Vatandaşlar bu tebligatların evlerine gelmesini istemez. Ama bizim görevimiz de bu. ekmek kapımız posta dağıtmak. Mecburen götüreceğiz. Postacısın, acıyı da götüreceksin, tatlıyı da” dedi.
‘YENİ POSTACILAR ŞEHİRLERİ SEVİYOR’
13 yıldır kırsalda posta dağıtımını yaptığını belirten Himmet Bolaylı, “Yeni nesil genelde kırsal dağıtımını istemiyor. Şehirde mahalle dağıtımını istiyor. Nedense buralara gelmek istemiyorlar. Şehirde 100 kişiye dağıtım yapacağıma, köyde 10 komşuyla konuşurum daha iyi. Hem gezmiş olurum, hem temiz hava alırım, hem de doğanın güzelliğiyle psikolojik olarak rahatlarım. Ama nedense bizim genç arkadaşlarımız şehirleri tercih ediyor” diye konuştu.
‘POSTA GÖTÜRDÜĞÜM İNSANLAR ÖLÜNCE HÜZÜNLENİYORUM’
Posta dağıttığı insanları bir sonraki gelişinde vefat ettiğini öğrenince hüzünlendiğini anlatan Bolaylı, “Evrak verdiğim birinin bir sonraki gelişimde öldüğünü öğrenince üzülüyorum. Muhakkak buradaki insanların ekmeğini yemiş, çayını içmişimdir. Gittiğim yerlerdeki birçok insanı tanırım” dedi.
‘KORONAVİRÜS CEZALARINI AİLELERİNDEN SAKLIYORLAR’
Covid-19 tedbirleri kapsamında maske, mesafe kurallarına uymayanlara yazılan cezaları da evlere götüren Himmet Bolaylı, bu tip durumlarda ilginç anılar yaşadığını kaydetti. Bolaylı, “Yeni dönemde koronavirüs nedeniyle kesilen cezaları evindeki bireylerin öğrenmemesini isteyen insanlar var. ‘Aman eşime, babama-anneme verme. Ben senden alırım’ diyenler var. Ben de evrakları bazen kendilerine veriyorum. Bunlar genelde maske ve mesafe kuralına uymayanlara kesilen cezalar. Trafik cezalarını da ‘Aman babam görmesin’ diyen gençler oluyor” ifadelerini kullandı.
‘AŞK MEKTUPLARI DÖNEMİ BİTTİ’
Yıllar önce insanların birbirlerine mektup gönderdiğini, sevinçlere, hüzünlere şahit olduğunu anlatan Bolaylı şu ifadeleri kullandı:
“Önceleri güzel mektuplar gelirdi. Buradaki insanlara sevdiklerinden mektup getirince ya çorap verirlerdi ya da yumurta verirlerdi. Ama şimdi mektup işi kalmadı. Sosyal medya olunca aşk mektupları da her şeyleri oradan gidiyor. Şimdi götürdüğümüz sadece kredi kartı ekstreleri, resmi yazılar, kargolar. Aşk mektupları dönemi bitti.”
‘ŞEHİRDEKİ DE KÖYDEKİ DE İNTERNETTEN ALIŞVERİŞ YAPIYOR’
İnternetten alışverişlerin artması nedeniyle kargo paketlerini de taşıyan Himmet Bolaylı, “Kırsaldaki insanla, kent merkezindeki insanın arasında bir fark yok. Telefon ve internet olduğu müddetçe bir fark yok. Şehirdeki de aynı internet alışverişini yapıyor, köydeki de. Kırsal kesim maşallah sosyal medyayı, interneti güzel kullanıyor” diye konuştu.
‘TANIDIĞIM OLUNCA TESKİN EDİYORUM’
Kırsaldaki çiftçilere icra evraklarını götürdüğü zaman üzüldüğünü de anlatan Bolaylı, “Bazen icra evrakları götürüyorum, tanıdığım insanlar olunca onları teskin ediyorum” dedi.
‘İNSANLARLA BAĞ KURDUM’
Köylerde yıllardır posta dağıtarak vatandaşlarla bağ kurduğunu ifade eden Bolaylı, “Ölümlerine, düğünlerine de ortak oluyorum. Postacı bugün gelecek diye insanlar seviniyor. Ben de burada tanıdıklarımı göreceğim diye sevinçli oluyorum. Ben postaneden kaç evrak ya da kargoyla çıktıysam hepsini teslim edip dönerim” ifadelerini kullandı.
Görüntü dökümü:
—————————
-Postacı Himmet Bolaylı’nın dağıtım aracıyla köylere gitmesi
-Havadan görüntüler
-Himmet Bolaylı’nın dağıtım aracı içinden görütüsü
-Postacı Bolaylı’nın evrak ve kargoları dağıtması
-Postacı Bolaylı’nın köylülerle diyalogları
-Postacı Bolaylı’nın köylerde geçirdiği zamanlardan detay
-Postacı Bolaylı’nın PTT Müdürlüğünde yaptığı işlemler
-Postacı Himmet Bolaylı röp
Haber-Kamera:Hasan DÖNMİZ-Adem YILDIZ/KONYA,(DHA))
=============================
4) KAPKAÇ ŞÜPHELİLERİ, KAMERA GÖRÜNTÜLERİNDEN YAKALANDI
GAZİANTEP’te, 4 günde 5 kapkaç olayına karışan 5 şüpheli, güvenlik kameralarına yansıyan görüntülerinden tespit edilerek, yakalandı.
Merkez Şahinbey ve Şehitkamil ilçelerinde 18-22 Nisan’da polise başvuran 5 kişi, kapkaç mağduru olduklarını belirterek, şikayette bulundu. Kapkaç olaylarının meydana geldiği bölgelerdeki güvenlik kameralarının kayıtlarını inceleyen polis, yolda yürüyenlerin telefon ve çantalarını çalan 5 şüpheliyi belirledi. Kimlikleri tespit edilen şüpheliler, adreslerine düzenlenen operasyonla yakalandı. Gözaltına alınan ve emniyetteki sorgularının ardından adliyeye sevk edilen şüpheliler, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Görüntü dökümü
——————————–
– Motosikletli şüphelilerin kapkaç yapması
– Mağdurların şüphelilerin peşinden koşturması
– Şüphelilerin adliyeye sevk edilmesi
– Genel ve detay görüntüler
Haber:Mustafa KANLIK-amera:GAZİANTEP-DHA)