İŞÇİLERİ İÇİN KİRALADIĞI EVE GİRİNCE ERKEK CESEDİYLE KARŞILAŞTI
*- Antalya’nın Döşemealtı ilçesinde kullanılmayan müstakil evin içinde tanınmayacak halde erkek cesedi bulundu.
*- Üzerinden Hakan Çolak’a (42) ait kimlik çıkan ceset incelenmek üzere morga konuldu.
*- İşçilerinin konaklaması amacıyla kiralamak istediği eve geldiğinde cesedi bulan Osman Karabulut, “Eve bakarken kapalı bir kapı vardı. Kapıyı açtığımızda cesetle karşılaştık, polise haber verdik. Tanınmayacak haldeydi” dedi.
Olay, bugün saat 12.30 sıralarında ilçeye bağlı Yeniköy Mahallesi Kırkgöz Caddesi üzerindeki boş durumdaki müstakil evde meydana geldi. İşçilerinin konaklaması amacıyla kiralamak istediği evi incelemeye gelen esnaf, odaları gezerken vücudunun büyük bölümü tanınmayacak hale gelmiş erkek cesediyle karşılaştı. Esnafın durumu bildirmesi üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Polis çevrede güvenlik önlemi alırken, olay yeri inceleme ekiplerinin yaptığı çalışmada ölüm nedeniyle ilgili kesin bir bilgiye ulaşılamayan cesedin üzerinden Hakan Çolak’a ait kimlik çıktı. Yapılan incelemelerin ardından ceset kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için Antalya Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı.
Durumu gören ve polise bildiren esnaf Osman Karabulut, “İşçilerimizin kalması için kiralamak istedik bu evi. Eve bakarken kapalı bir kapı vardı. Kapıyı açtığımızda cesetle karşılaştık, polise haber verdik. Tanınmayacak haldeydi ceset. Çok uzun zaman olmuş sanırım öleli” diye olayı anlattı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
————–
– Evden, polis ekiplerinden
– Olay yeri inceleme ekiplerinden
– Evin dış plan görüntüsü
– Osman Karabulut ile röportaj
– Detay
HABER-KAMERA: Veli KÖKEN/DÖŞEMEALTI (Antalya), (DHA)-
========
KYME ANTİK KENTİ, ÇÖPLÜĞE DÖNDÜ
İZMİR’in Aliağa ilçesinde M.Ö. 11’inci yüzyılın ortalarında kurulan ve 12 Ailois kentinin en büyüğü olan Kyme Antik Kenti’nin plastik çöplerle dolu bakımsız görüntüsü, yürekleri sızlattı. 2000 yılında inşa edilmesine rağmen 21 yıldır açılışı yapılmayan Kyme Antik Kenti Kazı Evi ve Aliağa Arkeoloji Müzesi binası ise adeta çürümeye terk edildi. Camları kırılan, kapıları sökülen binanın atıklarla dolu olduğu görüldü.
Yunanistan’ın kuzeyinden gelen göçmen kavimler tarafından M.Ö. 11’inci yüzyılın ortalarında kurulan ve 12 Ailois kentinin en büyüğü olan İzmir’in Aliağa ilçesi Çakmaklı Mahallesi sınırları içerisinde Nemrut Limanı’nın yanında yer alan Kyme Antik Kenti’nin bakımsız, korumasız ve çöplerle dolu görüntüsü, yürekleri sızlatıyor. Madeni para (sikke) basan ilk şehirlerden biri olan ve uygarlık tarihine ışık tutan Kyme Ören Yeri’nde plastik şişe, cam şişe, ambalaj, giysi gibi atıkların bulunduğu ve bölgede temizlik çalışmalarının yapılmadığı görüldü.
2000 yılında inşa edilmesine rağmen 21 yıldır açılışı yapılmayan Kyme Antik Kenti Kazı Evi ve Aliağa Arkeoloji Müzesi binası ise adeta çürümeye terk edildi. Camları kırılan, kapıları sökülen, duvarlarında sprey boyalarla yazılan yazılar yer alan binanın içerisindeki çöp birikintileri de dikkat çekti..
‘GELECEK KUŞAKLARA HAKSIZLIK, UYGARLIK TARİHİNE SAYGISIZLIKTIR’
Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi Kurucu Başkanı Doğa ve Kültürel Yaşam Girişimi sözcüsü Ahmet Tuncay Karaçorlu, Aliağa’daki ören yeri ile müze binasının ilgisizlik ve bakımsızlık nedeniyle çok kötü durumda olduğunu ifade etti.
Alanın her yıl temizlenmesi, var olan yapıların korunması ve çöplüğe dönüşmesinin engellenmesi gerektiğini ifade eden Karaçorlu, “Ören Yeri’nde bulunan plastik atıklar kültür miraslarımıza geri dönüşü olmayan zararlar veriyor. Öte yandan 21 yıldır açılamayan müzenin ise basit kaba temizliği bile yapılmıyor. Aliağa’da böyle bir zenginlik varken bu halde kalması içler acısı bir durumdur. Bu bakımsızlık, hem gelecek kuşaklara büyük bir haksızlık, hem de uygarlık tarihine yapılmış bir saygısızlıktır. Yapılması gereken ruhsatı alınmış, işlemleri tamamlanmış müzenin bir an önce açılmasıdır. Bu görev toplumsal bir sorumluluktur” dedi.
‘KAZILARDA GÜN IŞIĞINA ÇIKAN PEK ÇOK ESER VAR’
Liman özelliği taşıdığı için Kyme Antik Kenti’nin ayrı bir önemi olduğunu ifade eden Karaçorlu, ören yerinde yapılan çalışmalara ilişkin şu bilgileri verdi:
“Antik kent, ilk olarak 1429 yılında İtalyan aydınların incelemeleri sonucunda belgelenmiştir. 1874 yılında ilk kapsamlı kazılar yapılmıştır. Arkeolog Ord. Prof. Ekrem Akurgal başkanlığında 1953 yılında kazılar başlatılmıştır. Ardından kazı çalışması 1979 yılında Prof. Dr. Vedat İdil ve İtalyan arkeolog Ord. Prof. Sebastiana Lagona tarafından sürdürülmüş, 2008 yılında kazıları İtalyan Antonio La Marka devralmıştır. 2008’den 2017 yılına kadar kazı çalışması devam ediyor ancak 2018 yılında yavaşlayarak durduruldu. Kazı ekibi ataması olmadığı için 2 yıldır kazı devam etmiyor, yeni ekibin kurulması bekleniyor. Bu kazılarda gün ışığına çıkan pek çok eser var. Bu eserler ‘kabristan’ olarak nitelendirebileceğimiz mezarların yakınlarında birtakım takı ve ziynet eşyaları bulunmuştur.”
‘KİMSE SORUMLULUK ÜSTLENMEDİ’
Kyme Antik Kenti Kazı Evi ve Aliağa Arkeoloji Müzesi’nin yapımına 1996 yılında başlandığını anlatan Karaçorlu, “Müze dönemin Aliağa Belediyesi ve İtalya Catania Üniversitesi tarafından bir protokol ile inşa edildi. 2000 yılında tamamlanan Aliağa Arkeoloji Müzesi’nin aynı yıl ‘geçici’ açılışı gerçekleştirildi. Kyme Antik Kenti’nde kazı yapan arkeologlar üst katta konaklıyor, buluntular ise binanın deposunda saklanıyordu. Ardından yerel seçimlerde yönetim değişince, sonrasında gelen belediye yönetimleri sürece dair bir sorumluluk üstlenmedi. Müzenin 21 yıldır açılışı yapılmadı. 2015 yılında müze dayanıksız olduğu gerekçesiyle yıkılmak istendi, Kültür Bakanlığı temsilcileri yaptıkları incelemelerde dayanıklı olduğuna karar verdi. Ancak o süreçten bu yana yine hiçbir ilerleme yok” dedi.
‘MADDE BAĞIMLILARININ OLDUĞU BİR YERDİ’
Aliağa Çevre Platformu üyelerinden Seçkin Mümin Gültekin de atıl durumdaki müze binasının yakınlarında oturduğunu belirterek, Aliağa’nın sosyal ve kültürel tarihi açısından müzeyi son derece değerli bulduklarını ifade etti. Binanın müze statüsüne kavuşmasını istediklerini dile getiren Gültekin, “Müze binası kapı ve pencereleri olmadığı için yakın zamana kadar madde bağımlılarının kullandığı bir yerdi. Çok metruk ve kötü bir görüntüsü var. Son derece değerli bir girişimdi. Böyle bir değer varken faaliyete geçirememek çok büyük bir kayıp” diye konuştu.
Aliağa Çevre Platformu kurucu üyelerinden Özgül Çağlar ise, müze binasının bugünkü haliyle Aliağa’ya yakışmadığını, bir an önce kente kazandırılması gerektiğini söyledi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Ören Yeri’nden genel detay görüntüler
-Ören Yeri’ndeki plastik çöplerden görüntüler
-Ören Yeri’nde Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi Kurucu Başkanı Ahmet Tuncay Karaçorlu ile röp.
-Kazı evi ve müzenin genel detay görüntüleri
-Kazı evi ve müzenin içerisindeki çöplerden ve kırık camlarından görüntü
-Kazı evi ve müze önünde Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi Kurucu Başkanı Ahmet Tuncay Karaçorlu ile röp.
-Aliağa Çevre Platformu üyeleri ile röp.
Haber: Hande NAYMAN Kamera: Ahmet Turhan ALTAY / İzmir, (DHA)
==============
KAPADOKYA’DA ÜNLÜ MANKENLERLE DİJİTAL PLATFORM DEFİLESİ
TÜRKİYE’nin önemli turizm merkezlerinden Kapadokya bölgesinde, Dosso Dossi Fashion Show’un 2021 sonbahar- kış sezonu dijital platform defilesi gerçekleştirildi. Çekimlerde Tülin Şahin, Özge Ulusoy, Jessica May, Deren Talu, Ecem Çırpan, Pınar Tartan, Büşra Turan ve Sinem Sülün’ün de aralarında olduğu 30 manken yer aldı.
Dosso Dossi Fashion Show, 2021 sonbahar- kış dijital platform defilesinin çekimlerini Kapadokya’da gerçekleştirdi. Sabah gün doğumuyla Kılıçlar Vadisi’nde başlayan çekimler, daha sonra Paşabağı Vadisi’nin peribacaları arasında ve Kızılvadi’de devam etti. Koreograf Yasin Soy yönetiminde yapılan çekimlerde Tülin Şahin, Özge Ulusoy, Jessica May, Deren Talu, Ecem Çırpan, Pınar Tartan, Büşra Turan ve Sinem Sülün’ün de aralarında olduğu 30 manken görev aldı. Dijital defile için kamera karşısına geçen mankenler; peribacaları, sıcak hava balonları, doğal oluşumlar ve bölgenin ‘güzel atlar diyarı’ olarak anılmasını sağlayan atlar eşliğinde görsel güzellik oluşturdu.
‘KAPADOKYA ŞÖLENİ GERÇEKLEŞTİRDİK’
Dosso Dossi Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Eraslan, geçen yıl Ağrı Doğubayazıt’ta gerçekleştirilen dijital platform defilelerini sürdürdüklerini söyledi. Çekimlerin ülke tanıtımına büyük katkı sağladığını belirten Eraslan, “Doğubayazıt’tan sonra şimdi ülkemizin en güzel noktalarından biri olan Kapadokya’dayız. Bu eşsiz doğada yaptığımız çekimler Türk tekstiline büyük katkı sağlarken, bölgenin turizm tanıtımına da hizmet ediyor. Tam anlamıyla Kapadokya şöleni gerçekleştirdikö dedi.
‘MODA HER ZAMAN ÖNDE GİDER’
Zelve-Paşabağları’ndaki defile öncesi gazetecilerle bir araya gelen Tülin Şahin ise Kapadokya bölgesinde defilede yer almaktan mutluluk duyduğunu belirterek, “Moda her zaman önden giden bir şey. Sezonları daha önden tanıtıyoruz ki tüm dünyaya kıyafetler yetişsin. Dolayısıyla ters mevsim çalışıyoruz. Yazın kışlıklar, kışın yazlıklar gibi. Her işin cilvesi var, bu da bizim işin cilvesiö diye konuştu.
Deren Talu ise ilk kez Kapadokya’ya geldiğini söyleyerek, “Çok heyecanlıyım. Kapadokya çok güzel bir yer. Çok tanıdığım ve bildiğim isimlerle podyumda görev aldım. Benim 4’üncü kez podyuma çıkışımö dedi.
Özge Ulusoy da yaz sıcağında defilede hiç zorlanmayacağını belirtip, “Uzun yıllardan beri bu işi yaptığımız için biz alışığız, çok keyifliyiz. Yıllardır içinde bulunmak istediğim bir projeydi. Kapadokya bölgesinde olduğum için çok mutluyumö diye konuştu.
‘KAPADOKYA BENİM İÇİN ÖZEL’
Jessica May ise Kapadokya’da daha önce dizi çekiminde yer aldığını dile getirip, “Kapadokya benim için çok özel. Ürgüp Temenni Tepesi’ne çıkan mutlaka Kapadokya’ya yeniden dönermiş. Ben de çıktım ama bu denli hızlı döneceğimi tahmin etmemiştim. Yaz döneminde bu güzel manzaralar içinde podyuma çıkmak güzel şeyö dedi.
Görüntü Dökümü:
-Mankenlerin podyumda yürüyüşlerinden genel ve detay görüntü
-Dosso Dossi Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Eraslan’ın açıklaması
-Mankenler ile röportaj
-Genel detay
-Drone ile havadan genel görüntü
Haber-Kamera: Ahmet KORKMAZER/NEVŞEHİR,(DHA)
======================
TOKAT’TA ARAÇLARA AMBALAJ POŞETLİ YAĞIŞ TEDBİRİ
TOKAT’ın Turhal ilçesinde kuvvetli yağış uyarısı üzerine vatandaşlar araçlarını ambalaj poşetleri ile kapatarak önlem aldı. Turhal Belediyesi de anons yaparak vatandaşları uyardı.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü, Tokat ve Amasya çevrelerinde yer yer çok kuvvetli sağanak yağış beklendiği tahmininde bulundu. Yapılan açıklamalarının ardından Tokat’ın Turhal ilçesinde bazı araç sahipleri zarar görmemesi için otomobillerinin üzerini ambalaj poşetleri ile kapladı. Turhal Belediyesi ise merkezi anons sisteminden Meteoroloji Genel Müdürlüğünün duyurusunu paylaşarak vatandaşları dikkatli ve tedbirli olmaları konusunda uyardı.
Görüntü Dökümü:
-İlçeden görüntüler
-Ambalaj naylonu ile örtülen araçlar
-Belediyenin anonsla yaptığı uyarı
Haber-Kamera: Fatih YILMAZ/TURHAL(Tokat), (DHA)
=====================
ARICILARIN KOVAN VE ARILARI ÇALINDI
MANİSA’nın Şehzadeler ilçesinde Hamalınkırı Mevkisinde arıcıların kovanları, arılarla birlikte çalındı. Olayla iligili soruşturma başlatılırken arıcılar, “Rızkımızı, ekmeğimizi heveslerimizi çaldılar” diyerek suçluların bir an önce yakalanmasını istedi.
Hamalınkırı mevkisinde çevre köylerde yaşayanların arıcılık yapmak için yerleştirdikleri kovanlardan bazıları, hırsızlar tarafından çalındı. Kovanlarının bakımı için bölgeye gelen köylüler, durumu fark edince jandarmaya şikayetçi oldu. Jandarma ekipleri, 3 köylünün 7 kovanının, arılarla birlikte çalındığını tespit ederek şüphelilerin belirlenmesi için çalışma başlattı.
Çobanisa köyünden Hasan Gülhan (40), bölgede çiçek çeşitliliği nedeniyle kaliteli bal üretimi gerçekleştiğini, 200’ü aşkın kovanın bulunduğunu söyledi. Kendisinin de 6 kovanının bulunduğunu, ikisinin hırsızlar tarafından arılarla birlikte çalındığını ifade eden Gülhan, iki arkadaşının da 5 kovanının çalındığını açıkladı.
Arıcılığın meşakkatli, ilgi isteyen bir meslek olduğunu ifade eden Hasan Gülhan, “Maddi zararım var ama manevi zararım daha büyük. Rızkımızı, ekmeğimizi, heveslerimizi de çaldılar” dedi.
Bayram Altıntaş (42) ise 19 kovanından üçünün çalındığını belirterek “Bunu yapanlar işi bilen kişiler. Kovanları bilinçli seçmiş, en kuvvetli olan arılar çalınmış. Şimdi kalan kovanlar çalınacak mı korkusu yaşıyoruz. Hırsızlık ruh halimizi bozdu” diye konuştu.
Gülhan ve Altıntaş, suçluların kısa sürede yakalanmasını istediklerini belirtti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Arı kovanlarından detay
-Arıcıların kovanlarının bakımını yaparken detay
-6 kovanla arıcılığa bu yıl başlayan 2 çocuk babası Hasan Gülhan’ın konuşması
-Bölgede 19 kovanla arıcılık faaliyetini sürdüren Bayram Altıntaş’ın konuşması
(KJ Haber-Kamera: Ersan ERDOĞAN/ MANİSA, (DHA)