İZMİT KÖRFEZİ’NE MÜSİLAJLA MÜCADELEDE OKSİJEN VERECEK CİHAZLAR BIRAKILDI
İZMİT Körfezi’ne, müsilajla mücadele için denize oksijen verecek cihazlar koyuldu. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, İzmit Körfezi’nde 4, Pendik’te 1 cihazı pilot olarak uygulayacaklarını belirterek, “Bu cihaz, bulunduğu alanın yaklaşık 500 metre çapına kadar etki edebiliyor. Bize söylenen; 15 ile 25 hektar arasındaki alanda cihaz, deniz yüzeyindeki gerginliği azaltarak, atmosferdeki oksijenin deniz dibine gitmesine imkan sağlıyorö dedi.
İzmit Körfezi’nde müsilajla mücadele kapsamında kullanılacak, Kanada’dan satın alınan ve deniz dibine oksijen verecek olan 4 cihazdan 1’i, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un katılımıyla su altına bırakıldı. İzmit Körfezi’ne 4, Pendik’e 1 cihaz, dalgıçlar tarafından 30 metre derinliğe koyuldu. Denize oksijen verecek cihazın yaklaşık 30 metreye bırakıldığını söyleyen Bakan Kurum, “Bu cihaz bulunduğu alanın yaklaşık 500 metre çapına kadar etki edebiliyor. Bize söylenen; 15-25 hektar arasındaki alana bir cihaz, deniz yüzeyindeki gerginliği azaltarak atmosferdeki oksijenin deniz dibine gitmesine imkan sağlıyor. Şu anda 4 Körfez ve 1 de Pendik Marina’da olmak üzere 5 cihazı pilot olarak uyguluyoruz. Göreceğiz ve neticeye göre hareket edeceğiz. 15-25 hektar alan önemli ve kıymetli bir mesafe ve deniz dibinde de 30 metreye kadar etki ettiğini düşünüyoruz ve bizlere iletilen ifadeler o yönde” diye konuştu.
‘6 HAFTA SONUNDA OKSİJEN SEVİYESİ ÖLÇÜLECEK’
Denizde oksijen seviyesinin düştüğünü dile getiren Bakan Kurum, şöyle konuştu:
“6 hafta sürecek bu çalışma. 6 hafta içinde denizdeki oksijen seviyesinin en az 8 miligram/ litre olması gerekiyor. Şu anda yaptığımız ölçümlerde bazı noktalarda 2 miligrama kadar oksijen seviyesinin düştüğünü görüyoruz. Bizim oksijen seviyesini arttırmamız orada canlıların yeniden yaşamlarını sürdürmeleri adına önemli. Müsilajlar ekolojik düzen içinde balıklar tarafından yenilebiliyor ama oradaki müsilajın çokluğu, oksijen seviyesinin azlığı, azot ve fosfor seviyesinin de yüksek olması nedeniyle ekolojik sistem istediğimiz şekilde ilerlemiyor. Kısa vadede oksijen seviyesini artırarak deniz yüzeyindeki alg, yosunlar ve kötü koku ve görüntü oluşan mikroorganizmaları da etkileyeceğiz. 6 hafta takipleri yaparak başarılı olması halinde tüm Marmara’da da bu uygulamayı oluşturduğumuz bilim kurulu çerçevesinde yürütüyor olacağız. Mavi bayraklı denize girilen noktalarda an ve an denizdeki suyun kalitesi verilmektedir. Körfez’deki mavi bayraklı plajımızda bir sorun problem yok.”
‘OKSİJENİ ARTTIRACAĞIZ’
Marmara’da kısa vadede oksijen seviyesini artıracaklarını belirten Bakan Kurum, “Temmuzun ilk haftasında Kanada’daki hocamız buraya gelecek ve TÜBİTAK ile ve bilim kurulu içinde değerlendireceğiz. Marmara’ya ilişkin bu uygulamayı yapabileceklerini söylüyorlar. Başarılı olması halinde tüm Marmara’ya kısa vadede oksijen seviyesini artırabilmek adına bu adımı atacağız. Bu kesin bir çözüm değil. Asıl olan bizim uzun vadeli yatırımlarımızı hayata geçirmek. TÜBİTAK bünyesinde bu projelere 10 milyon liraya kadar destek verileceğini TÜBİTAK Başkanı’mız ifade ettiler ve kendilerine şükranlarımı sunuyorum. Değerli ve önemli bir çalışma ve önemli bir bütçe. Daha önce depremle ilgili çalışma yapıldı. Şimdi de müsilajla ilgili üniversite ve bilim insanların yapacağı çalışmaları beraber yürüteceğiz” dedi.
Görüntü Dökümü
——————–
-Bakan Kurum açıklaması
-Denize cihazın bırakılması
Haber-Kamera-Ergün AYAZ-Dinçer AKBİR-İZMİT(Kocaeli)(DHA)
======================================
ŞENTOP: TÜRKİYE’Yİ BÖLGE DIŞI AKTÖR GİBİ GÖSTERMEYE ÇALIŞANLARA PAYE VERİLMEMELİ (2)
‘BİRÇOK KONU KONUŞULDU, TARTIŞILDI’
Güneydoğu Avrupa İş Birliği Süreci Parlamenter Asamblesi (GDAÜPA) Sekizinci Genel Kurulu’na ev sahipliği yapan TBMM Başkanı Mustafa Şentop, açılış oturumunun ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin dönem başkanı olduğu GDAÜ’nün, salgın süreci nedeniyle arzu edilen şekilde bütün ülkelerin fiziki katılımıyla yapılamadığını belirten Şentop, “Nihai olarak bu genel kurul toplantısını fiziki katılımla yapmayı arzu etmiştik. Bu konuda da büyük ölçüde başarılı olduk çünkü Türkiye dahil olmak üzere 7 ülkeden fiziki katılım var. Meclis başkanları, başkan vekili ve milletvekili düzeyinde katılımlar gerçekleşti ama katılamayan ülkeler de var, olumsuz şartları sebebiyle. Bunlarla ilgili de hibrit, çevrim içi katılma imkanı sağladık. Bu yıl içinde milletvekili arkadaşlarımızın çok yoğun, güzel çalışmaları oldu. Bu çalışmalar çerçevesinde ciddi bir içerik oluşturuldu, birçok konu konuşuldu, tartışıldı” dedi.
Bölgesel teşkilat olarak aslında dünyada yegane teşkilat olan GDAÜ Parlamenter Asamblesi’ni desteklediklerini kaydeden Şentop, “Güçlenmesi ve kurumsallaşmasını arzu ediyoruz. Kurumsallaşmayla ilgili en önemli konu da daimi bir sekretaryanın oluşturulması, bu konuda da bugüne kadar birçok müzakere yapıldı ama sonuca bağlanamadı. Şimdi tekrar o konuyu da gündeme getireceğiz ama inşallah en kısa zamanda olması lazım. Çünkü böyle bir asamblenin başarısı için bir daimi genel sekreterlik ve kurumsallaşma çok önemli” diye konuştu.
Oturumlardaki görüşmelerle ilgili GDAÜ’nün çerçevesi ve amaçlarına uygun tartışma olmasını arzu ettikleri ve büyük ölçüde de o sınırlar içinde kaldığını söyleyen Şentop, “Tabi bazı ülkeler arasında ikili sorunlar var. Bunlardan biri Kosova’yı tanımayan 4 ülke var. Dolayısıyla bu ülkelerin kendi aralarındaki sorunlar. Bunlar da çok gündeme gelmedi ama sonunda bu konuyla ilgili kısa bir müzakere yaşandı. O bakımdan daha çok GDAÜ’nün siyasi, ekonomik ve güvenlik boyutları itibarıyla tartışıldı, bölgesel başka sorunlar gündeme gelmedi” dedi.
Oturumlarda terörle ilgili konuların da ele alındığından bahseden Meclis Başkanı Şentop, “Şüphesiz zaten ikinci oturumda başkanlık yapan milletvekilimiz sayın Derya Bakbak’ın hazırladığı bir rapor var komiteyle. Dün o görüşüldü, müzakere edildi. O rapor sunulacak, o konuyu da detaylı olarak oya sunacağız. İnşallah kabul edilecek. Bir de Antalya Bildirisi yayımlayacağız” diye konuştu.
Görüntü dökümü:
—————————–
– Şentop ve davetlilerin aile fotoğrafı çekimi
– RÖP: TBMM Başkanı Şentop ile röportaj
HABER: Mehmet ÇINAR- Semih ERSÖZLER-KAMERA: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA,(DHA)
=======================================
EVLAT NÖBETİNDEKİ ANNE: ÇOCUĞUMU SİZİN İÇİN O YAŞA GETİRMEDİM
DİYARBAKIR’da, terör örgütü PKK tarafından kaçırılan çocuklarının bulunmasını isteyen 229 ailenin HDP binası önündeki oturma eylemi, 659’uncu günde de sürüyor. Bitlis’te, 2015 yılında üniversite öğrencisiyken, kaçırılan kızı Fadime için evlat nöbetine devam eden Hatice Levent, “Bu HDP denilen, PKK denilen lanet, bizim çocuklarımızdan ne istiyor? Kendi çocuklarını götürsünler. Bizim çocuklarımızı bırakın. Ben çocuğumu sizin için o yaşa getirmedim” dedi.
Diyarbakır’da yaşayan Mehmet Akar, 2 yıl önce 21 Ağustos’ta kayboldu. Oğlunun teröristler tarafından dağa kaçırıldığını düşünen Hacire Akar, 1 gün sonra HDP Diyarbakır il binası önünde oturma eylemi başlattı. Hacire Akar’ın almadan gitmeyeceğini söylediği oğlu Mehmet Akar, eylemin 3’üncü gününde ortaya çıktı. Akar eylemine son verdi, Mehmet Akar ise mahkemece ev hapsine çarptırıldı. Hacire Akar, çocukları kayıp annelere çağrıda bulundu. Akar’ın çocuğuna kavuşması, çocukları terör örgütü PKK tarafından kaçırılan aileler için umut oldu. Akar’ın çağrısıyla harekete geçen çocukları kayıp aileler, 3 Eylül 2019’da HDP binası önünde oturma eylemine başladı. 659 gündür devam eden eyleme katılan aile sayısı, 229’a ulaştı. Eylem süresince Hacire Akar’ın yanı sıra evlat hasreti çeken 24 aile daha çocuklarına kavuştu.
‘FADİME’Mİ ALMADAN BURADAN GİTMİYORUM’
Bitlis Eren Üniversitesi Fen- Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü 2’nci sınıf öğrencisiyken, 2015 yılında kaçırılan Fadime için Kütahya’dan gelen ve eylemini sürdüren Hatice Levent, kızına teslim olması çağrısında bulundu. Kızına kavuşmadan eyleminden vazgeçmeyeceğini aktaran Levent, “Fadime’mi almadan bu kapıdan gitmiyorum. Bizim çocuklarımızı mağaralara götürdüler. Ellerindeki kalemleri attırıp silah verdiler. Bizim çocuklarımızın suçu ne? Biz çocuklarımızın acısıyla kavrulup, yanıyoruz. Çocuklarımızın üstünden ellerinizi çekin. Biz yavrularımızı istiyoruz. Bu HDP denilen, PKK denilen lanet, bizim çocuklarımızdan ne istiyor? Kendi çocuklarını götürsünler. Bizim çocuklarımızı bırakın. Ben çocuğumu sizin için o yaşa getirmedim. Bizim çocuklarımızı mağaralardan çıkarın, çocuklarımızı yanımıza yollayın. Ben çocuğumun ‘anne’ deyişini, kokusunu özledim. Fadime’m eğer ki beni duyup, görüyorsan kaç, gel yavrum. Arkadaşlarının elini tutarak hepiniz gelin” diye konuştu.
Görüntü Dökümü
———–
HDP binası
Güvenlik önlemleri
Çadırdaki aileler
Kaçırılan çocukların fotoğrafları
Hatice Levet’in konuşması
Aileler
Genel ve detay
DİYARBAKIR – DHA
=================================================
AZİZ NİKOLAOS KİLİSESİ’NİN RESTORASYONUNU GİRİTLİLER FEDERASYONU ÜSTLENDİ
ANADOLU’da ‘Noel Baba’ adına inşa edilmiş 2’nci kilise olma özelliği taşıyan Aydın’ın Söke ilçesindeki Aziz Nikolaos Kilisesi, iklim koşulları ve definecilerin yaptığı kaçak kazılar nedeniyle tahrip oldu. Yıkılma tehlikesiyle karşıya kalan kilisenin turizme kazandırılması için restorasyonunu Giritliler Federasyonu üstlendi
Söke’nin kırsal Güllübahçe Mahallesi’ndeki eski Rum yerleşkesi olan ve o zamanki adıyla ‘Gelebeç’ olarak anılan bölgede, 13’üncü yüzyılda yapılan ve 1821 yılında restore edilen Aziz Nikolaos Kilisesi, iklim koşulları ve definecilerin yaptığı kaçak kazılar nedeniyle tahrip oldu. Anadolu’da Noel Baba adına inşa edilmiş ikinci kilise olması nedeniyle büyük önem taşıyan tarihi kilise, yıkılma tehlikesi ile karşı karşıya kaldı.
İzmir 2 numaralı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’nun 20 Mayıs 1992 tarihli kararı ile ‘korunması gerekli kültür varlığı’ olarak tescil edilen, 6 yıl sonra da Kültür ve Turizm Bakanlığı’na tahsis edilen kilisenin içler acısı durumu, mahalleliyi harekete geçirdi. Kilise, 1922 yılında Rumların gitmelerinden sonra, mübadele ile gelen Türkler tarafından 25-30 yıl kadar değiştirilmeden cami olarak da kullanıldı. Özellikle iç kısmındaki sütunlarında ciddi hasarlar bulunan kilisedeki incelemelere Aydın İl Kültür ve Turizm Müdürü Umut Tuncer, Giritliler Federasyonu Başkanı Yunus Çengel ve üyeleri katıldı. Yapılan incelemenin ardından kilisenin kısa süre sonra restorasyon çalışmalarına başlanması kararı alındı. Aziz Nikolaos Kilisesi Giritliler Federasyonu bünyesindeki sponsorlar yardımıyla restorasyon çalışmalarının yapılarak turizme kazandırılması için kollar sıvandı.
‘KÜLTÜR TURİZMİNİ ÇOK ÖNEMSİYORUZ’
Aydın İl Kültür ve Turizm Müdürü Umut Tuncer, “Aziz Nikolaos Kilisesi’nin restorasyon çalışması için burada bir araya geldik. Süreci başlatma konusunda yakın zamanda çalışmaları başlatmıştık. İlerleyen zamanda da STK’lardan yapının restorasyonu için sponsor olma, sponsorluk yapabilme teklifi aldık ve çok mutlu olduk. Kültür turizmini çok önemsiyoruz. Dolayısıyla kültür varlıklarının bir an önce restorasyonunun yapılması ve turizme kazandırılması noktasında çalışmalarımızı hızlı bir şekilde sürdürüyoruz. Bu kapsamda burada toplandık. Rölöve ve restorasyon projesinin hazırlıkları ile sponsorluk anlaşmasını prensipte hangi koşullarda yapılabileceği hususunda bir fikir birliğine vardık. En kısa zamanda ise çalışmalara başlayacağız” dedi.
‘KÜLTÜR TURİZMİ İÇİN ÖNEMLİ ODAK NOKTALARDAN BİRİ’
Kuşadası Giritliler Kültür Dostluk Yardımlaşma Derneği ve aynı zamanda da Giritliler Federasyonu Başkanı Yunus Çengel ise, “Yöremizin kültürel değerlerinden bir tanesi olan Aziz Nikolaos Kilisesi’nin restorasyon aşamasında bize dostlarımızdan gelen teklifler üzerine İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile görüşme sağladık. Kendileri de gerekli anlayışı gösterdi. Buranın restorasyon çalışması tamamladıktan sonra kültür turizmi açısından önemi odak noktalarından birisi olacağını düşünüyoruz. Bu yörede yaşıyoruz. Daha önce de İl Kültür Müdürü ile Kurşunlu Manastırı’nda tanışmıştık. Oradaki konuşmalarda kilisenin restorasyon çalışmasını söyleyince biz de çalışmaları başlattık” diye konuştu.
Görüntü Dökümü
—————
-Aziz Nikolaos Kilisesi’ndeki incelemelerden görüntü
-Muğla İl Kültür Müdürü Umut Tuncer ile röp.
-Giritliler Federasyon Başkanı Yunus Çengel ile röp.
-Kiliseden genel ve detay görüntüler
Haber – Kamera: Burhan CEYHAN / AYDIN, (DHA)
====================================================
GEBZE’DE 3 İŞ MAKİNESİNİN YANMASINDA ‘KUNDAKLAMA’ ŞÜPHESİ
KOCAELİ’nin Gebze ilçesinde, park halindeki 3 iş makinesi, bir anda alev aldı. Alevler, itfaiye ekiplerince söndürülürken, aralarında mesafe olan iş makinelerinin aynı anda yanması nedeniyle kundaklama ihtimali değerlendiriliyor.
Gebze’nin Duraklı Mahallesi’nde park halindeki Mehmet Erbaşı, Dursun Handemi ve Yusuf Doğan’a ait 3 iş makinesi, saat 03.00 sıralarında, aynı anda yanmaya başladı. İş makinelerinden yükselen alevleri görenler, itfaiye ve jandarmaya bildirdi. İhbarla gelen itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle yangın, söndürüldü. İş makineleri ise kullanılamaz hale geldi. Aralarında mesafe bulunan iş makinelerinin aynı anda yanması nedeniyle olayın kundaklama olabileceği ihtimali üzerinde durulurken, soruşturma başlatıldı.
Görüntü Dökümü
—————
-Alev alev yanan iş makinelerinin görüntüsü
-Detaylar
Haber: Selda Hatun TAN/GEBZE(Kocaeli),(DHA)
===================================================
5 KİŞİNİN ÖLÜMÜNE NEDEN OLAN KAMYON SÜRÜCÜSÜNE 16 YIL 3 AY HAPİS
KOCAELİ’nin Kandıra ilçesinde otomobile çarparak 2’si çocuk 5 kişinin ölümüne, 2 kişinin de yaralanmasına neden olan kamyon sürücü Samet Koyun (32), 16 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı.
Geçen yıl 22 Temmuz günü Kandıra’nın Çakırcaali Mahallesi Kocabayramlar Sapağı mevkiinde meydana gelen kazada, Kandıra istikametine giden Samet Koyun yönetimindeki kamyon, karşı şeride geçerek Serkan Barhan (37) yönetimindeki otomobil ile çarpıştı. Kazada sürücü Serkan Barhan, eşi Duygu Barhan (33), oğlu Göktuğ Barhan (6) ve kardeşi Tuba Barhan (33) ile yeğeni Berra Kılıç (2) hayatını kaybederken, sürücünün annesi Necla Barhan (55) ve babası Raşit Barhan (65) yaralandı. Samet Koyun tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bir önceki duruşmada cumhuriyet savcısı, sanık Samet Koyun hakkında 3 yıldan 22 yıla kadar hapis cezası istedi. Bugün Kocaeli 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuklu sanık Samet Koyun, kazada hayatını kaybeden ailenin yakınları ve avukatlar hazır bulundu. Duruşmada son sözü sorulan Samet Koyun, “Böyle bir kazaya neden olduğum için son derece pişmanım. Ölenlerin yakınlarına başsağlığı diliyorum.” dedi. Mahkeme heyeti, “Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçunu işlemesi nedeniyle Samet Koyun’u 16 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdı.
Görüntü Dökümü
——————–
Arşiv görüntüler
HABER-KAMERA: Dinçer AKBİR/İZMİT(Kocaeli), (DHA)
===================================================
APARTMAN GİRİŞİNDEKİ MAZGAL DEMİRİNİN ÇALINMASI KAMERADA
OSMANİYE’de bir site girişindeki mazgal altına konulan demir ayaklığın çalınması güvenlik kameralarına yansıdı. Polis tarafından yakalanan şüpheli A.B. (27) adli kontrolle serbest bırakıldı.
Mareşal Fevzi Çakmak Mahallesi Beycioğlu Ali Ağa Caddesinde ki bir sitenin girişinde bulunan mazgalın altındaki demir ayaklığın yerinde olmadığını görenler polise bilgi verdi. Asayiş Şube Müdürlüğü Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri, olayla ilgili çalışma başlattı. Binanın güvenlik kamerası kayıtlarını izleyen polis, görüntülerde şüphelinin hırsızlık suçundan çok sayıda kaydı bulunan A.B. olduğunu tespit etti. Yapılan fiziki takibin ardından şüpheli kısa sürede yakalandı. Mazgal demirini hurdacıya sattığını söyleyen şüpheli, emniyetteki ifadesinin ardından çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Görüntü Dökümü
————————————-
Şüphelinin bina girişine gelişi
Demir mazgalın üstündeki plastiği kaldırıp kaldırıma koyması
Mazgal demirini eline alıp götürmesi
Binadan çıkışı, demir aparatla gidiş görüntüsü
Haber: İbrahim EMÜL – Kamera: OSMANİYE,(DHA)