İşkenceci eşini öldüren Melek İpek: Rüyasında onu terk ettiğimi görür, döverdi (2) – Yeniden
ANTALYA’da çıplak bir şekilde işkence görüp, kendisini ölümle tehdit eden 12 yıllık eşi Ramazan İpek’i (36) öldüren Melek İpek (31), ilk kez hakim karşısına çıktı. Ağlayarak ifade veren Melek İpek, Ramazan İpek’in, götürdüğü gölette kendisine saldırıp bekaretini bozduğunu belirterek, “Beni çok sevdiğini ve ayrılmamam için bunu yaptığını söyledi” dedi. Daha evlenmeden şiddet görmeye başladığını anlatan İpek, “Beni dövmesi için bir sebep olmuyordu. Şakalaşırken, gece rüyasında onu terk ettiğimi görür, kalkar beni döverdi. 8 yaşındaki büyük kızımı da döverdi. Ama ağlayamıyordu. Çünkü ağladığında daha çok dayak yiyordu” diye konuştu.
Olay, 7 Ocak günü, Döşemealtı ilçesinde meydana geldi. Servis şoförlüğü yapan Ramazan İpek ile 12 yıllık eşi Melek İpek arasında tartışma çıktı. Ramazan İpek, kıyafetlerini çıkarttığı eşini kelepçe takarak saatlerce dövdü. İşkence ve dayaktan gözleri şişen ve morluk oluşan Melek İpek halsiz kalırken, eşi Ramazan İpek kendisini ve 2 çocuğunu öldüreceğini belirterek sabaha karşı evden ayrıldı. Birkaç saat sonra eve dönen Ramazan İpek, karşısında elleri kelepçeli halde av tüfeğiyle bekleyen Melek İpek’i buldu. İkili arasında çıkan arbede sırasında Melek İpek, tüfekle eşini vurup öldürdü, ardından 112 Acil Çağrı Merkezi’ni arayarak durumu bildirdi. İhbar üzerine adrese gelen sağlık ekipleri, Melek İpek’i çıplak vaziyette elleri kelepçeli buldu. Kelepçeleri açılan Melek İpek’e ambulansta müdahale edildi. Gözaltına alınan Melek İpek, çıkarıldığı Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklandı. Cumhuriyet savcısının ‘haksız tahrik’ indirimi uygulanmasını istediği iddianamede sanığın 18 yıldan 24 yıla kadar hapis istemiyle yargılanması talep edildi.
İLK KEZ HAKİM KARŞISINDA
Döşemealtı L Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu olan Melek İpek’in, bugün saat 10.30’da Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ilk kez hakim karşısına çıkması bekleniyordu. Ancak SEGBİS sistemindeki teknik arıza nedeniyle duruşma, öğleden sonraya kaldı. İpek, tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS bağlantısı ile saat 14.10’da başlayan duruşmaya katıldı. Duruşma salonunda maktul Ramazan İpek’in yakınları ile Melek İpek’in ailesi ve taraf avukatları hazır bulundu. Duruşmayı tarafların yakınlarının yanı sıra, STK’lar ve kadın dernekleri de takip etti.
‘UTANMADAN, KORKMADAN YAŞADIKLARIMI ANLATMAK İSTİYORUM’
Ağlayarak savunmasını yapan Melek İpek, eşinin anne ve babasına başsağlığı dileyerek sözlerine başladı. Olay nedeniyle üzgün olduğunu söyleyen İpek, “Ama artık utanmadan, korkmadan tüm yaşadıklarımı anlatmak istiyorum” dedi. Eşiyle 2006 yılında lise ikinci sınıfta okurken tanıştıklarını aktaran Melek İpek, “Tek hayalim matematik öğretmeni olmaktı. Çok başarılıydım. Arkadaşlarımın ısrarıyla eşimle görüştüm. Askerden yeni gelmişti. Eşim beni düğünde görmüş, beğenmiş. Birkaç ay görüştük. Babamdan bir tokat bile yememiştim. Henüz arkadaşlık aşamasındayken kıskançlıkları başlamıştı ve şiddet başladı. 3 aylık arkadaşlığımı bitirmek istedim. ‘Hayallerim var’ dedim. Okumak istediğimi söyledim. Arkadaşlarım vasıtasıyla son kez görüşme teklifini kabul ettim” diye konuştu.
KENDİSİNDEN AYRILMASIN DİYE BEKARETİNİ BOZMUŞ
Ramazan İpek’in kendisini okuldan motosikletiyle aldığını kaydeden Melek İpek, “Son kez teklifini kabul ettim ve ilk kez o gün okula gitmedim. Beni Ekşili Mahallesi’ndeki Ekşili Göleti’ne götürdü. Gündüz vakti etrafta kimse yoktu. Motordan iner inmez bana saldırdı ve beni soymaya başladı. Çığlık attım. Bağırdım, kurtulmaya çalıştım. Sesimi kimseye duyuramadım. Gücüm de yetmedi. Bana orada zorla sahip oldu. Beni çok sevdiğini ve ayrılmamam için bunu yaptığını söyledi. Ailem görmesin diye beni evin yakınlarına bıraktı. Evde annem-babam yoktu. Duşa girdim. Ağladım, düşündüm. O saatten sonra kime ne diyebilirdim ki” dedi.
‘ŞİDDETİ DAHA NİŞANLIYKEN BAŞLAMIŞTI’
Bir süre görüşmeye devam ettiklerini aktaran Melek İpek, “Bana iyi davranıyordu, evleneceğimizi söylüyordu. Ailesi ile kavga etti. Ailesi evden kovdu. Evlenmemize önce karşı olan babam, sonra kabul etti. Aileme bana yaptıklarını söylemedim. Lise üçüncü sınıfı bitirdim. Ailesi istedi ve bir süre sonra nişan yapıldı. Nişanlıyken görünür yerlerime vurmuyordu. Ailemin yanında bir yıl kaldı. Bana şiddeti daha nişanlıyken başlamıştı. İstemediğim ilişkiden dolayı evlenmeye mecbur hissediyordum. Bu nedenle de aileme bir şey diyemiyordum. Ailesini çağırdık ama düğünümüze gelmediler” diye konuştu.
KISKANÇLIK YÜZÜNDEN OKULU BIRAKTI
Bir yıl nişanlı kaldıktan sonra 2008 yılında nikahlarının kıyıldığını aktaran İpek, “O zaman da dargındık. Düğünden sonra babam evimizi dizdi ve sonrasında evimize geçtik. Eşim güvenlik olarak çalışıyordu. Ben de bir süre çalıştım. 2010 yılında eşimi ikna ederek üniversite sınavına girdim. Akdeniz Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu Çevre Koruma ve Kontrol Bölümünü kazandım ama eşimin kıskançlığı yüzünden 1,5 yıl okuduktan sonra bırakmak zorunda kaldım” dedi.
‘KUCAĞIMDA ÇOCUK VARKEN KABLOYLA DÖVDÜ’
Üniversiteyi bıraktıktan sonra hamile olduğunu öğrendiğini kaydeden Melek İpek, ifadesine şöyle devam etti:
“Hamileliğin ilk aylarında sıkıntı yaşamadık ama hamilelik ilerledikçe, doğuma yaklaştıkça çocuğa zarar vereceğini düşünerek beni ters ilişkiye zorluyordu. Ben her seferinde ağlıyordum ama kendisi zevk alıyordu. Doğuma az süre kalmıştı. Erkek kardeşi Hüseyin ile birlikte Melike diye bir kızı getirdi. Erkek kardeşinin kızı kaçırdığını, yaşının küçük olduğunu, kimseye bahsetmemem gerektiğini söyleyerek bir süre bizde kalacağını belirtti. Ben kabul etmedim ama kız bizde kaldı. Ben doğum yapmadan daha eşim o kızla yakınlaşmaya başladı. Bunu hissettim ama konduramadım. Melike’yi alnından öperken gördüm ama eşim sobadan fırlayan külü temizlediğini söyledi. Kıza neden geldiğini sorduğumda, kendisini Hüseyin’in kaçırdığını söylüyordu. Doğum yaptıktan sonra 10 gün kadar annemlerde kaldım. Evime geldiğimde kız yatak odamda çıplaktı. Ben sinir krizi geçirdim. Kızım kucağımdaydı. Kıza evden gitmesini istedim. Sesimi kıza karşı yükseltince kucağımda çocuk varken beni kabloyla dövmeye başladı. Çocuğumu ölümle tehdit etti. Kablo çocuğuma da denk gelmişti ve hatta kafası kanamıştı.”
‘ANNEMİ, BABAMI ÖLÜMLE TEHDİT ETTİ’
Bekarken de ayrılmak istediğini söylediğini sözlerine ekleyen Melek İpek, “Annemi, babamı ölümle tehdit etti. Özellikle kız kardeşime gözümün önünde tecavüz etmekle tehdit ediyordu. Çocuk olduktan sonra bu kez çocuğu öldürmekle tehdit etmeye başladı. Melike’nin gitmesi için çok ısrarcı oldum ama beni yine tehdit ediyordu. Ailem bizim eve geldiğinde Melike’yi arkadaşım olarak biliyorlardı. 2012 yılıydı. Melike yaklaşık 3 ay bizde yaşadıktan sonra ayrıldı. Melike ile görüşmeye devam ettiğini tahmin ediyordum. Eşimin şiddeti sürdüö ifadelerini kullandı.
‘RÜYASINDA ONU TERK ETTİĞİMİ GÖRÜR, DÖVERDİ’
İlk evlerinden taşındıktan sonra olayın yaşandığı eve geldiklerini belirten İpek, “Burada da beni dövüyordu. Komşular misafirliğe geldiğinde bir şey anlamıyordu. Vücudumun görünür yerlerine vurmuyordu. Beni dövmesi için bir sebep olmuyordu. Şakalaşırken, gece rüyasında benim onu terk ettiğimi görür, kalkar beni döverdi. Eşim cinsel içerikli videolar izleyip, üzerimde deniyordu. Kabul etmesem de beni ters ilişkiye zorluyordu” dedi.
‘KAVGAYI AYIRDIM DİYE ÜTÜYLE DÖVDÜ’
Bir gün kardeşi Göksel ile eşinin kavga ettiğini, kendisinin ayırmaya çalıştığını belirten İpek, “Ben eşimi alıp eve götürdüm. Evde bana ‘Sen neden araya giriyorsun?’ diyerek beni ütüyle dövdü. Ütüyü de sırtımda kırdı. Silahı alarak evden çıktı. Kardeşimi öldüreceğini söylüyordu. Annemi- babamı aradım. Oraya geleceğini söyledim. Babamın arkadaşı da evdeydi. Sonra kardeşimi orada görememiş. Beni arayarak ‘Kardeşini göremedim. Gelip seni ve çocukları öldüreceğim’ dedi. Ben de çocukları alarak kayınpederimin evine gittim. Sırtımdaki yaralara annesi krem sürerek ağladı” diye konuştu.
‘KIZIM DAYAK YER AĞLAMAZDI, AĞLARSA DAHA ÇOK DÖVERDİ’
11 gün kayınpederinin evinde kaldıktan sonra bir şekilde barıştıklarını sözlerine ekleyen Melek İpek, şöyle konuştu:
“Her defasında olduğu gibi geri döndüm. Biz Melike ile görüşmeleri yüzünden yine kavga ettik. Beni balkondan atmaya çalıştı. Yüzüme, gözüme vurdu. Evden kaçmaya çalışırken bana kelepçe taktı. Kendisi özel güvenlikken kelepçesi vardı. Beni koltuğa oturttu. Ellerim kelepçeli, gözlerim mor şekilde fotoğraflarımı çekti. Amcasının oğlu ile bir yere giderken beni elleri kelepçeli bıraktı. Sonra kızımı okuldan getirdiğinde kelepçeleri açtı. Arkadaşları ile ava gidiyordu. Dönüşte arkadaşları evdeyken banyoya giriyordu. Beni de banyoya sokuyordu ve ilişki istiyordu. Utanmıyordu. Çocuklarım evin içinde ses çıkardıkları için oyun oynatmıyordu. Genelde 8 yaşındaki büyük kızımı dövüyordu. Ama ağlayamıyordu. Çünkü ağladığında daha çok dayak yiyordu. 12 yıllık evliliğimizde sürekli kavgalı yaşadık. İyi zamanlarımız da oldu. Ama iyi günlerimizi hep unuttururdu. Senede 3-4 defa çok büyük dayakları oldu.”
ARŞİV GÖRÜNTÜLER GEÇİLDİ
Süleyman EKİN- Aslı DURAN/ANTALYA, (DHA) –
======================
Ordu’da akaryakıt istasyonunda yangın
ORDU’nun Kabataş ilçesinde bir akaryakıt istasyonunda çıkan yangın, kısa süreli paniğe yol açtı. Yangın, itfaiyenin müdahalesi ile söndürüldü.
Kabataş ilçesi Alankent Mahallesi Kabataş Caddesi’ndeki bir akaryakıt istasyonunun çatı katında öğle saatlerinde bilinmeyen nedenle yangın çıktı. Çatıdan alevlerin yükseldiğini fark eden istasyon çalışanları itfaiyeye haber verdi. İhbar üzerine gelen Ordu Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri, alevlere müdahale etti. Yangın yaklaşık 1 saatlik müdahalenin ardından söndürüldü. Yangın, çevrede kısa süreliğine paniğe neden oldu. O anlar ise çevredeki vatandaşlar tarafından cep telefonu kamerasıyla kaydedildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
——————————-
-Yangın detayları
Haber-Kamera: Mustafa KIRLAK ORDU-DHA
=============================
Maske uyarısı yapan sağlık çalışanlara saldıran şüpheli, ‘pişmanım’ dedi
ORDU’nun Altınordu ilçesinde kendisine maske takması konusunda uyarı yapan 112 Acil sağlık ekiplerine saldıran S.G. (43), adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı. Olay günü alkollü olduğunu söyleyen S.G., “Ne yaptığımı hatırlamıyorum, pişmanım” dedi.
Olay, dün saat 15.00 sıralarında ilçenin Durugöl Mahallesi 1071’nci Sokak’ta meydana geldi. İl Sağlık Müdürlüğü 112 Ambulans Servisi’nde görevli sağlık ekipleri, ihbar üzerine S.G.’nin evine gitti. Koronavirüs olduğundan şüphelendiğini söyleyen S.G., kendisini maske takması yönünde uyaran sağlık görevlileri ile tartıştı. Acil tıp teknisyenlerine hakaret eden S.G., ambulans şoförü Y.Ç.’nin yakasından tutarak çekmeye çalıştı. Sağlık çalışanları evden ayrılarak Altınordu İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne gidip şikayette bulundu. Polisin gözaltına aldığı S.G.’nin, 1.91 promil alkollü olduğu belirlendi.
‘PİŞMANIM’
Polisteki sorgusunun ardından adliyeye sevk edilen S.G., ifadesinde olay günü alkollü olduğunu belirterek, “Ne yaptığımı hatırlamıyorum, pişmanım” dedi. Şüpheli çıkarıldığı Sulh Ceza Hakimliği’nce adli kontrol şartı ile serbest bırakıldı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
Sağlıkçıların görüntüleri
Şüphelinin görüntüsü
Detaylar
Haber-Kamera: Ahmet BAYRAK ORDU-DHA
=====================
Jandarmanın kurtardığı yaralı tilki tedaviye alındı
Burdur’un Bucak ilçesinde gece devriye gezen jandarma ekipleri yol kenarında kıvranırken buldukları yaralı tilkiyi ilk müdahaleyi yaptıktan sonra Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü’ne teslim etti. Bir aracın çarpması sonucu yaralandığı tahmin edilen tilki tedaviye alındı.
Bucak ilçesine bağlı Kocaaliler beldesi Jandarma Komutanlığı ekipleri dün gece Kocaaliler Kızıllı köyü yol güzergahında devriye yaparken, yol kenarında bir şeyin hareket ettiğini gördü. Jandarma ekipleri yaklaştıklarında yerde yürüyemeyen sadece olduğu yerde çırpınan yarılı bir tilki olduğunu fark etti. Jandarma ekipleri yaralı tilkinin sakinleşmesini bekledikten sonra yerden alarak devriye sonrası Bucak’a getirdi. Bucak Jandarma Komutanlığı’nda Çevre Doğa ve Hayvanları Koruma Timi tarafından yapılan ilk müdahaleden sonra yaralı tilki tedavisi için Doğa Koruma ve Milli Parklar İl Müdürlüğü’ne teslim edildi.
Tedaviye alınan tilkinin Kocaaliler- Kızıllı yolu güzergahında bir aracın çarpması sonucu yaralandığı tahmin ediliyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
– Yerde kıvranan tilkiden görüntü
– Jandarma ekipleri ve tilkinin fotoğrafı
HABER- KAMERA: Halim AKCA/BUCAK (Burdur), (DHA)
=========================
Sokak hayvanları için Mersin’den İzmir’e yürüyor
MERSİN’in Erdemli ilçesinde oyuncu ve hayvan hakları savunucusu Semih İğdigül (64), sokak hayvanlarına şiddete dikkat çekmek amacıyla Mersin’den İzmir’e yürümeye başladı.
Üzerinde şiddete uğramış sokak hayvanlarının fotoğrafı ve ‘Yaşamak İstiyoruz’ yazısı bulunan yelek ve elinde çantasıyla Mersin’den İzmir’e doğru yürümeyi hedefleyen hayvan hakları savunucusu Semih İğdigül, gazetecilere açıklama yaptı. Hayvanlara karşı işkence ve katliamların durdurulması gerektiğini kaydeden İğdigül, ömrünün son 10 yılını sokak hayvanlarına adadığını anlattı. Son zamanlarda hayvanlara karşı şiddetin arttığını savunan İğdigül, şunları söyledi:
“Bu işkencelere ‘dur’ demek ve farkındalık yaratmak amacıyla Mersin’den yüzlerce kilometre mesafedeki İzmir’e yürüyüşe çıkıyorum. İnsanlarımız bu canlara sahip çıkmalı. Onlar sadece yemek, su ve sevgi istiyorlar. Dilleri yok ama hisleri ve duyguları var, onlara sahip çıkmalıyız. Barınaklarda bulunan sokak hayvanlarına daha iyi bakılmalı ve kaderlerine terk edilmemeliler. Herkes bu tür yürüyüşleri Ankara’ya yaparlar ama ben İzmir’e gideceğim. Bunun nedeni ise İzmir’de hasta annem var ona gideceğim ve sokak hayvanlarına işkence yapanları ona şikayet edeceğim. Lütfen bu canlara kıymayalım ve onlara sahip çıkalımö dedi.
Açıklamanın ardından İğdigül, en az 912 kilometre yürüyeceği, günler sürecek yolculuğuna başladı.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
——————————–
-Semih İğdigül yürüyüşe hazırlanırken
-Semih İğdigül sırt çantasını alırken
-Semih İğdigül yürümeye başlarken
-Semih İğdigül sokak hayvanları ile oynarken
-Semih İğdigül ile röportaj
Haber-Kamera: Mehmet DOĞANER/ERDEMLİ/(Mersin),(DHA)
=======================================