1) BAKAN SELÇUK: MESLEK LİSELERİYLE GURUR DUYUYORUM
MİLLİ Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, meslek liselerinin salgın dönemindeki uluslararası başarısına dikkat çekerek, dünyada başka örneğinin olmadığını söyledi. Selçuk, “Dünyada ikinci bir ülke yok ki salgın döneminde ülkenin ihtiyaçlarını karşılamada meslek liselerinin koşturması, en ön sırada olsun. Sadece Türkiye’de meslek liselerinin uzaktan kumandalı solunum cihazları, kızılötesi termometreler, maskeler vesaire onlarca belki yüzlerce alanda üretim içinde olduklarını biliyoruz. Bu başarılarından dolayı da meslek liseleriyle gurur duyuyorum” dedi.
Milli Eğitim Bakanı Selçuk, açılış ve ziyaretlere katılmak üzere Kırklareli’ye geldi. Vize Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin temel atma töreni ile programına başlayan Bakan Selçuk, meslek liselerinin, salgın döneminde yaptığı çalışmalara dikkat çekti. Bu çalışmaların dünyada başka örneğinin olmadığını belirten Selçuk, meslek liseleriyle gurur duyduğunu dile getirdi.
Salgın döneminde eğitimin kalitesini artırmak ve hiçbir öğrenciyi ihmal etmemek için çalışmalar yaptıklarını belirten Selçuk, “Genel eğitimin çok ötesinde mesleki eğitime ayrı bir bakışımız var çünkü mesleki eğitimi ekonomi ile ilgili görüyoruz, istihdamla ilgili görüyoruz. Bundan dolayı da mesleki eğitimine çok ihtimam gösteriyoruz. ‘Ara eleman’ diye ifade edilen, bizim ‘aranan eleman’ diye ifade ettiğimiz insanların hızla yetişmesi ve teknolojiye uyumunun sağlanması çok önemli. Bundan dolayı da mesleki eğitime verdiğimiz önemin meyvesini alıyoruz ve 1 yıl içinde geçen sene mesleki eğitimin tercihinde yüzde 64’lük artış oldu” diye konuştu.
‘DÜNYADA BÖYLE İKİNCİ ÜLKE YOK’
Türkiye genelinde gençlerin mesleki eğitime yönelme konusunda yeni atılım içinde olduğunu kaydeden Bakan Selçuk, şunları kaydetti:
“Yüzde 1’lik dilimden alan meslek liselerini artık konuşuyoruz. Çocuklarımızın iş garantili ve iş öncelikli olduğunu konuşuyoruz. 50’den fazla otelin içindeki turizm otelcilik liselerimizin durumunu konuşuyoruz. Denizcilik sektöründe uluslararası gemilerde çalışacak teknisyenlerle ilgili geçen ay imzaladığımız protokolle 6 okulumuzdan mezun olan çocuklarımızın hepsine iş garantisi sağlamanın mutluluğu içindeyiz. 52-53 sektörün hepsiyle görüşerek her birinin ihtiyacının ne olduğunu somutlaştırarak ve ‘Neye ihtiyacınız varsa biz buradayız’ ifadesini kullanarak, protokoller imzaladık, birtakım çalışmalar yaptık. Organize sanayi bölgeleri içinde ve dışında faaliyetlerimiz devam ediyor. Meslek liselerinin salgın dönemindeki uluslararası başarısı dikkat çekiyor. Niye uluslararası başarı diyorum? Çünkü dünyada ikinci ülke yok ki salgın döneminde ülkenin ihtiyaçlarını karşılamada meslek liselerinin koşturması, en ön sırada olsun. Sadece Türkiye’de meslek liselerinin uzaktan kumandalı solunum cihazları, kızılötesi termometreler, maskeler vesaire onlarca belki yüzlerce alanda üretim içinde olduklarını biliyoruz. Bu başarılarından dolayı da meslek liseleriyle gurur duyuyorum. ‘Meslek liseleri memleket meselesi’ derken bunun sahici olmasını, hakkının verilmesini birinci derecede önemsiyoruz.”
‘KANUN DEĞİŞİKLİĞİYLE SON MÜJDELER HAYATA GEÇECEK’
Vize ilçesinde temeli atılan meslek lisesinin istihdama katkısının yüksek olacağını kaydeden Bakan Selçuk, “Meslek lisesi ile ilgili konular özellikle hassasiyetle üzerinde durduğumuz konular ve önümüzdeki yıllarda meslek liselerinin daha büyük atılımlar içinde olacağını rahatlıkla söyleyebilirim. Çünkü bunun altyapısı kuruldu, tedbirleri alındı. Okullardaki üretimle ilgili yüzde 15 hazine kesintisi, yüzde 1’e indirildi. Meslek Eğitim Merkezi’ndeki öğrencilerimizin mezun olduklarında bir de açık liseyi bitirme mecburiyetleri ortadan kaldırıldı. Lise mezunu sayılmaları ile ilgili tedbir alındı, askerlikle ilgili düzenlemeler yapıldı. Bunun gibi daha onlarca tedbir alınarak meslek liselerinin meslek eğitim merkezlerinin önü açıldı. Önümüzdeki dönemde 2 kanun değişikliği ile meslek eğitimi ile ilgili son müjdeler de hayata geçmiş olacak. Bunu da umutla mutlulukla bekliyoruz” diye konuştu.
Bakan Selçuk’un konuşmasının ardından Vize Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nin temeli atıldı. Buradaki programı sonrası Kırklareli Karahıdır Özel Eğitim Anaokulu’nu ziyaret eden Selçuk, ardından Umutlu Yarınlar Anaokulu’nun açılışını gerçekleştirdi. Bakan Selçuk’un Kırklareli programı, Vali Osman Bilgin’i makamında ziyaret etmesiyle devam etti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
—————————-
– Bakan Selçuk’un Vize ilçesinde karşılanmasından görüntüler
– Temel atma törenine katılmasından görüntüler
– Bakanın konuşması
– Temel atma töreninden görüntüler
– Özel Eğitim Okulu ziyaretinden görüntüler
– Bakanın anaokulunu açmasından görüntüler
– Kırklareli Valiliği ziyareti
– Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Ali Can ZERAY-Resul ORUÇOĞLU / KIRKLARELİ, (DHA)
====================================
2) VAKA SAYISININ ARTMASIYLA AÜ HASTANESİ’NDE ‘B’ PLANI DEVREYE GİRDİ
AKDENİZ Üniversitesi (AÜ) Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, Covid-19 yoğun bakım ve servislerindeki yoğunluk nedeniyle ‘B’ planını devreye aldıklarını belirterek, “Vaka sayılarındaki artış hızı böyle gittiği takdirde iki hafta içerisinde yoğun bakım ünitelerinin de yeterli olmayacağı öngörülüyor” dedi.
Son dönemde mutasyonlu virüslerin görülmesi ve koronavirüs vakalarının artmasıyla birlikle AÜ Hastanesi’nde pandemi ‘B’ planı oluşturuldu. Entübe edilen hastalar için bir yıldır kullanılan tüm yoğun bakımların 3’te 1’i Covid hastaları için ayrıldı. Vaka sayılarının artmasıyla yoğun bakımların yüzde 95’i doldu. Kanser, trafik kazaları gibi normal hastaların kaldığı yoğun bakım ünitelerinde de ciddi bir yoğunluk yaşanıyor. Yoğun bakımların efektif kullanılması, çok acil olmayan ve yoğun bakım gerektiren ameliyatların ertelenmesi kararı alındı. Geçen sene uygulanan ‘A’ planında iki ayrı yoğun bakım Covid hastaları için ayrılırken, vaka artışındaki doluluk nedeniyle ‘B’ planı devreye alınarak yeni bir yoğun bakım alanı daha oluşturuldu.
YOĞUN BAKIM VE SERVİS SAYILARI ARTTI
AÜ Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, Türkiye’deki koronavirüs vaka artışına dikkati çekti. Güzel havanın etkisiyle vatandaşların eskisi kadar maske, mesafe ve hijyen kurallarına pek dikkat etmediğini dile getiren Prof. Dr. Özkan, “İnsanlar hiçbir şey yokmuşçasına davranıyor. Bu da sayıları ister istemez artırıyor. Aşı tamamen yaygınlaşana kadar kurallara uymamız gerektiğini defalarca söylüyoruz ama inşallah bu şekilde anlaşılır ama çok ümitli değilim. Vaka sayılarımız üniversitede de arttı. B planı hemen devreye girdi. Hem yoğun bakım hem de servis sayılarımız arttı. Vaka sayılarındaki artış hızı böyle gittiği takdirde iki hafta içerisinde yoğun bakım ünitelerinin de yeterli olmayacağı öngörülüyor” dedi.
AŞILANSANIZ DA KURALLARA RİAYET EDİN
Koronavirüs aşılamalarının yapılmaya başlanmasının ardından ciddiyetin azaldığını gözlemlediğini aktaran Prof. Dr. Özlenen Özkan, “Koronayla çok ciddi yükle karşı karşıya kalırsanız korona oluyorsunuz. Ama yine de aşıya tamamen güvenmemek gerekiyor. Biz de aşılandık ama kurallara riayet etmek için elimizden geleni gösteriyor, maske ve mesafeye dikkat ediyoruz” diye konuştu.
KURALSIZLIK EN ÇOK GENÇLERDE
Kurallara en çok gençlerin uymadığına dikkati çeken Prof. Dr. Özkan, “Genelde karşılaştığım kitle daha aşılanmamış kitle. Etrafta gördüğüm daha çok gençler. Çok kolay değil tabi içleri kaynıyor hava çok güzel. Evde onları bekleyen anne ve babası var. Aşılı olan grup bir miktar daha temkinli. Çünkü daha çok yaşlı kişiler aşılanıyor. Bu kuralsızlığı daha çok genç grupta görüyorum” dedi.
AŞI, İLAÇ VE KİT ÇALIŞMALARI
Akdeniz Üniversitesi’ndeki aşı, ilaç ve kit çalışmalarındaki son durum hakkında bilgi veren Rektör Prof. Dr. Özlenen Özkan, “Çalışmalar basamak basamak gidilir. Bazı basamaklar daha uzun sürüyor. Tabi para gerekiyor bunlar çok ucuz çalışmalar değil. Çalışmalara devam ediyoruz hem para hem de zaman açısından” diye konuştu.
TARIM, TURİZM VE SAĞLIK PLANLARI
Prof. Dr. Özlenen Özkan, göreve başladığı 8 aylık süreçte hedefledikleri projeleri yavaş yavaş hayata geçirdiklerini anlatarak, “Özellikle tarım, turizm ve sağlık alanında planlarımız var. Benim en önemli hedeflerimden biri büyük bir laboratuvar kurmaktı. Bu laboratuvarın temelini oluşturmak, insan alt yapısını oluşturmak tabi ki zaman alıyor. Ama bu yolda emin adımlarla ilerliyoruz. Bunun meyvesini almak birazcık zaman alacak” dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
—————————-
– Rektör Özkan’ın masasında çalışırken detay görüntüler
– RÖP: Rektör Özkan ile röportaj
– AÜ Hastanesi dış plan ve dron görüntü
– Korona yoğun bakımdan görüntü
– Korona hastalarına yoğun bakımda uygulanan tedavinin görüntüsü
– Hemşire ve doktorlardan görüntüler
– Genel ve detay görüntüler
HABER: Aslı DURAN-KAMERA: Mehmet KILIÇASLAN/ANTALYA, (DHA) –
==============================
(ÖZEL)
3) ‘BOYASINA TAŞ DEĞER’ DİYE İKİ OTOMOBİLİNİ TRAFİĞE ÇIKARMIYOR
ANTALYA’da yaşayan Abdullah Şimşek, her ayrıntısıyla orijinal 1994 model Doğan SLX model 2 otomobili fabrikadan çıktığı haliyle muhafaza ediyor. Şimşek, “Araçları trafiğe çıkartmıyorum. Boyasına bir taş değse orijinalliği gider. Muayeneye çekiciyle getirip götürüyorum” dedi.
Konyaaltı ilçesi Aşağıkaraman Mahallesi’nde oto yıkamacılık yapan Abdullah Şimşek, “Peşlerinden yıllarca koştum” dediği iki orijinal Doğan SLX marka otomobiline gözü gibi bakıyor. Biri yeşil, diğeri bordo renkli otomobilleri için özel garaj yaptıran Şimşek, ayakkabılarını çıkarmadan otomobile binmiyor. Far yıkama mekanizmasından üzerindeki şeritlere kadar araçların her ayrıntısını heyecanla anlatan Şimşek, “İkisi de 1994 model. Üzerindeki vidaların fabrika perçinleri bile duruyor. Fabrikadan nasıl çıkmışsa o şekilde. İçindeki yeni araç kokusu bile muhafaza edilmiş. Bu Doğan SLX araçların kapıları açılırken bir klik sesi gelir. O ses hala ilk günkü tınısında” dedi.
“TRİLYON VERSELER SATMAM”
Her iki otomobili farklı araçlarla kıyaslayamayacağını sözlerine ekleyen Şimşek, “Bu benim için bir tutku. Ticari kaygım yok. Araçları satma gibi bir isteğim de yok. Ben para istemiyorum, 1 trilyon lira verseler araçlarımı satmam. Satmayacağımı söylediğim halde fiyat verenler oluyor. Bu orjinallikte, bu modelde aracın Türkiye’de olduğuna inanmıyorum. 185 bin TL’ye kadar bu araçlara fiyat verenler oldu. Bu araçları kullanmıyorum, servis bakımı olursa çekiciyle götürüyorum. Tamamen hobi amaçlı aldım ve burada duruyor. Bu araçların başında oturup çay, kahve içiyorum bana mutluluk veriyor” diye konuştu.
YAZIN YAYLAYA GÖTÜRÜYOR
İki otomobili de trafiğe çıkartmadığını aktaran Şimşek, “Boyasına bir taş değse orijinalliği gider. Muayeneye çekiciyle getirip götürüyorum” dedi. Her iki aracın da nemden etkilenmemesi için yaz aylarında yaylaya götürdüğünü anlatan Şimşek, “Yaylada depo kiraladım. Nem kaportalarına zarar veriyor. Yaz aylarında yaylada depoda duruyorlar. Kışın ise yanıma getiriyorum” dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
—————————–
– Araç üzerindeki örtülerin alınmasından detaylar
– Araçlardan detaylar
– Araç sahibi Abdullah Şimşek’in ayakkabısız araca binmesinden görüntüler
– Aracı hareket ettirmesinden görüntüler
– Abdullah Şimşek ile röportaj
– Abdullah Şimşek’in araçlarını anlatması
– Farlara su sıkan mekanizmadan detaylar
– Aracın motor bölümünden detaylar
– Aracın kapısının açılmasından detaylar
– Aracın iç bölmelerinden detaylar
– Aracın lastiklerinden detaylar
– Aracın koltuk üzerindeki koruyucu poşetlerden detaylar
– Genel ve detay görüntüler
HABER: İbrahim LALELİ- KAMERA: Burak YALMAN/ANTALYA, (DHA)
================================
4) YEŞİL: TTK’DAKİ İŞÇİ AÇIKLARI GİDERİLSİN, GENÇLER KAÇAK OCAKLARDA ÇALIŞMASIN
GENEL Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Hakan Yeşil, 2014 yılından bu yana 26 madencinin ruhsatsız işletilen kaçak ocaklarda yaşamını yitirdiği Zonguldak’ta bulunan Türkiye Taşkömürü Kurumu’ndaki işçi açıklarının giderilmesi durumunda, gençlerin kaçak ocaklarda çalışmalarının önüne geçilebileceğini söyledi.
Türkiye’nin sanayi atılımlarında önemli yer tutan taş kömürü, 1829 yılında Uzun Mehmet tarafından bulunmasının ardından 1848’den bu yana 173 yıldır yerin metrelerce altından çıkarılarak ekonomiye kazandırılıyor. Taşkömürü, kentte Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) bağlı maden ocaklarının yanı sıra özel firmalara ait maden ocaklarında da üretiliyor. Nisan ayı itibari ile TTK’ya bağlı maden ocaklarında 7 bin 700 işçi çalışırken bu sayı özel firmalara ait maden ocaklarında çalışan işçilerin eklenmesiyle 12 binleri buluyor. Ancak kentin birçok noktasında ruhsatsız işletilen kaçak maden ocakları da bulunuyor. İş sağlığı ve güvenliğinden yoksun ocaklarda birçok madenci canlarını hiçe sayıyor.
26’SI KAÇAK OCAKLARDA TOPLAM 71 MADENCİ YAŞAMINI YİTİRDİ
2014 yılından bu yana maden ocaklarındaki göçük, patlama, zehirlenme gibi iş kazalarında 71 maden işçisi yaşamını yitirdi. İşçilerin 32’si özel maden şirketlerinde, 26’sı kaçak işletilen ocaklarda, 13’ü ise TTK’ya ait maden ocaklarında hayatını kaybetti. Son olarak salı günü kaçak maden ocağında meydana gelen göçükte işçilerden Salif Zıvalı yaşamını yitirdi.
YEŞİL: TTK’YA İŞÇİ ALINIRSA KAÇAK OCAKLARDA ÇALIŞAN SAYISI DÜŞER
GMİS Genel Başkanı Hakan Yeşil, bir arkadaşlarını daha kaçak ocakta kaybetmenin üzüntüsünü yaşadıklarını söyledi. Zonguldak’ta Türkiye’nin en büyük taş kömürü kurumunun bulunduğunu ifade eden Başkan Yeşil, “Kaçak ocaklarda çalışmanın başlıca sebeplerden biri imkansızlık olması. Tabi bu bizi üzüyor. Zonguldak’ta büyük bir kurum var. TTK. Orada norm kadronun çok altında çalışıyoruz. Geçmiş dönemlerde TTK’ya işçi alımları olduğunda kaçak ocaklarda çalışan arkadaşlarımızın sayısı gözle görünür oranda düşmüştü. Hatta bu gibi üzücü kazalar yaşanmamaya başlamıştı” dedi.
1500 İŞÇİ ALINDI, 1501 İŞÇİ EMEKLİ OLDU
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2018 yılında TTK’ya 1500 işçi alımı sözü vermesinin ardından işçilerin Haziran 2019’dan itibaren iş başı yaptıklarını hatırlatan Başkan Yeşil, “Nitekim 2018 yılında Sayın Cumhurbaşkanımızın 1500 işçi alımı sözü verdikten sonra o tarihten bugüne tam olarak 1501 arkadaşımız kurumdan emekli oldu. İşçi açıklarımız her geçen gün büyümekte. Norm kadro sayısına ulaşabilirsek Zonguldak’taki işe girebilecek arkadaşlarımıza şans veririz. Bu anlamda da kaçak ocaklarda çalışmak zorunda kalmazlar. Bu Zonguldaklının ortak kanısı. TTK büyük bir kurum. Bu kurumu ayakta tutmak ve Türkiye ekonomisine yerin altındaki zenginliği katmak görevimiz. 1501 bir işçinin emekli olmasıyla eski günlerimize geri dönüyoruz demektir. Bu iş güvenliği ve işçi sağlığı anlamında bize büyük sıkıntı vermeye başladı. Yerin altında zor şartlarda çalışan arkadaşlarımızın üzerine biraz daha zorluk eklendi. Bir arkadaşımız 3 kişinin yapacağı işi yapmaya başladı. Son gelen mekanize sistem uygulamaları da bizler için sevindirici. Bu ne kadar yaygınlaşırsa emniyetli bir üretim olur. Bizler bu uygulamanın yaygınlaşarak maden işçilerinin çalışma şartlarının kolaylaştırılması anlamında güzel olacak.”
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
—————————
-GMİS Genel Başkanı Hakan Yeşil ile röp.
-Geçen Salı günü kaçak ocakta ölen madenciden detaylar
-TTK maden işçilerinden detaylar
-Zonguldak kent merkezinden detaylar
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN/ZONGULDAK, (DHA)
================================
5) PATATES ÜRETİCİSİ, PAZAR PLANLAMASI İSTİYOR
AFYONKARAHİSAR’ın Sandıklı ilçesinde mart ayı başlarında başlayan patates ekimi devam ediyor. Geçen yıl 40 bin dekar olan ekim alanı bu yıl 30 bin dekara geriledi. Girdi maliyetlerinden şikayetçi olan üretici, şimdiden pazar planlaması yapılmasını istiyor.
Türkiye’nin önemli patates üretim merkezlerinden Sandıklı, merkez ve köylerinde geçen ayın başlarında başlayan ekim sezonu hızla devam ediyor. İlçede patates ekimi yazlık ve kışlık olmak üzere iki dönem halinde gerçekleştiriliyor. İlçede geçen yıl 40 bin dekar alanın üzerinde 1000 üretici tarafından ekim yapılırken, bu yıl 800 üretici tarafından 30 bin dekar alana patates ekimi yapılması bekleniyor. Yazlık ekimler mart başında başlıyor ve nisan ayı sonlarına kadar sürüyor. Kışlık ekim ise nisan ayı sonunda başlayarak temmuz ayına kadar sürüyor. İlçede patates hasadı ise yazlık ekimlerde temmuz ayı sonlarında, kışlık ekimlerde ağustos ayının son günlerinde başlıyor.
Patates ekimi öncesinde tarlalar sürülerek gübreleme işlemi yapılıp, ekime hazır hale getiriliyor. Daha sonra kadın işçiler tarafından kesilerek ekime hazır hale getirilen patatesler, ekim yapılacak tarım makinesine konulduktan sonra ilaçlama işlemi yapılarak ekime geçiliyor.
PATATESİN PAZAR SORUNU
Ekim çalışmalarını yerinde inceleyen Sandıklı Ziraat Odası Başkanı Fatma Toptaş, girdi maliyetlerinin her geçen gün arttığını belirterek, şimdiden patates için pazar planlaması yapılması gerektiğini söyledi. Toptaş, “İlçemizde patates ekimi başlayalı bir ay oldu. Bu ekim çalışmaları daha devam eder. Ekim alanları geçen yıla göre azaldı. Bu azalmanın sebepleri genel olarak girdi maliyetlerinin yüksekliği ve ürünlerin pazarlanmasında yaşanan sıkıntılar. Patates üreticilerimizin beklentisi, pazarlanmada yaşanan sorunların çözülmesi. Yani yeni pazarlar bulunması” dedi.
‘GÜCÜMÜZÜN YETTİĞİ KADAR EKECEĞİZ’
Susuz köyünden üretici İbrahim Yaman, “Geçen yıl 2 dekar alanda ortalama 7 ton civarında verim aldık. Kilogramını 60 ila 65 kuruştan sattık. Maliyetini kurtaramadık. Geçen yıl ekimde kullandığımız gübre fiyatları ikiye katlandı. Geçen yıl 2 dekar alana 5 bin lira maliyetimiz vardı. Bu sene aynı alana 9 bin lira maliyetimiz var. Artı su sıkıntımız var. Yılın ne getireceğini biz de bilmiyoruz. Yetkililerin bu işe bir el atması gerekir. Bu şartlarda üretim çok zor. Artık gücümüzün yettiği kadar ekeceğiz” diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
—————————-
– Traktör patates ekimi için tarlaya girerken görüntü
– Traktör ve patates ekim makinesi ekim yaparken görüntü
– RÖP1: Fatma Toptaş(Sandıklı Ziraat Odası Başkanı)
– Patates ekim çalışmalarından çeşitli görüntüler
– RÖP2: İbrahim Yaman (Patates üreticisi)
– Patates ekimi yapan makine arkadan görüntü
– Genel ve detay görüntüler
HABER-KAMERA: Ahmet DAĞLI/SANDIKLI (Afyonkarahisar), (DHA) –
====================================