1) KORUMA ALTINDAKİ DENİZ ÇAYIRLARI TAŞINIYOR
İZMİR’in Karaburun ilçesindeki iskele yapım çalışmaları kapsamında, denizlerin oksijen deposu olarak bilinen koruma altındaki deniz çayırları (posidonia) sökülerek başka alana taşındı. Uzmanlar, deniz çayırlarının toplanmasının ekosistemde bozulmaya yol açacağını, başka yere uyum sağlamalarının da mümkün olmayacağını belirtti.
Karaburun’da deniz yolu ulaşımını sağlayacak iskelenin yeri tartışmaları da beraberinde getirdi. İskelenin kurulacağı bölgede deniz dibindeki çayırlar, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin açtığı ihale kapsamında yerlerinden sökülerek başka alanlara nakledilmeye başlandı. Ekolojik öneme sahip bir tür olan ve oksijen üretim kaynağı olarak kabul edilen deniz çayırlarının başka bir alanda yaşamasının mümkün olmadığını savunan vatandaşlar, deniz çayırları yerine iskelenin taşınmasını istedi.
‘GELECEK NESİLLERE ETKİ EDECEK EKOLOJİK BİR SORUN’
Sualtı Araştırmaları Derneği üyesi ve Çevre Bilim Uzmanı Dr. Nesimi Ozan Veryeri, iskele yapım çalışmaları kapsamında ekosisteme müdahale edildiğini, projenin deniz canlılığına önemli zarar vereceğini söyledi. İskele konusuna itirazlarını ortaya koyduklarını dile getiren Dr. Veryeri, “İtirazımız vapur iskelesine değil, kararın alınma biçimi ve projenin yerine itiraz ediyoruz. Vapur iskelesinin nerede en doğru yapılacağının analizleri bundan yaklaşık 10 yıl önce pek çok toplantıda ifade edilmişti. Bu proje için belediye, sivil toplum kuruluşu ve uzmanlar arasında koordinasyon gerekir. Hala bu mücadelenin verilmesi son derece üzücü” dedi.
‘SU ALTININ ORMANLARI’
Su ekosisteminde yaratılacak her türlü bozulmanın farklı ekolojik sorunlara neden olabileceğine dikkati çeken Dr. Veryeri, projenin derin bir araştırma yapılmadan hayata geçirilmesinin hata olacağını bildirerek, şunları söyledi:
“Dünyanın iklim değişimiyle ilgili ana motoru denizlerdir. Bir su gezegeninde yaşıyoruz. Su ekosisteminde yarattığımız her türlü bozulma hesabı çok zor ve pek çok nesle sirayet edecek olan ekolojik sorunlar yaratır. Posidonia, ulusal ve uluslararası anlaşmalarla mevzuat ve koruma altında olan bir türdür. Kesinlikle toplanması ve çalışmalara konu olması derin araştırma gerektirir. Bunlar su altının ormanıdır. Şu anda biz ormanların yerini değiştiriyoruz. Su altının ormanlarının yerinin değiştirilmesiyle ilgili henüz net başarı elde edilmemiştir. Fransa’da çalışmalar var ama başarı şansının kabul edilebilir düzeyde olmadığını görüyoruz. Buradan sökülen posidoniaların, posidonia olmayan bir yere transferi de tek başına bir soru işaretidir. Bir vapur iskelesine ihtiyacımız olabilir. Ancak yapılacaksa bir kez yapılsın, deniz ekosistemi bozulmasın.”
‘YENİ ALANDA TUTMAMA İHTİMALİ YÜKSEK’
Karaburun Kent Konseyi eski üyelerinden emekli öğretmen Nuryüz Dalgana ise, proje kapsamında İzmir Büyükşehir Belediyesi yolcu taşıma gemilerinin İzmir-Mordoğan-Karaburun seferi gerçekleştireceğini, bu gemiler için yanaşma iskelesinin yapıldığını belirtti. Sualtı araştırmaları yapan bir şirketin 28 Nisan’dan itibaren de çayırların toplanması için çalışmalara başladığını kaydeden Dalgana, “Oksijen üreten deniz çayırlarının tüm Akdeniz ve Ege kıyılarında koruma altında. İskele yapımı için yaklaşık bir dönümlük alanda deniz dibinden sökülen deniz çayırları vinç yardımıyla gemiye alınıyor, başka bir alana taşınıyor. Götürüldüğü bölgede de hiç deniz çayırı bulunmuyor. Doğal olarak yetişebilseydi, o bölgede kendiliğinden deniz çayırı zaten oluşurdu. Yeni götürüldükleri alanda deniz çayırlarının tutmama ihtimali yüksek. Ayrıca vapurların yanaşacağı denizin derinliği yeterli olmadığı için, bir süre sonra denizin dibi de kazınacak. Bu kazınma esnasında burada çok kötü bir koku çıkacak” diye konuştu.
İskelenin yaklaşık 300 metre uzunluğundaki kordon boyunda bütünselliği bozacağını ve deniz çayırlarının yerlerinden sökülmesinin alanda geri dönülmez zararlara yol açacağını belirten Dargana, “Mart ayında projenin duyurusu yapılmasıyla konuyu Kent Konseyi gündemine getirdik. Konuya ilişkin iskele projesi çözümleme ve çalışma dosyası hazırladık. Fakat yaşanan tartışmalarda konseyden ihracım gündeme geldi, buna karşı da mücadele ediyoruz. Seçilen yerin yanlış olduğunu düşünüyoruz. Bunun yerine Kuyucak’ın olduğu bölgeye taşımalı arabalı vapur iskelesi yapılabilir. Denizin sürekli tahrip edilmesini istemiyoruz” ifadelerini kullandı.
‘DENİZ ÇAYIRLARI KORUMA STATÜSÜNE SAHİP’
Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü Deniz Bilimleri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kemal Can Bizsel de Türkiye’nin deniz çayırları konusuna Barcelona Sözleşmesi ve Avrupa Birliği’nin Deniz Strateji Çerçeve Direktifi ve su çerçeve direktifi içeriklerinde yer verildiğini belirterek çayırların koruma statüsüne sahip olduğunu söyledi. Sözleşme imzalandığını ve direktiflerin Avrupa Birliği’ne katılım sürecinde uyum sağlanması gereken belgeler olduğunu hatırlatan Doç. Dr. Bizsel, insanoğlunun faaliyetleri ile doğrudan veya dolaylı olarak bu çayırlara zarar verebildiğini dile getirdi.
‘SÖKÜLÜP TAKILIP DİKİMDE HENÜZ ÇOK BAŞARILI YÖNTEM YOK’
Doç. Dr. Bizsel, “Liman projeleri Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) sürecine tabiidir. Söz konusu proje bu sürece tabi tutulduysa, ilgili ÇED raporunda deniz çayırlarının durumu ve ne tür bir teknik işleme tabi tutulabileceklerinin anlatılmış olması gerekir. Çayırların transplantsyonu (sökülüp takılıp dikimi) ile ilgili yöntem ve prosedürler son yıllarda uğraşılan bir konu. Aşamalar kaydediliyor ama henüz çok başarılı bir yöntem yok. Yöntemlerin başarısı yüzde 15 düzeyindedir ve bu çalışmalar göreceleri küçük alanlarda (40-200m2) Amerika ve Japonya’da geniş alanlarda yapılan transplantasyon işlemleri, ki bunlar yıpranmış ve bozulmakta olan çayırların iyileştirilmesi amacıyla yapılmıştır, ancak hepsi başarısız olmuştur” dedi.
Bir yerden sökülüp bir yere ekilecek deniz çayırlarının belli bir seçme ve yerleştirme işleminden geçirilmesi gerektiğini ifade eden Doç. Dr. Bizsel şunları söyledi:
“Öncelikle ekilebilecek özellikte sürgünlerin seçilmesi gerekir. Dikilecekleri yeni yerinde önceden belli kriterlere göre saptanması gerekir. Bu yapıldığında bile ortalama yüzde 15 başarı sağlanabilmesine en bariz örnek, Balear Adası’nda bir liman veya marina projesi için, tam hatırlamıyorum, iki kez transplantasyon yapılmış; birinde başarısız, birinde başarılı olmuş. Vurgulamak gerekir ki; bu alanda birkaç yüz metrekarelik bir alandır. Diğer yandan, transplantasyon yapıldıktan sonra en az 6- 10 yıl izlenmesi gerekir. Bu çayırların sürgünleri birbirileri ile bir ağ şebekesi şeklinde birbiriyle bağlantılıdırlar. Bu ağ yapısının bir bölümüne zarar verilmesi orta ve uzun vadede hepsine birden zarar vermek anlamına gelir.”
Görüntü Dökümü
———————–
-Gemideki vinç yardımıyla deniz çayırlarının çıkarılmasından görüntü,
-Karaburun kordon boyundan genel görüntü,
-Nuryüz Dalgana ile röp,
-Dr. Nesimi Ozan Veryeri ile röp,
-Deniz dibindeki çayırlardan detay görüntü.
Haber: Nevra UÇKAÇ – Kamera: Kadir ÖZEN / İZMİR, DHA
===================================
2) KAZADA YARALANAN ÇOCUKLARIN SAĞLIK DURUMLARI İYİ
İZMİR’in Buca ilçesinde kamyonetin elektrikli bisiklete çarpması sonucu yaralanan E.K. (16) ile arkadaşı A.A.’nın (15) hastanedeki tedavileri sürüyor. Emniyetteki ifadesinin ardından serbest bırakılan kamyonet şoförü S.Ö.’nün, “Bir anda hızlı bir şekilde önüme fırladılar, hiçbir şekilde fren mesafem yoktu” dediği öğrenildi.
Buca ilçesi Yiğitler Mahallesi’nde Salı günü saat 21.00 sıralarında Fevzi Çakmak Caddesi’ne kontrolsüz bir şekilde çıktığı öne sürülen elektrikli bisiklete belediyeye ait olduğu belirtilen S.Ö. yönetimindeki kamyonet çarptı. Kazada, elektrikli bisikletin sürücüsü E.K. ile arkasındaki arkadaşı A.A., yaralandı.
Başlarında kask bulunmayan E.K.ve A.A., gelen ambulansla Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne götürüldü. Tedaviye alınan çocukların sağlık durumlarının iyiye gittiği belirtildi.
Bu arada kaza anı, güvenlik kamerasına yansıdı.
‘FREN MESAFEM YOKTU’
Emniyete götürülen kamyonet sürücüsü S.Ö. ifadesinin ardından serbest bırakıldı. S.Ö.’nün, ifadesinde, “Bir anda hızlı bir şekilde önüme fırladılar, hiçbir şekilde fren mesafem yoktu” dediği belirtildi.
Görüntü Dökümü
———————–
– Olayın dün geçilen ARŞİV güvenlik kamerası görüntüsü
Haber: Davut CAN-Kamera: İZMİR, (DHA)
===================================================
3) İZMİT’TE 2 KATLI EV, ALEV ALEV YANDI
İZMİT’te, 2 katlı ev çıkan yangında kullanılmaz hale geldi. Rüzgarın da etkisiyle alevlerin sıçradığı yan taraftaki apartman dairesi de zarar gördü.
Topçular Mahallesi Bademli Sokak’ta Cemil Badem’e ait evde öğle saatlerinde yangın çıktı. Alevler kısa sürede evi sararken, ihbar üzerine bölgeye itfaiye ekipleri sevk edildi. Gelen ekipler, yangına müdahale etti. Bu sırada rüzgarın etkisiyle alevler yan tarafta bulunan Akçakent-1 Sitesi’ndeki 7 katlı apartmanın 6’ncı katının balkonuna sıçradı. Su gider borusu ile plastik pencerelerin bir bölümü alev aldı. İtfaiyenin müdahalesiyle yangın söndürüldü.
Yangında ev kullanılmaz hale gelirken, apartman dairesinde de zarar oluştu. Yangının çıkış nedenini belirlenmesi için çalışma başlatıldı.
Görüntü Dökümü
———————–
-Alev alev yanan ev
-İtfaiye ekiplerinin müdahalesi
-Yan tarafta binaya sıçraması sonucu itfaiyenin müdahalesi
Haber-Kamera: Ergün AYAZ-Alişan KOYUNCU/ İZMİT (Kocaeli), (DHA)
===================================================
4) ANTALYA’DA AKDENİZ FOKU ÖLÜSÜ KIYIYA VURDU
Antalya’nın Demre ilçesi sahilinde, nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olan ve koruma altında bulunan Akdeniz foku ölüsü bulundu. Fokun dış yarası olmadığı, iç kanama sonucu öldüğü tahmin ediliyor.
Sahil Güvenlik Kekova Bot Komutanlığı’na yapılan ihbarda Demre sahilindeki Kumlu İskele mevkiinde Akdeniz fokunun ölü olarak kıyıda olduğu bildirildi. Bölgeye Sahil Güvenlik Botu ve Demre Belediyesi’nde görev yapan veteriner hekim Dilek Bolat ve veteriner teknisyeni Ömer Kocagöz yönlendirildi. Ölü Akdeniz foku, Sahil Güvenlik Botu’na bağlanarak Çayağzı Limanı’na getirildi. Burada Demre sahillerinde caretta caretta deniz kaplumbağalarını koruma ve izleme çalışması yürüten Likya İzcilik ve Doğa Sporları Kulübü Derneği bünyesinde görev yapan yerli ve yabancı öğrenciler, Akdeniz foku üzerine inceleme yaptı. Öğrenciler bu konuda çalışmalar yapan Cem Orkun Kıraç’a, Akdeniz foku hakkında bilgi verdi ve ölçülerini alarak gönderdi.
Ölü bulunan Akdeniz fokunun 2 metre 9 santimetre uzunluğunda ve yaklaşık 200 kilogram ağırlığında olduğu belirlenirken, yaşının ise 3 olduğu tahmin ediliyor. Demre kıyılarında daha önce görüntülenenlerden biri olduğu düşünülen Akdeniz foku alınan numunenin ardından Demre Belediyesi ekipleri tarafından uygun bir alana gömülmek üzere götürüldü.
Veteriner hekim Dilek Bolat, “Nesli tükenmekte olan bir fok balığımızı ölü olarak bulduk. Kendisinin dışarından darbe almış bir açık yarası yok. Fakat iç kanaması mevcut. Bunun da sebebinin yediği bir balon balığı veya denizden aldığı herhangi bir plastik kaynaklı olacağını düşünüyoruz. Bununla ilgili çalışmalarımız başlamıştır, ölüm nedenini bulma amaçlı” dedi.
Görüntü Dökümü
———————–
– Fokun kıyıya çekilmesi
– Foktan görüntü
– Fokta ölçüm yapılması
– Olay yerinden genel görüntü
– İnceleme çalışmasından görüntü
– Veteriner hekim Dilek Bolat’ın açıklaması
HABER- KAMERA: Ahmet ACAR/ DEMRE (Antalya), (DHA)
===================================================
5) ALANYA’DA TATİLCİLER PLAJLARI DOLDURDU
Antalya’nın Alanya ilçesinde yerli ve yabancı tatilciler, plajlara gelerek güzel havanın tadını çıkardı.
Alanya’da hava sıcaklığı 28, deniz suyu sıcaklığı 23 derece ve nem oranı yüzde 67 olarak ölçülürken, kent halkının yanı sıra yerleşik yabancılar ve tatilciler güzel havanın tadını plajlara gelerek çıkardı. Kleopatra ve Damlataş plajlarına gelen turistler, denize girip, güneşlendi. Aileleriyle gelen çocuklar da deniz kenarında oynayarak vakit geçirdi.
‘BURADA TATİL YAPMAK GÜZEL’
Almanya’dan Alanya’ya tatile gelen Azerbaycan vatandaşı Orhan Cebrail (36), ilçeyi çok beğendiğini ve burada yazlık evi olduğunu söyledi. Sık sık tatile Alanya’ya geldiğini anlatan Cebrail, “Türkiye’de alınan önlemler güzel, herkese tavsiye ederim. Çekinmesin kimse, herkes gelebilir. Türkiye’yi herkes iyi biliyor. Burada her şey çok güzel. Burada tatil yapmak güzel. Servisi bol, gönlümüze göre. İnsan kendini burada rahat hissediyor. Çekinmesin herkes buyursun gelsin. Kimseye bir sıkıntı yapmıyorlar” dedi.
Yurt dışından gelenlerin rahatlıkla ülkeye girdiğini belirten Cebrail, “Havaalanında gelirken koronavirüs testi yaptırıyorsun. 24 saat geçerli, bir sorun olmuyor” diye konuştu.
Görüntü Dökümü
———————–
– Plajdan genel ve detay görüntüler
– RÖP: Orhan Cebrail
HABER-KAMERA: Burcu MUTLU- Engin ANAK/ALANYA (Antalya), (DHA)
===================================================