1) POLİS MEMURU, ESRA’YI MESLEKTAŞLARININ GÖZÜ ÖNÜNDE VURMUŞ (2) – YENİDEN
AĞRI’da polis memuru Mesut Doğan’ın tabancayla vurarak öldürdüğü meslektaşı Esra Çelik’in (26) cenazesi memleketi Diyarbakır’a gönderildi. Emniyetteki işlemleri tamamlanan zanlı tutuklanırken, olayın Doğan ile Çelik’in kaldıkları pansiyonda tartışmaları üzerine gelen polisler tutanak tuttuğu sırada gerçekleştiği ortaya çıktı.
Olay, dün saat 22.00 sıralarında Hürriyet Mahallesi’ndeki pansiyonda meydana geldi. Ağrı’da Özel Harekat Şube Müdürlüğü’nde görevli polis memuru Mesut Doğan, meslektaşı Esra Çelik ile henüz bilinmeyen nedenle tartışmaya başladı. Tartışmanın kısa sürede büyüyerek kavgaya dönüşmesi üzerine yükselen sesleri duyan pansiyonda kalanlar, durumu polise bildirdi. İhbar üzerine pansiyona polisler geldi. Doğan ve Çelik, odalarına gelen polise, şikayetçi olmadıklarını söyledi. Polisler odada tutanak tuttuğu sırada, Doğan, bir anda tabancasıyla Çelik’e ateş etti. Kurşunların isabet ettiği Çelik, olay yerinde hayatını kaybetti. Mesut Doğan, polisler tarafından gözaltına alındı. Cinayet zanlısı ifadesi alınmak üzere emniyet müdürlüğüne götürüldü.
Esra Çelik’in cansız bedeni, yapılan incelemenin ardından otopsi yapılmak üzere Ağrı Eğitim ve Araştırma Hastanesi morguna kaldırıldı. Çelik’in sabah saatlerinde hastane morgundan alınan cenazesi karayolu ile memleketi Diyarbakır’a gönderildi. Aynı saatlerde emniyetteki ifadesi tamamlanan ve adliyeye çıkarılan Mesut Doğan, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
FOTOĞRAFLAR
Müslim SARIYAR- Ramazan DEMİR/AĞRI, (DHA)
=============================================
2) EŞİNİ ÖLDÜREN SANIĞIN ‘KABAHAT ÖZRÜ’NE MAHKEME BAŞKANINDAN TEPKİ
BURSA’da, boşanma aşamasındaki eşi Serpil Karataş’ı (42) bıçaklayarak öldüren Osman Cenk Karataş’ın (44) yargılanmasına devam edildi. Akli dengesinin yerinde olmadığı iddiasıyla ilk duruşmada ifade vermeyen Karataş, ‘cezai ehliyetinin olduğunun belirlenmesinin ardından ilk kez savunmasını yaptı. Osman Cenk Karataş savunmasına, “Böyle bir kabahatle karşınızda olduğum için özür dilerim” diye başlayınca mahkeme başkanı araya girerek, “Birini öldürmek kabahat değil suçtur” diye tepki gösterdi.
Olay, geçen yıl haziran ayında, Nilüfer ilçesine bağlı Ertuğrul Mahallesi 112’nci Sokak’taki apartman dairesinde meydana geldi. Uzun süredir psikolojik tedavi gördüğü öne sürülen Osman Cenk Karataş ile boşanma aşamasında olduğu eşi Serpil Karataş arasında tartışma çıktı. Tartışma sırasında Karataş, mutfaktan aldığı bıçağı Serpil Karataş’a art arda sapladı. Bıçağın yamulması üzerine başka bir bıçak alan Karataş, eşini bıçaklamaya devam etti. Serpil Karataş olay yerinde hayatını kaybederken, 16 ACA 914 plakalı otomobiliyle kaçan Osman Cenk Karataş, Kütahya- Eskişehir yolu Sera Köprülü Kavşağı’nda yakalandı. Karataş ifadesinde, “Eşimi öldürdükten sonra evde bulunan altın ve paraları alarak, Uşak’ta oturan babamın yanına gitmek için yola çıktım. Bıçağı evde bıraktım” dedi. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Karataş, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.
2’NCİ DURUŞMA
Hakkında ‘Eşe karşı canavarca hisle adam öldürmek’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açılan Osman Cenk Karataş’ın Bursa 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanmasına bugün devam edildi. Duruşmaya sanık Osman Cenk Karataş, Serpil Karataş’ın babası Hulki Şentürk ve annesi Nesibe Şentürk, kardeşi Erdal Şentürk ile taraf avukatları ile kadın derneklerinin temsilcileri katıldı.
AKLİ DENGESİNİN YERİNDE OLDUĞU BELİRLENDİ
Bir önceki celse akli dengesinin yerinde olmadığını iddia ederek rapor isteyen sanık Osman Cenk Karataş ile ilgili beklenen rapor dosyaya girdi. Adli Tıp Kurumu’nca hazırlanan raporda sanığın cezai ehliyetinin olduğu belirtildi. Raporun ardından ilk kez savunma yapan sanık Karataş, ifadesine “Böyle bir kabahatle karşınızda olduğum için özür dilerim” diyerek başladı. Bunun üzerine mahkeme başkanı araya girerek adam öldürmenin kabahat değil suç olduğunu söyledi.
‘KUSURSUZ CİNAYET VAR MIDIR’
Mahkeme başkanının tepkisi üzerine yeniden özür dileyerek savunmasına devam eden Karataş, psikolojik sorunları olduğunu, çevresinde yaşadığı şeylerin sürekli kendini tekrar ettiğini bu durumdan psikolojisinin çok etkilendiğini söyledi. Karataş, savunmasına şöyle devam etti:
“Eşim bir kere bana ‘Kusursuz cinayet var mıdır?’ diye sordu. Ben ‘Yoktur’ dedim. ‘Beni öldürmek istersen nasıl öldürürsün?’ diye sordu ‘Kimseyi öldürmem’ dedim. Sonra yaşadıklarımı düşündüm ve ona dedim ki, ‘Birini öldürmek istersem onun psikolojisini bozarım. Ona her şeyi iki kere yaşatırım, kendi kendine intihar etmesini sağlarım.’ Bunu söyleyince sanki öldürülecekmişim gibi hissettim. Sonra bir gün eşimin arkadaşı olan Zübeyde’nin kocası beni aradı. Normalde çok iletişimimiz olan biri değildi. Bana kahve içmek istediğini söyledi. Ben de gidip görüştüm. Bana ‘Cenk benim ikinci karım var. Biz bununla her perşembe buluşuyoruz’ dedi. ‘Yakalanmaktan korkmuyor musun?’ diye sordum bana ‘Yok karımın arkadaşı, 2 çocuğu var. Ben onun parasını yiyorum’ dedi. Sonra ben bu kişinin eşim olduğunu düşündüm.”
‘BENİ İNTİHARA SÜRÜKLEDİKLERİNİ DÜŞÜNDÜM’
Eşinin çocuk aldırdığını belirten Karataş, “Ben çok istiyordum çocuğu ama o istemedi. Bu da beni psikolojik olarak çok yaraladı. Son günlerde koltukta oturuyoruz, sağ elimi eşimin omzuna attım, titriyordum. Resmen koltuk titriyor o bunu hissetmediğini söyledi. Ona ‘Kendimi iyi hissetmiyorum’ dedim o da bana ‘Kötü görünüyorsun yoksa intihar mı edeceksin’ dedi dalga geçer gibi. Ben bana ‘Pikniğe gidelim’ der bekliyordum o benle dalga geçti. Ona ‘Beni bir şeye mi yönlendiriyorsun’ dedim. Sonra kızım sabahın köründe 5-6 saniye çığlık attı. Ben korkudan yataktan çıkamadım beni öldürecekler diye. Beni intihara sürüklediklerini düşündüm. 3 gün yemek yemedim içine bir şey atacaklar diye” dedi.
‘BENİ ALDATTIĞINDAN ŞÜPHELENİYORDUM, VİDEODAN ETKİLENDİM’
Eşinin kendisini aldattığından şüphelendiğini ve bunu sürekli kafasında kurduğunu, izlediği cinsel içerikli videoda gördüğü kadının eşine çok benzediğini, filmdeki perde ve parkenin de evindekilerle aynı olduğunu iddia eden Karataş, bunların etkisinde kaldığını belirterek, “Evin her yerinden iç çamaşır çıkıyordu ve bunların hiçbirini üzerinde görmedim. Özellikle bir tanesini özel bir yere koymuş bunu sordum nerden geldiğini sordum. Bana arkadaşı olan Rukiye’nin hediye ettiğini söyledi. Sonra tekrar sordum bu sefer kendisinin aldığını söyledi. Ben onu görüntülü arıyordum ama o daha çok arardı. Son bir hafta sürekli ben arıyordum. 15 dakikada bir arıyordum. Son günlerde sürekli arama motorunda ‘Çocuklarım benden değil mi, hayatım yalan mı, kısırlık testi nasıl yapılabilir’ diye arattım, o görmesin diye sildim. İzlediğim cinsel içerikli bir videoda gördüğüm bir kadının vücudunda eşimin vücudunda olan 3 beni gördüm. Perde yatak odamızın perdesiydi açıları tanıdım parke bizim parkemizdi. Yine kötü düşünmemeye çalıştım. En son görüntülü aramıştım görüntüde 2 saniye kararma vardı ve nefes nefeseydi. İnler gibi bir ses çıkarıyordu. Telefonu gösterdi belden aşağısı çıplaktı” dedi.
‘BEN EVDE SÜREKLİ KENDİ KENDİME KURUYORUM’
Bunun üzerine mahkeme başkanı araya girerek “Aldatan bir kadın görüntülü telefonu açmaz. Tanıklar eşinin pazardan geldiğini ve üstünü değiştirirken senin ısrarlı araman sonucu telefonu açtığını söyledi. Bu şekilde olduğunu düşünmüyor musun?” diye sordu.
Osman Cenk Karataş mahkeme başkanının sorusuna, “Evet bana pazardan geldiğini söyledi. ‘Ben ona sen ne yapıyorsun?’ diye sordum. O da bana kızdı, ‘Neden sürekli seni aldattığımı ima ediyorsun?’ dedi ve bütün odayı bana gösterdi. Ben 7 dakika sonra eve gittiğimde kayınvalidem evdeydi. Kızını alıp gideceğini söyledi. Ben de onu aşağıya gönderdim Serpil’le konuşalım dedim. Serpil ayrılmak istediğini söyledi. Serpil bağırıp çağırdı ama ben sesimi çıkarmadım. Ben ses kaydı aldım çünkü şahidim yok ben tek başımayım bir şey olursa kanıt olsun diye ses kaydı aldım. Ama ben evde sürekli kendi kendime kuruyorum. Sürekli evi arıyorum her yeri dağıttım evden paralar çıkıyor iç çamaşır çıkıyor. Evde 1600 TL’lik fatura buldum 14 Şubat’ta alınmış. İçeriği çatal kaşık bıçak takımı ve vazo vardı. Bizim evimize öyle bir eşya girmedi” dedi.
‘OLAYDA 2 BIÇAK KULLANDIM, İKİ TARAFI KESKİN BIÇAK DEĞİL’
Kayınbiraderi ve kayınvalidesine iyi olmadığını söylediğini iddia eden Karataş, “Serpil beni doktora götürsün’ dedim. Serpil beni doktora götürmek yerine kahvaltıya götürdü. Barışmak istedim kabul etmedi. Olay günü Uşak’a gidecektim. Eve geldim eşyalarımı hazırlamaya arabanın ruhsatını bulamadım. Serpile ‘sende mi?’ dedim ‘yok bende değil’ dedi. Tekrar dükkana gittim ruhsat dükkandaymış aldım onu eve geri döndüm. Sonra kızım evdeydi patenle kaymak için aşağıya inmek istedi ben de ‘in’ dedim. Eşim ‘inme’ dedi ben ‘aşağıya in’ dedim kızıma. Sonra eşimle konuşmaya başladık. Eski konular açıldı ona iç çamaşırları sordum. Ona ‘Bana bunu neden yaptınız, neden gururumla oynadınız’ diye sordum. Sonrasını hatırlamıyorum. Olayda 2 bıçak kullandım. İki tarafı keskin bıçak kullanmadım” diye konuştu.
Sanık savunmasının ardından mahkeme heyeti eksik evrakların tamamlanması ve tanıkların dinlenmesi için duruşmayı erteledi.
‘İDDİALARI ASILSIZDIR HERKES HER ŞEYİ BİLİYOR’
Duruşmanın ardından Serpil Karataş’ın kardeşi Erdal Şentürk, olayla ilgili açıklama yaptı. Şentürk, “Sanık akli dengesinin yerinde olmadığını iddia ederek ilk duruşmaya katılmamıştı. Daha sonra ihtisas dairesine gönderildi ve buradan cezai ehliyeti tamdır raporu çıktı. Bugün savunma yaptı ve olmayan iddialar yönlendirdi. Aldatıldığını iddia etti. Biz bu davanın sonuna kadar peşindeyiz. Herkes neyin ne olduğunu biliyor. Bizim tek isteğimiz adaletin yerini bulması. Biz şu an aile olarak önümüze bakmak, çocuklarımızı hayata hazırlamak istiyoruz. Duruşmada gelip bana kötü olduğunu söylediğini iddia etti. Yalan söylüyor bana sadece ablamla barışmak istediğini söyledi. Ben de ortamın gergin olduğunu daha sonra bunu konuşmaları gerektiğini söyledim. Yalan söylüyor, akli dengesinin yerinde olmadığının arkasına sığınıyor” dedi.
Görüntü Dökümü
——————————-
-Adliye önünde toplanan grubun tepkisi
-Adliye detay
– Serpil Karataş’ın kardeşi Erdal Şentürk röportaj
Süre: 3.36dk Boyut: 655MB
Haber: Derya EVREN
Kamera: İsmail Hakkı SEYMEN/BURSA,(DHA)
ARŞİV GÖRÜNTÜLER*
Görüntü Dökümü
———————-
-Olay yerinden detaylar
-Apartman dairesinden detaylar
-Cinayette kullanılan bıçaktan detaylar
-Polis ekiplerinden detaylar
-Ölen kadının ve şüpheli kocasının fotoğrafları
-Genel detaylar
-Haber: Derya EVREN
-Kamera: Semih ŞAHİN/BURSA, (DHA)
Görüntü Dökümü:
——————————–
-Şüphelinin Kütahya’ da ekip aracına alınması
-Şüphelinin polis arabasındaki görüntüsü
-Araçtan çıkan bıçaklardan görüntü
-Şüphelinin olayı asayiş müdürüne anlatmasından görüntü
-Detaylar
Haber-Kamera: Oğuzhan KILIÇ/KÜTAHYA,(DHA)
================================================
3) ÇÖP YÜZÜNDEN TARTIŞTIĞI KOMŞUSUNU ÖLDÜRDÜ, EŞİNİ YARALADI
ANTALYA’nın Finike ilçesinde Osman Avcı (90), çöp dökme nedeniyle tartıştığı komşusu Hüsnü Doğan’ı (87) tüfekle vurarak öldürdü, eşi Zekiye Doğan’ı ise yaraladı.
Olay, Finike’ye bağlı Turunçova Çavdır Boğaz Mahallesi’nde meydana geldi. Osman Avcı ile komşusu Hüsnü Doğan, bir süre önce çöp dökme meselesi yüzünden tartıştı. Dün saat 11.00 sıralarında Hüsnü Doğan’ın çöp dökmeye çıktığını gören Osman Avcı, elinde tüfekle onu konteynerin yanına kadar takip etti. Burada tüfekle ateş eden Avcı, Hüsnü Doğan’ı kalçasından vurdu. Avcı, silah sesleri üzerine dışarı çıkan Doğan’ın eşi Zekiye Doğan’a da ateş etti. Tüfekten çıkan saçmalar, Zekiye Doğan’ın eline isabet etti.
Doğan çifti, gelen sağlık ekibinin ilk müdahalesinin ardından Finike Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Durumu ağır olan Hüsnü Doğan, ambulans helikopterle Antalya’daki özel hastaneye sevk edildi. Hüsnü Doğan, burada doktorların tüm çabasına karşın kurtarılamadı.
Polis, Osman Avcı’nın yakalanması için çalışma başlattı.
Görüntü dökümü
————–
– Cenazenin morgdan alınması
– Cenaze arabasının hareket etmesi
– Adli Tıp dış plan
– Ölen Hüsnü Doğdu’nun oğlu Zeki Doğdu’nun olayı anlatması
Haber-Kamera: Bülent TATOĞULLARI/ANTALYA, (DHA)
================================================
4) MUŞ’TA AİLELERİN EVLAT NÖBETİ SÜRÜYOR
MUŞ’ta, PKK’lı teröristler tarafından çocukları dağa kaçırılan Özcan ve Teker aileleri, evlat nöbetine devam ediyor. Türk bayraklarıyla HDP il binası önünde bekleyişini sürdüren ailelere, sivil toplum kuruluşu temsilcileri de destek verdi.
PKK’lı teröristler tarafından kaçırılan çocukları için her çarşamba günü HDP Muş binası önünde eylem yapan annelerin bekleyişi sürüyor. Sivil topum kuruluşu temsilcilerinin de destek verdiği Özcan ve Teker aileleri, çocuklarına kavuşacakları günü bekliyor. Terörü lanetleyen aileler, ellerinde Türk bayrakları ve ‘Evlatlarımızı vereceksiniz’, ‘Türk- Kürt kardeştir’ yazılı pankartlarla çocuklarını istediklerini söyledi. ‘Kahrolsun HDP, kahrolsun PKK’ sloganları atan aileler, çocuklarına kavuşana kadar bekleyişlerine devam edeceklerini belirtti.
15 Temmuz 2016’dan beri haber alamadığı Atilla’ya ulaşmak için HDP binası önünde nöbetini sürdüren Şahinaz Özcan, çocuğu gelene kadar eylemine devam edeceğini vurguladı.
HDP’nin, kardeşini götürüp, PKK’ya teslim ettiğini söyleyen Ümit Özcan ise “Kardeşime buradan sesleniyorum. Eğer beni duyuyorsan, görüyorsan; kaç, gel, teslim ol. HDP sizi satmış, bunların Kürt davasıyla alakası yok. Bunlar anca Kürtleri ağlatmıştır, eziyet etmiştir” diye konuştu.
2014 yılında dağa kaçırılan oğlu Muhammed için evlat nöbetini sürdüren Gülbahar Teker de eylemine kararlılıkla devam edeceğini söyledi. Teker, “Muhammed, oğlum; çık, gel, teslim ol. Ceza yok, hiçbir şey yok. Gel, ben hastayım, kardeşin Cuma hasta. Gel, teslim ol; yeter 8 yıl oldu. Senin peşinden gelmekten artık hasta oldum” dedi.
Görüntü dökümü
-HDP tabelasından detay
-Evlat nöbetindeki ailelerden detaylar
-STK basın açıklamasından detay
-Ailelerin slogan atmasından detaylar
-Baba Şemsettin Özcan RÖP.
-Anne Şahinaz Özcan RÖP.
-Ağabey Ümit Özcan RÖP.
-Anne Gülbahar Teker RÖP.
Haber ve Kamera: Muhammed Sami MARAL/MUŞ, (DHA)
===================================
5) KULLANILMAYAN SİNEMA BİNASINDA YANGIN
BURDUR’da mülkiyeti belediyeye ait sinema salonu çıkan yangında hasar gördü.
Cumhuriyet Meydanı’nda bulunan kullanılmayan sinema salonunun eski işletmecisi kendisine ait malzemeleri kaynak makinesiyle sökerken çıkan kıvılcımın elyaf malzemelere sıçraması sonucu yangın çıktı. Olay yerine çok sayıda itfaiye ekibiyle sağlık, TEDAŞ ve doğalgaz ekipleri sevk edildi. Burdur Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü ekiplerinin müdahale ettiği yangın yandaki binalara sıçramadan söndürdü. Yangında sinema salonunda maddi hasar meydana geldi.
Sinemanın eski işletmecisi Murat Akıncılar, “Kaynakla kesim yaparken taş yünleri tutuştu” dedi.
Görüntü dökümü
————–
– Bina dış görünüş
– İtfaiye ekipleri müdahale
– Çıkan dumanlar
– Murat Akıncılar’ın anlatımı
– İtfaiye ekiplerinin müdahalesi
HABER- KAMERA: Mesut MADAN/BURDUR, (DHA)
===================================
6) EVE UYUŞTURUCU BASKINI
ANTALYA’nın Alanya ilçesinde evine yapılan baskında yüklü miktarda uyuşturucu madde ele geçirilen şüpheli gözaltına alındı.
Alanya İlçe Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Grup Amirliği ekipleri ilçede uyuşturucu madde ticaretinin ve kullanımının engellenmesine yönelik çalışmalarına devam etti. Bu çalışmalar kapsamında M.D.’nin (31) uyuşturucu madde ticareti yaptığı tespit edilirken, şüphelinin Çıplaklı Mahallesi 3004 sokak üzerinde bulunan evine baskın düzenlendi. Evde yapılan aramada 3 bin 800 gram esrar, 11,3 gram metamfetamin, hassas terazi ve 29 kök ekili Hint keneviri ele geçirildi. Şüpheli M.D. gözaltına alınırken, işlemleri yapılmak üzere emniyete götürüldü. Şüpheli hakkında ‘uyuşturucu madde ticareti yapmak’ ve 2313 sayılı kanun maddesi gereğince işlem yapıldıktan sonra bu sabah adliyeye sevk edildi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
————–
– Adliyeden genel ve detay görüntüler
– Şüpheli adliyeye sevk edilirken görüntü
HABER- KAMERA: Burcu MUTLU/ALANYA, (DHA)
===================================
7) TEDAVİSİ TAMAMLANAN PELİKAN VE LEYLEK DOĞAYA SALINDI
AFYON Kocatepe Üniversitesi Yaban Hayatını Kurtarma Rehabilitasyon Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde (AKÜREM) bakımı ve tedavileri tamamlanan pelikan ve leylek 26 Ağustos Tabiat Parkı’nda doğaya salındı.
Doğa Koruma Milli Parklar 5. Bölge Müdürlüğü’nün Emirdağ ilçe sınırlarında yorgun ve güçsüz halde bulduğu pelikan ve leylek, AKÜREM’e teslim edildi. AKÜREM’de bakımları ve tedavileri tamamlanan, göç yolculuğuna devam edebilecek enerjiye ulaşan kuşlar 26 Ağustos Tabiat Parkı’ndan doğaya salındı.
‘GÖÇ YORGUNUYDULAR, ŞANSLIYDILAR’
AKÜREM Müdürü Doç. Dr. Emine Hesna Kandır, bahar aylarıyla beraber göçmen kuşların ülkemize gelmeye başladığını ifade ederek, “Bu göçmen kuşlardan pelikan ve leylek kuşu bir süredir merkezimizde misafirlerdi. Sadece göç yorgunuydular, şanslıydılar. O nedenle başka herhangi bir travmaya uğramamışlardı. Gerekli bakım ve tedavileri gerçekleştirdikten sonra kendilerini bugün doğa ile buluşturduk. Yolları açık, ömürleri uzun, nesilleri bol olsun” dedi.
‘YAKLAŞIK 2 HAFTA KADAR MİSAFİR ETTİK’
Kuşların hangi bölgede bulunduğu sorusuna cevap veren Kandır, her iki kuşun da Emirdağ taraflarında getirildiğini vurguladı. Kandır, “Doğa Koruma Milli Parklar 5. Bölge Müdürlüğü yetkilileri tarafından merkezimize ulaştırıldılar. Yaklaşık 2 hafta kadar misafir ettik. Tekrar göç yollarına devam edebilecek yeniden yuvalanabilecek enerjiye ulaşana kadar yeterli bir süreçti. Artık doğaya döndüler” diye konuştu.
Görüntü dökümü
————–
– Leyleğin suda yüzmesi
– Pelikan Kafeste detay
– Leylek Öğrencinin kucağında detay
– Pelikan ve Leylek taşınırken detay
– Pelikan salınması
– Leyleğin salınması detay
– AKÜREM Müdürü Doç. Dr. Emine Hesna Kandır
– Yaban ördeği suda oyun oynarken detay
HABER- KAMERA: Ali Fuat GÜÇLÜER/AFYONKARAHİSAR, (DHA)
===================================
8) TEKİRDAĞ’DA İHTİYAÇ SAHİPLERİNE 2 BİN KOLİ ERZAK YARDIMI
TEKİRDAĞ’da Asyaport Limanı ve Medlog şirketi ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmak üzere Tekirdağ Valiliği’ne 2 bin koli erzak desteğinde bulundu.
Türkiye’nin en büyük konteyner limanlarından Tekirdağ Asyaport Limanı ve Medlog firmaları ihtiyaç sahiplerine verilmek üzere Tekirdağ Valiliği’ne 2 bin koli gıda yardımda bulundu. Gıdaların teslim törenine Tekirdağ Valisi Aziz Yıldırım, eşi Güllühan Yıldırım, Süleymanpaşa Kaymakamı Harun Kaya, Asyaport kılavuzluk sahibi Gülsün Soyuer, firma çalışanları ile valilik personeli katıldı. Gıda kolileri yardıma muhtaç vatandaşlara ulaştırılmak üzere çevreyolundaki AFAD deposuna teslim edildi.
‘VEFA DESTEK GRUPLARI İLE VATANDAŞA ULAŞACAK’
Tekirdağ Valisi Aziz Yıldırım, ramazanın yardım ayı olduğunu belirterek,
“Yardımsever vatandaşlarımız yardımlarını yapıyor. Bu sayede bizler de muhtaç vatandaşlarımıza yardımları ulaştırıyoruz. Şehrimizin ülkemizin göz bebeği Asyaport Limanı sahibi Ahmet Soyuer ve değerli eşleri muhtaç ailelere yardımda bulunmayı amaçladılar. 2 bin gıda kolisi hazırlayarak bizlere teslim ettiler. Bizler de bu kolileri Sosyal Yardımlaşma Vakfı üzerinden Vefa Sosyal Destek gruplarımızla vatandaşlarımıza ulaştıracağız. İhtiyacı olan insanlarımıza dağıtacağız. Planlamalarımızı yaptık birkaç gün içerisinde yardımları ulaştıracağız. Kendileri daha önce de 400 adet tablet bizlere öğrencilere dağıtılmak üzere teslim etmişlerdi” dedi.
Pandemi sürecinde zor günler geçiren vatandaşın yanında olmaya gayret gösterdiklerini ifade eden Gülsün Soyuer, “Ülkemizin geçmiş olduğu bu zorlu süreçte biz de Asyaport ve Medlog olarak Ergene Belediyesi’ne bin koli erzak desteğinde bulunduk. Şimdi ise Tekirdağ Valiliğimize 2 bin koli gıda paketimizi teslim ettik. Ben bizlere bu olanağı sağladığı için sayın valimiz ve kıymetli eşlerine teşekkür ederim. Desteklerimiz her daim devam edecek” dedi.
Görüntü Dökümü
———————–
-Tekirdağ Valiliği’ndeki teslim töreni
-Törene katılanlar
-Vali Aziz Yıldırım’ın konuşması
-Detaylar
Haber-Kamera: Ruhan YALÇIN/TEKİRDAĞ,(DHA)-