ÇANAKKALE’DEKİ KANLIDERE ŞEHİTLİĞİ İHYA EDİLECEK
ÇANAKKALE Kara Savaşları’nın yaşandığı Tarihi Gelibolu Yarımadası’ndaki Kanlıdere Şehitliği’nin ihyası için Tarihi Alan Başkanlığı ile Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, iş birliği protokolü imzaladı. Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, “Hangi şehitliği yapsak, hangi anıtı diksek şehitlere olan borcumuzu asla ödeyemeyiz” dedi.
Çanakkale Kara Savaşları’nda, Balıkesirlilerin en çok şehit verdiği yer olarak bilinen Kanlıdere mevkiindeki şehitlik, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi tarafından ihya edilecek. Şehitliğin yapımı için Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı ile Balıkesir Büyükşehir Belediyesi arasında iş birliği protokolü imzalandı. Alan Başkanlığı binasında düzenlenen imza törenine; Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanvekili Yasin Sağay, Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir ve Balıkesir’in ilçe belediye başkanları katıldı. Tören, saygı duruşunda bulunulmasının ardından İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı Restorasyon ve Yapı İşleri Grup Başkanı Gökhan Gümüşdağ tarafından proje hakkında sunum yapıldı.
Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanı İsmail Kaşdemir, Çanakkale’nin herkesin ortak değeri olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Biz hangi şehitliği yapsak, hangi anıtı diksek, şehitlere olan borcumuzu asla ödeyemeyiz. Ama biz buradan, ‘Biz sizi unutmadık’ diyoruz. Balıkesirliler olarak sizlerle birlikte herkese bunu ilan ediyoruz. Burada her ilin, ilçenin, ailenin bir ferdi, parçası var. Çanakkale dendiği zaman, herkesin birleştiği yer anlamına gelir. Balıkesirliler de bunu yaptı, herkes birleşti. Balıkesir birleşti ve geldi; böyle güzel bir iş ortaya çıktı. Hala Çanakkale’de daha önce bilinmeyen şehitlikleri gerek haritadan gerek askeri kaynaklardan tespit ediyoruz. Hala bastığımız yerin altından bir şehit kabri, şehitlik çıkma ihtimali var. İşte Kanlıdere Şehitliği de onlardan biri. Adı üstüne Kanlıdere şehitliği. O Çanakkale hengamesinde en yoğun çarpışmanın yaşandığı, tabiri caiz ise gırtlak gırtlağa, göğüs göğse çarpışmaların yaşandığı, kan gövdeyi götürdüğü muharebe alanlarından bir tanesi bu mekan. Balıkesir şehitlerinin de en fazla olduğu yer. Böyle bir yer tespit ettik. Bir hilal uğruna toprağa düşen civanmertlerin, toprağa düştükleri hilalin gölgesinde gölgelenmeleri, ziyarete gelenlerin bir Fatiha okumaları ve saygı duruşunda bulunmaları için bu şehitliği ihya edeceğiz. Gelenlerin, bu toprakların nasıl vatan yapıldığını, nasıl Cumhuriyet’e kavuştuğumuzu düşünmeleri için şehitliğin doğallığına en az müdahaleyle, orijinalliğini bozmadan projemizi hayata geçireceğiz.”
‘BU İŞE BAŞ KOYDUK’
Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanvekili Yasin Sağay ise, “Balıkesir Büyükşehir Belediye Meclis üyeleri olarak, Belediye Başkanımız Yücel Yılmaz başkanlığında bu kararı 5-6 ay önce aldık. Kanlıdere Şehitliği’nin ihyası protokolünü imzalamak için tüm Kuvayı Milliye şehri olarak bu işe baş koyduk” diye konuştu. Yapılan konuşmanın ardından Alan Başkanı İsmail Kaşdemir ve Belediye Başkanvekili Yasin Sağay, Kanlıdere Şehitliği’nin ihyasına ilişkin iş birliği protokolünü imzaladı. Daha sonra Kaşdemir, Sağay ve beraberindekiler Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi’ni gezdi. Ardından Kanlıdere mevkiinde incelemelerde bulunduktan sonra şehitler için dua edip Şehitler Abidesi’ndeki sembolik mezarlara karanfil bırakarak Şehitler Abidesi önünde hatıra fotoğrafı çektirdi.
Görüntü Dökümü:
————————–
-Saygı duruşu bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasından görüntüler.
-İsmail Kaşdemir’in konuşması.
-Yasin Sağay’ın konuşması.
-İşbirliği protokolünün imzalanmasından görüntüler.
-Çanakkale Destanı Tanıtım Merkezi’nin gezilmesinden görüntüler.
-Kanlıdere mevkiinde yapılan incelemeden ve şehitler için yapılan duadan görüntüler.
-Protokol üyelerinin sembolik şehit mezarlarına karanfil bırakması ve Şehitler Abidesi’nde hatıra fotoğrafı çektirmesinden görüntüler.
Haber-Kamera: Cemhan ŞEN-Nedim BAYHAN / ECEABAT (Çanakkale), (DHA)
================================================
İŞ YERİNİN İKİNCİ KATINDAN DÜŞEN İŞÇİ ÖLDÜ
KONYA’da Suriyeli Musa El Ahmed (23), çalıştığı nalbur dükkanının 2’nci katından düşerek yaşamını yitirdi.
Olay, saat 15.00 sıralarında merkez Karatay ilçesi Fevzi Çakmak Mahallesi 10526’ncı Sokak’taki bir nalbur dükkanında meydana geldi. Musa El Ahmed, iş yerinin 2’nci katındaki malzeme alımı yapılan boş alandan, iddiaya göre dışarı baktığı sırada dengesini kaybedip düştü. Kanlar içinde kalan El Ahmed, ihbarla adrese gelen sağlık görevlilerinin müdahalesine rağmen yaşamını yitirdi. El Ahmed’in cansız bedeni otopsi için Konya Şehir Hastanesi morguna kaldırıldı. Olayla ilgili soruşturma sürüyor.
Görüntü Dökümü
——————
– Olay yerinden detay
– Polisin inceleme yapması
– Genel ve detay
Haber-Kamera: Yasin URAL KONYA DHA))
======================================
EŞİNİ KATİLİ AĞLAYARAK KENDİSİNİ SAVUNDU: BÖYLE OLSUN İSTEMEZDİM
SAMSUN’da eşi Mihrican Ekmenci’yi (46) boğazından bıçaklayıp öldüren Oğuz Ekmenci’nin (51) yargılanmasına başlandı. Tutuklu sanık Ekmenci, ağlayarak yaptığı savunmasında, “Böyle olsun istemezdim. Eşimi kasten öldürmeyi bırakın, boşanarak bile kurtulmak istemedim” dedi.
Olay, 14 Şubat’ta İlkadım ilçesi Ulugazi Mahallesi’nde meydana geldi. Elektrik Mühendisi Oğuz Ekmenci ile zaman zaman şiddet uyguladığı 2 çocuk annesi eşi Mihrican Ekmenci arasında tartışma çıktı. Tartışma sırasında Oğuz Ekmenci, halk eğitim merkezlerinde öğretmenlik yapan eşi Mihrican Ekmenci’yi boğazından bıçakladı. Oğuz Ekmenci, olayın ardından dedesinde kalan oğluna telefonla arayıp haber verdi. İhbar üzerine, adrese sevk edilen sağlık ekipleri, Mihrican Ekmenci’nin hayatını kaybettiğini belirledi. Cinayet Bürosu ekiplerince yakalanıp gözaltına alınan Oğuz Ekmenci tutuklandı.
‘HİÇBİR İYİLİĞİN KARŞILIĞINI GÖRMEDİM’
Tutuklu sanık Oğuz Ekmenci hakkında Samsun 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde ‘Kasten öldürme’ suçundan ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı. Oğuz Ekmenci, ilk kez hakim karşısına çıktı.
Olayla ilgili 11 tanığın dinlendiği duruşmada, zaman zaman ağlayan Oğuz Ekmenci, savunmasında, “Su içmek için mutfağa gittiğimde tezgahtaki bıçağı gördüm. Antreyle salon arasında gidip gelip bana laflar söylüyordu. Ben de ‘sen bizim başımıza bela mısın?’ diyerek bir kez bıçağı vurdum. Bıçağı vurduğum sırada koltukta oturuyordu. Kalkmaya çalıştığı esnada bir kez daha vurdum. Tekrar koltuğa yığıldı. Daha sonra kontrol ettiğimde altında kan olmuş telefon ve tablet vardı. Rahatsız etmesin diye onları altından çektim. Böyle olsun istemezdim. Ben eşimi kasten öldürmeyi bırakın, boşanarak bile kurtulmak istemedim. Ben yaptığım hiçbir iyiliğin karşılığını eşimden ve çocuklarımdan görmedim” dedi.
CEZAİ EHLİYETİ YÖNÜNDEN RAPOR ALINACAK
Mahkeme heyeti, sanık Oğuz Ekmenci’nin, İstanbul Adli Tıp Kurumu’na sevk edilerek cezai ehliyeti (akıl hastalığı?) bakımından rapor alınmasına ve tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı 4 Kasım’a erteledi.
‘DELİLLERİN KARARTILDIĞINI DÜŞÜNÜYORUZ’
Duruşma öncesinde Samsun Adliyesi önünde toplanan Mihrican Ekmenci’nin ailesi, Oğuz Ekmenci’nin en ağır cezayı almasını istedi. Aileye Samsun Kadın Platformu da eşlik etti. Mihrican Ekmenci’nin kardeşi Sibel Köse, “Tek başına yapmadığını düşünüyoruz. Başka aile fertlerinin ona yardım ettiğini ve delillerin karartıldığını düşünüyoruz. Gerekli araştırmanın yapılıp, suçluların hepsinin cezasını çekmesini istiyoruz. Ablamın kemikleri toprak altında çürürken onların bu hayatta nefes almalarını istemiyorum. En ağır cezayı almasını istiyorum” dedi.
‘BAŞKA MİHRİCANLAR ÖLMESİN’
Çok acı çektiklerini ifade eden Mihrican Ekmenci’nin ablası Perihan Karakurt, “Ailecek çok acı çekiyoruz, kardeşim ölümü hak etmedi. Bu kişi, cinayeti planlayarak yaptı. Hiçbir indirim almadan ağırlaştırılmış müebbet istiyorum. Benim kardeşim çocuklarını okutmak için her türlü işte çalıştı. Eşi çalışmadı, eve herhangi bir katkı sağlamadı. En sonunda da kardeşimi katletti. Biz kardeşimle günde 3-4 kez görüşüyorduk, kardeşimin hiçbir şeyden haberi yoktu. Bu cinayeti planlayarak yaptı. Ailecek adalet istiyoruz. Başka Mihricanlar ölmesin” diye konuştu.
‘BENİM ÇOCUĞUM BUNU HAK ETMEDİ’
Çocukları için canını feda ettiğini söyleyen Mihrican Ekmenci’nin annesi Cennet Köse de “Adalet istiyorum. Müebbet hapis almasını istiyorum. Benim yavrumu kesti, oradan çıkamasın. Benim çocuğum bunu hak etmedi. Çocukları için canını feda etti” ifadelerini kullandı.
‘YAŞAMINA EN YAKININDAKİ ERKEK TARAFINDAN SON VERİLDİ’
Samsun Kadın Platformu adına açıklama yapan Züleyha Mangan ise, “Şimdi Mihrican bizlerle değil. ‘Ölmek istemiyorum’ diyen Emine Bulut gibi, ‘ölmek istemiyorum’ diyen Arzu Aygün gibi yaşamına en yakınındaki erkek tarafından son verildi. En doğal hakkı olan yaşama hakkı elinden alındı” dedi.
Görüntü Dökümü
———————–
-Samsun Adliyesi önünde toplanan Samsun Kadın Platformu ve Mihrican’ın ailesi
-Basın açıklamasından detaylar
-Mihrican Ekmenci’nin ablası Perihan Karakurt röportaj
-Mihrican Ekmenci’nin kardeşi Sibel Köse röportaj
-Mihrican Ekmenci’nin annesi Cennet Köse röportaj
-Samsun Kadın Platformu açıklama
Haber-Kamera: Oğuzhan UYSAL/SAMSUN, (DHA) –
=====================================
ÖMER HALİSDEMİR ÜNİVERSİTESİ KURUCU REKTÖRÜ YAZGAN, SON YOLCULUĞA UĞURLANDI
ANKARA’da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Oktay Yazgan (78), üniversitede düzenlenen törenin ardından Bor ilçesinde toprağa verildi.
Yaşlılığa bağlı hastalıkları nedeniyle Ankara’da tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitiren Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Oktay Yazgan için üniversite bahçesinde tören düzenlendi. Törene Niğde Valisi Yılmaz Şimşek, Belediye Başkanı Emrah Özdemir, Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muhsin Kar, Bor Belediye Başkanı Serkan Baran ile Yazgan’ın yakınları ve akademisyenler katıldı. Törende konuşan Rektör Prof. Dr. Kar, Oktay Yazgan’ın insancıl ve güvenilir kişiliğiyle üniversite camiasında her zaman hayırla anıldığını söyledi. Kar, “Hocamızı şahsen tanıyan personelimiz, onun devlete bağlılığını, milletine duyduğu sevgiyi, devletin çıkarlarını her türlü şahsi çıkarların üstünde tutan onurlu davranışını ve devlet adamlığını her zaman vurgulamışlardır. Prof. Dr. Oktay Yazgan hocamız çalıştığı her kuruma değer katan kişiliğiyle öğrencisinden personeline kadar herkesin sevgisini ve saygısını kazanmış bir şahsiyet olmuştur” diye konuştu.
Oktay Yazgan’ın cenazesi, törenin ardından memleketi Bor ilçesindeki mezarlıkta kılınan namazdan sonra toprağa verildi.
Görüntü dökümü
—————————
– Prof. Dr. Oktay Yazgan’ın Türk bayrağına sarılı tabutundan görüntü
-Cenazeye katılanlar
-Rektörü Prof. Dr. Muhsin Kar’ın konuşması
-Dua edilmesi
-Detay görüntüler
-Cenazenin omuzlarda taşınması
Haber-Kamera: Ali KADI/NİĞDE,(DHA)
======================================
OTOMOBİLDE MAHSUR KALAN MİNİK ABDÜLKADİR, KELEBEK CAMI KIRILARAK KURTARILDI
ADANA’da annesinin kontak anahtarını üzerinde unuttuğu otomobilin kapıları kilitlenince mahsur kalan Abdülkadir Bez (3), aracın kelebek camı kırılarak kurtarıldı.
Merkez Seyhan ilçesi Tellidere Mahallesi’ndeki evine eşya almak için gelen Tuğba Bez, Abdulkadir’i otomobilde bıraktı. Kontak anahtarı üzerinde kalan otomobilin kapıları kilitlenince, Abdülkadir araçta mahsur kaldı. Yoldan geçen atık kağıt toplayıcısı Mahmut Basmacı, aracın içerisindeki çocuğu görünce anne Tuğba Bez’e haber verdi. Çevredekilerle birlikte, aracın kapısını açmayı başaramayan Tuğba Bez, polise haber verdi. İhbar üzerine bölgeye polis, sağlık ve CANKUR ekipleri sevk edildi. Nefessiz kalan Abdülkadir, aracın kelebek camı kırılarak çıkarıldı. Sağlık görevlileri, minik Abdülkadir’i ambulansla hastaneye götürdü.
Aracın kapısını açmak için çaba sarf ettiklerini belirten Mahmut Basmacı, “Anahtarla açmaya çalıştık ancak başaramadık. Sonrasında CANKUR ekipleri geldi, camı kırıp, çocuğu çıkarttı. Nefessiz kalmıştı ve çok terlemişti” dedi.
Hastanede müdahale edilen Abdülkadir’in, sağlık durumunun iyi olduğu öğrenildi.
Görüntü dökümü
————————–
– Otomobilin görüntüsü
– Kırık camı
– Yerdeki cam parçası
– Otomobildeki çocuğu fark eden atık kağıt toplayıcısı Mahmut Basmacı’nın konuşması
– Detaylar
Haber:Anıl ATAR-Kamera: ADANA,(DHA)