DHA YURT BÜLTENİ – 2

dha-yurt-bulteni-2-ZCvMl9NM.jpg

1) DOKTOR ANNE, EŞİYLE YAKALANDIĞI KORONAVİRÜSÜ YENDİ, ANNELER GÜNÜ’NÜ ÇOCUKLARIYLA KUTLADI

EDİRNE’de,112 Komuta Kontrol Merkezi’nde görevli doktor 2 çocuk annesi Nihal Kaşıkçı eşi Trakya Üniversitesi’nde öğretim görevlisi Evrim Kaşıkçı ile ayrı dönemde koronavirüse yakalandı. Dr. Kaşıkcı, tedavi sürecini evinde karantina altında geçirirken, durumu ağırlaşan eşi günlerce hastanede tedavi gördü. Dr. Kaşıkçı, “İki çocuğum ebeveyn olmadan kendi yaşamlarını idame ettirme durumunda kaldılar. Kendi kendilerine yemek ısıttılar, banyo yaptılar. Bizim için zorlu bir tecrübe oldu” dedi.
ANNE-BABA KORONAVİRÜSE YAKALANDI
Edirne Sağlık Müdürlüğü 112 Komuta Kontrol Merkezi’nde doktor olarak görev yapan 2 çocuk annesi Nihal Kaşıkçı, pandemi döneminde her sağlık çalışanı gibi zorlu günler yaşadı. Kaşıkçı ile Trakya Üniversitesi Balkan Enstitüsü’nde öğretim görevlisi eşi Evrim Kaşıkçı bir kaç gün arayla koronavirüse yakalandı. Kaşıkçı, çifti evlerinde karantinaya girip hastalığı yenmeye çalışırken, çocuklarından uzak kaldı. Dr. Kaşıkçı, hastalığı evinde atlatırken, durumu ağırlaşan eşi Evrim Kaşıkçı, kaldırıldığı hastanede günlerce tedavi görüp, evine dönebildi. 
Hastalığı yenen çift Anneler Günü’nde çocukları ile bir araya gelerek, zorlu süreci geride bırakmanın mutluluğunu yaşadı.
‘ÇOCUKLARIM KENDİ BAŞLARINA KALDI’
Doktor Nihal Kaşıkçı, eşi ile birlikte aynı dönemde koronavirüse yakalandıklarında çocukları Ali (6) ile Mehmet’in (6) kendi yaşamlarını idame ettirmek zorunda kaldıklarını söyledi. Kaşıkçı, “Hastalığı ben ve eşim aynı dönemde atlattık. Ben aşılı olduğum için daha hafif bulgularla geçirdim ancak eşim sağlık çalışanı değil, onda ağır seyretti ve hastanede yatmak zorunda kaldı. O süreçte de çok büyük zorluklar yaşadım. Evde çocuklarla kaldım ama onlara günlerce hiçbir şekilde dokunamadım, yardımcı olamadım. 6 ve 8 yaşındaki iki çocuğum ebeveyn olmadan kendi yaşamlarını idame ettirme durumunda kaldılar. Kendi kendilerine yemek ısıttılar, banyo yaptılar. Bizim için zorlu bir tecrübe oldu” şeklinde konuştu.
Koronavirüs salgını sürecinde en zor durumun çocuklarına sarılamamak olduğunu belirten Dr. Kaşıkçı, “Çocuklarımla ilgili pandemi sürecinde hastalığa yakalanmamızın dışında beni en çok zorlayan onlara sarılamamak oldu. Eve gittiğimde normalde beni kapıda karşılarlar ve hemen sarılırlar. Sarılamayınca, ‘anne niye izin vermiyorsun’ deyince, ‘çocuğum önce dezenfekte olmam lazım’ deyince üzülüyorlardı. Gerçi sonrasında süreçle birlikte adapte oldular. Bu defa ben dezenfekte olup onları öpmeye çalışsam da, ‘bana yaklaşma anne’ diyorlar. Bu şekilde onlar da sürece adapte oldular. Ama dediğim gibi bir sağlıkçı anne olarak ben de annemi göremedim 1 yıldır. Bizler de  virüs yükü fazla olduğu için yakınlarımıza hastalığı bulaştırma kaygımız çok fazla. Onlarla rahat rahat görüşemiyoruz” diye konuştu.
‘BİZİ MOTİVE EDEN DİĞER ANNE VE ÇOCUKLARA YARDIM ELİ UZATMAK’
Anneliğin de sağlıkçı olmak gibi gecesi gündüzü olmayan bir görev olduğunu söyleyen Kaşıkçı, “Bizler aslında pandemi sürecinde değil bundan önce de çocuklarımıza daha bebeklik döneminden itibaren evde bırakıp gece nöbetlerine geliyorduk. Bu durum yüreğimizi burksa da bizi motive eden şey hasta olan diğer annelere, çocuklara yardım eli uzatıyor olmak. Bununla ilgili acı tecrübelerimiz oldu kovid sürecinde. Kovid olan anne adayları, kovidli bebekler. Bu tür vakalarımız oldu” dedi.
‘ÇOCUKLARINIZI MUTLAKA EĞİTİN’
Doktor bir anne olarak diğer annelere çocuklarını bilinçlendirmelerini tavsiye eden Kaşıkçı, “Hekim bir anne olarak öncelikle tedbir diyorum. Tedbirler konusunda biliyorsunuz kadın eğitilirse tüm toplum eğitilmiş olur. Çocuklarını da bu konuda eğitmeleri, tedbirli olmaları, maskeyi, mesafeyi, hijyeni yaşamın tümüne yaymaları gerekiyor. Esasında genel anlamda hijyen kuralları, mesafe kuralı çok önemli. Süreç bize bunları öğretti. Ben de kendilerinden çocuklarını eğitmelerini öneriyorum” ifadelerini kullandı.

Görüntü Dökümü
———————–
-112 Komuta Kademe Merkesi
-Kademe merkezinden detay
-Nihal Kaşıkçı’dan detay
-Kaşıkçı ile röp.
-Çocukların kitap oluması
-Nihal Kaşıkçı’nın evde çocukları ile vakit geçirmesi
-Çocuklarına sarılması
-Eşi ve çocukları ile vakit geçirmesi
-Eşi ve çocuklarıyla bahçede oyun oynamaları
-Farklı açılardan detaylar

Haber-Kamera: Ali Can ZERAY-Resul ORUÇOĞLU/EDİRNE,(DHA)

============================================================

2) ‘KİRAZIN BAŞKENTİ’ KEMALPAŞA’DA, REKOLTEYİ DON VURDU
 
TÜRKİYE’nin önemli kiraz üretim merkezlerinden İzmir’in Kemalpaşa ilçesinde, erkenci kirazda hasat başladı. Kemalpaşa Ziraat Odası Başkanı Bülent Oray, bir süre önce yaşanan zirai don nedeniyle geçen yıla göre rekoltede yaklaşık yüzde 20 düşüş olduğunu belirtti.
Kemalpaşa Ziraat Odası verilerine göre; ilçedeki 86 bin dekarlık alanda 7 bin çiftçi kiraz üretiyor. Dalların kiraz dolduğu Kemalpaşa’da bu yıl rekolteyi don vurdu. Geçen yıl 70 bin ton olan rekolte, bu yıl şubat ayında gerçekleşen don yüzünden düşeceği tahmin edildi. Kemalpaşa Ziraat Odası Başkanı Bülent Oray, don yüzünden yüzde 20’ye varan dekolte düşüklüğünün söz konusu olduğunu belirterek, “Üreticilerimizde fiyatların iyi olması beklentisi var. Erkenci kirazlarımızı her geçen yıl artan oranda yurt dışına satıyoruz. Daha önce turfanda olan kirazlarımız yurt dışına gitmiyordu ama şimdi uçak kargolarla Orta Doğu’ya, Avrupa ülkelerine, Rusya’ya ve Uzak Doğu’ya olmak üzere gönderebiliyoruz. Türkiye’nin kiraz üretiminin yüzde 12’sini İzmir karşılıyor. İzmir’in ise yüzde 85’ini Kemalpaşa sağlıyor. Kemalpaşa, ‘kirazın başkenti’ olarak bilinen marka bir ilçemiz” dedi.
‘ERKENCİ KİRAZDA REKOLTE AZ’
Kırkağaç Mahallesi’nde üretim yapan 2 çocuk babası Mehmet Ali Akdemir (57), yaklaşık 300 dönümlük arazide üretim yaptığını belirterek, “Bunun 50-60 dönümünde kiraz üretiyoruz. Geri kalan arazimizde kayısı ve şeftali üretimi yapıyoruz. Erkenci kirazda rekolte az. Benim bahçemde don nedeniyle en az yüzde 40 rekolte kaybı var. Hayali bir piyasa. Neyin nasıl olacağı belli değil. 3 gün önce 60-70 TL olan kilo fiyatı, dünkü fiyatı 30-35 TL’ydi” dedi.
‘FİYATLAR SAATLİK DEĞİŞİYOR’
Bir diğer üretici yeni evli Mehmet Demir (29) ise, “Erkenci kiraz hasadına başladık. Bu sene bildiğiniz gibi soğuk geçirdik. Soğuk zararından dolayı bahçemizde rekoltede yüzde 30 civarında düşüş var. Geçen yıl nisan ayının 21’inde başlamıştık hasada. Bu yıl soğuklar nedeniyle mayıs ayının 3’ünü buldu hasat. Genel olarak bütün bölgemizde bu durum böyle. Fiyatlar saatlik değişiyor. İlk başladığımız zaman 80-100 TL’ydi, dün 40-50 TL’ydi bugün belki 30- 25 TL’ye düşte belki” diye konuştu.

Görüntü Dökümü
———————–
– Hasat dönemi
– Mehmet Ali Akdemir röp.
– Çiftçi Mehmet Ali Akdemir ile röp.
– Çiftçi Mehmet Demir ile röp.
– Genel ve detay görüntü

Haber: Kadir ÖZEN- Kamera: Tekin GÜRBULAK / İZMİR, (DHA)

============================================================

3) ERZURUM TARIMINDA KURAKLIK ENDİŞESİ
 
NİSAN ayında yeterli yağış almayan Erzurum’da, tarım sektöründe kuraklık tehlikesi baş gösterdi. Aziziye Ziraat Odası Başkanı Şahset Karaman, kuraklığın yanı sıra etkili olan rüzgarın da ekili ürünleri kavurduğunu söyledi. 
Koronavirüs tedbirleri kapsamında 29 Nisan’da başlayan tam kapanmaya rağmen Erzurum’da tarım sektöründe çalışmalar hızlandı. 1650 metre rakımda Pasinler Ovası ve Daphan Ovası’nda çiftçiler ekimlerini büyük ölçüde tamamladı. Patates, ay çiçeği gibi ürünlerin ekimini sürdüren çiftçilerin en büyük korkusu yörede baharla birlikte yaşanan yağış azlığı. Mevsim normallerine göre geçen yıllarda nisan ayında 56 kilogram yağış düşerken, bu yıl 12 kilogram yağış alan Erzurum’da kuraklık tehlikesi büyüyor.
Aziziye’deki arazisine patates ekmeye çalışan İlçe Ziraat Odası Başkanı Şahset Karaman, yaklaşık 40 günden bölgeye yağmur yağmadığını söyledi. Bölgede etkili olan rüzgarın ekili ürünleri de kuruttuğunu belirten Karaman, “Bu sene kuraklık çiftçiyi tedirgin etmeye başladı. Güçlü yağmur olmazsa durum vahim. İklim şartları değişti, şimdi mayıs yağışları dönemi ama günümüzde damla bile yok. Kuraklık tehlikeyi yüzde yüz boyutta. Bir de aşırı rüzgarın ekili ürünleri kavurması tehlikeyi biraz daha artırıyor. Tarlaya patates ekmeyi planlıyoruz, eğer yağmur olmazsa pahalı da olsa yağmurlama sistemi kurmayı düşünüyoruz” diye konuştu. 
Pasinler Ovası’nda tarlasına ayçiçek eken Rafet Atmaca, “Arazi güzel ama bu sene havalar biraz kurak. Ayçiçeği ekimine başladık, toprakta nem yok. Sonbaharda ektiğimiz buğdaylar yağmur olmadığı için henüz bitmemiş. Yağmur olmazsa herşeyde sıkıntı var” dedi. 
Pasinler ovasında ay çiçeği ekimini sürdüren üreticiler, en büyük korkularının kuraklık olduğunu söyledi. 

Görüntü Dökümü
———————–
-Pasinler ovasından drone görüntüsü
-Tarlalarda ekim yapan traktörler
-Ekilip yeşeren araziler
-Ziraat Odası Başkanı Şahset Karaman ile röp
-Tarlaya ay çiçeği eken çiftçinin çalışması
-Çiftçi Rafet atmaca ile röp
-Ovada ekim çalışmalarından genel ve detay
-Tarlada çalışan çiftçilerle röp

Haber: Salih TEKİN – Kamera: Oktay POLAT / ERZURUM, (DHA)

============================================================

4) MANYAS KUŞ CENNETİ MİLLİ PARKI’NDA KULUÇKA HEYECANI
 
BALIKESİR’deki Manyas Kuş Cenneti Milli Parkı 260 farklı türe ev sahipliği yaparken, başta Afrika olmak üzere Güney Asya ülkelerinden bölgeye gelen göçmen kuşların yavruları, kuluçkadan çıkmaya başladı.
24 bin hektar alana sahip olan ve Bandırma ilçesine 17 kilometre uzaklıkta bulunan Manyas Kuş Cenneti Milli Parkı, her yıl 3 milyona yakın 260 türe ev sahipliği yapıyor. 1975 yılında Avrupa Konseyi tarafından en iyi korunan doğal parklara verilen Avrupa Birliği A Sınıfı diploma ile ödüllendirilen Manyas Kuş Cenneti Milli Parkı’nda kuluçka heyecanı yaşanıyor. Şubat ve Mart ayından itibaren başta Afrika olmak üzere Güney Asya ülkelerinden bölgeye gelen göçmen kuşların yavruları, kuluçkadan çıkmaya başladı. Tüm yavrular, yumurtadan çıktıktan sonra şölen yerine dönen Manyas Kuş Cenneti’nde, anneleri eşliğinde uçmayı öğreniyor.
Manyas Kuş Cenneti Milli Parkı görevlileri tarafından yapılan 40 yapay yuvada göçmen kuşlar kuluçkaya yatarken; bölge pelikan, karabatak, kaşıkçı, çeltikçi, küçük balaban, gece balıkçısı, tepeli dalgıç, sakar meke, su tavuğu, yaban ördek, alaca balıkçıl, erguvani balıkçıl ve saz bülbülü gibi türleri ağırlıyor.
Bu yıl pandemi nedeniyle ziyaretçilerin gelmediği bölgede, günlerini sakin geçiren göçmen kuşlar, kıyıya yakın yerlerde avlanıyor. 

Görüntü Dökümü
———————–
-Yapay yuvalarda pelikanlardan detaylar
-Sahile yakın yerde balık avlayan pelikanlar
-Bölgeden detaylar

Haber: Erdem ÖZCAN – Kamera: Tufan DALGIÇ/ BANDIRMA,(Balıkesir),(DHA)

============================================================

5) TOKYO’DA TÜRKİYE’Yİ TEMSİL EDECEK SPORCULAR ADINA FİDAN DİKTİLER
 
MUŞ’ta, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’ne bağlı sporcular, Tokyo 2020 Yaz Olimpiyatlarına katılacak 71 milli sporcu adına fidan dikti.
Muş Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, Tokyo 2020 Yaz Olimpiyatlarında kota hakkı elde ederek Türkiye’yi temsil edecek 71 sporcu için fidan dikim etkinliği gerçekleştirdi. Muşlu sporcular ile kurum personelinin katıldığı etkinlikte fidanlar toprakla buluşturuldu. Sporcular, diktikleri fidanların üzerine de Tokyo’ya gidecek sporcuların isimlerini verdi. 
Gençlik ve Spor İl Müdürü Emrullah Güler, “Tokyo 2020 Yaz Olimpiyatlarında ülkemiz ciddi anlamda kota hakkı elde etti. Sporcularımız ve personellerimizle birlikte olimpiyat barajını geçerek kota elde eden sporcularımıza hem moral, hem jest olsun diye her biri adına fidanlar diktik. Bütün sporcularımız hem dualarıyla, hem hissiyatlarıyla Tokyo 2020 Yaz Olimpiyatlarında ülkemizi gururla temsil edecek sporcularımıza duacı ve onların yanında. Gençlik ve Spor Muş il müdürlüğü olarak bütün sporcularımıza müsabakalarında, yarışmalarında başarılar diliyoruz. Vefat eden federasyon başkanlarımız vardı. Hepsine Allah’tan rahmet diliyoruz, sporcularımız da vardı onlara da Allah’tan rahmet diliyoruz. Her biri adına birer fidan dikerek, onların ismini de yaşatmak istiyoruz” diye konuştu.
Milli Sporcu Derya Kunur ise, “Muş ilinde sporcu arkadaşlarımızla birlikte Tokyo 2020 Yaz Olimpiyatlarında kota alan arkadaşlarımız için fidan dikimi gerçekleştirdik. Kendilerine başarılar dilerim” dedi.

Görüntü Dökümü
———————–
-Sporcu ve personellerin fidan dikim çalışmalarından detaylar
-Gençlik ve Spor İl Müdürü Emrullah Güler RÖP.
-Sporcu Derya Kunur RÖP.
-Dron görüntüleri

Haber-Kamera: Muhammed Sami MARAL /MUŞ, (DHA)

============================================================

6) İZMİR’DE HAYDİ EKİBİ, TAM KAPANMADA DA CAN DOSTLARIN YANINDA
 
İZMİR’de 8 emniyet personeliyle hizmet veren Çevre, Doğa ve Hayvanları Koruma Büro Amirliği ekipleri, bir yandan hayvanlara karşı işlenen suçlara karşı mücadele verirken diğer taraftan hem kent merkezi hem kırsal alandaki sokak hayvanlarına mama ve su dağıtıyor.
İçişleri Bakanlığı’nca çevre, doğa ve hayvanlara karşı işlenen suçların önüne geçmek için geçen temmuz ayında çıkarılan ‘Hayvan Durum İzleme’ (HAYDİ) uygulaması, vatandaşlar tarafından sık kullanılıyor. Vatandaşlar, HAYDİ uygulamasıyla hem hayvanlara karşı işlenen hem de çevreye karşı işlenen suçları kolluk kuvvetlerine bildiriyor. Asayiş Şube Müdürlüğü’nün bünyesinde 8 personelden oluşan Çevre, Doğa ve Hayvanları Koruma Büro Amirliği ekipleri de kent genelinde çalışma yürütüyor. Ekipler sadece suça karşı değil ayrıca ormanlık ve kırsal alanlarda yiyecek ve içecek sıkıntısı yaşayabilecek can dostları için de mama ve su dağıtımı yapıyor.
HAYDİ uygulaması hakkında bilgi veren Çevre, Doğa ve Hayvanları Koruma Büro Amirliği Komiser Yardımcısı Gönül Demir, hayvana ve çevreye karşı işlenen suçların yanı sıra sokak hayvanları için de mama ve su dağıtımı gerçekleştirdiklerinin altını çizerek, “Pandemi sebebiyle uygulanan tam kapanmada sokağa çıkma yasağında sokak hayvanlarının mağdur olmaması için gün için de çalışmalarımız devam ediyor. Kent genelinde hayvansever vatandaşlarımızla birlikte mama ve su dağıtımı yaparken, bunun yanı sıra vatandaşlarımızın gidemeyeceği kırsal alanlardaki sokak hayvanları için de dağıtımlar yapıyoruz” dedi.
‘HAYVANSEVERLİK OLMAZSA OLMAZ’
Çevre, Doğa ve Hayvanları Koruma Büro Amirliğinde görev yapmak için en önemli kıstasın ‘hayvanseverlik’ olduğunu söyleyen Demir, “İzmir’de şu anda 8 kişilik bir ekibimiz var. Geçen yaz bu konuyla ilgili eğitim aldıktan sonra göreve başladık. Bu büro için gönüllülük esasının yanı sıra öncelikli hayvanlara dair belirli alanlardan mezuniyetler göz önüne alınıyor. Tüm bunların yanı sıra ‘hayvanseverlik’ burada olmazsa olmaz olan şey hayvanseverlik. Ekibimiz için de en önemli kıstasın bu olduğunu düşünüyorum” diye konuştu. Gönül,  “Biz ekip olarak hayvan dostlarımız için elimizden geleni yapmaya gayret ediyoruz. Vatandaşlarımız da bu konuda ne kadar duyarlı olurlarsa onlara o kadar kolay ulaşabiliriz. Bu sayede de hayvanlara karşı işlenen suçların önüne geçebileceğimizi düşünüyorum” dedi.

Görüntü Dökümü
———————–
-Mama ve su dağıtımından görüntü
-Sokak köpeklerinden görüntü
-Güvercinlere yem verirken görüntü
-Gönül Demir röportaj
-HAYDİ araçlarından görüntü

Haber: Tolga TAHÇI – Kamera: Ahmet Turhan ALTAY / İZMİR, (DHA) 

============================================================

Exit mobile version