DHA YURT BÜLTENİ- 2 

dha-yurt-bulteni-2-J8h7HjGI.jpg

YANGIN ORMANA ULAŞMADAN SÖNDÜRÜLDÜ

ANTALYA’nın Akseki ilçesinde kaçak çekilen elektrik hattından meydan geldiği iddia edilen yangın nedeniyle bir ev, evin müştemilatı ve tarla tamamen yandı. Yangın ormanlık alana sıçramadan söndürüldü.

Akseki’nin Erenyaka Mahallesi’nde dün saat 15.30 sıralarında İbrahim Özdemir’e ait tarlada yangın çıktı. Ormanlık alanın hemen kenarında çıkan ve hızla büyüyen yangına helikopter ve Akseki Orman İşletme Müdürlüğü ekipleri tarafından müdahale edildi. Yangında ev ve yanında bulunan müştemilatla tarla tamamen yanarken, yapılan müdahalelerle yangının ormana sıçraması önlendi. Yangının, eve kaçak olarak çekilen elektrik hattından tarlaya kıvılcım sıçramasıyla meydana geldiği iddia edildi. Yangınla ilgili soruşturma başlatıldı.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
– Yangına yapılan müdahale

HABER- KAMERA: Mithat ABAKAN/AKSEKİ, (DHA) 

=================================

KORONAVİRÜS TEDAVİSİ GÖREN MÜHENDİS: ‘KEŞKE AŞI YAPTIRMIŞ OLSAYDIM’ DİYORUM

KAYSERİ’de hastanede koronavirüs tedavisi gören makine mühendisi Rıdvan Küçükdal (31), “11 gün önce koronavirüs testim pozitif çıktı. Aşı yaptırmadım. Bunun nedeni yerli aşıyı bekliyordum. Yerli aşıyı olamadan koronavirüse yakalandım. Bu durumları görünce vicdanen ‘keşke aşı yaptırmış olsaydım’ diyorum” dedi.

Kayseri’de yaşayan makine mühendisi Rıdvan Küçükdal, 11 gün önce nefes darlığı ve kas ağrısı şikayetiyle Devlet Hastanesi’ne başvurdu. Sonuçları pozitif çıkan Küçükdal evinde karantinaya alındı. Karantinadaki 6’ncı gününde durumu ağırlaşan Küçükdal, Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Küçükdal’ın tedavisi 5 gündür hastanenin yoğun bakım servisinde sürüyor. Yaşadığı süreci anlatan Küçükdal, “Benim 11 gün önce koronavirüs testim pozitif çıktı. Evimde karantina altına alındım. Evde filyasyon ekiplerinin verdiği ilaçları kullandım. Kendimi toparlayamayınca hastaneye geldim. 5 gündür hastanede tedavi görüyorum. Aşı yaptırmadım. Bunun nedeni yerli aşıyı bekliyordum. Yerli aşıyı olamadan koronavirüse yakalandım. Şu an durumum iyi. Ancak herkese aşı yaptırmasını tavsiye ederim” diye konuştu.

‘AŞI YAPTIRSAYDIM BU HALLERİ GÖRMEMİŞ OLURDUM’
İşi gereği evde çalışma yaptığını belirten Küçükdal, “Ben evde home ofis çalıştığım için insanlarla temasım olmayınca biraz rahattım. Demek ki yakalanacağımız nasipte varmış. Şimdi bu durumdayım. Bu durumları görünce vicdanen ‘keşke aşı yaptırmış olsaydım’ diyorum. İnsanda ‘belki böyle olmazdı’ gibi geriye dönük bir pişmanlık oluyor ya bu bende de bir parça var. Zaten buradan çıkınca aşımızı olacağız. Aşı yaptırmış olsaydım hastalığı biraz daha hafif geçirirdim. Bu halleri görmemiş olurdum” ifadelerini kullandı.

Görüntü Dökümü:
-Koronavirüs hastası Rıdvan Küçükdal’dan görüntü
-Rıdvan Küçükdal ile röportaj
-Genel detay

Haber-Kamera:Olcay DÜZGÜN-Harun Reşit SERBEST/KAYSERİ,(DHA)

==================================

ŞANLIURFA’DA, ‘ACI’ MESAİSİ BAŞLADI

TÜRKİYE’de en çok acı tüketilen kentlerin başında gelen Şanlıurfa’da, biber hasadı ile birlikte isot yapımına da başlandı. Kentte biberlerin kurumaya bırakıldığı boş araziler ile evlerin çatıları kırmızı renge büründü.

Şanlıurfa’da, ekim ayına kadar sürecek pul biber yapımı için hazırlıklar başladı. Kentteki birçok aile mutfaklarında tüketecekleri biberleri, evlerinin çatılarına serdi. Geçimini isot yapımı ile sağlayan aileler ise satın aldıkları tonlarca biberi, isota dönüştürmek için Sırrın Mahallesi’nde bulunan boş arazilerde kurumaya bıraktı.

HER YER KIRMIZI
İsot üreticilerinin tonlarca biberi kurumaya bırakmasının ardından boş araziler kırmızıya boyandı. İsot mevsiminin başlamasıyla kentte tatlı bir acı telaşı yaşandığını belirten Mehmet Mermer, pazardan veya tarladan satın aldıkları tonlarca biberi saplarından ayırdıktan sonra güneşte kurumaya bıraktıklarını söyledi. Biberin güneş altında kaldığı süreçte suyu çekilerek kuruma başladığını belirten Mermer “Birkaç gün içinde biberin suyu çekilerek kuruyor. Biberleri kurumasının ardından kararması için naylon poşetlerde ikinci kez kurutuyoruz. Poşetlerin içindeki biberleri birkaç gün sonra zeytinyağı ile harmanlayarak çekiyoruz” diye konuştu.

KİLOSU 60-70 LİRA
Hava sıcaklığının 40 derece olduğu kentte acı ve güneşin kendilerini etkilediğini söyleyen Mermer, “Yaptığımız iş çok zahmetli ama severek yapıyoruz. Ekim ayına kadar burada isot üretimine devam edeceğiz” dedi. Mermer, 10 kilo biberden 1 kilo pul biber elde edildiğini ve Şanlıurfa isotunun lezzetinin herkes tarafından bilindiğini belirterek, kilosunun 60-70 lira arasında satıldığını söyledi.

BİRÇOK AİLENİN GEÇİM KAYNAĞI
Şanlıurfa mutfağının vazgeçilmezi olan isotun yapımı birçok aile için de geçim kaynağı. Özellikle kadınlar ile çocuklar, biberlerin acısına ve sıcak havaya aldırmadan aile bütçelerine katkı sağlıyor. İçerisinde 30 kilo biberin yer aldığı torbaları 8 liradan temizleyen kadınlar, 80-120 lira arasında para kazanıyor. Lise öğrencisi Fatma Nur Tunç, annesiyle isot temizlediğini belirterek, “Sıcak havada acı biberleri temizlemek zor oluyor. Ama aileme destek olmak ve eğitim masraflarımı karşılamak için burada çalışıyorum” dedi. Kentte çok sayıda güvercinin kurumaya bırakılan biberleri yemesi de renkli görüntüler oluşturdu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
– Kamyonetlerle getirilen biber torbaları
– Makineden çekilen biberler
– Kadınlar biber temizlemesi
– Kadınlarla ve kızlarla yapılan röp.
– Genel ve detay görüntüler

HABER: Ali LEYLAK/ŞANLIURFA, (DHA)- 

================================

VALİ DEMİRTAŞ: ANTİK KENT DARA CAZİBE MERKEZİ OLACAK

MARDİN Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mahmut Demirtaş, Antik Kent Dara’da içinde dinlenme ve bilgilendirme salonlarının da bulunduğu bir turist karşılama ünitesi inşa edeceklerini söyledi. Demirtaş, “Dara’yı bir cazibe merkezi yapacağız ve Dara ile ülkemizi dünyaya tanıtacağızö dedi.

Mardin Valisi Mahmut Demirtaş, Bizans İmparatorluğu’nun Güneydoğu’daki son kalesi olan Antik kent Dara’nın girişinde yapılması planlanan turist karşılama ünitesinin yapılacağı alanda incelemelerde bulundu. Dara girişinde yapılacak karşılama ünitesinin güvenlik, lavabo, dinlenme ve bilgilendirme salonlarından oluşacağını belirten Demirtaş, bu karşılama ünitesinin çevresinde de kafe, restoran ve otel gibi turistik mekânların açılacağını kaydetti. Antik kent Dara’nın hem Mardin, hem ülke için çok önemli bir yer olduğuna işaret eden  Demirtaş, “Amacımız burayı bir cazibe merkezi haline getirmek ve yeni bir destinasyon merkezi oluşturmak. Bu sayede buraya gelen turistlere Dara ile ilgili daha güzel ve sağlıklı bilgi verilecektir. Bunun da Dara’nın daha iyi tanıtılmasına vesile olacağını düşünüyorumö ifadelerini kullandı.

Görüntü dökümü
Antik kent Dara’dan genel görüntüler
Dara’yı gezen turistlerden görüntüler
Vali Demirtaş’ın alana gelmesi
Vali Demirtaş’ın projeti incelemesi
Vali Demirtaş’ın konuşması
Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Selim KAYA/MARDİN,(DHA)

===================================

İZMİRLİ ÇİFTÇİ ‘STEVİA’ BİTKİSİNİ SEVDİ

 İZMİR’de ilk uygulaması Torbalı ilçesinde yapılan ‘Stevia’ bitkisi, toprağını sevdi. Anavatanı Güney Amerika olan ve halk arasında ‘Şeker otu’ olarak bilinen şekerden 300 kat daha tatlı doğal ürünün kilogram başına 25 ila 50 lira arasında alıcı bulması üreticiyi memnun etti.  

Halk arasında şeker otu olarak da bilinen Stevia bitkisi, Amerika ve Uzak Doğu ülkelerinde doğal tatlandırıcı olarak kullanılıyor. Beyaz şekerden yaklaşık olarak 300 kat daha tatlı olduğu belirtilen Stevia bitkisinin kalorisinin ise oldukça düşük olması ise talebi arttırıyor. Ege, Akdeniz ve Marmara bölge iklimlerinde yetişebilme özelliği sayesinde endüstrileşme açısından büyük potansiyele sahip olduğu kaydedilen ürünün; özellikle pandemide sağlıklı beslenme adına sağlayacağı katkılar dikkat çekiyor. Diyabet ve obezite gibi kronik hastalıkları bulunanlar için bu özellikleriyle ilgi çekiyor. Yakın zamana kadar yurt dışından ithal edilen Stevia bitkisinin Türkiye’de üretiminin yaygınlaşmasının hem sağlık hem de ekonomi açısından önemli ölçüde kazanç sağlayacağı vurgulandı.

Ege Üniversitesi’nde doktora öğrencisi ziraat mühendisi Harun Karaman (31), Torbalı ilçesindeki kiraladığı arazide ilk olarak ürünü yetiştirmeyi denedi. Ürün toprağını sevince başarıyla mahsul alındı. Ürünün kilogramı 25 ila 50 lira arasında alıcı bulması ise, bölge çiftçisinin gözünü bu ürüne yöneltti. Domates gibi çeşitli meyve ve sebze üretimi yapan bazı çiftçiler, arazilerinin bir bölümünde Stevia’ bitkisi ekerek karlı olarak nitelendirdikleri bir alternatif ürün kazandı.

Ürünün gelir getiren bir bitki olduğunu belirten Harun Karaman, bu nedenle çiftçi için tercih nedeni olduğunu belirterek, “Ürün gittikçe çiftçiler arasında yayılıyor. 1 dekarlık alanda yaklaşık 800 kilogram ürün elde ediliyor. Kilogramı 25 ila 50 lira arasında satılıyor. Bu da diğer ürünlere nazaran çok daha fazla gelir sağlıyor. Sağlıklı bir tatlandırıcı olan bu ürüne iç piyasadan da talep artıyor. Talep doğrultusunda üretimi artmaya devam edecektir” dedi.

Evli ve 4 çocuk babası 23 yıllık çiftçi Veli Caner (56), ürünün yetişmesi için harcanan maliyetin düşük olmasının tercihte bir neden olduğunu belirterek, “Masrafı az bu ürünün. Az gübre kullanıyorsun. Serada da açık alanda da yetişiyor. Gelir de getiren bir ürün” dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
‘Stevia’ bitkisi görüntü
Harun Karaman röp.
Çiftçi Veli Caner röp
Genel ve Detay görüntü

Haber- Kamera: Kadir ÖZEN / İZMİR, (DHA)

===================================

Exit mobile version