Notice: Function _load_textdomain_just_in_time was called incorrectly. Translation loading for the jetpack-boost domain was triggered too early. This is usually an indicator for some code in the plugin or theme running too early. Translations should be loaded at the init action or later. Please see Debugging in WordPress for more information. (This message was added in version 6.7.0.) in /home/haberolduk/domains/haberolduk.com/public_html/wp-includes/functions.php on line 6114

Notice: Function _load_textdomain_just_in_time was called incorrectly. Translation loading for the jetpack domain was triggered too early. This is usually an indicator for some code in the plugin or theme running too early. Translations should be loaded at the init action or later. Please see Debugging in WordPress for more information. (This message was added in version 6.7.0.) in /home/haberolduk/domains/haberolduk.com/public_html/wp-includes/functions.php on line 6114
DHA YURT BÜLTENİ- 2  – Haberolduk.com – Son Dakika Haberler

DHA YURT BÜLTENİ- 2 

dha-yurt-bulteni-2-xulxlARa.jpg

TIR’LA ÇARPIŞAN İŞÇİ SERVİSİNDEKİ 13 KİŞİ YARALANDI

BOLU’da, tekstil işçilerini taşıyan servis minibüsü ile TIR’ın çarpışması sonucu 13 kişi yaralandı. Kazada, yaralanan minibüs sürücüsü Dursun Öztürk’ün obezite hastası olması nedeniyle, olay yerinde yaklaşık yarım saat obez ambulansının gelmesi beklendi. Ambulansın gelmesiyle Öztürk, 11 kişi tarafından kaldırılarak ambulansa bindirildi.
Kaza, sabah saatlerinde Bolu ile Mengen Gökçesu karayolunun Değirmenbeli mevkiinde meydana geldi. Özcan Ertuğrul’un kullandığı 14 ABG 851 plakalı TIR ile karşı yönden gelen tekstil işçilerini taşıyan Dursun Öztürk idaresindeki 14 BJ 765 plakalı minibüs çarpıştı. Çarpışmanın etkisiyle devrilen işçi servisindeki 13 kişi yaralandı. Kazayı görenlerin ihbarı üzerine bölgeye sağlık ve jandarma ekipleri sevk edildi. Yaralılar, sağlık personelinin ilk müdahalesinin ardından kentteki hastanelere kaldırıldı.
Kazada, yaralanan minibüs sürücüsü Dursun Öztürk, obezite hastası olması nedeniyle standart ambulansa bindirilemedi. Olay yerinde yaklaşık yarım saat boyunca sedyesi ve kabini daha büyük olan obez ambulansının gelmesi beklendi. Öztürk ambulansın gelmesini beklerken, yanına gelen aile bireyleri onu sakinleştirerek acısını hafifletmeye çalıştı. Ambulansın gelmesiyle birlikte Öztürk, 11 kişi tarafından kaldırılarak ambulansa bindirildi. Öztürk hastaneye kaldırılarak tedaviye alındı. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Görüntü dökümü
————————
-Kaza yapan araçlar
-Minibüsün önünde yerde yatan sürücü
-Başında bekleyen ailesi12 kişi tarafından taşınarak ambulansa bindirilmesi 
-Detaylar
Haber-Kamera: Murat KÜÇÜK/BOLU,(DHA)

========================================

KAZA SONRASI ÇIKAN KAVGADA SÜRÜCÜ KURUSIKIYLA ATEŞ AÇTI
 
ZONGULDAK’ın Ereğli ilçesinde sürücüsü tespit edilemeyen otomobil, kırmızı ışıkta bekleyen 3 araca çarparak durabildi. Kazadan sonra çıkan tartışmada sürücülerden biri kurusıkı tabanca ile havaya ateş etti.
Kaza, saat 23.00 sıralarında Gülüç beldesi girişinde ki kavşakta meydana geldi. İddiaya göre, sürücüsü henüz belirlenemeyen 67 ABE 800 plakalı otomobil, kırmızı ışıkta bekleyen İbrahim Yaman’ın kullandığı 67 UB 286 plakalı hafif ticari araca ardından da Nigar Atar yönetimindeki 67 LE 016 plakalı otomobile çarptı. Nigar Atar’ın kullandığı otomobilde çarpmanın etkisiyle Umut Başhan’ın kullandığı 67 ABM 127 plakalı hafif ticari araca çarptı. Kazada yaralanan Nigar Atar, ambulansla Ereğli Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Bu sırada kazaya neden olan 67 ABE 800 plakalı otomobil sürücüsünün tespiti için polis ekipleri çalışma başlattı. Araçta bulunan gençler ile İbrahim Yaman arasında tartışma yaşandı. Yaman, aracındaki kurusıkı tabanca ile havaya ateş etti. Polis tarafları gözaltına alarak polis merkezine götürdü.
Kazada, hasar gören araçlar çekici yardımıyla kaldırıldı. Kazayla ilgili başlatılan soruşturma sürüyor.

Görüntü Dökümü
————————-
– Olay yeri
–  Kazaya karışan araçlar
– Ambulansa alınan yaralıya müdahale
– Tarafların tartışması ve kavga etmesi
– Polis ve vatandaşların araya girmesi
–  Araçların yoldan kaldırılması 
– Detaylar
Haber-Kamera: Sinan KABATEPE/EREĞLİ(Zonguldak),(DHA)

=======================================

AİLESİNİN TEK İSTEĞİ, MELİSA’NIN NE İSTEDİĞİNİ ANLAYABİLMEK

ANTALYA’da, ailesi dışında hiç kimseye ve hiç bir eşyaya dokunamayan, ‘al’, ‘ver’, ‘anne’, ‘baba’ gibi çok basit kelimeleri bile söyleyemeyen ‘Mutlu Kukla Sendrom’lu 4 yaşındaki Melisa’nın ailesinin tek isteği, kızlarının ne istediğini anlayabilmek. Bunun için eğitim desteği bekleyen aile, devletin imkanlarının kısıtlı olduğunu, bu sendroma sahip çocukların sürekli eğitim alması gerektiğini söyledi.
Antalya’da 2017 yılında dünyaya gelen Melisa Ufacık, normal bebekler gibi olmadığını, meme ememediğini, başını tutamadığını fark eden ailesi tarafından götürüldüğü hastanede 8 aylıkken ‘Gevşek Bebek Sendromu’ (Hipotonik Bebek) tanısı aldı. Fizik tedavi başlanan Melisa, 2 yıl sonunda adım atmaya başladı. Bu süreçte hastalığının kesin tanısının konulabilmesi için bir dizi tetkikten geçirilen minik kız 3 yaşındayken, ‘Mutlu Kukla Sendromu’ ya da ‘Angelman Sendrom’lu olduğu belirlendi.
Bugün 4 yaşında olmasına rağmen basit kelimelerle de olsa konuşamayan, ailesinin dışında hiç kimseye ve hiç bir eşyaya dokunamayan Melisa, haftada iki gün hastanede, iki gün de özel bir kuruluşta bireysel eğitim ve fizik tedavi görüyor. Anne Necla Ufacık (30) ile baba Dinçer Ufacık (34), çok zorlu bir süreç yaşadıklarını belirtirken, minik kızlarının ne istediğini anlayabilmek için daha fazla eğitim alması gerektiğini ve devletin kendilerine sağladığı imkanların kısıtlı olduğunu belirtti.
NORMAL BİR BEBEK DÜNYAYA GETİRDİĞİMİ DÜŞÜNMÜŞTÜM
Melisa doğduğunda, normal bir bebek dünyaya getirdiğini düşündüğünü anlatan Necla Ufacık, günler ilerledikçe normal bebekler gibi olmadığını anladıklarını söyledi. Anne Ufacık, 8 aylıkken başvurdukları hastanede Melisa’ya ‘Gevşek Bebek Sendromu’ tanısı konularak fizik tedaviye başlandığını belirtti. Fizik tedavi sonucu Melisa’nın ancak 2 yaşında yürüyebildiğini kaydeden anne, “Bu arada hastalığın kesin tanısı için çok farklı tetkikler yapıldı. Ancak 3 yılın sonunda Melisa’da otizmin bir çok davranış özelliğini sergileyen Angelman Sendromu olduğu belirlendi” dedi.
Tanı konulduğunda büyük üzüntü yaşadıklarını söyleyen Necla Ufacık, “Sağlıklı bir bebek dünyaya getirdiğimi düşünmüştüm ama öyle olmadığını öğrendiğimizde hepimiz çok zorlandık. Melisa’nın 7 yaşında Evlin adında bir ablası var. O da kardeşi olacağı için çok seviniyordu, birlikte koşup oynayacaklarını düşünüyordu. O da hayal kırıklığına uğradı” diye konuştu.
MELİSA HERKESE VE HERŞEYE DOKUNAMIYOR
Melisa’nın, devletin sağladığı imkanlardan yararlanarak haftada iki gün hastanede fizik tedavi aldığını belirten anne, “Melisa haftada iki gün de Milli Eğitim Bakanlığının yönlendirdiği özel bir kuruluşta bireysel eğitim ve yine fizik tedavi alıyor ancak bunlar yeterli olmuyor. Çünkü Melisa’nın duyu sorunu var. Herkese dokunamıyor, eşyalara dokunamıyor, ‘al’, ‘ver’ gibi çok basit kelimeleri bile söyleyemiyor. Farklı algıları var” dedi. Melisa’nın hiç konuşamayacak olduğunu öğrendiklerinde onu anlamaya çalıştıklarını ifade eden Necla Ufacık, şunları kaydetti:
“Doktorumuz Angelman Sendrom’lu çocukların hiç konuşamadıklarını söyledi. Biz de Melisa’yı anlamaya çalışıyoruz. Konuşamıyor ama biz acıktığını ya da canının acıdığını anlayabiliyoruz. Beden dili ya da başka bir şekilde nasıl anlatabilir bilmiyorum ama bize daha fazla şey anlatabilmesini istiyoruz. Bunun için eğitim alması gerekiyor. Buna da maddi gücümüz yetmiyor. Bu konuda destek bekliyoruz.”
GELEN ALLAH’TAN DİYEREK ZOR DA OLSA KABULLENDİK
Baba Dinçer Ufacık ise Melisa’nın hastalığını öğrendiğinde ilk zamanlar zor bir süreç geçirdiğini, kızının hastalığını kabullenemediğini belirterek, “Zaman geçtikçe zor da olsa ‘Gelen Allah’tan’ diyerek kabullendim. Bu da bizim sınavımız” dedi. Tüm anne ve babalar gibi kızlarının konuşmasını istediklerini söyleyen Ufacık, “Devletin verdiği imkanlar var ama yetersiz kalıyor maalesef. Melisa’nın özel dersler alması lazım ve bu dersler çok pahalı. Ben belediyede çalışıyorum, evimiz kira, hastaneye gidip gelebilecek bir aracımız yok. Zor zamanlar atlatıyoruz ama hep dua ediyoruz. Mücadelemize devam ediyoruz” dedi.
ANGELMAN SENDROMU NEDİR?
Angelman Sendromu, ilk olarak 1965 yılında İngiliz doktor Harry Angelman tarafından tanımlanmış nörogenetik bir bozukluk. Anneden gelen kromozom 15’teki bir bozukluktan kaynaklandığı düşünülen hastalığın temel bulguları yürüyüş-koordinasyon bozukluğu, konuşma bozukluğu ve gülümseme. Bu nedenle hastalık ‘Mutlu Kukla (Happy Puppet) Sendromu’ olarak da biliniyor. Kesin bir tedavisi yok ve hayat boyu süren bir hastalık.

Görüntü dökümü: 
—————————
– 4 yaşındaki Melisa’nın yürüteçle yürümesi cep telefonu görüntüsü
– Doğum günü kutlaması cep telefonu görüntüsü
– Melisa ile anne Necla Ufacık detay
– RÖP1: Anne Necla Ufacık ile röportaj
– RÖP2: Baba Dinçer Ufacık ile röportaj
– Melisa’nın ailesiyle beraber yürümesi
– Melisa’nın yakın plan ayaklarından yürürken detay
– Melisa yakın yüz plan detay
– Melisa’nın salıncağa binmesi detay
– Melisa’nın kaydıraktan kayması detay
– Anne Necla Ufacık’ın kızı Melisa’yı öpmesi detay
– Detaylar
HABER: Selma KUNAR- KAMERA: Burak YALMAN/ANTALYA, (DHA)

=======================================

ANNESİNİ ÖRNEK ALDI 15 BİN TAVUKLU ÇİFTLİK SAHİBİ OLDU
 
MUŞ’ta, kümeste tavuk besleyen annesini örnek alarak 15 tavukla başlayıp 15 bin tavuklu çiftlik sahibi olan Şeref Ardil (33), günde yaklaşık 14 bin adet organik yumurta elde ediyor. 5 kişiye de iş imkanı sağlanan çiftlikte elde edilen yumurtalar, Doğu ve Güneydoğu bölgesindeki illere satılıyor.
Güzeltepe Mahallesinde yaşayan evli ve üç çocuk babası Şeref Ardil, evinin bahçesindeki kümes te tavuk besleyen annesini örnek alarak, tavuk beslemeye başladı. 15 adet tavukla başladığı işini büyütebilmek için hiçbir destek almadan evinin bahçesine çiftlik kuran Ardil, 3 yıl içerisinde 15 bin tavuk sahibi oldu. Günde yaklaşık 14 bin organik yumurta elde eden Ardil, bunları Muş başta olmak üzere Doğu ve Güneydoğu bölgesindeki illere satıyor.
Çiftliğindeki tavuklardan elde ettiği yumurtalar ve 5 kişiye sağladığı iş imkanını arttırmayı hedefleyen Ardil, “Bu işe annemi örnek alarak 15 tavukla başladım. Şuanda 15 bin tavuk ile organik yumurta üretimine devam ediyoruz. Günde 450 koli, yaklaşık 14 bin adet organik yumurta üretimi ile Muş başta olmak üzere çevre illere satışını yapıyoruz” diye konuştu.
Özellikle elde edilen yumurtaların Elazığ, Bingöl, Ağrı ve Van gibi çevre illere gönderildiğini belirten Ardil, “Çiftlikte beş tane işçi istihdam ediyoruz. Devlet tarafından her hangi bir destek almadım. Destek olursa daha modern, daha güzel çiftlikler kurulabilir. Çalışan sayısı da artar” dedi.

Görüntü dökümü
-Çiftlikteki tavuklardan detaylar
-Muhabir Muhammed MARAL Anonsu 
-Yumurtaların toplanmasından detaylar
-Elde edilen yumurtalardan detaylar
-Çiftlik sahibi Şeref Ardil röp
-Çiftlik dışından detay
-Çiftlik sahibi Şeref Ardil ve tavuklardan detaylar
Haber ve Kamera: Muhammed Sami MARAL/MUŞ, (DHA)

 

Exit mobile version