1) BAKAN KARAİSMAİLOĞLU: YOLCU TAŞIMACILIĞINDA DEMİR YOLU PAYINI YÜZDE 5’E YÜKSELTECEĞİZ
ULAŞTIRMA ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, “2023’te yatırımlardaki demir yolu oranını yüzde 60’a, demir yolu ağımızı 16 bin 675 kilometreye çıkaracağız. Yolcu taşımacılığımızın da yüzde 1,3’ünü oluşturan demir yolları payını Cumhuriyet’imizin 100’üncü kuruluş yıl dönümünde yüzde 5’e yükselteceğiz” dedi.
Bakan Karaismailoğlu, çeşitli incelemelerde ve ziyaretlerde bulunmak üzere sabah saatlerinde Çankırı’ya geldi. Çankırı Valisi Abdullah Ayaz ile Belediye Başkanı İsmail Hakkı Esen’i makamında ziyaret eden Bakan Karaismailoğlu, ardından Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) Çankırı Makas Fabrikası’na geçerek, buradaki çalışmalar hakkında yetkililerden bilgi aldı.
Karaismailoğlu, bu fabrikanın kurulduğu yıldan itibaren kendini sürekli yenileyen, gerek teknoloji gerekse personel eğitimi konusunda yeniliğe açık olduğunu ve fabrikanın tek tip makas üretiminden 17 tip farklı makas üretme kapasitesine ulaştığını belirterek, burada üretilen makasların yüzde 93 oranında yerli ve milli olduğunu söyledi.
‘DEMİR YOLU AĞIMIZI, 12 BİN 803 KİLOMETREYE ÇIKARDIK’
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak, hükümetleri döneminde ülke genelindeki ulaştırma ve haberleşme yatırımları için 1 trilyon 86 milyar liranın üzerinde harcama yaptıklarını kaydeden Karaismailoğlu, “Bu devasa yatırımlarımız içinde demir yolları 202,2 milyar lira ve tüm yatırımlar içindeki yüzde 18,6’lık oran ile ikinci sırada yer almaktadır. Demiryollarında, 1213 kilometrelik Yüksek Hızlı Tren (YHT) hattı inşa ettik. Toplam demiryolu ağımızı, 12 bin 803 kilometreye çıkardık” dedi.
2003’deki sinyalli hat uzunluğunu yüzde 161 artışla 6 bin 526 kilometreye, elektrikli hat uzunluğunu da yüzde 176 artışla 5 bin 753 kilometreye çıkardıklarını dile getiren Bakan Karaismailoğlu, “Hızlı tren sistemi ile tanıştırdığımız ülkemizi, dünyada 8’inci, Avrupa’da da 6’ıncı YHT işleticisi ülkesi yaptık. 2020 yılına damgasını vuran pandemi döneminde özellikle uluslararası yük taşımacılığı ağırlıklı olarak demiryoluna yönelmiştir. 2020 yılı sonu itibariyle, demiryolundaki taşınan yük miktarında bir önceki yıla göre yüzde 35 artış olmuştur” diye konuştu.
‘YOLCU TAŞIMACILIĞINDA DEMİR YOLU PAYINI YÜZDE 5’E YÜKSELTECEĞİZ’
Bakan Karaismailoğlu, dizel elektrikli, lokomotif, demiryolu bakım araçları, demiryolu araçlarının modernizasyonları, tren kontrol yönetim sistemi, vagon, dizel motor üretimlerine devam edilirken aynı zamanda milli demir yolu araçlarının geliştirilmesi için Ar-Ge çalışmaları da yürüttüklerine dikkat çekerek, şöyle dedi:
“2023’te yatırımlardaki demiryolu oranını yüzde 60’a, demiryolu ağımızı 16 bin 675 kilometreye çıkaracağız. Yolcu taşımacılığımızın da yüzde 1,3’ünü oluşturan demiryolları payını Cumhuriyet’imizin 100’üncü kuruluş yıl dönümünde yüzde 5’e yükselteceğiz. Demir yollarımızda yerli ve milli teknolojilerini üretmek, hat kapasitemizi genişletmek, mevcut hatlarımızı rehabilite etmek, hizmet odaklı, akıllı ve katma değerli taşımacılık yapmak için seferberlik başlattık. Pekin’den başlayan, Hazar Denizi’ni geçip, ülkemizden Avrupa’ya ulaşan demir ipek yolu üzerinde yer alan demir yolu ağlarımızı yenilemek, akıllı sistemlerle donatmak, demir yolu rayı ile birlikte lokomotif, vagon ve sinyalizasyon sistemlerinin yerli ve milli olarak yenilenmesi temel hedefimizdir.”
‘ÇAMLICA KULESİ’Nİ CUMARTESİ GÜNÜ HİZMETE AÇIYORUZ’
Bakan Karaismailoğlu daha sonra çevre yolu inşaatında incelemelerde bulundu. Karaismailoğlu, Çankırı çevre yolu projesi de dahil, yaptıkları her yol, köprü, tünel, liman, havaalanının Türkiye’yi parlak geleceğe taşıyacak lojistik altyapı bileşeni olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“İşte bu yüzden, bugüne kadar, devlet, özel sektör ve milletimizle el ele vererek, ulaşım ve haberleşme alanında 1 trilyon 86 milyar liranın üzerinde yaptırım yaptık. Türkiye’nin 10 yıl, 50 yıl hatta 100 yıl sonrasını düşünerek hayata geçirdiğimiz bu projelerin daha bugünden ekonomimize büyük geri dönüşleri olmuştur. Yatırımlarımızın 2003-2020 yılları arasında Gayri Safi Yurtiçi Hasılamıza toplam 395 milyar dolar, üretime de 838 milyar dolarlık katma değer getirmiştir. Bunun yanında yatırımlarımız sayesinde yıllık ortalama 1 milyon 20 bin kişilik dolaylı ve doğrudan istihdam gerçekleştirilmiştir. Türkiye’yi doğudan batıya kuzeyden güneye mükemmel bir ulaştırma altyapısına kavuşturan bu yatırımlarımızdan birini daha Sayın Cumhurbaşkanımızın da teşrif ettiği bir törenle 21 Mayıs Cuma günü hizmete açtık. Bir başka büyük açılış törenimiz de 29 Mayıs Cumartesi günü gerçekleşecek. İstanbul’umuzun güzel silüetini anten çöplüğünden kurtararak, aynı anda 100’den fazla yayın kuruluşuna hizmet vermeye başlayan Çamlıca Kulesi’ni hizmete açıyoruz. Yayıncılık hizmetlerini bir süredir başarı ile sürdüren 365 metre uzunluğundaki Çamlıca Kulesi, Bundan böyle İstanbulluların ve tüm halkımızın eşsiz İstanbul manzarasını izleyebileceği seyir terası, kafe restoran gibi tesisleriyle de hizmet verecektir.”
Görüntü Dökümü
———————–
-Bakan Karaismailoğlu’nun konuşmaları
-Ziyaret ve incelemeler
-Detaylar
Haber-Kamera: Ramazan SARICI/ÇANKIRI, (DHA)
=============================================
SOMA DAVASI’NDA YENİDEN YARGILAMADA 2’NCİ DURUŞMA (3)
2) SALONDA GERGİNLİK
Manisa’nın Soma ilçesinde, 13 Mayıs 2014’te, 301 madencinin yaşamını yitirdiği kömür ocağı faciası davasında 4 sanığın yeniden yargılandığı duruşmada, madenci ailelerinin avukatlarının reddi hakim talebi, mahkeme heyetince kabul edilmedi. Heyet, öne sürülen gerekçelerin reddi hakim talebi için yeterli olmadığını, avukatların Manisa Ağır Ceza Mahkemesi’ne itirazda bulunabileceklerini belirtti. Karar üzerine mağdur avukatları, yazılı olarak Manisa Ağır Ceza Mahkemesi’ne itiraz edeceklerini söyledi.
Duruşmada madencilerin yakınları da söz aldı. Faciada hayatını kaybeden Ali Kavas’ın eşi Gülten Kavas, “Bu devran dönecek ve bunun hesabını verecekler” diye konuştu.
Yaşamını yitiren Mustafa Kaya’nın eşi Naciye Kaya da “Çocuklarımız nice babasız bayramlar geçirdi. Ölenler geri gelmeyecek ama tek derdimiz, başka iş kazaları olmasın. Hepsi, bayramlarda çocuklarının elinden tutarken, biz mezarlara gidiyoruz” dedi.
Mahkeme başkanının, sanık avukatı Abdurrahman Gök’e söz vermesinin ardından salonda gerginlik yaşandı. Esasa ilişkin mütalaa hakkında konuşan Gök, “Mağdur edebiyatı yapılıyor” deyince madenci aileleri ve avukatları, tepki gösterdi.
DURUŞMA ERTELENDİ
Konuşmaların ardından mahkeme heyeti, sanıkların tutuksuzluk hallerinin devamına ve reddi hakim talebine yapılacak itirazın sonucunu beklenmesine karar verip, duruşmayı erteledi.
HABER: Tolga TAHÇI – Ersan ERDOĞAN / AKHİSAR (Manisa), (DHA)
=============================================
3) TOKKAL AİLESİ CİNAYETİ DAVASINDA KARAR BEKLENİYOR
ESKİŞEHİR’de, Emel (41) ve İlkay (42) Tokkal çifti ile 4 yaşındaki çocukları Ali Doruk’u evlerinde bıçaklayarak öldürdüğü iddiasıyla tutuklu olarak yargılanan Mehmet Şerif Boğa (29), hakkında mahkemeden yarın karar çıkması bekleniyor. Boğa, Eskişehir 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla yargılanıyor.
Eskişehir’de cep telefonu satış ve tamiri yapan İlkay Tokkal, eşi Emel Tokkal ile oğulları Ali Doruk, geçen şubat ayında evlerinde bıçaklanarak öldürüldü. Eskişehir Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi’nce kurulan özel ekip, çevredeki 450 mobese ile güvenlik kameralarından 700 saatlik görüntüyü inceleye aldı. Olayın ardından kendisini yere atarak gözyaşı döken İlkay Tokkal’ın eski ortağı, evli ve 2 çocuk babası Mehmet Şerif Boğa’nın katil zanlısı olduğu belirlenerek gözaltına alındı. Boğa’nın evinin bodrumunda yapılan aramada ele geçirilen kanlı çorap ve ayakkabı ile kıyafetler, Bursa Bölge Kriminal Polis Laboratuvarı Biyolojik İnceleme Şube Müdürlüğü’nde öldürülen Tokkal ailesi üyelerinden alınan kan ve DNA örnekler ile karşılaştırıldı. Yapılan incelemede Boğa’ya ait eşyalardaki kan lekeleri kurbanlara ait kan örnekleriyle eşleşti.
EVDE 73 DAKİKA KALDI
Kamera görüntülerinde Boğa’nın taksi ile gidip geldiği, kendisine inşaat işçisi görüntüsü vermek için yırtık ayakkabı, inşaat eldiveni, bere, maske ve kapüşonlu mont giydiği, belinde mezura taşıdığı tespit edildi. Katil zanlısının 73 dakika kaldığı evde cinayetlerin ardından Emel Tokkal’ın cep telefonunu aldığı, İlkay Tokkal’ın dolabından kıyafet seçip kanlı pantolonunu beyaz poşete koyarak, dışarı çıktığı belirlendi. Otopsi raporuna göre ise katil zanlısı Mehmet Şerif Boğa’nın İlkay’ı 27, Emel’i 18, Ali Doruk’u ise 4 yerinden bıçaklayıp öldürdüğü belirlendi. Mehmet Şerif Boğa, işlemlerinin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklanırken, 1’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nce ‘canavarca hisle, eziyet çektirerek kasten öldürme’ suçundan 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açıldı.
‘ARADIĞINIZ KATİL BEN DEĞİLİM’
Eskişehir 1’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 2’nci duruşmasında Emel-İlkay Tokkal’ın eski iş ortağı olan Mehmet Şerif Boğa hakkında mahkeme savcısı İlkay Tokkal’a yönelik ‘Canavarca hisle, eziyet çektirerek kasten öldürme’, eşi Emel Tokkal için ‘Canavarca hisle, eziyet çektirerek kasten öldürmek ve delilleri yok etme’ ve 4 yaşındaki Ali Doruk Tokkal’ı ‘kasten öldürme ve delilleri yok etme’ suçlarından 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi. Sanık Boğa ise, “Adaletinize güveniyorum. Benim vicdanım rahat. Ben böyle bir şey yapmadım. Ben 3 saat önce İlkay ağabeyin yanındaydım. Benimle şakalaştı. Yanımızda arkadaşları vardı, aradığınız katil ben değilim. Katil dışarıda, 50 kez söyledim. Ben yapmadım. Ben burada yatmaya razıyım, yeter ki katili bulun” ifadelerini kullanarak suçlamayı kabul etmedi.
Eskişehir 1’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yarın sabah görülecek davada sanık Boğa’nın son savunmasının ardından mahkeme heyetinin karar vermesi bekleniyor.
HABER: ESKİŞEHİR,(DHA)-
=============================================
4) İDİL, TEKSTİL FABRİKASI ATIKLARININ ZARARLARINI AZALTAN PROJESİYLE DÜNYA 4’ÜNCÜSÜ OLDU
ERZURUM Remzi Sakaoğlu Bilim ve Sanat Merkezi (BİLSEM) öğrencisi İdil Büyükgölcigezli (17), ‘ateş dikeni’ bitkisiyle tekstil fabrikalarının atık sularının çevreye zararını azaltan projesiyle ABD’de düzenlenen Bilim ve Mühendislik Fuarı’nda ((ISEF) çevre mühendisliği kategorisinde dünya 4’üncüsü oldu.
Merkez Palandöken ilçesindeki Remzi Sakaoğlu Bilim ve Sanat Merkezi’nde (BİLSEM) proje öğrencisi olan İdil Büyükgölcigezli, parlak kırmızı meyveli renkleriyle dikkatini çeken ‘ateş dikeni’ bitkisini inceledi. Ateş dikeni bitkisinin, yağını çıkarmayı ya da antibakteriyel olarak kullanmak konusunda çalışmalar yapan İdil Büyükgölcigezli, bu konuda bir gelişme sağlayamayınca farklı bir araştırma yoluna gitti. Araştırmasını sürdüren Büyükgölcigezli, bitkiyle ağır metallerin biyosorpsiyon yoluyla etkisinin giderildiğini tespit etti.
TÜBİTAK HEYETİ ABD’YE GÖNDERİLMESİ KARARINI VERDİ
Büyükgölcigezli, Erzurum ve çevresinde özellikle sonbahar aylarında yetişen ‘ateş dikeni’ bitkisini’ kullanarak tekstil fabrikalarının atık sularında denetimsiz bir şekilde bırakılan kanserojen ve mutojen etkilere sahip boyaların giderimi için alternatif, düşük maliyetli, uygulanabilir bir proje geliştirdi. Bitkinin tozunun, uygun sulu ortam sağlandığı zaman çoğu toksik boyayı biyosorpsiyon (biyolojik olarak parçalanması zor olan metal ve boya gibi kirleticilerin sulu ortamlarda biyokütle tarafından alınmasıdır) yoluyla giderdiğini belirledi. Büyükgölcigezli, geliştirdiği projesiyle önce TÜBİTAK tarafından düzenlenen liselelararası proje yarışmasına katıldı. Bölge birincisi olarak Türkiye finaline katılan Büyükgölcigezli, Türkiye 2’ncisi olmayı başardı. Büyükgölcigezli’nin sunum yaptığı TÜBİTAK jüri heyeti, projenin Amerika’da düzenlenen ‘Uluslararası Bilim ve Mühendislik Fuarı’nda (İSEF) sergilenmesinin uygun olacağı kanaatine vardı.
DÜNYA 4’ÜNCÜSÜ OLDU
Büyükgölcigezli, projesini İSEF jürisine çevrim içi sunum yaptı. ISEF jüri heyeti yaptığı değerlendirme sonunda 21 Mayıs günü çevre mühendisliği dalında Büyükgölcigezli’yi projesiyle dünya 4’üncüsü olarak açıkladı. 80’den fazla ülkeden 1800’e yakın öğrencinin katıldığı ‘Uluslararası Bilim ve Mühendislik Fuarı’nda dünya 4’üncüsü olmaktan duyduğu mutluluğu dile getiren Büyükgölcigezli, “Ülkemi temsil ettiğim için çok mutlu oldum. Yani orada çok uluslararası bir platformda çevre mühendisliği alanında başarı elde etmek beni mutlu etti. Şimdi çalışmanın uygulanması için sabırsızlanıyorum” dedi.
Büyükgölcigezli, şunları söyledi:
“Ben bu çalışmaya başlarken parlak kırmızı meyveleriyle dikkatimi çeken ateş dikeni bitkisiyle ilgili bir şey yapmak istiyordum. Yağını çıkarmayı veya antibakteriyel olarak kullanmayı denedik. Ama bu çalışmalardan olumlu sonuç alamayınca literatürde yeni yapılan çalışmaları takip ettim ve farklı bir bitkiyle ağır metallerin biyosorpsiyon yoluyla giderildiğini gördüm. Ben de ateş dikeni gibi yaygın ve düşük maliyetli bir bitkiyle biyosorpsiyon yoluyla boya gideriniminde kullanılabilir mi, diye merak ettim. Bunun için tekstil fabrikalarında uygulanabilecek bir çalışmayı geliştirdim. Bu çalışmayla ilgili hedefim ,tekstil fabrikalarında çizdiğim üç boyutlu prototipin uygulanması veya tekstil fabrikalarının tarafından bana sunulacak atık suların boya analizlerine tabi tutularak bu bitkinin gerçek bir atık suda kullanıllıp kullanılmayacağının tesbit edilmesi. Bunun için tekstil fabrikalarıyla iletişimdeyim, onların cevaplarını bekliyorum.”
Gelecekte hedefinin ilaç sanayiine yönelmek olduğunu açıklayan Büyükgölcigezli, endokrin bozucu ve toksik etkisiye sahip olan maddelere ilgi duyduğu için bunların etkilerini yok edecek ya da asgariye indirgeyecek ilaç üretiminde yer almak isteğini söyledi.
Görüntü Dökümü
———————–
-İdil’in elinde tüp ve boyayla çalışma masasına gelişi
-Labaratuarda tüpe mavi ve kırmızı renklerde kimyasallar damlatması
-İçinde kimyasal olan tüpe su doldurması
-Çalkalayarak kimyasal ve suyu karıştırması
-Anlatım sırasında yüzünden ve ellerinden çekilmiş detaylar
-İdil Büyükgölcügezli ile röp
-Okulun dıştan görüntüsü
-İdil’in Amerika’da gerçekleşen yarışmada derecesinin açıklanması
-Ateş dikeni bitkisinin fotoğrafı
Haber: Salih TEKİN – Kamera: Oktay POLAT / ERZURUM, (DHA)
=============================================