1) ABD SAHİL GÜVENLİK GEMİSİ, ÇANAKKALE BOĞAZI’NDAN GEÇTİ
ÇANAKKALE Boğazı’ndan geçen, ABD Donanması’na ait, 753 borda numaralı Sahil Güvenlik gemisi ‘USS Hamilton’, Marmara Denizi’ne doğru yol aldı.
Ege Denizi’nden saat 08.00’de Çanakkale Boğazı’na giriş yapan, ABD Donanması’na ait, 753 borda numaralı ‘USS Hamilton’ adlı Sahil Güvenlik gemisi, saat 09.15’te Çanakkale önlerine ulaştı. Kilitbahir Kalesi ile Kilitbahir köyü dağında bulunan ‘Dur Yolcu’ yazısı önünden geçen Sahil Güvenlik gemisi, Marmara Denizi’ne doğru yol aldı. Gemiye boğaz geçişi sırasında Türk Sahil Güvenlik botu ile eşlik edildi. Geminin güvertesinde bulunan askerlerden bazılarının fotoğraf çekmesi ise dikkat çekti.
Görüntü Dökümü
————————
-Çanakkale Boğazı’ndan geçen ABD Sahil Güvenlik gemisinden genel ve detay görüntüler.
Haber-Kamera: Mustafa SUİÇMEZ-Cemhan ŞEN/ÇANAKKALE, (DHA)
==========================================================
2) TRABZON’DA 65 YAŞ ÜSTÜ AŞILANMA ORANI YÜZDE 85’İ BULDU
TRABZON İl Sağlık Müdürü Dr. Hakan Usta, kentte 65 yaş üstü kişilerin aşılanma oranının yüzde 85’leri bulduğunu belirterek, “Aşılamayla birlikte, 65 yaş üzerinde hastanede yatan hasta sayılarımızda ciddi düşüş var” dedi.
İl Sağlık Müdürü Dr. Hakan Usta, 65 yaş üstü vatandaşlara uygulanan aşılamada ulaşılan sayının kendilerini mutlu ettiğini belirterek, “65 yaş üstü aşılama organımızın iyi olduğunu hep söylüyorduk; gerçekten de bu iyiliği, hastanelere yansımasını, paylaştığımız tabloyla da görmüş olmak bizi mutlu etti. Aşılamayla birlikte, 65 yaş üzerinde hastanede yatan hasta sayılarımıza baktığımızda oransal yaklaştığımızda ciddi bir şekilde bir düşüş var. Biz tüm platformlarda bütün ekiplerimizle birlikte her ortamda aşı ile alakalı kaygılar varsa onları gidermeye çalışıyoruz, aşının ne kadar önemli olduğunu anlatmaya gayret ediyoruz. Aşılamada 65 yaş üstü kişilerde yüzde 85’e yaklaştık. Aşı gerçekten olmazsa olmazımız. Aşının talep gördüğünü gördük ve daha çok tabana yayılmaya gayret ediyoruz. İmkânımız ölçüsünde aşılamayı diğer hastanelerde de yaygınlaştıracağız” diye konuştu.
VAKALARDA YÜZDE 15’LİK DÜŞÜŞ
Trabzon’da vakalarda yüzde 15’e varan düşüş olduğunu, bu düşünün sürmesi için de tedbirlere uyulması gerektiğini vurgulayan Usta, “Kentte genel aşılamada var olan popülasyonda, yani aşı açılan nüfusa baktığımız zaman; orada ise yüzde 63’lerdeyiz. Son kısıtlamalar, vatandaşın biraz daha duyarlılığın artması ve yine aşının desteği ile birlikte işte ramazanda özellikle insanların kendi iç kabuğuna çekilmesi ile birlikte düşüş olduğunu düşünüyoruz. Vakalarımızda yüzde 15’e varan bir düşüş var. Ama bunun hem daha aşağılara doğru gelmesi için hem de yukarı tırmanmaması için elimizden gelen tedbirler aynı tedbirler; onlara sıkı sıkıya sarılmamız gerekiyor” dedi.
KADIN VE ERKEK VAKA YAŞI ORANLARI
Kentte vaka yoğunluğunda kadın ve erkeklerin yaş ortalamasına ilişkin de bilgi veren Usta, “Nüfus bazlı baktığımızda vakalarda düşüş var ama vakalarının kimlerden olduğu asıl önemli olan. Bizim kadınlarda özellikle 30 ila 55 yaş arasında ciddi bir yoğunlaşma var. Vaka o yaş grubundan daha çok oluyor. Erkeklerde de 40 ile 60 yaş arasında çok ciddi vaka artışlarımız oluyor” ifadelerini kullandı.
Görüntü Dökümü
————————
-Drone şehir görüntüsü(Arşiv)
-Sokak ve meydan alanından kalabalık insan görüntüleri(Arşiv)
-İl Sağlık Müdürü Hakan Usta ile röportaj
HABER:FATİH TURAN KAMERA:SELÇUK BAŞAR/TRABZON-DHA
==========================================================
3) MALATYA’DA TARİHİ ESER OPERASYONU: 2 GÖZALTI
MALATYA’nın Akçadağ ilçesinde, jandarmanın düzenlediği operasyonda 3 parça tarihi eser ve 4 av tüfeği ele geçirildi, 2 kişi gözaltına alındı.
İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, Akçadağ ilçesinde tarihi eser kaçakçılığı yapıldığı ihbarı üzerine harekete geçti. Ekipler, belirlenen şüphelilerin adresine operasyon düzenledi. Aramada, 3 parça tarihi eser, 4 av tüfeği ve 71 fişek ele geçirildi, 2 kişi gözaltına alındı.
Şüphelilerin jandarmadaki sorgularının sürdüğü bildirildi.
Görüntü Dökümü
————————
– Ele geçirilenler
– Tarihi eserler
– Tüfekler
– Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Taha AYHAN-MALATYA-DHA
==========================================================
4) KURTİK DAĞI’NDA NİSAN SONU KAR KALINLIĞI 6 METRE
MUŞ merkeze bağlı, deniz seviyesinden 2 bin 850 metre yükseklikteki Kurtik Dağı Çavuş Tepe mevkisinde, nisan ayının sonuna gelinmesine rağmen kar kalınlığı, yer yer 6 metreyi buluyor. Kurtik Dağı’na ‘güllük’ bitkisi toplamaya çıkan çocuklar, zaman zaman mola verip, poşetlerle kayarak, eğleniyor.
Kent merkezinden 28 kilometre uzaklıktaki Kurtik Dağı’nın eteklerinde, 9 köy ve 12 mezranın bulunduğu Üçevler bölgesinde kar, geçit vermiyor. Kışın çoğu zaman kar yağışı ve tipi nedeniyle ulaşıma kapanan bölgede, nisan ayının sonuna gelinmesine rağmen soğuk hava ve kar etkili oluyor. Şehir merkezinin yoğunluğundan bunalanlar, stres atmak, bitki toplamak ve doğal güzellikleri görmek için Çavuş Tepe bölgesine akın ediyor. 6 metreyi bulan kar tünellerinin içinden geçenler olurken, Kurtik Dağı eteğinde eriyen karların oluşturduğu şelaleler, doğaya ayrı güzellik katıyor.
Kurtik Dağı’nda kendiliğinden yetişen ve yöre halkı tarafından ‘güllük’ olarak adlandırılan gülbahar bitkisini toplamak için yükseklere çıkan çocuklar ise karın keyfini çıkarıyor. Poşetlere oturup, kayan çocuklardan Mehmet Dumlu, “Buraya annelerimizin yemekte kullandığı ve bizlerin ‘güllük’ dediği otları toplamaya geliyoruz. Zaman zaman mola verip, karlı bölgede poşetlere oturarak, karın da keyfini çıkarıyoruz” diye konuştu.
Çavuş Tepe mevkisinde kar kalınlığının 6 metreye yakın olduğunu söyleyen Seyfi Karakaya ise “Arkadaşlarla birlikte gezmeye geldik. Manzara muhteşem. Araçlar sanki kar tünelinden geçiyor. Karın bu kadar yüksek olacağını hiç tahmin etmezdik. Yazın böyleyse kim bilir kışın buralarda neler yaşanıyor?” dedi.
Görüntü Dökümü
———————–
-Çocukların kar üzerinde kaymaları
-Kurtik dağındaki kar görüntüleri
-Çocukların kartopu oynaması
-Kurtik dağı Çavuş tepesindeki 6 metreyi bulan karlı geçit
Haber-Kamera: Mehmet AYDIN / MUŞ, (DHA)
==============================================
5) OSMANLI’DA TÜKETİLEN DEMİRHİNDİ ŞERBETİ, RAMAZAN SOFRALARINI SÜSLÜYOR
OSMANLI döneminde saray mutfaklarının vazgeçilmezi olan demirhindi şerbeti, bugün de özellikle ramazan sofralarında yer alıyor. Tıbbi ve aromatik bitkiler uzmanı Mehmet Pıçak, “Osmanlı saray mutfağında 1800’lü yıllarından önce çay ve günümüzde tükettiğimiz meşrubatlar yoktu. Saray mutfağında yazın meyveler kurutulur, kışın da şerbeti yapılırdı. Demirhindi şerbeti de bunlar arasında yer alıyor. Demirhindi şerbeti, içindeki baharatlarla birlikte oruç tutanlarda kabızlığı giderir, sindirim sistemine yardımcı olur, hazımsızlık sorunumuzu tedavi eder ve en önemlisi bağışıklığımız güçlenmesine katkı sağlar” dedi.
Osmanlı döneminden bugüne sofraları süsleyen şerbet, bakla görünümlü demirhindi meyvesinin yanı sıra zencefil, zerdeçal, havlıcan, tarçın, rezene, nar çiçeği, karanfil, yenibahar ve kebabiye gibi doğal bitki karışımıyla elde ediliyor. Özellikle ramazan ayında susuzluğu azaltmasına ve kabızlığın giderilmesine yardımcı olan demirhindi şerbeti, bağışıklık sisteminin güçlenmesine de katkı sağlıyor.
Tıbbi ve aromatik bitkiler uzmanı Mehmet Pıçak, şerbete en çok ilginin ramazan ayında olduğunu belirterek, “Ramazan ayında susuzluğun artmasıyla vücudumuzun direncinde zayıflama meydana gelir. Bağışıklığımızı artırmak ve ramazan ayında da susuzluğumuzu azaltmak için biz geçmişimize döneceğiz. Osmanlı saray mutfağında 1800’lü yıllarından önce çay ve günümüzde tükettiğimiz meşrubatlar yoktu. Saray mutfağında yazın meyveler kurutulur, kışın da şerbeti yapılırdı. Demirhindi şerbeti, içerisindeki baharatlarla birlikte oruç tutanlarda kabızlığı giderir, sindirim sistemine yardımcı olur, hazımsızlık sorunumuzu tedavi eder ve en önemlisi bağışıklığımız güçlenmesine katkı sağlar” diye konuştu.
Şerbetin evlerde de kolaylıkla yapılabileceğini kaydeden Pıçak, şunları söyledi:
“Şerbetimizin içerisinde bulunan ana madde olarak demirhindi, zencefil, zerdeçal, havlıcan, tarçın, rezene, nar çiçeği, karanfil, yenibahar, kebabiye ve birçok baharat çeşitleriyle vücudumuza direnç kazandırmaktadır. Demirhindi dediğimiz kabuklu yer fıstığına benzer bir meyvedir. Güvendiğimiz aktarlardan kolaylıkla alabileceğimiz bu ürünleri yaklaşık 3 litre suda 1 saat kaynatarak balla tatlandırarak şerbetimizi yapabiliriz. İftarda 1 su bardağı, sahurda 1 su bardağı içilen demirhindi şerbeti tüm gün bizi rahatlatır. Tabi bu sadece ramazan ayında tüketilir, diye bir şey söz konusu değil. Normal günde de tükettiğimiz zaman bize artısı olacaktır. Yazın sıcaklarda soğuk, kışın soğuklarda ise sıcak içecek olarak tüketebiliriz.”
Görüntü Dökümü
———————–
– Demirhindi şerbetinin bardaklara dökülmesi
– Demirhindi meyvesi (Siyah bütün halde)
– Şerbet içerisindeki ana malzemeler
– Tıbbı Aromatik Bitkiler Uzmanı Mehmet Pıçak’ın konuşması
– Genel ve detay
Haber-Kamera: Adem YILDIZ KONYA DHA
==============================================
