1) UZAKLAŞTIRMAYA RAĞMEN EŞİNİN KALDIĞI EVE GİDİP, BALKONDAN ATEŞ AÇTI
ANTALYA’da, hakkında uzaklaştırma kararı olmasına rağmen eşinin oturduğu eve giden A.G. (18), balkondan tüfekle havaya doğru ateş açtı. Komşuların ihbarıyla gelen polis ekipleri, A.G.’yi gözaltına alırken, koronavirüs tedbirlerini ihlal ettiği gerekçesiyle 4 bin 50 TL de ceza uyguladı.
Olay, gece Kepez ilçesine bağlı Hüsnü Karakaş Mahallesi’nde meydana geldi. Hakkında uzaklaştırma kararı bulunan A.G., eşinin oturmaya devam ettiği evlerine geldi. İçeri giren A.G., iddiaya göre, bir süre sonra eşiyle tartışınca evdeki tüfekle balkona çıkarak, havaya art arda ateş etti. Silah seslerini duyan komşular, 112 Acil Çağrı Merkezi’ne haber verdi. İhbarla olay yerine sevk edilen polis ekipleri, A.G.’yi sokakta yakaladı. Kelepçe takılan A.G., komşusuyla tartışırken, gazetecilerin kendisini görüntülediğini fark edince de tepki gösterdi. A.G. ile olay yerine gelen babası da bir süre tartıştı.
TÜFEĞİ ZEMİN KATTA ÇUVALA SAKLAMIŞ
A.G., havaya ateş ettiği ve sonrasında sakladığı tüfeğin yerini polise söylemedi. A.G.’nin babası, zemin katta bulunan çuvalın altına saklanan tüfeği bularak, polis ekiplerine teslim etti. Tüfeğe polis ekipleri tarafından el koyulurken, A.G. de ekip otosuna bindirildi.
4 BİN 50 TL ‘KORONAVİRÜS’ CEZASI
A.G., ekip otosuna bindirildiği sırada, polislerin verdiği cerrahi maskeyi taktı. A.G. hakkında, koronavirüs tedbirleri kapsamında uygulanan sokağa çıkma kısıtlamasını ihlal ettiği için 3 bin 150, maske takmadığı gerekçesiyle de 900 TL olmak üzere toplam 4 bin 50 TL ceza uygulandı. A.G.’ye ‘genel güvenliği kasten tehlikeye sokmak’tan da idari işlem uygulanacağı belirtildi.
Görüntü Dökümü
———————–
– A.G.’den detay
– A.G.’nin komşusu ve gazetecilerle tartışması ve küfürler etmesi detay
– A.G.’nin babasıyla tartışması detay
– A.G.’nin polisler tarafından kelepçelenmesi detay
– Binadan detay
– Tüfekten detay
– Polislerin tüfeği incelemesi detay
– Polislerin A.G.’ye maske takması detay
– A.G.’nin ekip otosuna bindirilmesi ve diyalogları detay
– Genel detaylar
HABER-KAMERA: Adem AKALAN/ANTALYA, (DHA)
================================================
2) KİMLİĞİNİ KAYBETTİ, 14 YILDIR BAŞINA GELMEYEN KALMADI
ERZİNCAN’da yaşayan çiftçi Hüseyin Bulut’un (65) hayatı, 2007 yılında kaybettiği kimliği nedeniyle kabusa döndü. Türkiye’nin dört bir yanında adına şirketler kurulup, krediler çekilerek senetler imzalanan Bulut, 14 yılda hakkında açılan 61 dava nedeniyle 91 gün cezaevinde kaldı. Kanser hastası olduğunu belirten Bulut, ev ve hastaneden daha çok adliyede zaman geçirdiğini söyledi.
Kent merkezine 20 kilometre mesafedeki Sazlıpınar köyünde yaşayan 4 çocuk babası Hüseyin Bulut, 14 yıl önce yardım kömürü alabilmek için gittiği kuruluşta kimliğini kaybetti. Bulut’un adresine, bir süre sonra farklı illerden hakkında dava açıldığını dair mahkeme celbi gelmeye başladı. Maddi durumu iyi olmadığı için Bulut, ilk başlarda olayla ilgilenemedi.
ADINA ONLARCA ŞİRKET AÇILARAK, KREDİLER ÇEKİLMİŞ
Hayatında bir defa İstanbul’a gittiğini ve iki gün kaldıktan sonra geri döndüğünü ifade eden Hüseyin Bulut, “2007’den itibaren adıma İstanbul başta olmak, üzere Gaziantep, Konya, Bursa, Zonguldak gibi birçok ilden mahkeme kağıtları geldi. Güvenlik güçleri bazen evden bazen tarlada çalışırken beni alarak mahkemelere götürdü. Adıma açılan şirketler, krediler kullanmış, şahıslardan borç almış. Bu gibi işlemler nedeniyle 14 yıldır, 61 dava ile uğraşıyorum. Belirli aralıklarla bu yüzden 91 günde cezaevinde kaldım. Artık gücüm kalmadı. Şeker hastalığı ile mücadele ederken yaklaşık iki yıl önce akciğer kanseri olduğumu öğrendim. Maalesef maddi durumum kötü olduğu için tedavi olamıyorum. Adıma kurulan hayali şirketler nedeniyle devletimizden yardım da alamıyorum” diye konuştu.
HER AY DÜZENLİ OLARAK ÜÇ MAHKEMEYE GİDİYOR
Hakkında açılan davalar nedeniyle adliyelerde, ev ve hastaneden daha fazla zaman geçirdiğini kaydeden Hüseyin Bulut, “14 yıldır her ay düzenli olarak 3 mahkemem oluyor. Avukat tutacak para bir yana yol parası bulamıyorum. Minibüsçüler sağ olsun artık tanıyorlar ve benden para almıyorlar. Gidip davalara giriyorum. Bu işlerin ne zaman biteceğini ve huzura kavuşacağımı bilmiyorum. Devletimizden bir çözüm bekliyorum, artık yeter” dedi.
Hüseyin Bulut’un oğlu Serhat Bulut (29) ise yıllardır babasının davaları ile uğraştıklarını belirterek, “Babamın hayatı adliyede geçiyor. 61 ayrı dava dosyası vardı, şu an 14’ü devam ediyor. Evimizde huzur da kalmadı ve hastalığını da tedavi ettiremiyoruz, Cumhurbaşkanımızdan yardım istiyoruz” diye konuştu.
Görüntü Dökümü
———————–
-Adamdan genel detay görüntü
-Adamın açıklaması
-Oğlunun açıklaması
Haber-Kamera: Coşkun MENEK / ERZİNCAN, (DHA)
=======================================
3) ALMAN SİLVİA’DAN ‘KEDİLER EZİLMESİN’ DİYE SOKAĞA KASİS YAPILMASI ÇAĞRISI
İZMİR’in Göztepe semtinde oturan Alman vatandaşı Silvia Baum (67), evinin önünde çok sayıda kedinin araçların altında kaldığını, sürücülerin hızını azaltması için belediyeden kasis istediğini, ancak talebinin yerine getirilmediğini söyledi. Baum, sokakta çocukların da bulunduğunu belirtip bir an önce yola kasis yapılması gerektiğini belirtti.
Türkiye aşığı Alman Vatandaşı Silvia Baum, 5 yıl önce İzmir’in Göztepe Semti’ne yerleşti. Kendisini sokak hayvanlarına adayan Baum, beslediği çok sayıda kedinin araçların altında ezildiğini belirterek, belediyeye dilekçe yazıp, yaşadığı 95 Sokak’a kasis yapılmasını istedi. Ancak talebinin yerine getirmediğini söyleyen Baum, başka hayvanların da zarar görmemesi için bir an önce kasis yapılması gerektiğini ifade etti.
Araçların sokakta hızlı ilerlediğini belirten Silvia Baum, “Belki 50 kedi ezildi. Araçlar çok süratli gidiyor. Kaç kez belediyeye başvurdum. Ancak bir türlü buraya kasis yapmadılar. Ayrıca burada çocuklar da var. Çocuklar yola aniden fırlayabilirler. Hayvansever arkadaşlara da rica ediyorum. Bana destek versinler. Buraya kasis yaptıralım. Belediye okul olmadığı için yapmadıklarını söylüyorlar. Karşıda okul da var. Fakat alakadar olmuyorlar. Rica ediyorum. Bu kaçıncı oldu. Daha yeni bir kedi ezildi. Veterinerde şu an. Hayvanın beli, ayağı kırılmış. Azından burnundan kan geliyor. Son 1 haftada 2 kedi öldü” dedi
Görüntü Dökümü
———————–
– Alman Vatandaşı Silvia Baum’un yaralı kediyle görüntüsü
– Alman Vatandaşı Silvia Baum röp.
– Genel ve detay görüntü
Haber: Kadir ÖZEN- Kamera: Tekin GÜRBULAK / İZMİR, (DHA)
===================================
4) ŞEHİR HAYATINDAN KAÇAN KADIN GİRİŞİMCİ, YILDA 20 TON KİRAZ SATIYOR
İSTANBUL’daki şehir hayatını bırakarak, Manisa’nın kırsal Sancaklıiğdecik Mahallesi’ne yerleşen, üniversite mezunu kadın girişimci Bilge Ünver (58), 60 dönüm arazi üzerinde yetiştirdiği kirazı iç piyasanın yanı sıra dış pazara da gönderiyor. Ünver, “Başladığım işi bitirmeyi seviyorum, kolay kolay pes etmiyorum. Olumsuzluk durumunda hemen geri adım atmıyorum. Biraz savaşçı ruhluyum” dedi.
İstanbul’da, özel sektörde uzun yıllar muhasebe ve mali işlerde çalıştıktan sonra kariyerini geride bırakarak, kendi işini yapmaya karar veren, 1 çocuk annesi Bilge Ünver, çiftçiliğe karar verdi. Üniversite mezunu Ünver, 1999 yılında 36 yaşındayken, şehir hayatını terk edip, Manisa’nın Şehzadeler ilçesi kırsal Sancaklıiğdecik Mahallesi’ne yerleşti. 15 dönümlük arazide başladığı üretimini zamanla 60 dönüme çıkaran Ünver, 12 türde yılık ortalama 20 ton kiraz üretiyor. Ünver, yetiştirdiği kirazı hem iç piyasaya hem de Avrupa ülkelerine gönderiyor.
‘BAŞARMAYI SEVİYORUM’
Manisa’ya gelmeden önce bölge hakkında çalışmalar yaptığını dile getiren Bilge Ünver, “21 yıldır kiraz yetiştiriyorum. Şu an 60 dönüm arazim var. Bunun yaklaşık 15 dönümü zeytin, gerisi kiraz. Ürettiğimiz kiraz hem iç piyasada hem de dış pazara hitap eden kirazlar. 12 çeşit kiraz yetiştiriyorum” dedi.
Toprağı ve işini sevdiğini, böylelikle başarıyı da sağladığını belirten Ünver, “Öncelikli olarak bir insanım ama kadın olarak bir fark varsa o da çok çalışkan olmamız. Başladığım işi bitirmeyi seviyorum, kolay kolay pes etmiyorum. Olumsuzluk durumunda hemen geri adım atmıyorum. Biraz savaşçı ruhluyum. Başarmayı seviyorum. Biraz azim, toprağı sevmek ve en önemlisi de yaptığımız işi sevmek gerekiyor. Ailem ve yakın çevrem ilk başlarda tereddüt etti. Acaba olur mu, olmaz mı; diye ama her daim ailem, yakın çevrem ve dostlarımdan tam destek aldım. Sen bunu yapabilirsin, dediler. Maneviyat çok önemli. Yapmaya devam ediyorum. Yaşım el verdiğince de yapacağım” diye konuştu.
Görüntü Dökümü
———————–
-Kiraz hasadından detay
-Bilge Ünver kiraz toplarken ve kasalara dizerken detay
-Bilge Ünver konuşması
Haber-Kamera: Ersan ERDOĞAN / MANİSA, (DHA)
====================================
5) ELAZIĞ’DA SAHTE TEMİZLİK MALZEMESİ OPERASYONU: 1 GÖZALTI
ELAZIĞ’da, jandarmanın düzenlediği operasyonda sahte 500 litre çamaşır suyu, 573 kilogram toz deterjan, 980 litre sıvı deterjan ve 142 şampuan ele geçirildi. Olayla ilgili 1 kişi gözaltına alındı.
İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, taklit temizlik maddelerinin Elazığ’a getirilerek piyasaya sürüleceği bilgisine ulaştı. Harekete geçen ekipler, tespit edilen aracı kent girişinde durdurdu. Araçta yapılan aramada sahte 500 litre çamaşır suyu, 573 kilogram toz deterjan, 980 litre sıvı deterjan ve 142 şampuan ele geçirildi. Sahte ürünlere el koyan ekipler, araç sürücüsünü gözaltına aldı.
Görüntü Dökümü
———————–
-Temizlik malzemelerinden detay
-Genel ve detay görüntüler
Haber-Kamera: Ahmet ÇÖTELİ/ELAZIĞ,(DHA)
====================================
6) 21 YAŞINDA TEKSTİL ATÖLYESİ AÇTI, ARTAN KUMAŞLARDAN SOKAK HAYVANLARINA KIYAFET DİKİYOR
MERSİN’de yaşayan Hayrunisa Kayacı (21), ailesinden öğrendiği tekstil mesleğini sürdürmek için atölye kurdu. Atölyesini ‘Sıfır Atık’ politikasıyla çalıştıran Kayacı, artan kumaşlarla sokak hayvanlarına elbise dikiyor, özel olarak gelen müşterilerinden elde ettiği gelirle de mama alıyor, veteriner giderlerini karşılıyor.
Merkez Yenişehir ilçesinde yaşayan Hayrunisa Kayacı, küçük yaşlardan itibaren ailesinin yanında tekstil sektörünün içerisinde yer aldı. 19 yaşına gelen Kayacı, aile mesleğini devam ettirmek için tekstil atölyesi kurmaya karar verdi. KOSGEB’in genç girişimci desteğine başvuran Kayacı, 100 bin TL destek aldı. 200 bin TL sermaye ile hayal ettiği tekstil atölyesini kuran Kayacı, çevrede bulunan kadınları da istihdam etmeye başladı. 1 buçuk yıldır atölyesinde üretim yapan Kayacı, artan kumaşları değerlendirmek için duyarlı bir projeyi hayata geçirdi. Artan kumaşlardan çok sevdiği sokak hayvanlarına elbise diken Kayacı, hayvanlarına elbise diktirmek isteyen müşterilerinden elde ettiği gelirle de sokak hayvanlarına mama alıyor, veteriner giderlerini karşılıyor.
‘PANDEMİ SONRASI SAYIMIZI ARTTIRACAĞIZ’
Atölye kurma serüvenini anlatan Kayacı, “Tekstille küçük yaşlarda tanıştım. Ailem tekstil sektörünün içinde olunca benim de sempatim oluştu. Yaklaşık bir buçuk yıl önce atölye kurma fikri oluştu. KOSGEB’in genç girişimci desteğine başvurdum. Oradan aldığım destekle de atölyemi kurdum. Sipariş üzerine her türlü giyim üretimi yapıyoruz. Atölyede kadın istihdamı sağlıyorum. 15 kadınla çalışmayı planlıyorduk ancak pandemi nedeniyle 7 kişi çalışıyor ancak pandemi sonrası sayımızı arttıracağız” dedi.
‘EN BÜYÜK DESTEKÇİM AİLEM OLDU’
Atölye kurma sürecinde ailesinin çok büyük desteğinin olduğunu belirten Kayacı, “Küçük yaşlardan itibaren sektörün içinde olduğumdan atölye kurma fikrime olumsuz yanıt gelmedi. Sadece pandemi dönemi olduğundan sıkıntı yaşabileceğimi söylediler ancak ailemin de desteği ile atölyeyi kurdum. Çok mutluyum” diye konuştu.
SOKAK HAYVANLARINA ELBİSE DİKEREK, SIFIR ATIK OLUŞTURUYOR
Atölyede artan kumaşları değerlendirmek için duyarlı bir projenin altına imza atan Kayacı, şunları söyledi:
“Atölyeyi açtığımda ilk olarak çok fazla kumaş arttığını gördüm. 6 ay önce artan kumaş parçalarını değerlendirmek çok sevdiğim sokak hayvanlarına kıyafet diktim. Projeyi duyan insanlar hayvanlarını getirerek elbise dikmemi istedi. Onlardan gelen paralarla sokak hayvanlarına mama aldık, veteriner giderlerini karşılıyoruz. Yine atölyeye gelen çocuklarla beraber oyuncaklarına elbise dikiyoruz. Burada amacımız sıfır atık oluşturmak.”
Görüntü dökümü
————————
-Atölyede kadınların çalışması
-Hayrunisa Kayacı’nın ürünleri kontrol etmesi
-Hayrunisa Kayacı’nın çizim yapması
-Köpeklere elbise giydirilmesi
-Elbise giydirilmiş kedi
-Çocukların oyuncakları için çizim yapması
-Hayrunisa Kayacı röp
Haber-Kamera: Soner AYDIN/MERSİN, (DHA)-