1) ANKARA-SİVAS YHT HATTI 4 EYLÜL’DE AÇILIYOR
ANKARA- Sivas arasında yapımı büyük oranda tamamlanan Yüksek Hızlı Tren (YHT) hattının 4 Eylül’de açılması planlanıyor.
Ankara ile Sivas arasını kapsayan, 393 kilometre uzunluğa sahip YHT projesinde çalışmalar devam ediyor. YHT hattında 66 kilometre uzunluğunda 49 tünel, 53 viyadük, 217 alt ve üst geçit ile 61 köprü ve menfez inşa edildi. Ankara-Sivas arasında YHT hattının büyük bölümünün tamamlanmasıyla başlatılan performans testleri devam ediyor. YHT hattının 4 Eylül’de açılması bekleniyor.
‘CANLA BAŞLA ÇALIŞIYORUZ’
Çalışmalar hakkında bilgi veren Ulaştırma Memur-Sen Sivas Şube Başkanı Ömer Vatankulu, “Ankara-Sivas hattı test sürüşleri devam ediyor. 393 kilometre uzunluğunda zor bir coğrafya üzerinde yapıldı. Ankara-Sivas YHT hattında artık son günleri yaşıyoruz. İnşallah son testlerle ayarlar yapılmaktadır. Tahminen 4 Eylül itibariyle bütün YHT’yi Yiğidolar ile buluşturacağız” dedi.
Pandemi kısıtlamaları nedeniyle YHT çalışmalarında zorluklar yaşandığını belirten Vatankulu, “Ankara-Sivas arasındaki 393 kilometrelik projenin tamamlanmasının ardından iki şehir arasındaki 12 saatlik ulaşım süresi tam bittiğinde yaklaşık 2 saate inecek. Hızlı trenin Sivas’ımıza gelmesi için canla başla çalışıyoruz. YHT’nin gelmesiyle birlikte inanç, sıla, kültür turizmi artacak ve kentimize bir değer katacak” diye konuştu.
Görüntü Dökümü
———————–
-Proje çalışmalarından görüntüler
-Sendika Başkanı Vatankulu’nun açıklamaları
Haber-Kamera: Hüsnü Ümit AVCI/SİVAS, (DHA)
=====================================================
2) YOL VERİN BİSİKLETLİ DOKTOR GELİYOR
İZMİR’de Ödemiş Devlet Hastanesi’nin Evde Sağlık Hizmetleri biriminde görev yapan Dr. Ümit Yavuz (41), kendisine tahsis edilen bisikletle hastaların evlerine giderek sağlık hizmeti veriyor. Bisiklet kullanarak 50 kilo verdiğini, bu dönemde bu şekilde daha fazla hastaya ulaştığını fark ettiğini belirten Dr. Yavuz, ilçede ‘Bisikletli doktor’ olarak biliniyor. Kendisini görenlerin hastaya gittiğini bildikleri için yol verdiği Dr. Yavuz, bisiklet sporunda elde ettiği derecelerle de adından söz ettiriyor.
Ödemiş Devlet Hastanesi’nde Evde Sağlık Hizmetleri biriminde 7 yıldır sorumlu doktor olarak görev yapan Ümit Yavuz, hastalarına kendi bisikletiyle ulaştı. Hastane yönetimi, 3’üncü yılında Dr. Yavuz’a özel olarak bisiklet tahsis etti. ‘Ödemiş Devlet Hastanesi’ ve ‘Evde Sağlık Hizmeti’ yapıştırmaları giydirilen bisikleti kullanan Dr. Yavuz, kaskını takıp, tıbbi malzemelerinin bulunduğu çantasını sırtına asarak yola koyuluyor. Tutkusunu zaman içinde profesyonelleştiren Yavuz, bisiklet sporunda aktif yarışlara katılıyor. Yavuz, geçen yıl Akra Antalya Gran Fondo yarışmasında yaş kategorisinde üçüncü oldu. Katıldığı diğer birçok yarışta da ilk 10 arasında yer alan Dr. Yavuz, “Bisiklet kullanımı benim için yaşam biçimi haline geldi. ‘Bisikletli doktor’ dendiğinde Ödemiş’te herkes beni tanıyor. Araç sürücüleri hastaya gittiğimi bildiği için yol veriyor ve çok pozitif dönüşler alıyorum” dedi.
‘120 KİLOYDUM’
Bisiklet kullanımıyla kilo verdiğini anlatan Dr. Yavuz, “Ödemiş Devlet Hastanesi Evde Sağlık Hizmetleri Birimi’nde göreve başladığım dönemde araç kullanıyorduk ve ben 120 kiloydum. Sağlık problemleri ve diyabet hastalığı gelişince kilo vermeye karar verdim ve bunun için bisiklet sürmeye başladım. Araçla trafikte çok vakit kaybettiğimi fark edince evlere bisikletle gitmeye başladım. Bisikletle daha hızlı hareket ettiğimi fark ettim. İşimi bisikletle yaparak 50 kilo zayıfladım. Evde sağlık hizmetlerini de bisikletimle yürütünce daha fazla hastaya ulaşabildiğimi de fark ettim. Hem işimi hem hobimi birlikte yürüterek çok daha keyifli bir iş haline getirdim. Günde yaklaşık 8 ile 12 arasında hastaya gidiyorum ve 10 ile 20 kilometre arası mesafe kat ediyorum” diye konuştu.
‘HİÇBİR HAVA ŞARTI BİSİKLETLE SAĞLIK HİZMETİ YÜRÜTMEMİ ENGELLEMİYOR’
Dr. Yavuz, “İlk dönemler evde sağlık hizmetlerini kendi bisikletimle sürdürüyordum, ancak hastane yönetimi bunu fark edince bir projeye dönüştürdü. Her gün kullanıma uygun bir bisiklet temin edildi. Türkiye’de evde sağlık hizmetini bisikletle veren başka bir birim yok ancak ben bunun yaygınlaşmasını hayal ediyorum. Trafiğe daha az takılıyorsunuz ve daha çevreci bir ulaşım yöntemi. Bisikletimi şehir içinde her mevsim kullanıyorum. Gerektiğinde yağmurluğumu giyiyorum yağmur da yağsa, bisikletimle hasta ziyaretlerine devam ediyorum. Hiçbir hava şartı bisikletle sağlık hizmeti yürütmemi engellemiyor” ifadelerini kullandı.
Dr. Yavuz’un bisikletiyle ziyaret ettiği, trafik kazası geçirdiği için yatağa bağımlı hale gelen Hüseyin Gaygusuz’un (27) annesi Selver Gaygusuz (63) ise, “Hüseyin trafik kazası geçirdi ve yatağa bağımlı hale geldi. Yürüyemiyor, yemek yiyemiyor ve konuşamıyor. Evde sağlık hizmetine ihtiyacı var. Evde bakım doktorumuz, bisikletiyle gelip, Hüseyin ile çok yakından ilgilenip, gerekeni yapıyor” diye konuştu.
Görüntü Dökümü
———————–
-Dr. Yavuz’un hastane biriminden ayrılması ve bisikletine binmesi
-Dr. Yavuz’un bisikletiyle hastaya gitmesi
-Dr. Yavuz’un muayenesinden genel detay görüntü
-Dr. Yavuz ile röp.
-Hasta yakını ile röp.
Haber: Hande NAYMAN – Kamera: Mücahit BEKTAŞ / İzmir, (DHA)
=====================================================
3) İNCİ KEFALİ GÖÇ HAZIRLIĞINDA
VAN Gölü’nün tuzlu ve sodalı suyunda yaşayan endemik tür inci kefalinin üreme döneminde yapacağı göç öncesi, Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Balıkçılık ve Su Ürünleri Şube Müdürlüğü ekipleri, tatlı su kaynaklarında suyun sıcaklık derecesini ölçtü.
Van Gölü Havzası’nda yaklaşık 15 bin kişinin ekmek kapısı olan ve inci kefali, üremek için tatlı sulara göç yolculuğuna hazırlanıyor. Alaska’daki somon balıkları gibi akıntının tersine yüzerek derelere akın eden inci kefali, göç sırasında boylarını aşan engelleri adeta uçarcasına aşıyor. Göç sırasında görsel şölen sunan inci kefalinin korunması için de Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, jandarma ve zabıta ekipleri, 7/24 nöbet tutuyor. Bakanlığın İl Müdürlüğüne gönderdiği ödenekle alınan 11 araç İlçe Tarım ve Orman Müdürlükleri, jandarma ve zabıta ekiplerine teslim edildi. Ekipler, kendilerine tahsis edilen araçlarla inci kefalinin göç edeceği tatlı sularda sıkı denetimler yapıyor.
Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Balıkçılık ve Su Ürünleri Şube Müdürü Muhammet Demir başkanlığındaki ekip, Edremit ilçesine bağlı Çiçekli Mahallesi’nde bulunan Engil Çayı’nda denetimler yapıp, inci kefali göçünün gerçekleşeceği tatlı sularda sıcaklık derecesi ölçümleri yaptı.
İnci kefalinin üreme göçünün 15 Nisan tarihi itibari ile başladığını söyleyen Demir, “Yasakla birlikte Tarım İl Müdürlüğü ekipleri olarak jandarma ve zabıta ekipleri ile birlikte 7/24 sahada görev yapıyoruz. 2020 yılında jandarma ile yaptığımız denetimlerde kaçak avlanan 80 ton inci kefali ele geçirdik. Bir o kadarını da canlı yakalayıp tekrar suya bıraktık. Bu yıl bakanlığımızdan gelen bütçe doğrultusunda 11 araç kiralayarak ilçe tarım müdürlükleri ve jandarmaya teslim edildi. Bu araçlar av yasağı koruma çalışmalarında kullanılacak. Ayrıca jandarmanın ihtiyaç duyduğu malzemeler de alındı. 15 Nisan tarihi itibariyle denetimlerimize başladık. Şu an bütün çaylarımızı denetliyoruz. Ayrıca bu çaylarda su analizleri yaparak, suyun sıcaklığını ölçüyoruz. Balığın göçünün tatlı sulara ne zaman gireceğini belirlemek için bu ölçümleri yapıyoruz. Edremit ilçemizde bulunan Engil Çayı’nda hem denetimler yaptık hem de suyun sıcaklığını ölçtük. Bu hafta balıkların tatlı sulara göç edeceğini tahmin ediyoruz” dedi.
‘DENETİMLERİMİZİ SIKLAŞTIRACAĞIZ’
Demir, “İnci kefalini korumak için gece- günüz bu denetimlerimizi yapıyoruz. Pandemiden dolayı 29 Nisan ile 17 Mayıs tarihleri arasında sokağa çıkma yasağı var. Tam kapanma oldu. Bu dönemde de yine biz sahada olacağız. Kapanma döneminde yasak olduğu için belki kaçakçılar çaylarda denetimler olmaz, diye düşünüp, balık avlayabilir. Ama biz onlara fırsat vermeyeceğiz. Bu dönemde de denetimlerini daha da sıkılaştıracağız. İnci kefalini korumak sadece jandarma ve bizim görevimiz değil. İnci kefalini korumak hepimizin görevidir” diye konuştu.
Görüntü Dökümü
———————–
-İnci Kefali Balığının göçünden detaylar (ARŞİV)
-Tarım ve Orman İl Müdülüğü ekiplerinden detaylar
-Ekiplerin denetiminden detaylar
-Ekiplerin akarsularda inceleme yapması
-Ekiplerin akarsulardaki su sıcaklığını ölçmesi
-Ekiplerin denetim yapması
-Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Su Ürünleri ve Balıkçılık Şube Müdürü Muhammet Demir ile röportaj
-Denetimlerden detaylar
HABER: Behçet DALMAZ- Orhan AŞAN/VAN, (DHA)-
=====================================================,
4) ‘MİKRO KREDİ’ İLE ALDIĞI DÜVE İLE HAYVANCILIĞI BAŞLADI, 11 YILDA ÇİFTLİK KURDU
AKSARAY’da 11 yıl önce eşiyle birlikte köylerine dönüp, bin lira mikro kredi ile bir düve alan 2 çocuk annesi Hatice Gökçe (51), geçen zaman içerisinde hayvan sayısını 12 ineğe yükseltti. Bu yıl da 6 bin lira ‘mikro kredi’ ile aldığı kuluçka makinesiyle civciv üretmeye başlayan Gökçe, “Mikro krediyle 1 düve alıp bu işe başladım. Sütünü, peynir ve yoğurdunu satıp bir taraftan para kazanırken, her yıl doğan buzağılar sayesinde de sayısını 12’ye yükselttim. 2 çocuğumu bu iş sayesinde üniversitede okuttum” dedi.
Kent merkezinde oturan Hatice- ve Ramazan Gökçe (53) çifti, 11 yıl önce köylerine geri döndü. Hatice Gökçe, o yıl Türkiye Gramen Mikro Finans Programı tarafından uygulanan ‘Mikro kredi’ projesine başvurdu. Başvuru sonrası bin lira kredi alan Hatice Gökçe, bununla bir düve aldı. Büyüyüp inek olan hayvanın sütünü ve sütünden yaptığı, yoğurt ve peyniri satarak hem aile ekonomisine yardımcı olan, hem de kredisinin göre ödemesini yapan Gökçe, her yıl doğan buzağıları sayesinde de inek sayısını artırdı. Şu an 12 ineği bulunan Gökçe, bu kez de 6 bin liralık ‘mikro kredi’ alıp, civciv üretmeye başladı.
‘KÖYDE MUTLU VE NEŞELİ BİR HAYATIMIZ VAR’
Kadınlara girişimci olmaları çağrısında bulunup, tavsiyeler veren Hatice Gökçe, şunları söyledi:
“Ben hiçbir zaman eşim, bana para versin diye düşünmedim. Ben makine örgüsü, yorgan dikimi gibi şeyler yaparak ev ekonomisine katkıda bulundum. Ben her zaman köyümüzün kadınlarına da ‘Boş durmayın 10 tavuk alın ve bunları besleyerek kendinize gelir elde edin’ diyorum. Kendi çapımda çok fazla ilerleyemediysem de kimseye muhtaç olmadan 2 çocuğumu üniversite okuttum. Köye geldiğimdi hiçbir şeyim yoktu. Eşim de o dönem işsizdi. Biz burada eşim ile el ele verdik. Ben ne iş yaptıysam eşim, benim en büyük destekçim oldu. Şu anda çok mutlu ve neşeli bir hayatımız var.”
Aksaray’dan köye döndüklerinde işsiz olduğunu ifade eden Ramazan Gökçe, “O zamanlar emekli değildim. O dönemde doğru düzgün bir işim yoktu. Bu mandıra ve kümesleri eşimle beraber yaptık. Aksaray’da bir ev alma şansımız yoktu. Buraya gelmemizi eşim istedi. Ben de ona saygı duyarak köye geri dönmeyi kabul ettim. Burada çok mutluyuz. Çocuklarımızı okutup, onların hayatını kurtardık. Ben de burada emekli oldum. Mikro krediden bin lira kredi alarak, komşumuzdan bir tane damızlık düve aldık. O büyüyüp inek oldu ve yavruladı. Bir buzağı ile başladığımız işte hayvanlarımızı çoğaltarak sayılarını 12’ye çıkardık” diye konuştu.
Hatice Gökçe ile 11 yıl önce tanıştıklarını belirten ‘mikro kredinin’ Aksaray sorumlusu Ramazan Çelen, “Hatice Hanım, o dönem köyünde hayvancılık yapacağını söyledi. Biz de kendisine bin lira destek verdik. Bu parayla bir damızlık inek alarak bu işe başladı. Şu anda toplam 12 ineği oldu. Bu yıl da bize kuluçka makinesi alıp tavuk işini çoğaltacağını söyledi. Biz de bu projesine 6 bin lira kredi verdik. Bu krediyle kuluçka makinesi ve jeneratör aldı. Bundan sonra da desteklerimiz sürecek. Küçük sermayelerle bir kadının büyük işler başarması bizleri onurlandırdı” dedi.
Görüntü Dökümü
———————–
-Hatice ve Ramazan çiftçinin tavukları yemlemesi
-Kümesten yumurta toplaması
-Kuluçka makinesinden çıkan yavruların görüntüsü
-Kuluçka makinesi başında Hatice ve Ramazan’ çitinin mutluğu
-İneklere yem atmaları
-Doğumu başlayan iniklerini sevmeleri
-Hatice Gökçe ile röp
-Eşi Ramazan Gökçe ile Röp
-Mikro kredi Aksaray sorumlusu Ramazan Çelen ile Röp
-Genel ve detaylar
Haber- Kamera: Erkan ALTUNTAŞ AKSARAY DHA
==========================================================
5) ANNELERİ KAZADA ÖLEN YAVRU KEDİLERİ, BİBERONLA BESLİYOR
EDİRNE’nin Keşan ilçesinde Sokak Hayvanlarını Koruma Derneği Başkanı Sevinç Cebeci, anneleri trafik kazasında ölen 4 kedi yavrusuna anne şefkatiyle yaklaşarak, biberonla besliyor.
Keşan Sokak Hayvanlarını Koruma Derneği Başkanı Sevinç Cebeci, anneleri trafik kazası ölen ve henüz 1 haftalık olan 4 kedi yavrusunu evine getirerek, bakımını üstlendi. Yavruları biberonla besleyen Cebeci, kedilere anne şefkatiyle bakıyor.
‘BİR CANI YAŞATMAK KADAR GÜZEL BİR ŞEY YOK’
Sevinç Cebeci, yavru kedilere süt anne ya da geçici yuva aradığını belirterek, “Şu an biberonla besliyorum. Anne sütü emerlerse çok daha iyi olur. Bu yavrularımızın annesi kaza geçirmiş ve ölmüş. Bu yavrular yolda kalmış. Eğer vatandaşlar bulup bize getirmeseydi şu anda yaşamayacaklardı. Derneğimizin bir barınağı var. Ancak bu küçük canlara orada bakamayız. Bu konuda vatandaşlarımız da duyarlı olmalı. Bizlerden destek isteyebilirler. Ancak kendileri de bu canlara sahip çıkabilirler. Bir canı yaşatmak kadar güzel bir şey yok” dedi.
‘MAMA DESTEĞİNE İHTİYACIMIZ VAR’
Ülke genelindeki 17 günlük ‘tam kapanma’ sürecinde sokak hayvanlarının beslenmesinde kamu kurum ve kuruluşları ile dernekler kadar vatandaşlara da görev düştüğünü ifade eden Cebeci, “Bu kısıtlama sürecinde sokak hayvanlarına mama bırakılabilmesi için dernek olarak belirli kişilere izin alabildik. Herkes kendi sokağındaki kedi ile köpeğe mama ve suyunu verirse bizimde üzerimizden büyük bir yük kalkar. Mama desteğine de çok ihtiyacımız var. Malum tam kapanma söz konusu. Eskisi gibi fırınlardan bayat ekmekte bulamıyoruz. Sosyal medya hesaplarındaki linkler üzerinden bize mama gönderebilirsiniz” diye konuştu.
Görüntü Dökümü
———————
-Sepet içindeki yavru kediler
-Kedilerin birbirleriyle oynaması
-Kedilerin biberonla beslenmesi
-Kedilerden genel ve detay görüntüler
-Sevinç Cebeci röp.
-Detaylar
Haber-Kamera: Ünsal YÜCEL/KEŞAN(Edirne),(DHA)-
============================================