1) 44 YIL SONRA ŞEHİT SAYILDI
İSTANBUL’da 1977 yılında vatani görevini yaparken, trafik kazasında hayatını kaybeden Ömer Dalmaz, 44 yıl sonra ailesinin başvurusu üzerine şehit kabul edildi. Dalmaz’ın Hakkari’nin Boybeyi köyünde yaşayan eşi, oğlu ve 2 kızı, verilen kararla büyük mutluluk yaşadı.
İstanbul Hasdal Kışlası’nda 1977’de askerlik görevini yaparken, geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybeden Ömer Dalmaz’ın şehit sayılmaması üzerine Boybeyi köyünde yaşayan eşi Ayten ve oğlu Yemen Dalmaz, avukat Velat Duman aracılığıyla hukuk mücadelesi başlattı. Aile, Ömer Dalmaz’ın şehit sayılması için Ankara 7’nci İdare Mahkemesi’ne başvurdu. Konuyu inceleyen mahkeme, görev sırasında geçirdiği trafik kazası nedeniyle yaşamını yitiren Ömer Dalmaz’ın şehit sayılması gerektiğine karar verdi.
‘GERİYE DÖNÜK EN ESKİ ŞEHİT SAYILMA KARARI’
Bu karar ile şehidin eşi ve 3 çocuğu, büyük mutluluk yaşadı. Avukat Duman, “Aile daha önce SGK ve ilgili kurumlarla sürekli görüşmüş ve zorluklar yaşamıştır. Vazife malulü sayılması için biz de hukuk mücadelesine başladık. Gerek AHİM ve gerekse Anayasa Mahkemesi kararları ışığında mahkeme ailenin mağduriyetini gidererek olumlu karar verdi. Alınan karar gereği 1977 yılında askerlik görevini yerine getirdiği esnada geçirdiği trafik kazası nedeniyle vefat eden Ömer Dalmaz vazife malulü sayıldı. Bu kararın da SGK’ya tebliği ile uygulanmasını bekliyoruz. Aile büyük bir mağduriyet yaşadı. Mağduriyetin giderilmesini bekliyoruz. Bundan önce 32 yıllık bir geçmişi olan emsal karar vardı. Bizim kararımız da 44 yıllık. Bu sebeple şu an Türkiye’de geriye dönük en eski şehit sayılma kararı oldu. Bu kararın diğer devam eden dosyalara da emsal olacağını düşünüyoruz” diye konuştu.
‘GURUR YAŞADIK’
Mahkeme kararının ardından annesi ve ablası ile birlikte babasının mezarını ziyaret eden 4 çocuk babası Yemen Dalmaz (45), adalete kavuştuklarını söyledi. Dalmaz, alınan kararın gurur verici olduğunu belirterek, “Babamın 44 yıl sonra şehit sayılmasına çok sevindik. Bize bu duyguyu yaşatanlardan Allah razı olsun. Babam vefat ettiğinde ben 1 yaşındaydım. Bizler babasız büyüdük. Annem bize hem annelik hem babalık yaparak, büyük zorluklar yaşadı. Bize babasızlığı yaşatmayan ve vefat eden amcamdan da Allah razı olsun. Babam şehit sayıldığı için çok mutluyuz” dedi.
Görüntü Dökümü
———————–
– Köyden genel görüntü
– Şehit Ömer Dalmaz’ın Annesi oğlu ve aile fertlerinin mezarlığı ziyaret etmesi
– Dua edilmesi
– Ev içindeki görüntü
-Anne Ayten Dalmaz oğlunun askerlikteki fotoğrafına bakması
– Aile avukatı Velat Duman röpörtajı
– Şehit Ömer Dalmaz’ın oğlu Yemen Dalmaz ile röpörtaj
– Askerlikteki fotoğraflı
HABER: Mehmet ÖZKAN/ HAKKARİ, (DHA)-
=================================================
2) GÜRBULAK’TA ELE GEÇİRİLEN 12 MAYMUN, GAZİANTEP HAYVANAT BAHÇESİ’NDE
AĞRI’nın Doğubayazıt ilçesindeki Gürbulak Sınır Kapısı’nda, kafes içinde ele geçirilen 12 yavru maymun, Doğa Koruma ve Milli Parklar Şubesi’nde yapılan muayenenin ardından Gaziantep’teki Hayvanat Bahçesi’ne gönderildi.
İhbarı değerlendiren Gürbulak Gümrük Muhafaza Kaçakçılık ve İstihbarat Müdürlüğü ekipleri, Türkiye’ye giriş kantarının yanında, içinde 12 yavru maymunun bulunduğu 2 kafes gördü. Ekipler, kafesleri bırakanları tespit etmek için kamera görüntülerini izledi. Yapılan incelemede, 5 Mayıs gecesi, kimliği belirlenemeyen kişinin, hudut giriş bölgesinde TIR’ların arasından çıkarak, elinde bulunan 2 kafesi giriş kantar yanında park halindeki İran plakalı TIR’ın çekici bölümüne koyduğunu belirledi. Görüntülerin devamında şüphelinin, TIR’dan inerek, 2 kafesi araçtan indirip, tekrar giriş kantarının yanında yere koyduğu tespit edildi. Savcılığın talimatı üzerine muhafazaya alınan maymunlar, Ağrı Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğü ekiplerine teslim edildi. Burada muayeneden geçirilen yavru maymunlar, hazırlanan özel kafes içinde Gaziantep Hayvanat Bahçesi’ne gönderildi.
Görüntü Dökümü
———————–
-Doğa korumada bakıma alınan maymunlardan görüntü
-Maymunların oyun oynaması
-Görevlilerin maymunları kucaklarına alması
-Maymunların kafesle Gaziantep’e gönderilmesi
Haber: Ramazan DEMİR / AĞRI, (DHA)
======================================================
3) NESLİ TEHLİKE ALTINDAKİ MOR VATOZ, OLTAYA TAKILDI
ANTALYA’da, parakete avlanma tekniğiyle kılıç balığı yakalamak için denize açılan balıkçı Mutlu Çam’ın oltasına, nesli tükenme tehdidi altında olan mor vatoz takıldı. Balıkçı, aynı gün 2 metre uzunluğunda, 40 kiloluk kılıç balığı da yakaladı.
Serik ilçesinden parakete avlanma tekniğiyle kılıç balığı yakalamak için denize açılan balıkçı Mutlu Çam’ın oltasına, vatoz balığı takıldı. Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği’nin (IUCN) neslin tükenme tehlikesini belirten kırmızı listesinde yer alan vatozu fark eden Çam, ‘mor vatoz’ olarak bilinen vatozu doğal yaşam alanına bırakarak, denizlerdeki biyolojik çeşitliliğin korunmasına fayda sağladı.
ENDER RASTLANAN TÜR
Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, ‘violet’ ya da ‘mor vatoz’ olarak bilinen türün orta sularda yayılım gösterdiğini anlattı. Vatozların dünyadaki neslinin hızla azaldığına dikkati çeken Gökoğlu, “Az yavru verirler ve yavruları büyüktür. Her türlü av aracında yakalanabilirler. Geç cinsel olgunluğa ulaşırlar. Bazıları 2 yılda 1 yavru verir. Bu nedenle soyları hızla azalıyor. Mor vatozun kuyruğundaki dikeni zehirlidir. Uzun sivri ve testere dişine benzeyen dikeni savunma amaçlı kullanır. Diken dokuya kolayca girer, çıkarken de ters testere diş yapısına sahip olduğu için parçalayarak çıkar. Bu dikende zehir bezleri bulunuyor. Çarpma anında zehir bezi devreye giriyor ve kurbanına bu zehri veriyor” diye konuştu.
BALIKÇIDAN ÖRNEK DAVRANIŞ
Balıkçının kılıç balığı avlamak için açıldığı denizde parakete yöntemi ile yakaladığı vatozu doğal ortamına bırakmasının, örnek davranış olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Gökoğlu, “Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği’nin kırmızı listesinde yer alan ender rastlanan bir vatoz. Mor renkteki vatozun doğaya salınması biyolojik çeşitliliği ve neslinin korunması için çok güzel bir davranış. Balıkçılarımız bu konuda her zaman duyarlı olmalı” dedi.
2 METRELİK KILIÇ BALIĞI YAKALADI
Balıkçı Çam’ın oltasına aynı gün 10 kilometre açıkta, yaklaşık 500 metre derinlikte, 2 metre uzunluğunda 40 kiloluk kılıç balığı da takıldı. Yarım saatlik uğraşın ardından kılıç balığını teknesine alan Çam, 1700 liraya da sattığını belirtti. Nesli tükenme tehlikesindeki deniz canlıları hakkında Prof. Dr. Gökoğlu tarafından balıkçılara sık sık bilgilendirme yapıldığını anlatan Çam, “Mor vatozun neslinin tükendiğini biliyorduk. İlk başta çok şaşırdım sonrasında denize saldım. Biz de doğaya saygılıyız. Doğadan ekmek yiyoruz ve o nedenle canlılara saygımızdan vatozu denize saldık” diye konuştu.
Görüntü Dökümü
———————–
– Oltaya takılan vatozun teknede balıkçının elinde
– Vatozdan yakın plan
– Vatozun tekrar denize atılması ve balığın gidişi
– RÖP: Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu ile röportaj
HABER: Tolga YILDIRIM-KAMERA: Semih ERSÖZLER/ ANTALYA,(DHA)
======================================================
(ÖZEL)
4) GEBEN GÖLETİ İLE 4 BİN HEKTAR SUYA KAVUŞACAK
KAHRAMANMARAŞ’ın Andırın ilçesinde yapımı süren Geben Göleti, tamamlandığında yaklaşık 4 bin hektar tarım arazisi suya kavuşacak.
Devlet Su İşleri 20’nci Bölge Müdürlüğü tarafından Geben Mahallesi’nde yaptırılan ve yaklaşık 100 milyon liraya mal olması beklenen gölet inşaatında çalışmalar devam ediyor. 1.5 kilometrekarelik bir alanda sahip olacak Geben Gölet’inde yaklaşık 1.5 milyon metreküp su depolanacak ve bu su ile 4 bin hektar tarım arazisi sulanacak.
Yüklenici firma yetkilisi Celal Şahin, tamamlandığında bölgenin en büyük göleti olacak Geben Göleti’nde pandemiye rağmen çalışmaların aralıksız devam ettiğini, 2023’te göleti tamamlayıp tarım arazilerini suya kavuşturmayı hedeflediklerini söyledi.
2020’nin Ağustos ayında çalışmalara başladıklarını ifade eden Şahin, “Ödenekten yana bir sıkıntımız yok. Kamulaştırmadan yana bir sıkıntımız vardı ama Sayın Cumhurbaşkanımız acil kamulaştırmayı da gerçekleştirdi. Kendine çok teşekkür ediyorum.Hiçbir sıkıntımız yok, Allah nasip ederse 2023’ün sonunda su tutmayı hedefliyoruz. Bizim kret uzunluğumuz 840 metre, su hacmimiz yaklaşık 1.5 milyon metreküp.Yaklaşık 1 milyon 700 bin metreküp kil çekirdek kaya dolgu ile burayı bitirmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.
Görüntü Dökümü
———————–
– Gölet inşaatının drone görüntüsü
– İnşaat alanındaki iş makineleri
– Çalışmalardan detay
– Celal Şahin ile röp.
– Gölet inşaatından detay
Haber-Kamera: İskender ZENGİN-KAHRAMANMARAŞ-(DHA)
=====================================================
5) KIŞ UYKUSUNDAN UYANAN AYILAR, UZUNGÖL’E İNDİ
TRABZON’un Çaykara ilçesinde, kış uykusundan uyanan ayılar, ünlü turizm merkezi Uzungöl’e indi. Salgın nedeniyle boş kalan otellerin bulunduğu bölgelere yönelen ayıların, yiyecek arayışı anları da kameralara yansıdı. Turizm işletmesi sahipleri çam ağaçları, yeşil bitki örtüsü ve temiz havasıyla ilgi çeken Uzungöl’de yaban hayvanlarına yönelik önlem alınmasını istedi.
Karadeniz’in yüksek kesimlerinde kış uykusundan uyanıp, doğal yaşam alanlarında yiyecek bulamayan ayılar, gözde turizm merkezlerinden Uzungöl’e kadar indi. Salgın nedeniyle boş kalan otellerin bulunduğu bölgelere yönelen ayıların yiyecek arayışı anları da güvenlik ve cep telefonu kameralarına yansıdı. Karınlarını doyurmak isteyen ayılar, otel çevresinde bazı ahşap korkuluk ve aydınlatma lambalarına da zarar verdi. Turizm işletmesi sahipleri çam ağaçları, yeşil bitki örtüsü ve temiz havasıyla ilgi çeken Uzungöl’de yaban hayvanlarına yönelik önlem alınmasını istedi.
‘TEPKİ VERMESEK YIKIP DÖKÜP GİDECEKTİ’
Son haftalarda Uzungöl merkezinde ve çevre köylerde çok sayıda ayı görüldüğünü anlatan turizmci Murat Akyüz, “Biz onu görmeyip tepki vermesek yıkıp döküp gidecekti. Otururken, yan odada bulunan kızım heyecanla yanımıza gelip ormandan odun kırılır gibi sesler geldiğini söyledi. Biz de endişeyle çıktık. Buralara ışık tutunca yukarıda ayıyı gördüm. Ayı buradaki bütün ahşapları tek tek kırdı, çitleri kopardı attı. Biz onu görmeyip tepki vermesek yıkıp döküp gidecekti. Sadece burası değil, Uzungöl’ün her tarafında var. Aşağı mahallede iki evin ahırlarını kırıp danalarını götürmüş. Yukarı mahallede cami imamının ahırı var, orayı da ayı basmaya çalışmış. Oradan geçen kişiler ayıyı kovalamış. Böyle sıkıntılar yaşıyoruz. Misafirler yok, buralarda insan yok, ortalık yabani hayvanlara kaldıö dedi.
‘RİSK VAR AMA GÜZEL HAYVANLAR’
Geçmiş yıllarda Uzungöl’de ayı saldırısı yaşanmadığını söyleyen Akyüz, “Uzungöl’de son zamanlarda birkaç yerde müzenin yanında, yukarıda başka bir tesisin etrafında gezdikleri görüldü. Uzungöl’ün hemen hemen her tarafında görülüyor. Bununla ilgili yetkililerin önlem mi alması gerekiyor bilemiyoruz. Ayı kötü bir yaratık değil. İnsana saldırmaz ama aniden önüne çıkabilir, yanında yavrusu olduğunda korkusundan saldırabilir. Böyle bir risk var. Yoksa ayılar güzel hayvanlar. Biz burada yaşıyoruz, eskilerimizde böyle bir örnek yoktur. En kötü zamanda bile ayıların saldırına uğrayan pek insanımız olmadı. Pandemi dolayısıyla tam kapanma olunca, ayılar kış uykusundan uyandıkları gibi sağa sola boş gördükleri yere girdiler. Bu da normal olabilecek durumlarö diye konuştu.
UZUNGÖL…
Çaykara ilçesine 20 kilometre uzaklıkta, 1250 metre yükseklikte yer alan, doğal güzellikleriyle Doğu Karadeniz’in gözde turizm merkezi olan Uzungöl, yüksek dağ peyzajı ve yayla- orman ekosisteminin birlikte yer aldığı ‘tabiat harikası’ yer olması özelliğiyle öne çıkıyor. Tabii ve kültürel değerlerin var olması nedeniyle 1989 yılında ‘tabiat parkı’ ilan edilen Uzungöl, yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekiyor. 500 bin metrekare alana sahip gölde, alabalık ve sazan da yaşıyor.
Görüntü Dökümü
———————–
– Muhabir Selay Saykal anonsu
– Güvenlik kameraları görüntüsü
– Otellerin yakınındaki arazide dolaşan ayıların görüntüsü
– Ayının kırdığı korkuluk ve aydınlatmalar
-Otel işletmecisi Murat Akyüz röportajı
– Ayı cep telefonu görüntüsü
-Detaylar
Haber:Selay SAYKAL-Kamera:Tolga SAĞLAM/TRABZON(DHA)
=====================================================
6) ERÇEK GÖLÜ’NE FLAMİNGOLAR BU YIL ERKEN GELDİ
KIŞ mevsimini Hazar ve Urumiye gölleri kıyılarında geçirdikten sonra havaların ısınmasıyla her yıl yaz mevsiminde Van Gölü havzasındaki sulak alanları mesken tutan binlerce flamingo, kent merkezine 30 kilometre uzaklıktaki en önemli yaşam alanlarından biri olan Erçek Gölü’ne geldi. Erçek Gölü’ne bir ay erken gelen flamingolar, havaların soğumasıyla birlikte Afrika’ya göç ediyor.
Hazar ve Urumiye gölleri kıyılarında kış mevsimini geçirdikten sonra havaların ısınmasıyla her yıl Van Gölü havzasındaki sulak alanları mesken tutan binlerce flamingo, kent merkezine 30 kilometre uzaklıktaki en önemli yaşam alanlarından biri olan ve Türkiye’de bulunan 453 kuş türünden neredeyse yarısının yaşadığı İpekyolu ilçesindeki Erçek Gölü’ne geldi. Erçek Gölü, kılıçgaga, büyük cılbıt, kara boyunlu, batağan, angıt, yaz ördeği, Van denizi martısı gibi onlarca kuş türünü barındırıyor.
FLAMİNGOLAR, VAN’IN KUŞ CENNETİNDE KONAKLIYOR
Kuş cenneti, yalnız yerel türlerin değil flamingolar gibi göçmen kuşların da önemli konaklama ve üreme alanı olarak dikkat çekiyor. Her yıl haziran ayının başlarında gelen flamingoların ilk kafilesi bu yıl mayıs ayının ilk haftasında Erçek Gölüne geldi. Kasım ayına kadar havzada konaklanacak olan flamingolar, havaların soğumasıyla birlikte Afrika’ya göç ediyor.
Erçek Gölü yakınındaki Karagündüz Mahallesi’nde yaşayan Ömer Yardım, her yıl 5 ile 10 Haziran’da gelen flamingoların bu yıl bir ay erken geldiğini belirterek, “Her yıl gazeteci, fotoğrafçı ve üniversiteden öğrenciler gelip flamingoların görsel şölenini izliyor. Burası kuş cenneti olarak geçiyor. Erçek Gölü 300’e yakın kuş türüne evsahipliği yapıyor. Flamingolar sohbahar mevsimine kadar burada konaklıyor. Havaların soğumusıyla birlikte de buradan sıcak bölgelere göç ediyor” dedi.
Görüntü Dökümü
———————–
-Erçek Gölü’nden drone ile genel görüntüler
-Flamingoların göl üzerinden uçmasından detaylar
-Uçan flamingolardan detaylar
-Erçek Gölü’nden beslenen flamingolardan detaylar
-Uçmaya çalışan flamingolardan detaylar
-Vatandaşlar ile röportaj
-Gölde beslenen flamingolardan detaylar
-Flamingoların göl üzerinden uçmasından detaylar
HABER: Behçet DALMAZ-Orhan AŞAN/VAN, (DHA)-
=====================================================
7) DEVLET DESTEĞİ İLE ÜRETTİKLERİ TARIM ALETLERİNİ 5 ÜLKEYE İHRAÇ EDİYORLAR
MUŞ’un Malazgirt ilçesindeki Tarım Makineleri İhtisas Sanayi Sitesi’nde (TARMİSS) 10 firma tarafından üretilen tarım aletleri, 5 ülkeye ihraç ediliyor. Kurulduğunda, devlet desteğiyle yüzde 50 hibeyle ekipman alan firmalar, yüzlerce kişiyi istihdam ederek kent ekonomisine katkı sunuyor.
Malazgirt’te 2010 yılında faaliyete geçen TARMİSS’te 10 firma tarımsal ve zirai aletler üretiyor. Tarla biçmek için kullanılan bıçaktan traktör römorku ve gübre aletlerine kadar birçok tarımsal aletin üretiminin gerçekleştiği TARMİSS’de faaliyet gösteren firmalar, devlet desteği sayesinde yüzde 50 hibeyle ekipman alırken, 200 kişiye de iş imkanı sağlıyor. Ot biçme makinesi, gaspator, tekli makine, 4 çeşit ot biçme makinesi, pistonlu, kültivatör, merdane, tohum serpme gibi çok sayıda tarım aleti üreten firmalar, yurt içindeki pazarlamanın ardından ihracata yöneldi.
Malazgirt Kaymakamı Yiğit Yaşar Demirer, pandemi döneminde üretimini sürdüren firmalarda incelemelerde bulunarak TARMİSS Başkanı Abdullah Yoldaş’tan bilgi aldı. Koronavirüs salgının bir an önce bitmesi ve üretimin artmasını istediklerini söyleyen Kaymakam Demirer, “Tarım Makineleri İhtisas Sanayi Sitesi, ufak çaplı bir sanayi yerleşkesi. Burada üretimin pandemi döneminde de tüm hızıyla devam ettiğini gördük. Aynı zamanda bu zor dönemde burada salgın tedbirleri de istenilen ölçüde alınmış durumda. Burada üretim yapan fabrikaların dolu bir şekilde çalıştığını gördük. İnşallah tüm dünyayı etkileyen bu küresel salgın bir an önce biter. Ülkemizde ve ilçemizde üretimler katlanarak devam eder. Bu noktadan 5 ülkeye ihracat yapılıyor. Üretim artırma noktasında bizden de destek istediler. Elimizden gelen desteği vererek yerli üretimin daha fazla ülkeye ulaşması adına çalışmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
TARMİSS’te faaliyetini sürdüren Sağlam Zirai Aletleri firmasının imalat sorumlusu Abdurrahman Halifeoğlu, zirai tarım aletleri üretimine 2010 yılında Doğu Anadolu Kalkınma Ajansı’nın (DAKA) verdiği hibe desteğiyle başladıklarını ve yurt dışı pazarına açıldıklarını söyledi. Firmada 15 kişinin çalıştığını anlatan Halifeoğlu, şöyle konuştu:
“Türkiye genelinde çayır biçme makinesinin yüzde 80’i, Malazgirt’ten gidiyor. İlçemiz bölgede adeta domino taşı niteliğinde oldu. Çayır biçme makinelerini kime sorsanız, Malazgirt’i işaret eder. Burada imalatımızı sürdürürken üç kere devletten destek aldık. KOSGEB-DAKA gibi devletin resmi kurumlarından aldığımız destekler doğrultusunda iş kapasitemizi ve gücümüzü artırdık. Konya’da geçen sene ikinci iş yerimizi açtık. Üçüncü iş yerimizi yine devlet desteği ile yaklaşık 1 ay sonra açmayı hedefliyoruz. Şu an 5 ülkeye ihracat yapıyoruz. Çok yüksek kalitede makineler üreterek kapasitemizi daha da artırmayı istiyoruz. Bu ülkeler arasında; İran, Irak, Gürcistan, Azerbaycan ve Bulgaristan’a ihracatımız mevcut. Diğer ülkelerden de talepler var. Devletimizin de desteğiyle iş gücü kapasitemizi ve imalatımızı artırarak yüksek kalitede ürünler üretip, Avrupa ülkelerine ihracat yolunu açmayı planlıyoruz”
Görüntü Dökümü
———————–
-TARMİSS tabela görüntüsü
-TARMİSS’den genel detay
-Kaymakam Yiğit Yaşar Demirer’in incelemelerinden detay
-Kaymakam Yiğit Yaşar Demirer konuşması
-İmalattan detaylar
-Abdurahman Halifeoğlu’nun konuşması
Haber-Kamera: Asena TUTAR / MALAZGİRT (Muş), (DHA)
=====================================================