Notice: Function _load_textdomain_just_in_time was called incorrectly. Translation loading for the jetpack-boost domain was triggered too early. This is usually an indicator for some code in the plugin or theme running too early. Translations should be loaded at the init action or later. Please see Debugging in WordPress for more information. (This message was added in version 6.7.0.) in /home/haberolduk/domains/haberolduk.com/public_html/wp-includes/functions.php on line 6114

Notice: Function _load_textdomain_just_in_time was called incorrectly. Translation loading for the jetpack domain was triggered too early. This is usually an indicator for some code in the plugin or theme running too early. Translations should be loaded at the init action or later. Please see Debugging in WordPress for more information. (This message was added in version 6.7.0.) in /home/haberolduk/domains/haberolduk.com/public_html/wp-includes/functions.php on line 6114
DHA YURT BÜLTENİ – 3 – Haberolduk.com – Son Dakika Haberler

DHA YURT BÜLTENİ – 3

dha-yurt-bulteni-3-gtaRlO7e.jpg

1) SİVAS’TA CİP İLE OTOMOBİL ÇARPIŞTI: 5 YARALI

SİVAS’ta cip ile otomobilin çarpışması sonucu meydana gelen kazada 5 kişi yaralandı. Kaza anı ise çevredeki güvenlik kamerası tarafından görüntülendi.
Kaza, sabah 08.30 sıralarında Mehmet Akif Ersoy Mahallesi Şehit Osman Yurt Caddesi üzerinde meydana geldi. Faruk Yıldız yönetimindeki 58 ACF 690 plakalı cip, Halfelik Caddesi istikametinden Yasin Yanık idaresindeki 58 TV 547 plakalı otomobil ile kavşakta çarpıştı. Kazada, sürücüler ile birlikte her iki araçta da bulunan Münire Yanık, Esma Yıldız ve Necla Yıldız yaralandı. Yaralılar olay yerine gelen ambulansla kentteki çeşitli hastanelere kaldırılarak, tedavi altına alındı. Yaralılardan otomobil içerisinde bulunan Münire Yanık’ın hayati tehlikesinin bulunduğu öğrenildi. Kaza anı ise çevrede bulunan bir iş yerinin güvenlik kamerasına yansıdı. 

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
—————————-
-Kaza yerinden görüntüler
-Araçların görüntüsü
-Kaza anı güvenlik kemarası

Haber-Kamera: Hüsnü Ümit AVCI/SİVAS, (DHA)

==================================

2) KISITLAMADA KUMAR OYNAYAN 24 KİŞİYE, 108 BİN TL CEZA

İZMİR’in Bornova ilçesinde, sokağa çıkma kısıtlamasını ihlal edip, kumar oynayan 24 kişiye toplamda 108 bin 981 TL para cezası kesildi.

Bornova İlçe Jandarma Komutanlığı ekipleri, Gökdere Mahallesi’nde faaliyet gösteren, İ.Ö.’nün işlettiği çay ocağında, bazı kişilerin sokağa çıkma kısıtlamasını ihlal edip, kumar oynadığını ihbar edilmesi üzerine harekete geçti. Söz konusu adrese operasyon düzenleyen ekipler, 24 kişiyi suçüstü yakaladı. Bu kişilere, sokağa çıkma kısıtlamasını ihlal etmek ve kumar oynamak suçlarından toplam 108 bin 981 TL para cezası kesildi. Jandarmadan yapılan açıklamada, denetimlerin kararılıkla süreceği kaydedildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
—————————-
– Jandarmanın çay ocağına girişinden görüntü

Haber: Davut CAN – Kamera: İZMİR, (DHA)

===================================

3) EN ÇOK VAKA GÖRÜLEN SAMSUN İÇİN ‘TAM KAPANMA’ ÖNERİSİ
 
SAĞLIK Bakanlığı’nın koronavirüs güncel haritasında 5 haftadır nüfusa oranla en çok vakanın görüldüğü Samsun’da, alınan önlemlere rağmen vaka artışı sürüyor. Kentin 5 haftadır zirvede olmasından dolayı üzüntü duyduğunu anlatan Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Sünbül, “2 haftalık veya 4 haftalık tam kapanma belki bu yangını bir miktar söndürebilir. Şu an ortam adeta yangın yeri gibi, o nedenle buna bir çözüm gerekiyor” dedi.

Sağlık Bakanlığı’nca 27 Mart-2 Nisan 2021 tarihleri arasında illere göre 100 bin kişide görülen Covid-19 vaka sayısının güncel haritası paylaşıldı. Nüfusa oranla en çok vakanın görüldüğü il yine Samsun oldu. Kentte 20-26 Mart tarihleri arasında 100 bin kişide 586.84 olan vaka sayısı, 678.72’e çıktı. Kentte vaka artışıyla birlikte denetimler de sıklaştırıldı. Kentin birçok noktasında Hayat Eve Sığar (HES) kodu kontrolü yapılıyor. Ancak tedbirlere ve uyarılara rağmen kentteki kalabalık bir türlü son bulmuyor. Kişisel önlemlerin yanı sıra yönetimsel önlemlere dikkat çeken Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Sünbül, ortamın adeta yangın yeri gibi olduğunu belirterek, 2 haftalık tam kapanma önerisinde bulundu.

‘SON ZAMANLARDA AİLE İÇİ BULAŞ ÇOK FAZLA’
Kentin 5 haftadır zirvede olmasından dolayı üzüntü duyduğunu ifade eden Prof. Dr. Mustafa Sünbül, “Samsun, bir sahil kenti o nedenle dışardan gelen kişiler var. Sahillerde, caddelerde çok kalabalıklar var. Genel olarak toplumda hastalığa karşı bir bıkkınlık oluştu. Tüm bunlar da vakayı etkiledi. Bu vaka artışının hastanelere yansımaları da son derece olumsuz, artık yatak bulmakta bile zorluk çekiyoruz. Ayrıca son zamanlarda hastanelerde yatan kişilerin daha çok aile içinde olduğunu görüyoruz. Aile içi bulaştan kaynaklanan 2’li, 3’lü, hatta 5’li vakalar geliyor. Şu an da takip ettiğim hastaların çoğu aile içi bulaş. Sürekli uyarılar yapılıyor, bu uyarıları dikkate almakta ciddi yarar var. Cenazeler, düğünler, nişanlar, mevlitler ve aile içi ziyaretleri bir süre tamamen kaldırmak gerekiyor. Aksi takdirde bunun önünü almak çok zor” diye konuştu.

‘AŞI, EN KORUYUCU VE EN KESİN ÇÖZÜM’
Önlemlere herkesin uyması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Sünbül, “Sosyal mesafe kuralları, maske ve el temizliği çok önemli. Farkında olmadan insanlar virüsün bulaştığı yerlere temas edebilir, daha sonra ağzına veya gözüne dokunabilir. Tüm bunlara dikkat etmeliyiz. Aşı, bu tür hastalıklarda en koruyucu ve en kesin çözümdür. Tedaviden önce aşıyla korunmak çok önemlidir. Aşıyla ilgili gereksiz tereddütler var, bu aşıların herhangi bir zararı yok, yan etkileri çok azdır. Ama bazı aşı karşıtlarının, bu korkuyu ve endişeyi körüklediğini düşünüyorum. Aşı, medeniyetin önemli bir buluşudur. Eğer bugün aşılar olmasaydı binlerce insanı bu tür hastalıklardan dolayı kaybediyor olacaktık, çiçek hastalığı 1977 yılından beri görünmüyorsa, bunda aşının çok önemli yeri var. O nedenle aşıdan korkmamak lazım, sırası gelen kişiler mutlaka aşılarını yaptırsın. Öte yandan Samsun’la ilgili ek tedbir kararlarını yetkililer verecektir ama bu salgını önlemek için mevcut önlemler artık yeterli değil. Kişisel önlemlerin yanı sıra bir de yönetsel önlemler var. Zaman zaman dile getirildiği gibi 2 haftalık veya 4 haftalık tam kapanma belki bu yangını bir miktar söndürebilir. Şu an ortam adeta yangın yeri gibi, o nedenle buna bir çözüm gerekiyor. Yöneticiler uygun görürse kapanma en azından bir müddet salgını kontrol altına almada yardımcı olabilir” ifadelerini kullandı.

‘DIŞARI ÇIKMAYI VE GEZMEYİ SEVİYORUZ’
Kent sakini Tekin Özer, “Samsun halkı olarak, dışarı çıkmayı ve gezmeyi seviyoruz. Dikkat etmek lazım ama bir türlü olmuyor. Eğer böyle gidecekse tam kapanma mecbur gibi görünüyor. Bazıları için bu acı olacak ama gerekiyorsa yapılması lazım. Samsun’un bu durumu bizi endişelendiriyor, yakınlarımı kaybettim ve bu konuda acılıyız” dedi.

‘TAM KAPANMA ÖNERİLERİ DOĞRU’
Kurallara dikkat edilmediğini ifade eden Orhon Ergün da, “İşi olan da olmayan da dışarı çıkıyor. Hep beraber bu durumu azaltmak lazım. Tam kapanma önerileri doğru ama nasıl olur orası biraz zor. Aslında olsa iyi olur, bu kabalıklar bizi endişelendiriyor. Çıkmamaya çalışıyorum, zaten işim olunca çıkıyorum” diye konuştu.

‘KURALLARA KİMSE UYMUYOR’
Hem maske hem siperlik takan Lale Kuru ise, “Kurallara kimse uymuyor, sokağa çıkma yasağı vardı, eline poşet alan dışardaydı. Aslında 14 gün tam kapanma olacak, kimse dışarı çıkmayacak. Mağazalar açık diye herkes dışarı çıkıyor. Ben de yürüyüş yapmak için dışarı çıktım, kimseye gitmiyorum. Kalabalıkları görünce de korkuyorum hemen ara sokaklara giriyorum” şeklinde konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
—————————-
-Kalabalıktan detaylar
-Muhabir Zeynep Irmak Öcal’ın anonsu
-Denetimlerden detaylar
-Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Sünbül’ün röportajı
-Vatandaşların röportajı
-Detaylar

Haber-Kamera: Zeynep Irmak ÖCAL, Oğuzhan UYSAL/SAMSUN, (DHA) –

===================================

4) ZONGULDAK’TA HES HARİTASI KIRMIZIYA DÖNDÜ

ZONGULDAK’ta, son olarak 100 binde 205,85 olarak açıklanan vaka oranıyla birlikte ortaya çıkan artış Hayat Eve Sığar (HES) uygulamasına da yansıdı. Haritada, geçen aya göre kırmızı noktaların hızla arttığı görüldü.

Sağlık Bakanlığı’nın 14 Şubat’ta açıkladığı risk haritasında Zonguldak’ta 100 binde 54,67 olan vaka oranı, aradan geçen zamanda 100 binde 205,85’e yükseldi. Kentte 180-200 arasında değişen günlük vaka oranlarıyla artış eğilimi de devam ediyor. Zonguldak Valiliği, kurum ve kuruluşların destekleriyle kent genelinde denetimlerine devam ediyor. Sosyal medya hesapları ve açıklamalarla da vatandaşların tedbirlere uymaya devam etmesi konusunda uyarılarda bulunuluyor. 

HES HARİTASI KIZARDI
Vaka sayılarındaki artış, Sağlık Bakanlığı’nın Hayat Eve Sığar uygulamasındaki risk haritasına da yansıdı. Haritada, geçen aya göre kırmızı noktalar artış eğilimine geçti. Kentin birçok noktasın da kırmızı noktalar yer almaya başladı.

‘HAFTA SONU BİLE YETERSİZ KALACAK BÖYLE GİDERSE’ 
Vatandaşlar tedirgin olurken, kurallara uyulmasını istedi. Muzaffer Köroğlu(55) vatandaşların zorunlu olmadıkça dışarı çıkmaması gerektiğini belirterek, “Çok kötü durumdayız. Vaka sayısı her tarafta arttı. Böyle giderse durum vahim. Hiç kimsenin dışarı çıkmamasını istiyorum. Hafta sonu bile yetersiz kalacak böyle giderse.” dedi. 

‘ÇİFT MASKEYLE DOLAŞIYORUZ’
Nazlı Sekme (37) 15 gün boyunca tam kapanmayla vaka artışının önüne geçilebileceğini düşündüğünü ifade etti. İnsanların yasak olmasına rağmen hafta sonu da dışarı çıktığını gözlemlediğini belirten Sekme, “Herhalde hafta sonu bir tek biz evdeyiz. Kapıdan baktığımda herkes dışarıda. Çift maskeyle işimiz olduğunda iniyoruz aşağıya. Millet sıkıldı herhalde o nedenle dışarıdalar diye gözlemiyorum. Böyle parça parça olacağına bir aya yakın ya da daha fazla evlere tıkıldı. En azından 15 gün olsa. 15 gün sonra ferahlayacağız desek herkes dişini sıkar diye düşünüyorum.” diye konuştu.

Görüntü Dökümü
-Kentten detaylar
-Ebru Kapsuk ile röp.
-Nazlı Sekme ile röp.
-Muzaffer Köroğlu ile röp.
Haber-Kamera: Gürkay GÜNDOĞAN-Aytaç ÖZTÜRK/ZONGULDAK,(DHA)

===========================

5) FINDIKTA ZİRAİ DON; YÜZDE 90’A VARAN KAYIP VAR
 
ORDU’da şubat ve mart aylarında yağan karın ardından hava sıcaklıklarında yaşanan düşüş, fındık bahçelerinde zirai dona yol açtı. Kentte, 200 ile 600 rakım arasındaki fındık bahçelerinde yüzde 90’a ulaşan zarar tespit edildi. Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu üyesi Arslan Soydan, “Ortalama 200 bin tonluk fındık rekoltesi zirai dondan etkilenecek” dedi.

Türkiye’nin dünyada üretiminde lider olduğu fındık, aralık ve ocak ayında mevsim normallerinin üstünde seyreden hava sıcaklıklarının ardından, soğuk hava dalgasının etkisinde kaldı. Şubat ve mart ayında Ordu’da etkili olan kar yağışıyla birlikte bölgede zirai don afeti yaşandı. Üretici birlikleri tarafından yapılan incelemelerde 200 ile 600 rakım arasındaki fındık bahçelerinde yüzde 30’dan başlayarak yüzde 90’a ulaşan zararın oluştuğu tespit edildi. Bahçelerini sigortalayan üreticiler Tarım Sigortaları Havuzu’nun (TARSİM) kapısını çaldı. Bahçesinin zarar gördüğünü öne süren yaklaşık 45 bin çiftçi, hasar tespit çalışması yapılması için TARSİM’e başvuruda bulundu.

‘ZİRAİ DON AFETİ OLUŞTU’
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Yönetim Kurulu üyesi Arslan Soydan, fındığın kuraklık, hastalık, zirai don ve dolu gibi meşakkatli bir süreçten geçtiğini söyledi. Aralık ve ocak ayında hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi nedeniyle fındık tomurcuklarının açtığını belirten Soydan, yağan kar ile birlikte sıcaklıkların sıfırın altında 15 dereceye kadar düşmesi sonucu fındıkta zirai don afeti yaşandığını ifade etti. Soydan, “Özellikle bu sene yurdumuzda sıcak havaların devam etmesinden dolayı Karadeniz Bölgesi’nde de aralık, ocak ayında hava sıcaklıklarının 20 derecelerin üzerinde seyretmesi nedeniyle fındık tomurcukları sıcak havaya dayanamayarak yaprakları açmaya başladı. Bunun devamında bir kar yağışını biz bekliyorduk. Çünkü yağmurun ve karın yağması, toprak dengelerinin düzenlenmesi, fındık dallarının daha güçlü beslenmesi açısından çok önemliydi. Şubat ayında bölgemize kar yağdı. Kar yağmasına sevindik ama tomurcukların açmasından dolayı kar yağışının eksi derecelerdeki sıcaklıklarda seyretmesi nedeniyle zirai don riskinin olacağını hep düşündük. Yağan kar yaklaşık 3-4 gün gece ayaz yaparak ciddi derecede bir don olayına neden oldu. Sahile yakın kesimlerde eksi 5, yüksek kesimlerde eksi 15, 16 derecelere kadar düştü. Sıcaklıklarda yaşanan düşüşün ardından fındıkta bir zirai don afeti oluştu” diye konuştu.

‘ZİRAİ DON REKOLTEYİ MUHAKKAK ETKİLEYECEK’
İl genelinde 200 ile 600 rakım arasında fındık bahçelerinde yüzde 30 ile 90 arasında zarar oluştuğunu kaydeden Soydan, “Havaların yeniden açmasıyla birlikte ziraat odalarımızın tarım danışmanlarıyla birlikte alanlara giderek bir ön çalışma yaptık. Bu çalışma sonucunda özellikle Ordu’nun batı tarafından doğu tarafına kadar, yani Samsun sınırından hatta Giresun’un Piraziz, Bulancak gibi birçok ilçesinde 200 rakım ile 600 rakım arasında yüzde 30 ile yüzde 90’a varan hasarların meydana geldiğini tespit ettik. Zararın boyutu bu bölgelerde fındık çeşitlerine, yönlere göre var olduğunu gördük. Ordu’nun 227 bin hektar alanında ortalama 200 bin tonluk fındık rekoltesini yaşanan zirai don, bu yıl muhakkak etkileyecektir. İnşallah bundan sonraki süreçte başka afet olmaz, üreticilerimiz emeğinin karşılığını 2021 yılı hasat döneminde de alır” açıklamasında bulundu.

‘BAHÇEMDE YÜZDE 60 ORANINDA ZARAR GÖRDÜM’
Fındık üreticileri de bahçelerinde gözle görülür zararın oluştuğunu söyledi. Perşembe ilçesinde 40 yıldır fındık üreticiliği yapan Ahmet Kaya (52), “İlimizde bir zirai don afeti yaşandı. Bu afet sonucunda palaz ve yağlı dediğimiz fındıklarda yüzde 40-50 bir hasar meydana geldi. Bahçemi gidip inceledim. Bahçemde yüzde 60 oranında bir zarar gördüm. Geçen sene 3 ton fındığım olmuştu. Bu sene inşallah 1 ton olur diye düşünüyorum. Olmayabilir de çünkü bizi zirai donun ardından dolu yağışı vurdu. Hem don hem dolu nedeniyle zararımız yüksek” şeklinde konuştu.

‘BU YIL YARI YARIYA KAYIP BEKLİYORUM’
Çocukluğundan bu yana fındık ürettiklerini kaydeden fındık üreticisi Engin Çarkçı (56) ise, “Zirai don afeti nedeniyle fındıkta kesinlikle bir zarar var. Hafta sonu köydeydim. Bahçelerde yaptığım incelemelerde fındığın yanı sıra bütün meyve ağaçlarımda hasar meydana geldiğini gördüm. Gözle görülür bir şekilde zarar var. Tahminime göre yüzde 80’e varan bir hasar yaşandı. Ben sigorta acenteciliği de yapıyorum. Gelen ihbarlar üzerine açmış olduğumuz hasar dosyalarında en düşük yüzde 44 ile yüzde 68 arasında eksper yetkili arkadaşlarımız hasar tespiti yaptılar. Onlar da resmi olarak evraklara işlendi. Benim 1 tona yakın fındığım oluyordu. Bu afetle birlikte yüzde 50 civarında bir hasar oluştuğunu düşünüyoruz. Yani bu yıl ürünümde yarı yarıya bir kayıp yaşayacağımızı bekliyorum” ifadelerinde bulundu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
—————————-
-Fındık bahçelerinden detay görüntü
-Fındık bahçelerinde inceleme görüntüsü
-Fındık toplama görüntüsü (arşiv)
-Arslan Soydan ile röportaj
-Üretici röportajları

Haber/Kamera: Mustafa KIRLAK-ORDU-DHA

===============================

6) İLK YERLİ KENEVİR TOHUMLARI TESCİLLENDİ, 2 YENİ TÜR YOLDA 
 
ANA vatanı Orta Asya olan kenevir, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tavsiyeleri üzerine devlet kontrolü altında, Türkiye’de de üretiliyor. Kenevir bitkisinin araştırmaları, Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Kenevir Araştırmaları Enstitüsü’nde devam ediyor. 2 yıl önce tescil edilmesi için çalışmalara başlanan ‘Narlı’ ve ‘Vezir’ kenevir çeşitleriyle ilgili süreç tamamlandı. Uygulanan testler sonunda tescillenen kenevirler, Türkiye’nin ilk yerli kenevir tohumları oldu. ‘Narlı’ isimli kenevir, tekstil üretiminde, ‘Vezir’ isimli kenevir ise tohum verimi yüksek olmasından dolayı gıda takviyesi alanında kullanılacak.

Türkiye’nin ilk yerli kenevir tohumları ‘Narlı’ ve ‘Vezir’ tescillenirken, 2 yeni tohum türünün ise tescil çalışmalarına başlandı. Uyuşturucu özelliği bulunmayan kenevirler, endüstri alanında kullanılacak. Uygulanan birtakım testler sonucu tescillenen kenevirler, Türkiye’nin ilk yerli kenevir tohumları olma özelliğine sahip oldu. ‘Narlı’ isimli kenevirin tekstil üretiminde, ‘Vezir’ isimli kenevirin ise tohum verimi yüksek olması dolayısıyla gıda takviyesi alanında kullanılacağı belirlendi. Türkiye’nin ilk yerli tohumlarının tescil süreci tamamlanırken, 2 yeni tür için ise başvurular yapıldı. Yeni tür tohumların 2024 yılında tescillenmesi bekleniyor.

‘TÜRKİYE’NİN İLK YERLİ VE MİLLİ KENEVİRLERİ’
Tescil süreci tamamlanan kenevirlerin, Türkiye’nin ilk yerli kenevirleri olduğunu belirten OMÜ Kenevir Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Selim Aytaç, “2013 yılında Türkiye’deki kenevirlerle ilgilenmeye başladık. Öncelikle Türkiye’de kenevir ekim alanlarının artırılması ve bunun ekonomiye kazandırılması için tescilli bir üretim modeline girmemiz lazım, diye düşündük. Tescilli üretim modeli de sertifikalı tohumdan geçer. Bununla ilgili ülkemizde daha önce tescilli bir tohum söz konusu değildi. Tescil süreci uzun bir süreç. Bu sürece ilk olarak kurum imkanları ile başladık daha sonra yapmış olduğumuz çalışma TÜBİTAK tarafından kabul edildi. TÜBİTAK’ın sağlamış olduğu finansla OMÜ ve Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü ortak olarak bu çalışmaya girdik. 2019 yılının ocak ayında 2 türün ön plana çıktığını gördük. Bunların tescil edilmesi için Tarım ve Orman Bakanlığı’na başvuru yaptık. Türkiye’de tescil süreci 2 yıl sürüyor. Birtakım testlerden geçtikten sonra 2021 yılının Mart ayında ‘Vezir’ ve ‘Narlı’ adında iki adayımız tescil aldı. Şu an Türkiye’nin ilk yerli ve milli kenevirleri tescil olmuş oldu” dedi.

‘KENEVİR ÇOK YÖNLÜ KULLANILAN BİTKİ’
Kenevir türleri hakkında bilgi veren Prof. Dr. Selim Aytaç, “‘Narlı’ daha çok tekstil üretimi için uygun ince saplı, fazla uzamayan ancak ince ve kaliteli lif verebilen bir özelliğe sahip. ‘Vezir’in ise tohum verimi yüksek ve tohumu kimyasal içerik bakımından, protein ve yağ oranı bakımından oldukça zengin. Kenevir çok yönlü kullanılan bir bitki. Bunun dışında biyo-polimer, biyokompozit ve biyoplastik gibi ürünlere dönüşümde daha avantajlı çeşitlerin geliştirilmesi lazım. Yine yasal sıkıntılar atlatılırsa gıda takviyesi olarak kullanımı gündemde olabilecek. Keneviri, kağıt sektöründe kullanabiliriz, bununla ilgili çeşitlerin geliştirilmesi lazım. Biz çeşit geliştirmeyle ilgili çalışmalara devam ediyoruz. 2022 yılının Ocak ayında 2 yeni adayımız daha var. Şu an tohum çoğaltımı yapıyoruz. Onların da tescil başvurularını yapacağız. Beklentimiz, 2024’ün başlarında 2 adayın daha tescil almış olmasıdır. İsimleri de şu an belli ancak isimlerini daha sonra söyleyeceğiz. Tescillenen 2 tohumumuz ile Ar-Ge çalışmalarını yapabiliriz. ‘Vezir’ ve ‘Narlı’nın polimer veya diğer kompozit sanayinde kullanımı ile ilgili üretim çalışmalarına girdik. Bununla ilgili projelerimiz başladı. Üniversite olarak Tarım ve Orman Bakanlığı ile ortak çalışmalar ve görüşmeler yapıyoruz” diye konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
—————————-
-Kenevir araştırma enstitüsü detay
-Araştırma detaylar
-Genel detay
-Prof. Dr. Selim Aytaç röportaj

Haber-Kamera: Oğuzhan Uysal/SAMSUN, (DHA) – 

==================================

Exit mobile version