Notice: Function _load_textdomain_just_in_time was called incorrectly. Translation loading for the jetpack-boost domain was triggered too early. This is usually an indicator for some code in the plugin or theme running too early. Translations should be loaded at the init action or later. Please see Debugging in WordPress for more information. (This message was added in version 6.7.0.) in /home/haberolduk/domains/haberolduk.com/public_html/wp-includes/functions.php on line 6114

Notice: Function _load_textdomain_just_in_time was called incorrectly. Translation loading for the jetpack domain was triggered too early. This is usually an indicator for some code in the plugin or theme running too early. Translations should be loaded at the init action or later. Please see Debugging in WordPress for more information. (This message was added in version 6.7.0.) in /home/haberolduk/domains/haberolduk.com/public_html/wp-includes/functions.php on line 6114
DHA YURT BÜLTENİ – 3 – Haberolduk.com – Son Dakika Haberler

DHA YURT BÜLTENİ – 3

dha-yurt-bulteni-3-b4I6P9UJ.jpg

1) TOKKAL ÇİFTİ İLE 4 YAŞINDAKİ ALİ’NİN KATİL ZANLISI, HAKİM KARŞISINDA

ESKİŞEHİR’de İlkay-Emel Tokkal çifti ile 4 yaşındaki çocukları Ali Doruk’u evlerinde bıçaklayarak öldürdüğü gerekçesiyle tutuklanan Mehmet Şerif Boğa (29) hakkında açılan davada ilk kez hakim karşısına çıkarak savunmasını yapacak. Eskişehir 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde duruşma için polis ekipleri geniş güvenlik önlemleri alırken, katil zanlısı Boğa için 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.

Eskişehir’de cep telefonu satış ve tamiri yapan İlkay Tokkal, eşi Emel Tokkal ve oğulları Ali Doruk, geçen Şubat ayında eski iş ortağı Mehmet Şerif Boğa tarafından evlerinde bıçaklanarak öldürüldü. Cinayetin ardından gözaltına alınan Boğa tutuklandı. Eskişehir 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne açılan davada ise ‘canavarca hisle eziyet çektirerek birden fazla kişiyi kasten öldürme’ suçundan 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. İddianamede katil zanlısı Mehmet Şerif Boğa’nın İlkay’ı 27, Emel’i 18, Ali Doruk’u ise 4 yerinden bıçaklayıp öldürdüğü bilgisine yer verildi.
Tokkal ailesinin katil zanlısı Mehmet Şerif Boğa, emniyet ile savcılıkta verdiği ifadelerde aileyle aralarında herhangi bir husumet ve tartışma olmadığını iddia ederek, “İlkay ve Emel Tokkal çifti ile 4 yıldır tanışırız. Ailece görüşürüz. Ben daha önce inşaat işinde çalışıyordum. İlkay ise Cengiz Topel caddesindeki dükkanında cep telefonu satıyordu. Kendisinden taksitle telefon aldım; bu vesile ile tanıştık ve ailece görüşmeye başladık. Bu olayı, kimin, neden gerçekleştirdiği hakkında bir bilgim yoktur. Bu olayın şokunu, halen yaşıyorum. Çok üzüntülüyüm. Olayla ilgili bildiğim bir şey yoktur. Kim tarafından, nasıl yapıldı, hiçbir fikrim yok. Hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum. Bu olayla ilgili bildiğim her şeyi anlattım. Şüphelinin bir an evvel yakalanmasını istiyorum” ifadelerini kullanmıştı.

CİNAYETİ ÖZEL EKİP ÇÖZDÜ
Eskişehir Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi tarafından cinayetin ardından özel bir ekip kuruldu. Çevredeki 450 MOBESE ile güvenlik kameralarının görüntülerini incelemeye alan polis ekipleri, cinayetlerin ortaya çıkmasının ardından kendisini yere atarak gözyaşı döken İlkay Tokkal’ın eski ortağı, evli ve 2 çocuk babası Mehmet Şerif Boğa’nın katil zanlısı olduğunu belirledi. Boğa’nın evinin bodrumunda yapılan aramada ele geçirilen kanlı çorap ve ayakkabı ile kıyafetler, Bursa Bölge Kriminal Polis Laboratuvarı Biyolojik İnceleme Şube Müdürlüğü’nde öldürülen Tokkal ailesi üyelerinden alınan kan ve DNA örnekler ile karşılaştırıldı. Yapılan incelemede Boğa’ya ait eşyalardaki kan lekeleri kurbanlara ait kan örnekleriyle eşleşti. Cinayet Büro Amirliği ekiplerince yaklaşık 450 kamerada 700 saatlik görüntü incelenirken, katil zanlısı Boğa’nın taksi ile gidip geldiği, kendisine inşaat işçisi görüntüsü vermek için yırtık ayakkabı, inşaat eldiveni, bere, maske ve kapüşonlu mont giydiği belinde mezura taşıdığı tespit edildi. Katil zanlısının 73 dakika kaldığı evde cinayetlerin ardından Emel Tokkal’ın cep telefonunu aldığı, İlkay Tokkal’ın dolabından kıyafet seçip kanlı pantolonunu beyaz bir poşete koyarak, dışarı çıktığı saptandı.

GENİŞ GÜVENLİK ÖNLEMİ ALINDI
Eskişehir 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşma için Eskişehir Emniyet Müdürlüğü ekiplerince adliye çevresinde geniş güvenlik tedbirleri alındı. Duruşmada, kimlik tespiti ve iddianamenin okunmasının ardından SEGBİS yöntemiyle mahkemeye görüntülü olarak bağlanacak olan katil zanlısı Boğa, cinayet iddialara karşı savunmasını yapacak.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
—————————-
-Cinayetin olay yeri görüntüleri
-Zanlının ağlayarak binadan çıkmasının görüntüsü
-Cinayet zanlısının olay yerinde görüntüleri
-Zanlının adliyeye giriş ve çıkışından görüntüler
-Eskişehir Adalet Sarayı’ndan detaylar
-Zanlının güvenlik kamerası görüntüleri
-Öldürülen ailenin fotoğrafları
-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Engin ÖZMEN/ESKİŞEHİR,(DHA)-

==================================

(ÖZEL)
2) SAMSUN’DA DEFİNECİLER, TARİHİ KİLİSEYİ TALAN ETTİ
 
SAMSUN’un Asarcık ilçesindeki tarihi Rum kilisesi, defineciler tarafından talan edildi. Mahalleli, tarihe meydan okuyan kilisenin daha fazla tahrip olmadan restore edilip, turizme kazandırılmasını istedi.

İlçeye bağlı Ayaklıalan Mahallesi’nde bulunan ve ne zaman yapıldığı bilinmeyen  Rum kilisesi, defineciler tarafından yapılan kaçak kazılar nedeniyle talan edildi. Yığma yapım sistemi ile inşa edilen ve çatısı, günümüze kadar ulaşamayan kilisenin zemini de kazılar nedeniyle harabeye döndü. Zamanında duvarlarında yer alan fresklerin yok olduğunu ifade eden mahalleli ise tarihe meydan okuyan kilisenin daha fazla tahrip olmadan restore edilip, turizme kazandırılmasını istedi.

“ÇOK ZİYARETÇİ GELİYOR”
Kilisenin harabe durumda olduğunu ifade eden Ayaklıalan Mahallesi Muhtarı Tahsin Ay, “Kilisenin onarılması için çok mücadeleler verdim ama olmadı. Tüm yetkililer, buranın durumunu biliyor, o nedenle kilisenin onarılmasını talep ediyoruz. Köyümüze özellikle yaz aylarında çok ziyaretçi geliyor, buranın onarılmasıyla daha çok kişi gelecektir. Zamanında Rumlar, buraya çok geliyordu. Hatta 80 yaşlarında 4 kardeş köyümüze geldi, geçmişte burada yaşadıklarını anlattı, evlerinin yerini gösterdiler, çok güzel günler geçirdiklerini anlattılar. Türkçeyi de, Ayaklıalan halkı gibi konuşuyorlardı. Kiliseyle ilgili onların da çok bilgisi yoktu ama onların zamanında çok daha iyi durumdaymış. Tarihi kilise, defineciler tarafından talan edilmiş, kilisenin korunması için bekçi talep ettim ama olmadı” dedi.

‘RUMLAR, BURAYA ARA SIRA GELİYORLARDI’
Mahalle sakini Muharrem Ay (57), “Kilisenin restore edilmesini istiyoruz, bin yıllık bir geçmişi olduğu söyleniyor. Daha önce Rumlar, buraya ara sıra geliyorlardı, hatta 1-2 ay bizim akrabamız da kaldı. Ancak şimdi gelmiyorlar. Zamanında kiliseyi tahrip etmişler, o nedenle kilisenin onarılmasını istiyoruz” diye konuştu.

‘DEFİNECİLER, KAZI YAPMIŞ, SÖKMÜŞ, DAĞITMIŞ VE GİTMİŞ’
Süleyman Taş (61) ise, “Biz, bu kilisenin restore edilmesini istiyoruz, köyümüze kazandırılmasını istiyoruz. O zaman köyümüze de bir faydası olur. Zamanında buraya gelip, kiliseyi tahrip etmişler. Defineciler, kilisede kazı yapmış, sökmüş, dağıtmış ve gitmiş. Şimdi de harabe halinde duruyor. Daha önce köyümüze Rumlar geliyordu, buralarda geziyordu. Kilisenin restore edilmesini umutla bekliyoruz” şeklinde konuştu.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
—————————-
-Kilisenin dış görüntüsü
-Kilise’nin kapısından detay görüntüler
-Muhabir anonsu (Zeynep Irmak Öcal)
-Kilisenin içinde hala görülebilen resimlerden detay görüntüler
-Kilisenin içerisinden detaylar
-Köylülerin kilise hakkında bilgi vermesinden görüntüler
-Muhtar Tahsin Ay ile röportaj
-Muharrem Ay ile röportaj
-Süleyman Taş ile röportaj
-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Zeynep Irmak ÖCAL, Oğuzhan UYSAL/ASARCIK, (Samsun), (DHA) 

===============================

3) SİVAS’TA, ZORLU EĞİTİMİ TAMAMLAYAN KADIN İTFAİYECİLER GÖREVE BAŞLADI

SİVAS İtfaiye Müdürlüğü bünyesine yeni katılan Ebru Acet ve Esra Sebat, zorlu eğitimleri başarıyla tamamlayarak göreve başladı. Kent merkezi ve ilçeler için 24 saat hizmet veren İtfaiye Müdürlüğünde görev yapacak olan kadın itfaiyeciler ekipman kullanımı, teknik, yangın ve kurtarma eğitimi, hortum atma ve toplama, ilk yardım, araç ve teçhizat kullanımı, trafik ve iş sağlığı güvenliği eğitimleri aldı.

Sivas İtfaiye Müdürlüğü’nün alım yapacağını duyurması üzerine Malatya ve Erzincan’dan sınava katılan Ebru Acet ve Esra Sebat fiziksel dayanıklılık testlerinin de olduğu spor parkurunda ter dökerek başarılı oldu. Sınavı geçtikten sonra mesleği kabul edilen 2 kadın itfaiyeci, yeni başlayanlar için düzenlenen zorlu eğitimlerde de erkeklerden geri kalmadı. Tüm eğitimlerden başarıyla geçen kadın itfaiyeciler görevlerine başladı.

‘KADINDAN İTFAİYECİ Mİ OLUR? DEDİLER’
Malatya’dan başvuruda bulunan ve sınavlarda başarılı olarak göreve başlayan itfaiye eri Ebru Acet (26), “Dışarıdan mesleğim için güzel tepkiler almadım. ‘Kadından itfaiyeci mi olur? Erkek mesleğini nasıl yapacaksın?’ denildi. En büyük destekçim ailem oldu ve ‘sen yaparsın’ diyerek arkamda durdular. Ben de onların sayesinde bugünlere kadar geldim. İtfaiyeye ilk geldiğimizde bu durumu garipsediler ama şu anda biz de onların meslek arkadaşıyız. Bizler buradaki meslektaşlarımızın bilgi ve tecrübelerinden faydalanıyoruz. Onlar bizlere bilmediklerimizi öğretiyorlar ve aramızda kadın-erkek ayrımı yok. Biz de onlarla aynı işi yapıyoruz. Şu anda burada olmak bana gurur veriyor. İstediğim yerdeyim ve istediğim mesleği yapıyorum. Bu mesleği yapmak isteyen kadınların da asla pes etmemesini umuyorum. Çünkü onlar isterse her şeyi yapar. Mesleğimiz güç gerektiren bir meslek ve bu nedenle sürekli çalışma halindeyiz. Yeni şeyler öğreniyoruz. Erkekler kadar yapamasak bile açığımızı kapatmak için sürekli çalışıyoruz” diye konuştu.

‘KADINLAR HER ALANDA ÇALIŞABİLİR’
Mesleğin maneviyatının güçlü olduğunu ifade eden itfaiye eri Esra Sebat(23) ise, “İtfaiyecilik çok kutsal bir meslek. İnsanların zor zamanlarında manevi olarak yanlarında olmak ve onların canını kurtarmak için çabalıyoruz. Ben de mesleği bunun için seçtim. Tabi ki işimi çok seviyorum. İnsanların yanında olmak, manevi açıdan bize de güç veriyor. Her meslekte zorluklar oluyor bizim mesleğimiz de tabi ki kolay değil. Erkek ve kadının güçleri çok farklı ama biz bu işi sevdiğimiz için daha çok çabalıyoruz ve aradaki farkı bu şekilde kapatıyoruz. Sivas’ta ilk kadın itfaiyeciler bizleriz. Bu nedenle ister istemez insanlar da bir tepki olarak şaşırıyor ama ben bunun da zamanla aşılacağına inanıyorum. Kadınların her alanda çalışması mümkün, yeter ki istesinler. Bu insanın biraz karakteri ve gücüne bağlı. İsteyen her kadın istediğini yapabilir” ifadelerini kullandı.
Sivas Belediye Başkan Yardımcısı Kayhan Işık de, “İtfaiye personelimiz 113 kişiydi, aramıza 62 kişi daha katıldı. Bu yeni katılan arkadaşlarla Sivas İtfaiyemizi personel noktasında da güçlendirmiş olacağız. Geçen yıllarda da elimizdeki personelle Sivasımıza en güzel şekilde hizmet ettik. Aramıza katılan personel arkadaşlarla da bunu daha da güçlendireceğiz. Allah kaza bela vermesin. Sivas İtfaiyemiz gerçekten çok başarılı, eğitimli ve donanımlı bir ekipten oluşuyor” dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
—————————-
-Kadın itfaiyecilerin görüntüleri
-Kadınların itfaiyedeki çalışmalarından görüntüler
-İtfaiye aracında su sıkmalarının görüntüsü
-Başkan Yardımcısı Kayhan Işık’ın açıklaması
-Ebru Acet’in konuşması
-Esra Sebat’ın açıklamaları
-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Arife Defne ARSLAN-Ayşe Mine EĞÜZ/SİVAS, (DHA) 

=============================

4) SİNOPLU BALIKÇILAR, SEZONU ERKEN KAPATTI
 
SİNOP’ta, av yasağının başlamasına sayılı günler kala balıkçılar, teknelerini limana demirleyerek, erken paydos etti.

Denizlerde 1 Eylül’de sona eren av yasağının ardından ‘vira bismillah’ diyerek, denize açılan balıkçılar, 15 Nisan’da yeniden başlayacak yasak öncesi son kez ağlarını sulara bırakıyor. Sinoplu balıkçılar ise yeterli balık avlayamadıkları gerekçesiyle sezonu erken kapattı. Balıkçılar, teknelerini limana demirleyerek, erken paydos etti.
Balıkçı Hüseyin Baş, “Yılbaşından sonra hamsi avı yasaklandı. Bu sebeple 3 aydır hamsiye çıkamadık. Biz burada iri hamsileri tutamadık ama Gürcistan’a giden tekneler, 5-6 santimetrelik hamsileri tuttu. Aynı denizin balığı orada 5-6 santimetre, burada ise 9 santimetre. Bu yüzden sezon, bizim açımızdan iyi geçemedi. Biz de sezonu erken kapattık” dedi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
—————————-
– Balıkçıların avlarını karaya indirmesi
– Balıkçılardan detaylar
– Balıkçı Hüseyin Baş ile röportaj
– Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Deniz ÖZEN/SİNOP, (DHA)

=============================

(ÖZEL)
5) DOKTORA GİDEMEYENLER İÇİN, GÖRÜNTÜLÜ DANIŞMANLIK HİZMETİ

ESKİŞEHİR’de, endüstri mühendisi Övünç Yıldırım, 1 yılı geride kalan koronavirüs sürecinde, hastaların internet üzerinden doktorlara görüntülü olarak bağlanıp ‘danışmanlık’ hizmeti alabileceği web tabanlı ‘Hastanem Yanımda’ isimli uygulamayı geliştirdi. Farklı branşlardan 61 doktorun yer aldığı sistemde hastalar randevu alıp görüntülü olarak bağlanarak uzman hekimlerden şikayetlerine yönelik tavsiyeler alıyor. Sistemdeki doktorlardan Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Abdullah Alkaşı, kendilerine başvuranlara danışmanlık hizmeti verdiklerini belirterek, “Biz bu uygulama ile kesinlikle tedavi yapmıyoruz, daha çok danışmanlık hizmeti veriyoruz. Böylelikle hastaneye gitmesine gerek olmadığını, aslında bir yandan da hastanelerin gereksiz bir yükünü de önlemiş oluyoruz” dedi.

Eskişehirli Endüstri Mühendisi Övünç Yıldırım, ikisi doktor 3 arkadaşıyla birlikte hastalara ‘online ve görüntülü’ olarak danışmanlık hizmeti veren ‘Hastanem Yanımda’ isimli web portalını kurdu. Türkiye’nin farklı şehirlerinden 25 branşta 61 doktorun yer aldığı sistemde, hastalar randevu aldıktan sonra internet üzerinden görüntülü olarak doktorlara ulaşıp danışmanlık hizmeti almaya başladı. Yaklaşık 1 yılı geride kalan koronavirüs sürecinde insanların hijyen endişesiyle hastane ortamlarına girme taraftarı olmadıklarını gözlemleyerek bunun üzerine bir proje geliştirdiğini ifade eden Övünç Yıldırım, sistemi geliştirmeyi sürdürdüklerini söyledi. 

‘KORONAVİRÜS SÜRECİNDE İHTİYAÇ HALİNE GELDİ’
Bu sistemin, koronavirüsün süreciyle birlikte bir ihtiyaç olarak karşılarına çıktığını anlatan Yıldırım, “Çünkü uzman hekime ulaşmakta ciddi sıkıntılar yaşayan insanların olduğunu fark ettik. Pandeminin hayatımıza girmesi ile beraber, insanların hijyen endişelerinden dolayı hastane ortamlarına çok fazla girme taraftarı olmadıklarını gözlemledik. Bu sayede uygulamamızın aslında ciddi bir ihtiyaç olduğu ortaya çıktı. Özellikle yurt dışından bize erişim sağlayan hastalarımız, orada uzman hekime ulaşmakta zorlandıklarını ifade etti. Yurt içinde uzman hekime ulaşmakta sıkıntı yaşayan özellikle sığ bölgelerde yaşayan danışanlarımız bize ulaşarak, bizden görüş almak istediklerini söyledi. Çığ gibi büyüyen bir hasta popülasyonu ile karşı karşıyayız. Bu da bizi mutlu ediyor. Hizmet almak isteyenlere, elimizden geldiğince hizmet vermeye ve onlara yardımcı olmaya çalışıyoruz” dedi 

‘İNTERNET BAĞLANTILI HER CİHAZDAN ULAŞILABİLİYOR’
‘Hastanem Yanımda’ uygulamasına internet bağlantısı bulunan telefon, tablet ve bilgisayar üzerinden ulaşılabildiğini söyleyen Övünç, “Bulunduğu yerden bağımsız, danışanlarına hizmet vermek isteyen hekimlerimizle beraber şu anda sistemimizde faaliyet göstermekteyiz. 4 kişilik çekirdek ekiple bu sistemi hayata geçirdik ama şimdi kadromuz daha da büyüdü. 25’ten fazla birim ve 60’tan fazla doktorumuzla yurt içi ve yurt dışından ikinci bir görüş almak isteyen, uzman hekime erişmekte sıkıntı yaşayan danışanlarımıza hizmet veriyoruz. ‘Hastanem Yanımda’ sistemi, bünyesinde birçok farklı uzmanlık dalındaki hekimleri barındırıyor. Kullanıcı, internet bağlantısı olan herhangi bir araçtan kendisine uygun ihtiyaç duyduğu birimi seçip, kendisine uygun randevu saatini belirlemekte ve randevusunu oluşturmakta. Oluşturmuş olduğu randevunun neticesinde de randevu saati geldiğinde uzman hekim ile karşılıklı görüntülü görüşme gerçekleştirebiliyor. Sistemimiz şu anda web portalı üzerinden hizmet veriyor. IOS ve Android uygulamalarımız da bir ay içerisinde hizmete girecek. İnternet bağlantısı olan telefon, tablet ve bilgisayar üzerinden danışanlarımız uzman hekimlerimize erişebiliyor” diye konuştu.

‘TEDAVİ DEĞİL DANIŞMANLIK HİZMETİ VERİYORUZ’
Uygulama üzerinde kayıtlı doktorlardan Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Abdullah Alkaşı ise, kendilerine uygulama üzerinden başvuranlara danışmanlık hizmeti verdiklerini söyledi. Hastanelerin gereksiz yükünü de önlediklerini ifade eden Alkaşı, “Bu sistemde yaklaşık bir aydır deneme sürecindeyiz. Özellikle pandemi ile beraber hastanelere başvuruların azaldığını görüyoruz. İnsanlar enfeksiyon kapmaktan korkuyorlar. Bu da bazı sorunların daha çok artmasına sebep oluyor. Aileler bazen sorunlarını ertelemek zorunda kalıyorlar, çözme yoluna gitmiyorlar. Biz bu uygulama ile kesinlikle tedavi yapmıyoruz, daha çok danışmanlık hizmeti veriyoruz. Böylelikle hastaneye gitmesine gerek olmadığını, aslında bir yandan da hastanelerin gereksiz bir yükünü de önlemiş oluyoruz. Pandemi açısından da önemli bir şey bu. Böylelikle hastanelerdeki riski de azaltmış oluyoruz” dedi.
Sistemde kayıtlı doktorlara ulaşabilmek için belirli bir ücret yatıran hastalar, aldıkları randevu saatlerinde görüntülü olarak kayıtlı hekimlerden danışmanlık hizmeti alıyor.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
—————————-
-Doktorun hasta ile online görüşmesinin görüntüsü
-Dr. Abdullah Alkaşı ile röp.
-Övünç Yıldırım ile röp.
-Uygulamanın incelemesinden görüntüler
-Genel ve detay görüntüler

Haber-Kamera: Hakan TÜRKTAN-Caner AKSU/ESKİŞEHİR,(DHA)-

============================

Exit mobile version