1- RUS SAVAŞ GEMİLERİ PEŞ PEŞE ÇANAKKALE BOĞAZI’NDAN GEÇTİ
ÇANAKKALE Boğazı’ndan geçen Rus Donanması’na ait 031 borda numaralı ‘Alexander Otrakovsky’ ile 027 borda numaralı ‘Kondopoga’ adlı savaş gemileri Marmara Denizi’ne doğru yol aldı.
Ege Denizi’nden saat 07.00’de Çanakkale Boğazı’na giriş yapan Rus Donanması’na ait 031 borda numaralı ‘Alexander Otrakovsky’ ile 027 borda numaralı ‘Kondopoga’ adlı savaş gemileri, saat 08.30 sıralarında Çanakkale önlerine ulaştı. Kilitbahir Kalesi ile Kilitbahir köyü dağında bulunan ‘Dur Yolcu’ yazısı önünden geçen savaş gemileri, Marmara Denizi’ne doğru yol aldı.
Rus savaş gemilerine, güvenlik gerekçesiyle Türk Sahil Güvenlik botu eşlik etti. Gemilerin boğazdan geçişi sırasında güvertesinde can yelekli askerler olduğu görüldü.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-‘Alexander Otrakovsky’ ile 027 borda numaralı ‘Kondopoga’ adlı savaş gemileri
Haber-Kamera: Cemhan ŞEN/ÇANAKKALE, (DHA)
=========
2- KARADENİZ’DE BALIKÇILAR AĞ VE TEKNE BAKIMINA YÖNELDİ
KARADENİZ’de 15 Nisan’da başlayan av yasağıyla balıkçılar, teknelerini ve zarar gören ağlarını bakıma aldı. İyi bir palamut avı sezonu geçirdiklerini belirtlen ancak hamside umduklarını bulamamaktan yakınan balıkçılar, yeni sezonu umutla bekliyor.
Karadeniz’de eylül ayında ‘Vira Bismillah’ diyerek ağlarını denize bırakan balıkçılar, 15 Nisan’da başlayan av yasağı nedeniyle teknelerini limana demirledi. Ordu’da balıkçılar, sezon boyunca denize serdikleri ve zarar gören ağlarını imece usulü onarmaya başladı. Ağ bakım ve onarım işlemlerinin ardından teknelerini de bakıma alacak olan balıkçılar, yeni sezonu bekleyecek.
‘HAMSİNİN İKİ AY ÖMRÜ OLDU’
Kumbaşı Balıkçılar Kooperatifi Başkanı Şahin Aydemir, sona eren sezonun ardından değerlendirmelerde bulundu, palamut avcılığının balıkçılarının yüzünü güldürdüğünü, hamsi de ise bu sezon umduklarını bulamadıklarını söyledi. Aydemir, “Bu sezon palamut avcılığından istediğimiz aldık ama hamside umduğumuzu bulamadık. Hamsi kasım ayında avlandı ancak daha sonra iki ay kadar bir ömrü oldu. Hamsi incelmeye başladığı için de yasaklar geldi. Hamsi avcılığı da şubat ayında bitmiş oldu. Hamsi de yasağın önümüzdeki sezonlarda devam etmemesi lazım. Kasım ayı itibariyle avlanmaya başlanırsa zamanında avcılık yapılmış olur. Yıllar önce nisan ayında biz hamsi ağlarını denizden almıştık ama bu yıl belki havanın sıcak olmasından hamsi büyümedi ve kendini geliştiremediö dedi.
‘HAMSİ KARADENİZ’DE STOK HALİNDEDİR’
Kentte 40 yıldır balıkçılık yapan Yılmaz Dursun, yeni av sezonunda hamsiden beklentilerinin yüksek olduğunu ifade ederek, “Bu sezon geçtiğimiz eylül ayında palamut avcılığımız çok iyi geçti. Ancak hamside iklim değişikliklerinden, havaların ısınmasından dolayı hamsimiz ince oldu. Bunun neticesinde de devletimiz hamsi avcılığını bir süreliğine yasakladı. Bu yasaklar iyi de oldu. Şu an Karadeniz’imizde hamsi hala duruyor. Önceden avlandığı zamanlarda Gürcistan’a, Romanya’ya gidiyordu. Hamsi Karadeniz’de stok halindedir. Yani burayı bırakmadı. Bu sene hamsinin kotası 2 bin tonsa, önümüzdeki sezon kotası 5 bin ton olacak. Daha iyi olacakö diye konuştu.
‘ELEK SİSTEMİ GEMİLERDEN KALDIRILSIN’
Balıkçı Sezgin Arslan da, büyük balıkçı gemilerinde ‘elek sistemi’nin kaldırılmasını talep ederek, “Geçtiğimiz sezon palamut avcılığı iyi geçti ama ondan sonrasında hiçbir şey olmadı. Yani ocak ayından bu yana denizden istediğimizi alamadık. Şu anda ufak balıkçı da, büyük balıkçı da mağdur. Hamsi küçük olduğu için balıkçıların avlama şansı olmadı. Mecbur kurallara uymak zorundaydık. Bu nedenle hamsi tutamadık. Büyük balıkçıların elek sistemini gemilerinden kaldırmaları gerekli. Küresel ısınmadan dolayı eskiden Rusya’da deniz soğuğu yaptığı zaman hamsi oradan bizim Karadeniz sularına kaçıyordu. Şimdi küresel ısınmadan dolayı orada da su sıcaklığı yükseldiği zaman belki hamsi 10 veya 20 yıl sonra buraya hiç gelmeyecek. Çok az miktarlarda gelecekö ifadelerinde bulundu.
Görüntü Dökümü:
-Kumbaşı Balıkçı Barınağının drone görüntüsü
-Barınaktaki teknelerden detay görüntü
-Balıkçıların ağ temizleme görüntüsü
-Diğer detaylar
-Kooperatif Başkanı Şahin Aydemir ile röportaj
-Balıkçı Yılmaz Dursun ile röportaj
-Balıkçı Sezgin Arslan ile röportaj
Haber/Kamera: Mustafa KIRLAK-Selman KUTLU-ORDU-DHA
============
3- KARAVAN ÜRETİCİLERİ, PANDEMİDE YÜZDE 300 ARTAN TALEBE YETİŞEMİYOR
PANDEMİ döneminde kalabalıktan uzak, izole tatil yapmak isteyenler, tercihini karavandan yana kullanıyor. Yoğun talep karşısında aralıksız üretim yapan imalatçılardan Murat Yılmaz (42), pandemi döneminde satışların yüzde 300 arttığını söyledi.
Covid-19 salgını, tatil tercihlerinin değişmesine neden olurken, karavana ilgi arttı. İzole ortamda tatil yapmak isteyenler, kalabalıktan uzak ve doğayla iç içe olmak amacıyla karavana yöneldi. Üreticiler, pandemi döneminde satışların yüzde 300 arttığını söyledi. Karavan üreticileri, siparişleri yetiştirmek için yoğun mesaiye devam ederken, fiyatının 70 bin liradan başlayıp, 150 bin liraya kadar çıktığı belirtildi.
Karavan üreticisi Murat Yılmaz, 5 yıldır sektörde olduklarını belirterek, “İlk yıllar bu kadar yoğun değildi. Pandemiyle işler çok yoğunlaştı. Üretimimiz hızlı olduğu halde 2020’de hakikaten talebe cevap veremedik. Bu sezon da çok hızlı başladı. Ciddi yoğunluk var. Telefonlarımız çok fazla çalıyor. Pandeminin sektöre olumlu etkisi oldu” dedi.
‘HERKES KENDİNİ DOĞAYA ATMAK İSTİYOR’
Talebin artmasındaki nedenleri anlatan Yılmaz, “İnsanlar otellere gitmek istemiyor. Aileler, çocuklar çok kapalı kaldılar. Herkes kendini doğaya atmak istiyor. O yüzden en iyi alternatif şu an karavan. Karavanlarımızda her şey var. Ülkemiz güneşli. Karavanlarımız kendi elektriğini üretiyor. 100 litre temiz su deposu var. Dikkatli kullanılması halinde bir aileye yetiyor. Duş, tuvalet, ortam ısıtıcı, su ısıtıcı her şey var karavanda. Bizim ürünlerimiz KDV dahil 103 bin 900 liradan başlıyor. 70-75 bin liradan başlayıp 150 bin liraya kadar karavan üreten firmalar bulunuyor. Pandemiyle birlikte talepte yüzde 300 artış var. İnsanlar başta yapabilir miyiz, yapamaz mıyız; diyerek tedirginlik yaşıyorlar ama sonra bize çok güzel aile fotoğrafları gönderiyorlar. Çok mutlu oluyoruz. Çok kısa zamanda alışıyorlar. Geri dönüşler çok güzel. Karavancılık; özgürlük, doğayla baş başa kalmak demek” diye konuştu.
‘KENDİMİZİ SOYUTLAMAK İSTİYORUZ’
1 hafta önce evlendiğini belirten müzik öğretmeni Dilara İncereis Yalın (25) ise “Otellere tatile pek gidemiyoruz. Kendi yaşam alanımızın olacağı, tuvaletimizin ve duşumuzun bulunduğu hijyenik tatil için yapmak istiyoruz. Biraz da bakir noktalarda kalmak istiyoruz. İnsanlardan uzak kalarak kendimizi soyutlamak istiyoruz. Bunun için karavana yöneldik” dedi.
Yalın’ın eşi makine mühendisi Gökhan Yalın (25) da “Doğayı çok seven biriyim. Özellikle balık avı tutkunuyum. İstediğim bir koyda ansızın balık tutabilmek güzel. Neden bir de kalabileceğim araç olmasın, diye düşündüm. Hem bulunduğumuz ortamda temel ihtiyaçlarımızı giderelim hem de ertesi gün tekrar rahatça güne başlayabilelim istedim. Bu nedenle böyle bir seçenek düşündüm açıkçası” diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
Muhabir Kadir Özen (Anons)
Karavanlardan görüntü
Karavan üreticisi Murat Yılmaz ile röp.
Dilara İncereis Yalın ile röp.
Gökhan Yalın ile röp.
Genel ve Detay görüntü
Haber- Kamera: Kadir ÖZEN / İZMİR, (DHA)
=======================
4- FINDIĞA ZARAR VEREN BÖCEK İÇİN ÇİFT TARAFLI BANT KULLANILDI
BARTIN Tarım ve Orman Müdürlüğü fındığın verimi ve kalitesini yüzde 70 oranında azaltan halk arasında ‘fındık gülü’ olarak bilinen kozalak akarı böceğinin tespiti için ilk defa çift tarafı yapışkanlı bant kullandı. Banda yapışan böceğin görülmesi üzerine fındık üreticilerine ilaçla yapılması için uyarı yapıldı.
Bartın Tarım ve Orman Müdürlüğü Bitkisel Ürün ve Bitki Sağlığı Şube Müdürlüğü geliştirdikleri yöntemle, fındıkta uç kurumalarıyla verim ve kaliteyi yüzde 70 oranında azaltan, fındığın meyve, yaprak ve sürgün gözlerini tahrip ederek, zarar veren kozalak akarı ile yeni mücadele yöntemi geliştirdi. Ekipler, kozalak akarı böceğini sağlıklı gözlere geçmeden tespit etmeyi başardı. 60 bin dönümlük arazide yılda 6 bin ton fındık üretiminin gerçekleştirildiği Bartın’da ekipler geçen aylarda çift taraflı bantlama yöntemini geliştirerek, örnek fındık bahçelerinde uygulama yaptı. 6 bin 500 fındık üreticisinin bulunduğu Bartın’da ekipler, fındık gözünün altına konulan çift taraflı yapışkanlı bandı çıkartarak, laboratuvar ortamında inceledi. Yapılan incelemede kozalak akarı böceğinin gözlere gitme zamanının tespiti yapılarak, çiftçilere ilaçlama konusunda cep telefonu mesajları ile uyarıda bulunuldu. Özellikle bahar aylarına girişte sıcaklığın artmaya başladığı haftalarda fındık ağaçlarında görülmeye başlanan böcek için çiftçiler tahmini olarak, ilaçlama yapmak zorunda kalırken, uygulanan yeni yöntemle çiftçilerin tam zamanında ilaçlama yapılması sağlanıyor.
Dün Bartın Tarım ve Orman Müdürlüğü fındık üreticilerini cep telefonlarına mesaj atarak, ‘İl Müdürlüğümüzün yapmış olduğu kontrol ve tespitlere göre fındık kozalak akarı ile ilaçlı mücadele dönemi başlamıştır. Fındık üreticilerimizin ilaçlı mücadele yapmaları önemli duyurulur’ denildi. Bartın Tarım ve Orman Müdürü Yasin Önder, Uluköy köyünde 20 dönüm arazide fındık yetiştiren Şükrü Özcan’ın fındık bahçesine giderek, ilaçlama çalışmalarını yerinde inceledi.
Yasin Önder çalışmayla ilgili olarak, “Ekiplerimizin yaptığı çalışmalar sayesinde kozalak akarı böceğinin tespitinde bant çalışması yapılarak, önemli bir yol kat ettik. Kozalak akarı böceği ile mücadele için Bartın için ekiplerimiz büyük çaba gösterdi. Bu böceğinin yürüme zamanını tespitin laboratuvar ortamında tespit ettik. Şimdi de bu böceğin ilaçlanması ile ilgili çiftçilerimize mesajlar atarak, uyarıda bulunduk. En sonunda Bartın fındıkta kabuğunu kıracaktır.” dedi.
Bartın Tarım ve Orman Müdürlüğü Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şube Müdürü İbrahim Yıldırım, “Fındık kozalak akarı böceği üretimi ve verimi engelleyen en önümle zararlılardan biridir. Bu böcekle mücadele yapılmadığı zaman özellikle meyve veriminde yüzde 50’nin üzerinde azalma söz konusudur. Bu böceğin mücadele zamanı iyi tespit edebilmek çok önemlidir. Biz bunu göz önüne alarak Türkiye’de ilk kez fındıktan çift taraflı bant yöntemiyle böceğin kozalaklardan çıkış zamanını tespit ederek, ilaçlama zamanını ortaya koyduk. Bu sayede çiftçinin kullandığı ilaç boşa gitmeyecek, hem de bu zararlı böcekle etkili mücadele yapmış olacağız. Daha önce böyle bir yöntem olduğunu görmedik. Biz bunu geliştirdik, bununla çok daha kolay bir şekilde zararlı böceğin sağlıklı gözlere gitme zamanını da görmüş olduk. Yaptığımız yöntemle zararlının yoğunluğunu görerek, çiftçimize mesaj atarak, uyarmış oluyoruz.” diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Fındık bahçesinden görüntü
-Ekiplerin bant yapıştırması
-Yeni oluşan fındık gözleri
-Bantlı filizlerin kesilmesi
-Labratuvar ortamında incelenmesi
-Mikroskopta kozala akarı böceği görüntüsü
-Tarım müdürünün bahçede inceleme yapması
-Fındık bahçesinin ilaçlanması
-Tarım Müdürü Yasin Önder ile röp.
-Şube Müdürü İbrahim Yıldırım ile röp.
Haber-Kamera: Ayhan ACAR/BARTIN,(DHA
=========
5- KUYUCUK KUŞ CENNETİ TEPELİ PELİKANLARI AĞIRLADI
TÜRKİYE’nin, Ramsar Sözleşmesi kapsamında koruma altına alınan 13’üncü alanı olan Kars’ın Arpaçay ilçesindeki Kuyucuk Kuş Cenneti, baharın gelişiyle birlikte kuşların akınına uğradı. Farklı türlerden çok sayıda kuşun konakladığı kuş cennetinde tepeli pelikanlar, renkli görüntüler oluşturdu.
Yapay adaya sahip, Yaban Hayatı Geliştirme Sahası ile ilk Avrupa Seçkin Turizm Cenneti olan Kuyucuk Kuş Cenneti her yıl ekim ayının sonu kasımın ilk haftası yaklaşık 40 bin göçmen kuşu ağırlıyordu. 1997 yılında 13 metre derinlikte olan göl, yanlış su kullanımı nedeniyle zaman zaman kuruma noktasına geliyor. Bu yıl göl, karların erimesiyle yeniden su tuttu. Yaklaşık 245 hektarlık göl ile 416 hektarlık alan, bölgeye göç eden kuşların da uğrak noktası oldu.
Deniz seviyesinden bin 627 metre yükseklikteki gölde, tepeli pelikanların yanı sıra angut, sakar meke, yeşilbaş ördek, kara boyunlu batağan, sığırcık ve ağaçkakanlarla birlikte 220 civarında farklı kuş türü konaklıyor.
Gölde kuşlar renkli görüntüler oluşturuyor. Sayıları 100’ü bulan tepeli pelikanların, toplu halde göl üzerinde bir süre dinlendikten sonra uçup görsel şölen sunması, dronla görüntülendi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Drone görüntüleri ve tepeli pelikanların göldeki dansı
-Gölden ve kuleden detaylar
-Havadan genel görüntü
-Kuşların su üstünde beklemesi
-Uçmaları
Haber-Kamera: Bedir ALTUNOK / KARS, (DHA)
==============
6- GÜLLAÇ USTALARININ RAMAZANDA YOĞUN MESAİSİ
RAMAZAN ayının vazgeçilmez lezzeti güllaç, iftar sonrası sofralarda yer almaya başladı. Süt ağırlıklı olmasıyla yemeğin ardından rahatlıkla tüketilebilen güllaca ilgi artarken, ustaları da taleplere yetişmeye çalışıyor.
Özellikle ramazan ayında Türk mutfağının vazgeçilmez lezzetleri arasında yer alan güllaç da sofralardaki yerini aldı. Manisalı güllaç ustaları, yufka, süt ve şeker üçlüsünden oluşan ve hafif olmasıyla iftar sonrası rahatlıkla tüketilebilen bu tatlıyı müşterilerine yetiştirmek için yoğun mesaiye başladı. Ustalar, sütlü şerbetle yufkaların ıslatılması, aralarına ceviz konularak, kat kat dizilmesi ve soğuk ortamda bekletilmesiyle yapılan, üzeri ağırlıklı olarak çekilmiş Antep fıstığı ve kokteyl kirazı ile süslenen tatlı talebine yetişmekte güçlük çekiyor.
Güllaç ustası Selahattin Erdoğan, “Ramazan ayının başlamasıyla birlikte bizim de güllaç mesaimiz başladı. Bu yıl cevizlisinin kilosunu 40 liradan, Antep fıstıklısının kilosunu ise 80 liradan satıyoruz. Güllaç tatlısının püf noktası işçiliğinde gizli. Sütü ve cevizinin güzel olması gerekiyor. Yoğun talep var. Müşterilerimize yetiştirmekte zorluk çekiyoruz” diye konuştu.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Güllaç’ın yapımından detay
-Güllaç’ın hazırlanıp servis haline getirilmesinden detay
-Güllaç ustası Selahattin Erdoğan’ın konuşması
Haber-Kamera: Ersan ERDOĞAN/ MANİSA, (DHA)
========================