1) APARTMANDA İP VE KOVA İLE OLUŞTURULAN MAKARA SİSTEMİYLE ŞEKER TOPLADILAR
ARDAHAN’da, tam kapanma nedeniyle sokağa çıkıp, bayram şekeri toplayamayan çocuklar için apartman yöneticisi, ilginç yöntem geliştirdi. 2 apartmanın 3’üncü katlarına ip ve makara sistemi kuran yönetici, çocukların sokağa çıkmadan şeker toplamalarını sağladı.
Koronavirüs tedbirleri kapsamında uygulanan tam kapanma nedeniyle Ardahanlı çocuklar, geleneksel bayram şekerlerinden toplayamadı. Merkez Karagöl Mahallesi’ndeki 5 katlı apartmanın yöneticisi Yüksel Özcan, çocukların sokağa çıkmadan şeker toplayabilmeleri için ip ve makara sistemi ile çözüm buldu. Kendi binasının 3’üncü katından 10 metre uzaklıktaki apartmanın 3’üncü katına ip ve makara sistemini kuran Özcan, bağladığı kovayla da çocukların şeker toplamasını kolaylaştırdı. Her iki apartmanda yaşayan çocuklar, dairelerden topladıkları şekerleri kovayla birbirlerine göndererek, geleneği yaşattıkları için sevindi.
Koronavirüs salgını nedeniyle çocukların ve ailelerinin sağlığı için böyle bir yola başvurduğunu söyleyen Yüksel Özcan, “Çocukların sağlığı bizim için çok önemli, onların dışarı çıkarak riske girmelerine izin veremezdim. Bayram ile özdeşleşen şeker toplama geleneğini de yaşatmak için böyle bir yola başvurduk” dedi.
Görüntü Dökümü
———————–
-Yüksel Özcan’ın ve karşı apartmandaki komşusunun ip bağlamaları
-Şeker alışverişleri
-Çocukların şekerleri almaları
-Detay görüntüler
-Çocukların bayram kutlamaları
Haber-Kamera -Deniz BAŞLI / ARDAHAN (DHA)
=======================================================
(ÖZEL)
2) PROTEZ BACAKLI ANTRENÖR, PRO LİSANS’TA DÜNYADA İLK OLMAK İSTİYOR
Antalya’nın Alanya ilçesinde protez bacakla amatör kümede 3 yıl top koşturan ve 2009 yılından bu yana Aytemiz Alanyaspor’da altyapı antrenörlüğü yapan Baybora Özdemir (44), UEFA A Antrenör Lisansı alarak dünyada protez bacaklı ilk futbol antrenörü olduğunu söyledi. Özdemir, Pro Lisans alarak da bu anlamda dünyada ilk olmak istediğini vurguladı.
Ankara’da 8 yaşında geçirdiği trafik kazası sonucu sağ bacağının dizden aşağısını kaybeden Aytemiz Alanyaspor’un altyapı antrenörü Baybora Özdemir’in spor aşkı engel tanımıyor. Spora 13 yaşında futbolla başlayan Özdemir, hakemlere fark ettirmeden Antalya 1’inci Amatör Küme’de 3 yıl futbol oynadı. Protez bacağına rağmen basketbol, masa tenisi, cimnastik, bilardo, tekvando ve hentbol oynayan Özdemir, futbolcu olamayınca teknik direktör Ali Haydar Durusoy ve Emin Yücesan’ın desteğiyle 1996 yılında antrenör olmaya karar verdi.
OLİMPİYATLARA KATILACAKTI, VAZGEÇTİ
Önce UEFA B Antrenör Lisansı, daha sonra da UEFA A Antrenör Lisansı’nı alan Baybora Özdemir, Süper Lig ve 1’inci Lig’de yardımcı antrenör olarak çalışabilme hakkı kazandı. Bunların yanı sıra oyuncu ve maç izleme antrenörlük lisansı, atletik performans lisansı ve bireysel antrenörlük lisansı bulunan Özdemir, ikinci kademe bilardo antrenörlüğü de yapıyor. Bir dönem olimpiyatlara da katılmak isteyen ve 100 metreyi 12,70 saniyede koştuğunu anlatan Özdemir, antrenörlüğe başlayınca bundan vazgeçtiğini söyledi. Baybora Özdemir, 2013 yılında aldığı UEFA A Antrenör Lisansı ile dünyada bunu yapan ilk engelli olduğunu aktarırken, UEFA Pro Lisans almak için de başvuruda bulunduğunu, bunu yaptığında da Pro Lisans alan ilk engelli olacağını anlattı.
“AİLEM VE ARKADAŞLARIMIN DESTEĞİ BÜYÜKTÜ”
Yaklaşık 12 yıldır Aytemiz Alanyaspor’un altyapı antrenörlüğü ve analiz departmanı sorumluluğu yapan Özdemir, 8 yaşında geçirdiği kaza sonrası yaşının küçük olmasından dolayı tam olarak neler yaşadığının farkında olmadığı söyledi. Ailesi ve çevresindeki insanların büyük desteğiyle ciddi bir psikolojik durum atlatmadan bu duruma alıştığını ifade eden Özdemir, Demirören Haber Ajansı’na (DHA) yaptığı açıklamada, “Beni diğer hoca arkadaşlarımdan ayıran özelliğim, sağ ayağımın protez olması. 8 yaşında trafik kazası geçirip sağ ayağımı kaybetmiştim. Bu kazayı çocukluk çağımda geçirdiğim için psikolojik olarak hafif sıyrıklarla atlattım diyebiliriz. Gençlik çağında bunu geçirmiş olmakla çocukluk arasında çok büyük bir fark var. Ailem ve çevremdeki arkadaşlarımın bu konuda katkısı büyüktü. Arkadaşlarım hiçbir zaman beni kendilerinden ayırt etmediler” dedi.
“ÇOCUKLARA ROL MODEL OLABİLİYORUM”
Protez bacağının kendisiyle bir bütün olduğunu ve bu duruma alıştığını ifade eden Özdemir, çocuklar için aslında çok iyi bir rol model olduğunu düşündüğünü söyledi. Özdemir, “Bir yaşanmışlık var. O yaşanmışlığın tecrübelerini onlara aktarmak var. Bu da kimi zaman komedi şeklinde geri dönüyor, kimi zaman duygusal şekilde size geri dönüyor. Ama birlik ve beraberlik içerisinde her şeyi yapmaya çalışıyoruz” diye konuştu.
“PROTEZ AYAĞIM BENİMLE BİR BÜTÜN GAYET GÜZEL ANLAŞIYORUZ”
Çevresi tarafından sevilen ve pozitif biri olarak da tanınan Özdemir kendiyle barışık bir insan olduğunu dile getirirken, “Her türlü şakayı kaldırabilecek birisiyim. Artık protez ayağım yaklaşık 33 senedir benimle bir bütün oldu. Gayet güzel anlaşıyoruz” dedi.
“RAKİP GOL ATACAKKEN PROTEZİ FIRLATIP GOLÜ ENGELLEDİM”
Sık sık protez ayağıyla ilgili komik anlar da yaşadığını aktaran Özdemir, bir halı saha maçında yaşadıklarını şöyle anlattı: “Antalya’da okuldan arkadaşlarımızla halı sahada top oynarken defans oynuyordum. Rakip oyuncu da hızlı bir oyuncu. Beni geçti, kaleciyi de geçmişti boş kaleydi. Nasıl olsa gol olacak diye yavaşça topa dokundu ben protezi çıkarıp topa doğru fırlattım. Tabii gol olmadı. Esprisi oldu. Maçın da 15’inci dakikasıydı sonra kimse gülmekten oynayamadı. Ama güzel hoş bir anıydı.”
“UEFA PRO LİSANSI İÇİN BAŞVURULARIMIZI YAPIYORUZ”
Hedefinin UEFA Pro Lisans alarak Türkiye’deki ilk Pro Lisans sahibi engelli antrenör olmak olduğunu dile getiren Özdemir, şöyle dedi: “En büyük amacım Pro Lisansa sahip olmak. A Lisansta görev süremi doldurdum, başvurumuzu da yaptık Pro Lisans kursuna çağırılırsam Türkiye’de hatta dünyada ilk engelli bir bireyin teknik direktör olarak A Milli Takım düzeyinde bile teknik direktörlük yapabilme şansına sahip olacağım. En büyük hedefim, hayalim bu. Bunun için de elimden gelen her şeyi yapmaya çalışıyorum. A Lisansa sahip ilk antrenörüm, bu belgeyi 2013 yılında aldım. O yıldan beri yaklaşık 8 sene geçti, son 3-4 yıldır da UEFA Pro Lisansı için başvurularımızı yapıyoruz. Puanımız yeterli olduğu takdirde Pro Lisans kursuna bizi çağıracaklar. Yetkililerden bir ayrıcalık değil ama en azından ülkemizde bir farkındalık yaratmak açısından benim gibi bir bireyin diğer arkadaşlarımın da önünü açmak adına Pro Lisansa çağırılmasını gerçekten çok istiyorum.”
Görüntü Dökümü
———————–
– Antrenmanda Baybora Özdemir’den genel ve detay görüntüler
– Protez ayaktan detay görüntüler
– Baybora Özdemir top sektirirken görüntüler
– Baybora Özdemir’in açıklamaları
HABER: Burcu MUTLU- Engin ANAK/ALANYA (Antalya), (DHA)-
=======================================================
3) BABASINI POMPALI TÜFEKLE ÖLDÜREN ŞÜPHELİ TUTUKLANDI
ADANA’da evinde ölü bulunan Abdulazim Mahmit’i (49), pompalı tüfekle vurduğu belirlenen oğlu M.M. (16) yakalandı. İfadesinde “Sürekli arkadaşlarıma karışıyordu. Bana şiddet uyguluyordu. Olay günü de beni dövünce pompalı tüfekle vurdum” dediği belirtilen M.M., çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Merkez Yüreğir ilçesi Çamlıbel Mahallesi Gelincik Caddesi’ndeki 2 katlı müstakil evde oturan Abdulazim Mahmit’ten haber alamayan çocukları, çarşamba günü saat 19.30 sıralarında eve gitti. Zili çalan çocukları, kapıyı açan olmayınca balkona tırmandı. Balkondan içeri bakan çocukları babalarının kanlar içinde yerde yattığını görünce, polise haber verdi. İhbar üzerine adrese polis ve sağlık ekipleri sevk edildi.
ÇOCUKLARI SİNİR KRİZİ GEÇİRDİ
Çilingir yardımıyla girilen evde, sağlık ekibinin yaptığı kontrolde, Mahmit’in pompalı av tüfeğiyle sırtından vurularak öldürüldüğü tespit edildi. Babalarının öldüğünü öğrenen çocukları, sinir krizi geçirip gözyaşı döktü. Olay yerinde yapılan incelemenin ardından Abdulazim Mahmit’in cansız bedeni, otopsi için Adana Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.
ARKADAŞLARINA KARIŞIYORMUŞ
Olayla ilgili çalışma yapan İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekipleri, Mahmit ile birlikte yaşadığı oğlu M.M. arasında tartışma çıktığı, ardından da evden bir el silah sesi geldiğini belirledi. Bölgedeki güvenlik kameralarını inceleyen polis, M.M.’nin elinde bir çantayla evden çıktığını tespit etti.
Dün akşam saatlerinde yakalanıp, gözaltına alınan M.M.’nin, emniyetteki sorgusunda suçunu itiraf ettiği belirtildi. M.M.’nin, “Sürekli arkadaşlarıma karışıyordu. Bana şiddet uyguluyordu. Olay günü de beni dövünce pompalı tüfekle vurdum” dediği ifade edildi. İşlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen M.M., çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Görüntü Dökümü
———————–
– Babasını öldüren 16 yaşındaki oğlu M.M.’nin adli tıp birimine getirilmesi
*ARŞİV*
– Olayın yaşandığı evin dış görüntüsü
– Olay yerinden genel ve detay görüntüler
– Abdulazim Mahmit’in çocuklarının sinir krizi geçirmesi
– Polis ekiplerinden görüntüler
– Ölen şahsın sağlık fotoğrafı
Haber-Kamera: Anıl ATAR/ADANA,(DHA)
=======================================================
4) EVE TÜFEKLE ATEŞ AÇIP, KARTUŞLARI TOPLAYARAK KAÇTI
ÇORUM’da, kimliği belirsiz kişi, boş eve pompalı tüfekle ateş açtı. Silaha ait kartuşları da toplayıp, kaçan şüphelinin yakalanması için çalışma başlatıldı.
Olay, dün gece, Bahçelievler Mahallesi Bahar Caddesi’nde meydana geldi. Kimliği henüz belirlenemeyen kişi, binanın 1’inci katındaki boş eve pompalı tüfekle ateş açtı. Silah seslerini duyanların ihbarı üzerine bölgeye polis ekipleri sevk edildi. Saldırıda yaralanan olmazken, polisler, olay yerinde inceleme yaptı. Tüfeğe ait kartuşları toplayarak, kaçan şüphelinin yakalanması için çalışma başlatıldı.
Görüntü Dökümü
———————–
-Olay yeri inceleme ekiplerinin çalışma yapması
-Detaylar
Haber-Kamera: Yusuf ÇINAR/ÇORUM (DHA)-
=======================================================
5) ANTALYA’NIN KALBİNDE SAPSARI BUĞDAY TARLASI
ANTALYA’da, Muratpaşa Belediyesi’nin 20 bin 250 kilogram ürün almayı hedeflediği buğday tarlasında başaklar sarardı. Hasat için hazırlıklar başlarken Belediye Başkanı Ümit Uysal, geçen yıl mısırla başladıkları tarımsal üretimde temel amacın üretim duygusunu yaymak olduğunu söyledi, “Muratpaşa’da üretim hiç bitmeyecek, hep devam edecek” dedi.
Muratpaşa, turizmin başkenti Antalya’nın kalbi, kent hayatının merkezi. Geçen yıl 11 Mart’ta Türkiye’de ilk covid-19 vakasının kamuoyuyla paylaşılması ve aynı tarihlerde Dünya Sağlık Örgütü’nün hastalığın pandemi olduğunu açıklamasıyla Muratpaşa Belediyesi, toplumun ihtiyaçlara göre şekillenen bir politikayı hayata geçirdi.
ÇOK BOYUTLU MÜCADELEDE
Sokak sokak gerçekleştirilen dezenfekte çalışmaları, kapı kapı dağıtılan maskeler, kapasitesi arttırılan aşevi, yardım çalışmaları, tek kullanımlık seccade dağıtımı, sosyal mesafeli banklarla salgınla birçok boyutta mücadele eden Muratpaşa Belediyesi, geçen yıl nisan ayında yaşanabilecek gıda sıkıntısına ve tarımda üretimin devamlılığına dikkat çekmek için kimsenin beklemediği bir çalışmaya başladı.
İLK ETAPTA MISIR EKİLDİ
Belediye Başkanı Uysal’ın çağrısıyla aralarında Antalya Ziraat Mühendisleri Odası, Antalya Ticaret Borsası, Antalya Ziraatçılar Deneği ve Antalya Ziraat Odası’nın da bulunduğu sivil toplum örgütleri seferber oldu. Belediyeye ait boş parseller traktörlerle işlendi, taşları toplandı ve tarım için uygun hale getirildi. Çalışmanın ilk etabında, 7 Nisan’da mısır tohumları toprakla buluştu. Muratpaşa Belediyesi, 12 bin 700 kilogram mısır hasat etti. Mısır un haline getirildi ve ilçe sakinlerine dağıtıldı.
‘EN UFAK TEREDDÜT OLMADI’
Muratpaşa Belediyesi’nin tarımsal üretime başlaması Türkiye’de geniş bir karşılık buldu. Birçok belediye tarımı desteklemek için farklı projeler geliştirdi. “Antalya’nın kentleşmesini neredeyse tamamlamış, nüfus yoğunluğu en yüksek ilçesine, Muratpaşa’ya mı düşer bu görev?” sorusuna “Evet, bize düşer” diyen Başkan Uysal, bu çalışmalara başlarken en ufak bir tereddüt yaşamadıklarını söyledi.
HASAT ZAMANI GELDİ
Mısırın ardından yaklaşık 35 bin nüfusuyla Antalya’nın en kalabalık mahallelerinden Güzeloba’nın Yamansaz bölgesinde 45 dönümde buğday tarımı başladı. Kasımda toprağın ilk yağmurlarla ıslanmasının ardından tohumlar ekildi. Park ve Bahçeler Müdürlüğü’nün düzenli kontrollerini yaptığı tarlada, ürünün filizlenmesinden büyümesine tüm aşamalar titizlikle takip edildi. Havaların ısınmasıyla birlikte Muratpaşa’nın buğday tarlasında başaklar sarardı. 20 bin 250 kilogram ürün hedeflenen tarlada yakın bir zamanda hasat başlayacak.
HER YERDE HEP BERABER ÜRETİM
Başkan Uysal, Muratpaşa’da hep üretime dikkat çekmek istediklerini söyledi. Pandemi, afet gibi dönemlerde üretimin öneminin bir kez daha anlaşıldığını belirten Başkan Uysal, “Hele hele gıda bağımsızlığı bir ülke için çok önemli. Bu süreç başladığında, diğer ürünlerin mevsimi geçtiği için mısır ekmiştik. Arkasından boş alanlarımıza buğday ektik. Vücut direncinin arttıran ve tropikal bir bitki olan zencefil ekimimiz var. Onun da ilerleyen günlerde hasadını yapacağız” diye konuştu. Tüm bu çalışmalarının bağlandığı ana noktanın üretim ve buna yönelik çaba olduğunun altını çizen Başkan Uysal, “Muratpaşa hep üretmek, üretim duygusunu yaymak istiyor” dedi.
Buğday hasadının artık yaklaştığını da belirten Başkan Uysal, elde edilecek ürünün bir bölümünün belediye aşevinde kullanılacağını geri kalanını ise ihtiyacı olanlara dağıtılacağını söyledi. Ümit Uysal, “Muratpaşa’da üretim hiç bitmeyecek hep devam edecek” dedi.
Görüntü Dökümü
———————–
– Tarlanın traktörler sürülmesi
– Buğdayların traktör römorkun
– Buğdayların tarlaya ekilmesi
– Yeşil olan buğdayların dron görüntüsü
– Başkan Ümit Uysal’ın sararan buğday tarlası içinde
– RÖP: Başkan Uysal ile röportaj
HABER-KAMERA: ANTALYA,(DHA)
=======================================================
6) BEDENSEL ENGELLİ KUMSAL’IN HAYALİ, PATENLE KAYMAK
İZMİR’de, yaşamını akülü sandalyeye bağlı olarak geçiren kas hastası 9 yaşındaki Kumsal Kurt, hayalinin patenle kaymak olduğunu söyledi.
Levent Mahallesi’nde iskelet kaslarında güçsüzlük ve hasarlara neden olan genetik hastalık musküler distrofiyle mücadele eden Yunus Kurt’un (35) 2 çocuğundan kendisi gibi doğuştan ortopedik engelli kızı Kumsal Kurt, yaşamını akülü sandalyeye bağlı olarak sürdürüyor. Yunus Kurt, ‘Yaşamak bir umuttur’ diyerek umut aşıladığı kızı Kumsal’ın aşil tendonu ameliyatı ile sandalye kullanmadan değnek yardımıyla yürüyebileceği günün hayalini kuruyor.
Çocukları için güçlü kalmaya çalıştığını söyleyen Kurt, “Bayram bence çocukların bayramı. Biz çocuklarımızın mutlu olduğunu gördüğümüzde mutlu oluyoruz. Biz de yaşadık o günleri. İleriye yönelik güzel hedeflerimiz olmalı. Kızım zaman zaman soruyor. Ben niye diğer çocuklar gibi gezip tozamıyorum? Ben de onun yaşadıklarını yaşadım. Çocukluğumdan beri engelliyim. Ben çok mücadele ettim. Hala devam ediyorum. Çünkü bu hastalık öyle bir hastalık ki pes etmemek lazım. Her zaman mücadele gerekiyor. Ayaklarımı kullanamıyorum. Yatağımın ucunda içi kum dolu, 2,5 litrelik şişe var. Her gece uyumadan önce 10-15 dakika kaldırıyorum. Böylece sabah kendimi daha güçlü hissediyorum” diye konuştu.
Kumsal’ın ayakkabı giyemediğini ve okul hayatının olumsuz etkilendiğini anlatan Kurt, kızının ameliyat sayesinde yaşıtları gibi olmasa da daha konforlu yaşayabileceğini dile getirdi. Pandemi döneminde hastanelerdeki yoğunluk nedeniyle ameliyat günü alamadıklarını ve sabırla beklediklerini kaydeden Kurt, 10- 16 Mayıs Engelliler Haftası’nda farkındalığın artması gerektiğini söyleyerek, şöyle devam etti:
“Yaşamak bir umuttur. Ne olursa olsun dünya sizin de olsa gideceğiniz yer bir karış mezar. Hayat her şeye rağmen devam ediyor. Benim de akülü sandalyem çoğu zaman beni yolda bırakıyor. İnsanlardan yardım istemekten bıktım. Mazgallara takılıyorum. Diğer insanlar gibi sosyalleşmek spor yapmak istiyorum. Kızım da 1 yıldır tekerlekli sandalye kullanıyor. Daha önce tutuna tutuna yürüyordu. Ameliyatın ardından değnekle yürüyebilecek”
‘AYAKKABI GİYMEK İSTİYORUM’
Doğduğundan beri topuklarına basamayan ve en iyi arkadaşının beslediği kedisi olduğunu söyleyen Kumsal Kurt ise, “Ben de ayakkabı giymek, paten giymek istiyorum. Bisiklet sürmek istiyorum. Bunun için ameliyat olmam gerek” dedi.
Görüntü Dökümü
———————–
-Baba kızın akülü sandalyeleriyle evden çıkmalarından görüntü
-Kumsal’ın kedisini sevmesinden görüntü
-Sokakta gezmelerinden görüntü
-Baba Yunus Kurt ile röp.
-Kızı Kumsal ile röp.
Haber: Nevra UÇKAÇ – Kamera: Hande NAYMAN / İZMİR, DHA
=======================================================
7) MÜZE DOLDURAN KAZILAR
Balıkesir’in Bandırma ilçesinde bulunan 4 bin 500 metrekare alan üzerine kurulan müze, Kyzikos ve Daskyleion’da yapılan kazılardan çıkartılan 10 bin tarihi eserin konulmasıyla doldu. Müze Müdürü Ali Atmaca, “Kazılar, müzemizi doldurdu. Eserlerin konulması için salonlarımızın genişletilmesi gerekiyor. Bu konuda bakanlığa bilgi verdik” dedi.
Bandırma Arkeoloji Müzesi, Antik Çağ’dan Yakın Çağ’a kadar olan süreçte bölgenin tarihine ışık tutuyor. Özellikle Erdek ilçesindeki Kyzikos antik kenti ile Ergili köyündeki Daskyleion antik kentindeki kazılardaki buluntuların sergilendiği müzede, etütlük eserler de dahil edildiğinde yaklaşık 10 bin tarihi eser yer alıyor. Bahçesi ile birlikte 4 bin 500 metrekarelik alana sahip müze, içerdiği tarihi eserlerin sürekli olarak artması nedeniyle doldu.
BAKANLIK ÇALIŞMA YAPIYOR
Bandırma Arkeoloji Müzesi Müdürü Ali Atmaca, teşhir salonunun genişletilmesinin ihtiyaç olduğunu vurgularken, konu ile ilgili bakanlığın planlı çalışmaları olduğunu söyledi. Müze ziyaretinin ücretsiz olduğunu Hatırlatan Atmaca, Erdek yakınlarında daha önce yılda sadece 1 ay olan kazıların, bundan böyle 12 ay boyunca yapılacağını ifade ederek, müzeye ilişkin bilgiler verdi.
TARİHİ ESER SAYISININ ARTMASI BEKLENİYOR
Müzenin temellerinin 1990 yılında atıldığını belirten Atmaca, “2 teşhir salonumuz var. Bunlardan biri büyük diğeri daha küçük. Küçük olan salonda saha kazılarından çıkan eserler, büyük teşhir salonda da eski tunç devrinden kalan eserler sergileniyor. Eser sayımız sürekli olarak artıyor. Kazılarımız devam ediyor. Özellikle Kyzikos Antik Kent kazıları için bu yıldan itibaren 12 ay kapsamında olmak üzere çalışmalara başlanıldı. Dolayısıyla bu yıl ve bundan sonraki kazılarda daha fazla eser geleceğinden kuşkumuz yok. Mevcut haliyle teşhir salonumuzun genişletilmesi artık ihtiyaç oldu. Bu anlamda bakanlığımızın yaptığı bazı planlı çalışmalar var. Sorunların ortadan kaldırılması planlanıyor” dedi.
KAÇAK KAZILAR ÜLKENİN GENEL YARASI
Tarihi eserlerle ilgili yapılan kaçak kazıların, bu noktada ülkenin genel yarası olduğuna işaret eden Atmaca, “Bölgemizde de çok sık kaçak kazılara rastlanıyor. Bu kazılar aslında geçmişimizin bize bıraktığı, bizim de gelecek nesillere bırakacağımız eserlerin tahrip edilmesi demek. Biz sadece bunların emanetçisiyiz, bekçisiyiz. Kamu malı olan bu eserlerin gelecek nesillere iyi bir şekilde korunaklı bir şekilde bırakılması önem arz etmektedir. Halkımızın bilinçlendirilmesi konusunda yerel halkımız her şekilde bilinçli olsa da yine de kamu kurumlarıyla zaman dilimi içinde konferans olsun, sempozyum olsun ve muhtarlarla olsun görüşmelerle bilinçlendirmeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
Görüntü Dökümü
———————–
-Müze müdürünün açıklamaları
-Müzeden detaylar
-Bahçede yer alan tarihi eserler
Haber-Kamera: Erdem ÖZCAN/BANDIRMA,(Balıkesir),(DHA)
=======================================================
8) ‘KORONA VAR ÖPME’ KLİBİ ÇEKEN TÜRKÜCÜ AYDIN AYDIN, KORONAVİRÜSE YAKALANDI
HAKKARİ’nin karlı dağlarında geçen yıl koronavirüs ile ilgili klip çeken türkücü Aydın Aydın, koronavirüse yakalandı.
Çevre- doğa katliamları, trafik kazaları, kadına yönelik şiddet ve çağın hastalığı olarak bilinen obezite ve koronavirüs ile ilgili yaptığı ‘Korona var öpme’ şarkısıyla adından söz ettiren türkücü Aydın Aydın, koronavirüse yakalandı. Ramazan Bayramı için memleketi Hakkari’ye gelen türkücü Aydın Aydın, rahatsızlanınca ambulansla Hakkari Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Testi pozitif çıkan Aydın, sağlık ekipleri tarafından Bağışlı köyündeki evine getirildi. Aydın’ın tedavisi evinde sürecek.
Görüntü Dökümü
———————–
– Karantinada olan Aydın Aydın konuşması
– Karantinada olan Aydın’dan genel ve detaylar
HABER: Mehmet ÖZKAN/HAKKARİ, (DHA)-
=======================================================
