1) KOCAELİ DEVLET HASTANESİ BAŞHEKİMİ DR. ÇAKIR: VAKA SAYILARI 8-10 KAT DÜŞTÜ
KOCAELİ Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Adem Çakır, 17 günlük tam kapanmadan olumlu sonuçlar aldıklarını belirterek, “Vaka sayıları 8-10 kat düşmüş durumda. Kademeli normalleşme sürecinde rehavete kapılmamamız lazım” dedi.
Kocaeli Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Adem Çakır, tam kapanma tedbirleriyle beraber vaka sayılarında düşüş yaşandığını belirtti. 17 günlük kapanmada sağlık çalışanları olarak çok olumlu sonuçlarla karşılaştıklarını ifade eden Çakır, kademeli normalleşme sürecinde vatandaşların rehavete kapılmaması yönünde uyarılarda bulundu.
Tam kapanma tedbirlerinin uygulanmasıyla hasta sayısında düşüş yaşandığını ifade eden Dr. Çakır, “Kademeli olarak bir normalleşme dönemine girdik. Kapanmanın etkisini biz hastaneler çok net olarak olumlu yönde yaşadık. Önce polikliniklerde ayakta hasta sayımız düştü, sonra serviste yatan hastalarımızın sayısı düştü, yoğun bakımda yatan hasta sayımız da düştü bunu çok net olarak görüyoruz. Çalışanlarımızın bayramdaki iş yükünün azalması, hasta sirkülasyonunun azalması onların motivasyonunu da artırdı. Biraz dinlenmiş oldular bu dönemde. Toplumda da vaka sayıları azaldı. Yapılan kapanmanın etkisini ben toplum olarak ve sağlık çalışanları olarak, hastaneler olarak çok olumlu yönde yaşadığımızı söyleyebilirim” dedi.
‘VAKA SAYILARI 8-10 KAT AZALMIŞ DURUMDA’
Dr. Çakır rehavete kapılmaması gerektiğini belirterek, ” Rehavete kapılmamak pandemide en önemli problem. Kuralların en önemlisi maske, mesafe, temizlik. Mutlaka bunlarda en ufak bir geri adım atmamamız lazım. Vaka sayıları çok düştü. Neredeyse 8-10 kat azalmış durumda vaka sayıları. Bu önemli bir gösterge. Fakat bu tekrar yukarı çıkmaz mı, söylediğimiz kurallara sahip çıkmazsak ve tedbirlere uymazsak mutlaka sayılar artar. Bu sayıların yukarıya gitmemesinin yöntemi toplum olarak da vatandaş olarak da hepimizin elinde. Biz olabildiğinde tedbirlerimize dikkat edeceğiz” diye konuştu.
Görüntü Dökümü
———————–
-Kent genelinden görüntüler
-Kocaeli Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Adem Çakır ile röportaj
-Detaylar
Haber-Kamera: Ergün AYAZ-Alişan KOYUNCU/İZMİT(Kocaeli),(DHA)
======================================================
2) ‘ERTELENMİŞ BAYRAM ZİYARETLERİNE DİKKAT, SOSYAL HAREKETLİLİK AZALTILMALI’
SAMSUN Tabip Odası Başkanı Dr. Funda Furtun, “Bayramdan çıktık ve önümüzde ertelenmiş bayram ziyaretleri var. Dikkatli olmalıyız, sosyal hareketliliği azaltmalıyız” dedi.
Tam kapanma sonrası sosyal hareketliliğin azaltılması gerektiğini belirten Samsun Tabip Odası Başkanı Furtun, kentte günlük vaka sayılarının 500’e kadar indiğini söyledi. Hastanelerde ve yoğun bakımlarda rahatlama olduğunu kaydeden Dr. Furtun, “Kademeli normalleşme başladı ama sabah aşırı yoğunluk hissettik. Okullar açılmamasına rağmen aşırı derecede trafik vardı. Kalabalığın dışarıda oldukça yoğun olduğunu görüyoruz. Açılma ile beraber halkımızda ‘tamamen bitti’ algısının olmasını istemiyoruz. Bayramdan çıktık ve önümüzde ertelenmiş bayram ziyaretleri var. Dikkatli olmalıyız, sosyal hareketliliği azaltmalıyız. Kapalı ortamlarda bir arada olmamaya çok dikkat etmeliyiz. Vaka sayılarımız azalmışken açılma ile beraber artmasından endişe ediyoruz; çünkü bu durumu defalarca yaşadık. Bu yüzden daha önce yaptığımız hataları yapmamamız gerekiyor. Halkımızı bu konuda duyarlı olmaya davet ediyorum” dedi.
Görüntü Dökümü
———————–
-Kalabalıktan detaylar
-Kalabalık cadde ve sokaklardan denetin detayları
-Dr. Funda Furtun röportaj
-Genel detay
Haber-Kamera: Oğuzhan UYSAL/ SAMSUN, (DHA)
======================================================
3) ‘İSRAİL VİRÜSÜ’ DOMATESİN KORONASI
ANTALYA’daki domates üreticisi, İsrail’den gelen tohumlarda ortaya çıktığı için ‘İsrail virüsü’ denilen ve tıpkı koronavirüs gibi kısa sürede diğer bitkilere de yayılan virüs nedeniyle sıkıntı yaşıyor. Hastalığın tespit edildiği seralar, 14 gün karantinaya alınıp, tamamen ilaçlanıyor, ürünler ise imha ediliyor. Ziraat mühendisi Abdulhamit Yeter, “‘Domatesin koronası’ diyoruz bu virüse. Çok sinsi bir virüs. Sera içinde yapılan işlemlerle her yere yayılıyor. Şu anda başlangıç aşamasında ama böyle giderse 3 yıl içinde yiyecek domates bulamayız” dedi.
Türkiye’nin turizm kadar örtü altı üretimde söz sahibi olan Antalya’da üretilen yaş meyve ve sebzeler, 40’tan fazla ülkeye ihraç ediliyor. İç piyasada da tüketilen bu ürünlerin büyük kısmını ise domates oluşturuyor. Farklı çeşitlerle üretilen domates, kentteki sebze üretimin yaklaşık 3’te 2’sini oluşturuyor. Antalya Tarım ve Orman Müdürlüğü’nün 2019 yılı verilerine göre, kentte 2 milyon 508 bin ton domates üretildi.
KORONAVİRÜS GİBİ YAYILIP DOMATESİ ÇÜRÜTÜYOR
Domates üreticisi, sezon süresince çeşitli hastalıklarla mücadele ederken, bu yıl farklı hastalık türüyle karşılaştı. İsrail’den ithal edilen domates fidelerinde görüldüğü için ‘İsrail virüsü’ olarak adlandırılan hastalık, fideler büyüyüp, ürün verdiği süreye kadar belirti göstermiyor. Ürün alınacağı dönemde ise fideler, tepe kısmından kararıp, çürürken, domatesler de içten çürüyerek, kahverengiye bürünüyor. Ürünün tam olgunlaşmadan bir anda çürümesi, büyük verim kaybına neden oluyor.
YAKARAK İMHA EDİLMESİ GEREK
Virüsle ilgili üreticinin en büyük korkusu ise hastalığın koronavirüs gibi bitkiler arasında temas ve polen taşınmasıyla kısa sürede yayılması. Bitkiyi hastalıktan kurtarmak isteyen üreticinin uygulayacağı yöntemler ise sınırlı. Hastalıklı bitkinin sağlıklı olanlarla temas ettirilmeden sera dışına çıkarılıp, yakılarak imha edilmesi ayrıca özel ilaçlarla toprağın ve bitkinin dezenfekte edilmesi gerekiyor. Koronavirüsteki gibi hastalığın tespit edildiği seralar, 14 gün boyunca karantinaya alınıp, tamamen ilaçlanıyor, ürünler ise imha ediliyor.
‘DOMATESİN KORONASI’
Aksu bölgesindeki seralarda görülmeye başlanan virüsle ilgili mücadele yöntemlerini anlatan ziraat mühendisi Abdulhamit Yeter, “‘Domatesin koronası’ diyoruz bu virüse. Çok sinsi bir virüs. İsrail’den tohum ve fideyle girdi ülkemize. Sera içinde yapılan işlemlerle her yere yayılıyor. İsrail 5 yıl önce bu virüs nedeniyle çok zor zamanlar geçirdi. O dönem İsrail, üretim yapamayıp domates ithal etti” dedi.
‘HIZLA YAYILIYOR’
Meyve üzerinde kahverengi lekelerle virüsün kendini belli ettiğini belirten Yeter, “Tohum firmalarının, güvenli tohumları üreticilere vermesi gerekiyor. Sertifikalı ürün tercih edilmesi lazım. Karantina durumu ise ‘eyvah’ dedirtiyor. Ürünün hiçbir kısmına dokunmadan sera dışında yakıp imha etmelidir. Tabi bu da yeterli olmuyor. Sera toprağının ısıtılması ve 50 derecenin üzerine çıkarılması lazım. Şu anda başlangıç aşamasında ama böyle giderse 3 yıl içinde yiyecek domates bulamayız” diye konuştu.
Görüntü Dökümü
———————–
– Kasalarda domates görüntüsü (ARŞİV)
– Sera içinde domates görüntüsü (ARŞİV)
– Sera içinde domates fidelerinden görüntü
– Zarar gören fidelerin görüntüsü
– Zarar gören domateslerin görüntüsü
– DHA Muhabiri Alparslan Çınar’ın anonsu
– RÖP: Abdulhamit Yeter
– Detaylar
HABER: Alparslan ÇINAR-KAMERA: Mehmet KILIÇASLAN/ ANTALYA, (DHA)
======================================================
4) POLİSTEN KISITLAMAYI İHLAL EDEN ALKOLLÜ SÜRÜCÜYE: KOKOREÇ PAHALIYA MAL OLDU
ANTALYA’da, sokak kısıtlamasını ihlal edip, otomobille kokoreç yemeye giden 3 kişiye, ‘alkollü araç kullanmak’tan ceza da dahil 10 bin 764 TL para cezası uygulandı. Yapılan testte 0.95 promil alkollü çıkan sürücü Yiğit Ö.’nün “Kokoreç yiyip, eve gidecektik, başımıza gelene bak” sözleri üzerine polis memuru, “Kokoreç pahalıya mal oldu” dedi.
Olay, gece Kepez ilçesi Necip Fazıl Kısakürek Caddesi’nde meydana geldi. Kokoreç yemek isteyen Yiğit Ö. ile arkadaşları Faik K. ve Semih D., sokak kısıtlamasına rağmen otomobille yola çıktı. Seyir halindeki 3 kişi, devriye gezen motorize Yunus ekipleri tarafından durduruldu. Araçtaki 3 kişinin muafiyet belgesi olmadığı anlaşılırken, sürücü Yiğit Özkan da yapılan testte 0.95 promil alkollü çıktı. Polis, 3 kişiye ‘sokağa çıkma kısıtlamasını ihlal’den, sürücü Yiğit Ö.’ye ayrıca ‘alkollü araç kullanmak’tan toplam 10 bin 764 TL ceza uyguladı. Yiğit Ö.’nün ehliyetine el koyuldu. Cezanın ardından otomobil, çekiciyle otoparka götürüldü.
‘KOKOREÇ YİYİP EVE GİDECEKTİK’
Alkollü sürücü Yiğit Ö.’nün “Bir kokoreç yiyip, eve gidecektik, başımıza gelene bak” sözleri üzerine polis memuru, “Kokoreç pahalıya mal oldu” dedi.
Yiğit Ö. ise “Ceza yazılması önemli değil de ehliyet gitmeseydi” karşılığını verdi.
Görüntü Dökümü
———————–
– Polis ekipleri detay
– 3 arkadaş detay
– Sürücü Yiğit Ö.’nün polisle konuşması ve derdini anlatması detay
– Trafik polis ekiplerinin gelmesi detay
– Polislerin otomobili araması detay
– Genel detaylar
HABER-KAMERA: Adem AKALAN /ANTALYA, (DHA)-
======================================================
5) BAKANLIĞIN FİDE DESTEĞİ İLE ARONYA DİKTİ, 150 KİLO ÜRÜN HEDEFLİYOR
SAKARYA’nın Kaynarca ilçesinde yaklaşık 4 yıl önce Tarım ve Orman Bakanlığı’nın fide desteği ile aronya bitkisi eken Hicri Acar (44), bu yıl 150 kilo meyve elde etmeye hedefliyor. Her yıl verimin arttığını belirten Acar, 7’nci yılda tam anlamıyla verim alındığı söyledi.
Kaynarca ilçesinde bir şirkette satış yöneticiliği yapan Hicri Acar, Taşoluk Mahallesi’nde bulunan 2 bin 400 metrekarelik arsasına yaklaşık 4 yıl öne Tarım ve Orman Bakanlığı’nın fide desteği ile aronya bitkisi ekti. İlk mahsulü geçen yıl alan Acar, yaklaşık 43 kilo aronya meyvesini sosyal medya üzerinden kilosu 100 liradan sattı.
Tarım ve Orman Bakanlığı’nın fide desteği ile ilk olarak arazisine 200 fidan diktiğini belirten Hicri Acar, “Yaklaşık 4 yıl önce bir arkadaşımla sohbet ederken aronya bitkisinin faydalarını fark ettik ve arazimize 200 fidan diktik. Fidanlarımız meyve vermeye başladı. Her yıl katlanarak artıyor bu meyve verme oranı. Tam kapasitesi 15 kilograma kadar çıkabiliyor 1 fidanda.ö dedi.
Aronya bitkisinin tıbbi bitkiler gibi her alanda kullanılabileceğini söyleyen Acar, “İlk başta bin metrekareye 200 fidan ekmiştim, bu yılda kalan kısma 300 fidan daha ekerek toplamda 2 dönümlük alanı kapattım. Şuanda, 4 yılı dolduran fidanlarımda bir sorun olmazsa yaklaşık 150 kilogram meyve bekliyorum. Ben şuana kadar perakende satış yaptım ancak toptan satışta da alıcılar bulmak mümkün oluyor. Geçen yıl 43 kilo meyve elde ettim ve kilosunu 100 TL’den sattım. Bu seneki fiyatları da çok bilmiyorum açıkçası ama bu sattığım fiyatın perakendede 150 TL’ye geleceğini düşünüyorum. Aronya meyvesi genelde bitkisel çaylarda, reçel ve marmelatta kullanılıyor.ö dedi.
Görüntü Dökümü
———————–
-Bahçeden detay
-Hicri Acar ve arkadaşının bahçede çalışmaları
-Aronya Bitkisi detay
-Hicri Acar röp.
-Bahçeden drone görüntüsü
HABER-KAMERA: Murat HAZER/KAYNARCA (Sakarya),(DHA)
======================================================